07 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
9 ŞUBAT 2014 PAZAR CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ [email protected] 11 Son verilere göre küçük ve orta boy işletmelere verilen kredilerin geri dönüşünde sorun var KOBİ’ler SOS veriyor Ekonomi Servisi Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK), aralık ayına ilişkin Türk Bankacılık Sektörü Genel Görünümü Raporu’nu yayımladı. Sektöre ilişkin son verileri içeren rapora göre takipteki kredilerde dikkate değer bir artış görünüyor. Takipteki krediler, henüz tasfiye olunacak alacaklar hesabına alınmayan, dolayısıyla yasal karşılıkları da ayrılmayan ancak çeşitli nedenlerle sorunlu hale geldikleri belirlenip, banka tarafından takibe alınan krediler anlamına geliyor. Rapora göre bankacılık sektörünün takipteki alacakları, geçen yılın sonu itibarıyla 2012 yıl sonuna göre 6.2 milyar lira (yüzde 26.4) artış gösteriyor. Takipteki alacakların 2013’ün son çeyreğindeki artış oranı ise yüzde 5.8’i (1.6 milyar lira) buluyor. 2013 yıl sonu itibarıyla 29.6 milyar liralık banka alacağı takipte görünüyor. Yıllar itibarıyla kullandırılan bireysel kredilerin temerrüt performansını gösteren yaşlandırma analizi sonuçlarına göre; 2013 yılında kullandırılan kredi kartları haricindeki tüm bireysel kredi türlerinde 2012 yılına göre temerrüde düşme oranları daha düşük seyrediyor. Türleri itibarıyla takipteki alacaklarda yaşanan değişimler neticesinde önceki çeyreğe göre, toplam takipteki alacaklar içinde kurumsal/ticari kredilerin payı 0.5 puan azalarak yüzde 37.2’ye, bireysel kredilerin payı ise 0.3 puan azalarak yüzde 33.2’ye gerilerken, KOBİ kredilerinin payı 0.8 puan artarak yüzde 29.5’e yükseldi. Bu durum, kredilerin yavaşlatılmasına ilişkin makro önlemlerin genel olarak başarılı olduğunu, ancak KOBİ’lerin buna ayak uyduramadıklarını gösteriyor. Kredi türleri itibarıyla Aralık 2013’teki en yüksek takibe dönüşüm oranı yüzde 3.1 ile KOBİ kredilerinde görülüyor. KOBİ kredilerini yüzde 2.9 ile bireysel krediler ve yüzde 2.4 ile kurumsal krediler izliyor. Bireysel krediler içerisinde ise en yüksek takibe dönüşüm oranı yüzde 5,4 ile kredi kartı alacaklarına ait. İhtiyaç ve diğer tüketici kredilerinin takibe dönüşüm oranı yüz Kara Delik Zaman zaman yalaka, yandaş diye nitelendirilen TV kanallarını sinir sistemimin izin verdiği ölçüde izlemeye çalışıyorum. O grupta da çatlama gözleniyor, bir bölümü Tayyipçi, bir bölümü de hocacı olarak sınıflandırılabilir. Yayınlarda yalnız yandaşlık, yalakalık yapılsa topluma zararı olmaz, üzerinde durmaya da değmez. Ancak evrenin kara deliği gibi medyanın bu bölümü ülkenin kara deliğini oluşturuyor. Halkı aydınlatma ışınlarını emiyor, halka yansımalarını önlüyor, ülkenin geleceğini de yutuyor, karartıyor. Halk aydınlandığında sorgulamaya, başladığında kara deliğin dağılacağını öngörüyor ve biliyorlar. Yorumcu, takdimci, yönetici olarak seçilenlerin, yandaşlık, yalakalık, lafazanlık gibi ortak özellikleri var. Uzman, hukukçu, iktisatçı, tarihçi, toplumbilimci, medya mensubu olarak etiketlenenler de “şeyhin kerameti kendinden menkul” özdeyişini anımsatıyor. Kişilere yanıltıcı etiketler, yaftalar yapıştırılıyor. Genelde yanlış bilgi, boş övünme, hurafeye kaçan hikâye anlatma, kime yalakalık yapılıyorsa övgü düzme konuşmaların ana temasını oluşturuyor. Programlarda üstü açık, bazen de kapalı biçimde Cumhuriyet karşıtlığı, Atatürk düşmanlığı, din istismarı, çıkarcılık sergileniyor. Tartışmacı olarak çağrılanların büyük bir bölümü, bazı sözleri yineleyip sesyayar olarak kullanılıyor. Son zamanlarda tetikçi olarak kullanılanların sayısı da giderek artıyor. Bu sesyayar ve tetikçi olarak kullanılanların bir bölümü bürokraside, eğitim kurumlarında, iş yaşamında görev almışlar. Türkiye’de işlerin niçin düzgün ve iyi gitmediğinin; iktisatta kötü iyiyi kovar şeklindeki Gresham kanununun toplumsal yaşamda da geçerli olduğunun canlı kanıtlarını oluşturuyorlar. Ülkede bu tıynette kişilerin varlığının çoğalması insanı ülkenin geleceği açısından ürkütüyor. Halkın aydınlanmasını engelleyen kara delik işlevini yürütenlere verilecek sıfat belli: “Halk düşmanları”. Halk aydınlanmasın, yaşam kalitesi yükselmesin, sorgulamasın ki bu beyler ve hanımlar bugünkü konumlarını statülerini, çıkarlarını sürdürebilsinler. Atatürk’e halkın aydınlanmasından Türkiye’den yana olduğu için; Cumhuriyete de çıkarları için tehlikeli gördüklerinden düşmanlar. Kendilerini yaftalamada aldatıcı, yanıltıcı sıfatlar kullanıyorlar. Hoca, din bilgini, tarihçi, hukukçu filan, hatta daha ileri gidip hizmet hareketi gibi... Hizmet hareketinde amaç eğitim, insan yetiştirme... Çok güzel takdire şayan. Ancak yalnız okul açmak, eğitim vermek değildir. Eğitimin kalitesi, ürünü, sonuçları önemlidir. Kaliteli, düzgün, yaratıcı, etik değerleri olan; kişilikli insan yetiştirmek amaçlanmalıdır. Türkiye niçin başarılı değil? Dünya sıralamasındaki yerimize bakın; yaşam kalitesi, demokrasi, insan haklarına saygı, eğitim düzeyi, yaratıcılık, inovasyon, kişi başına gelirde hep arka sıralardayız. Övünmesine övünüyoruz da hangi olumlu konuda belirleyiciyiz, öndeyiz? Bunun tek örneği yok. Nedeni açık: İnsan kalitesi. Yeterince kaliteli, nitelikli, kişilikli özgürce düşünebilen insan yetiştiremiyoruz. Yetişenleri de bir şekilde eleme, yok etme yolunu buluyoruz. Tersine ayırım, negatif seleksiyon süreci ülkede işliyor. Eğitim veriyoruz da, ne yetiştiriyoruz, ürün kalitesi ne? Bunu sorgulamamız gerekiyor. Türkiye’nin günümüzdeki durumu daha çok ayrıkotu yetiştirildiğini, tarla ayrığının ülkede daha geniş yer kaplamakta olduğunu gösteriyor. Halkı aydınlatmadan, geleceğine ve haklarına sahip çıkmadan, bencillikten, ataletten kurtulup özgeci ve atılımcı olmadan, hiçbir sorunumuzu çözemeyiz. Bu konuda en önemli engellerden biri de ülkede kara delik işlevini üstlenmiş kişi ve kurumlardır. Ancak karanlıktan yana olanların kalabalıklığı ürkütmemelidir. Che Guevara’nın bir sözünü yineleyeyim: “Savaşmaktan vazgeçmediğiniz sürece yenilmezsiniz.” KOBİ’ler zorlanıyor BDDK’nin aralık ayına ilişkin Türk Bankacılık Sektörü Genel Görünümü Raporu’na göre geri dönüşünde sorunlar belirlendiği için takibe alınan krediler son bir yıl içinde yüzde 26.4 arttı. En sorunlu krediler KOBİ’ler ve kredi kartlarında görünüyor. de 3.1, taşıt kredilerinin takibe dönüşüm oranı yüzde 2.9, konut kredilerinde ise aynı oran binde 6. sel kredi kartı alacaklarının toplam kredi kartı alacakları içerisindeki payı yıllar içerisindeki artış eğilimini koruyarak 2013 yıl sonunda yüzde 56.7’ye ulaşmış durumda. Bununla birlikte Eylül 2013 ayından itibaren taksitli kredi kartı alacaklarında belirgin bir azalma görülüyor. Rapora göre, Aralık 2013 itibarıyla Türk bankacılık sektöründe 49 banka 11 bin 986 şube ve 214 bin 263 personel ile faaliyet gösteriyor. Sektörün 2013 yılındaki şubeleşme ve istihdam artış hızı 2009’dan bu yana yıllık bazda gözlenen en yüksek artış oranına ulaştı. Bankacılık sektörünün aktif toplamı 2013’te yüzde 26.4 artarak 1 trilyon 732 milyar liraya yükseldi. Türk parası varlıklar yüzde 19.6, yabancı para varlıklar dolar bazında yüzde 18.5 büyüdü. Kredi kartları sıkıntılı Konutta teminat oranı sorunlu Yasal üst limiti yüzde 75 olan bireysel konut kredilerinin teminat oranı, 2013 yılında konut kredilerindeki yüksek hacimli büyümeye rağmen yüzde 6264 bandında seyrediyor. Taksitli birey Kredi notu Greenpeace’e çağrı yaptı seçimleri bekleyecek u Ekonomistlere göre Standart&Poor’s’un Türkiye’nin kredi notunu teyit ederken görünümünü ‘durağan’a çevirmesinin ardındaki esas neden siyasal ortamdaki gerginlik. Kesin kararlar için ise seçim sonuçları beklenecek. Ekonomi Servisi Türkiye Enerji Verimliliği Derneği tarafından Gebze’de düzenlenen “Sanayide Enerji Verimliliği” konulu toplantıda, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız Greenpeace’e işbirliği çağrısı yaptı. Enerji alanında yapılacak olan projelere çevreci sivil toplum örgütlerinin (STK) karşı çıkmamalarını, bunun yerine bu çalış u Yüzde 1 tasarrufun bile büyük önemi olduğunu belirten Enerji Bakanı Taner Yıldız, ‘Tencerenizi, tavalarınızı alın, enerji tasarrufunu birlikte yayalım” dedi. kuruluşlarında belirlenen 13 enerji verimlilik artırıcı proje alanıyla on yılda 65 milyar TL değerinde enerji tasarrufu yaratmayı hedeflediklerini belirten Yıldız, “Bugün Türkiye’de yüzde 1 enerji tasarrufu yapılmış olsun. maların yaygınlaştırılmasında görev almalarını isteyen Yıldız, “Çevreci STK’leri bu işe davet ettik. Tencere tavalarını alsınlar, enerji tasarrufunu birlikte yayalım” dedi. Proje kapsamında sanayi Avrupa Birliği ülkelerinden 10 ülkenin kullandığı enerjinin yarısına denk geliyor. Bu ise yaklaşık irili ufaklı 25 barajın üretimine denk geliyor” diye konuştu. Ekonomi Servisi Standart&Poor’s’un (S&P) Türkiye’nin kredi notunu “durağan”a çevirmesinin ardından diğer kredi derecelendirme kuruluşlarının kararlarının ne olacağı yönündeki beklentiler önem kazandı. Durumu değerlendiren uzmanlara göre bundan sonra martta yapılacak seçimlerde alınacak sonuçlar önem taşıyacak. Mevcut istikrarsız gidişin devamı halinde Türkiye’nin uzun yıllar sonunda elde ettiği “yatırım yapılabilir ülke” pozisyonunda kayba uğrama olasılığı piyasaları korkutuyor. Önceki akşam bir açıklama yapan S&P, döviz rezervlerindeki azalma, politik ortamda artan belirsizlik gibi gerekçelerle Türkiye’nin kredi görünümünü “Durağan” dan, “Negatif”e indirdi, kredi notunu ise yatırım yapılabilir seviyenin bir ba samak altında “BB+” olarak teyit etti. Büyüme öngörüsünü de aşağı çekerek, 20142015 için yüzde 3.4’ten yüzde 2.2’ye indirdi. ALB Menkul Değerler Analisti Ahmet Akgül, “En temel risk politik olarak görülmeli. Bunun için de kredi derecelendirme kuruluşlarının özellikle mart ayını bekleyeceklerini söyleyebiliriz” diyerek şunları belirtti: l Türkiye, not artışlarından sonra yükselen yurtiçi tansiyon sebebiyle bir türlü kendine gelemedi. Kredi değerlendirme kuruluşları yurtiçi tansiyonun etkisinde. l BB+ notumuz hâlâ korunuyor. Panik havasına gerek yok. l En temel risk politik. İkinci risk ise faiz ve kur kanadı. Kredi derecelendirme kuruluşları özellikle mart ayını bekleyecekler. Anadolu’nun en büyük şirketleri ödüllendirildi Ekonomi Servisi Ekonomist Dergisi ile Türk Ekonomi Bankası işbirliğinde düzenlenen “Anadolu’nun En Büyük 500 Şirketi Araştırması” ödül töreni geçen hafta içinde yapıldı. Turkcell sponsorluğunda yapılan törende Denizli’den Erbakır, Anadolu’nun En Büyük Şirketi seçildi. Bursa’dan Fistaş Fantezi İplik Sanayi ‘Karını En Çok Artıran Şirketler’, Hatay’dan Nursan Demir Pazarlama ‘Cirosunu En Çok Artıran Şirket’, Gaziantep’ten Sayınlar Gıda Maddeleri ise ‘İhracatını En Çok Artıran 5 Şirket’ arasında, Kocaeli’den CVS Makine ‘İstihdamını En Çok Artıran Şirketler’ kategorisinde birinci oldu. Boydak Holding, Erdemoğlu Şirketler Grubu ve Sanko Holding ise ‘Anadolu 500’e En Fazla Şirket Gönderen Gruplar’ olarak ödül aldı. Ekonomi Servisi Milletlerarası Ticaret Odası (ICC) Türkiye Milli Komitesi Başkanlığına Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu yeniden seçildi. Genel kurulda 20 kişiden oluşan yönetim kurulu da belirlendi. Yönetim kuruluna üye şirketleri temsilen Ziraat Bankası Genel Müdürü Hüseyin Aydın, Koç Holding CEO’su Turgay Durak, Türkiye Şişecam YK Başkanı Ahmet Kırman, Kent Kart Yönetim Kurulu Başkanı Mazhar Basmacı ve Galatasaray Üniversitesi’nden Ziya Akıncı girdi. ICC’nin yeni yönetimi T.C. POLATLI 2. İCRA DAİRESİ’NDEN TAŞINMAZIN AÇIK ARTIRMA İLANI 2013/109 TLMT. Satılmasına karar verilen taşınmazın cinsi, niteliği, kıymeti, adedi, önemli özellikleri : 1 NO’LU TAŞINMAZIN Özellikleri: Ankara ili, Polatlı ilçesi, Zafer Mah. 460 Ada, 63 Parselde kâin 45/480 arsa paylı A Blok, üçüncü kat. 8 Numaralı mesken. 8 Numaralı bağımsız bölümün bulunduğu bina betonarme tarzda, bodrumla birlikte 5 katlı olarak, ayrık nizamda inşa edilmiştir. Daire, kuzey, güney ve doğu cephelidir. 3 oda, salon, mutfak, banyo, tuvalet, antre ve iki balkondan oluşmaktadır. Dairenin dış kapısı çelik kapıdır. Pencere doğramaları plastik doğrama olup iç kapıları da amerikan panel kapıdır. Islak zeminleri seramik kaplıdır. Diğer zeminleri ise laminant parke kaplıdır. Tuvalet ve banyo duvarları tavana kadar fayanslıdır. Diğer duvarları alçılı, kartonpiyerli, plastik badanalıdır. Mutfağında mermer tezgâhlı ahşap dolap bulunmaktadır. Doğalgazlı ve kombilidir. Adresi:Zafer Mahallesi, Gordion Caddesi, numara 71’deki Onur Apartmanı’nın A Blok üçüncü kat, 8 numaralı meskenidir. Yüzölçümü: Net 1 17 m2Brüt 129 m2 alana sahiptir. Arsa Payı: 45/480 İmar Durumu: Bodrumla birlikte 5 katlı olarak, ayrık nizamda inşa edilmiştir. “Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de” Kıymeti: 120.000,00 TL KDV Oranı: %l Kaydındaki Şerhler: 1. Satış Günü: 17/03/2014 günü 14.30 14.35 arası 2. Satış Günü: 14/04/2014 günü 14.30 14.35 arası Satış Yeri: POLATLI ADLİYESİ POLATLI 2. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ Satış şartları : 1 İhale açık artırma suretiyle yapılacaktır. Birinci artırmanın yirmi gün öncesinden, artırma tarihinden önceki gün sonuna kadar esatis.uyap.gov. tr adresinden elektronik ortamda teklif verilebilecektir. Bu artırmada tahmin edilen değerin %50’sini ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış giderlerini geçmek şartı ile ihale olunur. Birinci artırmada istekli bulunmadığı takdirde elektronik ortamda birinci artırmadan sonraki beşinci günden, ikinci artırma gününden önceki gün sonuna kadar elektronik ortamda teklif verilebilecektir. Bu artırmada da malın tahmin edilen değerin %50’sini, rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış giderlerini geçmesi şartıyla en çok artırana ihale olunur. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir. 2 Artırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen değerin % 20’si oranında pey akçesi veya bu miktar kadar banka teminat mektubu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir, alıcı isteğinde (10) günü geçmemek üzere süre verilebilir. Damga vergisi. %1 KDV, 1/2 tapu harcı ile teslim masrafları alıcıya aittir. Tellaliye resmi, taşınmazın aynından doğan vergiler satış bedelinden ödenir. 3 İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgilerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklarını özellikle faiz ve giderlere dair olan iddialarını dayanağı belgeler ile (15) gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır; aksı takdirde hakları tapu sicil ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaktır. 4 Satış bedeli hemen veya verilen mühlet içinde ödenmezse İcra ve İflas Kanunu’nun 133’üncü maddesi gereğince ihale feshedilir. İhaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatırmamak sureti ile ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardır. İhale farkı ve temerrüt faizi ayrıca hükme hacet kalmaksızın dairemizce tahsil olunacak, bu fark, varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır. 5 Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup gideri verildiği takdirde isleyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6 Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, Başkaca bilgi almak isteyenlerin 2013/109 Tlmt. sayılı dosya numarasıyla müdürlüğümüze başvurmaları ilan olunur. 23/01/2014 (Basın: 8400) BAŞSAĞLIĞI Kooperatifimizin Yönetim Kurulu II. Başkanı, Cumhuriyet Mahallesi sakinlerinden KEMALETTİN ÇELENK ile eşi GÜLSER KESER ÇELENK'in sevgili babaları YUSUF KESER (YUSUF AMCA) yaşamını yitirmiştir. KESER ve ÇELENK aileleri ile akrabaları, dostları ve Cumhuriyet Mahalleli dostlarına başsağlığı ve sabır diler, acılarını paylaşırız. KOOPC YÖNETİM KURULU
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle