03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 22 NİSAN 2014 SALI 4 HABERLER Muhalefet ‘dardaraltılmış bölge’ sistemine ‘diktatoryal bir yapı oluşturur’ endişesiyle karşı çıktı Olur... Olur!.. Bal Gibi Olur! Tayyip Bey’in adaylığını koyup, halkın oylarıyla seçilen ilk cumhurbaşkanı olarak Çankaya’ya çıkarak başkanlık rejimini fiilen kurmasının demokrasinin sonu olacağı, aynı zamanda, anayasa değişikliği yapılmadan başkanlık rejimine geçmenin olur iş olmadığı, olmayacağı yazılıyor sıkça. Şöyle bir durup bakalım: Tayyip Bey’in her yetkiyi elinde tutan başkan olarak Çankaya’ya oturması demokrasinin sonunu getirebilir mi? Bunun yanıtı “kesinlikle hayır”dır. Gerekçesi mi? O, o kadar açık ki efendim: Olmayan bir şeyin sonunun gelmesi mümkün değildir ki! Türkiye’de demokrasinin sonu zaten 12 Eylül 2010 referandumunun akabinde yapılan değişikliklerle, kuvvetler ayrılığı ilkesiyle, yargı bağımsızlığının ayaklar altına alınmasıyla çoktan gelmişti. Bu durumda başkanlık sisteminin denge ve denetim mekanizmalarından da yoksun, daha ziyade diktaların başvurduğu başkancı sistemin gelip demokrasiyi ortadan kaldıracağı savı geçersizdir. Yasama, yürütme ve yargının tümüyle Tayyip Bey’in emir ve komutasında olduğu, devletin gizli istihbaratının Gestapo’ya rahmet okutacak yetkilerle donatıldığı başbakancı sistem, başkancı sistemi solda sıfır bırakacak kadar despottur zaten. HHH Şimdi bir an için aşağıdaki satırları dikkatle okuyalım birlikte: “Cumhuriyetin kurumları, milletin bağımsızlığı ya da uluslararası yükümlülüklerin yerine getirilmesi ciddi ve ani bir şekilde tehdit edildiği ve anayasadaki kamu iktidarının işleyişi sekteye uğradığında, cumhurbaşkanı bu durumların gerektirdiği bütün tedbirleri başbakan, meclis başkanları ve Anayasa Konseyi (Mahkemesi) ile resmi bir danışmadan sonra alır. Bu tedbirleri millete bir mesaj ile duyurur...” Yukarıdaki satırlar 4 Ekim 1958 tarihli Fransız Beşinci Cumhuriyeti Anayasası’nın 16. maddesinden alınmıştır. Görüldüğü gibi, cumhuriyetin tehlikeye düşmesi halinde cumhurbaşkanı, meclis başkanları ve Anayasa Konseyi başkanına danışarak gerekli gördüğü bütün tedbirleri alır. Dikkat buyurunuz önlemler alınırken, danışma söz konusu, yoksa onay değil. Maurice Duverger bu madde için şunu söylüyor: Bu madde cumhurbaşkanına modern bir diktatörün sahip olmak isteyeceği tüm yetkileri veriyor. Gerçekten de öyle; tek yükümlülük, bu olağanüstü yetkiler sırasında parlamentonun açık olması ve cumhurbaşkanının bu süre zarfında 12 maddenin kendisine verdiği parlamentoyu fesih yetkisini kullanamaması. HHH Görüyorsunuz 1958 Anayasası’nın verdiği yetkilerin genişliğini. Bu düşünülebilecek en geniş yetkiler bile Fransa Cumhurbaşkanlığı kurumuna Türkiye’de Tayyip Bey kadar mutlak yetkili kılmıyor. O anayasasıyla Fransa, bu anayasasıyla Türkiye’den daha demokratiktir. Bunda şaşacak bir yön yok. Çünkü demokrasiler, salt ülkelerin anayasalarının değil, aynı zamanda demokratik kültürlerinin, geleneklerinin, kurumlarının toplamlarının ürünleridir. Tayyip Bey’in elinde anayasal metin olarak Fransız cumhurbaşkanlarının sahip olduğu yetkiler yoktur, ama fiiliyatta o ve çevresi ve Türkiye’nin demokrasi kültürü onun fiilen öyle bir sulta kurmasına izin vermektedir ki, kendisi çağımızın ünlü despotları arasında ön sıralarda sayılabilmektedir. Demek ki, hırsızlığı plebisite sunup aklatmak gibi hiçbir anayasanın kendisine vermediği, ama kendisinin kendiliğinden tesahup ettiği bir yetkiye sahip bulunan Tayyip Bey’in yetki konusunda anayasal değişikliğe bile ihtiyacı yoktur. Şimdi sorulabilir: Ama böyle bir davranış demokratik olur mu? Şimdiye kadar on kez gerektiği halde sormadığımız bu soruyu sormakta ise maalesef geç kalmış bulunmaktayız. Bu durumda hiçbir şey için “Olur mu?” diye sormayın! Çünkü cevabı açık ve nettir: Olur olur, bal gibi olur! ‘Baraj yüzde 3 olsun’ ANKARA (ANKA) Yargıçlar Sendikası, AKP temsilcilerinin hâkim ve savcılara yönelik değerlendirmelerine ilişkin yazılı açıklama yaptı. 17 Aralık rüşvet ve yolsuzluk operasyonunun anımsatıldığı açıklamada soruşturma sonrasında görev yapan savcıların görev yerlerinin değiştirilmesi eleştirildi. Yolsuzluk soruşturmalarının akıbetinin bilinmez hale getirildiğine dikkat çekilen açıklamada, “Saygı sınırlarını aşarak yargıç ve savcıları tehdit eden, hedef gösteren, değersizleştirme amacı güden söz söyleyenlerin, yargı eliyle düşman tasfiyesini amaçlayanların, yargının gücünü zulme dönüştürmek isteyenlerin karşısında olacağız” denildi. ‘Yolsuzluk dosyaları belirsizleşti’ ‘Yazıcoğlu kazasında yeni görüntüler var’ [email protected] Haber Merkezi Helikopter kazasında yaşamını yitiren BBP lideri Muhsin Yazıcıoğlu’nun avukatı Selami Ekici, helikopter düşüş anı ve sonrasına ait görüntüler olduğunu ancak bu görüntülerin bazı kişilerin eline geçerek kaybedildiğini belirtti. Bir televizyon programına katılan Ekinci, Kahramanmaraş Emniyet İstihbarat Şubesi’nde görevli emniyet amiri Dursun Özmen hakkında “görevi kötüye kullanmaktan” dolayı dava açıldığını söyledi. Ekici, Adli Tıp raporuna göre yaşamını yitiren gazeteci İsmail Güneş’in çenesinin kırık olduğunun bildirildiğini, ancak Güneş’in bir buçuk saat kadar telefon görüşmesi trafiği geçirdiğini belirterek çenesi kırık bir insanın bu konuşmaları gerçekleştirmesinin mümkün olup olamayacağını sordu. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) AKP’nin 2015 milletvekili genel seçimlerinde uygulanmak üzere çalışma başlattığı “dar bölge” ya da “daraltılmış bölge” sistemine muhalefet karşı çıktı. CHP ve BDP, seçim barajının yüzde 3 ya da 5’e indirilmesine olumlu bakmasına karşın sistemin özünde iktidar partisine yarayacağını ve “diktatoryal” bir yapı oluşturacağı endişesini taşıyor. İktidarın, önerisini somutlaştırmasını bekleyen MHP ise AKP’nin planlarının “ters tepebileceği”ne dikkat çekiyor. CHP Genel Başkan Yardımcısı Faruk Loğoğlu, hükümetin üzerinde çalşıtığı “dar bölge” sistemine karşı olduklarını, parti olarak baştan beri seçim barajının düşürülmesini istediklerini belirtti. Seçim barajının yüzde 3’e düşürülmesinden yana olduklarını belirten Loğoğlu, “Dar bölge genişletilmiş diktatorya demek, yani AKP zihniyeti açısından bakıyorum. Önce Büyükşehir Yasası geldi, başka değişiklikler yaptılar. Altlarından giderek kaydığını düşündükleri iktidarı bir süre daha ellerinde tutmak için ne varsa yapmaya kalkışıyorlar” dedi. Dar bölge sisteminin Türkiye’ye uygun bir sistem olmadığını ifade eden Loğoğlu, “Biz buna karşıyız. Biz seçim barajının düşürülmesinden yanayız. Biz öncelikle seçim barajının düşürülmesi, yüzde 3’e kadar düşü ‘SEÇİM USULSÜZLÜKLERİ ARTAR’ Eski Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Yaşar Okuyan, yerel seçimlerde gündeme gelen usulsüzlük iddialarının, gündemdeki dar ve daraltılmış bölge sistemleri ile daha da artacağı uyarısında bulundu. Temiz Seçim Platformu sözcülüğü yapan eski bakan Okuyan, platform üyeleriyle birlikte basın toplantısı düzenledi. Okuyan, “TÜİK verilerine göre yaklaşık 77 milyon vatandaş var, ancak reelde 82 milyon insan yaşıyor. 5 milyonluk belirsizlikle Türkiye’de seçime gidiliyor” dedi. Seçimlerden önce nüfus tespitinin önemine vurgu yapan Okuyan da bu usulsüzlüklerle anayasanın ihlal edildiğini söyledi. lar, daraltılmış bölgeden ne kastediyorlar, bunları henüz bilmiyoruz” dedi. AKP’nin, kendine yarayacak sistem peşinde koştuğunu ve her şeyi “cepte” gördüğünü belirten Öztürk, “Her türlü hukuksuzluğu, kanunsuzluğu ortaya koymak suretiyle gayrimeşru isteklerini gerçekleştireceklerini zannediyorlar. Ama evdeki hesap çarşıya uymaz. AKP’nin bu arayışı, eli katran kazanına batmış birinin odayı temizlemesine benziyor” diye konuştu. ERDOĞAN VE AİLESİ VENEZÜELLA VE MARSİLYA’DAN OTURMA İZNİ Mİ İSTEDİ? Tanal’dan ilginç iddia ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Milletvekili Mahmut Tanal, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın yerel seçimlerden önce Venezüella’dan oturma izni için başvurduğu iddialarını soru önergesiyle TBMM gündemine taşıdı. Tanal, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu tarafından yanıtlanması istemiyle TBMM Başkanlığı’na verdiği soru önergesinde, kaç bakan, milletvekili, bürokrat, işadamı, gazetecinin, Fransa’nın Marsilya kenti veya Venezüella’da oturma izni için başvurduğunu sordu. Tanal, önergesinde ayrıca şu soruları yöneltti: “Erdoğan, ailesi ve yakınları Marsilya veya Venezüella’ya oturma izni için herhangi bir müracaatta bulunmuş mudur? Bulunmuşlar ise hangi tarih de ve hangi ülke için başvuruda bulunmuşlardır? Bu başvuru sonuçlanmış mıdır? Sonuçlanmış ise sonucu ne olmuştur? Erdoğan, ailesi veya yakınları Türkiye dışında hangi ülkelerde oturma izni talebinde bulunmuşlardır? Bulunmuşlar ise hangi tarihte ve hangi ülke için başvuruda bulunmuşlardır? Bu başvuru sonuçlanmış mıdır? Sonuçlanmış ise sonucu ne olmuştur?” Cumhuriyet’e açıklama yapan Tanal, bu bilgilerin kendisine AKP içinden geldiğini belirterek, “Ancak bu doğru mudur, yanlış mıdır bilemem. Eğer doğru değilse, Erdoğan Bilgi Edinme Kanunu uyarınca bu ülkelerin büyükelçilikleri ya da konsolosluklarda ‘böyle bir başvuru olmamıştır’ diye belge alsın, kamuoyuna açıklasın” dedi. izi bölgeye hapsetmek istiyorlar BDP Grup Başkanvekili Pervin Buldan ise BDP olarak baştan beri seçim barajının yüzde 3’e indirilmesini savunduklarını belirterek demokratik siyaset kanallarının ancak böyle açılabileceğini söyledi. Ancak AKP’nin amacının daha farklı olduğunu, kendi lehine bir sonuç alma hesabı üzerine dar ya da daraltılmış bölge sistemini getirmek istediğini belirten Buldan, şu görüşleri dile getirdi: “AKP’nin istediği, muhalefeti dikkate almayan, örneğin bizi BDP olarak bölgeye hapseden bir sistem. Bizi sadece bölgeye hapseden, daraltan bir sistem. Biz Türkiye ölçeğinde siyaset yapmak istiyoruz. AKP daha çok bunu kendisi için getiriyor. Biz bunu değerlendireceğiz ama olumlu bakmamız mümkün değil.” B rülmesi gerektiğini düşünüyoruz” diye konuştu. KP kendi lehine bir sistemin peşinde MHP’nin seçim işlerinden sorum lu genel başkan yardımcısı Oktay Öztürk ise parti olarak Başbakan Erdoğan’ ın “kafasındakileri” tartış mak istemediklerini belirterek “AKP’nin önerisinin henüz adı bile tam konulmamış. Dar bölgeden ne anlıyor A İğneli Fırça ZAFER TEMOÇİN Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç: Yolsuzluk büyük suç ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Bakanlar Kurulu toplantısı sonrası soruları yanıtlayan Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) Yalova’daki seçimi iptal etmesiyle ilgili olarak “Bu normal bir prosedürdür. Şüphesiz bu seçimlere AK Parti çok güçlü bir şekilde hazırlık yapacak, katılacak ve iptal edilen bu seçimlerde belediye başkanlıklarını kazanabilmek için bütün gücüyle gayret edecektir” diye konuştu. Arınç, Diyarbakır Milletvekili Cuma İçten’in Dicle Üniversitesi Rektörü Ayşegül Jale Saraç hakkındaki yolsuzluk iddialarıyla ilgili soru üzerine, “Bu hanımefendi hem işini çok iyi yapıyor hem de özel hayatında dindar bir Müslüman olarak görevlerini aksatmamaya çalışıyor” diyen İçten’in, baş örtmesinin hemen arkasından yıllar öncesine dayanan bazı yolsuzluk iddialarını yüksek sesle konuşmaya başladığını söyledi. Arınç, “Yolsuzluk kim tarafından ne zaman yapılırsa yapılsın büyük bir suçtur. Bunun üzerine mutlaka gidilmesi gerekir. Bunun için bir bayan rektörün başını örtmesini beklemek de doğru değil” dedi. Seçim sistemine ilişkin “Teşkilatımız daraltılmış ve dar bölge sistemlerini görüşüyor” diyen Arınç, Türkiye gerçeklerine en uygun dar bölge mi, daraltılmış bölge sistemi mi olması konusu üzerinde durulduğunu kaydetti. Arınç, “Bugün nisanın 21’i ise, önümüzde topu topu ancak, yani yasalaşma sürecini dikkate alırsak, 1 aylık bir zaman var” dedi. KİK heyeti Köşk’e çıktı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, TürkiyeAB Karma İstişare Komitesi (KİK) heyetiyle Çankaya Köşkü’nde görüştü.Heyette TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken, TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Türkİş Genel Başkanı Ergün Atalay, Hakİş Genel Başkanı Mahmut Arslan, MemurSen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, Türkiye KamuSen Genel Başkanı İsmail Koncuk ve TİSK Genel Sekreteri Bülent Pirler yer aldı. Heyet daha önce de Başbakan Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile görüşmüştü. AKP’li Şahin ‘Cumhurbaşkanı adayımız henüz belli değil’ dedi ‘Yardımcılardan biri başbakan olur’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün “Bugünkü koşulllarda siyaset planım yok” açıklaması AKP’de kafaları karıştırdı. AKP’ye yakın çevrelerde, “fitneyi sona erdirdi” değerlendirmeleri de yapıldı, “medya üzerinden mesaj veriyor” eleştirileri de. AKP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin de Gül’ün açıklaması için, “Beklemiyordum tabii ama olumsuz bir sonuç da çıkarmıyorum. Kendisiyle ilgili konuşmaların önünü kesmeyi amaçlamış olabilir” dedi. Şahin, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın adaylığına gerçekleşmiş gibi bakıldığını, ancak henüz partinin adayının belli olmadığını söyledi. Şahin, NTV’de gündemdeki konulara ilişkin açıklamalarda bulundu. Şahin “Gül’ün Kütahya’daki açıklamasını gereksiz spekülasyonlara son ‘MUHALEFET İYİ ADAYLA KAZANIR’ Eski AKP’li Ankara Bağımsız Milletvekili Haluk Özdalga da yazılı bir açıklama yaparak muhalefetin iyi bir adayla Cumhurbaşkanlığı seçimini kazanabileceğini ifade etti. 30 Mart seçim sonuçlarının AKP’nin adayının kazanmasının garanti olduğu sonucunu vermediğini belirterek “AKP’nin oyu, iki muhalefet partisi CHP ve MHP’nin toplam oyları kadar ve yüzde 43 küsur. Arada bir puan fark bile yok” dedi. AKP’nin BDP’nin yüzde 6.5’lik oyu hesaba katılarak avantajlı görüldüğüne dikkat çeken Özdalga, “Muhalefet adayının kazanabilmek için AKP seçmeninden oy alması bir başka şart” dedi. DENİZLİ (AA) Bekilli’de eski ve yeni muhtar arasında “muhtarlık mührü” yüzünden çıktığı iddia edilen kavgada başından yaralanan eski muhtar kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirdi. Deşdemir Mahallesi Muhtarlığı’nı kazanan Mustafa Kırat, eski muhtar Nazmi Yıldız’ı (64) muhtarlık mührünü ve bazı evrakı teslim etmesi için çağırdı. Yıldız’ın mührü belediyeye teslim edeceğini söylemesinin ardından Yıldız ile Mustafa Kırat, aza D.A. ile kardeşi V.A. arasında tartışma çıktı. Kavgaya dönüşen tartışmada Nazmi Yıldız yumruk darbeleriyle yaralandı. Hastaneye kaldırılan eski muhtar yaşamını yitirdi. Aza kardeşler D.A. ve V.A. jandarma tarafından gözaltına alınırken, Mustafa Kırat, ifadesinin ardından serbest bırakıldı. Muhtarlık mührü kavgası: 1 ölü Genç’e ‘Biraz bekle’ yanıtı AKP’de Erdoğan sonrası tartışılıyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Cumhurbaşkanı aday adayı olan CHP Tunceli Milletvekili Kamer Genç, adaylık için partisinin kararını bekliyor. ANKA’nın haberine göre Genç, yaklaşık bir hafta önce CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ile görüştü ve aday olmak istediğini söyledi. Kılıçdaroğlu da “Biraz daha bekle” dedi. Hafta sonu yapılan kapalı grup toplantısında da “Ben adayım” diyen Genç, genel merkezin başka bir ismi adayı göstermesi halinde parti kararına uyacağını söyledi. ‘Cumhurbaşkanı kime görev verirse’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) AKP Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş, dün TBMM’de bir grup gazeteciyle sohbetinde gündemdeki konulara ilişkin soruları yanıtladı. Seçim sistemi konusunda dar bölge sistemine yoğunlaştıklarını belirten Elitaş, yeni sistemin 2015 seçimlerinde uygulanabilmesi için 6 Haziran’a kadar yasalaşması gerektiğine dikkat çekti. Elitaş, İstanbul’un vekil sayısının 100’e çıkabileceğini, Ankara ve İzmir’de de artışlar olabileceğini söyledi. Elitaş, AKP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin’in “Başbakan Köşk’e çıkarsa yerine gelen isim başbakan yardımcılarından biri olabilir” sözlerinin anımsatılması üzerine “Sayın Cumhurbaşkanı o zaman kime görev verirse o olur. Başbakan Köşk’e çıktığında genel başkanvekili vekaleten görevi yürütecek. O görev de Mehmet Ali Şahin’dedir. Başbakan istifa ettiği için hükümet düşecek. AK Parti’nin 312 miletvekilinden birini kabineyi kurma görevi verebilir” dedi. vermek için yaptığını düşünüyorum” dedi. Erdoğan’ın aday olması durumunda partinin genel başkanının kim olacağına ilişkin soru üzerine Şahin, “Benim bir beklentim ve talebim yok. Sayın Başbakan Köşk’e çıkarsa başbakan yardımcısı arkadaşlarımızdan birinin başbakanlık yapması mümkündür” diye konuştu. Gül’ün partinin başına geçmesi ve başba kanlık görevini yürütmesi görüşüne katıldığını belirten Şahin, “Kendisine böyle bir teklif getirilirse reddedeceği kanaatinde değilim” dedi. Eşbaşkanlığın sağlıklı ve yürütülebilecek bir formül olmadığını kaydeden Şahin, “Bizim partimiz de bunu uygular mı şeklinde bir gündemi biz henüz oturup konuşmadık. Doğrusu ben bu sisteme biraz mesafeliyim” dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle