06 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 12 NİSAN 2014 CUMARTESİ 4 HABERLER Öneş, MİT’in harcamaları ve operasyonlarını Meclis’in inceleyebilmesi gerektiğini söyledi Popülizm Yerel seçimlerin ardından mazbatalarını alan başkanlar makamlarına oturdular ve ilk icraatlarını yapmaya koyuldular. Bursa ilinin Yıldırım ilçesinde AKP’li İsmail Hakkı Edebali ile Mudanya ilçesinde CHP’den seçilen Hayri Türkyılmaz da ilk iş olarak makam odalarının kapılarını söktürmüşler. Yeni başkanların girişimlerini şeffaflık olarak değerlendirip, beğenenler olacaktır. Bütün gelişmemiş demokrasilerde olduğu gibi popülizmle (diktalarda da sıkça rastlanan bir yöntemdir ya) “halkçılık” çokça karıştırılır birbirleriyle. Laubalilik ne kadar içtenlik olarak yorumlanabilir, abusluk ne denli ciddiyet olarak algılanabilirse, popülizm de o denli halktan yana olmak olarak yorumlanabilir. Ne yazık ki, bu yanlışa sıkça düşmekteyiz. Bir zamanlar Cumhuriyetin kurucu ilkeleri arasında yer alan halkçılık, çoğunlukla popülizmle karıştırılmış ve siyaset yaşamında gün geçtikçe egemen olan ayak kokulu popülizm şahlanarak, tam bir halk dalkavukluğuna dönüşmüş, toplumun aksayan yanlarını eleştirmek, zaman zaman çoğunluğun içine düştüğü şaşkın çaresizliği vurgulamak ise ayıp, ayıptan da öte, halk düşmanlığı olarak algılanmıştır. Bu durum, son derecede garip davranış biçimlerinin ortaya çıkmasına neden olmuştur. Örneğin, milletvekili maaşları üzerinde çok fazla gürültü koparmak, ama milletvekillerinin hırsızlığı, yolsuzluğu karşısında duyarsız, tepkisiz kalmak gibi... HHH Toplumlara atılan bütün kazıklar gibi popülizmin de başarısı ancak iltifat görmesi halinde mümkündür. Başka bir deyişle popülizm kazığını sürekli yiyenler, bunu hak etmiş bulunanlardır. Belediye başkanlarının ilk iş olarak makam odalarının kapılarını söktürmeleri de en halisinden bir popülizm örneğidir. Olayımızda, bu yolu tutan başkanlardan birinin AKP ötekisinin CHP’li olması da, popülist yöntemin siyaset sahnesinde nasıl ayırımsız yaygınlaştığının göstergesidir. Yarın öbür gün, MHP’li veya BDP’li başkanlardan birinin ya da birkaçının daha aynı yöntemi uyguladıklarını duyarsam hiç şaşırmam! Şimdi denebilir ki, “Her şeyin halka danışarak yapılması kötü bir şey mi? Açıklık ve katılımcılık demokrasinin ve onun kuralları içinde yer alan çağdaş yerel yönetimlerin ana öğesi olmamalı mıdır?” Kuşkusuz olmalıdır. Ama siyasette bazı kapalı işler, illüzyonist numarası misali herkesin gözü önünde yapılıyormuşçasına da gizlenebilirler. Sonra halka neyin sorulup neyin sorulmadığı da önem taşır. Eğer bir kentte belediye otobüslerinin ne renk olması gerektiği halka soruluyor, ama yeşil alanların talanına yol açan icraat konusunda hiçbir şey danışılmıyorsa, orada halka danışılmıyor, halk işletiliyor demektir. HHH Kuşkusuz çağdaş demokrasinin de, yerel yönetimin de, esası yönetilenlerin mümkün olduğu kadar geniş ölçüde kararlara ortak edilmesidir. Kentsel dönüşümün nasıl olacağı, oluşan rantın nasıl dağıtılacağı konusuna yönetilenlerin de katılmaları, bu konuda bilgilendirilmeleri uygulanması gereken doğru bir yöntemdir. Bu da katılımcı, halkın bilgi alma hakkına gerçekten saygı gösteren bir yönetim ile mümkündür. Yoksa belediye başkanlarının makam odalarının kapılarının ardına kadar açık olduğu, ama kararların başka kapalı kapılar ardında alındığı, oluşan rantların gizlice veya kılıfına uydurularak, kimilerine paylaştırıldığı yöntemlerde “açık kapı” şeffaflığı sağlayan değil, gerçekleştirilmesini engelleyen bir tuzaktır. Kuşkusuz amacım söz konusu başkanların böyle davranacaklarını ima etmek değil, ama popülizmin pek fayda sağlamayacağını anlatmaktır. Yönetimde şeffaflığı ve katılımı sağlamanın, makam odası kapısı sökmekten çok daha etkili yöntemleri vardır. ‘Sınırsız denetim olmalı’ ALİCAN ULUDAĞ ANKARA Eski MİT Müsteşar Yardımcısı Cevat Öneş, teşkilatın Meclis denetimine açılmasına yönelik tartışmalara destek verirken “Bu Türkiye açısından kazanım olur. Denetim sınırsız olmalı” dedi. TBMM’de görüşmeleri süren MİT Yasası’nda değişiklik öngören teklife MİT’in Meclis tarafından denetlenmesi konusunun da eklenmesi planlanıyor. Bu konuda iki farklı yöntem konuşuluyor. İlki, Meclis’in kuracağı komisyon ile teşkilatı doğrudan denetlemesi, ikinci olarak Başbakanlık Teftiş Kurulu’nun MİT’i denetleyerek bir rapor hazırlaması ve Meclis’in bu raporu görüşmesi. Eski MİT Müsteşar Yardımcısı Cevat Öneş, teşkilata yönelik denetim konusunda şu değerlendirmeyi yaptı: “MİT’in Meclis denetimi çok önemli. Bu Türkiye açısından bir kazanım olur. Çünkü ilk defa istihbarat teşkilatına yönelik bir milli denetim olacak. Ancak bu denetimin niteliği çok önemli. Komisyonun nasıl kurulacağı, yetkilerinin neler olacağı önemli konular arasında yer alıyor. Meclis’te kurulacak komisyonda görev alacak parti temsilcilerinin bu işe önem vermeleri gerekiyor. Buraya sorumluluk alabilecek kişiler atanmalı. Bir de bu konuya demokratik ve evrensel değerler açısından bakmak gerekiyor. Teşkilatın hesap verebilir olması çok önemli. Denetimin kapsamında bütçe ve harcamalar, operasyonel çalışmaları mutlaka olmalı. Denetimde sınır olmamalı. Ancak bu denetimde kamuoyunda paylaşıp paylaşmama konusunda hassas davranılabilir. Ancak Meclis denetimi kapalı olamaz.” KART: HAVA KUVVETLERİ’NE MİT ELİYLE OPERASYON VAR ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Konya Milletvekili Atilla Kart, Hava Kuvvetleri Komutanlığı’ndan 2010, 2011, 2012 yıllarında emeklilik veya istifa nedeniyle ayrılan subay ve astsubay sayısının 2 bin 119 olduğunu belirterek “Hava Kuvvetleri, MİT vasıtasıyla sürdürülen bir tasfiye operasyonuyla karşı karşıya” dedi. Kart, TBMM’de basın toplantısı düzenledi. Hava Kuvvetleri Komutanlığı’ndaki istifalara değinen Kart, “Silahlı Kuvvetlerimizde, Hava Kuvvetleri Komutanlığı ağırlıklı olarak ‘özel hayatlar, etnik kökenler ve mezhepler’ üzerinden sürdürülen tasfiye sürecini Şubat 2013 tarihinden bu yana somut belge ve bilgileriyle dile getiriyoruz. Kararlı takiplerimiz üzerine Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz’ın önerge cevabına göre Hava Kuvvetleri Komutanlığı’ndan 2010, 2011, 2012 yıllarında emeklilik veya istifa nedeniyle ayrılan subay ve astsubay sayısının 2 bin 119 olduğu anlaşılmıştır” bilgisini verdi. Kart, Milli Savunma Bakanı’nın gerçekleri görmezden gelerek bilgi kirliliği ve karartma yarattığını, tasfiye ve kıyım sürecini himaye ettiğini söyledi. Kart, “Tasfiye işlemi uygulanan personel, genellikle kritik konumlarda görev yapan, istihbar alanlarda yetkin olan ve haklarında disiplin soruşturması bulunmayan kişilerden oluşmaktadır. Bir başka ifadeyle Hava Kuvvetleri Komutanlığı, MİT vasıtasıyla sürdürülen bir tasfiye operasyonuyla karşı karşıyadır” diye konuştu. Erdoğan’dan yargıya: Cemaati bitirin İstanbul Haber Servisi Başbakan Tayyip Erdoğan, Gülen cemaatini sert sözlerle eleştirerek, “17 Aralık operasyonu bal gibi darbe girişimidir” dedi. Hâkim ve savcıları da göreve çağıran Başbakan Erdoğan, “Parelel yapının temsilcilerini siz çökertin” diye konuştu. Erdoğan, İstanbul Kongre Merkezi’nde, Avukatlar Haftası Programı ve Hukuk Okulu 2. Sertifika Töreni’ne katıldı. 17 Aralık operasyonu hakkında konuşan Erdoğan, hukuksuz operasyonlarla yargı mensuplarının esir alındığını savunarak, “Bu ülkenin cumhurbaşkanının, başbakanının, bakanlarının, sanatçı, gazetecilerinin dinlendiğini anlatıyoruz. Nihayet kendilerinin de dinlendiğini fark edince Adana’da bazı yürekli hâkim ve savcılarımız olaya el attılar. Buradan bu ülkenin vicdanı ve cesareti olan yürekli hâkim ve savcılarına sesleniyorum. Bu işte size çok önemli görev düşüyor. Allah’a olan sevdanızı ortaya koyun, cesaretinizle bu paralel yapının temsilcilerini siz çökertin” dedi. Hukukçulara açık çağrıda bulunduğunu belirten Erdoğan, “Kime şantaj varsa, gelsin izah etsin. Devlet olarak tüm imkânlarımızla biz bunların üzerine gideceğiz. Türkiye’deki artık son çete paralel çetedir. Bu operasyon çok cidddi çok kararlı sürmesi gerekiyor. Tüm vatansever yargı mensuplarımızdan aksiyon bekliyoruz” dedi. Erdoğan, Mısır’da verilen idam kararlarına ilişkin ise, “Vicdanı, cesareti olmayan, halkını köle gibi gören üzerinde efendileri olan bir hukuk sistemi her an cinayet işlemeye hazır bir hukuk sistemidir” diye konuştu. İstifa varsa uçak yok... l İstanbul Haber Servisi AKP’den istifa eden İstanbul Bağımsız milletvekili Muhammed Çetin, dün THY’nin tarifeli uçağıyla ABD’ye gitmek için bindiği uçaktan polislerce indirildi. Çetin kendisi hakkında uçakta “tehlikeli yolcu” anonsu yapıldığını söyledi. İddiaya göre Çetin’in bindiği uçağa gelen polisler R.T. ile G.K. Çetin’i uçağın koridorundan iterek indirmeye çalıştı. Daha önce de Pakistan’a gitmek için bindiği THY uçağından zorla indirilmek istenen Çetin Twitter hesabından yaptığı açıklamada “THY Chicago uçuşunda beni ‘polisle indireceğiz’ diye Türkçe ve İngilizce anons yapıyor. İki polis çıkarmaya çalıştı. Uçaktan ittiler, çıkacaktım kapıya kadar gitmiştim itilince vazgeçtim” dedi. Çetin bir süre sonra da Twitter’da “Yolcular gitsin diye kendi isteğimizle indik. Yerli ve yabancı yolcular bizleri alkışlarla uğurladılar”diye yazdı. Bir televizyon kanalına konuşan Çetin, “Polisler gelip zorla çıkarmak istedi. Tüm hukuki haklarımızı arayacağız” dedi. THY’den konuya ilişkin yapılan açıklamada ise Çetin’in başka bir yolcunun yerine oturarak, Business bölümüne geçtiği, uyarıya karşın yerinden kalkmadığı belirtildi. Gezi’den sonra ilk kez Başbakan Erdoğan, Gezi Direnişi sonrası ilk kez Dolmabahçe Bezmi Alem Valide Sultan Camii’ne gelerek cuma namazı kıldı. Erdoğan, Gezi Direnişi’nde göstericilerin camiye sığınmasıyla ilgili “camiye ayakkabı ile girdiler, içki içtiler” şeklinde tepki göstermişti. Erdoğan en son 10 Mayıs 2013’te burada cuma namazı kılmıştı. (Fotoğraf: AA) AKP kulislerinde yeni bir senaryo konuşuluyor Köşk’te Gül’le devam 2019’da ise 3 sandık EMİNE KAPLAN ANKARA Cumhurbaşkanlığı adaylığı konusunda Başbakan Tayyip Erdoğan ve Cumhurbaşkanı Abdullah Gül arasında nasıl bir uzlaşma sağlanabileceği konusunda pek çok olasılık tartışılırken AKP kulislerinde yeni bir senaryo dillendiriliyor. Bu senaryo, Başbakan Erdoğan’ın bir dönem daha beklemesi, Gül’ün yeniden aday yapılması, Haziran 2019’da ise yerel, genel ve Cumhurbaşkanlığı olmak üzere 3 seçimin birleştirilerek yapılması biçiminde ifade ediliyor. Erdoğan’ın böyle bir tercihte bulunması durumunda Ağustos 2019’da görev süresi dolacak Gül’den “gerektiğinde istifa edeceği sözü”nü alarak 3 sandık planını uygulayabileceği kaydediliyor. Cumhurbaşkanlığı seçimleri için gözler Erdoğan ile Gül arasında adaylık görüşmesine çevrilirken iki isim arasında kimin aday olacağı konusunun mayıs ayı başında netleşmesi bekleniyor. AKP yöneticileri, 30 Mart yerel seçim sonuçlarını milletin Cumhurbaşkanlığı adaylığı konusunda Erdoğan’a desteği olarak yorumlarken, bu konudaki kararı Erdoğan’ın kendisinin vereceğine dikkat çekiyor. Erdoğan’ın aday olup olmayacağı, olursa partinin başına kimin geçeceği konusunda çeşitli olasılıklar tartışılırken son olarak gündeme getirilen senaryo başkanlık, yarı başkanlık ya da partili cumhurbaşkanı seçeneklerinden biri yaşama geçirilinceye kadar Erdoğan’ın bekleyeceği tezine dayandırılıyor. Erdoğan aday olup cumhurbaşkanı seçilmesi ve Gül’ün de partiye genel başkan olarak dönmesine karar verilmesi durumunda ara seçim, partinin olağanüstü kongreye gitmesi ve geçici başbakan yönetiminde hükümet oluşturulması gibi zorlu bir süreç yaşanacak. Erdoğan, “Protokol değil, terleyen cumhurbaşkanı” tarifiyle cumhurbaşkanı olması durumunda şimdiye kadarkinden farklı bir cumhurbaşkanı olacağı mesajını verdi. Ancak halk tarafından seçilmiş cumhurbaşkanı ve başbakan arasında zaman zaman yetki krizi ve gerilimler yaşanacağına dikkat çekiliyor. Bu senaryoya göre Erdoğan zor süreç yerine “Gül’le devam” kararı verecek. Senaryonun ikinci adımını ise 2019 yılında yapılacak yerel, genel ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerine yönelik formülasyonlar oluşturuyor. Anayasanın 127. maddesi, milletvekili genel veya ara seçiminden önceki veya sonraki 1 yıl içinde yapılması gereken yerel seçimlerin genel ve ara seçimle birlikte yapılmasını gerektiriyor. Bir sonraki yerel seçim Mart 2019, genel seçim Haziran 2019, Cumhurbaşkanlığı seçimi de Ağustos 2019’da yapılacak. Anayasa gereği Mart 2019’da yapılacak yerel seçim, haziranda yapılacak genel seçimle birleştirilecek. Erdoğan’ın aday olacağı Cumhurbaşkanlığı seçiminin de yerel ve genel seçimle birleştirilmesi için Ağustos 2019’da görev süresi dolacak olan Gül, istifa edecek. Böylece Erdoğan Cumhurbaşkanlığı’na, Gül de milletvekilliğine aday olabilecek. Erdoğan, bunun için bu yıl yapılacak Köşk seçiminde “bir dönem daha devam” diyeceği Gül’den “gerektiğinde istifa edeceği sözü” alacak. 2019 yılına kadarki süreçte de yarı başkanlık, başkanlık ya da partili cumhurbaşkanı için anayasa değişikliğine zemin hazırlanacak. Üsküdar’da da CHP’ye ret l İstanbul Haber Servisi CHP Milletvekili ve Üsküdar Belediyesi başkan adayı İhsan Özkes, Twitter hesabından yerel seçimlerin iptali için YSK’ye yaptıkları itirazın reddedildiğini duyurdu. Özkes “Vurulduk Ey Halkım, Unutma Bizi!” ifadelerini kullanarak “YSK’nin Üsküdar seçimleri için yaptığımız itirazı reddettiğine dair bilgiler aldım. Pazartesi veya salı günü tebligat yapılacakmış. YSK, Yandaş Seçim Kurulu olmamalıdır” dedi. Özkes, seçimlerde şaibeler, yolsuzluklar ve kanunsuzluklar yapıldığı iddiasıyla çarşamba günü Üsküdar’daki seçimlerin yenilenmesi veya sandıkların tekrar sayılması için YSK’ye itirazda bulunmuştu. Füsun Erdoğan AYM’ye başvurdu mniyet güçlenecek, mecburuz’ Erdoğan önceki gece de Türk Polis Teşkilatı’nın kuruluşunun 169. yıldönümü dolayısıyla Zeytinburnu’daki Polis Eğitim ve Kongre Merkezi’nde düzenlenen resepsiyona katıldı. Erdoğan burada da “Emniyet teşkilatı için de elimizden geleni madden ve manen sonuna kadar yapacağız. Buna mecburuz” ifadelerini kullandı. ‘E n İstanbul Haber Servisi MLKP davasında 7 yılı aşkın süredir tutuklu bulunan ve Ergenekon davası tahliyelerinin ardından yaptığı başvurular “10 yıllık” uzun tutukluluk süresi dolmadığı gerekçesiyle reddedilen eski Özgür Radyo Genel Yayın Koordinatörü Füsun Erdoğan, Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) bireysel başvuruda bulundu. Başvuruda, “Özgürlük ve Güvenlik hakkı”nin ihlal edildiğine vurgu yapıldı. n DİYARBAKIR (Cumhuriyet) Diyarbakır’da bir grup işadamının, Kürdistan Sanayici ve İşadamları Derneği’ni (KÜRDSİAD) kurmak için başvuruda bulunduğu İl Dernekler Müdürlüğü, yaptığı ön incelemede dernek tüzüğünü anayasa ve Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) bazı maddelelerine aykırı buldu. KÜRDSİAD’ın kurucu başkanı Baki Karadeniz, “Derneğin adında olduğu gibi tüzüğünde de Kürdistan kelimesinin geçtiği tüm yerlerin değiştirilmesi isteniyor. Derneğin ismini değiştirmemek için hukuki girişimde bulunacağız” dedi. Zor süreç yerine... Adana TIR’ında ikinci tutuklama l ADANA (Cumhuriyet) Adana’da jandarma tarafından durdurularak arama yapılan, MİT’e ait olduğu ve Suriye’ye silah ve mühimmat götürdüğü iddiasıyla gündeme gelen TIR’ların durdurulmasının ardından başlatılan soruşturma kapsamında Ankara’da gözaltına alınan astsubay tutuklandı. TIR soruşturması kapsamında, mahkemenin hakkında yakalama kararı çıkarmasının ardından Ankara’da gözaltına alınan astsubay G.M, dün Adana Cumhuriyet Başsavcılığı’na getirildi.Nöbetçi mahkemeye sevk edilen G.M. tutuklanarak cezaevine gönderildi. Soruşturma kapsamında Yüzbaşı H.G. de tutuklanmıştı. Öte yandan Adana Cumhuriyet Başsavcılığı, soruşturmalarda görev alan hakim ve savcılara yönelik iftira ve hakaret içerikli yayınlar yapıldığını, bu yayınlarla ilgili soruşturma açıldığını bildirdi. KÜRDSİAD için ret kararı l Emniyet’te atama furyası devam ediyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Aydın, Hakkâri ve Tunceli Emniyet müdürleri değiştirilirken, Emniyet Genel Müdür Yardımcılığı’na Necat Özdemiroğlu atandı. Özdemiroğlu, eski Emniyet Müdürü Hanefi Avcı hakkında “Haliç’te Yaşayan Simonlar. Dün Devlet, Bugün Cemaat” kitabı nedeniyle disiplin soruşturması yürüten müfettişler arasında yer alıyordu. Aydın Emniyet Müdürü Ahmet Turan Temel, Hakkâri Emniyet Müdürü Tufan Ergüder, Tunceli Emniyet Müdürü Hayati Yılmaz, başka bir göreve atanmak üzere Emniyet Genel Müdürlüğü emrine alındı. Yılmaz ve Ergüder, geçen ay görevlerinden istifa etmişti. Yılmaz, Tunceli’de görev yaptığı sırada Berkin Elvan’ın ölümü üzerine Emniyet’in Twitter hesabından, “Canlar yerine camlar kırılsın, Berkin Elvan ölümsüzdür” diye yazmıştı. Aydın’a Adnan Taşdan, Hakkâri’ye Resul Holoğlu ve Tunceli’ye Fahrettin Şen atandı. l Beş örgütten çağrı: Siyaseti yumuşatın İstanbul Haber Servisi Başbakan Tayyip Erdoğan’ı Dolmabahçe’deki Başbakanlık Çalışma Ofisi’nde ziyaret eden TESK, Türkİş, MemurSen, Hakİş ve TİSK temsilcileri, Erdoğan’a “siyasi ortamın yumuşatılması” çağrısı yaptı. TürkiyeAB Karma İstişare Komitesi Türkiye Kanadı ve TESK Başkanı Bendevi Palandöken toplantının ardından yaptığı açıklamada, yoğun siyaset gündeminin ardından, herkesin kendi işine odaklanabilmesine fırsat verebilmek için, siyasi ortamın bir an önce yumuşatılmasının önemli olduğuna vurgu yaptı. Türkiye’de huzurlu bir siyasi ortam isteklerini iletmek için Erdoğan ile görüştüklerini belirten Palandöken siyasi partileri de ziyaret edeceklerini açıkladı. Erdoğan daha sonra Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, Uluslararası Olimpiyat Komitesi Başkanı ile Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi Başkanı’nı kabul etti.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle