07 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
5 MART 2014 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 ‘HARAMZADELER’ HESABI ERDOĞAN VE OĞLUNA AİT OLDUĞU İDDİA EDİLEN YENİ SES KAYITLARI YAYIMLADI Oğul arazi, baba ihale peşinde Haber Merkezi Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan’a ait olduğu iddia edilen bir ses kaydı ile Başbakan Erdoğan ile işadamı Metin Kalkavan arasında geçtiği iddia edilen bir ses kaydı daha dün internete sızdırıldı. “Haramzadeler” isimli Twitter hesabı tarafından yayımlanan ilk ses kaydında, Bilal Erdoğan’a ait olduğu iddia edilen ses, KİPTAŞ Genel Müdürü İsmet Yıldırım ile konuşuyor. İstanbul Okmeydanı’ndaki Okçular Tekkesi’nin TÜRGEV’e “kazandırılması için” KİPTAŞ Genel Müdürü İsmet Yıldırım’ı arayan Bilal Erdoğan, Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan ile toplantı halinde olduklarını belirterek Yıldırım’dan Okçular Tekkesi’nin durumu hakkında bilgi alıyor. Yıldırım’ın tekkenin üst hakkının KİPTAŞ’a ait olduğunu belirttiği Bilal Erdoğan, kiralama seçeneği için ise “Yok ya şimdi kiralama işi olmaz bizim onu bir şekilde vakıfa kazandırmamız lazım” yanıtını veriyor. Yılmaz’a “Siz değer biçtiniz mi oraya” diye soran Bilal Erdoğan, “Ne harcadıysak o, biz fazla bir şey istemeyiz” yanıtını alıyor. Bilal Erdoğan daha sonra Yılmaz’a, “Siz bu kanunu çok ciddiye alıyorsunuz ya böyle KİPTAŞ başka belediye başka gibi...” diye konuşuyor. Bu ifadenin üzerine “Resmi olarak bunu yapmak durumundayız” yanıtını alan Erdoğan, “Tabii tabii anlıyorum, onu inşallah şey yaparız. Kadir beyle konuşuruz, sizin de bilginiz olsun yani” yanıtını veriyor. Sızdırılan ses kaydındaki ikinci görüşme ise yine KİPTAŞ Genel Müdürü İsmet Yıldırım ve dönemin İstanbul Büyükşehir Belediyesi Emlak Yönetimi Daire Başkanı Sami Kılıç arasında geçiyor. Görüşmede Yıldırım’a ait olduğu öne sürülen ses, “Okçular Tekkesi’ni ne yapacağız abi” diye soruyor. Kılıç ise Yıldırım’ın bu sorusuna, “Büyük adamlar nasıl istiyorsa öyle yapacaklar, ben hiç kimseye bulaşmıyorum artık” yanıtını veriyor. Yıldırım bu yanıtın üzerine, “Bir vakıf kurmuşlar o isteyecek yarın. Başbakan fena kızacak. Yarın birisi işgal ettiği zaman niye malına sahip çıkmadın diyecekler öyle değil mi” ifadelerini kullanıyor. Başbakan Erdoğan’la işadamı Metin Kalkavan ile arasında geçtiği iddia edilen diğer ses kaydında ise Erdoğan’ın MİLGEM Projesi’ne bağlı gemi ihalesini, kendisine yakın işadamı Metin Kalkavan’a vermek için kullandığı yöntemlere dair konuşmalar olduğu öne sürülüyor. Kayıtta Erdoğan, 2013 Nisan’ında kendisine yakın tersane sahibi işadamı Metin Kalkavan’a MİLGEM Projesi ile ilgili Başbakanlık İletişim Merkezi ve Teftiş Kurulu’na ihalede haksızlık olduğu yönünde ihbarda bulunmasını istiyor. Erdoğan’a ait olduğu iddia edilen ses kaydında, “Yine de siz Başbakanlık’a ‘tam rekabet oluşmadı’ diye, bununla ilgili Başbakanlık Teftiş Kurulu’na bir yazı yazın. Ondan sonra bu yazının bir tanesini de BİMER’e yazın. O metnin bir tanesini de benim özel kaleme, onu süratle bugün yarın yaparsan iyi olur” ifadeleri yer alıyor. Erdoğan’a ait olduğu iddia edilen ses kaydında, toplantının bittiği gece, daha önce şikâyet etmesi için talimat verdiği Metin Kalkavan’ı arayarak toplantının içeriğini anlattığı da iddia ediliyor. Kaybolan Hayattır! Kaybolan hayatlar hiç umurunuzda değil... Öldürülen çocuklarımız; yağmalanan dağlarımız, ovalarımız, koylarımız, vadilerimiz... Kendi çıkarları için halkı ayrıştıranlar, çatışma ortamını hazırlayanlar, komplo teorileriyle siyaset yapanlar, aymazlar, yobazlar! Bedenleri delik deşik edilen gençler, çocuklar, gözleri çıkarılanlar, sakat bırakılanlar! Özgürlükleri ellerinden alınanlar, zindanlarda tecavüze uğrayanlar... Şiddet, baskı! Öç alma! Senin çektiğin acıyı, hüznü bilmeyenler! Kudretli olanlar! Cemaatler! Kutulara para yerleştirenler, ezenler, ezilenler! Çamur atanlar, kara çalanlar, iftiracılar, düzenbazlar... O talancılar yok mu talancılar! Toroslar’da, Tunceli’de, Kaz Dağları’nda, Kozak Yaylası’nda karaçamları kesenler, memleketi on paraya satanlar... Çokuluslu altın avcıları... Kurulu düzenin, vahşi kapitalizmin, küreselleşmenin kapı kulları... HHH Kendilerini devrimci, sosyalist gören zibidiler, ihbarcılar, üçkâğıtçılar... 7 Haziran 2005 yılında dergilerinde “Van’da Haçlı Üniversitesi” haberini yapanlar... Haberi kapaktan verenler, faşistlerle aynı çatı altında oturmayı sevenler... Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi’ndeki heykellerin Hıristiyan haçına benzediğinden yola çıkıp ardından Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Başkanı Prof. Dr. Türkan Saylan, rektör Prof. Dr. Yücel Aşkın, rektör yardımcısı Prof. Dr. Ayşe Yüksel’i “Hıristiyanlık propagandası”yla suçlayanlar... Şişirme haber yapanlar! Çamur at izi kalsın diyenler, Yücel Aşkın’ı zindana yollayanlar, köktendincilerle birlikte iş tutanlar. Halkı kandıranlar! Tetikçiler! Onurlu insanları toplum önünde küçük düşürmek için her türlü yalanı geçerli sayanlar! Ahlaksızlar! Yaftacılar! Utanmazlar! Ucuz dedikodularla insanların çocuklarını, eşlerini, yakınlarını yaralayanlar! Kılıçdaroğlu’ndan, Erdoğan’ın Aydın Doğan’ın ceza alması için talimat vermesine tepki: Dehşete kapıldım u CHP lideri, Erdoğan ve Adalet Bakanı Ergin arasındaki telefon görüşmesi için “Nasıl olur da bir ülkenin başbakanı, bir işadamını mahkum ettirmek için özel çaba harcar. Bu açıkça demokrasinin olmadığını gösterir” yorumunu yaptı. EDİRNE (Cumhuriyet) Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile eski Adalet Bakanı Sadullah Ergin’in Doğan Holding Onursal Başkanı Aydın Doğan’ın yargılandığı davayla ilgili yaptığı telefon görüşmelerinin ortaya çıkması, Erdoğan’ın Aydın Doğan’a ceza verilmesini istemesi ve Ergin’in hâkimin Alevi olduğu yönünde Erdoğan’a bilgi vermesi gündeme bomba gibi düştü. Edirne’den ayrılırken dün sabah gazetecilerin sorularını yanıtlayan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, ses kayıtlarıyla ilgili şu yorumlarda bulundu: “Emin olun dehşete kapıldım. Nasıl olur da bir ülkenin başbakanı, bir işadamını mahkum ettirmek için özel çaba harcar. Bu açıkça bizde demokrasinin olmadığını gösterir. Daha önce itiraf etmişti zaten; ‘Yasama ve yargı benim için ayak bağıdır’ demişti. Öyle anlaşılıyor ki kendi diktasını egemen kılmak için her alana müdahale ediyor. İnsanları mahkum ettirmek için özel çaba harcıyor. Daha üzücü olanı, direnmesi gereken bir Adalet Bakanı’nın, ‘Emredersiniz’ diye bir tavır takınmış olmasıdır. Bu da şimdi (Sadullah Ergin) Hatay’da büyükşehir belediye başkan adayı.” Hırsızlık ve yolsuzluk olaylarının AKP iktidarında ayyuka çıktığını vurgulayan Kılıçdaroğlu, “Bütün dünya Türkiye’de bir dikta rejiminin olduğunu görüyor. Diktatörler yalancıdır, belli kişileri düşman görürler ve onları mahkum ettirmek için özel çaba harcarlar. Bu kaset onun somut bir örneğidir.” CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Tekirdağ’da yurttaşları eşi Selvi Kılıçdaroğlu ile birlikte selamladı. (Fotoğraf:DHA) ‘Erdoğan’a suikast ayağından bir şeyler de yapabilirler’ Provokasyon uyarısı ‘Tuzu da kokutursunuz’ İstanbul Haber Servisi Kılıçdaroğlu Tekirdağ’ın ardından Silivri, Büyükçekmece, Beylikdüzü, Küçükçekmece ilçelerinde de halka hitap etti. Kılıçdaroğlu, Erdoğan’ı yolsuzluk iddiaları üzerinden eleştirerek “Adaleti, hırsızlığı aklamak için kullanırsanız artık tuzu kokutursunuz. Geldiğimiz nokta budur” dedi. TEKİRDAĞ (Cumhuriyet) CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Provokasyonlara asla alet olmayacağız. Bunlar yakında büyük provokasyonlar yapabilirler” dedi. Tekirdağ Cumhuriyet Meydanı’nda dün düzenlenen mitingde halka seslenen Kılıçdaroğlu, temiz ve halka hesap veren bir siyaset, işsizlere iş bulmak, çiftçinin alın terini değerlendirmek ve barış içerisinde yaşamak için Türkiye’nin yeni bir yönetime kavuşması gerektiğini vurguladı. Başbakan Erdoğan’ın her fırsatta “Ben mağdurum, şiir okudum diye hapse atıldım”, “Yırtık ayakkabı ile siyasete girdim” dediğini belirten Kılıçdaroğlu, “Hep mağdur edebiyatı yaptı. Köşeyi döndü. Yine mağdur edebiyatı yapıyor bugünlerde. Yırtık ayakka bı ile siyasete girdi, şimdi dünyanın en zengin başbakanlarından birisi.” Erdoğan’ın milletin temiz duygularını sömürdüğünü, yalan söylediğini belirten Kılıçdaroğlu, “Bunlar ‘Sizi zengin edeceğiz’ dediler, kendileri zengin oldular. Dini inancınızı açıkça sömürdüler. AKP’ye oy verenlere sesleniyorum, elinizi vicdanınıza koyun. Bir bakanın oğlunun evinde, 1 trilyon paraya ‘birkaç kuruş’ diyen adama hâlâ oy verecek misiniz?” dedi. Her türlü provokasyonun yaşanabileceğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, “Bunlar yakında büyük provokasyonlar yapabilirler. Hatta Erdoğan’a suikast ayağından bir şeyler de yapabilirler. Her türlü provokasyonu yapabilirler” diye konuştu. Sevgisizliği hayatlarına koyup, yıllardır böyle yaşayanlar! Ey insanlık! Van’da bu haber Cumhuriyet, Atatürk, laiklik, demokrasi düşmanı yerel bir gazetede yayımlanmış, o sözüm ona ulusalcı dergi de haberi kapaktan vermişti... O dergi, haberi yaparken köktendinci yerel gazeteyi kaynak göstermişti. Aynı haberi, ulusal köktendinci bir gazete de, derginin yayımından sonra manşetten vermişti. Gördünüz mü ilişkiler zincirini? Kendilerini ulusalcı, devrimci, sosyalist görenler köktendincilerle nasıl işbirliği yapmış. HHH Hayatın sudan ucuz olduğu bir ülkede yaşıyoruz... Çocuklarımız ölüyor, zindanlar doluyor. Türkan Saylan’a yapılan saldırıları unutacak mıyız? Van’da çıkan köktendinci bir gazeteyi kaynak göstererek Türkan Saylan ve Papa’yı birlikte gösteren fotoğrafı yayımlayıp “Atatürk ve Kuvayı Milliye” ruhunu mu canlandıracağız? Türkan Saylan ve Ayşe Yüksel’i, yani Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’ni “misyonerlikle” suçlamak neden? Aklıma Malatya Zirve Yayınevi katliamı,Trabzon’daki Rahip Santoro cinayeti geldi... Hrant Dink’in öldürülmesi... Ve faili meçhul cinayetler... Uğur Mumcu, Musa Anter, Gaffar Okkan, Hablemitoğlu, Hrant Dink... Devlet içinde örgütlü çeteler, onların ayakları, medya bağlantıları. Ellerinde kanıt olmadan saldırmak, haber yapmak, yaftalamak ne zamandan beri gazetecilik oluyor... Bir dönem doğaya sahip çıkan çevrecileri “vatan hainliği”yle, casuslukla suçlayanlar kime hizmet ediyordu? Kaz Dağları’nı, Bergama Ovacık’ı yağmalayan çokuluslu altın avcılarına, vahşi kapitalizme, para babalarına... Unutkan bir toplumuz! Çok çabuk unutuyoruz! Maskeler insin artık! Bu ikiyüzlülük bitsin, kimin ne olduğu ortaya çıksın... HHH Hayata tutunmanın, sevginin, kardeşliğin bir anlamı vardır! Aşkın, sevdanın, acının, hüznün... Evet bir anlamı var, anlayana! Düzeltme: Dünkü yazımda Mikail Albay olarak yazılan kişi, eski MİT müsteşar yardımcılarından Mikdat Alpay olacaktır. Düzeltirim. İÇİŞLERİ VE GENELKURMAY’DAN SORUŞTURMA DDK’ye Türkiye gündemini belirleyen 5 konuda çalışma yapma talimatı verdi Gül’den gecikmiş adım ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, 17 Aralık yolsuzluk soruşturmasıyla gündeme gelen telefon dinlemeleri, yolsuzlukla mücadele, devlet sırları, kent rantları ve imar uygulamaları konusunda DDK’ye inceleme talimatı verdi. Gül ayrıca, hâkimlik, u Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Devlet Denetleme Kurulu’na, telefon dinlemeleri, yolsuzlukla mücadele, kent rantlarının analizi, devlet sırları ve kariyer mesleklerle ilgili süreçler konusunda inceleme yapma talimatı verdi. savcılık, kaymakamlık ve denetçilik gibi kariyer meslek gruplarında aday memurluktan itibaren işleyiş süreçlerinin de incelenmesini istedi. Cumhurbaşkanlığı’ndan yapılan açıklamaya gö re, Gül, DDK’nin 2014 yılı çalışma programında yer almak üzere 4 ayrı konuda araştırma ve denetimler yapılması talimatı verdi. Bu çerçevede Gül’ün talimat verdiği konulardan ilki telefon dinlemeleriyle ilgili. Köşk bu başlığı, “Ülkemizde iletişimin dinlenmesi ve tespitine yönelik ku UMUT ORAN TAPELERE YANSIYAN KAÇAK ELEKTRİK İDDİALARINI MECLİS GÜNDEMİNE TAŞIDI: Başka kimlerin zararı karşılandı? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın danışmanı İbrahim Kalın ile Dicle Elektrik AŞ’yi alan işadamı Abdullah Tivnikli arasında geçtiği iddia edilen kaçak elektrik bedelinin karşılanmasına ilişkin konuşmaların olduğu kayıtları TBMM gündemine taşıdı. Oran, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız’ ın yanıtlaması istemiyle verdiği soru önergesinde şu sorularına yanıt istedi: “Erdoğan’ın ‘Tabii ki ödememiz lazım, yüzde 6070’lerde kaçakla nasıl baş edecekler’ talimatı üzerine Tivnikli dışında bu şekilde kayıp kaçak oranı çok yüksek olduğu için zararı karşılanan başka işadamı örneği var mıdır? Ağustos 2014’e kadar kaçak elektrik bedelinin karşılanması talimatını verdiği açıklaması doğru mudur? Kaçak elektrik bedelinin karşılanacağını bilmediği için Dicle Elektrik AŞ’nin özelleştirilmesinde düşük fiyat vererek Tivnikli’nin gerisinde kalan firmalar aleyhine haksız rekabet yaratılmış olmuyor mu? Bu şekilde kaçak elektrik kullanım bedeli Hazine, kamu maliyesi tarafından karşılanan son 5 yılda kaç şirket oldu? Yapılan ödemelerin toplamı son 5 yıl içinde yıllar itibarıyla kaç TL olmuştur?” rumsal ve mevzuat kapasitesinin değerlendirilmesi ile söz konusu uygulamaların hukuka uygunluğunun sağlanması amacıyla alınması gereken tedbirlerin belirlenmesine yönelik araştırma, inceleme ve denetim” olarak açıkladı. Gül’ün ikinci talimatı “Yolsuzlukla mücadele kapasitesinin değerlendirilmesi” başlığı altında yer aldı. Cumhurbaşkanı Gül, DDK’den kent rantları ve imar uygulamaları konu sunda da bir çalışma yapmasını istedi. Gül’ün inceleme talimatı verdiği bir diğer ilginç konu da kariyer meslek grupları olarak bilinen hâkimlik, savcılık, kaymakamlık, denetçilik gibi mesleklerde aday memurluktan itibaren yaşanan süreçler konusunda oldu. DDK’nin 2014 yılın da ele alacağı son konu ise “devlet sırları” ve “gizlilik dereceleri”ne ilişkin düzenleme ve uygulamalar. Haber Merkezi Jandarmanın, MİT’in özel görevli 20’ye yakın elemanını aylarca dinlediği iddia edildi. Ankara İl Jandarma Komutanlığı’nda çok sayıda askeri personelin görev yeri değiştirildi. MİT’in teknik takibi, şikâyeti ve elde edilen bilgilerin başka kaynaklara aktarıldığı iddiaları üzerine hem İçişleri Bakanlığı hem de Genelkurmay Başkanlığı’nda toplantılar yapıldı. Daha sonra hem İçişleri Bakanlığı hem de Genelkurmay Başkanlığı’nın talimatı üzerine jandarmada geniş kapsamlı soruşturma başlatıldı. Teknik delillerle sabitlenen bu dinleme tespitinin ardından yeni görev değişikliklerinin gündeme gelebileceği belirtiliyor. Daha önce de bazı jandarma personelinin Adana’da durdurulan ve MİT’e ait olduğu iddia edilen TIR’larla ilgili hassas bilgileri ihbar ettiği ve savcılık operasyonunun bunun üzerine başladığı öne sürülmüştü. Son bir ayda devletin, yabancı servis destekli casusluk faaliyetleriyle karşı karşıya kaldığı ifade ediliyor. MGK’nin geçen haftaki toplantısında gündeme gelen bir başka dosyada, 14 bin satırlık bir casus yazılımın devletin çok önemli bir kurumunun bilgisayarlarından kritik bilgileri sızdırmayı başardığı belirtildi. Jandarma Genel Komutanlığı, iddialar üzerine bir açıklama yaptı. Açıklamada bazı basın yayın organlarında “Jandarma MİT’i dinledi” başlıklı haberler yapıldığı belirtilerek “Haberlerde yer alan ‘Jandarma’nın bazı MİT mensuplarını dinlediği ve elde ettiği bilgileri başka kaynaklara aktardığına’ dair iddialar gerçekdışıdır” ifadesi kullanıldı. Jandarma ‘MİT’i dinledi’ iddiası TBB’YE ÇAĞRI: Artık eylem zamanı EMRE DÖKER Jandarma’dan açıklama İZMİR AKP’nin yolsuzluk operasyonu ardından hukuk güvenliğini yok ettiğini belirten İzmir Barosu Cumhuriyetçi Avukatlar Grubu, Türkiye Barolar Birliği’ni (TBB) harekete geçmeye çağırdı. Avukatlar, TBB’ye gönderdikleri yazıda, Türkiye’de korku imparatorluğunun sürekli hale getirilmek istendiğini vurgulayarak “Bu ortamda yeşerecek olan dikta rejimi ve faşizmdir. Artık söz bitmiştir, eylem zamanıdır. Bu vahim tablo karşısında 80 bini aşkın avukatı temsil eden TBB’yi eylem yaparak harekete geçmeye çağırıyoruz” dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle