07 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET kultur 12 NİSAN 2014 CUMARTESİ @cumhuriyet.com.tr 16 KÜLTÜR ‘Trans X İstanbul’un galası 14 Nisan’da yapılacak u “Sinemada İnsan Hakları” bölümünde yarışan “Trans X İstanbul” belgeseli, Türkiye’de translara karşı işlenen ‘nefret suçları’nı merkeze alıyor. AYŞEGÜL ÖZBEK 33. İSTANBUL FİLM FESTİVALİ “Türk Klasikleri Yeniden” projesi kapsamında “Muhsin Bey” filmi yenilenen Yavuz Turgul: Fotoğraf: UĞUR DEMİR “Sen 30 yıl anneni görmeden yaşayabilir misin? Ben yaşadım.” Zonguldak’taki aile evinden İstanbul’a geldiği günden beri bir mücadelenin içinde Ebru Kırancı. Bir trans kadın olarak yalnızca ailesine karşı değil, bu toplumun içindeki nefrete karşı da otuz yıldır hak mücadelesi veriyor. Kırancı geçen yerel seçimlerde BDP’den Beyoğlu ilçe meclis üyeliği adayıydı aynı zamanda: “Benim ya da bir LGBTIQ adayının seçilip seçilmemesi hiç önemli değildi. Görünür olmak önemliydi” diyor. Özelde kendi hikâyesi, genelde ise transların sürülmesi ve öldürülmesine odaklanan bir filmin kahramanı Ebru Kırancı. Yönetmenliğini Maria Binder’in yaptığı “Trans X İstanbul” 33. İstanbul Film Festivali’nde “Sinemada İnsan Hakları” yarışmalı bölümünde yarışıyor. Filmin galası 14 Nisan saat 21.30’da Atlas Sineması’nda gerçekleşecek. Film, 10 Mayıs’ta İzmir, 12 Mayıs’ta Ankara, 16 Mayıs’ta Mersin, 17 Mayıs’ta Adana, 2324 Mayıs’ta Diyarbakır ve 31 Mayıs’ta da Antep’te gösterilecek. (http://www.transxturkey.com/) Nasıl tanıştınız? Bu film nasıl hayata geçti? Kırancı Çoğu zaman translarla ilgili haberlerde yanlışlar ve eksik bilgi oluyordu. Çarpıtmalar, yanlış yönlendirmelerden kurtulmak için Transxturkey adıyla internetten ya“İstanbul United” Bunun adı nefret sistemi yın yapan kendi medyamızı oluşturduk. Daha sonra bu film projesi çıktı. Maria 2004’te gözaltında taciz ve tecavüze uğrayan kadınların hikâyelerini çekmek için İstanbul’a gelmişti. O sırada tanıştık. Ben de o dönemlerde seks işçiliği yapıyordum E5’te. Maria da bir akşam bizimle gelip çekimler yaptı. Gidip geliyordu İstanbul’a. Daha sonra bunu projelendirdi. Bu proje görünmez insanların görünürlük projesi olarak gelişti. Trans cinayetlerini görünür kılmak istedik. Almanya’da doğup büyüdünüz. Türkiye’deki trans bireylerin yaşantısında ne fark gördünüz? Binder Bütün translar dünyada kolay bir şekilde yaşamıyorlar. Ama burada şu farkı gördüm. Bir trans cinayetinde polis hiç araştırma yapmıyor. Olay hiçbir şekilde mahkemeye intikal etmiyor. Mahkeme olmayınca da bu sorun öteleniyor. 2009’da her hafta bir trans cinayeti oluyordu. O zaman ben Berlin’deydim ve bir email geldi. ‘Arkadaşın Ebru öldürüldü’ diye. Şoke olmuştum. Hemen Ebru’yu aradım. Çok şükür o değilmiş, ama bizim başka arkadaşımız Ebru Soykan öldürülmüş. Bu proje biraz da böyle doğdu. Film yalnızca trans birey cinayetlerine odaklanmamış. Barınma hakları, kentsel dönüşümle birlikte şehir dışına itilmeleri, aileden dışlanmaları gibi konuları etraflıca ele almışsınız. Nasıl bir yol izlediniz? B Film öncesinde yaptığım araştırmada şunu anladım; burada bir sistem işliyor. İşin farklı boyutları var ve bu bir bütün. Tarlabaşı’ndan atılmalarının ardından Avcılar’a sürülmeleri ve orada da barındırılmamaları. Hepsi birbiri ardına baş ‘İkinci kez kurtuldu’ Kültür Servisi 33. İstanbul Film Festivali kapsamında bu yıl 7. kez gerçekleştirilen “Türk Klasikleri Yeniden” projesi çerçevesinde Yavuz Turgul’un 1987 yapımı “Muhsin Bey” filmi yenilendi. Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Prof. Sami Şekeroğlu SinemaTV Merkezi, Groupama ve Uluslararası İstanbul Film Festivali işbirliğiyle dijital olarak restore edilen film, Prof. Sami Şekeroğlu’nun başkanlığında, 7 aylık bir çalışmayla tamamlandı. Film dijital olarak tarandıktan sonra 176 bin 688 resme ayrıldı. Her bir film karesi üzerinde tek tek çalışılarak toz ve çizikler giderildi. Restorasyon işlemlerinin tamamı, filmin orijinaline sadık kalınarak yapıldı. Filmin yenilenmiş halinin gösterimi önceki gün Sami Şekeroğlu SinemaTV Merkezi’nde gerçekleşti. Gösterime yönetmen Yavuz Turgul, yapımcı Abdurrahman Keskiner, filmin müziklerini yapan Attila Özdemiroğlu ve oyuncular Şener Şen, Uğur Yücel, Osman Cavcı, Erdoğan Sıcak, Sönmez Yıkılmaz da katıldı. Film karelerinin nasıl temizlendiği üzerine gerçekleşen sunumun ardından Turgul konuşmasına espriyle başladı: “Göreceğiniz şey aslında benim filmim değil sanırım. Çok büyük bir emek var burada. Bu restorasyon çalışmalarının güzel tarafı, filmin ruhunu da birlikte taşıması. Eski Muhsin Bey’in ruhu burada var. Bu filmin ikinci kurtuluşu bu. İlki yine Sami Şekeroğlu sayesinde olmuştu. Film çıktığında kötü eleştiriler yazıldı. Sonra film Antalya Film Festivali’ne gitme şansına erişti. O sırada Sami Bey ‘Ben bu filmi kurda kuşa yem etmem’ diyerek Antalya Film Festivali’nde jüri başkanı oldu.” Şener Şen ise “Bu film Türk sineması dendiği zaman akla gelecek ilk filmlerden biri olduğu için bende çok önemli bir yeri var” dedi. Uğur Yücel de “İnsan ruhunun bir iklimi var. Benim bu filmde kendi ruh iklimim değişti” dedi. ka problemleri doğuruyor. Önyargılar, devletin hukuki olarak konuyu takip etmemesi, katiller için ceza sisteminin işlemeyişi... İşleyen şey aslında nefret sistemi. Filmin bir yerinde bu ülkede artık bizim için bir yasa çıkmalı diyorsunuz. İnsanlar bize dokunurken iki kere düşünmeli... K Bu ülkede gerçekten artık yasalarda yerimizi almalıyız. Ben kanunlara da çok güvenmiyorum aslında, ama en azından oradan vurabilirsin devleti. ‘Bak böyle bir kanun çıkarmışsın, bunu yürürlüğe sokmalısın’ diye. En son hazırlanan anayasada yine AKP hükümeti bizleri görmezden geldi. MHP de buna çanak tuttu. Birbirini tetikleyen bir mekanizma ve buna seyirci kalan bir devlet sistemi var ortada. A devlet, B hükümet değil, sistem cezayı artırmıyor. Trans cinayetleri politiktir ve biz katili biliyoruz. FESTİVALDE BUGÜN Rekabetten ‘Gezi’ye şan belgeseli “Salinger” 13.30’da Beyoğlu Sineması’nda izlenebilir. “Bu İkiliye Dikkat” bölümü kapsamında İstanbul Modern’de saat 11.00’de “Uçurtmayı Vurmasınlar”, saat 13.30’da “Teyzem” filmlerinin gösterimi gerçekleşecek. Ardından saat 16.00’da “Türk Sinemasında Kitsch ve Queer” başlıklı bir söyleşi düzenlenecek. Söyleşiye konuşmacı olarak Selim Eyüboğlu, Aykan Safoğlu katılacak. Kültür Servisi Atlas Sineması’nda saat 13.30’da Gezi Direnişi sırasında İstanbullu üç büyükler Galatasaray, Fenerbahçe ve Beşiktaş’ın oluşturdukları birlikteliğe odaklanan belgesel “İstanbul United” gösterilecek. Dünya Festivalleri bölümünde ise Londra, Varşova ve Toronto’dan ödüllerle dönen Pawel Pawlikowski’nin “Ida” filmi saat 19.00’dahayat Atlas’ta, dünyaca ünlü yazar J.D. Salinger ’in bilgisi12 nisan.con.pdf 1 10.04.2014 15:11 arkadaş ve meslektaşlarıyla yapılan röportajlardan olu Dünya Sanat Günü Şişli’de kutlanıyor İstanbul Haber Servisi Birleşmiş Milletler (BM) tarafından her yıl çeşitli ülkelerde kutlanan 15 Nisan Dünya Sanat Günü, Şişli Belediyesi ve Uluslararası Plastik Sanatlar Derneği’nin (UPSD) organizasyonuyla bu yıl Şişli’de Nişantaşı’ndaki Abdi İpekçi Caddesi’nde kutlanacak. Etkinliğe, Şişli Belediye Başkanı Hayri İnönü, UPSD Başkanı Bedri Baykam ve çok sayıda sanatçı katılacak. M Y Y Y Gül Gülgün sonsuzluğa uğurlandı Kültür Servisi Önceki gün yaşamını yitiren tiyatro, sinema, dizi ve dublaj sanatçısı Gül Gülgün sonsuzluğa uğurlandı. Sanatçı, Şakirin Camisi’nde kılınan öğle namazı sonrası Karacaahmet Mezarlığı’na toprağa verildi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle