06 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 2 Nİsan 2014 ÇARŞAMBA 4 HABERLER Gözler Ankara’da CHP adayı Mansur Yavaş, düzenlediği basın toplatısında seçim gecesi yaşanan garipliklere dikkat çekti. Şaibe tartışmalarının odağındaki başkentte ilçe seçim kurullarına başvurular dün yapıldı Seçim Sonuçlarından Çıkardıklarım… Seçim gecesi iki farklı haber ajansı, iki farklı eğilime işaret eden veriler yayımlamaya devam ettiler. Anadolu Ajansı, ilk kez seçim sonuçlarını vermek gibi siyasi bir sürece katıldı. Sıra dışı sıklıkta elektrikler kesildi. Çok sayıda hile ihbarı yapıldı. AKP İstanbul ve Ankara’yı az farkla da olsa elinde tuttu. Bu yerel seçimlerde AKP’nin aldığı oylar; ister 2011’de, ister 2009’da aldıklarıyla karşılaştıralım, iki şeye tanıklık ediyor: Birincisi “Gezi Olayına”, 17 Aralık skandallarına, en son dinleme olayına karşın AKP’nin seçmeni yorulmamış, partisine sadakatini kaybetmemiştir. İkincisi AKP elindeki olanakları, seçim sonuçlarını etkileyecek yönde etkin biçimde kullanmayı başarmıştır. AKP dönemi başladığından bu yana, tüm seçimlerde hep AKP’nin momentumunun kırılmasının önemini vurguladım. Çünkü momentum sürdükçe bir başka şey güçlenerek ilerliyordu: AKP yönetimi altında, bu herhangi bir parti değil de bir toplumsal hareketin mızrak başı olduğundan, egemen kılmayı amaçladığı yeni “hakikat rejimi”nin, bedennüfus politikasının (biopolitik), bilgi denetim süreçlerinin yarattığı etkilerle toplumda sıradan Müslüman (mütedeyyin) kimlikten farklı yeni bir “kimlik” şekilleniyordu. Bu kimlik, benimsemeye başladığı “hakikat rejimi” içinde anlamlandıramadığı olguları yok saymak, yalan kabul etme eğilimi geliştiriyordu. Bu kimliğin sadakati de “hakikat rejimini” temsil eden “şey” düzeyine yükselmiş bir beden olarak Erdoğan’aydı. Bu gelişmeyi göz önüne almadan seçim sonuçları tam olarak anlaşılamaz. Örneğin bu seçim sonuçları yorumlanırken bundan sonrası için kimi AKP karşıtı yazarlar, adeta olası bir ekonomik krizin etkilerine umut bağlıyorlar. Bu “Kriz gelecek, halk tepki verecek” yaklaşımı, yukarda değindiğin “hakikat rejimi” kavramının ışık tuttuğu önemli bir etkeni görmüyor. Krizin etkileri (olgular) kendi başlarına bir anlam taşımazlar. Bu olgular, onları kim kime, hangi kavramlarla, ölçütlerle, mantıksal gerekçelerle (hangi hakikat rejimi içinde) nasıl açıklıyorsa, onun koyduğu anlamı kazanırlar. AKP kültürel alanı kontrol etmeye devam ediyor. Bir toplumsal hareketin (siyasal İslam) mızrak başı olarak taban örgütlerine, toplumsal iletişim, ilişki “ağlarına” dayanıyor. Yenilmezlik ve rakipsizlik algısı momentum devam ediyor. Bu algı “takdiri ilahi” kavramıyla birleşerek AKP tabanının güvenini pekiştiriyor. AKP iki nedenle, sıradan bir düzen partisi olarak görülemez. Bu parti, “hakikat rejimi”nin sunduğu dolaylı denetim olanaklarının yanı sıra güçlü ekonomik kaynaklara, büyük kadro stokuna dayanarak, yukarıda değindiğim “ağlar” içinde tabanını yakından denetleyebilmektedir. İkincisi AKP’yi oluşturan, onunla birlikte iktidara gelen “Müslüman entelijensiya” iktidardan gidemez. Giderse, bilgi denetim kaynaklarını, toplumsal artığa, zenginliğe ulaşma kanallarını kaybeder, hatta yok olur. Bu “varoluşçu” kaygı AKP liderliğinin, kadrolarının toplumdaki diğer siyasi partilerden farklı bir mücadele dinamiğine sahip olacağını, ellerindeki kaynakları, rakiplerini, düşmanlarını ortadan kaldırmak için en verimli biçimde, acımasızca kullanacaklarını düşündürüyor. Ancak bu yerel seçimlerle birlikte AKP dışındaki siyasi parti ve akımlar açısından da bir “varoluş” sorunu şekillenmeye başladı. Bir siyasi iktidar kendisini yaşamsal düzeyde tehdit ederek korkutan bir saldırıyla karşılaştığında, eğer bunu savuşturabilirse, bu saldırının unsurları olarak gördüklerini tasfiye etmek için şiddetli bir karşı saldırıya geçer. Bu savı 2007 Cumhuriyet mitinglerinin ertesinde ileri sürmüştüm; daha sonra gelişmelerle kanıtlandığını düşünüyorum. AKP ve Başbakan, “Gezi Olayı”, “Cemaat komplosu” olarak nitelediği gelişmelerden, bunlar “değerler sistemini”, yönetme kapasitelerini hem de servetlerini yaşamsal bir düzeyde tehdit ettiğinden, çok korktular. Önümüzdeki dönemde, AKP iktidarı, bu gelişmelerin arkasındaki etkenler olarak gördükleri bireyleri, kurumları, Başbakan’ın balkon konuşmasında açıkça vurguladığı gibi, radikal bir biçimde tasfiye etmeye girişecek. Bu tasfiye ilerledikçe AKP’nin on yıldır yerleştirmekte olduğu “hakikat rejimine” uymayanlar da bu tasfiye makinesinin içine düşecekler. Bu bağlamda şimdi, CHP gibi siyasi partiler de yaşamsal bir tehlikeyle karşı karşıyalar. Toparlanmak ve önlem almak için fazla zamanları da yok! Yavaş: Bir oy bile boşa gitmeyecek ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Seçim gününden bu yana itirazlarını dile getiren ve seçimi aslında kendisinin kazandığını savunarak tek tek hile iddialarını toplayan CHP adayı Mansur Yavaş, kendilerine verilen oyların sonuna kadar takipçisi olacaklarını dile getirdi. Yavaş, “Oyumuzu çaldırmayacağız” diye konuştu. Yavaş, seçim sonuçlarına yönelik itiraz girişimlerini tamamladıktan sonra basın toplantısı düzenledi. Seçim akşamı bazı taşra ilçelerinden gelen oyların sayımının ve sisteme girilmesi işleminin uzamasını anlamlı bulduğunu belirten Yavaş, tüm Türkiye’nin gözü önünde 45 saat veri akışının kesildiğini dile getirdi. Şaibelerin sonuçların açıklanmasıyla başladığına işaret eden Yavaş, Anadolu Ajansı (AA) Genel Müdürü Kemal Öztürk’ün seçimlerin açıklandığı anda nerede olduğunun ve Cihan Haber Ajansı’nın “nasıl hacklendiğinin” araştırılması gerektiğini söyledi. Ankaralıların seçimlere şaibe karıştığı yönünde düşünce taşıdıklarını ve haklarını aradıklarını belirten Yavaş, “Elbette ki biz de Ankaralıların haklarını arayacağız ve onların bize verdiği oyların sonuna kadar takipçisi olacağız. Bu noktadan hareketle bugün ilçe seçim kurullarına itirazlarımızı yaptık. Oralarda bir sürü yanlış tespit ettik. Özellikle CHP’ye verilen oyların bir alta ya da bir üste yazılmak suretiyle veya bazı tutanaklarda çok az oy almış gibi aktarılmak suretiyle yanlışlıklar tespit ettik” diye konuştu. İl seçim kuruluna, geçici tutanakların kesinleştirilmemesi için başvurduklarını belirten Yavaş, 12 bin sandığa ilişkin ıslak imzalı tutanaklarla YSK sonuçlarını karşılaştıracaklarını, bir oyun bile boşa gitmeyeceğini söyledi. Yavaş, “İki gecedir hiçbir arkadaşımız uyumuyor ve sabah diğer partilerden de birtakım eksik tutanakları aldık. Dün geceden beri çalışan 600 gencimiz yorulanların yerine yenileri gelerek müthiş bir şekilde sahip çıkıyor” dedi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP, şaibe tartışmalarının ortasındaki Ankara Anakent Belediyesi seçim sonuçlarına hemen hemen bütün ilçelerde itiraz etti. CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökhan Günaydın, kenttin 12 ilçesinde 246 sandıkta seçim kurullarına itirazda bulunduklarını açıklarken, ilçe seçim kurulları, yapılan itirazları 48 saat içinde sonuçlandıracak. CHP Genel Merkezi’nde önceki gün oluşturulan ekip, partili müşahitlerin sandık kurulunca çıkan oyların tasnifine ilişkin tutulan tutanakları, YSK verileriyle karşılaştırmaya başladı. Karşılaştırma işlemi dün itiraz süresinin son saati olan 15.00’e kadar sürdü. Tüm sandık kurulu tutanaklarının kontrolünün yetişmemesi üzerine CHP ilçe örgütlerine talimat verilerek, aynı çalışmaların yapılmasını ve tespit edilen sandıklarda itirazların yapılması istendi. CHP Genel Başkan Yardımcısı u CHP, sandıklardan çıkan sonuçların YSK verileriyle karşılaştırılması sonucunda Ankara’nın 12 ilçesinde 246 sandığa itirazda bulundu. Genel Başkan Yardımcısı Günaydın, itirazlarının reddedilmesi halinde Anayasa Mahkemesi ve AİHM’e kadar gideceklerini söyledi. Gökhan Günaydın, dün akşam Ankara’nın 12 ilçesinde 246 sandıkta seçim kurullarına itirazda bulunduklarını açıkladı. Günaydın, ilçe seçim kurullarına yapılan bu başvurunun 246 sandıkta 75 bin oya tekabül ettiğini belirterek “Bu oylar CHP’ye çıkacak demiyoruz, ancak hata olduğunu tespit ettik. Neyse hata, kimin hakkıysa ortaya çıksın istiyoruz” dedi. Günaydın, hangi ilçelerde kaç sandığa itiraz ettiklerini de şöyle sıraladı: “Beypazarı 78 sandık, Yenimahalle 44 sandık, Mamak 28 sandık, Çankaya 27 sandık, Keçiören 28 sandık, Altındağ 18 sandık, Sincan 12 sandık, Polatlı 3 sandık, Etimesgut 3 sandık, Şereflikoçhisar 2 sandık, Ayaş 2 sandık, Pursaklar 1 sandık.” Günaydın ayrıca dün öğle saatlerinde yaptığı açıklamada, “Partimizin lehine olacak şekilde 150’den fazla sandıkta aykırılık tespit edildi. 150 sandık kabaca 45 bin oya tekabül ediyor. Buralarda saptadığımız yanlışlar; CHP’nin 180190200210 oy aldığı yerlerde her ne hikmetse bu oylar sürekli başka partilere yazılıyor. Bazen AKP ile CHP arasında oy değişimleri oluyor. Dolayısıyla bu 30 bin ila 35 bin civarında CHP oyunu ve toplam oyu etkileyebilecek düzeyde. AKP’yi geri çekebilecek, CHP’yi ileriye taşıyabilecek nitelikte bir oy değişimi olabilecek. Elimizde somut veriler varken ilçe seçim kurulla rı bunu reddederse, il seçim kurulu, YSK bunu reddederse, bu süreç Anayasa Mahkemesi ve AİHM’e kadar uzar” dedi. Ayrıca CHP Ankara İl Başkanı Zeki Alçın da benzer itirazlarını Ankara İl Seçim Kurulu’na “tedbiren” yaptı. Alçın, itirazını tüm ilçeleri kapsayacak şekilde gerçekleştirdi. Bunun yanı sıra Yavaş’ın, sandıklara itiraz süresinin dün saat 17.00’ye kadar uzatılması istemi de İl Seçim Kurulu’nca uygun görülmedi. Bu amaçla Yavaş, yapacakları inceleme sonuçlanıncaya kadar geçiçi tutanakların kesinleştirilmemesini de istedi. Başkentteki seçimlere CHP’nin adayı Mansur Yavaş’ın yanı sıra mevcut Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek de itiraz etti. Gökçek’in itirazlarının Çankaya, Yenimahalle, Keçiören ilçelerinde yoğunlaştığı öğrenildi. Gökçek de itiraz etti Bir ‘sadakat’ sorunu ‘AA müdürü neredeydi?’ Ankara polisinin YSK önündeki insanlara yaptığı sert müdahalenin gerekçesi yolun trafiğe kapatılması oldu. Polisin ilk uyarısının ardından yurttaşlar kaldırıma çıktı fakat yine de polis şiddetinden kurtulamadı. (Fotoğraf: NECATİ SAVAŞ) Oyuna sahip çıkana da gaz u Ankara’daki seçim şaibelerini YSK önünde protesto eden yurttaşlara polis müdahale etti SİNAN TARTANOĞLU ANKARA İktidar, Gezi eylemlerinden bu yana hakkını aramak için sokağa çıkan ayrımsız herkese karşı kullandığı şiddetini, son olarak dün Ankara’da oylarını arayanlara yöneltti. Seçimdeki şaibe tartışmalarının odağındaki Ankara’da sandık sonuçlarının doğru hesaplanmadığını ve çok sayıda kayda girmeyen ve tercihleri değiştirilen oy pusulaları olduğunu düşünen yurttaşlar Yüksek Seçim Kurulu (YSK) binalarının önünde eylem yaptı. YSK binasının bulunduğu Mithatpaşa Caddesi’ni 2 TOMA ile kapatan polis, Ankara’daki seçim şaibesine karşı eylem yapanlara sert müdahalede bulundu. Ankara’da yurttaşlar 30 Mart’tan bu yana sandık direnişine geçti. Yenimahalle ve Çankaya ilçe seçim kurullarının önünde nöbete geçen Ankaralılar, Sıhhiye’deki YSK binası önünde de protesto gösterisi düzenledi. Önceki akşam saatlerinden itibaren burada beklemeye başlayan halk, dün öğlen saatlerinde büyük bir kalabaDakikalar süren müdahalenin ardından halk yine YSK önünde toplanmaya ve “Melih gidecek, Mansur gelecek” sloganları atmaya MHP kökenli CHP adayı Mansur başladı. Bunun üzerine CHP AnYavaş’a verilen oyların peşine dükara Milletvekili Levent Gök geldi şen gençlerden bazılarının bozkurt ve polis anons aracından, gençleişareti yaparken “İsyan, devrim, özre “Burada ne sandık var, ne oy, gürlük” sloganı attıkları bazen de ne de tutanak. Burada beklemebarış işareti yaptıkları görülürken, nize gerek yok. Esas görev ye“Mansur Başkan geliyor” sloganı ri ilçe seçim kurulları” sözleri ile atan bazı CHP’li gençlerin ise bozseslendi. kurt işaret yapmaları dikkat çekti. Dün sabah saatlerinden itibaren Yenimahalle ilçe sandıklarına yönellık oluşturdu. “YSK korkma, halk burada” tilen şikâyetlerin yeniden değerlendirildisloganları atan kalabalık saatler geçtikçe ği Nâzım Hikmet Kültür Merkezi önünde de giderek arttı. Trafik polislerinin trafik akışıkalabalıklar toplanmaya başladı. Buradanı kesmesinden bir süre sonra 2 TOMA ve ki gönüllülerle CHP’lilere, MHP’liler de kaonlarca çevik kuvvet polisi caddenin sotıldı. Kalabalık, dışarıdan içeriye oy çuvalı nunda göründü. sokulmaması veya içeriden dışarıya çıkarılÇevik kuvvet amiri tarafından yapılan maması için nöbet tutuyor. Merkezin önünanonsta, müdahaleye gerekçe olarak trafide polis önlem alırken partililer, “Sizlere ğin kapatılmasını göstermesi üzerine Ankagüvenmiyoruz” diyerek polis kordonunun ralılar kaldırımlara çıktı ve yolu açtı. Bu duönüne kendileri set oluşturdu. AKP Genel rumda trafiği sadece TOMA’ların kapattığı Başkan Yardımcısı Salih Kapusuz merkeortaya çıktı. Ancak polis yine de kaldırımze geldiğinde içeriye alınmasına tepki göslarda bekleyen yurttaşlara ve gazetecilere teren yurttaşlar “Hırsız var” diye bağırdı. tazyikli su ile müdahale etti. Ülkücüler barış, CHP’liler bozkurt AA Genel Müdürü sessiz ‘Gitmedim’ diyemedi FIRAT KOZOK ANKARA Anadolu Ajansı’nın 30 Mart akşamı yaptığı yayın tartışılmaya devam ediyor. CHP’nin Ankara Büyükşehir Belediyesi başkan adayı Mansur Yavaş’ın dün kullandığı bir ifade, tartışmaları alevlendirdi. “CİHAN (sonuçları yayınlayan bir diğer ajans) hiçbir bilgi akışı sağlayamazken sadece AA’nın bilgi akışı sağlamasıyla AKP’nin önde olduğu algısı yaratılarak, sandık başındaki görevlilerin, sandık başlarını terk etmeleri amaçlanmıştır” diyen Yavaş, ardından şu iddialı cümleyi kullandı: “AA’nın başındaki şahsın, seçimler açıklandığı anda nerede olduğunun araştırılması lazım. Ajans genel müdürlüğünden mi, başka yerden mi yönetti?” Yavaş daha basın toplantısını bitirmeden telefonla ulaştığımız Anadolu Ajansı Genel Müdürü Kemal Öztürk, “Önce ne olduğunu öğreneyim, sonra gerekirse açıklama yaparım” dedi. Ancak aradan geçen sürede ne AA’dan ne de Öztürk’ten bir açıklama geldi. Bunun üzerine akşam saatlerinde tekrar ulaştığımız Öztürk “Şu anda söylenecek bir şey yok. Olursa yazılı açıklama yaparız” demekle yetindi. İğneli Fırça ZAFER TEMOÇİN Gerilim peşinde AKP’li Melih Gökçek, yine bildik üslubunu kullandı, seçim merkezleri ve YSK önünde hak arayan yurttaşları suçladı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı ve AKP adayı Melih Gökçek, Ankara’da dün YSK önünde gerçekleştirilen protestolardan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, CHP’li vekiller ile CHP’nin Ankara Anakent belediye başkan adayı Mansur Yavaş’ı sorumlu tutarak, protestoların arkasında “cemaat ve baronların olduğunu” iddia etti. “Cemaat yurtlarındaki gençler sokağa çıkmak için zorlanıyor” iddiasında bulunan Gökçek, “savcıları göreve çağırdı” ve Ankara’da kendilerinin yaptığı itirazlar sonucu AKP’nin oylarının 10 bin civarında artacağını ileri sürdü. Melih Gökçek, YSK önünde gerçekleştirilen protestolara ilişkin şunları söyledi: “CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, CHP’li vekiller ve CHP’nin anakent adayı Mansur Yavaş, devamlı olarak insanları tahrik edip sokağa döküyorlar. Sorumluluklarından kurtulmak için de zaman zaman tam tersine ‘Durun’ diyorlar. Bu da yarın çıkacak olayları gayet iyi tahmin ettiklerinden dolayı.” Gökçek, CHP hakkındaki bir soruya da “Kesinlikle Kılıçdaroğlu’nun bileti kesilir, geçmiş ola. Karar verdik, değiştireceğiz onu” ifadelerini kullandı. Vekiller de sandık peşinde n ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP’li vekiller Aylin Nazlıaka, İlhan Cihaner ve Hüseyin Aygün, seçim sonuçlarına yönelik tartışmalar nedeniye YSK önünde toplananların yanına geldi. YSK önünde açıklama yapan Nazlıaka, “Önce itirazların değerlendirilip sonra sonuçların asılması gerekiyor. Bunun itirazı için dilekçe verdik. Sonuçların ilçe seçim kurullarındaki birleştirilmiş tutanak olarak asılmaması içindi. Bu dilekçeyi YSK değerlendirecek” dedi. CHP Denizli Milletvekili İlhan Cihaner ise sosyal medyada çok fazla bilgi kirliliği olduğunu belirterek “Tek bir oyun bile peşine düşüyoruz. Devlet mekanizması tarafsız çalışmıyor. Yine de güvencemiz YSK’dir, yargıdır” diye konuştu. [email protected]
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle