07 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
12 NİSAN 2014 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA Goldman Sachs: Dolar 2.5 liraya çıkar ABD’li yatırım bankası Goldman Sachs, Türk Lirası’ndaki değerlenmenin sürdürülemez olduğunu belirterek, 6 ile 12 aylık süreçte doların 2.50 lira olacağını öngördü. Geçtiğimiz aylarda liranın güçlendiğini belirten banka, para biriminin Mayıs 2013Ocak 2014 arasında gördüğü kaybın yüzde 40’ını telafi ettiğini belirtti. Liradaki bu yükselişin sürdürülebilir olmadığını ifade eden banka, bunun için iki gerekçe öne sürdü. Birinci gerekçe olarak küresel piyasanın doları destekleyici hale geleceğine işaret eden Goldman, ikinci neden olarak ise kurdaki yükselişin makroekonomik düzeltmeyi tersine çevireceğini öne sürdü. EKONOMİ [email protected] 11 Ekonomi Servisi Kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s, Türkiye’nin Baa3 olan kredi notunu teyit ederken, kredi notu görünümünü durağandan negatife indirdi. Moody’s karara gerekçe olarak artan siyasi belirsizlik ve küresel likiditenin yatırımcı güvenini azaltmasını ve ekonomide orta vadeli büyümeye dair belirsizliği gösterdi. Açıklamada, “İç siyasi çalkantıyla beraber daha da belirsizleşen politika ortamında, büyümeyi güçlendirici yapısal reformlar olasılığı zayıflayabilir. Bu nedenle orta vadeli büyüme trendine dair belir Kırmızı kart Siyasi çalkantılar ve büyümeye dair belirsizlikler Türkiye’nin notunu vurdu. Moody’s siyasi gerilim azalmadıkça ve yatırımcı güveni yeniden sağlanmadıkça notun artıya dönmeyeceğini vurguladı. Kararın ardından dolar kısa sürede 2.12’yi aştı, borsa yüzde 1 düştü. sizlik artıyor” denildi. Moody’s yükselen siyasi belirsizlik ve daralan küresel likidite nedeniyle “yerli ve yabancı yatırımcı güveninin olumsuz etkilendiğini” ifade ederek Türkiye’de kamu ve özel sektörün dış finansmanı üzerinde baskının arttığını belirtti. Moody’s Türkiye’nin bu yıl için gayrı safi yurtiçi hasıla büyüme beklentisini yüzde 2.5, 2015 için beklentisini ise yüzde 3 olarak açıkladı. HSBC Bank Hazine Sermaye Piyasası Grup Başkanı Fatih Keresteci kararla ilgili “Yabancı yatırımcının iki defa düşünmesini gerektirecek. Yabancı yatırımcının gelmesi için iki kuruluştan yatırım yapılabilir notu gerekiyor. Bunlardan birisi Türkiye’nin notunu yakında düşürebileceğinin sinyalini verdi. Yatırım yapılabilir kategoriden çıkabiliriz” dedi. Tacirler Menkul Değerler Koordinatörü Erkin Şahinöz, “Yabancı yatırımcının aklında belli soru işaretleri vardı. Türkiye bir seçim atlattı iki seçim daha var. Bugün Moody’s’in görünümü indirmesi Türkiye için negatiftir” diye konuştu. Moody’s Türkiye’nin kredi notu görünümünü durağandan negatife düşürdü üven yoksa artı not da yok Dış dengesizlikler devam ettikçe ve Türkiye dış finansman ve ödemeler dengesi baskılarına maruz kaldıkça ülke notunda herhangi bir yukarı yönlü adımın kısa vadede mümkün görünmediğini belirten Moody’s, rekabetçiliğin artması, siyasi gerilimin azalması veya dış finansman üzerindeki baskının hafiflemesi ve yatırımcı güveninin düzelmesi halinde görünümün tekrar durağana çevrilebileceğine dikkat çekti. Moody’s “Son dönemde kamu G finansmanında görülen iyileşmenin terse dönmesi ya da politik istikrarsızlığın artması ve ülkenin dış finansmanına ilişkin yoğunlaşan baskıların dış sermaye akımlarında ani ve sürekli bir duraklama riskini güçlendirmesi halinde kredi notunda aşağı yönlü baskılar oluşabilir” değerlendirmesinde bulundu. Kuruluş Türkiye’nin ihracatta rekabet gücünü zayıflatacak kurumsal değişikliklerin de kredi notu üzerinde baskı yaratabileceğini belirtti. Moody’s kararının ardından piyasalarda satışlar hızlandı. Önceki gün serbest piyasada 2.1010 seviyesinden kapanan dolar/TL, dün ilk tepki olarak 2.1255 seviyesine çıktı. Önceki gün 2.93 seviyesinde olan Avro da 2.9446’ya kadar çıktı. Sepet bazında TL ise 2.52’den 2.53’e yükseldi. Hisse senetlerindeki kayıpta küresel riskten kaçış da etkili oldu. Serbest piyasada dolar 2.1250, Avro 2.9480 TL’den kapanırken, borsa günü yüzde 0.57 düşüşle tamamladı. Hukuk Guguk Yapılmışsa... İktidarlarının Meclis Anayasa Komisyonu Başkanı’nın hukukçu kimliği bir yana, İktidarlarının tartışılamaz, tek karar verici liderinin istekleri, buyrukları doğrultusunda hukuksal görüntülü sonuçlar üretme görevi her şeyin üstünde ya... İktidarlarının icraatları nedeniyle anayasayı ihlal suçlarından kapatılması davası en önemlisi, on yılı aşan icraatları karşısında Anayasa Mahkemesi’nin verdiği kararlardan çok hoşnut bir tablo vardı... Zaten çoğunluk üyesini kendilerinin atadıkları mahkemenin, oybirliği ile Twitter yasağını kaldıran kararı, şok etkisiyle Başbakan Erdoğan’ı çok kızdırdı. “Milli değil” ilanının üzerine, Adalet Bakanı, Arınç başta parti sözcülerinden çok ağır eleştiriler geldi. Yetmedi Anayasa Mahkemesi Başkanı başta olmak üzere kararı veren yargıç üyeleri paralel devletin temsilcileri olmakla suçlandılar... Başkan’ın, Erdoğan karşısına Cemaatin adayı olarak çıkarılacağı, muhalefet partilerince de destekleneceği senaryoları yazıldı... Sıradan vatandaşı kararlarına ilişkin etkilemek üzere de, ABD’nin çokuluslu şirketinin ülkemizde vergi kaçakçılığı yapmasından başlayan, sosyal medya aracılığı ile mağdur edilmiş vatandaşlarımızın haklarının aranmamasında işledikleri suçlar, uyulmayan yargı kararları örnekleri dizildi... Son atak bireysel başvuru hakkının nasıl gasp edildiğinin gösterilmesi adına, Burhan Kuzu’nun kişisel mağduriyetini gerekçe yaparak bu kez yeniden kapatma adına yaptığı başvuru, “Cuk oturdu, şimdi ne karar verecekler?” polemiği ile allanıp pullandırıldı... Hukukun alfabesini bilmeyenlerimiz için bile, bir kişinin mağduriyeti gerekçe yapılarak milyonların yararlandığı bir hizmetin yasaklanmasının hakhukuk ihlali, ağır bir özgürlük yasağı olduğunu görmek, akıl etmek zor olmasa gerek... Yine de kafa karıştırıcı bir karşı atak gibi yandaş, ana akım medyası haberlerinde eş konumlarda gösterilmesi, yorumlanmasının getirdiği bir algılama, yanılsama, hele de biat etmeye niyet etmişler için gerekçelendirmeye yarayabilir... HHH İyi de AYM’de açılan davaları karara bağlamak konumunda olan yargıçlar İktidarlarının yandaşları olsalar dahi hukukun bağlayıcı kurallarını ne yapacaklar? Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru hakkı, kamu otoritesinin işlediği suçlar karşısında ancak gündeme giriyor... Örnek olayda Ulaştırma Bakanlığı’na bağlı kısa adı TİB olan bir daire, milyonlarca kullanıcının sosyal medya aracılığı ile özgür iletişim haklarını ellerinden alan bir genel yasak uyguladığı için, yasağın oybirliği ile kaldırılması kararı verilmek zorunda kalınıyor. Hukukçu, AKP’nin Anayasa Komisyonu Başkanı Sayın Kuzu’nun kişisel mağduriyetinde, haklarının ihlaline bakacak davanın suçlusu söz konusu şirket olduğuna göre, şirketin işlediği suça karşı açılacak davada, bireysel hakkın ihlali halinde başvurulabilecek yetkili yargı mercii, daha önce de açtıkları gibi ancak olağan mahkemelerden biri olabiliyor... Hukukun guguk yapıldığı İktidarları icraatlarının çok önemli iki kararı ile ilgili dün Anayasa Mahkemesi’nden gelen iptal kararları daha çarpıcı; Biat kültüründe Meclis’in, milletvekilleri iradesinin kukla yapılmasının yüz kızartıcı hukuk ihlalerine örnekler... Özetle HSYK’nin oluşumunda yine İktidarlarının özgür iradesiyle gerçekleştirilmiş yapılanmada, Cemaatin oluşturduğu paralel devlet kadrolarını tasviye gerekçeli seçim öncesi torbadan çıkarılan hukuksuz yasada İktidarlarına, Bakanlığa verilen ek yetkiler, ilgili maddeler hükümlerinden ayıklanmışlar... Söz konusu yasa hükümlerinin iptaline karşı dava açan CHP, Meclis’teki karşı çıkışlarında da çok açık hukuksuzluk nedeniyle bu maddelerin iptal olacağını kamuoyuna ilan etmiş, Erdoğan hükümetinin hesabının bu arada geçen zaman içinde HSYK ve üst yargı ile rahatsız olduğu etkin yargı kadrolaşmalarını tasfiye etmek olduğunu duyurmuştu... Aynen öyle oldu, HSYK ile üst yargının çoğunluk kadroları temizleniverdi. Kendi seçmenlerine Cemaatin paralel devlet oluşumunu temizledikleri propagandası ile kabul ettirmiş olsalar da, ortada çok ağır bir hakhukuk ihlali tablosu var. Çiçeği burnunda yeni HSYK Başkanı başta, İktidarları kadroları hakhukuka aykırılığı ortak koro halinde savunsalar da Anayasa Mahkemesi’nin hakhukuk çerçevesinde verebileceği bir başka karar söz konusu olamayacaktı. Mahkemenin geriye dönük haksızhukuksuz görevden almaları düzeltme yetkisi yok. Ancak haksızlık ve hukuksuzluğun mağduru yargıçlar bireysel başvuru hakları ile geriye dönük bu haksız görevden almaatama kararlarına karşı dava açarak, baştan sona yaratılmış İktidarlarının yeni kadrolaşmasını bir bölümü ile değiştirebilecekler... Tabii yasasız yetki ile sosyal medyayı yasaklayan kararları veren Hükümetin oluşturduğu Bakanlığa bağlı TİB’in yetkisizliğini sergileyen, özerk, yasal oluşumunu zorunlu kılan, Anayasa Mahkemesi’nin anlamlı, önemli yeni 2. kararı da unutulmamalı... Son kararlarıyla İktidarlarının hedef tahtasına Anayasa Mahkemesi’nin oturtulduğu kuşkusuz... Enseyi karartmayın, sonuçta sandıkta suçun, hak, hukuksuzluğun aklanmasının geçerliliği yok... SERBEST PİYASA ABD Doları Avro İngiliz Sterlini İsviçre Frangı 24 Ayar Altın Cum. Altını Piyasalar çalkalandı Moody’s’i protesto ettik! Moody’s’in Türkiye’nin kredi notu görünümünü durağandan negatife çevirmesi ekonomi yönetiminin tepkisini çekti. TMSF Başkanı TMSF Başkanı Gül: “Son derece haksız bir karar. Moody’s’i protesto ediyorum” derken, SPK Başkanı Vahdettin Ertaş: “Acele verilmiş bir karar. Türkiye, tekrar eski noktasına, hatta daha iyi noktalara çok kısa sürede gelecektir” açıklamasında bulundu. Moody’s dünya çapında 31 ülkede ofisi olan 5 binin üzerindeki çalışanıyla önemli bir finansal kurum olarak biliniyor. Kaynağı belirsiz 2.2 milyar dolar! Ekonomi Servisi Merkez Bankası’nın açıkladığı ödemeler dengesi verilerine göre şubatta “net hata noksan” kaleminde 2 milyar 198 milyon dolarlık kaynağı belirsiz para girişi yaşandı. Yılın ilk iki ayında ise 4 milyar 473 milyon dolar düzeyinde gizemli para girişi gerçekleşti. Cari açık beklentilere paralel 3.19 milyar dolar olurken, yılın ilk iki ayında 8.12 milyar dolar oldu ve bir önceki yılın ilk iki ayına göre 2.78 milyar dolar azaldı. Ocakta 64.15 milyar dolar olan 12 aylık kümülatif cari açık, şubatta 62.25 milyar dolara geriledi. İlk iki ayda dış ticaret ve cari açıktaki düşüşün en önemli kalemlerinden biri altın oldu. Bir önceki yılın ilk iki ayında 727 milyon dolar net altın ithalatı gerçekleşirken, bu yılın aynı döneminde 413 milyon dolar net altın ihracatı yapıldı. 12 işçi gözaltına alındı Tekstilİş: Sendikal hareket zarar gördü Ekonomi Servisi İstanbul Hadımköy’de Greif fabrikası işçileri 10 Şubat’ta, toplu iş sözleşmesi sürecinin tıkanmasıyla fabrikayı işgal ettiler Polis baskınına uğrayan ve önemli bir kısmı gözaltına alınan işçilere yerel ve küresel bir dizi destek gelirken DİSK Tekstilİş Başkanlar Kurulu da önceki akşam yazılı bir açıklama yaparak gözaltındaki işçilerin serbest bırakılmasını istedi. Tekstilİş Başkanlar Kurulu imzasıyla yapılan açıklamada, sendikanın bu olayın barışçıl bir biçimde sona erdirilmesi için çok çaba sarf ettiğine dikkat çekildi. Greif’te sürecin neden ve nasıl başladığının bir şekilde anlatıldığı açıklamada özetle şu noktalara dikkat çekildi. * Söz konusu işletmede çalışan işçilerin hiçbiri sendikal nedenle işten çıkarılmadı. İşveren toplu iş sözleşmesi yetkisine itiraz etmedi. * Sözleşme görüşmeleri devam ederken aralarında üyelerin de olduğu ağırlıklı olarak taşeronda çalışanlardan oluşan fabrika işçileri 10 Şubat’ta üretimi durdurarak eylemlilik sürecine girdi. * Sendika ilk gününden itibaren, ortaya çıkan krizin çözülmesi ve toplu iş sözleşmesinin olağan işleyişine dönmesi doğrultusunda birçok girişimde bulundu. * Bu doğrultudaki müzakerelerle toplu iş sözleşmesi belirli bir olgunluğa erişti. İşverence kabul edilen hükümler şöyle: * Asgari ücret alanların ücretleri 1.134 TL’ye yükseltilecek. Birinci altı ay için yüzde 9 artışı sonra 120 TL iyileştirme yapılacak. İkinci altı ayında da yüzde 7 artış yapılacak. İlk 18 aylık dönemde yılda 3 maaş, sözleşmenin ikinci 18 aylık döneminde yılda 4 maaş ikramiye ödenecek. Yıllık 780 TL yakacak yardımı, yılda 4 üzere her biri 225 TL’yi zasıyla toplusözleşmenin tamamlanması istendi. * Girişimler ne yazık ki fabrika içinde işçileri de baskı altına alan aynı siyasi grup tarafından bilinçli bir biçimde engellendi. * Sendika ve hatta konfederasyon ağır ithamlarla suçlandı. Fiziki şiddet uygulandı. * Greif yönetiminin Avrupa yetkilisinden 13 Mart’ta bir yazı ile 14 Mart’a kadar TİS’in imzalanmaması halinde Hadımköy’deki fabrikanın kapatılacağı bildirildi. * İstanbul milletvekili Süleyman Çelebi bizzat 14 Mart’ta Hadımköy fabrikasına geldi. Genel müdürün sözleşmedeki son teklifini işçilere anlatmak isteği geri çevrildi. * İşveren kapatma kararını uygulamaya koydu. * DİSK ve işveren arasında yapılan ilk görüşmede, işveren, Greif üst yönetiminin fabrikanın kapatılması konusunda kesin talimat verdiğini ve artık bu yoldan geri dönüşün mümkün olmadığını belirtti. * Sonuç olarak Greif’teki sorunun temelinde, bir toplu iş sözleşmesi uyuşmazlığı olduğunu kimse iddia edemez. Burada bir siyasi grubun kendi reklamını yapmak, ismini duyurmak için Greif işçisini denek olarak kullanma hevesi vardır. İstanbul Haber Servisi Hadımköy’deki Greif çuval fabrikasının çatısında yaklaşık 20 saat süresince eylem yapan ve eylemlerini gece yarısı sonlandıran 12 işçi gözaltına alındı. Gözaltına alınan işçilerin emniyette işlemleri sürüyor. Polisin müdahalesinin ardından fabrikanın çatısına çıkarak eylemlerini sürdüren 12 işçi, 20 saat sonra eylemlerine son verdi. Çatıdan inen işçiler gözaltına alındı. İşçiler Vatan Caddesi’nde bulunan İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü. İşçi Temsilcisi Ferhat Alkaç yaptığı açıklamada, “Sabahtan gece saatlerine kadar çatıda aç ve susuz beklediler. Polisin müdahalesi yüzünden çatıya su ve yiyecek verilemedi. Avukatlar ve çatıdaki arkadaşlarımızın kararı ile eyleme son verildi” dedi. Greif işçileri, dün akşam saatlerinde fabrika girişinde bir basın açıklaması yaptı. Feniş işçilerinin destek verdiği açıklamada sık sık “İşgal grev direniş”, “Bu daha başlangıç mücadeleye devam” sloganları atıldı. İşçilerden Orhan Purhan, çatıda su bile içmelerine izin verilmediğini belirterek “Savaşta bile yapılmaz” dedi. Purhan polisleri uyarmalarına rağmen “Ölürlerse ölsünler biz de onu istiyoruz” cevabını aldıklarını ifade etti. Açıklama sonrasında, işçilerin fabrikanın yanına kurdukları çadır polisler tarafından yıkıldı ve çıkan arbedede 3 kişi gözaltına alındı. Serbest bırakılan 91 işçi dün yağmurlu havaya karşın battaniyelere sarılarak mücadelelerine devam etti. Benzin ve ‘Savaşta olmaz’ motorine zam Ekonomi Servisi Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu, benzinin litre fiyatına 2 kuruş, motorinin litre fiyatına 1 kuruş zam yapıldığını açıkladı. Buna göre, tavan fiyatı uygulamasında baz alınan İstanbul Avrupa Yakası’nda 1215 Nisanda benzinin tavan satış fiyatı 4.99 lira, motorinin tavan satışı da 4.29 lira olarak belirlendi. Söz konusu tarihlerde İstanbul Anadolu Yakası’nda benzinin litresi 4.99 lira, motorinin litresi 4.30 liradan; Ankara’da benzinin litresi 5 lira, motorin litresi 4.30 liradan satılacak. D İSK Tekstilİş’ten yapılan açıklamada krizin çözülmesi ve toplu iş sözleşmesi imzalanması için birçok girişimde bulunulduğu belirtildi. aşan erzak paketi ve başka sosyal haklar kazanıldı. *Teklif Dudullu fabrikasında işçilerce kabul edildi. Hadımköy fabrikasına destek amacıyla yapılan eyleme son verilerek 11 Mart’ta işbaşı yapıldı. * Genel Yönetim Kurulu’nun yetkisi olmasına rağmen, sendika tarafından da ilkesel olarak uygun bulunan bu şartlarla toplu iş sözleşmesi hemen imzalanmadı. Hadımköy fabrikasındaki üyelerin de rı ALIŞ 2.1210 2.9440 3.5410 2.4130 89.70 592.02 SATIŞ 2.1250 2.9480 3.5560 2.4280 90.05 604.23 Eureko’nun dümeni Çağlar’da Ekonomi Servisi Ziraat Bankası’nda 2003’ten 2011’e kadar genel müdürlük görevini üstlenen Can Akın Çağlar, Eureko Sigorta’nın yeni genel müdürü oldu. Can Akın Çağlar, 2011’den beri Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nda yönetim kurulu üyesi olarak görev yapıyordu. Konuya ilişkin verilen bilgiye göre, Çağlar yeni görevinde şirketin yönetim ekibine başkanlık edecek ve şirketin üyesi olduğu Achmea ile münhasır ortağı Garanti Bankası arasındaki banka sigortacılığı ilişkilerini yönetecek. Can Akın Çağlar, yeni göreviyle ilgili, “Şahsıma göstermiş olunan güvene teşekkür ederim. Tecrübemle bu göreve layık olaCan Akın cağıma ve şirkete taze bir bakış açısı getirip mevcut başarılarını daha da ileÇağlar riye taşıyacağıma inanıyorum” dedi. Biletler artık cebe gelecek Ekonomi Servisi Turkcell ve Biletix yaptıkları işbirliği sayesinde cep telefonu kullanıcılarına artık mobil bilet seçeneği sunuyor. İnternet üzerinden satın alnınan biletler, kullanıcının Turkcell’in mobil bilet servisi ‘Biletim Cepte’ seçeneğini tercih etmesi durumunda, kullanıcıya kısa mesaj olarak gönderiliyor. Biletix müşterilerinin etkinlik mekânına girebilmesi için ise kendisine gelen mesajdaki kodu girişte görevlinin akıllı telefonuna okutması yeterli oluyor. Herhangi bir abonelik gerektirmeyen ‘Biletim Cepte’ servisinden tüm operatörlerin aboneleri yararlanabiliyor. Tüm cep telefonu modelleriyle uyumlu olan servisi kullanmak için ise akıllı telefona ihtiyaç yok. Uygulama ilk etapta seçili etkinliklerde geçerli olacak. MERKEZ BANKASI CİNSİ 1 ABD DOLARI 1 AVUSTRALYA DOLARI 1 DANİMARKA KRONU 1 EURO 1 İNGİLİZ STERLİNİ 1 İSVİÇRE FRANGI 1 İSVEÇ KRONU 1 KANADA DOLARI 1 KUVEYT DİNARI 1 NORVEÇ KRONU 1 S. ARABİSTAN RİYALİ 100 JAPON YENİ DÖVİZ ALIŞ SATIŞ 12 NİSAN 2014 EFEKTİF ALIŞ 2.1162 1.9761 0.39296 2.9385 3.5396 2.4078 0.32254 1.9254 7.3813 0.35552 0.56043 2.0717 SATIŞ 2.1247 2.0102 0.39608 2.9503 3.5659 2.4305 0.32687 1.9488 7.7057 0.35898 0.56992 2.1012 Semih İncedayı M. Kemal Erdine 2.1177 2.1215 1.9852 1.9982 0.39324 0.39517 2.9406 2.9459 3.5421 3.5606 2.4114 2.4269 0.32277 0.32612 1.9326 1.9414 7.4937 7.5918 0.35577 0.35816 0.56467 0.56568 2.0794 2.0932
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle