05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 23 NİSAN 2014 ÇARŞAMBA 2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER Ulusal Egemenlik ve Bireycilik… 24 Nisan ve Anadolu İhtilali, toplumsal hukuka saygılı bir mücadeledir. Emperyalizmi alt ettiği kadar “saltanathilafet” yöntemiyle ulusal egemenlik erkine el koyanları da tasfiye etmiş bir devrimdir. “Biat” rejimini kaldırarak demokratik halk “meşruiyetini” sağlayan eylemdir. Ama ulusal egemenlik erkinin bireysel keyfiliklerle yitirilme olasılığı, yıllar sonra önümüzde bir büyük tehlike olarak durmaktadır. ERTUĞRUL KAZANCI / EğitimciHukukçu na alarak biber gazı ve tazyikli sudan destek alan, yürütme erkini yargı ve yasamanın üzerine bina etmeye çalışanlar açıktır. Gençlerin yürek sızlatan akıbetlerinden acı duymayanlar, maddesel şaibe savlarına kulak asmayanlar ve “idarei maslahatçılar” niçin revaçtadırlar? Bilgisizlik ve koşullanmış tutkuların zihinlerde cirit attığı bir ülkedeyiz. “Yaşamda en gerçek yol göstericinin bilim olduğu” yaklaşımı 1950’lerden bu tarafa göz ardı edilmiştir. Çünkü gelip geçen birtakım iktidarlar, sorgulayan, araştıran ve irdeleyen gerçekçiliği asla sevmemişlerdir. Aradıkları öğe, uyuşturulmuş halk yığınlarını dayanak etmektir. Yeri gelmişken belirtmek isteriz ki, değerbilir uluslar, bağırlarından çıkan büyük hizmet sahiplerine özen gösterirler. Türkiye’de iş bir ölçüde aksinedir. Atatürk dolaylı, İnönü doğrudan doğruya hedeftir. Özellikle de Çankaya’nın olası adayı, “Ulusun tersine dönmüş alın yazısını yenen”, Lozan yapıcısı ve Cumhuriyetin kurucularından İnönü’yü yergilerle dilinden düşürmez. O zaman da bir anekdot aklımıza gelir: Ernest Hemingway, “Çanlar Kimin İçin Çalıyor?” romanıyla evrensel ün kazanmıştır. Roman, 193639’lar arası İspanyası’nda emperyalist payandalı faşizmin Cumhuriyetçilere saldırısını anlatır. Yurtseverlerin umulmadık dirençlerinden parlak kesitler verir. Yazar, 1923’ün Lozanı’nda İsviçre’dedir. Cepheden gelen Türkiye başdelegesinin antiemperyalist kavgasını gözlemler ve övgülerle dolu gazete haberleri yapar. Hemingway’ın yıllar sonra İnönü’ye gönderdiği imzalı romanı bu saygıyı ifade içindir. Ama “BOP” eşbaşkanına imzalı takdirlerini sunacak ilericidevrimci bir tek kitap yazarı düşünülemez. Seçim yoluyla beliren ulusal irade, ulusal egemenliğin önemini bilinçle taşıyorsa ideal demokrasi gerçekleşir. Yoksa feodal, teokratik ve güdümlü dürtülerle aldatılarak çağcıl kültürden yoksun bırakılmış insanların irade beyanları sağlıklı olamaz. Böyle bir ülkede ulusal egemenliğe ait erk ve bundan doğan hak, sonunda birkaç kişinin elinde yitirilir. Tehlikenin büyüğü de buradadır. Ermeni Diyasporası U lusal egemenlik, devlet kuran ve kamu yönetimiyle ilgili kurallar getirme erkine sahip halkın üstün ve genel iradesidir. Yaratıcı güç, ülkenin geleceğine ilişkin kararlar almaya yetkili olan halkın kendisidir. Böyle bir kudret, devlet işleyişini kurumlaştırarak kamusal düzenlemeleri gerçekleştirir. Ulusal egemenlik erkinin genel irade adına kamusal alanlarda varlığını göstermesi de yasama, yargı ve yürütme yoluyladır. 23 Nisan 1920 tarihinde Anadolu’da başlatılan ve ulusal egemenliği öngören çığır, yüzyılların mutlak bireyciliği etrafındaki geleneksel birikimi yıkıp atmıştır. Toplumcu değerlere bir bütün olarak ulaşmak ve o değerleri yaratan halkın varlığını esas almak ilke sayılmıştır. Türkiye, kurtuluş ve kuruluş yıllarındaki evrensel saygınlığını bu tutumuyla elde etmiştir.1950’ler sonrasının, “Odunu koysam mebus olur” anlayışına kadar ulusal egemenlik, ulusal iradenin demokratik kaynağı olarak kabul edilmiştir. Evrensel ölçütlerde bilinir ki, ulusal egemenlik hukukunu çiğnemeye kalkışanlar, gericifaşist dikta sistemleridir. Ulusal iradeyi istedikleri gibi şekillendirmek için uğraşlar verir, ilericitoplumcu değerleri bağnazca yok ederler. Ulusal egemenlik erkine kavram olarak yabancı, güdümlü, kişiliksiz ve bilinçsiz yığınlar onların türedikleri var oluş nedenleridir. Sonunda sadece kişi profiline bağlı totaliterliklere yol açarlar. Hitler, Mussolini, Salazar, Franco, Batista, Pinochet ve niceleri bu konuda öne çıkmamışlar mıdır? Oysa ki Atatürk: “Ulusal irade, yalnız bir kişinin değil tüm ulusun istek ve emellerinin bileşkesidir” der. Türkiye’de ulusal irade seçimle cumhurbaşkanını belirleyecektir. Asıl önemli olan da ulusal egemenlik sahibi halkın seçimde hangi kıstası yeğ tutacağıdır? Adaylıkta adları geçenler: “Biz oturur, görüşür konuyu çözeriz” demektedirler. Tamamlayıcı sözleri de herhalde şöyle olacaktır: “Sizler de oy verici kitle olursunuz…” Ulusal iradenin esası demokrasidir. Antidemokratik davranışları eleştirilen hükümetin başkanıyla, onun icraatlarına onay verdiği izlenen taraflı bir makam sahibi arasındaki paylaşım, hangi ülkesel yararı sağlayacaktır? İradenin sahibi halkımız, buyurgan ve kendi varlığını önemsemeyen yaklaşımı sindirecek midir? Yoksa Cumhuriyet ve devrimi öngörenlere özgü irade beyanında mı bulunacaktır? Bir kısım halkımız, iradi gücüne karşın neden hafife alındığını iyice düşünmeli sonra da kusur arayan gözlerle kendisine bakmalıdır. Bu yönde Cumhuriyetin kurucusunun tanımını da hatırlamalıdır: “Bu devletin ve ulusun başında hiçbir kuvvet ve hiçbir makam yoktur. Yalnız bir kuvvet vardır. O da ulusal egemenliktir. Ulusal egemenlik, ulusun bireylerinden ötede genel irade, ayrı bir kişiliktir.” Ulusal egemenlik adına yürütme erkinin paylaşımını kararlaştıracak olanlar yıllardır işbaşındadırlar. Hukukun üstünlüğünden tutunuz da demokratik yöntem ve ulusal duyarlılıklara söz konusu paydaşlarca ne dereceye kadar uyulmuştur? Yanlış inanç sahteciliği ve boş sözler eşliğinde ulusa hükmetmeye çalışmaktan öte hangi zihniyetten sivrilmişlerdir? Halkçıdevletçi ekonomiyi, kamu zararı için neden terk etmişlerdir? Temel hak ve özgürlükleri baskı altı Bir süreç Sonuç: DAVER DARENDE / Emekli DiplomatYazar 24 Nisan yaklaşırken Ermeni di rak karşımıza çıkacaktır. yasporası ve Ermenistan’ın başErmenistan’ın yol haritasında Erta ABD ve Avrupa’da olmak üze menistan anayasasının içeriği ile re dünyanın birçok ülkesinde bu birlikte bağımsızlık bildirgesinde günü Türkiye karşıtı bir eyleme yer alan maddeleri de anımsamakta dönüştürmek için çaba harcaya yarar vardır. Bu anayasada ve bacağını söylemek zorundayız. Ge ğımsızlık bildirgesinde ülkemize çen yıl olduğu gibi bu yıl da ABD yönelik toprak talebine ilişkin idBaşkanı Obama’nın 1915 olayla dialar yer almaktadır. Sevr hayali rına ilişkin olarak yapacağı açık ile yaşayan Ermenistan’ın toprak lamada, “Büyük felaket” anlamı ve tazminat isteminde bugüne kana gelen “Meds Yeghern” ifade dar herhangi bir değişiklik olmasini yinelemesi olasıdır. Başkan mıştır. Unutulmamalıdır ki sözde Obama’nın geçen yıl “Geleceğe soykırımın tanınması Ermenistan ilerlemek, geçmişin gerçekleriyle devlet politikasının ve ulusal strahesaplaşmadan yapılamaz” şek tejisinin temelini oluşturmaktadır. lindeki Türkiye karşıtı sözleri Er 2009 yılında İsviçre’nin Zürih kenmeni diyasporası tarafından pro tinde küresel güçlerin huzurunda paganda aracı olarak kullanılmış, Türkiye ile Ermenistan Dışişleri Dışişleri Bakanlığımız tarihi ger Bakanları arasında imzalanan proçeklerin çarpıtılmasından dolayı tokollerde yer alan maddelerde ülObama’nın açıklamasını “esefle kemiz için yaşamsal önem taşıyan karşıladığını” vurgulamak gere Kars ve Moskova antlaşmalarına değini duymuştur. (Cumhuriyet, 25 ğinilmemiş olması ülkemiz açısınNisan 2013) Son gelişmeler ışığın dan büyük sakıncalar yaratacaktır. da 24 Nisan öncesinde sözde Er24 Nisan yaklaşırken Avru meni soykırımı tasarısının ABD’li pa İnsan Hakları Mahkemesi’nin senatör Robert Menendez tarafın (AİHM) “soykırım inkâr” davadan ABD Kongresi’ne sunulması sında İşçi Partisi Genel Başkanı nın TürkABD ilişkilerini olum Doğu Perinçek’i haklı bulmasına suz yönde etkilemesi beklenebilir. ilişkin bu kararın, zaman kaybedilTürkiye’yi 2728 Ocak 2014 ta meden tüm dünya ülkelerine duyurihlerinde ziyaret eden Fransa Cum rulması gerekmektedir. İsviçre hühurbaşkanı François Hollande’ın kümetinin davayı temyize götürmesözde soykırımdan geri adım at sine karşın hukuki sürecin bitiminmayacağını ülkemizde açıklaması de sağduyunun galip gelmesi bekFransa’nın bu konuda bilinen ön lenen gelişme olacaktır. AİHM kayargılı politikasını devam ettirece rarı 100 yıllık mücadelenin en soğini göstermektedir. (Cumhuriyet, mut başarısıdır ve Ermeni diyas25 Ocak 2014) porasına karşı Türkiye’nin ulusErmeni diaysporası sözde soykı lararası forumlarda elini güçlendirımı tüm dünyaya kabul ettirmek ren önemli bir belgedir. Ancak buiçin büyük bir hazırlık içindedir. nunla yetinilmemelidir. EmperyaErmenistan da bu alanda önemli lizmin tuzağına karşı ulusal çıkarbir görev üstlenmiş bulunmakta larımızı ve ülke bütünlüğünü sadır. Doğu’daki Türk topraklarının vunan tutarlı, saygın ve ödünsüz bir bölümünün “tarihi Ermenis bir dış politika izlenmesi, geçmiştan toprakları” olarak gösterilme te yapılan yanlışların yinelenmesi 2015 yılında ciddi bir sorun ola mesi gerekmektedir.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle