06 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
5 MART 2014 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER 7 Oy için her şeyi çarpıtıyor İsmet İnönü için diktatör yakıştırması yapan Başbakan Erdoğan, 14 Ağustos’ta öldürülen Mısırlı Esma’nın ölüm tarihinin seçimlerin yapılacağı 30 Mart’ta olduğunu ifade etti Türkiye değil İtalya Devlet Dersinden Çakanlar Marksistlerle anarşistlerin en hülyalı tartışması devlet üzerinedir. Anarşistler devletsiz ve şiddetsiz bir toplum hayal eder ve tüm teoriyi onun üzerine kurgularlar. Alt ettikleri burjuva devletine karşı bir geçiş olarak proletarya devletini gerekli gören Marksistler ise “devletin sönümlenerek ortadan kalkması” tezinin bir ütopya olduğu ama bu ütopyadan vazgeçmemek gerektiğinde ısrarlıdırlar. Kapitalizmin ebediliğine inananlar ise devletin kendilerinden bağımsızlaşması eğilimine karşı hep alarm halindedirler. HHH Ama devlet yalnızca teorilerin tartışma alanı değil, somut bir şeydir ve onu somut olarak, kendi pratiğimiz içinde tartışmak belki de daha yararlı olabilir. Her devletin kendine göre bir rengi var, karakteri ise hemen hemen hiç değişmiyor; devlet, tüm toplumsal sınıf ve katmanların sistem içindeki durumunu, konumlanışını, karşılıklı ilişkilerini mutlaka sistem yararına, kimi zaman onlara rağmen düzenliyor. O nedenle de sınıf ve katmanların temel amacı, nihai hedefidir. Günümüz Türkiye’sinde daha da somutlaştırmak mümkün. Kuruluşunda belli bir form üzerine kendini var etmiş olan devlet, kısa süren bocalama devresinden sonra sistemin, aynı zamanda uluslararası sistemin kodlarına kendini uydurdu. Batı ölçülerine göre laik ve süreç içinde de sınırlısorunlu bir demokratikleşmeyi ilke edindi. Bu yapıda militer etkinin yabana atılamayacağı, devlet adına düzeltmelerin, sistemi korumayı esas alan restorasyonların askerler tarafından yapıldığı da gözden uzak tutulamaz. Devletin bu yapısı, yılların birikiminden güç alan, geniş bir seçmen desteğine sahip, sistemin yapısal zaaflarından da yararlanan güçlü bir parti tarafından altüst edilmiştir. Şimdi ise bu güçlü iktidarın kıran kırana çatışan güçlerden oluşan bir koalisyon olduğunu öğrendik. Neredeyse sistemin, devletin “mütemmim cüzü”, “tamircisi” olmasını öngördüğü muhalefet partileri devre dışı kalmış ve iktidar muhalefet kavgası bu iktidar koalisyonunun unsurları arasında geçer olmuştur. Klasik muhalefet güçleri kendilerini bu çatışmanın ortaya çıkardığı veriler üzerinden ifade ediyor haldedirler. HHH Koalisyonun en önemli işi devletin eski yapısını dağıtmaktı. Bunun için acımasız, hak hukuk tanımaz bir işbirliği gerçekleştirildi. Şimdi bir tarafın “ben yapmadım o yaptı” demesine aldırmayın; AKP ve Cemaat çok verimli ve etkili bir görev paylaşımıyla, kimi liberalleri ve tetikçi unsurları da yanlarına alarak eski devlet yapısını tasfiye ettiler. Cemaat, polis ve yargı içindeki sonradan ortağına yönelteceği militan gücüyle tozu dumana katarken, AKP gereken siyasi desteği büyük bir hevesle verdi. Büyük engel saydıkları askerleri, muhalifleri ve kuşkusuz gazetecileri, aydınları tasfiye etmeye özel bir özen gösterdiler. HHH Şimdi devleti kendilerine göre dönüştürenler şaşkınlık içindedirler ve devrede olmayan güçlerin sahneye çıkıyor olmasından, solculardan, Gezicilerden, “hırsız var” diye ayağa kalkanlardan korkuya kapılmış durumdadırlar. Cemaat, partisini yitirdiği için siyaseten çaresizdir. Koalisyonun tetikçisi ve vurucu gücü olduğu gerçeğini gizlemeye, kayda geçirdiği yolsuzlukları bir bir ortaya sererek ortağını geriletmeye çabalıyor, AKP ise geçmişin günahlarından sıyrılabileceğini düşünüyor; Cemaati tasfiye edebilmeyi ve aynı zamanda halk güçlerinin bu durumdan yararlanmasını önleyebilmeyi umuyor. Ama ortağı onu yolsuzluk dosyalarıyla öyle kötü duruma düşürdü ki, zorbalığı yasalaştırmaktan, sistemin her zaman tercih etmediği diktatörlük yöntemlerine başvurmaktan başka çare bulamıyor. Bu arada siyasetin içine girdiği kaotik dönemde, yalnız ülke içindeki güçleri değil, uluslararası aktörleri de ihmal ediveriyor. Ama devletin sisteme ilişkin varoluşunun yalnızca ulusal değil, aynı zamanda emperyal bağımlılık ilişkilerinden geçtiğini aklı almıyor fukaranın. 1012 yıllık pratik, devlet dersinden çakmayı önlemeye yetmedi işin aslına bakarsanız... Medyaya baskı iddiası yeni müsteşarı yedi ROMA (AA) İtalya’da şubat ayında kurulan hükümetin Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’na Müsteşar olarak 4 gün önce atadığı Antonio Gentile, çocuğunun soruşturulduğuna dair çıkacak haber dolayısıyla L’Ora della Calabria isimli yerel bir gazeteye haberin yayımlanmaması için yaptığı baskıların kamuoyuna yansımasının ardından istifasını açıkladı. Hakkındaki haberleri “çamur makinesinin iftiraları” olarak nitelendiren Gentile, Cumhurbaşkanı Giorgio Napolitano, Başbakan Matteo Renzi ve partisinin lideri Angelino Alfano’ya gönderdiği mektubunda konuya açıklık getireceğini belirtti. Başbakan Renzi, Gentile’nin istifasını saygıyla karşıladığını belirtti. Gentile’nin partisi NCD’nin lideri Angelino Alfano da kendileri için ülke çıkarlarının önce geleceğini söyleyerek, istifaya yeşil ışık yaktı. ADIYAMAN (Cumhuriyet) Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, “30 Mart bu oyunu bozmanın tarihidir. Unutmayın bu tarih sıradan bir tarih değil, bu tarih aynı zamanda Kahire’de Esma kızımızın ruhunun şahadet edildiği tarih. O, Saidi Nursi gibi, ‘Zalimler için yaşasın cehennem’ dedi. Aynı şeyi ben de söylüyorum; Zalimler için yaşasın cehennem” dedi. Ancak Erdoğan’ın iddiasının aksine İhvan’ın genel başkan yardımcısı Muhammed Baltacı’nın 17 yaşındaki kızı Esma Baltacı, 14 Ağustos 2013’te öldürülmüştü. Erdoğan, 2. Cumhurbaşkanı İsmet İnönü’yü de diktatörlükle suçladı. Adıyaman’da konuşan Erdoğan, yolsuzluk ve rüşvet iddialarıyla kendisine iftira atıldığını savundu. Çamur atanların çamurun içinde boğulduğunu söyeleyen Erdoğan, “Pensilvanya’da bir zat var, bize iftira atmaya, beddualar etmeye, oradan Türkiye’ye fitne sokmaya başladı. Niye oradan Türkiye’yi karıştırıyor. Eğer dürüstse, doğruysa bu vatanı karıştırmasın. Gelsin buraya, vatanına gelsin, Kılıçdaroğlu’nu hedef alan Erdoğan, “Pensilvanya’daki zat, CHP Genel Başkanı’nın eline kaset verdi, grup toplantılarında borazanlığını yapıyor. Sen zaten kasetle geldin, kasetle de gideceksin” dedi. AKP kolilerine suç duyurusu METE KIZIK İZMİR AKP’den yeniden aday gösterilen Soma Belediye Başkanı Hasan Ergene’nin, üzerinde fotoğraflarının da bulunduğu gıda kolilerini, belediye araçlarıyla yurttaşlara dağıttığı belirlendi. CHP konuyla ilgili savcılığa suç duyurusunda bulundu. CHP Soma İlçe Başkanı Murat Bayramoğlu, “Bu AKP’nin her dönem yaptığı, gelir düzeyi düşük ailelerin seçimlerde özgür oy kullanma haklarını satın alma girişimidir” diye konuştu. niye gelemiyor? Devlet içinde yapılanmalarını çıkaracağız.” Erdoğan, 30 Mart’ın aynı zamanda İhvan’ın genel başkan yardımcısı Muhammed Baltacı’nın kızı Esma Baltacı’nın aske ri müdahaleye karşı direnirken Kahire’de öldürüldüğü gün olduğunu savundu. Ancak Erdoğan, tarihleri karıştırdı; Esma Baltacı, 14 Ağustos 2013’te öldürül müştü. Erdoğan, “30 Mart sıradan bir tarih değil, bu tarih aynı zamanda Kahire’de Esma kızımızın ruhunun şahadet edildiği tarih. Ama o ne dedi; Saidi Nursi gibi , ‘Zalimler için yaşasın cehennem’ dedi. Evet aynı şeyi ben de söylüyorum; ‘Zalimler için yaşasın cehennem’ diyorum” diye konuştu. CHP Genel Başkanı Kemal Erdoğan, muhalefet, medya, iş dünyasının Pensilvanya ile birlikte kurduğu tuzağın bozulduğunu savunarak “Şimdi bunun hesabını verecekler, millet sandıkta bunun hesabını soracak. Aradık sorduk diktatörü bulduk. Ey CHP diktatör senin içinde. Kim? İnönü. İşte İtalya’da orada Nazi, faşizm iktidar olduğunda ilk tebrik edenlerden olmuştur. Öyle ki bunlar Dersim’de katliamın baş sorumlusudur. CHP’nin genel müdürü Dersimli olduğu halde orayla ilgili bir kelime edebiliyor mu?” dedi. Başbakan Erdoğan’ın sözlerine İnönü’nün torunundan yanıt geldi. CHP parti meclisi üyesi , CHP Ankara Milletvekili Gülsün Bilgehan Twitter üzerinden verdiği yanıtta, “Hırsızlara yanıt yok” ifadelerini kullandı. CHP’nin içinde’ ‘Diktatör ‘Alo Fatih’in ismi künyeden çıktı! Başbakan’ı eleştiren MHP lideri Bahçeli ‘AKP tek yönde ilerliyor’ dedi n İstanbul Haber Servisi Yolsuzluk operasyonunun ardından internette yayımlanan bazı ses kayıtlarıyla gündeme gelen Habertürk gazetesinin künyesinde dün dikkat çekici bir değişim yaşandı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’la, Habertürk televizyonu ve gazetesindeki bazı haberlerin yayından çıkarılması konusunda yaptığı konuşmalarla tanınan Habertürk Yönetim Kurulu Başkanvekili Mehmet Fatih Saraç’ın ismi künyeden çıkarıldı. n ADANA (Cumhuriyet) İçişleri Bakanlığı tarafından Adana Büyükşehir Belediye başkanlığı görevinden uzaklaştırılan Aytaç Durak, 30 Mart’taki yerel seçimler öncesi bağımsız adaylığını açıklamıştı. Durak, dün ofisinde düzenlediği toplantıyla adaylıktan çekilerek MHP adayı Hüseyin Sözlü’yü destekleyeceğini açıkladı. Durak’ın oy pusulalarından isminin çıkarılması için yaptığı başvuru ise reddedildi. Aytaç Durak adaylıktan çekildi AKP’liler arasında bıçaklı kavga n AĞRI (Cumhuriyet) Ağrı’da, AKP Taşlıçay İlçe Başkanı İsmet Taşdemir ve eski AKP İlçe Gençlik Kolları Başkanı Cafer Taşdemir bıçaklandı. İsmet ve Cafer Taşdemir’in akrabaları olan Sait ve Hamit Taşdemir’le yaşadıkları kavga sırasında bıçaklandıkları öğrenildi. Yaralılar tedavilerinin ardından taburcu edilirken kavganın nedeni ise belirlenemedi. İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “Beraber yürüdük biz bu yollarda” şarkısını kullanan AKP’nin şimdi “tek yönde” olduğunu belirterek “Bu yol onları Yüce Divan’a götürür” dedi. İzmir programı kapsamında dün sabah saatlerinde Bornova ve Kemalpaşa’da yurttaşlarla buluşan Bahçeli, AKP’nin toplama kalabalıklarla miting düzenlediğini söyledi. Bahçeli, iktidarın artık para sayma makineleri, ayakkabı kutuları, 630 milyon dolarlık atvSabah havuzu ve son olarak babaoğul telefon görüşmesiyle anıldığını anımsatarak “76 milyonluk bir ülkede 11 yıldan beri başbakanlık yapan kişi, sorunları çözeceği yerde paraları sağa sola yönlendirmeye başlamışsa vay halimize” dedi. Bahçeli, AKP’nin İzmir adayı Binali Yıldırım’a da, “Binali senin ne işin varsa İzmir’de... İzmirli demeyecek mi sana ‘Bu havuza salmaları bindiren Binali diyorlar, acaba doğru mudur’. Bunu sordukları zaman ne cevap vereceksin” diye seslendi. Yolun sonu Yüce Divan MUSTAFA SARIGÜL Yumruk iddiasını yalanladı CHP’lilere palalı saldırı ANKARA / RİZE (Cumhuriyet) Ankara’nın Çankaya ilçesinde CHP’nin flama ve bayraklarını asanlara Ankara Büyükşehir Belediyesi görevlilerinin saldırdığı bildirildi. CHP Çankaya ilçe başkanı Mehmet Perçin, sokak süslemesi yapan gençlerin görevliler tarafından, “Daha göreceksiniz...” denerek tehdit edildiğini belirterek, “Saldırının zabıta ve polis önünde gerçekleşmesi daha vahim bir durum. Gençlerimiz sahipsiz, sokaklar da sizin değil beyler” diye tepki gösterdi. Saldırıda 5 gencin yaralandığını söyleyen Perçin, sokak süslemesinin tüm partilerin demokratik hakkı olduğunu belirterek “Gençlere pala ve sopalarla saldırmak tam da AKP’nin anlayışına yakışır bir davranış olmuştur” dedi. Perçin, saldırıya tepki olarak partinin adaylarının flamalarını balkonlarından asma çağrısında bulundu. Öte yandan, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun 21 Mart’ta Rize’de yapacağı miting önvesinde kentin çeşitli yerlerine astırılan afiş ve pankartlar, kimliği belirsiz kişi ya da kişilerce tahrip edildi. CHP Rize Merkez İlçe Başkanı Recep Durmuş, sorumluların bulunmasını istedi. Aksaray’da HDP’lilere saldırı Çözüm sürecini değerlendirdi BDP Genel Başkanı Demirtaş AKSARAY (DHA) HDP Eşbaşkanı Sebahat Tuncel, dün parti il binasının açılış törenine katılmak üzere Aksaray’a geldi. Tuncel’in açılış konuşmasının ardından alana gelen yaklaşık 200 kişilik grup, taş ve sopalarla HDP’lilere saldırmak istedi. Tuncel ve partililer, binanın önünde bulunan seçim otobüsüne binerken, polis de kalabalığa müdahale etti. Öcalan tarih verdi: 30 Mart ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) İmralı’da kardeşi Mehmet Öcalan’la görüşen Abdullah Öcalan, 14 yıldan beri barışa hizmet ettiğini ancak sonuç alamadığını belirterek “Sürece katkı sunmaya devam edeceğiz ancak yasal müzakere altyapısı tamamlanmazsa süreç asla ikinci aşamaya geçemez” dedi. Milliyet’in haberine göre Öcalan, beklediği düzenlemelerin yapılmaması halinde, hükümetin isteğine boyun eğmeyeceğini belirtti. Öcalan’ın, “Birinci aşama çoktan bitmiştir. Sürecin ikinci aşamasına başlanması için altyapı yasal çerçevede hazırlanmalı. Bunu devlet yaparsa biz her şeye hazırız. Tek taraflı süreç yürümez” dediği belirtildi. Öcalan’ın, “30 Mart’a kadar umarım bir değişim olur, yoksa yapacağımız bir şey kalmaz. Ben çekilirim PKK ile, Kandil’le, diğer gruplarla barış yapabilirler. Ben engel olmam. Kandil’le olmuyorsa, Güneyli (Kuzey Irak) güçler, Mesud Barzani ile de bu süreci götürebilirler” dediği kaydedildi. ‘Mücadeleyi halk kazanacak’ MAHMUT ORAL DİYARBAKIR BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, AKP ve Fethullah Gülen cemaati arasındaki gerilimi değerlendirerek “AKP’yi sandığa gömmek için kasete ihtiyacımız yok. AKP ve cemaatten medet umarak siyaset yapmıyoruz. Kasetler ve yolsuzluklar arasında tercih yapmayacağız. Biz kendi demokratik halk mücadelemizi vereceğiz” dedi. Yerel seçim çalışmaları kapsamında Diyarbakır’ın Eğil ilçesinde partisince düzenlenen mitinge katılan Demirtaş, Türkiye’deki siyaset anlayışını değiştirmek istediklerini belirterek “Biz bir utancı siliyoruz. Bu halka ellerini öptürerek aldıkları ihale ve yolsuzluklarla ceplerini dolduruyorlar. Bunların devri bitti, halk devri başladı” dedi. AKP’ye verilen her oyun Uludere’de 34 canı alan anlayışa destek vermek anlamına geldiğini ifade eden Demirtaş, “AKP’ye verilen her oyla panzerlerden gaz yemeye, coplanmaya, ayakkabı kutularına destek vermiş olursunuz” dedi. ‘Eğer Öcalan’ın sabrı taşarsa, vay halinize’ IĞDIR (DHA) BDP Iğdır milletvekili Pervin Buldan, BDP Iğdır İl Başkanlığı tarafından 8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle düzenlenen etkinliğe katıldı. Buldan, barış sürecinin iyi değerlendirilmesi gerektiğine dikkat çekerek, “Eğer sayın Öcalan’ın sabrı taşarsa, eğer sayın Öcalan ‘Bu süreçten çekiliyorum’ derse vay halinize” dedi. İstanbul Haber Servisi CHP İstanbul Büyükşehir Belediye başkan adayı Mustafa Sarıgül, Feshane’de kendisini protesto eden yurttaşa yumruk attığı iddialarına yanıt verdi. Yumruk iddiasını yalanlayan Sarıgül, olayın iktidarın “provokatif eylemi” olduğunu söyledi. Sarıgül, “Bir tane yumruk atıldığına dair görüntü rica ediyorum” dedi. CHP İstanbul Büyükşehir Belediye başkan adayı Sarıgül, Bayrampaşa’da bulunan Meyve ve Sebze Hali’nde esnafı ziyaret etti. Gazetecilerin pazar günü Feshane’de kendisini protesto eden bir yurttaşa yumruk attığı iddialarıyla ilgili sorusuna Sarıgül, “Biz hiçbir vatandaşımızla negatif bir duruma düşmeyiz. Ama provokatörler olursa, tahrik edenler olursa, iktidarın özel olarak görevlendirdiği insanlar olursa bunlar da bizi üzerler. Orada sadece bir itişme, kakışma oldu. Fakat yandaş medya bunu farklı şekilde vermeye çalışıyor” yanıtını verdi. Aynı gün Eyüp’te Kasımpaşa’dan gelen 1015 kişinin de aynı olayı tekrar ettiğini dile getiren Sarıgül bundan sonra bu tip provokatif eylemlerin devam edeceğini söyledi. Sarıgül, “Çünkü İstanbul’u kaybetmeye başladılar. Sarıgül büyükşehir adayı oldu yüzde 30’du problem yoktu. Ne zaman yüzde 40’ı geçti oy oranı ondan sonra her türlü provokatif eylemleri yapmaya başladılar” dedi. Başbakan’ın mitinginde “Hırsız var” pankartı açan yurttaşın dövülmesini anımsatan Sarıgül, “O adamın karga tulumba dövüldüğünü, nasıl perişan edildiği ortada. Feshane’de hiç böyle bir şey olmadı. Bir tane yumruk atıldığına dair görüntü rica ediyorum” dedi. Haber Merkezi CHP İstanbul Milletvekilleri Süleyman Çelebi ve Mevlüt Aslanoğlu, Çatalca Belediye Başkanı Cem Kara ile Çatalca’da 2/B’den mağdur olan orman köylerini ziyaret etti, halkın sorunlarını dinledi. Köy kahvelerinde yapılan sohbet toplantılarına ilgil büyük oldu. CHP’li vekillere sorunlarını aktaran köylüler, “Dedelerimizin dedeleri burada yaşadı, biz de burada yaşıyoruz. Şimdi çalıştırdığımız arazileri almaya çalışıyorlar” diye dert yandı. Gece yapılan halk mitingin ardından vekiller bölgeden ayrıldı. CHP’den Çatalca’da köy ziyareti Güler: Ben hesabımı veririm MARDİN (AA) Eski İçişleri Bakanı ve AKP Mardin Milletvekili Muammer Güler, Kızıltepe ilçesinde AKP seçim bürosu açılışında konuştu. Gezi Parkı olayları ve sonrasında yaşananlardaki esas maksadı, köyde ve şehirde yaşayan herkesin anladığını vurgulayan Güler, “Ben hesabımı veririm, ama başka hesap vereceklere sıra geldiği zaman onlar da hesabını verecek” dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle