05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 14 MART 2014 CUMA 6 HABERLER Karanlık ellerin kışkırtması karşılık buldu: Okmeydanı’nda Burakcan Karamanoğlu öldürüldü Sır dolu cinayet ALİ AÇAR Okmeydanı’nda polisin attığı biber gazı kapsülünün başına isabet etmesi sonucu 269 gün sonra yaşamını yitiren Berkin Elvan’ın cenazesinin ardından çıkan olaylar, önceki akşam Okmeydanı’nı savaş alanına çevirdi. Berkin Elvan için barikat kurarak ateş yakan sol görüşlü gruba, kendilerine “Kasımpaşa 1453” adını veren bir grubun organizasyonuyla toplanan sağcı bir grup, tekbir getirerek saldırdı. Sol görüşlü gruptakiler de taş ve havai fişeklerle karşılık verdi. Bir süre sonra karşılıklı silahlar kullanıldı. Yaklaşık 2 saat süren çatışmada Burakcan Karamanoğlu 9mm’lik mermi ile başından vurularak öldü, Hüseyin Taşbaşı (31) ve Ramazan Gün ise hafif şekilde yaralandı. Polis olay yerine yaklaşık 2 saat sonra gelirken, olayların yaşandığı Fatih Sultan Caddesi’ndeki aydınlatma ışıkları olaylardan yaklaşık 3 saat önce söndürüldü.Yasadışı DHKPC örgütü tarafından, dün internet sitesi üzerinden yapılan açıklamada, olay öncesinde her iki grup tarafından silah kullanıldığı belirtilerek saldırı üstlenildi. Berkin Elvan’ın cenazesinin ardından Taksim’e yürümek isteyen gruplara polislerin Kurtuluş ve Osmanbey’de müdahale etmesinin ardından bir grup, önceki gün akşam saatlerinde Okmeydanı Anadolu Kahvesi ve Yolağzı durağında barikat kurup ateş yakarak beklemeye başladı. Bunun üzerine saat 21.00 sıralarında Çeşme durağında toplanan “Kasımpaşa 1453” AKP’nin Ukrayna Politikasında ‘Gezi’ Etkisi: İki tabanca kullanıldı Polis, Burakcan Karamanoğlu’nun hayatını kaybetmesiyle ilgili olayda 2 tabanca kullanıldığını tespit etti. Polisin iddiasına göre olay şöyle gelişti: Berkin Elvan’ın cenaze töreninin ardından DHKPC’lilerin yoğunlukta olduğu bir grup, polisle çatışarak Feriköy bölgesine çekildi. Burada önce sağ görüşlü bir grupla daha sonra da polisle çatışmaya devam eden grup, Örnektepe Köprüsü’nden geçerek Kulaksız bölgesine geçti. Burada bazı araçları ve işyerlerini tahrip etmeye başladı. Mahalle gençleri çevreye zarar veren kişilere müdahale etmek için dışarı çıktı. Mahalle gençlerinin müdahalesi nedeniyle sokaktan uzaklaşan grup, bir süre sonra daha kalabalık olarak geri döndü. Mahallede bekleyen grubun üzerine art arda direkt ateş açıldı. Açılan ateşte Burakcan Karamanoğlu hayatını kaybetti. Polisin tesiptlerine göre sol gruplar yıllardır ilk kez muhafazakâr yurttaşların yaşadığı Kulaksız bölgesinde eylem yaptı. Polisin tespitleri: Erdoğan’a Göre Maidan da ‘Radikal’! Ukrayna’nın Kırım Özerk Bölgesi’nde bu hafta sonu kritik bir referandum yapılacak. Kırım halkı, Ukrayna’dan ayrılarak Rusya Federasyonu’na bağlanmayı oylayacak. Sadece UkraynaRusya ilişkilerini değil, bölge ve dünya dengelerini yakından etkileyecek bu gelişmeleri Ankara nasıl değerlendiriyor? Başbakan Tayyip Erdoğan ve hükümetin bir türlü altından kalkamadığı “Gezi Parkı sendromu”, Türkiye’nin dış politikasını da doğrudan şekillendiriyor. Mısır, Tunus ve Suriye’deki Arap Baharı ayaklanmalarının tümünü destekleyen AKP hükümetinin Ukrayna’daki benzer hareketlere bu kadar uzak durmasının başka izahını bulmak zor. Nitekim, Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Putin arasında 4 Mart’ta yapılan telefon görüşmesi sonrasında Kremlin’den yapılan açıklama, Ankara’nın bakışını gözler önüne seriyor. Türk basınında fazla dikkat çekmeyen o resmi açıklamada, Erdoğan’ın Ukrayna’da rejimi deviren demokrasi yanlısı Maidan güçleri için “agresif, aşırılık yanlısı ve agresif” dediği belirtiliyor. Kısa açıklama şöyle: “İki lider (Putin ve Erdoğan) radikal ve aşırı Maidan güçlerinin agresif hareketlerine rağmen Kırım’da dinler arası ve etnisiteler arası barış ve düzenin garanti altına alınacağına duydukları güveni ifade ettiler.” Diplomaside her iki tarafın da uzlaşmadığı konularda bu tür açıklamalar yapılamaz. Ukrayna’da demokrasi yanlısı Maidan hareketine Rusya’nın başından beri karşı olduğu biliniyor. Ancak Kremlin’den yapılan açıklamadaki yeni unsur, Erdoğan’ın da Putin ile birlikte bu gösterileri yapanları “radikal, aşırı ve agresif” olarak nitelendirmesi. Aynı görüşme ile ilgili Ankara’da Başbakanlık’tan yapılan açıklamada, liderlerin gösteriler konusundaki görüşüne değinilmezken Erdoğan’ın “tüm tarafların uluslararası hukuka saygı içinde hareket etmesi ve Ukrayna’nın siyasi birliğinin ve toprak bütünlüğünün mutlak surette korunması vurguları yaptığı” belirtilmekle yetinilmiş. Tıpkı, ObamaErdoğan görüşmesinde olduğu gibi PutinErdoğan görüşmesinde de Ankara, muhatabından farklı bir açıklama yapmış durumda. Erdoğan’ın Putin ile birlikte eleştirdiği Maidan güçleri Ukrayna’da rejimi devirerek iktidar oldu. Buna karşılık o konuşmada “barış ve düzenin garanti altında olacağı” vaat edilen Kırım, bu hafta sonu Ukrayna’dan koparak Rusya’ya bağlanacak. Rusya’nın askeri müdahalesi ile ortaya çıkan bu sonuç nedeniyle AB, ABD ve NATO Moskova’ya karşı yaptırım kararları açıklamaktalar. İşte bu ortamda, Türkiye’nin izlediği Ukrayna politikası, içeride olmasa bile dışarıda yakından takip ediliyor. Ankara diplomasi koridorlarında, Erdoğan’ın Mısır’da Müslüman Kardeşler’in protestolarına verdiği destek ile Ukrayna’daki gösterilere duyarsız kalan tutumu sık sık şu örnekler verilerek kıyaslanıyor: Ankara Kiev’de demokrasi yanlılarının gösterileri sırasında “sessiz” kaldı. Mısır’da hem Mübarek’e karşı hem de askeri darbeye karşı düzenlenen gösterilere çok açık destek vermişti. Ukrayna’ya ikili yardım yapmaktan kaçındı. Yine Mısır’da Müslüman Kardeşler yönetimine tüm dünyadan önce 2 milyar dolarlık krediyi Türkiye açmıştı. Krizde Ankara’nın önceliği Moskova ile ilişkisini korumak oldu. Özellikle enerji ve turizm konusundaki ilişkilerinin bozulmasını istemediği için Rusya’yı doğrudan karşısına almaktan kaçındı. Mısır’da ise Erdoğan tüm dünyayı karşısına almak pahasına Müslüman Kardeşler’in devrik Cumhurbaşkanı Mursi’ye sahip çıkmıştı. Dış politikada ‘Gezi’ etkisi Burakcan Karamanoğlu Elvan için düzenlenen töreni protesto eden‘Emanetlerle gelelim mi?’ Berkin leri örgütlediği ileri sürülen Kasımpaşa 1453 grubunun Facebook’taki sayfasında grup üyeleri olayın gerçekleştiği bölgeye çağrılırken, çağrıya yanıt veren bir üyenin ‘emanetlerle gelem mi abi’ şeklinde yanıt verdiği görülüyor. Burakcan Karamanoğlu’nun ölümünün ardından profil resmi olarak Tayyip Erdoğan’ı kullanan bir Twitter kullanıcısı takipçilerine şu mesajı geçti: #KatilGezicilerBurakıÖldürdü. Tag’a yükleniyoruz arkadaşlar. Güzel tweetleri RT edelim...’ kin Elvan onurumuzdur”,“Berkin’in hesabı sorulacak” sloganları ile karşılık verdi. isimli bir grup da, ağızlarını ve yüzlerini kapatarak ellerinde sopa ve taşlarla tekbir getirmeye başladı. Grubun toplanmasıyla birlikte Fatih Sultan Caddesi üzerindeki aydınlatma ışıkları söndürüldü. Bu sırada çok sayıda kişi bölgede yayılan “PKK’liler saldırıyor” sözleri üzerine ellerinde sopa ve bıçaklarla sokağa çıktı. Sayıları yaklaşık 150 kişiyi bulan gruptakiler tekbir getirerek “Apo’nun p.ç’leri, yıldıramaz bizleri” sloganları attı. Sol görüşlü gruptakiler de “Ber Bunun üzerine sağ görüşlü gruptakiler taş atarak saldırdı. Diğer grup da taş, molotofkokteyli ve havai fişeklerle karşılık verdi. Bir süre sonra her iki gruptan da silah sesleri duyulurken açılan ateş sonucunda Burakcan Karamanoğlu başına isabet eden kurşunla kaldırıldığı has Geç kalan müdahale tanede yaşamını yitirdi. Burakcan’ın vurulmasının ardından yaklaşık 2 saat sonra olay yerine gelen polis, zırhlı araçlarla Yolağzı durağında bekleyen gruba gaz bombaları ve plastik mermi ile müdahale etti. Zırhlı aracın arkasından gelen sağ görüşlü eylemciler, taş ve sopalarla saldırdı. Polisin sağ görüşlü gruba yönelik hiçbir müdahalede bulunmaması ise dikkat çekti. Bu arada Dörtyol bölgesindeki CHP seçim irtibat bürosuda tahrip edilerek yakıldı. Onlara da ‘radikal’ dedi Ülkü Ocakları: Ölen genç 1453 üyesi Ülkü Ocakları İstanbul İl Başkanı Ahmet Yiğit Yıldırım, Karamanoğlu’nun ülkü ocaklarına mensup olmadığı, AKP’nin hegemonyası altındaki “Kasımpaşa 1453” grubunun bir mensubu olduğunu belirtti. Yıldırım “Başta sosyal medya olmak üzere bazı yayın organlarında, olayların ülkücülerle yasadışı gösteri yapan gruplar arasında gerçekleştiği ve olayda hayatını kaybeden Kahramanoğlu’nun Ülkü Ocakları’na mensup olduğu iddia edilmiştir. Olaylarda Ülkü Ocakları ve onun herhangi bir mensubu kesinlikle yer almamıştır. Olayda vefat eden merhum Burakcan Kahramanoğlu’nun eylemcilerle çatışan, AKP’nin hegemonyası altındaki ‘Kasımpaşa 1453’ grubunun bir mensubu olduğu bilinmektedir” denildi. Yıldırım, ülkücülerin kaos ortamına çekilmek istendiğini, ülkenin bir an önce bu ortamdan kurtulmasını istediklerini kaydetti. Beyoğlu Ülkü Ocakları’ndan yapılan açıklamada ise “Ülkücü camianın ismini bu tür provakatif eylemlere karıştıranları şiddetle kınıyoruz” denildi. ‘Kırım’ güvencesi tutmadı Yeni saldırıyı polis engelledi Fatih Sultan Caddesi Çeşme Durağı’nda önceki akşam öldürülen 22 yaşındaki Burakcan Karamanoğlu’nun Türk bayrağına sarılı cenazesi Adli Tıp Kurumu’ndan alınarak helallik alınması için Okmeydanı’ndaki evinin önüne getirildi. Burada kalabalık bir grup tarafından karşılanan Karamanoğlu’nun cenazesi helallik alınmasının ardından Konak Camii’ne götürüldü. Olayı protesto eden grup ise ellerinde Burakcan Karamanoğlu’nun fotoğraflarıyla Fatih Sultan Caddesi’nden Okmeydanı’na yürümek istedi. Polis, grubun yürümesine izin vermezken olayların büyümemesi için bölgeye çok sayıda çevik kuvvet, TOMA ve zırhlı araç gönderildi. Daha sonra Kulaksız’da toplanan grup, protesto yürüyüşü yaptı. Yolu trafiğe kapatan grup tekbir getirerek “Kasımpaşa uyuma şehidine sahip çık”, “Polise uzanan eller kırılsın”, “Berkin Berkin dediniz, Burakcan’ı yediniz” sloganları attı. Bazı sürücüler de araçlarından inerek eyleme destek verdi. Karamanoğlu’nun cenazesi, kılınan ikindi namazının ardından toprağa verilmek üzere memleketi Giresun’a gönderildi. Bu arada dün akşam Okmeydanı’nda Yolağzı bölgesinde toplanan palalı ve sopalı bir grup, sloganlar atarak çevredeki ev ve işyerlerinin camlarını kırdı. Olay anında bölgedeki elektriğin de kesildiği belirtilirken polisin olanlar karşısında bir süre bekledikten sonra gruba müdahale etti. Öte yandan mahallede barikat kuran bir grup ile polis arasında gecenin geç saatlerine kadar çatışma yaşandı. (Fotoğraf:DHA) Acılı babanın feryadı: Yazık bu çocuklara Burakcan’ın cenazesi için Adli Tıp Kurumu’na gelen baba Halil Karamanoğlu, oğlunun yemeğini yedikten sonra sokağa çıktığını belirterek“Evimiz ana caddeye yakın. Bizim olduğumuz mevkide, muhitte olay olmaz. 200 metre yukarıda olayların olduğu yerde vatandaşlar toplu halde yürüyerek geliyorlar. Işıklar sönük, saat 18.00’de ışıkları söndürdüler. Toplu halde geliyorlar. Bunlar da 3 arkadaş kol kola giriyorlar. Caddenin kenarında bunları gözlüyorlar. Hepsi 510 dakika içinde olay bitiyor. Kör kurşun gelip isabet ediyor” dedi. Berkin Elvan’ın cenaze törenin ardından yaşananları ve Okmeydanı’nda yapılan gösterileri eleştiren baba, şöyle devam etti: “Herkesin evladı var. Benim canım yanıyor. Yazık günah bu millete, bu çocuklara yazık. Bütün gençlere yazık. Sağduyu... Hep bir ve beraber olacağız. Bu ülkeyi kimseye böldürmeyeceğiz. Kimseye de yâr etmeyeceğiz. Biz Türk’üz, Müslümanız. Bu ülkeyi Türkiye’den, Türk’ten başkası idare edemez. Almanı, Amerikalısı gelip burayı idare edemez” dedi. Birinci öncelik Rusya Savcılık görüntüleri inceleyecek Nöbetçi olduğu için soruşturmayı devralan ve inceleme başlatan İstanbul cumhuriyet savcılarından Faruk Söker’in, olaya ilişkin İstanbul Olay Yeri İnceleme Şube Müdürlüğü ekipleri tarafından hazırlanacak olay yeri inceleme raporu ile Adli Tıp raporunu beklediği belirtildi. Olayda Karamanoğlu ile ya nındaki kişilere, gösteri yapan bir grubun silahla ateş ettiği ve olaydan sonra kaçtığını değerlendiren Söker’in, olayın provokasyon olabileceği ihtimali üzerinde durduğu da kaydedildi. Savcı Söker’in, olay yerinde bulunan kamera görüntülerinin bir an önce savcılığa ulaştırılması talimatı verdiği belirtildi. Berkin Elvan’ın ailesini ziyaret eden CHP lideri, yurttaşlara ‘provokasyonlara gelmeyin’ çağrısı yaptı Kılıçdaroğlu’ndan sağduyu çağrısı İstanbul Haber Servisi CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Berkin Elvan’ın ailesine taziye ziyaretinde bulundu. Provokasyon uyarısında bulunan Kemal Kılıçdaroğlu, “Bu güzel ülkede hiç kimsenin öldürülmesini istemeyiz, hele hele çocukların ölmesini hiç istemeyiz” dedi. Kılıçdaroğlu, Berkin Elvan’ın Okmeydanı’nda oturan ailesine taziye ziyaretinde bulundu. Kılıçdaroğlu, sabah saatlerinde eşi Selvi Kılıçdaroğlu, CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin, CHP İstanbul İl Başkanı Oğuz Kaan Salıcı ve CHP İstanbul Büyükşehir Belediyesi başkan adayı Mustafa Sarıgül ile Berkin Elvan’ın ailesinin evine geldi. Burada yaklaşık 25 dakika kalan Kılıçdaroğlu, çıkışta gazetecilere açıklama yaptı. Aileye başsağlığı dileklerini ilettiklerini kaydeden Kılıçdaroğlu, özetle şunları kaydetti: “Ailenin acısını paylaşmaya çalıştık. Ama dün yine olaylar olmuş, yine İstanbul’da bir kardeşimiz daha hayatını kaybetmiş. O aileye de başsağlığı diliyoruz. Bütün yurttaşlarımdan şunu istiyorum; sakın ola ki provokasyonlara gelmeyin. Demokratik yollardan haklarımızı arayacağız. Bunun mücadelesini yapıyoruz zaten. Daha güzel bir Türkiye, barış içinde yaşayan bir Türkiye, huzurlu bir Türkiye. Bunu arzu ediyoruz, bunun için çalışıyoruz, bunun için mücadele ediyoruz. Her annebaba çocuğunu umutla besler, büyütür, askere gönderir, iş güç sahibi olmasını, evlenmesini ister. Ama onların ellerinden aldılar onu. Berkin, 15 yaşında hayatını kaybetti. Büyük bir üzüntü. Allah başka acılar vermesin diyorum, herkesin başı sağ olsun.” Doğum yapan kadına ırkçı yaklaşım iddiası İstanbul Haber Servisi Küçükçekmece’deki Kanuni Sultan Süleyman Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde doğum yapan Esra Şeran’ın, doktorun ırkçı yaklaşımlarına maruz kaldığı iddia edildi. Dicle Haber Ajansı’nın haberine göre, 11 Mart’ta hastaneye kaldırılan ve doğum sancıları artınca doktor tarafından “Sesin çok çıkıyor, bu kadar bağırma” diye uyarıldığı öne sürülen Şeran, Türkçeyi fazla bilmediği için kendisini ifade edemeyince bu kez doktorun “Nerelisin” sorusu ile karşılaştı. Şeran’ın “Vanlıyım” demesi üzerine doktorun “O zaman zaten sana bakmama gerek yok” dediği iddia edildi. Doktorun ayrıca sezaryen yapılması gerektiğini söyleyen Şeran’a “Tayyip Erdoğan ne diyor; sezaryen yok” dediği ve normal doğuma zorladığı öne sürüldü. Şeran, doktorun yaşanan tartışmanın ardından kolundaki serumu çıkardığını ve bağırmasını engellemek için ağzına bez tıkamaya çalıştığını iddia etti. Doktorun, Şeran’ın eşi Cahit Şeran’a “O şu an hamilelik psikolojisinden dolayı öyle konuşuyor. Anlattıkları doğru değil” dediği öne sürüldü. Başka bir doktor tarafından sezaryenle dünyaya getirilen bebeğe ise Berkin Elvan’ın anısına Berkin ismi verildi. Kemal Kılıçdaroğlu, eşi Selvi Kılıçdaroğlu ile birlikte Berkin Elvan’ın Okmeydanı’nda oturan ailesine taziye ziyaretinde bulundu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle