06 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 2 Nİsan 2014 ÇARŞAMBA 12 DIŞ HABERLER [email protected] (AA) Hollanda Dışişleri Bakanı Timmermans, parlamentodaki özel oturumda gelişmelerden kaygı duyduklarını söyledi Türkiye iyi yolda değil YUSUF ÖZKAN AMSTERDAM Hollanda hükümeti, skandal Suriye görüşmesi ve internet yasakları nedeniyle Türkiye’deki gelişmelerden “büyük endişe duyduğunu” açıkladı. Dışişleri Bakanı Frans Timmermans, “Türkiye iyi yolda değil” dedi. Hükümet ortağı Liberal Sağ Parti (VVD), Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, yasak kararıyla Avrupa değerlerine “orta parmağını gösterdiğini” söyledi. Hollanda Parlamentosu’nun önceki gün yaptığı Avrupa Birliği (AB) konusundaki özel oturuma Türkiye tartışması damgası vurdu. Oturumda, hem iktidar hem de muhalefet partileri, Başbakan Erdoğan’ın talimatıyla gerçekleştirilen skandal Suriye toplantısı ve internet yasaklarından duyulan “kaygıları” gündeme taşıdılar. H ollanda parlamentosunda yapılan ve Türkiye’deki skandal Suriye toplantısıyla internet yasaklarının damgasını vurduğu oturumda, hükümet ortağı VVD’den Erdoğan’ın Avrupa değerlerine ‘orta parmak’ gösterdiği yorumu yapılırken para yardımının askıya alınması yönünde öneriler geldi. Muhalefet, skandal Suriye toplantısına da tepki göstererek Türkiye’nin diğer NATO üyelerini de sıcak çatışmaya çekmeyi planladığını vurguladı. çekmeyi planladığını vurguladı. Hükümet adına söz alan Hollanda Dışişleri Bakanı Frans Timmermans, Türkiye’deki gelişmelerden, “büyük kaygı duyduklarını” söyledi. Timmermans, Twitter ve YouTube yasaklarını eleştirerek “Türkiye iyi bir yolda değil” dedi. Timmermans, Türkiye’ye verilen parasal yardımların askıya alınması önerisine, “Bu şimdilik mümkün değil. Ancak parasal desteğin bir bölümünün insan hakları kuruluşlarına verilmesi kararı alınabi rdoğan değerlere parmak gösterdi’ İktidar ortağı VVD milletvekili Mark Verheijen, Erdoğan’ın internet yasakları ile sadece ifade özgürlüğünü kısıtlamadığını, Avrupa değerlerini de hiçe saydığını söyledi. Verheijen“Erdoğan, Twitter ve YouTube erişimini engelleyerek Avrupa’ya ‘orta parmağını’ göstermiştir” dedi. Verheijen, bu nedenle Türkiye’ye güçlü bir tepki verilmesi gerektiğini savunarak AB’nin yaptığı parasal yardımların askıya alınmasını istedi. Muhalefetteki Hıristiyan Demokrat ‘E Parti (CDA), Sosyalist Parti (SP) ve Hıristiyan Birliği (CU), Türkiye ile yürütülen AB üyelik müzakerelerinin askıya alınmasını istedi. Muhalefet partileri, ifade özgürlüğüne yönelik baskılar nedeniyle Türkiye’nin Avrupa değerlerinden uzaklaştığını savundular. CU, Türkiye’ye tam üyelik yerine, “imtiyazlı ortaklık” verilmesini önerdi. Muhalefet, skandal Suriye toplantıntısına da tepki göstererek Türkiye’nin diğer NATO üyelerini de sıcak çatışmaya lir” karşılığını verdi. AB’nin “aday ülke” sıfatıyla her yıl Türkiye’ye yaklaşık 900 milyon Avro parasal yardımda bulunduğu belirtiliyor. Hollanda Dışişleri Bakanı, Türkiye ile üyelik görüşmelerinin devam edilmesinden yana olduğunu da belirterek müzakerelerin sonucuna ilişkin “tahmin yürütmek istemediğini” söyledi. Türkiye ile müzakerelerin askıya alınması ve parasal yardımın durdurulmasına ilişkin üç ayrı önerge verildi. Önergelerin gelecek hafta parti gruplarında ele alındıktan sonra parlamentoda oylanması bekleniyor. Hollanda’dakine benzer bir öneri de Almanya’dan geldi. Hıristiyan Sosyal Birliği (CSU) Genel Sekreteri Andreas Scheuer, Erdoğan’ın seçim sonrası yaptığı balkon konuşmasında muhalifleri tehdit ederek “fazla ileri gittiğini” savundu ve Türkiye ile AB katılım müzakerelerinin askıya alımasını istedi. Türkiye’nin “Avrupa’ya ait olmadığını” söyleyen Scheuer, “Kendisini eleştirenleri tehdit eden, demokratik değerleri ayaklar altına alan bir ülke Avrupa’ya ait olamaz. AB ile üyelik görüşmelerinin bir an önce durdurulması gerekir” diye konuştu. Hollandalı Avrupa Parlamentosu Milletvekili Marietje Schaake da, yerel seçim sonuçları üzerine, “Demokrasi sadece seçim demek değildir. Bozuk hukuk devleti ve hapisteki gazetecilerle sadece Türkiye kaybetmiştir” açıklamasını yaptı. Savaştan kaçan Ermeni kardeşler Türkiye’ye sığındı HATAY (Cumhuriyet) Suriye’nin Lazkiye kentine bağlı Kesap kasabası ve çevresini ele geçiren muhalifler, bölgede yaşayan ikisi Ermeni kadın 3 kişiyi, kendi istekleri üzerine Türkiye’ye gönderdi. Ermeni kadınların akrabalarının bulunduğu Vakıflı köyüne götürüleceği bildirildi. Çoğunlukla Suriyeli Hıristiyan ve Ermenilerin yaşadığı kasabada, çatışmalar öncesi insanların iç bölgelere göç ettiği, az sayıda halkın bölgede yaşamayı sürdürdüğü biliniyor. Son günlerde yoğunlaşan çatışmalar sonucu kasabayı ele geçiren muhalifler, evlerinde yaşamayı sürdüren 3 kişiyi kendi istekleri üzerine Türkiye sınırına getirdi. Kesap Sınır Kapısı’ndan geçerek Yayladağı Sınır Kapısı’na gelen ikisi Ermeni kadın 3 kişi, güvenlik güçlerince teslim alındı. Ermeni kardeşler Surpuhi (80) ve Satenik Titizyan (82) ile 90 yaşındaki İsman Nizar, güvenlik soruşturmasının ardından Yayladağı Öğretmenevi’ne getirildi. Yayladağı 0 yaşındaki Kaymakamı Turan Yılmaz ve ilçe emniyet Surpuhi ile 82 amiri Akif Kızılkaya yaşındaki Satenik tarafından karşılanan Titizyan kardeşlerle Suriyeliler, getirildikleri araçtan iner inmez 90 yaşındaki İsman dua etti. Nizar, Yayladağı’ndan sevinçle Yürümekte zorlanan Türkiye’ye geldi. yaşlı Suriyeliler, kaymakam Yılmaz ve Ermeni kardeşler, görevlilerin kollarına akrabalarının girmesiyle misafir bulunduğu Vakıflı salonuna kadar çıkarıldı. Burada ilk olarak köyüne gitmek istedi. sağlık kontrolünden geçirilen Suriyeliler, yemek ikramının ardından telefonla Türkiye’de yaşayan akrabalarıyla görüştürüldü. Satenik Titizyan, kaymakam Yılmaz’a, “Olaylar bittiğinde biz de sizi kendi köyümüzde misafir etmek istiyoruz” dedi. İsman Nizar da aslen Halepli olduğunu, 30 yıldır Kesap kasabasında yaşadığını söyledi. Nizar, “Hiçbir şeyden haberimiz yoktu. O gün duydum çatışma var ve savaş büyüdü. Ben tek başıma yaşadığım evdeydim. Muhalifler geldi, bana halimi hatırımı sordular, çok iyi baktılar” dedi. Ermeni kardeşlerin de Kesap yakınlarındaki Karaduran köyünde oturduğunu belirten Nizar, “Kesap’a bağlı Karaduran köyünde oturuyorlarmış. Savaş, çatışma olmuş kendilerinin haberleri yok. Köylerine gelen 15 kişi onlara ‘İstediğiniz yere götürebiliriz sizi’ demişler. Türkiye’ye gelmek istemişler. Muhalifler de onları Türkiye sınırına getirdi” diye konuştu. ‘Görüşmeler askıya alınsın’ Yıldız’ın sözleri alay konusu oldu nerji Bakanı Taner Yıldız’ın, yerel seçim sonuçlarının sayımı sırasında yaşanan elektrik kesintilerinin, “trafoya giren kediler” yüzünden gerçekleştiğini açıklaması alay konusu oldu. Sosyal medyada geniş yer bulan bu açıklama, siyasetin de gündemine girdi. Avrupa Parlamentosu Liberal Grup üyesi Hollandalı parlamenter Marietje Schaake, Twitter mesajında, Taner Yıldız’ın açıklamasıyla ilgili olarak “Bu penguenlerle başlamıştı” yorumunu yaptı. Schaake, Gezi protestoları sırasında eylemleri görmezden gelen haber kanallarının penguen belgeseli yayımlamasına göndermede bulundu. Schaake, “Bu sadece şaka olmalı” yazan bir takipçisine de, “Nihayetinde 1 Nisan” karşılığını verdi. E 8 NATO Rusya ile işbirliğini askıya aldı BRÜKSEL (AA) NATO dışişleri bakanları, Rusya ile tüm sivil ve askeri işbirliğini askıya alma kararı aldı, haziranda yapılacak toplantıda ilişkilerin gözden geçirilmesine karar verdi. NATO dışişleri bakanları tarafından yayımlanan açıklamada, askıya alma kararına rağmen NATORusya Konseyi’nde kriz konusunda görüş alışverişine olanak tanımak amacıyla büyükelçiler ve üst düzeyde siyasi diyaloğun devam edebileceği belirtildi. Rusya’nın uluslararası hukuku ihlal ettiği, AvrupaAtlantik Ortaklığı’ndaki ilke ve taahhütlerine aykırı şekilde hareket ettiği belirtilen açıklamada, işbirliğinin temelini oluşturması gereken güvenin ciddi şekilde ihlal edildiği vurgulandı. Rusya’nın, Ukrayna’ya yönelik yasa dışı askeri müdahalesini kınama konusunda NATO dışişleri bakanlarının birleştiği kaydedilen açıklamada, “Rusya’nın Kırım’ı yasadışı ve gayriresmi ilhak girişimini tanımıyoruz” denildi. NATO açıklamasında, Rusya’ya uluslararası hukuka uyum bağlamında derhal adım atması ısrarla tavsiye edildi. Açıklamada, “Demokrasiye, insan haklarına, azınlıklara ve hukuk devletine sıkı şekilde bağlı, bağımsız, egemen ve istikrarlı bir Ukrayna, AvrupaAtlantik güvenliği açısından kilit öneme sahip” denildi. l ABD’de Boyd’un öldürülmesine protestolar sürüyor James Boyd’un polis tarafından, araziye çadır kurduğu için öldürülmesi büyük protestolara yol açmıştı. Evsiz Boyd’u öldüren polisten eylemcilere gaz Dış Haberler Servisi ABD’nin New Meksiko eyaletindeki Albuquerque kentinde polisin, iki hafta önce yasak bir araziye çadır kurduğu gerekçesiyle evsiz bir adamı kurşunlayarak öldürmesine tepkiler sürüyor. Kentte pazar günü gerçekleştirilen protesto gösterisinde polisler ile göstericiler arasında büyük çatışmaların çıktığı belirtildi. Olayları yatıştırmak için göz yaşartıcı gaz kullandığı belirtilen polisin gaz kapsüllerini kalabalığa doğrudan atması da eleştiri konusu oldu. Yollarda barikat kuran ve trafiği kesen göstericilerin Albuquerque Polis Birimi’nin (APD) yeniden yapılandırılmasını ve birimin şefi Gorden Eden’in istifasını istedikleri kaydedildi. APD Şefi Gorden Eden, 16 Mart’ta evsizin öldürülmesini “yasalara uygun” olarak nitelemiş ve 38 yaşındaki James Boyd’un olay sırasında polis için tehdit oluşturduğunu açıklamıştı. Ancak çok sayıda kişi Amerikan Federal Soruşturma Bürosu’nun (FBI) da soruşturma altına aldığı olayın bir yargısız infaz olduğunu savunuyor. ABD Adalet Bakanlığı’nın bir yıldan fazla bir süredir hakkındaki insan hakları ihlalleri iddialarını araştırmak üzere inceleme yaptığı APD’nin adı 2010 yılından beri 23’ü ölümcül 37 olayla ilişkilendiriliyor. ProgressNow adlı grubun verilerine göre APD, Albuquerque’den 16 kez büyük olan New York’un kötü şöhretli New York Polis Birimi’nin (NYPD) öldürdüğünden daha fazla kişiyi öldürdü. ProgressNow Yönetim Kurulu Başkanı Patrick Davis, on yıl boyunca polislik yaptığını belirterek “hukuki yürütmeye aşırı silahlandırılmış bir yetki tanınması, insanların yaşamını etkiliyor. Kent sorumluları buna ilişkin ciddi önlem almalılar” dedi. İki hafta önce Albuquerque polisinin bir memurun kaskındaki kamera tarafından kaydedilen video görüntülerinde polisle tartıştıktan sonra eşyalarını toplayıp gitmek isteyen James Boyd’un polis tarafından önce vurulduğu, ardından da üzerine köpekler sürülen adama kelepçe takıldığı görülüyordu. Kamuoyunda büyük öfke yaratan olayın kahramanı talihsiz adam, kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetmişti. Japonya elli yıl sonra değişti Cameron merak etti: Kim bu Müslüman Kardeşler? Dış Haberler Servisi İngiltere Başbakanı David Cameron’ın İngiltere’de de eylemler yapacağından endişe ettiği Müslüman Kardeşler örgütü hakkında soruşturma başlattığı bildirildi. Cameron’ın, istihbarat servisinden de İngiltere’ye yönelik tehdidin boyutlarına ilişkin bilgilerin yanı sıra örgütün “felsefesi” hakkında bilgi toplanmasını istediği kaydedilirken başbakanlıktan yapılan açıklamada söz konusu araştırmada hükümetin örgüte yönelik politikalarının da yer alacağı vurgulandı. Cameron’ın isteği Mısır ve Suudi Arabistan’daki yasaklamalardan ardından örgütün Londra’yı merkez olarak kullandığı haberlerinin ortaya atılmasından sonra gündeme geldi. İngiliz keskin nişancı 6 Taliban’ı öldürdü Dış Haberler Servisi Afganistan’da görev yapan bir İngiliz keskin nişancının bir mermiyle altı Taliban mensubunu öldürdüğü bildirildi. Adı açıklanmayan 20 yaşındaki keskin nişancının hedef aldığı bir Taliban militanının üzerindeki intihar yeleğini harekete geçiren mekanizmayı 850 metre uzaklıktan vurduğu ve yanındakilerle birlikte öldürdüğü kaydedildi. Söz konusu olayın aralık ayında Güney Afganistan’ın Kakaran bölgesinde meydana geldiği ancak yeni açıklandığı bildirildi. Söz konusu keskin nişancının daha önce de 1340 metreden bir Taliban militanını vurduğu belirtildi. İspanya Suarez’i andı 2 Dış Haberler Servisi Japonya’nın yaklaşık elli yıldır ülke dışına silah satışını yasaklayan kararında yumuşamaya gittiği bildirildi. Aldığı yeni kurallar uyarınca Japonya artık müttefikleriyle ortak silah geliştirebilecek ve savunma sanayiine yeni pazar ve teknolojilere erişim olanağı sağlayacak. Yıllardır hiç bir ülkeye silah ya da askeri malzeme satışı yapmayan Japonya’nın politika değişikliğinin bu ülkeyi “aşırı askerileşme” içinde olmakla suçlayan Çin’i endişelendireceği belirtiliyor. Çin, geçen günlerde Japonya’yı böyle bir karar almaması için uyarmıştı. İkinci Dünya Savaşı sonrası “meşru müdafaa” dışında savaşa girmeyi yasaklayan bir anayasayı benimseyen Japonya, uzun yıllar boyunca “komünist, BM’nin silah ambargosu uyguladığı, savaşan ya da savaşma ihtimali olan ülkelere” silah satmama ilkesini hayata geçirmişti. 1967 yılından bu yana yürürlükte olan bu ilkelerden “savaşan ya da BM’nin silah ambargosu uyguladığı ülkelere” silah satış yasağı sürecek. Kararı Başbakan Şinzo Abe açıkladı. Silah satışı yasağını hafifletiyor 3 Mart’ta yaşamını yitiren (Fotoğraf: İspanya eski AFP) başbakanlarından Adolfo Suarez için önceki gün anma töreni düzenlendi. Ölümünden sonra doğum yeri olan Avila’da toprağa verilen Suarez için Madrid’in en büyük katedrali Almudena’da düzenlenen devlet törenine İspanya Kralı Juan Carlos, Başbakan Mariano Rajoy ile İngiltere Başbakan Yardımcısı Nick Clegg, AB Komisyonu Başkanı Jose Manuel Durao Barroso ve ABD delegasyonu adına Ray Mabus’un yanı sıra çok sayıda yabancı ülke temsilcisi katıldı. Çok sayıda vatandaşın da katıldığı törende Suarez için bir dakikalık saygı duruşu yapıldı. (Fotoğraf: REUTERS)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle