07 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
17 NİSAN 2014 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER 9 alınarak bu komisyonun oluşturulması gerekir. Yine hükümet sözcülerinin açıklamalarından, kurulacak denetleme komisyonunun görevinin, Başbakanlık Teftiş Kurulu’nun MİT çalışmaları hakkında hazırlayacağı raporu değerlendirmekten ibaret olacağı anlaşılıyor. Meclis’te bugün bu konu görüşülürken yeni kurulacak komisyonun gerekli gördüğü konularla ilgili bağımsız bir biçimde çalışmasının önünün açılmasında çok büyük yarar var. Öğrencilere öğretmenini ‘ihbar et’ baskısı Müfettişler, konferans salonuna topladığı öğrencilerde ‘tanık’ adı altında verilen kâğıdı doldurmalarını istedi KAYHAN AYHAN Gaziosmanpaşa 2. Mehmet Anadolu Sağlık Meslek Lisesi’nde öğrenci ve öğretmenlerin fişlendiği öne sürüldü. Okulda öğencileri konferans salonunda toplayan Milli Eğitim Bakanlığı müfettişleri, öğrencilere, Gezi Parkı eylemleri sırasında başına isabet eden gaz fişeği sonucu ağır yaralanan ve 269 gün komada kaldıktan sonra hayatını kaybeden Berkin Elvan’ın cenazesinin olduğu gün öğretmen ve öğrencilerin herhangi bir eylem yapıp yapmadığını sordu. EğitimSen İstanbul 1 No’lu Şube Başkanı Barış Uluocak da söz konusu uygulamaya yabancı olmadıklarını belirterek, başka birçok okulda da bu fişlemelerin gerçekleştirildiğini söyledi. pılmasını istediğini belirterek, “Bana bir açıklama yapılmadığı sürece bu kâğıdı doldurmayacağımı söyledim. Onlar bana ‘Sen doldur biz sana açıklamasını yapacağız’ dediler. Ben de bana bir açıklama yapılması gerektiğini öğretmenlerim hakkında karalama kampanyası yapılmasını kabul etmeyeceğimi belirttim. Bunun üzerine bana ‘Cevap vermek istemiyorsan, istemiyorum diye yaz’ dediler. Ben de kendi özgür irademle bu sorulara cevap vermek istemediğimi yazarak kâğıdı teslim ettim. Toplamda 60 öğrenci vardı ama içlerinden hiç kimse bu duruma itiraz etmedi” dedi. ‘Ahmet Atakan ANTALYA (Cumhuriyet) Antalya’daki Gezi eylemleri sırasında Kaleiçi’nde Güzel Sanatlar Galerisi duvarına ‘Ahmet Atakan Ölümsüzdür’ diye yazan Naim Doğan’a, kamu malına zarar verdiği gerekçesiyle 1 yıl hapis cezası verildi. Kültür ve Turizm İl Müdürlüğü’ne yazının temizlenmesi için 150 lira masrafı daha önce ödeyen Doğan’ın hapis cezası, 6 bin liraya çevrildi. Antalya’da Gezi eylemleri sırasında çıkan olaylar nedeniyle bireysel olarak ayrı ayrı açılan farklı davalarda yargılanan 4 kişi ceza aldı. Antalya 17’nci Asliye Ceza Mahkemesi’nde 11 Nisan Cuma günü görülen davalarda 29 yaşındaki Doğan Erdoğan 4 ay, 21 yaşındaki Hamdi Can ve 25 yaşındaki Doğuş Canleylek ise 10’ar ay hapis cezası aldı. Söz konu Sınırsız, Sorumsuz, Denetimsiz MİT’e Doğru... Meclis’te görüşülmekte olan MİT kanun teklifi, hayata geçmesi halinde önemli sakıncalar doğuracak bir metin. Toplumun geniş kesimlerinde kaygı uyandıran bu teklifin yaratacağı tehlikeleri şöyle sıralayabiliriz: 4 İstihbarat teşkilatı sınırsız ve sorumsuz bir yetkiyle donatılıyor. 4 MİT mensupları diğer tüm kamu çalışanlarından farklı biçimde yargı denetiminden muaf hale getiriliyor. Yargılanmalarının sadece ve sadece siyasi iktidarın takdirine bırakılması, hukuk devleti ve kuvvetler ayrılığı ilkeleri açısından giderilmesi imkânsız zararlar doğuracak. 4 İfade ve basın özgürlüğü engelleniyor. 4 Özel hayatın gizliliği tehdit altına girerken, kişisel ve kurumsal verilerin korunması ilkeleri ortadan kaldırılıyor. 4 MİT’e verilecek her tür terör örgütü ile görüşme yetkisi sonucunda Türkiye uluslararası arenada ‘terörle işbirliği’ ithamları ile karşılaşabilir. ölümsüzdür’ = 1 yıl hapis Mahkeme: Duvara yazı yazıp kamu malına zarar verdin su cezalar şartlı tahliye kapsamına alındı. Antalya 5’inci Asliye Ceza Mahkemesi’nde Gezi olayları nedeniyle yargılananlar arasında bulunan 29 yaşındaki Naim Doğan’a Hatay’daki eylemde hayatını kaybeden 23 yaşındaki Ahmet Atakan’a atfen, Antalya Kültür ve Turizm İl Müdürlüğü’ne bağlı Kaleiçi’ndeki Güzel Sanatlar Galerisi binasının duvarına yazdığı ‘Ahmet Atakan Ölümsüzdür’ şeklindeki yazı nedeniyle 7 Nisan’da bir yıl hapis cezası verildi. Doğan’ın cezası da 6 bin lira para cezasına çevrildi. Naim Doğan, kamu malına zarar vermekten yargılandığı bu dava sonuçlanmadan önce kültür ve turizm il müdürlüğünün boyanın temizlenmesi için 150 lira masraf çıkardığını ve bu parayı da ödediğini söyledi. Doğan, verilen cezayı adil bulmadığını belirtti. Sanıkların avukatı Hakan Evcin ise verilen cezayı bir “hukuk faciası” olarak değerlendirdi. KART: ‘YENİ YEŞİL’LER YARATILACAK’ CHP Konya Milletvekili ve Anayasa Komisyonu üyesi Atilla Kart da dünkü görüşmemizde MİT kanun teklifine ilişkin kaygılarını dile getirdi. Kart’ın teklifin maddeleri ile ilgili önemli vurguları şunlar: 4 MİT’in görev ve yetki alanı ucu açık, yasal kontrolü ortadan kaldıran bir biçimde genişletilmektedir. (Tasarının 3/a maddesi) 4 MİT’in mevzuatı adeta anayasa normu haline gelmekte, meslek kuruluşlarının, bankaların, odaların önüne geçmektedir. (3/b maddesi) Meclis, basın ve toplum konuşamaz hale getirilmektedir. (3/c ve 8. maddeler) 4 17 Aralık yolsuzluk operasyonun konusunu oluşturan “rüşvet, irtikap, görevi kötüye kullanma, ihale mevzuatına aykırılık” gibi suçlar eleştirilemez hale gelmekte, MİT korumasına alınmaktadır. (3/c maddesi). 4 MİT ile ilgili iddia ve suçlamalar karşısında cumhuriyet savcıları devre dışı bırakılmaktadır. (7. madde) 4 Rıza Sarraf ve benzerlerini rahatlatmak için tutuklu ve hükümlü bulunan yabancıların başka ülkeye iadeleri veya takas imkânı getirilmektedir. (7. maddenin son fıkrası) Kart, bu sakıncaları saydıktan sonra kanun teklifini hakkında şu değerlendirmeyi yaptı: “Hukuk sistemini ve demokrasiyi tümüyle yok eden bir tasarı. Reyhanlı ve Uludere olaylarında; Oslo görüşmelerinde; şike, Silivri ve KCK yargılamalarında; Mısır ve Suriye ilişkilerinde MİT üzerinden geçmişte sürdürülen suç ilişkilerine yönelik olarak af getirilmekte. Geleceğe yönelik olarak da yasal şemsiye sağlanmakta. Bir taraftan da 17 Aralık operasyonunun yönetimi tümüyle iktidarın kontrolü altına alınmaktadır. Bu tasarı hayata geçirilirse hukuk rejiminden derinleştirilen devlete sürükleneceğiz. ‘Yeni Yeşil’ler’ yaratılacak ve yasal himaye altına alınacaktır.” altında bir kâğıt Geçen hafta başında yapılan şikâyetler üzerine Milli Eğitim Bakanlığı müfettişleri, Gaziosmanpaşa 2. Mehmet Anadolu Sağlık Meslek Lisesi’ne geldiler. Yanlarına öğretmenleri de alan müfettişler, okul içerisindeki sınıflardan 5’er öğrenci seçerek toplam 60 öğrencinin konferans salonuna inmelerini istedi. Konferans salonuna inen öğrencilere “tanık” adı altında bir kâğıt verildi ve bu kâğıdı doldurmaları istendi. Kâğıtta Berkin’in cenazesinin olduğu gün okulda öğretmenlerin ve öğrencilerin bir eylem yapıp yapmadığı, öğretmenlerin rozet ya da siyah kurdele takıp takmadığı ve okul içerisindeki kuralların delinip delinmediği soruları yöneltildi. Bu duruma tepki gösteren 19 yaşındaki lise öğrencisi kâğıdı okuduğu zaman şaşırdığını ve kendisine bir açıklama ya ‘Tanık’ adı Öğrencilerin çoğunun 18 yaşının altında olduğunu kaydeden lise öğrencisi, “O öğrencilerden benimle birlikte toplasan 56 kişi 18 yaşından büyüktük. Ben de ‘18 yaşından küçük öğrencilerin tanıklığı ne zamandan beridir kabul ediliyor’ dedim. Bunu sorduğum zaman bana Türkiye genelinde yapıldığı söylendi. Öğretmenler ise kendilerinin de bundan rahatsız olduğunu ama emir kulu olduklarını belirttiler” diye konuştu. Olayı sosyal medyadan paylaştığını ve bunun üzerine öğretmenlerinin kendisinden bu paylaşımı kaldırmasını istediklerini de kaydeden lise öğrencisi şunları söyledi: “Bize, okul siyaset yeri değil diyorlar ama kendileri de bu kâğıtları doldurmamızı istiyorlar bu nasıl bir ironi? Ben seçilen öğrencilerin rastgele seçildiğine de inanmıyorum. Çünkü çoğu apolitik öğrencilerdi ve bu şekilde öğretmenlerini suçlamaları isteniyordu.” ‘Emir kuluyuz’ Ahmet Atakan, Hatay’daki eylemde hayatını kaybetmişti. Meclis denetimi olumlu ama... İktidar partisi AKP, başta Çankaya Köşkü olmak üzere kamuoyundan gelen eleştiriler üzerine “MİT faaliyetlerinin denetimi ile görevli olacağını” ileri sürdüğü bir Meclis komisyonu önerisini gündeme getirdi. ‘Ulusal Güvenlik ve İstihbarat Denetleme Komisyonu’ ismi verileceği anlaşılan bu yapının ayrıntıları, kanun teklifinin Genel Kurul’daki görüşmeleri sırasında verilecek önergelerle bugün ortaya çıkacak. Öncelikle demokratik bir hukuk devletinde devletin istihbarat ve güvenlik birimlerinin denetimi konusunda atılacak her adım önemlidir. Bunu belirtmekle birlikte, bu komisyonun nasıl oluşturulacağı ve hangi koşullar altında çalışacağı da, komisyonun kurulması kadar önem taşımaktadır. Kurulacak bu denetim komisyonunun işlevsel ve etkili olabilmesi için temel koşul ‘siyasi iktidarın etkisi altında bulunmamasıdır.’ AKP henüz önergesini vermemekle birlikte iktidar sözcülerinden bugüne kadar gelen açıklamalar Meclis Denetim Komisyonu’nun iktidar çoğunluğunun tamamen belirleyici olacağını gösteriyor. Bunun önüne geçilebilmesi için aynen Anayasa Uzlaşma Komisyonu’nda olduğu gibi Meclis’te grubu olan siyasi partilerden eşit sayıda temsilci DAYANIŞMA KONSERİ BUGÜN THE MEKâN’DA Dersim’e Berkin fidanlığı İstanbul haber Servisi Dersim’de hidroelektrik santrallar (HES), barajlar ve maden ocaklarıyla doğanın tahribatına karşı “Dersim’e Bin Ceviz Fidanı” etkinliği kapsamında bu akşam saat 20.00’de Taksim’deki The Mekân’da dayanışma konseri düzenlenecek. Dersim’e yapılacak ceviz fidanlığına Gezi Direnişi’nde başından vurulan ve 269 gün komada kaldıktan sonra yaşamını yitiren Berkin Elvan’ın adı verilecek. Ceviz fidanlarının satın alınması için düzenlenen konserde Metin Kahraman, Erdal Erzincan, Mazlum Çimen, Ahmet Arslan, Grup Abdal, Karmate, Aydoğan Topal, Erdoğan Emir, Mübin Dünen ve Kara Güneş, Gülay Aslan, Abdullah Demirbilek ve Emre İnanan sahne alacak. Müzisyenler ve Dersimli sivil toplum örgütlerinin temsilcileri, 19 Nisan’da Erzincan’da başlayıp 21 Nisan’da Ovacık’ta tamamlanacak fidan dikme etkinliklerine katılacak. Etkinlikte yer alan sanatçılar yaptıkları ortak açıklamada “Çocuklarımıza taşocağı, altın madeni, HES, baraj değil, ceviz ağaçları bırakmak istiyoruz” dedi. (0212 243 11 41) ‘Gezi’ AYM’de ALİCAN ULUDAĞ Başından gaz bombasıyla yaralanan kadına mahkeme yanıtı: Düşmüştür tanesi tarafından Arzu Aydemir’e “vücuduna acı veren veya sağlığının bozulmasına ya da algılama yeteneğinin bozulmasına neden olan bir durum olduğu”, “basit tıbbi müdahaleyle giderilebilecek ölçüde hafif olmadığı”, “yaşamını tehlikeye sokan bir durum olduğu” raporu verildi. Ağır yaralanma nedeniyle Aydemir, savcılığa polisler hakkında suç duyurusunda bulundu. Soruşturma başlatan Ankara Memur Suçları Soruşturma Bürosu Savcılığı, kovuşturmaya yer olmadığına karar verdi. Savcılık, takipsizliğin gerekçesinde, “müştekinin yaralanmasının düşmesi sonucunda oluştuğu, söz konusu yaralanması ile polis müdahalesi arasında doğrudan illiyet bağı bulunmadığı” öne sürüldü. Takipsizlik kararı, Sincan Ağır Ceza Mahkemesi tarafından da onaylanarak kesinleşti. Arzu Aydemir, avukatı Doğan Erkan aracılığıyla Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuruda bulundu. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 3. maddesinde düzenlenen “işkence yasağı” ilkesinin ihlal edildiği belirtilen dilekçede, gaz bombasının yere paralel atışının, doğrudan vücuda, hatta kafaya isabet etmesinin, “işkence veya insanlık dışı aşağılayıcı muamele” kapsamında olduğu belirtildi. AİHM’nin Ali Güneş Türkiye kararına atıf yapılan dilekçede, AİHM içtihatlarına karşın soruşturmada takipsizlik verilmesinin AİHS’nin ihlali olduğu vurgulandı. ANKARA 8 kişinin öldüğü, onlarca kişinin gözünü kaybettiği, binlerce eylemcinin yaralandığı Gezi Parkı eylemlerine ilişkin Anayasa Mahkemesi’ne ilk bireysel başvuru Ankara’dan yapıldı. Kızılay’da polis müdahalesinin ortasında kalan, başından gaz bombasıyla ağır yaralanan Arzu Aydemir, savcılığa yaptığı şikâyete “Müşteki kendisi düşerek yaralandı” denilerek takipsizlik kararı verilmesini Anayasa Mahkemesi’ne taşıdı. Etkin soruşturma yapılmadığı belirtilen bireysel başvuru dilekçesinde, “Gezi olayları sebebiyle ‘polislerin korunduğu’ şüphesini düşüren bu kararın hukuken ve dahi vicdanen kabul edilirliği bulunmamaktadır” denildi. Haber Merkezi Avukat Fikret İlkiz, Hayat Bilgisi Okulu’nda “İnternet ve Özgürlük” semineri verecek. Hayat Bilgisi Okulu’nun Beyoğlu Asmalımescit’teki merkezinde yarın saat 19.00’da yapılacak seminer ücretsiz olacak. ‘İnternet ve Özgürlük’ l YSK’den CHP’ye bir ret daha raporu verildi Yaşamı tehlikede Kızılay’da 20 Haziran günü Gezi Parkı eylemi sürerken Arzu Aydemir saat 19.30 sularında Güvenpark bölgesinden geçmekteydi. Bu sırada müdahalenin ortasında kaldı. Polisin attığı gaz bombası başına isabet eden genç kız, ağır yaralandı. Hayati tehlike geçiren Aydemir, hastaneye kaldırıldı, başına 30 adet dikiş atıldı. Genç kız, gaz fişeğinin başına isabet etmesi nedeniyle kalıcı olarak Vertigo hastalığına yakalandı. Bu hastalığa bağlı olarak mağdurede denge kaybı ve baş dönmesi gibi sorunlar ortaya çıktı. Dışkapı Yıldırım Beyazıt Eğitim ve Araştırma Has Dış Haberler Servisi Fransa’nın başkenti Paris yakınlarındaki Evry banliyösünde, üç Türk kardeş ve bir Faslı genç, bir genç kıza tecavüzle suçlanıyor. 30 Mart’ta meydana gelen olayda 17, 15 ve 13 yaşlarındaki üç Türk kardeş ve bir Faslı gencin tren garında genç 18 yaşındaki genç kızı sürüklerek bir parka götürüp burda tecavüz ettiği öne sürülüyor. 4 gencin kamera kayıtları ve görgü tanıklarının ifadesi doğrultusunda tutuklandığı kaydedildi. Bu arada Valleurs Actuelles dergisinin iddiasına göre, üç kardeş, “Eğer kız Türk olsaydı tecavüz etmezdik. Fransızların hepsi o… çocuğu” diye ifade verdi. Hâkimin, bu savunma üzerine Türk gençleri hakkında “yalnızca tecavüz ve barbarlık değil, ırkçılık suçundan” da soruşturma açtığı öne sürüldü. ‘Hem tecavüz hem ırkçılık...’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Yüksek Seçim Kurulu (YSK), eski Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı ve CHP adayı Mustafa Akaydın’ın seçim sonuçlarına yaptığı “tam kanunsuzluk” itirazını reddetti. Mustafa Akaydın, 30 Mart’ta yapılan seçimin ardından belediye başkanlığını AKP adayı Menderes Türel’in kazanması nedeniyle YSK’ye itirazda bulunmuştu. YSK, aynı şekilde CHP’nin Ankara seçimleri için yaptığı tam kanunsuzluk başvurusunu da reddetmişti. Öte yandan CHP, YSK’ye başvurarak, AKP’nin Yalova seçimlerine ilişkin itirazının da reddedilmesini istedi. l AİHM Türkiye’yi mahkum etti ŞIRNAK (DHA) Silopi’nin Görümlü beldesinde 13 Haziran 1993 tarihinde operasyon düzenleyen Tekirdağ 3. Zırhlı Tugay 2. Tabur Komutanlığı’na bağlı askerlerden 6’sının PKK tarafından şehit edilmesi ardından Hamdo Şimşek, oğlu Hikmet Şimşek, köy imamı İbrahim Akıl, Mehmet Salih Demirhan, Şemdin Cülaz, Ömer Kurtay’ın da aralarında olduğu 13 kişi gözaltına alındı. Bunlardan 7’si serbest bırakılırken 6’sından bir daha haber alınamadı. Kayıp yakınlarının başvurusu üzerine açılan davada AİHM, Türkiye’yi 265 bin Avro tazminat ödemeye mahkum etti. Kayıp yakınları AİHM’nin verdiği kararı olumlu karşılarken sorumlularının cezalandırılmasını istedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle