30 Nisan 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 20 NİSAN 2014 PAZAR 14 izim ailede tıp bilimine B ilişkin iki tipoloji vardır. Ana tipiyle, abla tipi. Her iki tipin ortak yanı, hipokondriyak yani hastalık hastası olup hastane, sağlık ocağı, klinik mlinik, artık yakınlarda ne varsa, bir ayaklarının mutlaka bir tıp ve tedavi ortamından eksik olmamasıdır. Ayrıldıkları yan ise avuç dolusu hap içmeye bayılmasına karşın, ana tipinin ameliyattan ödü koparken abla tipinin nereni keseceğiz deseler masaya yatıp cırt cırt kestirebilmesidir. Elbette ben de hastalık hastasıyım ama ana tipine çekmişim, ameliyattan ödüm kopar, bir. Son yıllarda doktor doktor gezmiyorsam, hem kafamı, hem bedenimi tedavi eden “ideal” doktoru nihayet bulduğum ve yanından asla ayrılmadığım içindir, iki... Artık hem dostum, hem doktorum Emel Gökmen’i, yazar arkadaşım Yazgülü Aldoğan sayesinde tanıdım. Beş yıl önce, Daniel’in el ve bilek kanalı tıkanıklığından korkunç ağrıları vardı. Tüm uzmanlar, “tek çare ameliyat” diyorlardı. Yazgülü, “Benim kadim migrenimi iyileştirdi, bir de Emel’i görün” dedi. O gün bugündür, Daniel ameliyatsız iyileşmekle kalmadı, ailecek bakıma alındık. Emel yılda iki kez fabrika ayarlarımızı yapıyor, ablam bile doktor doktor dolaşmaktan vazgeçti, hepimiz “integratif tıp” müridi kesildik. HHH Emel Gökmen, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden mezun olduktan sonra İÜ Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı’nda uzmanlığını tamamlayan bir nörolog doktor. Çok rahatlıkla söyleyebilirim, üstün zekâlıdır. Eh, üstün zekâ da sorgulamadan edemez. Emel de hastane ortamında çalıştığı süreçte, tanı ve tanıya uygun ilaç migrenden ya da çeşitli ağrılardan kurtardı. Bazılarını bire bir tanıyor, ağrısız ve ilaçsız bir yaşama yeniden doğduklarını biliyorum. Emel Gökmen, ağrıları iyileştirmekteki yeni yaklaşım ve deneyimini nihayet Migrene Çözüm Var!* başlıklı bir kitapta topladı. Herkesin kolaylıkla anlayabileceği bir dille yazılan ve hasta öyküleriyle hem heyecanla okunup, hem de umut veren kitap, bence tıp biliminin de ufkunu genişletiyor. Çünkü… Çünkü tıp âlemine de özellikle yurdumuzda giderek unutulan temel kuralları anımsatıyor. Bu kuralların ilki, Primum non nocere, “Önce zarar verme”dir. İkincisi, Aude sapere, yani “Bilmeye cesaret et.” HHH Şöyle bir düşünün; hastaneye küçük bir sorunla girip büyük bir sorunla çıkan birini tanıyorsunuzdur, mutlaka. Ben epeyce tanıyorum. Türkiye’nin AKP iktidarı sayesinde girdiği sağlık rantı yarışında, yaşayacak parayı kazanmak için devlet hastanelerinden özel hastanelere geçmek zorunda kalan doktorlar, o hastanelerin göz boyamaya yarayan milyon dolarlık makinelerinin masrafını çıkarmak, ilaç sanayisini döndürmek için hastalara “tüketici” gözüyle bakmak zorundalar. Oysa insanlar parmağında dolama çıkınca tomografiye girdi, ameliyatsız atlatabilecekleri hastalık için ameliyat oldu ya da avuç avuç ilaç kullanıyor diye daha sağlıklı değiller… Tam tersine. İşte Emel Gökmen’in kitabı, salt migren ve baş ağrısı olan insanlara çare umudu vermekle kalmıyor. Aynı zamanda hekimliğin de temel ahlakını, yaşamın korunması gereken bir kutsallık, hastanın da “tüketim motoru” değil, iyileştirilmeyi bekleyen bir can olduğunu anımsatıyor! *Hayykitap, 2014 “Her hekimin favori bir hastalığı vardır.” HENRY FIELDING GÖRÜŞ HİKMET ALTINKAYNAK İyileştirme Sanatı Fotoğraf: EMEL GÖKMEN u kitapta “B okuduğunuz bazı öykülerde kendi baş döngüsünü sorguluyor. Yaşamı boyunca çok çektiği migren ve baş ağrıları başta, bazı hastalıkların kök nedenlerini araştırıyor. Sonunda, 2004 yılında Alman Hastanesi’ndeki görevinden ayrılıp klasik tıp eğitimine nöral terapi, akupunktur, homeopati, manyetik alan tedavi yöntemlerini katan “integratif tıp” alanında, Gökmen Yaklaşımı diye anılan algoritmayı geliştiriyor. HHH Bu yaklaşım, bazı hastalıklara neden olan asıl sorunu saptayıp klasik tıp ile integratif tıp yöntemlerini birlikte kullanarak tedaviyi öngörüyor. Özellikle migren gibi nedeni çoğu kez aranmadan, dolayısıyla bulunmadığı için ömür boyu dozu giderek artan ilaçlarla tedavi edilen baş ağrılarını iyileştirmekte uzmanlaşan Emel Gökmen, elbette önce kendi migrenini yendi. Yüzlerce hastasını da yıllardır çektikleri, artık kader kabul ettikleri ağrınızı bulacaksınız, bazılarında kendi ağrınızın daha çekilir olduğunu düşüneceksiniz. Ne güzel, çaresi varmış, diyeceksiniz. Migrenli olmasanız da çevrenizdeki migrenlileri daha iyi anlayacaksınız. En güzeli, migrenli olmanın ayrıcalığını fark edeceksiniz. Biliniz ki tarihteki pek çok düşünür, yazar, sanatçı ve bilim insanı migrenliydi. En bilinenleri: Charles Darwin, Friedrich Nietzsche, Sigmund Freud, Vincent van Gogh, Pablo Picasso, Hildegard von Bingen, Lewis Caroll, Virginia Woolf, Stephen King... Migrenli olmak, bilinçte yükselmenin yanı sıra ayrıntılı düşünmeyi, detayları görebilmeyi, belki de çekilen acı nedeniyle sabredebilmeyi, hayata farklı bakabilmeyi de beraberinde getirir.”* *EMEL GÖKMEN KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK [email protected] ‘Bize kahramanlık yapıyor’ Oktar, ‘kediciklerini eleştiren Arınç’a “Kendince bize kahramanlık yapıyor. Hiç dürüst ve samimi değilsin. Kız arkadaşlarımızı bundan sonra çıkarmayacağız. Senin o şirin yüzünü izleriz bundan sonra. Erkek görmek istiyorsan sana erkek gösteririz bol bol” dedi. ‘Kedicik’ meydan savaşı Haber Merkezi Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Bursa’da katıldığı bir sempozyumda Adnan Oktar’ın A9 kanalında “Kedicikleri”yle yaptığı programa yönelik “Çevresindekilerle hahaha hihhi, inşallah maşallah, başka bir şey yok. Kedicikler bilmem necikler. Bunlar da bir şey yaptıklarını zannediyorlar. İslam adına, iman adına, Kuran adına, edep adına, namus adına, ar hayâ adına hiçbir şey bulamıyorsunuz” yönelik sözlerine, Oktar’dan yanıt gecikmedi. Oktar, kendi kanalı A9’da, önce Kedicikleri yayından çıkardı, sonra da zehir zemberek bir açıklama yaptı. Oktar, Arınç’a “Bülent ismimle bana hitap edeceksin. Tabii şeyin şey yapıyorsa. Biz burda İslamı anlatıyoruz. Çok biliyorsan otur kendin anlat” şeklinde karşılık verdi. Oktar, “Başka televizyon kanallarında da dekolteler var onlara da bir şey söylesene. Çok garip bir insan. Başbakan çok dikkat etsin bu insana. Kendini çok erdemli, mükemmel bir adam olarak göstermeye çalışıyor. O da yapmacık, ağlaması da yapmacık. PKK’ye karşı atak yapan bir insana karşı çıkma hakkını sana kim verdi? Kafayı taktığı yere bak sen! ” dedi. ÇİZGİLİK KÂMİL MASARACI [email protected] Sanırım bir öğle üzeriydi, Behçet Necatigil Beyazıt’ta Çınaraltı’nda oturmuş çay içiyordu, yalnızdı. Dudaklarından hiç eksik etmediği sigarası, elinde Varlık dergisi dalgın, düşünceli, gülümseyen, sofistike bakışıyla dergi sayfalarını karıştırıyordu. Tam karşısında durdum, selam verdim, kendimi tanıttım. Beni tanıyıp tanımadığını bilmiyorum. Ama benim konuşma, tanışma isteğimi sezinlemiş olacak ki, incelikli içten tavrıyla, “Buyrun bir kahve içelim” dedi. “Onur duyarım” deyip hemen masasına oturdum. Yıl 1977 ya da 78 olabilir. Usta bir şairle tanışıyor, konuşuyor olmak beni çok sevindirdi. Sorular yönelttim. Dinledim. Edebiyat dergilerinden söz ettiğimizi anımsıyorum. Dergi yayıncılığının sorunlarını irdelemiştik. Dergi okurluğunun yeterince yaygın olmadığında birleşmiştik. Necatigil, dergiciliği “Kendi aramızda mektuplaşıyoruz” diye özetledi. Şair, yazar sorunlarına değinmiştik. Başka da karşılaşmamız, görüşmemiz olmadı ne yazık ki... Zaten 1979’da da yaşamını yitirdi. Dün gibi, ama kaç yıl geçmiş! Aramızdan ayrılışı bile 35 yılı buldu. Elbette Necatigil adı ne unutuldu, ne de onsuz Türk şiiri oldu. Adını yaşatan, şiirleri, yazıları ve çevirileri olduğu kadar ailesinin kurduğu Behçet Necatigil Şiir Ödülü’ydü. Çarşamba günü Kabataş Erkek Lisesi Eğitim Vakfı Feriye Tesisleri’nde yapılan 2014 Behçet Necatigil Ödülü törenini izlerken bunları düşündüm. Töreni beş yıldır Necatigil’in edebiyat öğretmenliği yaptığı lisenin vakfı düzenliyor. Açılış konuşmasını da Kabataş Eğitim Vakfı Yönetim Kurulu üyesi Av. Nusret Selen yaptı. Selen ve şair Nurullah Can, Necatigil’i anlatırken, Necatigil’in kızı öykücü Ayşe Sarısayın da konuklara, vakfa, jüriye teşekkür etti. Ödülün bu yılki sahibinin Enver Ercan olduğunu açıkladı, kutladı. Jüri başkanı Doğan Hızlan da yaptığı konuşmada, Enver Ercan’ın “az şiir yazdığını, çok çalıştığını” belirterek şiirini değerlendirdi. Ödülün gerekçesini Ayşe Sarısayın okudu: “Enver Ercan bu kitabında çağdaş şiirimizin ustalarını konu edindiği anıdüş şiirleriyle geçmiş şiirimize lirik bir saygı duruşunda bulunurken, ustalar aracılığıyla şiir sanatının gizleriyle de okurlarını buluşturuyor. Bu şiirler Enver Ercan’ın şiirleri olduğu kadar şiirimizin büyük ustalarından günümüz okurlarına birer selam olarak da okunabilir. ‘Türkçenin Dudaklarısın Sen’ lirik şiirimize yeni bir pencere açmasıyla da önemli bir yapıt olarak değerlendirilmiştir.” Enver Ercan’ın ödül kazanan “Türkçenin Dudaklarısın Sen” kitabını bir solukta okuyup çok beğenmiştim. Törende Enver Ercan’ı dinlerken bunu fazlasıyla hak ettiğini de gördüm. Necatigil’in kızı Selma Necatigil’in elinden ödülünü alan Ercan, aldığı ödüller içinde Necatigil ödülünün çok önemli olduğunu, bu önemin jüriden de kaynaklandığını belirtti. “Kendimi Necatigil beni tahtaya kaldırmış ve ondan aferin almış gibi hissediyorum” diye konuştu. Enver Ercan, 16 yıl gibi çok uzun bir aradan sonra bu kitabı yayımladı. Mutfak süreci böylesine uzun yılları kapsayınca, şiir tam demini almış! Hangi şiirini okursanız, sarsılıyorsunuz. İlk şiir kitabı “Geçtiği Her Yeri Öpüyor Zaman” da böyleydi. Ama yine de Türkçenin Dudaklarısın Sen bir başka geldi bana. Tıpkı Behçet Necatigil gibi insanın iç sesini gün yüzüne sanatsal bir biçimde çıkarıyor. “Rüya” dizisinde ise, bambaşka bir yaratıcılığını ortaya koyuyor. Çağdaş şiirimizin ustalarıyla okurunu tanıştırıyor. Dağlarca’dan Ece Ayhan’a dokuz şair, dokuz rüya. Bu anlatılamaz, okumak gerek. Enver Ercan, yalnızca ödül için değil, aynı zamanda Türk edebiyatının dergi klasiği, yüz akı Varlık dergisini, kurucusu Yaşar Nabi Nayır’dan sonra en uzun süre yöneten yayıncı kimliğiyle de bence Necatigil’den “aferin” almayı hak ediyor. Yürekten kutluyorum! Behçet Necatigil Gibi... G NOKTASI BULMACA SEDAT YAŞAYAN UYDUDAN NAKLEN HAKAN ÇELİK [email protected] l Artuklu Üniversitesi hedef gösteriliyor Hizbullah’ın gazetesi paneli iptal ettirdi Haber Merkezi Mardin’de Artuklu Üniversitesi’nde düzenlenmek istenen eşcinsellerle ilgili panel, bazı yerel yayınların tepkisi üzerine iptal edildi. Etkinliği düzenlemek isteyenler de basında hedef gösterildi. Üniversitedeki 12 akademisyen ortak bir açıklamayla hedef gösteren yayınlara tepki gösterdi. Mardin Artuklu Üniversitesi’nde “Hastalıktan Hak TalebineEşcinselliğin Anlamlandırılışının Seyri” başlıklı bir panel düzenlenecekti. Ancak kentteki bazı haber sitelerinin aleyhteki yayınları üzerine rektörlük etkinliği iptal etti. İnternet siteleri ise etkinlik ve düzenleyicileri arasında bulunan Artuklu Üniversitesi öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Levent Şentürk hakkında yayınlar yapıyor. Etkinliğin iptal edilmesini destekleyen ve terör örgütü Hizbullah’a yakınlığıyla bilinen Doğru Haber adlı site, öğretim üyesinin Mardin’den çıkarılmasını istedi. Şentürk hakkında “sapık” ifadesinin kullanılması dikkat çekti. Hedef gösterilen 12 akademisyen ortak bildiri yayımladı. Bildiride, “Fakültemiz ve üniversitemizin hedef alınması kabul edilemez. Irk, dil, din, cinsiyet, mensubiyet, köken ayrımı olmaksızın bir arada barış içinde yaşama inancımız tehdit altındayken de değilken de sarsılmayacak” denildi. T.C. ALACA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN (AİLE MAHKEMESİ SIFATIYLA) ESAS NO: 2013/269 Esas DAVALI: FİRENGİZ EYVAZOVA Davacı Yılmaz Kamiş tarafından aleyhinize açılan boşanma (Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni ile Boşanma (çekişmeli)) davasının yapılan yargılamasında; Davalı Asker ve Miribane kızı, 21/07/1973 Deveci Azerbaycan doğumlu, Azerbaycan uyruklu Firengiz Eyvazova’nın mahkememizce dava dilekçesinde belirtilen adresine ve mahkememizce yapılan araştırmalar sonucu adreslerine yapılan dava dilekçesi ve tensip tutanakları tebliğe çıkarılmış olup davetiye tebliğ edilememiştir. Adresi meçhul olması ve adres araştırmasında yerleşim yeri bulunmaması sebebi ile dava dilekçesi ve tensip tutanağının davalı Firengiz Eyvazova’ya tebliğ edilemediğinden davalıya ilanen tebliğine karar verilmiş olup, tebliğden itibaren 2 hafta süre içinde cevap dilekçesini HMK 127. ve 129. maddelerine uygun olarak iki suret halinde ibraz etmesi HMK 121129 maddeleri gereği delil olarak gösterdiği belgeleri cevap dilekçesine eklemesi, başka yerden getirtilecek belgelere ilişkin gerekli bilgileri vermesi, getirtilmesi gereken delilleri için takdiren 50 TL delil avansını yatırması, ilan tarihinden itibaren 7 gün sonra tebliğin yapılmış sayılacağı hususları ilanen tebliğ olunur. 10/04/2014 “Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de” (Basın:25924) SOLDAN SAĞA: 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1/ Paranın pi 1 yasada azalma 2 sıyla satın alma gücünün art 3 ması. 2/ “Du 4 rur gibi dal 5 larda kanlı bül6 büller” (Ahmet Haşim)... Kut 7 sal olduğu için 8 dokunulmama 9 sı gereken şey. 3/ Kaynağı an 1 2 3 4 5 6 7 8 9 tik çağlara daya 1 F A N T E Z İ A nan kirişli bir çalgı... 2 A T E K Ü Ş A T Günün başlangıcı. 4/ 3 N E Azerbaycan’ın plaka 4 N E K T A R T T E R E K Ş imi... İslamda geçici 5 E K A R F İ T evlilik. 5/ Dört köşe E S döşeme taşı. ... Ayak 6 Z Ü R E F A K İ A B A direme. 6/ Yanağın 7 İ Ş A N T E B E R alt kısmı... Baryum 8 elementinin simgesi. 9 A T E Ş S A R P 7/ Küre Dağları Milli Parkı’nda, “Şehriban” da denilen bir kanyon... Kadınların giydiği kolsuz üstlük. 8/ Din işlerini devlet işlerine karıştırmayan... Arjantin’de büyük at sürülerini güdenlere verilen ad. 9/ Fiyatların genel artışı ile tanımlanan ekonomik dengesizlik. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Bal peteği... Bir tür İngiliz birası. 2/ Vücuttaki AIDS virüsünü saptamakta kullanılan test... Yön, taraf. 3/ Gözdeki canlılık... Bir uyaktan sonra yinelenen, aynı anlamdaki sözcük ve eklere verilen ad. 4/ Letonya’nın plaka imi... Kaşa sıkıştırılarak kullanılan gözlük camı. 5/ Asker... Notada durak işareti. 6/ Devinimi olmayan, duruk... Bir spor kulübümüzün kısa yazılışı. 7/ Yakup Kadri Karaosmanoğlu’nun bir romanı... Küçük körfez. 8/ Bölmeli göçebe çadırı... Gemiyi baştan ya da kıçtan halatla karaya bağlama. 9/ Bir peygamber... Niteliği düşük mal.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle