30 Nisan 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
20 NİSAN 2014 PAZAR CUMHURİYET SAYFA DIŞ HABERLER [email protected] Ukrayna krizine yanıt olarak NATO planları çerçevesinde ek birlik gönderilecek 13 ABD’nin Polonya konuşlanması Portekiz elçiliğine saldırı n Dış Haberler Servisi Libya’nın başkenti Trablus’taki Portekiz elçiliğine önceki gece saldırı düzenlendiği bildirildi. Silahlı saldırganların elçilikte çalışan bir güvenlik görevlisini yaraladığı, bölgeye ek birliklerin gelmesinin ardından kaçtıkları kaydedildi. Libya’da bu hafta başında Ürdün büyükelçisi kaçırılmış, Tunus elçiliği çalışanının da silahlı kişilerce kaçırıldığı duyurulmuştu. Yabancı ülke temsilcilerinin sık sık saldırıya uğradıkları Libya’da, 2012’de Bingazi’deki ABD elçilik binasına düzenlenen roket saldırısında büyükelçi Christopher Stevens ve üç elçilik yetkilisi ölmüştü. Dış Haberler Servisi Ukrayna kriziyle birlikte BatıRusya arasındaki ilişkilerde tansiyon yükselirken NATO’nun Orta ve Doğu Avrupa’da askeri varlığını artırma yönündeki adımına ABD’nin Polonya’ya kara birlikleri konuşlandırarak destek vereceği yönündeki planı yaşama geçiyor. Polonya Savunma Bakanı Tomasz Siemoniak’ın önceki gün Washington’da ABD’li mevkidaşı Chuck Hagel ile görüştüğü, iki ülke arasında hava savunma, özel güçler, siber güvenlik konularında da işbirliğinin artırılmasının ele alındığı bildirildi. Amerikan Washington Post gazetesine konuşan Siemoniak, ABD kara güçlerinin ülkesinde konuşlanma kararının ayrıntıları üzerinde askeri planlamacılarca çalıştığını söyledi. Bu adımın taraflarca gelecek hafta ayrıntılarıyla kamuoyuna duyurulacağını da açıklayan Siemoniak, Polonya’nın “ABD koruması altında bölgede önde gelen bir rol oynayacağını” savundu. New York Times ise ABD’nin NATO’nun Doğu Avrupa ülkesi üyelerine destek çerçevesinde Polonya ve Estonya’da küçük ölçekli kara birliklerinin katılacağı bir tatbikat yapmayı planladığını yazdı. Gelecek hafta duyurulması beklenen, iki hafta sürecek tatbikata yaklaşık 150 ABD askerinin katılacağı savunuldu. ABD halihazırda Ukrayna krizi sürecinde Polonya’ya 12 F16 uçağı ile 200 desliklerinin olmadığını ısrarla iddia eden ancak geçen perşembe günü ilk kez bunu doğrulayan Putin dün de Kırım’ın kuşatılmasına katılan Rusları madalya ile ödüllendirebileceğini söyledi. İran’ın Fars Haber Ajansı, Rusya’nın Volkan olarak anılan yeni bir füze üzerinde çalıştığı, füzenin bir anda onlarca buzul dağını eritebilecek güçte olduğunu öne sürdü. Haberde, bu şekildeki 5 tonluk bir füzenin Ukrayna’da yarım saat içinde bir ülkeyi devlet başkanlığı seçiminin yok edebileceği iddia edildi. tek biriminde görevli personelin gön adaylarından ABD, AB, Rusya ve UkYulia Timoşenko, derildiğini duyurmuştu. rayna, geçen perşembe günü önceki gün Cenevre’de bir araya gelerek utin’den Kırım madalyası Donetsk’e gitti. Ukrayna’nın doğusunda geRusya’dan ise Ukrayna’dan doğabi Timoşenko, rilimin düşürülmesi amacıyla lecek istikrarsızlığın yayılması olası Rusya’nın yasadışı grupların silahlarını lığına karşı askeri birliklerin sınır ya etkisine karşı bırakması, işgal eylemlerinin kınına konuşlandığı açıklaması geldi. oluşturulduğunu sona ermesi konusunda ansöylediği silahlı Rusya Devlet Başkanı Vladimir Pu bir grupla bir laşmıştı. Buna karşın Rusya tin devlet kanalına yaptığı açıklamada, araya geldi. yanlılarının işgalleri sona erBatı ile ilişkilerin gelişmesinde hiçbir miş değil. Slavyansk’taki ayrıengel görmediğini söylerken “bu salıkçı grup Kiev yanlısı partilerin dece bize değil, ortaklarımıza bağlı” diye faaliyetlerinin yasaklandığını duyurdu. Bu arakonuştu. Kırım’da Kiev karşıtı isyanın başla da Kiev yönetimi Paskalya Bayramı çerçevemasının ardından ilk olarak bölgede Rus bir sinde ateşkes ve barışçıl çözüm çağrısı yaptı. (REUTERS) Marquez’in Ardından “ ‘Gabo’; entelektüel mirasının ötesinde, yüksek duyarlılığı, farklı bir derinliği olan bir yazardı… Yapıtlarının, az yazarda rastlanan mükemmel bir mimarisi vardı… İspanyol diline hâkimiyeti, sözcük seçimindeki titizliği, metinlere sinen ‘ritim ve tempo’ becerisi; ‘Gabo’nun ‘bir modern zamanlar Cervantes’i’ lakabıyla anılmasına yol açmıştı… Ufak bir ‘koku’, bir ‘tat’ ya da bir ‘anı’… Onun satırlarında hemen ‘epik’ boyutlar kazanırdı… Örneğin Kolera Günlerinde Aşk’ın şu giriş cümleleri: ‘Önüne geçilmezdi. Acı bademlerin kokusu ona her seferinde karşılıksız aşkların yazgısını hatırlatırdı…’ Fermina Daza’yı, ‘51 yıl, 9 ay, 4 gün bekleyen’… Florintino Ariza’yı böyle bize badem ağacının acımtırak kokusu ile takdim eder Marquez… O kokuyu duyarsınız… Okura bunca güzellik armağan eden Gabo’yu; ben de en sevdiğim romanın başlangıcıyla selamlıyorum.” Bu satırları bundan yaklaşık iki yıl önce (“Marquez: Belleğin yazarı artık hatırlamıyor” 10 Temmuz 2012) yazmışım. “XX. yüzyıl edebiyatının muhteşem kalemlerinden biri ki bence en muhteşemi! sustu. Artık yazamayacak” diye başladığım yazıyı, yazarın yediği Alzheimer darbesi üzerine kaleme almışım… Marquez’in kendisi de yazar olan kardeşi Jaime G. Marquez; Latin Amerika’nın bu sıra dışı edebiyatçısının “hafıza sorunları yüzünden bundan böyle artık yazamayacağını” belirtmiş... “Belleğin harikulade yazarı” Marquez, diğer deyişle zaten epeydir köşesine çekilmiş. Fiziken gitmesi artık bugün şok yaratmasa da, gene de çok büyük boşluk bırakıyor… Öyle böyle değil… “İspanyol dili edebiyatının Cervantes’le beraber en büyük yazarı” sıfatını kazanan bir yazardan söz ediyoruz… Erdoğan’ın iki dudağı arasına hapsolan ürkütücü gelecek senaryolarına kilitlenen Türk kamuoyu pek fazla belki farkında değil ama dünya sahiden eşi benzeri olmayan bir romancıyı uğurluyor. Uluslararası kanallar bu sebeple Marquez romanlarından uyarlanan filmler yayımlıyorlar. Gazeteler, sayfa sayfa Marquez yazıları ve değerlendirmelerine yer veriyor; internet baskılarında okurlarının en beğendiği Marquez alıntılarını ekrana taşıyorlar… Sadece “Nobelli” bir yazarın değil; gerçekten çağının“biricik” ve rakipsiz olan bir yazarının yitirildiği duygusu… her şekilde seziliyor. Neydi Marquez’i bunca rakipsiz kılan? Marquez’in her şeyden önce bir mücevherci becerisi ile kullandığı “dil”inin çok baştan çıkarıcı, olağanüstü bir yetkinliği var/vardı! Türk yazarlardan ancak Yaşar Kemal’in sözcük ve dil ustalığı ile karşılaştırabileceğim bu sıra dışı yetkinlik; gene Yaşar Kemal’in romanlarında olduğu gibi tıpkı yazarın ancak kendi dilinde tam gerçek boyutuyla hissedilebiliyordu. Seçmiş olduğu sözcüklerin anlamları, içerikleri denli; mimarileri ve müzikalitelerine, tempoları ve estetik zarafetine azami özen gösteren Marquez’in gerçekte hiçbir çevirisi, aslının “sanatsal bütünlüğünü” gereğince yansıtmıyordu. Hiçbir çeviri, orijinal yapıtın verdiği hazza ulaşamıyordu… Buna karşın Marquez, evrenselliğinden de hiçbir şey yitirmeyen bir yazar… Çünkü sözcükler üzerindeki ustalığı kadar, yüreklere de sonuna dek değebiliyor. Değmenin ötesinde çoğu kez tek bir darbede, yüreğin en ulaşılmaz, en gizli kompartmanlarına giriyor… Yüzyıllık Yalnızlık’tan alınan su satırlar örneğin: “…ve gitmiş oldukları her yerde geçmişin yalan olduğunu, belleğin geri dönüş yolu olmadığını, geçmiş olan… her eski baharın bir daha geri alınamadığını, en çılgın ve en ısrarlı aşkın bile her halükârda uçucu bir gerçek olduğunu hatırlayacaklardı…” Marquez tek cümleye neredeyse koca bir roman sığdırıyor. Hemen tüm eserlerine sinen ve “hüzünbaz” olduğu denli bir o kadar “oyunbaz” olan bir melankoliyi, şaşırtıcı etkinlikle okura geçiriyor. Geçip giden ve geri getirilemeyen zaman… Zamanın geride bıraktığı coşku ve hüzünle karışık tortular ve son kertede bir “düş”, bir “rüya”ya dönüşen, “rüya”dan farksız olan yaşam… Günün sonunda özetle “Hayat insanın yaşadığı değildir, aslolan hatırladığı ve hatırladığını nasıl hatırladığıdır” diyen bir yazar Marquez. Varoluşu kuşatan bu dört dörtlük klasik temalar, Marquez’in hemen tüm romanlarında karşımıza çıkıyor. Ama yazar, insanlığın ortak olduğu bu alabildiğine sıradan duyguları anlatırken asla “banal” olmuyor ve hiçbir zaman “banalleşme tuzağına” düşmüyor. Bu duyguları her seferinde çünkü müthiş “özgün bir düş gücüyle” dantel gibi işleyip derinleştiriyor. Öyle ki, bir Marquez cümlesini okuduğunuzda ondan başka kimsenin elinden çıkamayacağını biliyorsunuz… Ünlü yazarın “büyülü gerçekçiliği” buydu. Işıklar içinde yatsın! P Aileler Boko Haram’ın peşinde nDış Haberler Servisi Nijerya’nın Borno eyaletinde Boko Haram militanlarınca geçen pazartesi günü kaçırılan 129 kız öğrencinin 89’undan hâlâ haber alınamadığı kaydedildi. Yetkililer dün 14 öğrencinin daha kendi çabalarıyla militanların elinden kaçmayı başardığını açıkladı. Çocukları kaçırılan ailelerin arama çalışmalarına katıldığı belirtiliyor. ‘Yeniden gökyüzünü görmek Suriye’de güzel’ kaçırılan 4 Fransız Dış Haberler Servisi Suriye’de geçen haziran ayında kaçırıldıkları duyurulan 4 Fransız gazeteci özgürlüklerine kavuştu. Bazı kaynaklar Fransız gazeteciler Edouard Elias, Didier François, Pierre Torres ve Nicolas Henin’in Şanlıurfa’nın Akçakale ilçesinde sınırda önceki gece Türk askerleri tarafından elleri ve gözleri bağlı bir halde bulunduğunu duyurdu. Kimi kaynak ise gazetecileri Türk askerlerinin ilk olarak kaçakçı zannettiğini, Fransızca konuştuklarının anlaşılmasının ardından karakola götürdüklerini belirtti. Gazetecileri kaçırma eyleminin arkasında Irak Şam İslam Devleti’nin (IŞİD) olduğu sanılıyor. Serbest kalmalarının ardından Şanlıurfa’da hastanede kontroldan geçirilen gazeteciler yabancılar şubesine götürüldü, daha son IŞİD asker ve çocuklarını kaçırdı Dış Haberler Servisi Irak’ın Ramadi kenti yakınlarında Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) örgütünün bir yüzbaşıyı 2 çocuğuyla beraber kaçırdığı bildirildi. ElAnkur bölgesinde olayın yaşandığı ve güvenlik güçlerinin operasyon başlattığı kaydedildi. Yetkililer Musul’da güvenlik güçlerinin operasyonlarında El Kaide’nin liderlerinden Yusuf Salih Mustafa el Helay Bey’in öldürüldüğünü duyurdu. Bu arada Selahaddin iline bağlı Tuzhurmatu’da Türkmen asıllı 3 Irak askerinin uğradıkları saldırı sonucu öldükleri belirtildi. AA’nın haberine göre, Diyala kentinde son aylarda şiddetlenen mezhep çatışmaları sebebiyle 7 bin ailenin evlerini terk ettiği bildirildi. İspanyol dili edebiyatının yıldızı gazeteci serbest (AFP) Cezayir’de yine Buteflika dönemi nDış Haberler Servisi Cezayir’deki cumhurbaşkanlığı seçimlerini, resmi olmayan sonuçlara göre bu dönem dördüncü kez aday olan Cumhurbaşkanı Abdulaziz Buteflika kazandı. İçişleri Bakanı EtTayyib Belıyz önceki gün Buteflika’nın, oyların yüzde 81.53’ünü aldığını duyurdu. Ancak cumhurbaşkanı adaylarından eski Başbakan Ali bin Felis seçimlerin şeffaf olmadığını, sonuçlara itiraz edeceğini belirtti. Güvenlik güçleri, seçim sonuçlarının protesto edildiği gösteriye müdahale etti, 10 kişi gözaltına alındı. ra de Fransa Konsolosluğu görevlileriyle buluşturuldu. DHA’ya konuşan François mutluluğunu dile getirirken Türk yetkililere yardımlarından dolayı teşekkür etti ve “Yeniden gökyüzünü görmek, yürüyebilmek ve özgürce konuşmak çok güzel” dedi. Bu arada Suriye’nin Humus ken S tinde önceki gün bir cami yakınında bomba yüklü bir aracın patlaması sonucu 14 kişi yaşamını yitirdi. Hama’da ise dün bombalı saldırıda 4 kişi öldü. Muhalif kaynaklar Suriye ordusuna bağlı helikopterin Hama yakınlarında “klor gazı içeren varil bombaları” attığını, saldırıdan 100 kişinin etkilendiğini ileri sürdü. Suriye’de cihatçı gruplar arasında böham Times lünme, El Kaide yapılaninternet masını alarma geçirdi. Dasitesinde yer alan ha önce IŞİD ile arasında bir haberde ÖSO mesafe koyan El Kaide’nin yanlılarınca sosyal medyada paylaşılan lideri Ayman el Zevahiri önceki gün yayımlanan yandaki fotoğrafın açıklamasında cihatçıların altında “en genç birleşmesi, birbirlerine salrehinemiz” yazdığı dırmamaları çağrısı yaptı. öne sürüldü. ‘Hayat hatırlandığı kadardır!’ Eroğlu umutsuz Talat: Müzakereler liderlik seviyesinde yürütülmeli MİNE ESEN nLEFKOŞA (AA) KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, Rum tarafının istekleriyle Kıbrıs Türk tarafının istekleri arasında “dağlar kadar fark” olduğunu belirterek “Müzakereler ilerledikçe, Rum tarafı gerçekleri dikkate alarak yakınlaşma içerisine girer mi girmez mi onu göreceğiz” dedi. Kıbrıs Türk Emekliler Derneği 21. Olağan Merkez Genel Kurulu’na katılan Eroğlu, burada yaptığı konuşmada, niyet olduğu takdirde Kıbrıs sorununa 34 ay içinde çözüm bulunabileceğini ifade etti ancak karşı tarafta çözüme yönelik bir niyet gördüğünü söyleyemeyeceğini vurguladı. Avrupa’ya sevkıyatında ada ve Türkiye güzergâhını kullanma olasılığına, ıbrıs’ta taraflar arasında geçen bunun da İsrail’in adada bir an önce yılın sonu itibarıyla bir kez da çözümün sağlanması yönünde tutuha yoğunlaşan görüşmelerin liderler muna neden olacağı şeklindeki yoyerine temsilciler düzeyine çekilerek rumlara da katılan Talat “Şu an kayürütülmesine eski KKTC Cumhur lıcı barış için çok uygun bir konjonktür var. Bu durumu başkanı Mehmet Ali Talat Türk tarafının kullanabiltarafından eleştiri geldi. Gemesi gerekiyor” dedi. Enerçen günlerde Küresel Sorunlar ji kaynaklarının da etkisiyle Platformu ve ARI Hareketi’nin son dönemde Washington’ın Bilgi Üniversitesi’nde düzençözüm için devreye daha çok lediği toplantıya katılan Tagirdiğini belirten Talat, yilat, Kıbrıs’ta çözüm fırsatıne de bunun etkisinin sınırnın kaçırılmaması gerektiğilı olacağını, ada için sadece ne vurgu yaparken hızlı sonuç Mehmet dışarıdan bir çözümün dayaalmak için liderlerin doğruAli Talat tılamayacağını da vurguladı. dan müzakereleri gerçekleşBirçok yerin aksine Kıbrıs’ta tirmesi gerektiğini ancak liderlerin esneklik gösterebileceğini “siyasetin ekonomiyi belirlediğini” kaydetti. Talat, şu anda çözümü sağ söyleyen Talat, KKTC Cumhurbaşlayacak ortama yönelik dinamikler kanı Derviş Eroğlu’nun izlediği poarasında Doğu Akdeniz havzasında litikalara yönelik eleştirilerde de bubulunan enerji yataklarıyla Güney lundu. Siyasi kulislerde adı gelecek Kıbrıs’ı etkileyen ekonomik krizin yıl yapılacak cumhurbaşkanlığı seolduğunu dile getirdi. Gerek Rum çimlerinde geçen Talat, Eroğlu’nun Kesimi’nin gerekse İsrail’in Akde kendini müzakarelerin dışında tutniz havzasında çıkaracağı doğalgazın maya çalıştığını savundu. K 58 YIL SONRA İLK AYİN KKTC’de, Kıbrıslı Rumlar, adada ilk toplumlar arası çatışmaların başladığı 1956 yılında terk ettikleri Gazimağusa’daki Nestoryan Kilisesi’nde 58 yıl aradan sonra ilk kez ayin düzenledi. Geniş güvenlik önlemleri altında yapılan ayin, “Kutsal Cuma”nın Paskalya kutlamaları dahilinde yapıldı. Paskalya öncesindeki Kutsal Cuma ayinine aralarında üst düzey yetkililerinde olduğu 3 binden fazla kişi katıldı. Moskova’nın okulları ‘izleme’ adımı Dış Haberler Servisi Rusya’da Eğitim Bakanlığı’nın “yeni antiterör yasaları kapsamında lise ve üniversitelerde internet kullanımının takip edilmesi, kuralları çiğneyenler hakkında rapor hazırlanarak bunun gizli servise iletilmesini” içeren bir yasa önerisinde bulunduğu belirtildi. Tasarının öğrenci ve personelin kişisel yazışmalarının takip edilmesi anlamına geldiğini söyleyen insan hakları örgütleri ve eğitim sendikaları tepkili.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle