06 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 9 NİSAN 2014 ÇARŞAMBA 10 EKONOMİ [email protected] Eski Halkbank Genel Müdürü Süleyman Aslan, üç yıllığına Ziraat Bankası yönetimine seçildi Kör, parmağım gözüne u 17 Aralık operasyonu kapsamında evinde ayakkabı kutularında 4.5 milyon dolar bulanan ve sonraki süreçte Halk Bankası yönetimindeki görevinden alınan Aslan, Ziraat Bankası yönetimine oybirliği ile seçildi. giye göre, Aslan’ın dün göreve başlaması bekleniyordu. Bankanın 31 Mart’ta yapılan genel kurulunun toplantı tutanağı ile ilgili açıklama, önceki gün akşam saatlerinde Kamu Aydınlatma Platformu’na yapıldı. Tutanağa göre, Muharrem Karslı, Yusuf Dağcan, Hüseyin Aydın, Salim Alkan Mustafa Çetin, Metin Özdemir, Feyzi Çutur ve Fahrettin Özdemirci’nin görevlerine devam etmesine karar verildi ve Aslan da üç yıllığına yönetim kurulu üyesi olarak seçildi. Yolsuzluk iddiaları üzerine 17 Aralık’ta başlatılan soruşturma öncesinde yönetim kurulu üyeliği ve genel müdürlük görevlerini yürüten Aslan, söz konusu soruşturma kapsamında tutuklanmasının ardından 7 Şubat’ta genel müdürlük görevinden ayrılmış, 14 Şubat’ta tahliye edilmişti. Aslan’ın 31 Mart’a kadar devam eden Halkbank Yönetim Kurulu üyeliği de bu tarihte gerçekleştirilen genel kurul toplantısıyla sona erdi. Aslan, aynı gün akşam saatlerinde başlayan Ziraat Bankası Genel Kurulu’nda üç yıl süreyle yönetim kurulu üyeliğine atandı. 2014 yılı için genel müdür olan yönetim kurulu üyesi için 23.500 lira, kamu görevi bulunmayan yönetim kurulu üyeleri için 11.400 lira ve kamu görevi bulunan yönetim kurulu üyeleri için 4.750 lira ücret belirlendi. Ekonomi Servisi Ziraat Bankası’nın olağan genel kurulu toplantı tutanağına göre, eski Halkbank Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Üyesi Süleyman Aslan’ın üç yıl süre ile Yönetim Kurulu üyeliğine seçilmesi oybirliği ile kabul edildi. Reuters’in banka yetkililerinden edindiği bil ‘Gıcık Oldum’ Masalı Henüz ortaokul öğrencisiydim. Bugün nerede, ne yaptığını bilmediğimiz katil Mehmet Ali Ağca, Milliyet gazetesinin efsanevi yayın yönetmeni Abdi İpekçi’yi vurduktan sonraki ilk ifadesinde, “Bağımsız bir teröristim” demişti. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na grup toplantısı salonuna girerken yumruk atan saldırgan Orhan Ö’nün “Gıcık oldum. Kılıçdaroğlu’nu vatan haini olarak görüyorum” ifadesini okuyunca, aklıma işte o uğursuz 1 Şubat akşamı geldi. Provokasyon gergin ortamı sever... Puslu havayı seven kurt ile yakın akrabadır. Dün hava, “Kırlangıç fırtınası” sebebiyle pusluydu; doğru. Ama aynı zamanda akıl almaz bir nefret diliyle ağırlaşmış, oksijensiz kalmıştı. Kılıçdaroğlu’nun saldırıya uğradığı o koridorlar, sadece birkaç dakika önce; “salya, tokat, ihanet, kan gölü, alçaklık, hain” sözcükleriyle yankılanıyordu. Müellifinin Başbakan olduğu... HHH 38 günlük bir tatilin ardından açılan TBMM çatısı altında, ana muhalefet liderinin fiziki saldırıya uğramasının adice olduğu kesin; ama bir o kadar da “adi” bir olay değil... Saldırganın sicili, “kullanılmaya müsait” bir portre çiziyor. Şiddete eğilimli tarihi sebebiyle “olağan şüpheli” olarak meşrulaştırılmaya çalışılan Alperen Ocakları üyeliğinin, hem BBP hem de Alperen Ocakları tarafından dakikalar içinde yalanlandığını not etmekte yarar var. Saldırıdan hemen sonra ilk cümlesi “Herkesi sükunete davet ediyorum” olan Kılıçdaroğlu’na büyük geçmiş olsun. Orhan Ö’nün “bağımsız bir saldırgan” olup olmadığı aydınlanacak mı, bilmiyoruz. Ama diğer yandan bu olay, TBMM’nin güvenlik sorununu da tartışmaya açtı. Meclis ziyaretçilerinin, yaygın uygulamada bir milletvekili referansıyla geldiğine dair bilgi, şüpheleri “referansın kim olduğu” sorusuna yöneltti doğal olarak. Konuştuğum TBMM yetkilileri gergindi. Pazartesi günü ile salı ve cuma öğle saatlerine kadar ziyaretin serbest olduğunu anımsatıp vekil referansı gerekmediğini söylediler. Bu nedenle saldırganın herhangi bir referansı olmadığını, ama herkesin normal güvenlik kontrolünden mutlaka geçtiğini ve kart aldığını belirttiler. TBMM bürokrasisinin pek de haksız görünmeyen bir yakınması var: Salı günü dört siyasi partinin de grup toplantısı olması nedeniyle, ortalama 34 bin olan ziyaretçi sayısının 10 bine kadar çıkabildiğini söylüyorlar. Zaman zaman İdare Amiri’nin yazısıyla giriş yasakları konulmasına rağmen, bu kuralın hemen delindiğinin altını çiziyorlar. Daha çarpıcı olan saptamaları ise şu: “Eskiden grup toplantıları, gerçekten grup toplantısı gibi olurdu. Milletvekilleri tartışıp görüşlerini ifade ederdi. Şimdi hangi partinin grubu olursa olsun, vatandaş, o toplantılardan barut fıçısı gibi çıkıyor. Bu formatın değişmesi gerekiyor.” Özellikle son birkaç yıldır Ankara’da “salı”, gerginlik katsayısının tavan yaptığı gün anlamına geliyor. Bürokratların daha açık konuşmasını bekleyemeyiz. Kılıçdaroğlu’nun uğradığı saldırının güncel sebebi olmasa bile, Meclis’in giderek ağırlaşan ve çözüm bekleyen bir “nefret dili” sorunu var. Mevcut gerginliğe katran kıvamında bir “bonus” gibi eklenen bu gerginliğin, ağustosa kadar nasıl taşınıp yönetileceğini de pek bilen yok. Tanrıverdi: 10 dernek istedi Yeniden aday olduk “Önceden bizi üçüncü dünya ülkeleri ile aynı hole yerleştiriyorlardı, şimdi onur konuğu ülke olduk” diyen Tanrıverdi, başlattıkları değişimi tamamlamak üzere yeniden adaylığını açıkladı. Ekonomi Servisi İstanbul Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (İHKİB) başkanlığına yeniden aday olduğunu açıklayan Hikmet Tanrıverdi, “Çorapçılar dahil 10 sektörel dernek yeniden başkan olmamızı istedi, biz de aday olduk” dedi. Tanrıverdi, “Türkiye’nin can simidi olan hazır giyim sektöründe başlattığımız değişim ve dönüşümü tamamlamak üzere, arkadaşlarımla beraber yeniden yönetime aday olduk” diye konuştu. Tanrıverdi, 21 Nisan Pazartesi yapılacak olağan genel kurul için adaylığını açıkladığı basın toplantısında, görevde bulunduğu 6 yılda İHKİB’in en çok proje üreten ihracatçı birliği haline geldiğini söyledi. Tanrıverdi, son kez yönetime aday olduğunu kaydetti. Tanrıverdi, Türkiye ihracatı 2013’de 151.7 milyar dolar ile bir önceki yıla göre yerinde sayarken pek çok olumsuzluğa rağmen hazır giyim sektöründe yüzde 8.3’lük artışla 17.4 milyar dolar ihracat yapıl u Kaza yerini inceleyen TMMOB heyetine göre 3. köprüde ölümlerin nedeni ‘taşeronlaşma’ ve hükümetten gelen ‘işi hızlandırın talimatları’... MUSTAFA ÇAKIR söndüren nedenler İşte üç ocağı Hikmet Tanrıverdi dığını, hazır giyim ihracatının yüzde 74.9’unu İHKİB üyelerinin yaptığı bilgisini verdi. Tanrıverdi, altı yıllık dönemde 68 fuar gerçekleştirildiğini; ABD’den Danimarka’ya, Nijerya’dan modanın merkezi Fransa’ya kadar 15 ülkeye ticaret heyeti programı düzenlendiğini; 49 alım heyeti içinde yer aldıklarını anlattı. İHKİB başkanlığı için adaylıklarını açıklayan işadamları Hüseyin Öztürk ve Abdi Köse’ye seçimlerde başarı dileyen Tanrıverdi, kendisinin şirketlerine yöneltilen “iflas erteleme” eleştirilerine de, “Şirketlerimde geçen ay mahkeme kararıyla iflas ertelemeden çıktık. Ben 40 yıldır bu sektörün içerisindeyim. Sektörün her kademesinde iş yaptım, birçok firma kurdum, birçok ortaklık yaptım” şeklinde yanıt verdi. ANKARA Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) tarafından oluşturulan teknik heyet uzun uğraşların ardından 3 işçinin yaşamını yitirdiği 3. köprü inşaatındaki göçük alanını inceledi. Heyetin gözlemlerine göre kazanın nedeni “taşeronlaşma ve işin hızlandırılması talimatları...” İnşaat alanını bugün de Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı müfettişleri inceleyecek. İnşaat mühendisi, mimar ve iş güvenliği uzmanı makine mühendisinden oluşan TMMOB heyeti uzun süren girişimlerinin ardından kazanın olduğu viyadük inşaatında inceleme yaptı. Heyet incelemesinin ardından TMMOB İstanbul İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri Süleyman Solmaz ile toplantı yaptı. Solmaz heyetin gözlem ve bulgularını aktardı. Heyetin incelemesine göre kaza iskele çökmesi nedeniyle yaşandı. Ancak iskelenin neden çöktüğü belirlenemedi. İskelenin kurulması, temin edilmesi bir firmaya, beton döküm işi ise başka bir firmaya ait. Bu arada iskelenin kurulması işini alan firma başka bir taşeron firma ile çalışmış. Bu taşeron firma eğitime alınmış ve sertifikalandırılmış. İskeleyi de bu taşeron firma kurmuş. İskele kontrol edilmiş ve uygun olduğuna ilişkin rapor verilmiş. Sonrasında da iskele beton dökme işini alan firmaya teslim edilmiş. Ayrıca iskeleler Kim bilir neler gözden kaçtı? “Başbakan iki gün önce 3. köprü inşaatını inceliyor. Bu incelemenin ardından inşaatın tamamlanması sürecinin 1 yıl önceye çekilmesi talimatları verildiği konuşuluyor. Firmalar işleri hızlandırıyorlar. İşin hızlandırılması nedeniyle imalatta neler gözden kaçtı? Bilinmiyor” diyen Süleyman Solmaz, şirketlerin şimdiye kadar 3. Boğaz köprüsü inşaatı kapsamında 25 metre yüksekliğinde 19 tane daha ayak yaptıklarına dikkat çekti. Bu arada işçilerin yaşamını yitirdikleri viyadük inşaatında çalışmalar durduruldu. Bugün Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı müfettişlerinin de göçüğün meydana geldiği alanda inceleme yapacakları öğrenildi. ilk kez 3. köprü inşaatında kullanılmış. İskelelerin üretim sertifikaları var. Ancak beton dökme aşamasında iskeleler çökmüş. TMMOB heyeti iskeleye bir çarpma olabilir mi ihtimali üzerinde durdu. Fakat şantiye şefi böyle bir şeyin söz konusu olmadığını heyete aktardı. İncelemeler hakkında bilgi veren Süleyman Solmaz, “Arkadaşlarımızın kazanın nedenine ilişkin vardıkları sonuç, taşeronlaşma ve işin hızlandırılması süreci. Bütün belgeler ve sertifikalar düzenlenmiş ama ne kadar reel olarak yapılmış tartışmalı” dedi. İş Bankası’ndan sınır ötesi kart Türkiye İş Bankası Irak ve Gürcistan’da uluslararası geçerliliğe sahip banka kartı çıkardı. İşbank Bireysel Bankacılık Genel Müdür Yardımcısı Yalçın Sezen bu ülkelerde uluslararası geçerliliği olan banka kartı çıkarmaktan heyecan duyduklarını söyledi. Yönetici adayına yeni program Bahçeşehir Üniversitesi Sürekli Eğitim Merkezi ve HumanGroup ile hayata geçirilen ve Yönetim Bilimci Peter F. Drucker’ın öğretileri doğrultusunda hazırlanan “Drucker Yönetim Yolu” sertifika programının ikincisi 22 Nisan’da açılacak. Seçim bitti, gündelik yaşama geri dönüldü... Olağan koşuşturma, iş hayatı, alışveriş, çocukların okulu, ev işleri, trafik... Her şey eskisi gibi görünüyor olsa da, öyle değil. Hem de hiç değil. İçlerinde fırtınalar kopuyor onların. Bir yandan sorguluyorlar, deneyimlerini paylaşıyorlar, tartışıyorlar öte yandan “bundan sonra ne yapabiliriz?” konusuna kafa yoruyorlar. Kadınlardan bahsediyorum. Örneğin Esra... Hali vakti yerinde, iyi eğitimli. İyi bir semtte, güzel bir evde oturuyor, eşi ve çocukları ile. Aktif çalışma yaşamında. Ayrıca yaşadığı ilçenin yoksul kesimlerine destek olmak üzere kurulmuş son derece faal bir dernekte de yıllardan beri sürekli çalışmalar yapıyor; “Gezi ile silkindim ve kendime geldim. Madem bu ülkede yaşıyorum ve yaşamaya devam edeceğim, madem çocuklarım burada öyleyse bu gidişata sessiz kalmayıp sahaya atılacağım, elimden ne gelirse onu yapacağım” diyenlerden biri Esra. Seçim öncesinde sokak sokak ev ev dolaşanlardan, çalmadık kapı bırakmayanlardan... Üstelik eşinin itirazlarına karşın... Seçim günü ise Oy ve Ötesi gönüllüsü olarak görevlendirildiği sandığa sahip çıkıp son ana kadar başında Seçimler ve Kadınlar bekleyenlerden biri. “Benim ilçemde 3040 kadın böyle çalıştık gece gündüz demeden” diye anlatıyor. Örneğin Pınar... İstanbul’un bambaşka bir ilçesinden... O da Esra gibi çalışmış. “Seçim sonuçları açıklandıktan ve ilk şoku atlattıktan sonra bir araya geldik ve bundan sonra nasıl yol izleyeceğimizi planlamaya başladık. Öyle bir sistem geliştirmeliyiz ki bu model diğer ilçelere de örnek olmalı. Aramızda plancılar, sistem analistleri de var. Şimdi bunun üzerinde çalışıyoruz...” diyor. Örneğin Beyge...Yoğun iş hayatının ardından emekli olduktan sonra “ben ne yapabilirim?” kervanına katılanlardan. Son seçimlerde yaşadığı ilçenin belediye meclisine adaylığını koyacak kadar cesur. Yerel seçim öncesinde çalışmalarını benimle şöyle paylaşmıştı: “İki yada üç kişilik kadın ekibimle yoğun olarak ev ziyaretleri yapıyoruz. Coğrafyamızda sahipsiz sandık bırakmadık, yedeklerimiz var, iki avukat ve gözlemcilerimiz. Organize hazırlandık, son güne kadar ziyaretlere devam edeceğiz. İlçenin önemli bir bölümü halen bir köy düzeninde; başsağlığı, umre dönüşleri, hastalar, yaşlılar, doğum yapanlar da ekstra ziyaret ettiklerimiz. Buralarda daha önce hiçbir seçimde CHP tarafından böyle bir çalışma yapılmamış. İnsana dokunmaya çalışıyoruz...” Örneğin Saniye... Uzun yıllardır CHP’nin içinde. Özverili çalışması ile, örgütçü kişiliği, güleryüzü ile insanlara dokunmasını bilen biri. Hem seçim öncesinde hem de sandıkta çalışanlardan. Daha birçok örnek sıralayabilirim. Neticede bu seçimlerde kadınların sahadaki rolü çok çok önemliydi. Özellikle de CHP açısından. Yılmadan, pes etmeden, herhangi bir beklentisi olmayan kadınlar hepsi de. Çoğu partiye üye bile değil. Akıllarından siyasete soyunmak geçmiyor bile. Siyasete soyunan kadınlar ise küsmüyorlar, yola devam diyorlar. Listede istediği sırada gösterilmeyen erkeklerin kenara çekildiği hatta aleyhte çalıştığı durumlar kadınlar için pek söz konusu değil.. CHP öncelikle bunu anlamalı. Kendi siyasi geleceğinin kadınlardan geçtiğinin ayırdına varmalı. O kadınların hepsini dinlemeli. Anlatacak çok hikâyeleri var, önerileri var. Partilisi erkeklerin engellemelerine, köstek olmalarına karşın nasıl çalıştıklarını örneğin. Kabul edelim ki AKP’nin başarısının arkasında da kadınlar var. Kadın ve gençlik kolları AKP’nin can damarı. Bir okurum, ki o da kadın; gönderdiği bilgi notunda “AKP, kadınlara yaşam alanı sundu, aidiyet kazandırdı, bir amaç verdi, kendilerini önemli ve değerli hissetmelerini sağladı. Türkiye’yi kazanmak isteyen parti, kadınların bundan sonraki ihtiyaçlarını belirleyip buna göre programlar geliştirmeli” diye yazıyor. Başta da dediğim gibi; seçim bitti bitmesine ama içlerinde büyük fırtınalar kopan kadınlar sakinleşmedi. Benim bütün umudum bu giderek devleşen dalgadan bir sinerjinin çıkması... Çıkacak da... SERBEST PİYASA ABD Doları Avro İngiliz Sterlini İsviçre Frangı 24 Ayar Altın Cum. Altını ALIŞ 2.0920 2.8860 3.4970 2.3580 87.95 579.81 SATIŞ 2.0940 2.8890 3.5140 2.3720 88.30 592.00 MERKEZ BANKASI CİNSİ 1 ABD DOLARI DÖVİZ ALIŞ SATIŞ 9 NİSAN 2014 EFEKTİF ALIŞ SATIŞ 2.0941 2.0978 2.0926 2.1009 1 AVUSTRALYA DOLARI 1.9501 1.9628 1.9411 1.9746 1 DANİMARKA KRONU 0.38566 0.38756 0.38539 0.38845 1 EURO 1 İNGİLİZ STERLİNİ 1 İSVİÇRE FRANGI 1 İSVEÇ KRONU 1 KANADA DOLARI 1 KUVEYT DİNARI 1 NORVEÇ KRONU 100 JAPON YENİ 2.8838 2.8890 2.8818 2.8933 3.4913 3.5095 3.4889 3.5148 2.3590 2.3741 2.3555 2.3777 0.32034 0.32366 0.32012 0.32440 1.9128 1.9215 1.9057 1.9288 7.3928 7.4896 7.2819 7.6019 0.34955 0.35190 0.34931 0.35271 2.0380 2.0515 2.0305 2.0593 1 S. ARABİSTAN RİYALİ 0.55836 0.55937 0.55417 0.56357
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle