Katalog

6 NİSAN 2014 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 Hokkabaz! Cambaz! İşte tam orada, senin özgürlüğü aradığın yerde.... Kıbleden esen yelin, o çılgın nar ağacının altında, sana yeni tuzaklar kuruyor. Hayatını çalacak... Seni süründürecek... Sığ sularda durdukça, sen uyanmadıkça... Sen irkilip kendine gelmedikçe... İnadın uğruna! HHH Derin ve sessiz bir akşamın içinde, tek başına, bir ağacın altında düşün uzun uzun... Hayata bak! Bir toplumu yönetenler “barış dili”ni konuşmuyorlarsa eğer... Sevmiyorlarsa çocukları... Gezi Direnişi vız geliyorsa eğer onlara... Barış umudu yok olur! Sürekli olarak “devlet düşmanı, terörist, bölücüler” diyorsa, demokratik haklarını kullanan her insana “vatan haini” yaftasını yapıştırıyorsa... Düşün! Çünkü senin yüzüne bir tokat gibi terör yasaları iniyor. Sen düşmansın artık! Hayatın boyunca düşman kalacaksın, iş bulamayacaksın bunu bil! HHH Benim ülkemde “barış dili” konuşan iktidar görmedim hiç... Ne zaman sen, ben, hepimiz bu dili kullansak tepemize bindiler... Kimi zaman gözaltılar, kimi zaman zindanlar... Bak 68’li bahriye teğmeni 66 yaşında ve vatan haini... Tek başına devleti yıkma eyleminden ötürü zindanda yatıyor. Sorgula arkadaşım, sorgula! Bak o nar ağacına... Sonra gökyüzüne... Kırlangıçlar geldi mi oralara? İkiyüzlülüğün, alçaklığın, din pazarlamacılığının resmini çizerek geçti bir hayat! Ne sınıfsal ne toplumsal ne de ekonomik sorunları aşabildik! İktidarlar hep kendilerinin haklı olduğunu, ezilenlerin haksız olduğunu savundular... Halk iktidara gelmedi hiçbir zaman! Halkın devleti olmadı... Devletin polisi, devletin silahlı gücü, devletin yargısı... HHH Kötücül düşlerden, düşmanlık gölgesinden kurtulur muyuz, bilemem! Tek bildiğim kaç yaşında olursak olalım umudumuzu yitirmeyelim! Gençlerimize, çocuklarımıza güvenelim! Hayata sarılalım sımsıkı, tüm kötülüklere direnelim... Korkmayalım! Özelleştirme iptallerinin uygulanmaması için neden değişiklik yapıldığı ortaya çıktı Yandaş için yasa MUSTAFA ÇAKIR Barışın Dili Vardır... Belki mevsimleri çoğaltıp sevgimizi bölüşüyorduk, belki tek başımızaydık, düşünüyorduk... Hayat için yazı sayfasındaydık, zamanın bir başka yerinde sessiz, umursamaz... Şaşkındık! Umutlarımız yok oluyordu yavaş yavaş... Bir rüzgâr seni, beni, hepimizi aldatıp geçmişti. Şafağın sökmesini bekliyorduk. Derinliğine bakıyorduk uçurumların yamaçlarında açan kır çiçeklerine, çocukların gözlerine; hayata bakıyorduk, anlıyor musun? Odisseus Elitis’in o kıbleden esen yeli vardı ya hani, senin o çok sevdiğin dizeleri... O beyaz avluda o çılgın nar ağacı! İlkin büzgülü etekleriyle nisanın, sonra yaz şenliğinin ateşböcekleri... Onlarla gülüp oynayan, öfkelenen... Her türlü gözdağını kara kötülükten arıtıp güneşin kucağına, esrik kuşlarına serpen... En gizli düşlerimizin bile üstüne kanat geren. O kızgın nar ağacı mı bu? O evrensel değerleri elimizden alan, düşünce özgürlüğü, özgür insan olma bilincini çiğneyip geçen, emeğin haklarını içen sömürüye direnenleri tepeleyen... Acaba o kim? HHH Ulusal birliktelik, barış, sosyalizm! Bunları çağdışı gören, ülkeyi etnik ve dinsel kışkırtmalarla bölen, parçalayan, rant sağlayan, soyan, yağmalayan... Yoksul halkları kan gölünde boğan! Darbeleri planlayan! Hayatı ölümcül biçeme dönüştüren. Laik demokratik devlet yapısını bilmeden, dinsel inançları, mezhepsel ayrılıkları öne çıkaran, siyaset bezirgânlığı yapan... Din kardeşliği temeline dayalı bir düşsel sözde demokrasi getirdiklerini sanan, bu arada her türlü üçkâğıtçılığı yapıp dindarların oyunu kapan... Alanlarda özgürlük ateşi yakan, demokrasiyle uzaktan yakından ilişkisi olmayan... Barıştan söz edip savaş isteyen... Ekonomik sorunları, dinsel ve etniksel bir yapıda çözmek isteyen... Petrol şeyhleriyle, emperyal güçlerle fink atan... Madrabaz! ANKARA Hükümetin özelleştirmelerde verilen iptal kararlarını uygulamamak için neden yasa değişikliği yaptığı ortaya çıktı. Özelleştirme İdaresi, “milletin a... koyacağız” şeklindeki sözleri kamuoyuna yansıyan işadamı Mehmet Cengiz’e ait Cengiz Holding tarafından alınan Seydişehir Eti Alüminyum AŞ’nin satışının iptal edilmesi üzerine iade davası açtı. Bu arada yasa değiştirildi. Bakanlar Kurulu’na özelleştirmelerdeki iptal kararlarını uygulamama yetkisi verildi. Özelleştirme İdaresi de bu kararı gerekçe göstererek iade davasından vazgeçti. Seydişehir Eti Alimünyum AŞ, Cengiz Holding’de kaldı. Seydişehir Eti Alüminyum, 2005 yılında 305 milyon dolara Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın hemşerisi Mehmet Cengiz’in sahibi olduğu Cengiz Holding’e satılmış, yanında Oymapınar Barajı bedelsiz olarak verilmişti. CHP Antalya Milletveki li Gürkut Acar, Danıştay 13. Dairesi’nin Seydişehir Eti Alüminyum AŞ’nin özelleştirilmesine yönelik işlemleri iptal ettiğine dikkat çekti. Acar, özelleştirme kapsamında bedava verilen Oymapınar Barajı’ndan yapılan elektrik satışları ile yaklaşık 1 milyar liranın haksız şekilde Cengiz İnşaat’ın kasasına girdiğini vurguladı. Acar, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’e, “Oymapınar Barajı Cengiz İnşaat’tan (Mehmet Cengiz) teslim alınmış mıdır? Danıştay kararının infaz edilmemesinin sebebi nedir?” gibi sorular yöneltti. Şimşek’in verdiği yanıta göre, Oymapınar Hidroelektrik Santralı’nın işletme hakkı na sahip olan Eti Alüminyum AŞ’nin özelleştirilmesi yargı tarafından iptal edildi. Bunun üzerine Seydişe hir AŞ’nin kamuya Şimşek iadesi için dava açıldı. Ancak bu sırada yasa değişikliği yapıldı. Bakanlar Kurulu’na mahkemelerden çıkan özelleştirme iptal kararlarını uygulamamak için yetki verildi. Bunun üzerine Özelleştirme İdaresi de, açtığı iade davasından vazgeçti. Şimşek de yanıtında bunu kabul ederek açılan iade davasından vazgeçildiğini belirtti. Şimşek, yasa değişikliğinin Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edildiğini ancak iptal gerekçesinin Resmi Gazete’de yayımlanması halinde uygulanabileceğini belirtti. 27 Mart’ta gerekçeli karar Resmi Gazete’de yayımlandı ancak hükümet hâlâ özelleştirmeyi iptal kararlarının uygulanması için bir adım atmadı. Ayrıca Danıştay 13. Dairesi de Bakanlar Kurulu kararının yürütmesini durdurdu. YOUTUBE YASAĞI DEVAM EDİYOR Gerekçe Suriye tapesi mi? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Gölbaşı Sulh Ceza Mahkemesi’nin Anayasa Mahkemesi’nin Twitter kararını göz önünde bulundurarak Twitter’ın açılması gerektiği kararı, Gölbaşı Cumhuriyet Başsavcılığı’nın itirazı üzerine bir üst mahkeme olan Gölbaşı Asliye Ceza Mahkemesi’nin kararı ile kaldırıldı. Kararın kaldırılmasında Suriye’ye savaş planına ilişkin dinleme kayıtlarının siteden kaldırılmamasının etkili olduğu iddia edildi. AYM’nin 2 Nisan tarihli “ihlal” kararı 24 saatte Twitter’ı açtırırken YouTube’la ilgili genel yasak kararını da kaldırttı. Türkiye Barolar Birliği’nin itirazını kabul eden Gölbaşı Sulh Ceza Mahkemesi, AYM’nin Twitter kararının bağlayıcı olduğunu göz önüne alarak YouTube’la ilgili “Tüm yayına erişim engellemesine” ilişkin kararını “İfade özgürlüğüne ağır müdahale” diyerek kaldırmıştı. Özal’dan Kılıçdaroğlu’na ziyaret C HP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın oğlu Ahmet Özal ile görüştü. Parti genel merkezinde basına kapalı yapılan görüşme, yaklaşık bir saat sürdü. Özal, genel merkez binasından ayrılırken yaptığı açıklamada, seçimler öncesinde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve Kılıçdaroğlu’nu ziyaret etmek istediğini ancak bunun yoğun gündem nedeniyle gerçekleşmediğini söyledi. Türkiye’de siyasi atmosferin biraz sakinleşmesi gerektiğini düşündüğünü aktaran Özal, “Gergin ortamların kalkması Türkiye için çok önemli. Özellikle ekonomi açısından. Onları biraz tartıştık” dedi. Tanrıkulu’ndan ‘BİMER’ sorusu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’a, 17 Aralık 2013 tarihinden itibaren kaç vatandaşın BİMER üzerinden yolsuzluk ve rüşvet olaylarının incelenmesi, araştırılması ve soruşturulmasını isteyen görüş ve önerilerini ilettiğini sordu. Tanrıkulu, soru önergesinde “17 Aralık sonrası BİMER’e başvuruda aşırı artış sebebiyle değiştirildiği iddiası doğru mudur? ‘İlk önce emailini gönder sonra başvuru sayfasını gönderelim’ şeklindeki uygulama başvuru yapmalarının zorlaştırılarak engellenmesi amacıyla mı başlatılmıştır?” KCK’DEN ‘ÇATIŞMA’ MESAJI ‘AKP çözüm sürecini Haber Merkezi KCK’den yapılan açıklamada, hükümetin çözüm sürecini bitirmek istediği ileri sürülerek Abdullah Öcalan’la yasal müzakere yapılmaması halinde “çatışma” mesajı verildi. Eşbaşkanlığını Cemil Bayık ve Bese Hozat’ın yaptığı KCK eşbaşkanlığı adına yapılan açıklamada, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Öcalan’ı muhatap olarak görmek istemediği ileri sürüldü. Hükümetin çözüm sürecini seçimlerde kullandığı, Öcalan’ın da seçim sonrasına kadar süre tanıdığının anımsatıldığı açıklamada, Öcalan’ın hukuki altyapı olmaması halinde sürecin ilerlemeyeceği ifade edildi. KCK açıkla masının Başbakan Erdoğan’ın, Azerbaycan gezisi öncesi İs tanbul Atatürk Havalimanı’nda düzenlediği basın toplantısında bir soruya verdiği yanıt üzerine yapıldığı bidirildi. Erdoğan çözüm sürecine ilişkin bir soruya şu yanıtı vermişti: “Biz çözüm süreciyle ilgili Cumhuriyet tarihinde atılmamış adımları şu 12 senede attık. Bitti mi? Bitmez. Sürekli güncellenir bu. Bu tür adımlar atılır. Fakat İmralı’yla ilgili yasayla bir zemine oturtulması bu çok ciddi bir yanlıştır. Bu sadece İmralı’yı değil tüm cezaevini ilgilendiren bir konudur. Kimin, hangi haklara sahip olduğu; savcının, bakanlığın yetkileri bellidir. Başka atacağımız herhangi bir adım yoktur”. KCK, “Erdoğan bu açıklamasıyla zaten çoktan beri tıkanan ve olmayan bir sürecin AKP tarafından tamamen bitirilmek istendiğini tescillemiştir” iddiasında bulundu. KCK yönetimi, gelinen noktada demokratik özerklikten başka seçenek kalmadığı ileri sürülürek “Halkımızı bu temelde örgütlü mücadelesini yükselterek kendi demokratik özerklik sistemini inşa etmek için seferber olmaya çağırıyoruz” denildi. KCK açıklamasındaki “AKP, ya önderliğimizle yasallığa dayalı bir müzakere sürecine girecektir ya da bunun dışındaki seçenek hiç kimsenin arzulamadığı yeni bir sürecin gelişmesi olacaktır” ifadesi dikkat çekti. bitirmek istiyor’ ‘Anaokullarına mescit mi açılıyor’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP İstanbul Milletvekili Nur Serter, Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı’nın yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığı’na sunduğu soru önergesinde, Etimesgut İlçesi Milli Eğitim Müdürlüğü’nün 2 Nisan’da tüm okul müdürlüklerine gönderdiği yazı ile “Cuma namazına gitmek isteyen öğrencilere imkân verilmesi, tüm okullarda bay ve bayan mescidi düzenlenmesi hususunda gerekli hassasiyetin gösterilmesini” istediğini belirtti. Yazıdaki hususların hangi kademedeki eğitim kurumlarını kapsadığını öğrenmek isteyen Serter “Anaokulları, ilkokullar ve ortaokullarda bay ve bayan mescidi açılacak mıdır?” diye sordu. Bayık