05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
25 ŞUBAT 2014 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER İngiliz Times gazetesi, Erdoğan’ın otokratik yönetime kaymaya başladığını yazdı 5 Dinleyen devlet içinde devlet mi, paralel devlet mi, yasadışı devlet mi? Bunu bilmek hepimizin birer yurttaş olarak hakkı... Kara propaganda olabilir, olmayabilir... Gerçek olduğunu varsayalım... Kim bizi dinledi, izledi; evimize, çalıştığımız yerlere böcek koydu? Bundan devletin haberi var mıydı? Emniyet’in, yargının bir çırpıda altını üstüne getirirlerken, atamalar niçin 17 Aralık 2013’ten sonra başladı? Ülkeyi yönetenler bakan çocuklarına, kutulara, kasalara, paralara kefil olurken, savaş uçaklarının bombardımanıyla bedenleri paramparça olan kaçakçı çocuklara neden kefil olmadılar? HHH Parasız eğitim isteyen üniversiteli gençlere, zindanlarda çürüyen bilim insanlarına, suçu olmayan askerlere... Suçsuz insanların, Cumhuriyet’e bomba atan, kanlı Danıştay saldırısını gerçekleştiren katillerle nasıl olup da aynı torbaya konulmasına göz yumdunuz? Kendi yakınlarınıza, çocuklarınıza omuz verip onları korurken gazetecilerin, parti liderlerinin, yazarların yıllardır içerde yatmasına sessiz kaldınız? O yoksul, kimsesiz, aç, yaşam kaynakları kaçakçılığa tutsak Uludereli gençler, çocuklar... Suçları neydi onların, anlatır mısınız? Bunca yıl kaçakçılığa göz yumdunuz, sonra havadan vurdunuz. Peki askeri yargı! Ne yaptınız açıklar mısınız? Hep yazdım, yazacağım... Zulüm zulümdür, şiddet de şiddet! Adalet salt güçlünün değil, güçsüzün de yanında olmalıdır! HHH Hak! Hukuk! İnsanlık! Adalet! Bu değerler vardır ya da yoktur... 34 beden, hayat, ölüm, acı... Koyun tümünü yan yana, bakalım ne çıkacak ortaya! Zulmü sana yapılan olarak görüp, başkalarına yapılana izleyici kalmak değildir... Bir de paramparça olmuş, zulümlere, işkencelere, zindanlardaki ölümlere bakacaksın... Hayatın varoluşunu anlatacaksın. Demek 7 bin kişinin telefonu dinlenmiş... O zaman kim yaptıysa kulağından tutup yargıya teslim edeceksin! Savcı “Haberim yok” diyor. Cemaat “Ben dinlemedim” açıklaması yapıyor! Kim dinledi? Ben bilmem, TİB bilir! ‘AB süreci askıya alabilir’ Dış Haberler Servisi İngiliz Times gazetesinde ABTürkiye ilişkileri üzerine kaleme alınan bir analizde, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın “otokratik yönetime kaymaya başladığı”, bu nedenle de AB’nin Türkiye ile müzakere sürecini askıya alabileceği ileri sürüldü. Türkiye’nin AB üyeliğini desteklemesiyle bilinen Avrupa Parlamentosu’nun İngiliz üyelerinden Andrew Duff’un “Şu anda gerçek bir katılım süreci varmış gibi yapmak maskaralıktan başka bir şey Andrew değil. Sürecin sonDuff baharda askıya alınmaması sürpriz olur” sözlerine de yer verildi. Gazetede yer alan demecinde, Türkiye’nin Kopenhag kriterlerini “bir sonuca varılmasını sağlayacak kadar bir süre ve derecede ihlal ettiğini” ileri süren Duff, AB Komisyonu üyelerinin atanacağı ekim ayında katılım sürecinin askıya alınabileceğini söyledi. Avrupa Parlamentosu’nda “Türkiye fobisi” olan milletvekillerine Ankara’nın eski destekçilerinin de katıldığını kaydeden Duff, “Erdoğan ortadan kayboluncaya” ya da etkisi AKP içindeki ılımlılar tarafından sınırlandırılıncaya kadar müzakerelerin durdurulması çağrısında bulunulduğunu ileri sürdü. Analizde MİT’in yetkilerini artıran yasa tasarısı ile Meclis’ten geçen Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu yasasına da değinilerek “Müzakereleri sonlandırma baskısı, özgürlükleri kısıtlayan ve Erdoğan’a yeni yetkiler veren yasal düzenlemelere karşı kaygılarını ifade etmeye başladığı bir döneme rastlıyor” denildi. Gazetenin haberine göre 5 Mart’ta AB Dışişleri Bakanları Komisyonu, Avrupa Parlamentosu ve Avrupa Komisyonu’nu Türkiye İlerleme Raporu’nda Ankara’nın birliğe katılımının yerinde olup olmadığını gözden geçirmeye çağıran bir değişiklik önergesini oylayacak. Ben Bilmem TİB Bilir!.. Acımasızlık, iftira, belden aşağı vurmalar, hakaret, gözdağı... Bu nasıl bir adalettir sorusunu artık hiç sormayacağım! Kin, öç alma, nefret duyguları gün geçmiyor ki körüklenmesin, her sabah uyandığımda yeni bir haberle uyanmayayım... Kim kimi niçin dinlemiş, devlet içinde o yapı nasıl kurulmuş, kim kimin adamıymış, ortalığa saçılan dinleme belgeleri doğru muymuş? Bunları bilmiyoruz... Kime inanacağız, kime güveneceğiz? Türkiye’nin bir hukuk devleti olmadığı kesin! Birileri birilerini, ötekiler başkalarını, eski ortaklarını izlemiş, böcekler konulmuş, şu olmuş bu olmuş... Yargıya, polise, istihbarat birimlerine güven kalmamış! Şaşırmamak elde değil! Adaletin bu mu dünya! Demokrasimizi, temel hak ve özgürlüklerimizi böyle mi geliştirecektik? İnsanları yasadışı dinleyerek, teknik izlemeye alarak... Sahte veriler, ıslak imzalar üreterek... Beş yıl içeride tutarak; intiharlara, ölümlere seyirci kalarak... HHH O kusursuz bombardımanlar, paramparça olmuş genç bedenler, o katliamlar! Cinayetler! Kimin işiydi bunlar, niçin ortaya çıkarılmadı, niçin? Bugün nedir topluma anlattığınız söyler misiniz! Acıyı bal eylemiş ülkemin insanı! Şimdilerde “haşhaşi, paralel devlet, örgüt, çete, casus, darbe” denilen o imzasız mektuplar, telefon dinlemeleri, şafak operasyonları, Hrant Dink cinayeti, Malatya Zirve Yayınevi katliamı... Reyhanlı’da neler olmuştu? Onlarca can, güpegündüz sokak ortasında, caddelerde... Patlayan bombalar! Savcılar, HSYK falan... Polisler! Her şey darmadağın... Hepsine eyvallah! Peki şu MİT tasarısı yasalaşırsa Türkiye demokrasisi gelişmiş ülkelerde, AB’de ve hep örnek olarak verdiğiniz ABD’de nasıl karşılanacak? HHH Birileri hesap vermeli! Kim bu birileri? Beni, seni, gazetecileri, siyasetçileri, sanatçıları, demokratik kitle örgütlerini, sendikacıları... Öğretmenleri, bilim insanlarını... Kimleri dinlediler, niçin dinlediler öğrenmek istiyorum... MİT’e olağanüstü yetkiler veren yasa önerisi İçişleri Komisyonu’ndan geçti ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) AKP’nin MİT’e olağanüstü yetkiler veren yasa önerisi komisyondan, teşkilatın diğer kurumlardan ihtiyaç duyduğu her türlü ekipman ve cihazı bedelsiz devralma ve geçici tahsis hakkı verilerek geçirildi. MİT’in geçici olarak tahsis ettiği taşınırlar hakkında hiçbir kayıt alma zorunluluğu olmayacak. İçişleri Komisyonu’nda MİT’e olağanüstü yetkiler veren yasa önerisi önergelerle değiştirilerek kabul edildi. Yaklaşık 12 saat süren görüşmelerin ardından kabul edilen önergelerle yapılan değişiklikler şöyle: İstihbarat dışı görev: MİT’in istihbarat dışındaki alanlarda hizmet yapmasına yöneltilemeyeceğine ilişkin hüküm mevcut yasadan çıkarılarak MİT’in istihbarat dışında farklı alanlarda görev yapmasına açık kapı bırakıldı. Yasa önerisiyle birlikte MİT, Bakanlar Kurulu’nun dış güvenlik, terörle mücadele ve milli güvenliğe ilişkin konularda verdiği her türlü görevi yapacak. Bu durum MİT’in istihbarat dışındaki alanlarda da faaliyet göstereceği şeklinde yorumlanıyor. MİT’e sınır ötesi görev yapma faaliyeti öneriden çıkarılırken, teşkilatın Bakanlar Kurulu’nun vereceği her türlü görevi yapacak olması “sınır ötesinin” de görev kapsamında olduğu şeklinde değerlendiriliyor. Çağdaş istihbarat yöntemleri takip edilecek: MİT’in görevleri arasında sıralanan yabancı istihbarat servislerinin kabiliyet ve teknolojik gelişmeleri takip etme yükümlülüğü de “çağdaş istihbarat usul ve yöntemlerini araştırmak, teknolojik gelişmeleri takip etmek ve uygun görülenleri temin etmek” diye değiştirildi. MİT Koordinasyon Kurulu Başkanlığı’nın başına Başbakan’ın getirilmesini öngören düzenleme değiştirildi. Buna göre kurul başında MİT müsteşarı yer alacak ve ilgili bakanlıkların müsteşarları kurula katılacak. Sınırsız bilgi talebine yasa kapsamı: Sınırsız yetkiye sözde yasa çerçevesi, MİT’in dilediği herkesten istediği belgeyi alabilmesini düzenleyen maddeye ise “yasal çerçeve kapsamı” getirildi. Buna göre MİT, yasa kapsamındaki görevleriyle ilgili olarak kamu kurum ve kuruluşları, meslek kuruluşları, Bankacılık Yasası kapsamındaki kurum ve kuruluşlar ile tüzelkişilerden her türlü bilgi, belge ve veri kayıtları alabilecek. Bu kurumlara ait arşivlerden, elektronik bilgi işlem merkezlerinden yararlanabilecek. Dinlemelere tek hâkim karar verecek: MİT’in istihbari dinlemeleri kapsamında aldığı mahkeme kararını tek hâkim verecek. İlgili MİT biriminin bulunduğu yerdeki ağır ceza mahkemesi üyesi yerine, bu düzenlemeyle HSYK tarafından belirlenecek Ankara Ağır Ceza Mahkemesi üyesi MİT’in bütün istihbarat dinleme kararlarını verecek. Yapılan değişiklikle Ankara’daki bütün ağır ceza mahkemeleri MİT personelinin görev suçu kapsamındaki yargılamalarına bakmakla yetkili olacak. Belge yayımlayana 39 yıl hapis: MİT’e ait bilgi ve belgelerin gazete, TV, sosyal medya gibi bütün medya araçlarıyla yayımlanması, yayılması, açıklanması halinde kişilere verilen cezanın üst sınırında indirime gidildi. Buna göre MİT’e ait belgeyi açıklayan gazeteci, yazar, sorumlu müdür ve bu bilgiyi yayanlar hakkında ceza sınırı 12 yıl yerine 9 yıl olacak. Ancak cezanın alt sınırı olan 3 yıl hapis cezasında herhangi bir değişiklik yapılmayacak. Geçici tahsis kayıt dışı olacak: MİT ihtiyaç duyması halinde diğer kamu kurum ve kuruluşlarından her türlü malzeme, ekipman, teçhizat ve cihazı kullanabilecek. MİT bedelsiz devraldığı taşınırları envanterine kayıt etmek zorundayken, geçici olarak tahsis ettiği taşınırlar hakkında hiçbir kayıt alma zorunluluğu olmayacak. MİT’e kayıt dışı ekipman Başbakan Erdoğan, dün yapılan Bakanlar Kurulu toplantısına başkanlık etti. Kutudaki para iade edildi EMİNE KAPLAN ANKARA Başbakan Tayyip Erdoğan, telefonla görüştüğü ABD Başkanı Barack Obama’ya Fethullah Gülen’le ilgili olarak “Bizim içişlerimize karışan kişiyi orada misafir ediyorsunuz” dediğini, Obama’nın da mesajı aldığını söyledi. Erdoğan, bazı milletvekillerinin son yasal düzenlemelerle ilgili olarak “Yeni paralellere meydan verilmesin” sözleri üzerine “Artık yoğurdu üfleyerek yiyoruz” dedi. Erdoğan, Halk Bankası Genel Müdürü Süleyman Aslan’ın evinde ayakkabı kutularında bulunan paranın mahkeme tarafından iade edildiğini belirtti. Başbakan Tayyip Erdoğan, seçim çalışmaları kapsamında milletvekilleriyle yaptığı kahvaltılı toplantının sonuncusunu dün gerçekleştirdi. Toplantıya, adı yolsuzluk ve rüşvet operasyonuna karışan eski İçişleri Bakanı Muammer Güler ile eski Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar da katıldı. Erdoğan, ABD Başkanı Barack Obama ile telefon görüşmesi konusunda milletvekillerine bilgi verdi. Obama’ya, HSYK ve internet yasasını anlattığını belirten Erdoğan, Obama’nın da “Tamam” dediğini aktardı. Erdoğan, Gülen’in ses kayıtlarıyla ilgili olarak Obama’nın “Bizim içişlerine karışıyorsunuz” dediğini, kendisinin de “Bizim içişlerimize karışan kişiyi siz de orada misafir ediyorsunuz” yanıtı verdiğini söyledi. Erdoğan, “Obama mesajı aldı” dedi. Erdoğan, Taha Akyol’la ilgili olarak “Aydın Doğan’ın en ileri iş takipçisi” derken, geçmişte hükümet lehine yazan, ancak son dönemde aleyhte yazılar yazanlara paralel yapı tarafından şantaj yapılmış olabileceğini söyledi. Basında paralel yapının dinlediği kişilerin listesinin yayınlandığını anlatan Erdoğan, “7 bin kişi dinlenmiş. Bu sayı çok daha fazla olabilir, bunun da takibindeyiz. Beni ve Cumhurbaşkanı’nı dinleyen bir yapı var ortada. Dinlemedikleri kimse kalmamış. Mahkeme kararıyla yapılmış, ama bunlar yasadışı dinlemeler. Bu durum MİT Yasası’nda yapacağımız değişikliklerin ne kadar isabetli olduğunu gösteriyor” dedi. Konutuna ve ofisine böcek koyan kişilerden birinin “yurtdışına kaçmadığı, Türkiye’de” olduğu yönündeki açıklamalarını değerlendiren Erdoğan, “Hâlâ yurtdışında. Madem kaçmadın gel İçişleri Bakanlığı’na, çık amirinin karşısına ‘buradayım’ de” diye konuştu. Paralel yapıyla mücadelelerinin seçim sonrasında da devam edeceğini belirten Erdoğan, bazı milletvekillerinin son dönemdeki yasal düzenlemelere dikkat çekerek “Başka paralellere de meydan verilmemesi lazım” demeleri üzerine “Hayır, olmaz. Artık yoğurdu üfleyerek yiyoruz” dedi. Bazı milletvekilleri, seçim çalışmaları kapsamında cemaat evlerinin de ziyaret edilmesi önerisi üzerine Erdoğan, “Gitmeyin, gerek yok. Onlar kilitlenmiş durumda. Evlerdeki kızları gece kaldırıp beddua okutuyorlar. Twitter şifrelerini alıp mesaj atıyorlar” diye konuştu. Erdoğan, 30 Mart’ta yapılacak seçimlerde partileri açısından çok daha iyi bir tablo ortaya çıkacağını kaydetti. Halkbankası Genel Müdürü Süleyman Aslan’ın evinde ayakkabı kutularının içinde bulunan parayla ilgili olarak “Devletin kasasından çıkan bir para değil bu. Balkanlar’daki imam hatip için toplanan yardım. Resmi hesaplarında tutsa daha iyiydi, ama yardım parası. O nedenle de o paraları mahkeme iade etti” dedi. Başbakan Erdoğan milletvekillerine açıkladı Bakanlar Kurulu’nda dinleme iddiaları konuşuldu ‘K açmadıysan çık, ‘buradayım’ de’ Arınç: Hayali bir ihbarla başlamış ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, özel yetkili İstanbul savcıları Adem Özcan ve Adnan Çimen’in başlattığı dinlemelerle ilgili olarak “Bir hayali ihbar üzerine bir soruşturma başlatarak aldıkları hâkim kararıyla bazı dinlemeler yapmışlar. Şu anda 107 klasörde 2280 kişinin telefon numaraları da dahil olmak üzere dinlendiği görülüyor” dedi. Bakanlar Kurulu toplantısı sonrası açıklamalarda bulunarak gazetecilerin sorularını yanıtlayan Arınç, gündemi sarsan dinleme listeleriyle ilgili bir soru üzerine, “Adem Özcan ve Adnan Çimen. Bir hayali ihbar üzerine bir soruşturma başlatarak aldıkları hâkim kararıyla bazı dinlemeler yapmışlar. Dosya ellerinden alındıktan sonra yerlerine gelen yeni savcılar tarafından ortaya çıkarılmış. Böyle bir terör örgütü olmadığı görülmesine rağmen 3 yıl içinde birçok kişinin takip edilmesiyle her yönüyle dikkat çekmiş” diye konuştu. Toplam 107 klasörde 2280 kişinin dinlendiğinin görüldüğünü belirten Arınç, 3 yıldır süren soruşturmanın yalnızca ilgili savcılar tarafından bilindiğini ifade etti. Klasör sayısının 125’e çıkabileceğinin konuşulduğunu belirten Arınç, “Bunlar tamamen kanunsuz dinleme talepleri ve kararlarıdır. Dinlenen her kişiden, o kişilerin yakınlarından ve bu konuya dahil edilen hemen her şahıstan özür dilenmelidir” dedi. Arınç, yaşanan gelişmelerin HSYK düzenlemesinin “ne kadar acil ve gerekli olduğunu ortaya çıkardığını” da ileri sürdü. Arınç, Başbakan Erdoğan ile kendisi arasında cemaatle ilgili yapılan açıklamalarda çelişkilerin olduğu yönündeki bir soru üzerine de gülerek “İyi ki bu soruyu bana soruyorsun” diyen Arınç, şöyle devam etti: “Ben bir siyasetçiyim, Ak Parti’nin de bir üyesiyim. Başbakanımızın yanında olmak, hükümetimizin yanında olmak ve her yönüyle bu hükümeti savunmak zorundayım. Bu ahlaki bir borç ve görev. Bazı konularda üslup farklılığımız olabilir. Bu farklılıklar her konuda her soruya karşı kendini gösterebilir” dedi. Kendisi için önemli olanın seçimlerde daha fazla oy olmak olduğunu vurgulayan Arınç, buna karşın bugün ortaya çıkan gelişmelerin Başbakan’ın haklılığını da ortaya koyduğunu söyledi. Arınç, AB’den gelen internet yasasıyla ilgili eleştiriler konusunda da “Bugüne kadar internet yasasında değişiklik yoktu da fasılları mı açtınız üstüste” dedi. ‘Tehdit edilmiş olabilir’ Doğu ve Güneydoğulu milletvekilleri, demokratikleşme paketinin seçim öncesinde çıkarılmasını isteyerek “Eğer çıkarırsak seçimde bunu bölgede kullanırız” dedi. Erdoğan’ın bunun üzerine paketin hızla yasalaştırılmasını istediği öğrenildi. paketi de geliyor Demokratikleşme
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle