Katalog

7 NİSAN 2014 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER 7 Star gazetesinin ‘karakolu vuracaktı’ diyerek hedef gösterdiği Grup Yorum üyesinden tepki: Artniyetli bir saldırı l 3 saat süren toplantı ASLI ULUŞAHİN Başbakan basınla buluştu İstanbul Haber Servisi Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, dün bazı basın kuruluşlarının genel yayın yönetmenleriyle bir araya geldi. Kandilli’deki Adile Sultan Sarayı’nda gerçekleştirilen ve 3 saat süren toplantıya Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay da katıldı. Toplantıda Cumhurbaşkanlığı seçimi, AKP tüzüğü, YouTube ve Twitter konularında konuşulduğu öğrenildi. Toplantıya katılan genel yayın yönetmenleri toplantıdan sonra herhangi bir açıklama yapmadan ayrıldı. l ErdoğanAliyev görüşmesi ‘Bizi katletmek için zemin hazırlıyorlar’ Grup Yorum, Star gazetesindeki haberi ‘alçakça bir saldırı’ olarak değerlendirirken grup üyesi Dilan Balcı, gazetenin haberinin 13 Nisan’daki konser öncesi kasıtlı olarak yapıldığını söyledi. Grup adına yapılan açıklamada ise “Grup Yorum’un B.E. diye bir elemanı yoktur. İdil Kültür Merkezi’nde bu isimde bir çalışan da yoktur. Bu yalan haber AKP faşizminin grubumuza yönelik planlı saldırısının yeni bir ayağıdır. AKP faşizmi bizi hedef göstererek belki de sokak ortasında katlettirmenin zeminini hazırlıyor” denildi. Azerbaycan’a cemaat listesi BAKÛ (ANKA) Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ve Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan arasında yapılan görüşmede “Nurcular” sorununun ele alındığı bildirildi. Rusya’nın Sesi’nin yansıttığı Azeri haber ajansı APA’nın güvenilir kaynağa dayandırdığı habere göre Başbakan Erdoğan, Nurcuların her iki ülke için tehlike oluşturduğunu söyledi. Erdoğan, Nurcuların Azerbaycan’da ağ kurduğundan duyduğu tedirginliği dile getirdi. Kaynak, Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’e Azerbaycan’daki Nurcularla ilgili listenin sunulduğunu belirtti. Azerbaycan lideri, TürkiyeAzerbaycan ilişkilerine zarar verebilecek tüm güçlerin engellendiğini açıklamıştı. Aliyev, “Birilerin iki dost, kardeş halk arasında nifak sokmasına asla izin vermeyiz” demişti. Öte yandan Başbakan Erdoğan, ilgili soruya cevaben, ortada bir sıkıntı olduğunu ve her iki ülkeyi rahatsız edecek durum varsa müzakere edileceğini söylemişti. Star gazetesinde dün yayımlanan “Grup Yorum üyesi karakolu vuramadı” başlıklı haberde, grubun adının ve grup üyesi E. Dilan Balcı’nın fotoğraflarının kullanılması tepkilere neden oldu. Dilan Balcı, habere konu kişinin kendisi olmadığını belirtirken fotoğrafının kullanılmasının, grubu hedef göstermek olduğunu söyledi. Grup adına yapılan açıklamada ise 13 Nisan’da Bakırköy’de dördüncüsü yapılacak “Bağımsız Türkiye” konserinin öncesinde bu haberin yapılması “alçakça bir saldırı” olarak değerlendirildi. Star gazetesindeki haberde, DHKPC üyesi olduğu ifade edilen ve adı B.E olarak kodlanan kişinin İstanbul Kâğıthane’de bir karakola bombalı saldırı yapacakken yakalandığı duyurulmuş, yakalanan kadının Grup Yorum üyesi ve İdil Kültür Merkezi çalışanı olduğu iddia edilmişti. Gazete, birinci ve devamında 17. sayfadan verdiği haberinde de Dilan Balcı’nın fotoğraflarını yayımlamıştı. Dilan Balcı, “Bu gazete devrimci sanatçılarla ilgili yaptığı yanlış, kontra haberleriyle meşhur. Son ‘Bağımsız Türkiye’ konserimizde 550 bin kişi bir araya gelmişti. Konser öncesi bu haberin kasıtlı yapıldığını, grubumuzun hedef gösterilmeye çalışıldığını düşünüyoruz” dedi. Grup adına yapılan açıklamada ise “Grup Yorum’un B.E. diye bir elemanı yoktur. İdil Kültür Merkezi’nde bu isimde bir çalışan da yoktur. Bu yalan haber AKP faşizminin grubumuza yönelik planlı saldırısının yeni bir ayağıdır. AKP faşizmi bizi hedef göstererek belki de sokak ortasında katlettirmenin zeminini hazırlıyor. Bununla da susmayacağımızı, bizi hiçbir şekilde susturamayacaklarını bilmeliler” denildi. 24 Saatimizi İzlemek İstiyorlar Size bu mektubu Kandıra 1 No’lu F Tipi Hapishanesi’nden yazıyorum. Belki bunca yoğun gündemin arasında bir hapishane mektubu “bir sen eksiktin” dedirtebilir size, biliyoruz. Bunu göze alarak oturdum mektubun başına. Bu biraz da gündem kendi içinde ne kadar yoğun olursa olsun, duyarlılık göstereceğinizi düşündüğümüzdendir. Malum son haftalarda hapishaneler daha çok tahliye haberleriyle anılıyor. Ünlü davaların ünlü sanıkları bireronar bırakılıyorken aynı yargı sisteminin dişlilerinden geçerek hapishanelere doldurulmuş binlerce “ünsüz”ün tutsaklığı devam ediyor. Tabii burada mesele ünlü olmak veya olmamak değil. O biraz işin esprisi. Yoksa o ünlü sanıklarla aynı muameleye tabi tutulmayışımızın sebebinin asıl olarak devrimci düşüncelerimiz olduğunun farkındayız. Bu mektupla niyetimiz yargı ya da hukuk sistemi eleştirisi yapmak değil. O nedenle bu bahsi hızla geçiyorum. Asıl olarak dikkatinizi yeniden hapishanelerin içine çekmek istiyorum. F tipinin nasıl açıldığı da, o günden bugüne ne tür uygulamalarla yönetildiği de kimse için sır değil. Bunları bizler de binlerce defa yazdık, anlattık. Gerçek şu ki; F tiplerinde baskının, hukuksuzluğun, keyfiyetin ve hak gasplarının eksik olduğu hiçbir dönem yaşanmamıştır. Ve hep yeni bir şey çıkar mutlaka. Son olarak bu hapishanelerde yapılan tadilatlarla avukat görüş yerleri cam fanuslar haline getirildi. Avukatmüvekkil mahremiyetini hiçe sayan bu uygulamayı kabul etmediğimiz için o gün bugündür avukatlarımızla görüşemiyoruz. Bu cam fanusları protesto ettiğimizde ise onlarcamıza, yüzlerce günü bulan hücre cezaları verildi. Şimdilerde ise yeni bir saldırı hazırlığı sürüyor hapishanelerde; gitgide yakınlaşan matkap seslerinden saldırının yaklaştığını anlıyoruz. Bir süredir hapishane idaresi hücre havalandırmalarına kamera takma hazırlığı yapıyor. Bu kameralarla hem hücre havalandırmaları, hem de yatıp kalktığımız hücre içi bölüm 24 saat izlenip kaydedilecek. Söz konusu yöntem buradan önce başka birçok hapishanede de uygulanmaya çalışıldı. Tutsakların kabul etmemesi sonucu saldırılar yaşandı ve o şekilde tek kişilik hücrelere atıldılar. Yani hapishane idaresi denenmişi denemeye hazırlanıyor. Seçim meydanlarında Başbakan “bunlar insanların özelini izleyecek kadar...” diye başlayan cümleler kuruyordu. Bunları söylerken, kendileri de bizim özelimizi izlemek için kamera sistemi kuruyorlar. Bu duruma tebessüm ediyoruz haliyle. Evet biz de bu defa Başbakan’a katılıyoruz. İnsanların özelini izlemek, kaydetmek o dediği şeydir... Ve kuşkusuz, buna direnmek de meşrudur, haktır. Bir an düşünün: Bütün insanlardan soyutlanıp bir hücreye kapatılmak, sonra da o hücrenin tepesine takılan kamerayla her an izlenmek nasıl bir duygudur. Aynı durumda olsanız ne hissedersiniz? Doğrusu şu ki: Önümüzdeki günlerde neler yaşanacağını bilmiyoruz. Bildiğimiz şu ki; tacize, aşağılanmaya, keyfiyete direneceğiz. Kamera uygulamasını asla kabul etmeyeceğiz. Bunun bedelini de öderiz... Sizi duyarlı olmayan; yarın yaşanabilecekleri beklemeden başından ses çıkarmaya çağırıyoruz. Yaşanan bunca gelişme arasında bizlerin sesine de ses olacağınız inancıyla; selamlarımızı iletiyoruz. Çalışmalarınızda başarılar diliyoruz. Gökhan ATAY Kandıra 1 No’lu F Tipi Hapishanesi Özgür Tutsaklar adına Polis kasıtlı vurdu iddiası Pendik’te çalıntı otomobil ile kaçmaya çalışan 2 kişi ile polis arasındaki İstanbul Haber Servisi Pendik’te çalıntı otomobil ile polisten kaçmaya çalışan 2 kişi ile polis arasında yaşanan kovalamacada 1 kişi öldü, 1 kişi de hafif şekilde yaralandı. Kovalamaca sırasında yaşamını yitiren Cafer Turgut’un ağabeyi Kudret Turgut ise polisin kasıtlı ateş ettiğini öne sürerek “Polis, bunların silah çekmemesine rağmen ateş etmiş. Bunun kamera kayıtları da var. En kısa zamanda bunu da ortaya çıkaracağız” dedi. Önceki akşam çalıntı otomobille ilerleyen Cafer Turgut ile Eyüp Mutgam polisin dur ihtarına uymadı. İddiaya göre, kısa süre yaşanan kovalamacanın ardından otomobili durduran polis ekipleri ile otomobildeki 2 kişi arasında silahlı çatışma yaşandı. Hırsızlıktan sabıkalı olduğu öğrenilen Turgut, başından silahla vurularak ağır şekilde yaralanırken, kolundan yaralanan cezaevi firarisi olduğu bildirilen Mutgam ise otomobille kaçmaya başladı. Polisle yaşanan kovalamacanın ardından otomobili bırakan Eyüp Mutgam, bir işyerinin deposuna kaçtı. Depoda yakalanan Eyüp Mutgam ile polis memuru arasında boğuşma yaşandı. Boğuşmada polisin silahını alarak yeniden kaçan Mutgam, bir evin balkonuna saklandı. Ev sahibinin durumu polise bildirmesi üzerine Mutgam, yakalandı. Tedavisi yapılan Mutgam, Emniyet’e götürüldü. Başından ağır yaralanan Turgut ise hayatı kovalamacada ölen Cafer Turgut’un ağabeyi kasıtlı ateş edildiğini öne sürdü nı kaybetti. Çatışmada hayatını kaybeden Turgut’un ağabeyi Kudret Turgut, polislerin hiçbir bilgi vermediğini belirtti. Turgut, “Kardeşim, hapishaneden firar eden 2 kişinin arkadaşıdır. Bilmediği halde arabalarına binmiş. Polis bunların silah çekmemesine rağmen ateş etmiş. Adli Tıp Kurumu’nda her şey çıkacak ortaya” dedi. Evin balkonunda saklanan kişinin Cafer Turgut olduğunu iddia eden kardeşi Enes Turgut ise “Ağabeyim gözaltında, sonra haber geliyor. Kafasına iki kurşun sıkılmış şekilde bulunuyor. Bunu bana açıklasınlar” diye konuştu. Rapor bekleniyor Merhaba, 195758 olmalı. Cumhuriyet, Nevşehir’e bir gün sonra geliyor hep. Babam Öğretmen Şükrü Güney, her akşam köyümüze dönerken Sümerbank çantasında Cumhuriyet getiriyor. Ve Ressam Salih Erimez Bey’in, Çanakkale Savaşı sırasında İstanbul’daki aile hayatını işlediği resimli romanını hayranlıkla okuyup izliyorum. Dedem de Çanakkale Savaşı ve İstanbul Gelibolu Yarımadası savaşlarına katılmış bir gazi olduğu için bu çizgi beni derinden etkiliyor. O eser, bende çizgi, karikatür, çizgi roman sevgisi uyandırmıştır. Bunu yeniden yayımlamanın bir yolu vardır, değil mi? Ya da o bantları bir kitap olarak hazırlamanın... Teşekkür ederim. İyi günler dilerim. Prof. Dr. Emrullah Güney Tehlikeli Belirtiler Gerilimli bir hafta yaşadık. Bu yalnızca gerçekten ciddi kuşkular yaratan seçim sonuçları açısından değil, Twitter yasağının Anayasa Mahkemesi kararıyla kaldırılması sonrası Başbakan ve Adalet Bakanı’nın sözlerinin haber verdiği tehlike açısından da öyleydi. Buna 17 bin sayfayı bulan ve artık resmen var olmayan ama var olmayı bir şekilde sürdüren Ergenekon mahkemesinin “gerekçeli kararı”nın şaka gibi gerekçeleri eklendi. AKP isterse 15 kez saydırır: Seçim başardı. Bu belirsizlikler, kanıtlanmış usulsüzlükler ve seçim hileleri gazeteleri de yanılttı. Okurlarımızdan Cumhuriyet’e de eleştiriler geldi ve özellikle Ankara’da CHP’nin erken ilan edilmiş seçim zaferiyle kurulmuş manşet eleştiri konusu oldu. Okurlarımıza hak veriyoruz ama aynı zamanda Ankara’da seçim sonucunun bu satırların yazıldığı saatlere kadar hâlâ netleşmediğini de hatırlatma gereği duyuyoruz. Milli bulunmayan karar! Diğer önemli açısından duyulan kaygının arttığını gösterdi. Olmayan mahkemenin gerekçeli kararı: Artık Okurlardan kısa kısa Kaldı.” Buraya kadar her şey tamam. Fakat alt sağ kenarda bir grafik: Bir haftadır www. CHP yüzde 29.21. cumhuriyet.com.tr Bu nasıl rakamsal bir linkine ulaşamıyorum! Facebook’ta haberlerinizin uzaklık, ben okur olarak anlayamadım. Lütfen linkini tıklamam bir sonuç manşetiniz ile rakamsal getirmiyor. Hep sayfa yok bilgisi geliyor, birkaç saniye değerleriniz birbirini tutsun. içinde! Almanya Berlin’den Saygılarımla. Şerif Ferzan Erdim giriş yapıyorum internete. Güneş Olcay Neler Oluyor? yasal olarak var olmayan “özel yetkili Ergenekon mahkemesinin” gerekçeli kararı da hem bu açıdan hem de kararın içerdiği tuhaflıklar açısından geçen haftanın basında çok tartışılan konusu oldu. Olmayı da sürdürecek gibi görünüyor. Geçen hafta Cumhuriyet’in internet sitesi sürekli saldırıların hedefi oldu. Hem internet sitesi hem de internet üzerinden abonelerinkine yayın yapan gazete siber saldırılarla karşılaştı. Bir süre etkili olan bu saldırılar hâlâ yayınları etkileyebiliyor. Bu saldırılar okurlarımızdan gelen ve iki örneğini aşağıda sunduğumuz iletilerde belirtildiği gibi özellikle yurtdışından gazeteyi izleyenleri zor durumda bıraktı. İnternet sitesinin yöneticisi arkadaşlarımız bu saldırıların büyük ölçüde etkisizleştirildiğini belirttiler. Cumhuriyet’e saldırılar: sonuçlarından başlayalım; hâlâ kesin sonuçlar belli olmuş, ilan edilmiş değildir. Pek çok il ve ilçede belediye başkanlıkları itirazlar sonucu değişti. Ama üç ilginç yer dikkatleri daha fazla çekti. Bir oyla AKP’nin kazandığı ilan edilen Yalova Belediye Başkanlığı altı oyla CHP’ye geçti. Ankara’da durum hâlâ netleşmiş değil. Oylar yeniden sayılacak mı bilinmiyor. Ağrı’da ise iktidar partisi oyları 15 kez yeniden saydırmayı gelişme: Uygulanmayan idare mahkemesi kararından sonra bu kez Anayasa Mahkemesi’nin Twitter yasağını kaldıran kararı iktidar partisinin hışmını üstüne çekti. Anayasa Mahkemesi kararını milli bulmadığını ve saygı duymadığını ilan eden Başbakan’dan sonra Adalet Bakanı da Anayasa Mahkemesi’ni kendisine çizilen sınırı aşmakla suçladı. Okurlarımızdan bu konu ile ilgili olarak gelen yorumlar ülkenin geleceği İnternetten abonesi olduğum gazetemi okuyamıyorum. Neler oluyor? Lütfen açıklar mısınız! Saygılarımla. Mustafa Akçı Gazetemi neden okuyamıyorum? 31.03.2014 Pazartesi günü manşetiniz “Gerilim Kazandı”, altında CHP hedefe ulaşamadı spotunun açılımında “CHP Psikolojik Sınır Olan Yüzde 30’un Uzağında Manşet ve haber tutarlı olmalı Değerli Cumhuriyet gazetesi ekibi, sizin Türkiye Cumhuriyeti’ne ve ülkenin barış ve huzuruna karşı yapılan hainliği ortaya çıkaran ses kayıtlarını yayımlamadaki kararlılığınız ve cesaretinizden ötürü sizi çok tebrik ediyorum. Selma Ünsal Merhaba. Ülkenin bu zor döneminde cumhuriyetimizi bir kahraman gibi savunduğunuz için saygılarımı, sevgilerimi, desteklerimi iletir, teşekkürlerimi sunarım. Dinci faşizme karşı çıkan herkese selam olsun. İyi çalışmalar. Burak Aksoy Sizi kutluyoruz Mağdur işçiler soruldu nANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin, TBMM Başkanlığı’na verdiği önergede İçişleri Bakanı Efkan Ala’ya seçimlerle birlikte kapatılan 30 ildeki özel idare bünyesinde çalışan taşeron işçilerin akıbetini sordu. AKP’nin yerel seçimlerden sonra yürürlüğe koyduğu Bütünşehir Yasası ile 30 il özel idaresinin kapatıldığını, binlerce işçinin sokağa atıldığını ifade eden Tekin özetle şu soruların yanıtını istedi: “Yeni yasa ile birlikte kapanan il genel meclislerinden, işten çıkarılan toplam taşeron işçi sayısı nedir? İllere göre dağılımları nasıl gerçekleşmiştir? Bu işçilerin yeni kurulacak olan Yatırım koordinasyonu merkezlerine, kamu kuruluşlarına ya da belediyelere aktarılması hususunda çalışmalarınız mevcut mudur? İşten çıkarılan taşeron işçilerden, bugüne kadar başka kamu kurum ve kuruluşlarına geçişleri sağlanan işçiler var mıdır? Varsa sayıları nedir?”