03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
4 MART 2014 SALI CUMHURİYET SAYFA DIŞ HABERLER 9 Dış Haberler Servisi Rusya’nın, Ukrayna’daki askeri güçlerin Kırım’ı terk etmesi için Kiev yönetimine ültimatom verdiği iddia edildi. Rus İnterfaks ajansına dayandırılan habere göre Ukrayna Savunma Bakanlığı’ndan bir kaynak, Rusya’nın Karadeniz Filosu’nun Kırım’daki Ukrayna güçlerine teslim olmaları için dün itibarıyla 12 saat süre tanıdığını kaydetti. Bunun bu sabah 5 itibarıyla sona ereceği, Ukrayna güçlerinin çağrıya uymamaları halinde saldırı tehdidiyle karşı karşıya olduklarının bildirildiği savunuldu. Moskova, iddiaları “saçma” olarak nitelendirerek yalanladı. Ukrayna Savunma Bakanlığı sözcüsü, Sivastopol’de Rus donanmasına bağlı dört geminin dün Ukrayna’ya ait iki savaş gemisini engellediğini ve Rus yetkililerin mürettebatın teslim olması yönünde ültimatom verdiğini söyledi. Kiev, Rus jetlerinin dün Ukrayna hava sahasını ihlal ettiklerini duyurdu. Batı’dan Rusya’ya, Ukrayna’ya bağlı Kırım’dan çekilmesi yönünde sert mesajlar gelmeye devam ederken Moskova bölgede askeri konuşlanmasından geri adım atmamakta kararlı görünüyor. Kırım’ın fiili olarak kontrolünü ele geçirdikleri belirtilen Rus birliklerinin Kiev: Rusya ültimatom verdi Ukrayna Rusya’nın askeri güçlerine teslim olmaları için 12 saat süre tanıdığını öne sürdü ancak Moskova bu iddiayı ‘saçma’ olarak niteledi Kırım Tatarlarına Gene Gözyaşı Var Bir halk düşünün, tarihi sembolleri hiç dinmeyen gözyaşları olsun… Kırım Tatarlarının en ünlü tarihi anıtı bu: Gözyaşı Çeşmesi! Çeşme, Kırım Hanı Cengiz Giray’ın genç yaşta kaybettiği ve ömür boyu sevdiği eşi Dilara Bikeç için yapılmış. Han, Kırım’ın Osmanlı hâkimiyetinden Ruslara geçmesinden kısa süre önce, 1764 yılında çeşmeyi ısmarlıyor. Sufi bir usta çağırıyor, “Bana öyle bir eser yap ki!” diyor: “Yaşadığım kederi cihan bilsin!” Hanın isteği üzerine usta, beyaz mermere yası anlatan bir hüzün abidesi oyuyor. Lotus çiçekleri gibi kat kat kurnalardan oluşan çeşmede, hiç dinmeyen gözyaşları gibi hep sular akıyor. Çeşme önce Dilara’nın kabrine dikiliyor. Ancak Kırım’ın II. Katerina tarafından 1783 yılında Rusya’ya ilhak edilmesiyle, bu kabrin yanından kaldırılıyor ve minyatür Topkapı’yı andıran Han Saray’a taşınıyor. 19. yüzyıl başında büyük Rus şairi Puşkin Kırım Tatarlarının “merkez üssü” olan Bahçesaray’daki bu küçük sarayı gezerken, hüzün dolu çeşmeyi görüyor. Hikâyesinden çok etkileniyor. Ve “Bahçesaray Çeşmesi” isimli dünyaca ünlü şiirini yazıyor. Çeşmeye ayrıca, biri kırmızı, diğeri sarı, “aşk”, “acı”yı temsilen iki de gül bırakan şairin anısına, şimdi bu çiçekler her gün tazeleniyor. Kırım’a üç kez gittim. Her seferinde Bahçesaray ve bu çeşmeyi gördüm. Elma, armut, şeftali bağları; adı gibi yemyeşil bahçelerle çevrili Bahçesaray ile “Gözyaşı Çeşmesi”nin bulunduğu “Han Saray”ın sahiden de ne denli şiirsel bir yer olduğunu anlamak için buralara gelmek lazım… Yeryüzünde hiçbir yer “savaş” fikriyle bu kadar büyük tezat teşkil edemez. Kırım Tatarı yazar Fatih Kerimi’nin dediği gibi “her yerinden latifet, şairiyyet” fışkıran bir “huzur adacığı” burası. Sessiz, sakin, kendi dünyasında. Başörtülü kadınlar, minareler, baklava, börek satan dükkânlar; mantıcı, gözlemecileriyle bir başka zamanlar cenneti… Bu “cennet” gelin görün ki hep “Gözyaşı Çeşmesi” gibi dinmeyen ve sonu gelmeyen gözyaşlarıyla özdeşleşmiş. Han’ın genç yaşta hayata gözlerini yuman biricik eşi gibi; kaybedilen ve yüreklerden silinmeyen bir “memleket aşkı” ve “Kırım aşkının” simgesi olmuş. “Han Saray”ı 8 yıl önce ilk ziyaret ettiğimde, burada tesadüfen karşılaştığım Tatar kızı rehber Naciye’nin Türkçesine çok şaşmıştım... Stalin döneminde Sibirya gulaglarına ve Orta Asya çöllerine dek sürülen, uçsuz bucaksız bir Rus denizi içinde tespih taneleri gibi oraya buraya savrulan bir halk bu. Büyük sürgünden yarım asır sonra, Sovyetler’in çöküş döneminde Gorbaçov’un iziniyle nihayet “vatan”larına dönene dek, zulmün her türlüsünü görmüşler, etnik temizliğe, asimilasyona uğramışlar, ama gene de “Türkçe”den vazgeçmemişler… Kırım’a ilgim böyle, Han Saray’da tanıdığım Tatar kızı “Naciye” ile başladı. En son bundan bir buçuk yıl önce, eski Ukrayna Büyükelçisi Bilge Cankorel ve eşi İclal Cankorel’le Kırım’a gittik. Onların sayesinde Kırım Tatarlarıyla her düzeyde görüşmek imkânı buldum... B atı’dan Moskova’yı hedef alan sert mesajlar gelmeye devam ederken Rusya ordusunun Ukrayna sınırlarında büyük çaplı askeri tatbikatı sürüyor. Rusya Devlet Başkanı Putin, dün Savunma Bakanı Şoygu ve Genelkurmay Başkanı ile birlikte tatbikatı izledi. (Fotoğraf: AP) ken, kamu binalarından Ukrayna bayraklarının indirilerek Rusya bayrakları asıldığına ilişkin haberler geliyor. dün de bölgedeki bir feribot terminalinde idareyi aldıkları bildirildi. Bazı kaynaklar, Rusya’ya tekne ile yaklaşık 20 km. uzaklıkta olduğu kaydedilen Kerç (Keriç) şehrindeki terminalde önceki gece itibarıyla Rus askeri birliklerinin devriye gezdiğini, binanın önünde Rus askeri aracının olduğunu duyurdu. Ukrayna Devlet Sınır Koruma Servisi, Rus ordusu ve yanlılarından yaklaşık 100 kişilik grubun, Kerç ve Sivastopol (Akyar) deniz güvenlik bölümlerini işgal ettiğini kaydetti. Perevalne’deki Ukrayna askeri birliğinin de 200’ü aşkın Rus askeri tarafından ku şatıldığı savunuldu. Karadeniz kıyısındaki Balaklava ile doğusundaki Feodosiya, batısındaki Evpatoriya şehirlerinde de Rus askeri devriye geziyor. Kırım’ın şehirlerarası karayolları da Rusya yanlısı grupların kontrolünde. Kırım dışında Ukrayna’nın doğu bölgesinde de hafta sonundan bu yana hareketlilik yaşanıyor. Başta Harkov ve Donetsk olmak üzere Lugansk, Melitopol, Dnepropetrovsk, Nikolayev, Mariupol şehirlerinde Rusya yanlıları gösteriler düzenler Rusya yanlısı gösteriler Luhansk şehrinde yerel yönetim Kiev yönetiminin meşruluğu kabul etmeyen bir metni kabul etti. Ukrayna’nın Zaporijya ve Harkov şehirlerinde ise bazı gruplar Rusya karşıtı gösteri düzenledi. Kırım Yüksek Konseyi Başkanı Vladimir Konstantinov, Kırım’ın özerklik statüsünün devlet statüsüne yükseltilmesini istediklerini bildirirken, bölgede NATO kuvvetlerinin olumlu karşılanmayacağını söyledi. Konstantinov, Kırım için devlet statüsü meselesinin referanduma götürülmesini istediklerini açıkladı. Kiev’de yeni yönetimin ilanının hemen ardından Kırım’ın başkenti Simferopol’de (Akmescit) destek için meydanlara çıkan bölgede yoğun Rus nüfusa karşı azınlıkta olan Tatarların şiddet oklarının kendilerine çevrilmesinden kaygılı oldukları kaydediliyor. Reuters ajansına konuşan bir Tatarın şu sözleri dikkat çekiyor: “Eğer bir çatışma çıkarsa ilk acı çekecek olan azınlık olarak bizleriz. Ailelerimiz, çocuklarımız için korkuyoruz. Bu yeni bir Yugoslavya olabilir.” Ukrayna’da yeni yönetimin Karadeniz donanmasının başına atadığı Amiral Denis Berezovski, Kırım’da ilan edilen Rusya yanlısı Aksinov yönetiminin safına geçti. Kiev yönetimi Berezovski’yi görevden aldığını duyururken amiral hakkında vatana ihanet suçlamasından soruşturma açılabileceği duyuruldu. Aksinov cephesi, Berezovski komutasında Kırım donanması kurduklarını ilan etti. Berezovski’nin, ailesinin rehin alınması nedeniyle saf değiştirmek zorunda kaldığı iddiası da var. Hava ve deniz kuvvetlerinden en az 3 bin askerin Kırım saflarına geçtiği belirtiliyor. Ukrayna Cumhuriyet Başsavcılığı, askerlerin silahlarını teslim etme ve görev yerini terk etme girişimlerinin vatana ihanet kapsamında değerlendireceğini bildirdi. ‘Kırım devlet olmak istiyor’ Bir yeryüzü cenneti ‘3 bin kişi saf değiştirdi’ ‘ABD gemileri Boğazlara ilerliyor’ Ukrayna’nın Kırım dışındaki bölgelerinde Rusya yanlısı gösteriler yayılırken kimi kaynak Rusya’ya son iki haftadır yapılan göçmen başvurusunun 143 bine yükseldiğini savundu. Ukraynalı yetkililer, Rusya’nın Ukrayna donanmasına ait Slavutiç gemisindeki mürettebatın teslim olmasını istediğini bildirdi. Rusya İnternet İzleme Ajansı, Ukrayna’da yeni Kiev yönetimi yanlısı gösterilerle bağlantılı olduğu belirtilen 13 sitenin ülkede erişimini engelledi. (Fotoğraflar: AFP/AP) Ukrayna’da faaliyet gösteren Askeri Araştırmalar Merkezi uzmanı Dimitri Timçuk, Akdeniz’de bulunan ABD’nin 6’ncı filosuna bağlı savaş gemilerinin Karadeniz’e doğru yola çıktığını savundu. Timçuk, “ABD’nin Akdeniz’deki 6. filosuna bağlı destroyer savaş gemisi Türkiye boğazlarına doğru ilerliyor. Bu savaş gemisinin 7 Mart günü Karadeniz sularına girmesi bekleniyor” dedi. Olacaklar iki tarafa da pahalıya patlayabilir Dış Haberler Servisi Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin geçen cumartesi günü parlamentodan sadece Kırım’da değil bütün Ukrayna’da Rus askerlerini kullanma yetkisi almasıyla kriz kritik bir aşamaya getirdi. Rus diplomatlar, yetkinin kullanılmasının çok da uzun sürmeyebileceğini belirtiyorlar. Halen, büyük ölçüde Rusya yanlısı olan Ukrayna’nın doğusunda karışıklıklar var ve Rus birlikleri bu hafta başlatılan büyük askeri tatbikat çerçevesinde sınırda alarma geçirilmiş durumda. Ukrayna ve Kırım’daki Rusya yanlıları, yeni Ukrayna yönetimindeki Neonazilerden tedirgin. Bölgenin sanayisi de Rus enerji kaynaklarına ve pazarlarına sıkı sıkıya bağlı. Batılı güçler, Kiev’deki geçici hükümetin yasal otorite olduğunu savunurken Rusya Kiev’in “aşırı sağcılar”, “yabancı düşmanı, antisemitik ve Neofaşistler”den oluşan ve “darbe” ile iktidara gelen yasadışı bir hükümetin elinde olduğu görüşünde. Rusya’nın askeri müdahalesini Ukrayna’nın diğer bölgelerine yayması halinde, şiddetli çatışmaların önünün nasıl alınacağını kestirmek çok güç. Ukrayna’nın doğusu, Kırım gibi ayrı bir coğrafi kimlik değil. Rusça konuşan bölgelerin nerede bittiği, Ukraynaca konuşan bölgelerin nerede başladığını belirlemek kolay değil. Batı nasıl bir tepki gösterebilir? NATO’nun askeri olarak tepki göstermeye çok istekli olmadığını düşünmek yanlış Donetsk’te Rusya yanlısı göstericiler hükümet binasını ele geçirdi. (REUTERS) olmaz. NATO muhtemelen, PolonyaUkrayna sınırında güvenliği artıracak adımlar atacak. Daha yakın ihtimal ise Batı’nın, Rusya’yı tecrit etmek için diplomatik ve ekonomik önlemlere başvurması. Ancak Batı’nın yaptırım ve diğer önlemlere başvurması halinde bile Putin, bunun kalıcı olamayacağı değerlendirmesini yapabilir. Bir ya da iki yıl içinde, Batı’da hükümetler değişir ve yeni liderler Moskova ile ilişkileri düzeltebilir, istikrar açısından Rusya’yı düşman edinmenin çok tehlikeli olabileceğini anlayabilirler. Yeni bir DoğuBatı düşmanlığının, İran’la nükleer görüşmeler, Suriye’deki savaş ya da Kuzey Kore politikaları üzerindeki etkilerini düşünmek bile tehlikeleri anlamaya yeterli. İran’a uygulanan tarzda yaptırımlar bir seçenek olabilir mi? Rusya, Batılı özel likle Avrupa’daki partnerleriyle ekonomik olarak çok iç içe geçmiş ilişkilere sahip. Ayrıca Rusya her zaman, Avrupa’nın Rus doğalgazına bağımlılığı nedeniyle, devlet şirketi Gazprom kartını kullanabilir. Bir askeri kriz çıkması halinde, yangın Avrupa ve NATO sınırlarında yaşanacak. Putin açısından, tarihsel ve kültürel olarak Rusya’nın hayati bir parçası olan toprakları korumak söz konusu. Kievli Ruslar bin yılı aşkın süredir, Rus devleti ve Rus Ortodoks inancının başlangıcından beri Rusya’nın bir parçası. Putin’in ne pahasına olursa olsun onları kaybetmemek için elinden geleni yapacağını söylemek yanlış olmayacaktır. Putin, 2008’de Gürcistan’da savaşa tam olarak hazırlıklı olduğunu göstermişti. Ancak bugünkü durum, Gürcistan’da 2008’de yaşananlara benzemiyor ve bundan sonra olacaklar her iki taraf için de çok pahalıya patlayabilir. Gürcistan’ın, Rusya’nın işgal ettiği Güney Osetya ve Abhazya’yı kaybettiğini hatırlamakta fayda var. Her iki bölge de hâlâ dünyada büyük ölçüde tanınmamakla birlikte Rusya’nın denetiminde ve Birleşmiş Milletler gözetimindeki görüşmeler hiçbir sonuç doğurmadı. Dolayısıyla, Rusya’nın Ukrayna’da, Gürcistan’da yaptığını tekrarlamak niyetinde olup olmadığı en önemli soruyu oluşturuyor. Dış Haberler Servisi Afganistan’da 5 Nisan’da yapılacak olan başkanlık seçimlerinde aday olmayan Afganistan Devlet Başkanı Hamid Karzai giderayak “Amerikan karşıtı” kesildi. Karzai, Amerikan Washington Post gazetesinde dün yayımlanan söyleşide ABD’ye öfke kustu. İki yıl sonra ilk kez Amerikan medyasına konuştuğu belirtilen ve “Çok sayıda Afganlının öldüğü bu savaş bizim savaşımız değil” diyen Karzai, savaşın ABD’nin güvenliği ve Batı’nın çıkarları için yapıldığını ileri sürdü. Gazetenin, El Kaide’yi “gerçeklikten çok bir mit” olarak gördüğünü ve ABD’nin elindeki mahkumların aslında suçsuz olduklarını düşündüğünü belirttiği Karzai’nin öfkesinin, Afganistanlılar için Amerikalıların kendilerini kurban ettiğine inanan ve El Kaide ile Taliban’a karşı savaşta ve ülkenin yeniden inşasında 2000’den fazla askerini kaybedip 600 milyar dolar harcayan ABD’li yetkililerde şok etkisi yarattığı belirtildi. Gazete ABD’li bazı yetkililerin Karzai’yi “hayal dünyasında yaşayan kuruntulu bir lider” olarak tanımladığını vurguladı. Giderayak ABD karşıtı oldu Kırım’a ilk ayak bastığım günden beri merak ettiğim sorunun yani “nasıl erimediler?”sorusunun yanıtını; Simferopol Tatar Üniversitesi Rektörü Fevzi Yakubov, üniversitedeki etkileyici sohbetimizde şöyle anlattı: “Kendime bütün hayat boyu sordum” dedi Fevzi Bey; “Biz hangi güçle ayakta kalabildik? Sürgüne gittiğimiz 1944 yılında 7 yaşındaydım. Özbekistan’ın sıcak çölleri, vagonların pisliği ve açlık, hep aklımda. Bize sıradan insanlar yardım etti. Yardım edenlerin de urbaları yoktu. Ama son lokmalarını bizimle paylaştılar. Üniversitemizdeki bu ‘dostluk anıtı’, bizden işte yardımlarını esirgemeyen Özbek ve Ukrayna halklarına Kırım Tatarlarına uzattıkları el için teşekkürün temsilidir.” Kırım’ı ele geçirir geçirmez bu topraklardan sürdüğü Müslümanların yerine; Rusları, Bulgarları, Ermenileri ve Rumları yerleştiren Büyük Katerina’nın yaptığı ilk “etnik temizliğin” ardından geçen yüzyılda da Sovyet sürgünü yiyen Kırım Tatarları; son 30 yılın dönüş serüveninde de Ukrayna halkından oldukça destek görmüşler... Şimdi bir kez daha Kırım’ın Rus boyunduruğuna savrulmasıyla, bu göreceli huzur yeniden mazi olacak. Rusya’nın, Kırım’a “fiili geri dönüşü” ile birlikte, Kırım Tatarlarının en feci anıları, yaşadıkları travmalar; geleceğe ilişkin belirsizliklerle beraber depreşecek! Ukrayna krizinin nasıl sonuçlanacağı henüz belli değil. Ama Kırım’ın kaderi malum. Büyük devletlerin hiçbiri belli ki “Kırım” için Rusya ile çatışmayı göze almayacak. Obama’nın liderliği zayıf. Avrupa bölünmüş, siyasi pigme konumunda. Enerjide Rusya’ya bağımlı. Suriye’den Ukrayna’ya uzanan BatıDoğu hattı boyunca muazzam bir güç boşluğu var. Boşluğu Putin dolduruyor. Kartlar ondan yana. Kırım Tatarlarının elinden bu durumda kim tutacak? Yolsuzluk skandallarına saplanan bir hükümetin, “sıfır sorun”cu dışişleri bakanı Davutoğlu mu? Güldürmeyin diyeceğim ama trajedinin çapı karşısında ayıp kaçacak... Nasıl erimemişler?
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle