Katalog

SAYFA CUMHURİYET 19 MART 2014 ÇARŞAMBA 6 HABERLER CHP’DEN ÇİÇEK’E: ANAYASAYI ÇİĞNEME CHP Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran, Erdoğan’ın 17 Aralık görüşme trafiğini açıkladı İşte ‘sıfırlama’ kayıtları ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran, rüşvet ve yolsuzluk operasyonunun yapıldığı 17 Aralık tarihinde Başbakan Tayyip Erdoğan ve kızı Sümeyye ile oğlu Bilal Erdoğan arasında yapılan cep telefonu görüşme kayıt ve sinyal (HTS) kayıtlarını açıkladı. Oran’ın açıkladığı HTS kayıtlarına göre Erdoğan, oğlu Bilal ve kızı Sümeyye 17 Aralık 2013 sabahında yoğun bir telefon görüşmesi yapıyorlar ve babasının talimatı üzerine Sümeyye Erdoğan yanındaki kadın koruma polisi ile birlikte sabah 09.00’da İstanbul’a uçarak Bilal’e paraların sıfırlanması için aktarılacakları adreslerin listesini iletiyor. CHP’li Oran, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın yanıtlaması istemiyle TBMM’ye yazılı soru önergesi sundu. Oran, ilk kez açıklanan kimi bilgileri de içeren önergesinde yönelttiği sorular şöyle: l Erdoğan’ın kızı Sümeyye 08:01 Erdoğan, 17.12.2013’te Ankara’daki Subayevleri semtinden saat 08:01:04’te kendisine ait 530 82xxxx numaralı cep telefonu ile Bilal Erdoğan’ın kullandığı 533 16xxxx numaralı cep telefonunu arayıp 14 saniyelik bir görüşme yaptı mı? l Bu görüşmenin üzerine Er08:02 doğan, saat 08:02:56’da Ankara Subayevleri’ndeki ikametinde bulunduğu sırada kullanmış olduğu 536 06xxxx numaralı telefondan İstanbul Kısıklı’da CHP’li Oran, Arınç’ın yanıtlamasını istediği soru önergesinde 17 Aralık’ta Başbakan Erdoğan ve kızı Sümeyye ile oğlu Bilal Erdoğan arasında yapılan cep telefonu sinyal kayıtlarına yer verdi. GÜLER ÇAĞLAR BAĞIŞ BAYRAKTAR Kasetteki korkunç iddia SARRAF’TAN EGEMEN BAĞIŞ’A bulunan Bilal Erdoğan (530 36xxxx ) ile 240 saniyelik bir görüşme yaptı mı? l Bilal Erdoğan da aynı gün 08:02 Üsküdar Emniyet Mahallesi ve Bulgurlu’da iken 530 36xxxx numaradan Ankara Subayevleri’ndeki Erdoğan’ı arayarak saat 08:12:00’de 73 saniye, 11:17:43’te ise 160 saniyelik bir görüşme yaptı mı? l Erdoğan İstanbul’daki “paraların sıfırlanmasına” yardımcı olması ve “paraların dağıtılacağı adreslerin listesini vermesi” için kızı Sümeyye’ye aynı gün acilen İstanbul’a gitmesi talimatı verdi mi? l 17 Aralık’ta Sümeyye Er08:53 doğan, Esenboğa Havalimanı yakınında Akyurt Kavşağı’nda iken saat 08:53:21’de 505215xxxx numaralı koruma polisi T.Acar’ı aradı mı? l Sümeyye Erdoğan ve 09:00 T.Acar, THY’nin TK2123 sefer sayılı uçağıyla 17.12.2013 günü saat 09.00’da İstanbul’a birlikte gittiler mi? l Bu uçuşta eski bakanlardan Koray Aydın’ın da seyahat ettiği doğru mudur? lKızı Sümeyye Erdoğan’ın 10:31 “paraları sıfırlama” işlemine yetişip yetişmediğini merak eden Erdoğan aynı gün saat 10.31.32’de 53015xxxx numaralı telefonundan Bağcılar İstoç Oto Center bölgesinde bulunduğu sırada kızı Sümeyye Erdoğan’ı (53082xxxx) arayıp 82 saniyelik bir görüşme yaptı mı? l Sümeyye Erdoğan, 11:05 11:05:31’de Kısıklı’daki abisi Bilal Erdoğan’ı arayarak paraları sıfırlamaya başlayabileceklerini bildirdi mi? l Gelişme11:17, 11:44, 15:40 leri Ankara ve Konya’da takip eden Erdoğan gün boyunca Bilal Erdoğan ile saat 11:17:43, 11:44:26, 15:40:12 ve 23:15:58’te tekrar görüştü mü? l Erdoğan’ın saat 23.15’te 23:15 oğlu Bilal ile yaptığı ve basına da yansıyan görüntüdeki telefon konuşmasının içeriği nedir? l İstanbul Başsavcılığı, İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne 15 Aralık 2013 tarihi ve sonrasındaki telefon dinlemeizleme, sinyal bilgileri (HTS) kayıtlarını yok etme talimatını neden verdi? Yok etme talimatındaki amaç HTS kayıtlarının tamamen yok etmek midir? l Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı’nın TİB üzerinden de 3 GSM şirketine benzeri biçimde HTS kayıtlarının silinmesi talimatı verildi mi? l TİB’in 5 yıl saklaması gereken söz konusu HTS kayıtlarının acilen silinmesini istemesinin gerekçesi nedir? Haberleşme Bakanlığı ve TİB’in HTS kayıtlarının silinmesi talimatı ilgili yasa ve yönetmeliğe aykırı değil mi? lYasaya açık aykırılık nedeniyle Türkiye’deki 3 GSM şirketinin de buna direndiği ve bu nedenle Abdullah Tivnikli’nin devreye girerek GSM şirketlerini ikna etmeye çalıştığı doğru mudur? HTS KAYITLARINI SİL TALİMATI VERDİNİZ Mİ Meclis’in ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TBMM Genel Kurulu, 17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonu kapsamında 4 eski bakan hakkındaki fezlekelerin milletvekillerinin incelemesine açılması için CHP’nin başvurusu doğrultusunda bugün saat 15,00’te “olağanüstü” toplanacak. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun da Aydın mitingini iptal ederek katılacağı Genel Kurul’un bugünkü toplantısı için CHP yönetimi TBMM Başkanı Cemil Çiçek’e “Anayasaya uygun hareket et” çağrısı yaparken fezlekelerin incelenmesinin engellenmesine Çiçek’in gücünün yetmeyeceği açıklaması yaptı. AKP ise CHP’nin “hükümet kaçtı” söyleminin önüne geçmek için CHP’nin “genel görüşme”sinin öngörüşmelerine katılma kararı aldı. Çiçek fezlekelerin Meclis’e gelişiyle ilgili bilgi notunu Genel Kurul’da okutacak. Ancak Çiçek’in fezlekelerin içeriği ve klasörleri milletvekillerinin incelemesine açması beklenmiyor. MHP lideri Devlet Bahçeli ise Bayburt mitingi nedeniyle Genel Kurul’a katılamayacak, ancak partili milletvekillerinin tamamına yakınının Genel Kurul’da hazır bulunması bekleniyor. BDP de bir grup milletvekilini Genel Kurul’da hazır bulundurma kararı alırken AKP’den istifa eden bağımsızların da Meclis’te olacağı belirtiliyor. fezleke mesaisi ‘Usul tartışması açılabilir’ AKP Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş, 4 eski bakanla ilgili fezlekelerin milletvekillerinin incelemesi konusundaki itirazlar üzerine başkanlığın bir usul tartışması açabileceğini söyledi. Usul tartışması açılması durumunda fezlekelerin milletvekillerinin incelemesine açılması AKP’lilerin oylarıyla reddedilerek bu konuda genel kurul kararı alınmış olacak. CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi, yaptığı basın toplantısında, “Soruşturmanın gizliliği” gerekçesinin son derece yanlış yorumlandığını ifade ederek, “İşlendiği iddia edilen suçun asıl failleri TBMM’dedir. Asıl yargılama yeri Yüce Divan olan bir yerde Yüce Divan’a sevk kararı alacak olan TBMM’nin dosyaları incelememesi düşünülemez. Sayın Meclis Başkanı’nı tekrar uyarıyorum. Anayasayı çiğnemeyiniz.” AKP, olağanüstü toplantı için 250 kadar milletvekilini Ankara’ya çağırdı. AKP’li milletvekilleri, genel kurulun ilk açılışı sırasında Genel Kurul’da hazır bulunacak. AKP yönetimi, muhalefet partilerinin salonda toplantı yeter sayısına (184) ulaşıp ulaşamayacağını görmek istiyor. Bunun için AKP’li vekiller salonda olacak, ancak yoklamaya katılmayacak. Şimdi de ‘çikolata kutusu’ İstanbul Haber Servisi Türkiye’yi sarsan “Rüşvet ve Yolsuzluk” operasyonunun ardından yayımlanan ses kayıtlarına dün yenileri eklendi. 17 Aralık operasyonu kapsamında bir süre tutuklu kalan işadamı Rıza Sarraf ile yardımcısı Abdullah Happani arasında geçtiği öne sürülen bir kayıtta, Saraf’ın eski AB Bakanı Egemen Bağış’a 500 bin dolar para gönderdiği iddiasına yer veriliyor. Kayıtta, Sarraf’ın Happani’nden bir çikolata paketi hazırlamasını ve içine 500 bin dolar koymasını istediği iddia ediliyor. Paranın “Ege ve kısa” olarak kodladığı şahsa götürülmesini isteyen Sarraf olduğu öne sürülen kişi, daha önce 500 500 gönderdiğini söyleyerek Happani olduğu iddia edilen kişiye alıcının kim olduğunu anımsatıyor. Daha sonra yayımlanan ses kaydının ise Sarraf ile Bağış arasında geçtiği öne sürülüyor. Görüşmede Bağış’ın evine getirileceklerin uzun süredir evinde çalışan kadına bırakılmasını istediği iddia ediliyor. Başbakan’ın danışmanı Mustafa Varank ile THY Özel Kalem Müdürü Mehmet Karakaş arasında geçtiği iddia edilen görüşmeye ait ses kaydındaki ‘THY uçağıyla Nijerya’ya silah taşındığı’ iması gündemi sarstı Haber Merkezi 17 Aralık yolsuzluk operasyonun ardından internete düşen ses kayıtlarına dün yenisi eklendi. THY ile Nijerya’ya silah taşındığı iddiasını içeren ses kayıtları gündemi sarsarken kayıtların gerçek çıkması Türkiye’yi uluslararası arenada savaş suçlusu konumuna düşürecek iddialar içeriyor. Başbakan Başdanışmanı Mustafa Varank ile THY Özel Kalem Müdürü Mehmet Karakaş arasında geçtiği iddia edilen ses kayıtlarında, THY aracılığıyla gönderildiği anlaşılan malzemelere ilişkin kayıtlar yer aldı. AKPcemaat savaşında yeni ses kayıtları sızdırılmaya devam ediyor. “Başçalan” adlı Twitter hesabından paylaşılan son ses kaydında; Varank ile Karakaş’ın konuşmaları olduğu öne sürülen konuşmalar yer aldı. İddiaya göre; Karakaş Başdanışman Varank’a taşınan malzemeden duyduğu rahatsızlığı dile getirerek, “Onlarca malzeme taşıyorum, Nijerya’ya gidiyor şu anda. Müslümanları mı öldürecek Hıristiyanları mı öldürecek? Vebal altındayım” diyor. Varank ise Karakaş’a MİT Müsteşarı Hakan Fidan olduğu iddia edilen kişiyle görüşemediğini belirterek “Hakan Bey’le bir araya gelemedik, ondan dönemiyorum sana” diye yanıt verdiği öne sürülüyor. İddialar üzerine THY yetkililerine yaptığımız görüşme taleplerine karşın kurum adına herhangi bir açıklamada bulunulmadı. Vahşet örgütü: Boko Haram Dış Haberler Servisi Nijerya’nın kuzeyinde Müslümanların yoğun olduğu bölgelerde etkili olmasına karşın, tüm ülkede şeriat yasalarının yaşama geçirilmesini amaçlayan Boko Haram örgütü, en büyük engel olarak Batı eğitimini görüyor. Adının “Eğitim Haram” anlamına gelen Boko Haram olmasının nedeni de bu. Borno eyaletinde 2002 yılında kurulan örgütün Sünni bir yapı olan El Kaide ile doğrudan bağlantısı var ama “ideolojik kökeni” İslamdaki en katı mezheplerden biri olan Vahabbiliğe dayanıyor. Boko Haram’ın “ideolojik hattı”nda etnik gerekçelerin de etkisi çok fazla. Hausa etnik topluluğuna mensup olan Boko Haram’ın hedefi, en büyük rakipleri Igbo’ların kendilerine ait olan topraklardan atılması, diğer etnik grupların etksizleştirilmesi. Uzmanlar, örgütün bu uğurda Müslüman ülkelerin desteğini almak için dini ön plana çıkardığını vurguluyor. Örgütün çok ölümlü saldırılarından bazıları şunlar: 30 Eylül 2013: Ujba bölgesinde bir devlet üniversitesinde 50 öğrenci öldürüldü. 17 Şubat 2014: Borno eyaletinde bir köyde 106 kişi öldürüldü. 27 Şubat 2014: Borno’daki bir köyde 32 sivil katledildi. Mart 2014: Borno’da 87 sivil öldürüldü. 15 Mart 2014: Giwa Barracks bölgesinde 350 kişi öldürüldü. Nijeryaya dehşet saçan Boko Haram, ülkede korkunç katliamlar yapıyor. MHP’DEN FEZLEKELERLE İLGİLİ BİLGİ NOTU: Bakanlara 44 milyon dolar rüşvet MAHMUT LICALI Dün yayımlanan bir diğer kayıtta ise Başbakan Tayyip Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan ile Suudi işadamı Yasin el Kadı’ya ait olduğu iddia edilen konuşmalar yer aldı. 17 Aralık operasyonunun ardından oğluyla birlikte ifade veren El Kadı’nın kayıtta, Mısır’da geçen yıl yapılan darbe sonrası Erdoğan’ın Suudi Arabistan’la ilgili söylediği olumsuz sözlere ilişkin Bilal Erdoğan’a “Babana söyle, bizim vatandaşlarımıza karşı sert konuşmasın, neden böyle olduğunu baş başa görüşünce söyleyeceğim” dediği ve görüşme talep ettiği iddia edildi. Başbakan ile Bilal Erdoğan arasında geçtiği öne sürülen diğer kayıtta ise babasına El Kadı’nın sözlerini ilettiği öne sürülen Bilal Erdoğan’ın, Üsküdar’da görüşme ayarlamaya çalıştığı iddia ediliyor. Başka bir görüşmede ise Sümeyye Erdoğan’ın, ağabeyi Bilal’e babasının Mısır’la ilgili konuşmasından sosyal medyada paylaşılan bölümlerin yanlış anlaşıldığını söylediği öne sürülüyor. Babasının söz konusu mesajların silinmesini istediğini aktardığı öne sürülen Sümeyye Erdoğan daha sonra telefonu Başbakan Erdoğan olduğu öne sürülen kişiye veriyor. Söz konusu mesajlar için oğluna tepki gösteren Erdoğan’ın ise “Bu tweet’in içeriğini bilmeden nasıl böyle bir şey olur” diye kızarak “Suudi Arabistan’ı aşağılıyorsunuz. Atılan tweet’ten dolayı ortalık rezil oldu, Suud’la olan şeylerimiz altüst olur” dediği ileri sürülüyor. Kayıtlara ilişkin sosyal medyada yapılan yorumlarda, Erdoğan’ın Mısır’daki söylemini yumuşatmasında El Kadı ile yaptığı görüşmenin etkili olduğu öne sürüldü. Erdoğan’a Mısır tepkisi El Kadı’dan Başbakan Tahran da 17 Aralık’ın Babek Zencani’ye uzanan yolsuzluk iddianamesini hazırladı İran Sarraf için geliyor Ekonomi Servisi Türkiye’de 17 Aralık’ta patlayan yolsuzluk dosyasının uzantısı gibiymiş gibi görünen bir iddianame de İran’da patladı. Reuters’ta yer alan Dubai kaynaklı bir habere göre İran basını dün, eski Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad’ın yardımcısı Muhammed Rıza Rahimi hakkında görevde olduğu dönemde yolsuzluk yaptığı yönünde iddianame hazırlandığını duyurdu. Habere göre şimdiye kadar İran’da benzeri görülmemiş büyüklükte olan yolsuzluğun bir ucu da Türkiye’deki yolsuzluklar zincirinin ana halkasını oluşturan Azeri işadamı Rıza Sarraf ile halen İran’da tutuklu bulunan ortağı Babek Zencani’ye uzanıyor. Reuters’taki habere göre iddianameyle suçlanan Rahimi hakkında “Türkiye ile Orta ve Doğu Asya ülkelerine kadar uzanan rüşvet ve zimmete para geçirme şüphesiyle” uzun bir süredir soruşturma yürütülüyordu. Suçlamaları reddeden Rahimi, geçen yıl görevini yürütürken yaptığı açıklamada, “İddialardan biri bile kanıtlanırsa ellerimin kesilmesine gönüllü olurum” demişti. Rahimi’nin halen İran’da tutuklu bulanan Zencani ile bağlantılarının bulunduğu belirtiliyor. İran’da daha önce Rahimi’nin bulunduğu görevi yürüten Eshagh Jahangiri, Iran Magazine’e önceki gün yaptığı açıklamada, söz konusu yolsuzluğun daha önce benzeri görülmemiş bir boyutta olduğunu söyledi. Jahangiri’ye göre milyarlarca dolarlık tutar petrol ödemeleri için Zencani’nin offshore bankasına yatırıldı ama “şu ana bu fonlar ve gelirler hükümetin kasasına girmedi”. Reuters, Turkish Daily News’ta yer alan bir habere dayanarak İranlı hukukçuların oluşturduğu bir ekibin Zencani ile ortağı Rıza Sarraf’ın gizli varlıklarının araştırılması için Türkiye’ye geleceğini bildirdi. İran’dan heyet geliyor ANKARA MHP; eski bakanlar hakkındaki fezlekelerle ilgili milletvekillerine dağıttığı bilgi notunda eski bakanlarla ilgili suçlamalar ve soruşturma dosyası yer aldı. Soruşturma dosyasına dayanılarak hazırlanan bilgi notunda, eski Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan’a 28, eski İçişleri Bakanı Muammer Güler’e 14, eski AB Bakanı Egemen Bağış’a 3 kez, eski Halkbank Genel Müdürü Süleyman Aslan’a 15 kez toplamda 44 milyon dolar tutarında rüşvet verildiği belirtildi. Operasyonun en az 12 milyar dolar büyüklüğündeki bir hareketiyle ilgili olduğu belirtildiği bilgi notunda, şu tespitler yapıldı: l Çağlayan’a toplamda yaklaşık olarak 38 milyon 500 bin Avro, mücevherat ve bir piyano; Güler’e toplamda yaklaşık 6 milyon ABD Doları; Bağış’a ise 1 milyon 500 bin ABD Doları verildiği kayıt altına alınmıştır. l Üç bakana verilen toplam rüşvet hesaplandığında yaklaşık olarak 44 milyon Avro gibi bir rakam ortaya çıkmaktadır. l Konuşmalarda Bağış, Sarraf’a “abi”, Güler ise “baba” diye hitap etmişlerdir. l Sarraf, İran’ın parasını yurtdışına hayali ihracat yaparak çıkartıyordu. İşlem sadece hayali altın ihracatı ile değil, aynı zamanda hayali gıda ve ilaç ihracatı ile de gerçekleştiriliyordu. l Hayali ihracat dolayısıyla Çağlayan kötü giden ekonomik tabloları düzeltme imkânına kavuşuyordu. Sadece bir yıllık zamanda İran’ın parasının yurtdışına çıkarılması faaliyetleri kapsamında İran’a ve Birleşik Arap Emirlikleri’ne toplam 12 milyar Dolar tutarında hayali altın ihracatı gerçekleştirilmiş, sırf bu hayali ihracat ile Türkiye’nin ihracat rakamları 12 milyar Dolar fazla gösterilmiştir.