Katalog

7 NİSAN 2014 PAZARTESİ HABERLER 3 İstanbul Haber Servisi Beykoz’da yapımı devam eden 3. Boğaz Köprüsü’nün Çavuşbaşı viyadüğünde beton dökme çalışmaları sırasında iskelenin çökmesi sonucu önceki gün yaşamını yitiren Yaşar Bulut ve Lütfü Bulut Yalova’nın Tavşanlı beldesinde toprağa verildi. Kazada yaralanan Sonay Bulut ağabeylerinin cenazesine katıldı. Bulut kardeşlerin kardeşi Şenel Bulut ise şöyle konuştu: “Olayın takipçisi olacağız. Normal bir iş değil bu. Önlemini alsınlar, başında dursunlar. Mühendisi var, kontrolü var, müteahhiti, iş güvenliği her şeyi var bunun. 50 metrede, 100 metrede beton döküyorlar. İşi hızlı yapma çabasından değil, iskele çökmüş, demir iskele. Kardeşlerimle alakası yok. Sadece kalıp yapması ve beton dökmesi onlara ait. İskele şirkete ait, şirketin hatası var. İskele ekibi başka.” Kazada yaşamını yitiren Kahraman Baltaoğlu’nun 2 gün önce işe başladığı, Lütfü Bulut’un 3 çocuk babası olduğu öğrenildi. Üçüncü Boğaz Köprüsü ve Kuzey Marmara Otoyolu Projesi’ni yürüten IC İçtaş İnşaat ve Astaldi (ICA) yetkileri tarafından yapılan açıklamada, “İskelenin neden çöktüğü ve kazanın sebepleri yetkililerce hassasiyetle ve tüm detayları ile araştırılmaktadır” denildi. Kahraman Baltaoğlu’nun cenazesi ise Samsun’un Çarşamba ilçesine gönderildi. Hayatları pahasına... İSTANBUL / ANKARA (Cumhuriyet) İş kazalarında yaşamını yitiren işçilerin yakınları için her ayın ilk pazar günü toplanan Adalet Arayan İşçi Aileleri, 28. nöbetlerini 3. Boğaz Köprüsü inşaatında ölen işçiler için tuttu. Aileler “3 işçi daha iş cinayetinde hayatını kaybetti. İstanbul ormanlarını ve doğayı gözden çıkaranlar, sürat ve hız istiyor. İşçilerin hayatları pahasına” diye tepkilerini dile getirdiler. İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın 2 gün önce helikopterle 3. Köprü ve çevre yollara inşaatını denetlediğini anımsatarak Başbakan Erdoğan, Ulaştırma Bakanı Lütfi Elvan ve Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ı istifaya çağırdı. İnşaat İşçileri Sendika Girişimi dün saat 12.30 sıralarında Boğaziçi Köprüsü’nde “İnşaat işçisi köle değildir”, “Artık ölmek istemiyoruz” sloganları atarak 3. Köprü’deki kazayı protesto ettiler. İşçiler, Bahçeşehir’deki TOKİ inşaatında çalışanların ücretlerini alamadıkları için direnişte olduklarını belirttiler. Polis, trafiği kapatan eylemcilere müdahale ederek 5 kişiyi ve Alınteri dergisi muhabirini gözaltına aldı. İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi, açıklamasında 2014’ün ilk üç ayında 276 iş cinayetinde en az 80 inşaat işçisinin yaşamını yitirdiği belirtildi. CHP Genel Başkan Yardımcısı Adnan Keskin, AK Parti iktidarında 12 bin kişinin iş kazaları sonucu hayatını kaybettiğini belirtti. Keskin, Türkiye’nin iş kazası sonucu ölümlerde Avrupa’da 1., dünyada ise 3. ülke olduğunu, sadece geçen ay 110 kişinin iş kazasında yaşamını yitirdiğini söyledi. Galatasaray Lisesi önünde toplanan Kuzey Ormanları Savunması ile İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi üyeleri de AKP’nin kent katliamı yaptığını belirterek “Kâr hırsı ve bu talan sürdükçe inşaatlar başta olmak üzere iş cinayetleri artacak” dedi. Üyeler “3. köprü inşaatı doğayı ve işçileri katlediyor” yazılı pankart açtı. ‘ CUMHURİYET SAYFA çalışıyorlar 100 metrede şirket önlem alsın Susun Meleğim kaybolmuş ben onu arıyordum. Bizim hakkımızda ne biçim yorumlar yapmışlar. Evladımın ölüsünü bulduk artık sussunlar. Bizi acımızla baş başa bıraksınlar. SİBEL BAHÇETEPE artık Küçük Pamir gözyaşlarıyla toprağa verildi Fotoğraf: UĞUR DEMİR Barış Dönmez davasında gerekçeli karar CANAN COŞKUN Yüzde 101 ispatlanmalı Ağır Ceza Mahkemesi, 10 yıldır süren davayı 21 Şubat’ta karara bağlayarak sanık Ömer Faruk Saral’ın beraatına karar vermişti. Mahkeme davaya ilişkin gerekçeli kararında, davanın diğer sanığı olan İbrahim Biberoğlu’nun yargılama sırasında 3 Ocak 2012’de öldüğünü anımsatarak Biberoğlu yönünden davanın düşürülmesine hükmetti. Heyet, diğer sanık Ömer Faruk Saral hakkında kasten öldürme suçundan dolayı cezalandırılması istemiyle dava açıldığını kaydederek Saral’ın bu suçu işlediğine dair hiçbir kanıt bulunamadığını ifade etti. Üniversiteden yeni mezun olan Barış Dönmez’in, Beyoğlu’nda “Academy 14” adlı barda 10 Nisan 2004’te boğazı kesilerek öldürülmesine ilişkin sanığın 10 yıl sonra beraat ettiği yargılamada mahkeme heyeti gerekçeli kararını açıkladı. Heyet, gerekçeli kararında, hüküm kurulurken suçun işlendiği hususunun, yüzde 101 kesinlikle ispatlanması gerektiğini belirterek “Aksi görüşün kabulü halinde, varsayıma dayalı olarak mahkumiyet kararı verilmesinin önü açılmış olacaktır” dedi. Aile avukatları ise karara itiraz etti. Davanın görüldüğü İstanbul 20. Sarıyer Zekeriyaköy Beşevler Sitesi’nde evinden annebabası uyurken çıkarak kaybolan ve 30 saat sonra komşu villanın havuzunda ölü bulunan 3.5 yaşındaki Pamir Dikdik, gözyaşları içerisinde son yolculuğuna uğurlandı. Pamir bebek, Zekeriyaköy Merkez Camisi’nde ikindi vakti kılınan namazın ardından Zincirlikuyu Mezarlığı’nda dedesinin yanında toprağa verildi. Cenaze töreninde konuşmakta güçlük çeken ve sesi kısılan baba Serdar Dikdik “Meleğimi kaybettim. Gönül isterdi ki hiçbiriniz beni görmeseydiniz de ben pazar günü çocuğuma balon şişirseydim” diye ağladı. Anne Süverçe Dikdik ise “Destek veren herkese teşekkür ediyorum” dedi. Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç’in ise Pamir Dikdik adına 36 yaş arası çocukların yararlanabileceği bir anaokulu yaptıracağı belirtildi. Güçlükle ayakta durduğu görülen anne Dikdik, “Sosyal paylaşım sitelerinde paylaşımlar olmuş. Bizim tabii ki haberimiz yok. Herkesten Allah razı olsun. Teşekkür etmemiz gerektiğini düşündük. Başka diyecek bir şey yok. Hepiniz bizim çocuğumuz gibi gördünüz. Allah herkesten razı olsun” dedi. Baba Serdar Dikdik ise “Ayağınızı, elinizi öpeyim, Allah razı olsun. Meleğimi kaybettim, diyecek bir şeyim yok. Herkes insanlığını gösterdi. Gönül isterdi ki hiçbiriniz beni görmeseydi de ben pazar günü çocuğuma balon şişirseydim. Allah razı olsun, herkese teşekkür ederim” diye konuştu. Yakınları tarafından sakinleştirilmeye çalışılan ve ayakta durmakta zorluk çeken baba Dikdik, anne Süverce Dikdik ve babaanne Günsel Dikdik, camide tabutun yanında oturarak taziyeleri kabul etti. Anne ve babaannenin uzun süre birbirine sarılarak ağladığı görüldü. Tören boyunca bir ambulans hazır bekletildi. Törene eski Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül ile Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç de katıldı. Çok acılı bir günde olduklarını belirten Sarıgül “Türkiye’de kimin evinde havuz olursa olsun, kenarını mutlaka çevirmesi lazım” diye konuştu. Bırakın ben taşıyacağım Tabut omuzlara alınacağı sırada baba Serdar Dikdik, “Bırakın onu ben tek başıma taşıyacağım” diye feryat etti. Baba Serdar Dikdik sosyal medyada, oğlunun kaybolmasının hemen ardından başlayan, “Gezi Parkı benzeri protestoları yapmak için bölgede keşif yapıyorlar. Çocuğu da planlı olarak kaybettiler” şeklindeki yorumlara “Evladımın ölüsünü bulduk, artık sussunlar. Benim babam, dedem öldü onları ben yıkayıp gömdüm. Şimdi de oğlumu ben yıkayıp gömeceğim. Benim acım bana yeter. Ben oğlumu iyi yetiştirmek için elimden gelen her şeyi yaptım. Artık bizi acımızla baş başa bıraksınlar” diye tepki göstermişti. Baba Serdar Dikdik, bir yıl önce aile yakınlarına Pamir’le ilgili gönderdiği bir yazıyı da Twitter’da paylaştı. Babanın, küçük Pamir’in Atatürk büstü önünde çekilmiş fotoğrafı ile birlikte paylaştığı yazı şöyle: “Daha dünyaya geleli 953 gün oldu ama; bugün kanı çekti dedi ‘bu ne’ konuşabildiği 35 kelimeyle. Dedim Pamir, o Atatürk. Sonra alnına bir öpücük kondurdum Ata’nın. Ben öpünce, bizim küçük insan kaldırdı ellerini havaya.. Al beni kucağına der manasında. Kaldırdığım gibi oturdu Gazi’nin önüne ve tam gözlerinin içine baktı. Belki yeni nesil olarak merak etme geliyoruz Atam dedi. Ya da sadece o yüzü yazdı aklına, merhaba Atam diyerek. Ama bakmak yetmedi ki, babası gibi kondurdu bir öpücük Atamın alnına. İste bugün çektiğim bu fotoğrafların hikâyesidir yazdıklarım. Bu resimler kaybolur belki bir gün ama, o, yüreğime işlediğim görüntüyü hiç unutmayacağım son nefesime kadar.”