03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 22 NİSAN 2014 SALI 12 bulduğu bir amforayı Bodrum Müzesi’ne hediye etmiştim. Bu amfora, müzede sergilenenler arasında boyca hepsinden büyüktü. (...)” Geçen hafta Çelik iki amfora başarısı daha açıkladı! O’Ryan’ın haberini okuyan Amerikalı dul Bayan Kyoko Schmidt, eşinin Bodrum’da 1965’te satın aldığı iki amforayı Vaşington Büyükelçiliği’ne teslim etmişti. Çelik, amforaların “varlıklarını daha emin ellerde sürdüreceğini” söyledi. DIŞ HABERLER [email protected] ‘İngiltere Hıristiyandır’ deyince tepki çekti, ayrımcılıkla suçlandı Amfora Başarıları! şöyleydi: “Önceki gün gazetelere Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik’in ‘Ülkemizden kaçırılan eserlerin getirilmesi konusunda yürüttüğümüz kararlı çalışmaların, tarihe duyarlı insanlar üzerinde olumlu etki bıraktığını görmek son derece sevindirici bir gelişme!’ sözleri yansıdı. Çelik’in ‘izlediği etkili siyasadan’ da söz etmesine şaşırdım! 1950’li yıllarda Türkiye’de görevli Villiam O’Ryan’ın ABD’ye götürdüğü iki amforayı, oğlu Rick gönüllü olarak Vaşington’daki Büyükelçiliğimize teslim etmişti. Türkiye kıyılarındaki müzelerimizde yüzlerce amfora var. Antik dünyada deniz ulaşımında, başta şarap olmak üzere, çeşitli ürünler amforalarda taşınırdı. Bunların saplarında, eğer mühür izleri varsa, geldiği ve bulunduğu yer arasındaki ticareti belgelemeye katkı yaparlar. Yıllarca önce bir balıkçının Bozburun kıyılarında u köşede bu yıl 28 B Şubat’taki “İki Amforanın Başarısı!” başlıklı yazım Cameron’a laik çıkış Dış Haberler Servisi İngiltere Başbakanı David Cameron’ın bir dini dergide yer alan makalesinde İngiltere’nin Hıristiyan bir ülke olduğunu yazması ülkede tepkilere yol açtı. Aralarında akademisyenler, bilim adamları ve yazarların da bulunduğu 55 kişi yayımladıkları mektupla Cameron’ın sözlerini eleştirdi. Daily Telegraph gazetesinde yayımlanan ve romancı Philip Pullman, filozof Jonathan Glover ve Nobel ödüllü bilim adamı Harold Kroto gibi dünyaca ünlü isimlerin de imzaladığı mektupta, Cameron’ın bu tür ifadelerle “ayrışma ve yabancılaşma” yaratacağına dikkat çekildi. Mektupta, Cameron’ın görüşlerinin bugünkü Birleşik Krallık’ı yansıtmadığı vurgulanarak İngiltere’nin Hıristiyan karaktere sahip olduğu iddiasının toplumda bölünme yaratacağı ve çoğulcu bir toplum inşa etme çabalarına zarar verdiği savunuldu. Mektupta, “Cameron’ın, ülkemizi sürekli Hıristiyan bir ülke olarak tanımlamasına karşı çıkıyoruz. Bunun siyasetimize ve toplumu İngiltere Başbakanı, Hıristiyan idealleri doğrultusunda bir politika yürütmek istediğini söyleyince tepki gördü. muza olumsuz sonuçları olacağını düşünüyoruz. Yapılan kamuoyu araştırmaları birçoğumuzun Hıristiyan olmadığını ortaya koyuyor” denildi. İktidardaki Muhafazakâr Parti’nin lideri de olan Başbakan David Cameron, geçen hafta İngiltere Kilisesi’nin “Church Times” adlı dergisi için kaleme aldığı bir makalede, seküler bir dönemde yaşanmasına rağmen, ülkesinin Hıristiyan bir ülke olduğunu belirtmişti. Politikayı Hıristiyan idealleri ve değerleriyle yürütmek istediğini dile getiren Cameron, İngiltere’nin Hıristiyan kimliğinden utanmaması ve kiliselerin toplumda daha etkin bir rol oynamasına fırsat verilmesi gerektiğini savunmuştu. Seküler bir toplum olmasına rağmen, Kraliçe’nin ülkenin resmi mezhebinin merkezi olan Anglikan Kilisesi’nin başkanı olduğu İngiltere’de, sık sık laiklik ile ilgili tartışmalar yaşanıyor. Başbakanlık koltuğuna oturacak kişilerin Katoliklerden değil Anglikanlardan seçilmesine dikkat edilen ülkede eski Başbakan Tony Blair, bu koltuktan ayrıldıktan sonra eşinin de mensubu olduğu Katolik mezhebine geçmişti. Londra’da Aralık 2007’de düzenlenen törenle Katolik olduğunu açıklayan Blair, çocuklarını Katolik okullarında okutuyor ve Anglikan olmasına rağmen Katolik kiliselerine gidiyordu. Blair, aynı yılın haziran ayında Vatikan’da Katoliklerin ruhani lideri, dönemin papası 16. Benediktus ile de görüşmüştü. Din belirleyici unsur Son amforalar O yazımız şöyle bitiyordu: “Çelik, Kopenhag David Sampling’deki İslami eserlerin, ABD’de Bovling’deki Zeugma mozaiklerinin, İngiltere’deki Eros başının, Berlin’deki ‘İhtiyar Balıkçı’ heykelinin yarısının, Paris’teki 2. Selim Türbesi’nin İznik çinilerinin geri getirilmesi konusunda başlayan görüşmelerde, acaba bir yılda neler yaptı? Bu görüşmeler neden durdu?” Aradan iki ay daha geçti, Çelik’ten hâlâ “çıt” yok! U tabloları Katar’a nasıl uçtu...” başlıklı ayrıntılı haberini herhalde okumuşsunuzdur. Ama yine de bazı eklemeler ile özetleyelim! 1709’da Ruslara yenilen İsveç Kralı Şarl (Karl), 2000 altın vererek Osmanlılara sığındı. Osmanlı toprağı Moldova’nın Bender kentinde ve Edirne’de 5 yıl geçirmesi nedeniyle adı “Demirbaş Şarl’a” çıktı. Padişah 3. Ahmet’in annesi Gülnuş Sultan’a sevdiği Fransız parfümlerini sağlaması nedeniyle sarayda edindiği nüfuzla Osmanlıları Ruslara karşı kışkırttı. Baltacı Mehmet Paşa’nın, Mustafa Ağa Prut’ta 1711’de yendiği Rus Çarı Deli Petro yerine eşi Çariçe Katerina ile bir çadırda(!) anlaşmayı sağlaması ile Demirbaş Şarl düş kırıklığı yaşadı. At sırtında Macaristan üzerinden ülkesine dönmek isterken yakalandı, 36 yaşında boğularak öldürüldü. Bu arada en çok borçlandığı Mustafa Ağa ve Mehmet Ağa, Şarl’ı bulmak için gittikleri İsveç’ten eli boş döndüler. HHH Yıllarca sonra (174579) Gustaf Celsing kardeşi Ulrik ile İstanbul’a ajan olarak Mehmet Ağa gelip İsveç Büyükelçiliği’ne yükseldiler. İstanbul’dan çeşitli yağlıboya tablolar, altın takılar, el yazmaları, halı ve kilimlerden oluşan 102 parça Osmanlı anısını Uppsala Üniversitesi Kütüphanesi’nde korunması koşulu ile Stokholm’e gönderdiler. Günümüzde bulunduğu şatonun adı nedeniyle “Biby” denilen bu koleksiyonda yer alan bazı tablolar şöyle: * Padişahın kabul ettiği bazı yabancı elçiler, * Osmanlı hanedanının soyağacı, * Haliç ve Boğaz manzaraları, * Sadabad’ın altın yaldızlı kasırlarının 25 tablosu, * Dönemin ileri gelenlerinin azar günü Cumhuriyet’te P Ali Haydar Nergis’in Stockholm çıkışlı “Osmanlı Biby Şatosu’nda Osmanlılar! resimleri ve de * George Engelhard Schröder’in yaptığı, alacaklı Mustafa Ağa ile Mehmet Ağa’nın yağlıboya tabloları... HHH Şimdi de arşivimizden bazı bilgililer... İsveç yetkilileri, 1804’te koleksiyonun bütünlüğünün korunması ve yurtdışına çıkarılmaması koşulunu koymuşlardı. Koleksiyon Fredrick von Celsing ve eşi İnga’ya, onlardan da kızları Anna Sofia Celsing’e kaldı. 2006’da Prof. Dr. Günsel Renda bir yayınında bu koleksiyonun önemine de yer verdi. Son vârisin koleksiyonunu 30 milyon liraya satma istemini İsveç Hükümeti benimsemedi. Alınmayınca vârisler Türklere yanaştılar. 2010’da Stockholm Büyükelçisi iken Zergün Korutürk, Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay bu koleksiyonun Türkiye’ye kazandırılmasını önerdi. Koleksiyonu inceleyen Prof. Dr. Nurhan Atasoy’un başkanlığındaki heyet olumlu görüş bildirdi. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve eşi, İsveç Kralı 16. Karl Gustaf’ı geçen yıl martta Stockholm’e ziyarete gittiklerinde Büyükelçi Korutürk konuyu kendisine sundu. Gül’ün, daha önce Kültür Bakanlığı Müsteşarlığı da yapan Mustafa Esen’e aktarıp aktarmadığını bilmiyoruz. HHH Geçen hafta İsveç Dagens Industri gazetesinde şu haber yayımlandı: “Katar Emiri Tamim bin Hamad El Sani koleksiyona 100 milyon lira ödemeyi kabul etti. Satışın kesinleşip kesinleşmediği henüz açıklanmadı!” Ali Haydar Nergis’in haberine göre koleksiyon Londra üzerinden Katar’a uçtu! HHH Bakanlık ilgi göstermeyecek idiyse keşke “Biby” olayı yerli ve yabancı müzayedelerde milyonlar değil, milyarlar harcayan Türk koleksiyonculara iletilseydi! Putin’den Tatarları yatıştırma çabası Dış Haberler Servisi Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Stalin döneminde baskı gören Kırım Tatarları, Ermeniler, Alman ve Yunan kökenlilerin haklarının iade edilmesi amacıyla bir kararname imzaladığını duyurdu. Kırım’da nüfusun yüzde 12’sini oluşturan 300 bin Kırım Tatarı, bölgenin Rusya’ya bağlanmasıyla sonuçlanan referandumu büyük ölçüde boykot etmişlerdi. Geçen ay yapılan referandumdan yaklaşık yüzde 97 ile Ukrayna’dan ayrılıp Rusya’ya bağlanma kararı çıkmıştı. Yeni kararname Putin’in Tatarların sempatisini kazanma girişimi olarak değerlendiriliyor. Stalin döneminde Nazi Almanyası ile işbirliği yapmakla suçlanan Tatarlar, İkinci Dünya Savaşı’nın sonunda Orta Asya’ya sürgün edilmişlerdi. Tatarlar, dağılan Sovyetler Birliği’nin son lideri Mihail Gorbaçov döneminde Kırım’a dönmeye başlamışlar ve 1991’de Ukrayna’nın Sovyetler Birliği’nden ayrılma krayna’da Rusya yanlılarının gösterileri devam ederken, ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden dün liderlerle görüşmek üzere Ukrayna’ya gitti. Rusya Devlet Başkanı Putin de Kırım’ın kumarhane bölgesi yapılması için parlamentoya bir yasa tasarısı sundu. (AP) MÜRETTEBATI SUÇLADI G. Kore Devlet Başkanı: Cinayet gibi Dış Haberler Servisi Güney Kore’de geçen çarşamba meydana gelen feribot faciasında ölenlerin sayısı 87’ye çıkarken, sert tepkilerin merkezindeki Devlet Başkanı Park Geunhye, feribotun kaptanı ile mürettebattan bazılarının “affedilmesi mümkün olmayan, cinayetvari eylemde” bulunduklarını söyledi. Kaptanın ve mürettebatın, gemiden ilk kaçanlar olduklarını kaydeden Park, “Bu ne yasal ne de etik olarak akla hayale sığmıyor” diye konuştu. Kazanın hemen ardından feribottan ayrılan mürettebattan 4 kişinin daha gözaltına alındığı açıklandı. Feribotun kaptanı ile mürettebattan 2 kişi, ihmal suçlamasıyla geçen hafta tutuklanmıştı. Bu arada, tutuklanan kaptan Lee Joonseok’un yaklaşık 4 yıl önce “feribotla seyahatin, yolcuların mürettebatın talimatlarına Aileler acı içinde. (AFP) uydukları sürece diğer ulaşım araçlarına göre daha güvenli olduğunu” ifade ettiği bir tanıtım videosunda konuştuğu kaydedildi. Feribot kazasının ardından gemiden merkeze yönelik haberleşmeler de basında yer aldı. Görüşmeler, kontrol merkezi ile mürettebatın tahliye konusunda uzun süre kararsız kaldığını ve gemide büyük bir panik yaşandığını ortaya koyuyor. sının ardından bu ülkenin vatandaşı olmuşlardı. Kırım’da dün kimliği belirsiz askeri üniformalı kişilerin, Kırım Tatar Milli Meclisi (KTMM) binasındaki Ukrayna bayrağını indirerek yerine Kırım bayrağı astığı da gelen haberler arasında. AA’nın haberine göre, üzerinde Rus bayrağı bulunan otobüsle, KTMM binasına gelen üniformalı kişilerin astığı Kırım bayrağı daha sonra Kırım Tatarları tarafından indirilerek yerine Kırım Tatar bayrağı çekildi. nDış Haberler Servisi İç savaşın hüküm sürdüğü Suriye’de cumhurbaşkanlığı seçimlerinin 3 Haziran’da yapılacağı açıklandı. Suriye Halk Meclisi Başkanı Muhammed Cihad el Lahham konuyla ilgili açıklamasında, cumhurbaşkanlığı seçimleri için adaylık başvurularının 22 Nisan’dan başlayarak 1 Mayıs mesai bitimine kadar süreceğini de duyurdu. El Lahham, adaylık başvurularının Anayasa Mahkemesi’ne yapılacağını bildirdi. Suriye’de cumhurbaşkanlığı seçimi 3 Haziran’da ROBERT FISK’İN YORUMU ‘Ortadoğu mafya devleti olacak’ Dış Haberler Servisi İngiliz Independent gazetesinin Ortadoğu uzma nı muhabiri Robert Fisk, Ortadoğu’nun gelecekte “kara parayla idare edilen bir mafya devletine dönüşeceğini” savundu. Fisk, Ortadoğu’da pa rasiyaset ilişkisini irdelediği yazısında, gelecekte bölge ülkelerinin tek tek halifeliğin hüküm sürdüğü saldırgan devletler olmak yerine, “Osmanlı İmparatorluğu’nun dağılmasından bu ya Fisk. na ilk defa bu kadar bütünleşmiş, uluslararası tek bir yapıya dönüşeceğini” öne sürdü. Fisk, Mısır’da Müslüman Kardeşler’i darbeyle deviren “yardımsever, biraz da despot olan ordunun, ülkeyi İslamcıların elinden kurtardığı” ve darbe lideri General Abdulfettah el Sisi’nin “demokratik geçiş hükümeti” kurarak ülkeyi “son dakikada Müslüman diktatörlüğünden kurtardığı” algısının yaratıldığını, ancak bu algının arkasında ordunun mali çıkarlarının yattığını, askeri elitlere milyarca dolar aktığını belirtti. Fisk, ABD’nin sivil toplum kuruluşları ve savaş ağaları aracılığıyla mali destekte bulunduğu Afganistan’da da hükümetin yolsuzluk sarmalında olduğunu, Irak hükümetinin de petrol gelirleri üzerinden mafya türü bağlarla yolsuzluğa bu laştığını kaydetti. Suudi Arabistan’ın Pakistan’a “3 milyar dolar verdiğini” yazan Fisk, bu para için “liderler arasındaki kişisel ilişkilerden doğan, Suudilerin cömert bir jesti” dense de bu adımla beraber daha önce Suriye’de Beşşar Esad rejiminin yanında yer alan Pakistan’ın “Suriye’de geçiş hükümetini” gündemine aldığını belirtti. Bu para transferinden sonra Pakistan’da hükümetin Suudi Arabistan’a uçaksavar ve tanksavar füzeleri temin etmeyi kabul ettiği konuşulmaya başlandı. Malezya Havayolları yine arıza yaptı Dış Haberler Servisi 166 kişiyle Hindistan’a gitmekte olan Malezya Havayolları’na ait bir yolcu uçağı, önceki gece tekerleklerinden birinin parçalanması üzerine, Kuala Lumpur’dan hareketinden 4 saat sonra geri dönmek zorunda kaldı. 8 Mart’ta aynı havayollarına ait 239 kişinin bulunduğu bir yolcu uçağı kaybolmuştu. Uçağın enkazı hâlâ bulunamadı. nDış Haberler Servisi İran’da kendisine tecavüz etmeye çalışan adamı, nefsi müdafaa sırasında öldüren ve hakkında idam kararı verilen 26 yaşındaki dekoratör Reyhaneh Cabbari için bütün dünyadan dayanışma sesleri yükseliyor. Birleşmiş Milletler ve insan hakları örgütlerinden İran yönetimine, adil yargılama olmadığı ve kritik deliller değerlendirilmediği gerekçesiyle yeniden yargılanma çağrıları yapılırken idam cezasının bir ay içinde infaz edileceği açıklandı. Bu arada, İran’da cinayet işlemekten ölüm cezası verilen bir mahkum, altındaki idam sehpası çekildikten birkaç saniye sonra öldürdüğü kişinin ailesi tarafından affedildi. İran’da geçen hafta da bir kadın, oğlunu öldüren mahkumu son dakikada affetmişti. İran tecavüz girişimine kulağını tıkadı Güney Yüzlerce ölü var Sudan’da etnik kıyım Dış Haberler Servisi Güney Sudan’da isyancıların ülkede etnik kıyım yaptıkları ve “yüzlerce” kişiyi katlettikleri belirtildi. BM kaynaklarının verdiği bilgiye göre geçen hafta Bentiu kentini ele geçiren silahlı grupların yaptıkları katliam, ülkede baş gösteren çatışmalardan bu yana yaşananların en kötüsü. BM misyonları söz konusu kentte sadece bir camide 200’den fazla sivilin öldürüldüğünü, 400’ü aşkın sivilin de yaralandığını belirterek bir kilise ile bir hastanede de katliam yapıldığını kaydetti. KaliBallee Camii’ni basan isyancıların etnik olarak kendilerine yakın olanları ayrıldıktan sonra geri kalanları öldürdüğü belirtildi. Güney Sudan’da Devlet Başkanı Salva Kiir ile görevden aldığı Riek Machar’a bağlı güçler arasında çatışmalar yaşanıyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle