05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
25 ŞUBAT 2014 SALI CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ [email protected] 11 ABD’de Türk çelik sektörünün devlet teşviki aldığı gerekçesiyle açılan soruşturma tamamlandı: Çelikçiler beraat etti ABD Ticaret Bakanlığı, telafi edici vergi soruşturmasının ön sonucunda Türk çelik sektörüne verilen sübvansiyon oranını düşük buldu. Sektörün herhangi bir önlem olmadan pazara girişi devam edebilecek. Ekonomi Servisi Türk çelik sektörüne ABD’den güzel haber geldi. Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Ticaret Bakanlığı, telafi edici vergi soruşturmasının ön sonucunda Türk çelik sektörünün devlet teşviki almadığı konusunda karara vardı. ABD Ticaret Bakanlığı, Türkiye ve Meksika menşeli “Demir ve Alaşımsız Çelikten Filmaşin ve Çubuklar” ithalatına karşı 4 Eylül 2013 tarihinde bir antidamping (AD) ve telafi edici vergi soruşturması (CVD) başlatmıştı. 19 Şubat 2014 tarihinde alınan resmi yazıda ABD Ticaret Bakanlığı sübvansiyon ile ilgili soruşturmanın ön sonuçlarını açıklamış ve örneklemeye konu olan her iki firma için de sübvansiyon oranlarını “de minimis” (önemsiz) buldu. Bu karara göre Türk çelik sektörünün herhangi bir önlem olmadan pazara girişi devam edebilecek. Dava süresince Türk tarafının savunma çalışmalarını sürdüren Ekonomi Bakanlığı ve Çelik İhracatçıları Birliği yetkilileri, ABD yetkili makamlarının Türk çelik sanayinin teşvik almadığını teyit etmiş olmalarından ötürü büyük bir memnuniyet duyduklarını ifade ettiler. Çelik İhracatçıları Birliği Başkanı Namık Ekinci, Türk çelik sektörünün Avrupa Kömür Çelik Topluluğu (AKÇT) Anlaşması doğrultusunda sektör olarak devlet teşviklerinden yararlanma hakları olmadığını belirterek “Yüzde 100 özelleştirilmiş bir sektörüz. Bu nedenle açılan soruşturmaya da anlam verememiştik. Soruşturmayı ABD’li bazı çelik sektörü mensuplarının fiyatları artırma çabası olarak görüyoruz. Ancak sonucun Türk çelik sektörü lehine olmasından dolayı memnunuz” dedi. Dinlemeler; Suçla Suçu Aklama... Suçlusu cemaat ilan edilmiş dinlemeler dalgasının etkin sansasyon haberleri, öncelikle iktidarlarının sözcüsü medyada ana haberlerde, manşetlerde.. Her zamanki gibi kamuoyu gündemini en etkili değiştirmenin etkin, sansasyon aracı oldu gitti.. Hak edişi, dinlenenler listesinin uzunluğu kadar, gerekçe yapılan örgütün adının bile gülünçlüğünde, inandırıcılıtan çok uzak suçüstü işlevi, demokrasiyi unutun polis devleti düzenlerinde bile akla gelmeyecek boyutlarda insan hakları, özel yaşamın gaspedilmesi aracı genelgeçer dinleme boyutlarında.. Her zamanki gibi insanoğlunun sansasyon, dedikodu güdüleri kaşınarak dikkatler binlerle olduğu söylenen dinlenmiş ünlülerin listelerinde.. Listelere girmeyi hak edenler biraz kaygılı, biraz onurlandırılmış olarak gerçekten hukuk devleti düzeni, demokrasilerde çok temel bir insan hakkı suçu niteliğindeki dinleme eylemini gerçekleştirenlerden hesap sorulmasını çok haklı dillendiriyorlar. Erdoğan iktidarları cephesi, cemaati suçlama, kendi suçlarını unutturmada önemli bir gündem yaratmış olmanın coşkusunda suçun büyüklüğü, boyutları üzerinden atıp tutuyorlar.. Ama iktidarda suçun suç ortağı oldukları konumlarını, bir şeyler yapılmamasının sorumluluğunun kendilerinde olduğunu her nedense unutuveriyorlar.. Ülkemizde solun, emeğin silindir gibi ezilmiş olmasının da doğal sonucu olarak dinlenecekler listesinden düştüğümden güvenli, 12 Mart, 12 Eylül, iktidarlarının ilk yılları süreçlerindeki önemli dinlemeler, acı sonuçlarından örnekler, yaşanmışlıklar belleğimde canlanıyorlar.. Deniz Gezmiş ve 68 kuşağının liderleri 1516 Haziran işçi direnişinde 6 ay suç ortağı yattıklarında, mahkemeye sunulmuş, iddianemeye de yansıyan, dolayısıyla kitap olmuş en önemli kanıtlar tabii ki telefon dinlemeleri idi. Deniz İTÜ’de haberleşme merkezi oluşturmuş, arada gazetede aynı işi yapan benimle araşıp duruyor; “Abla Altıyol’da birisi yere düşmüş ölmüş” bilgisinin benden onayını almaya çalışıyordu.. Avukatları baştan sona benimle yapılmış ara konuşmaları içeren dinleme kayıtları için tanık olmamı istemişlerse de, besbelli o tarihlerde daha bağımsız işleyen yargı gazetecinin haberleşme hakkı içinde gördüğü bu kayıtlara bakarak beni tanık olarak bile dinleme gereğini duymamıştı.. HHH Dönemin aydınlarını, yıllarla görüşmemiş, tanışmamış olanlarını bile ortak gizli darbe örgütü içinde toplayan davanın ilk gizli örgüt toplantı belgesi, trajikomik evlilik sonrası gelenek gereği İlhan Selçuk ve gazeteden, ortak dost çevresinden gelmiş kimi aydınların yemek sohbeti üzerinden, “bant bir delil bir...” olarak üretilmişti. Bu yargılama kapsamında İlhan Selçuk işkence görmüş, çok sayıda aydın bir yılın üstünde tutuklu kalarak idam istemi ile yargılanmış, sonunda dava düşmüştü. 12 Eylül’ün kilit davaları arasında aydınları yine toplayan Barış ve DİSK davaları hiç unutulmamalı.. MarksistLeninist illegal örgüt suçlamaları ile çok ağır işkenceler, 3 yılı aşan tutukluluklar, idam yargılamaları, sonunda davaların düşmesi süreçleri.. her kesime bir şeyleri öğretmiş olmalı ki.. Askeri darbe hukukunda işletilen yöntem ve süreçler Erdoğan iktidarlarında, sivil ama özel darbe hukuku içinde, bir kez daha yaygın ve etkin uygulandılar.. Yöntem aynı yöntem, dinlemelerden oluşturulan suç belgelerine karşı savunmalarda çoğunluğunun tahrifatla suç belgesine dönüştürülmeye çalışıldığı anlatılmış, ancak bu kez tersine operasyonların aracı olarak sivil darbe hukuk örneklerini oluşturmuşlardı. Ergenekon, balyoz... bir yanda TSK kadrolarını, diğer yanda aydınlar, gazeteci, bilim insanları yaygın, toplumu, suçlamada kullanılan yöntemler, KCK operasyonlarında da geçerliydi. Toplam tutukluluk süreleri, verilmiş mahkumiyetlerin geçerlilikleri henüz kesinlik kazanmış sayılamıyor.. Ancak Erdoğan iktidarlarının şimdilerde paralel devlet suçlaması ile suç topunu atmaya çalıştıkları cemaat kadroları ile birlikte ortak icraatlarının ürünü oldukları kesin.. İktidarlarının icraatlardan sorumlu olduğu gerçeği bir yana, ortaklıkları bozulana kadar söz konusu davalara sahiplenmeleri ile sabit.. Elbette sivil iktidar eliyle ortaya çıkmış çok ağır insan hakları, hukuk devleti düzeni ihlal örnekleri bugünün gerçeği, kalıcı, diktatoryal iktidara geçiş sonuçlarıyla gündemimizdeler. İktidarlarının eliyle demokrasiden sapmanın sınır tanımazlığının suçları olarak giderek daha çarpıcı boyutları ile de yüz yüzeyiz.. Askeri darbe süreçlerinin icraatlarından daha büyük tehdit olarak, sivil iktidar eliyle çıkarılan antidemokratik yasalar, hukuk devleti düzeni ihlalleriyle bir tek kirlilik suçları aklanmıyor, geleceğimize ipotek konuluyor.. 17 Aralık iktidar ortaklığının bozulması sonrası; “Kim daha ayıplı, suçlu?” hesaplaşmasının odağında da elbette çok ileri teknoloji ile yapılmış dinlemeler ön planda.. Doğrusu ortalığa saçılan suç eylemlerinin hangi cephe ağırlıklı oldukları bizi çok fazla ilgilendirmiyor.. İleri demokrasi yolunda sivil iktidar eliyle oluşturulan suçların içerikleri, suçun suçla kapatılması yaşamsal.. Sikorsky ile AWACS’ye ‘paralel’ imza u Erdoğan ve Obama arasındaki telefon görüşmesinin üzerinden 48 saat geçmeden 3.5 milyar dolarlık imza atıldı. Nokia taksit sınırını ucuz ceple aşacak Nokia Türkiye’de cep telefonunda taksit sınırlamasını pazara yeni sunacağı X serisi uygun fiyatlı ürünlerle aşmayı planlıyor. Nisan ayında Türkiye’de satışa sunulacak akıllı cep telefonlarının fiyatları 500650 TL arasında değişecek. BARSELONA Mobil Dünya Kongresi GSMA, Barselona’da kapılarını ziyaretçilere açtı. Bu yıl 200 ülkeden 75 bin kişinin ziyaret etmesinin beklendiği kongrede Nokia’dan Samsung’a, Sony’den Huawei’ye, LG’den HTC’ye dünya devleri ve 1500’ü bulan firma yeni ürün ve teknolojilerini tanıtıyor. Kongrede gün yüzüne çıkan ürünlerde yine en büyük ilgiyi cep telefonları çekiyor. Android olmayan ancak Android uygulamalarının indirilebildiği X serisini tanıtan Nokia’nın Türkiye Müdürü Çiçek Uyansoy İcan, Türkiye’de taksit sınırlandırılması nedeniyle tüketicilerin daha orta sınıf ürünlere yönelmesini öngördüklerini, X serisiyle bu segmentte tüketicilere 3 model seçeneği sunacaklarını söyledi. Fiyatları 500 TL ile 650 TL arasında değişen Nokia X, Nokia X+ ve Nokia XL modellerinin lansmanının yapıldığını anlatan İcan, ilk olarak nisan ayında Nokia X’i Türkiye’de satmaya başlayacaklarını söyledi. BARKIN ŞIK ANKARA 2007’den bu yana devam eden “Genel Maksat Helikopter Projesi”nde Sikorsky ile 3.5 milyar dolarlık sözleşme geçen cuma günü sessiz sedasız imzalandı. 109 adet T70 (Black Hawk) helikopterinin TUSAŞ tesislerinde üretilmesini öngören sözleşmeye göre, ABD en az 190 helikopterin Türkiye üzerinden üçüncü ülkelere satışı konusunda da garanti verdi. Başbakan Tayyip Erdoğan, geçen hafta ABD Başkanı Barak Obama ile yaptığı telefon görüşmesinde iki ülke arasındaki savunma işbirliğine atıfta bulunmuş ve bu kapsamda ABD’den alınan ve dördü Türkiye’ye 1 milyar 385 milyon dolara mal olan AWACS uçaklarını (Barış Kartalı) gündeme getirmişti. Anlaşmanın, bu görüşmenin ardından 24 saat geçmeden, AWACS’lerin teslimat törenine paralel imzalanması dikkat çekti. Savunma Sanayii Müsteşarlığı’ndaki (SSM) imza töreni geçmiş örneklerin aksine basına kapalı tutuldu. Törene SSM Müsteşarı Murad Bayar, TUSAŞ Başkanı Yalçın Kaya, TUSAŞ Genel Müdürü Muharrem Dörtkaşlı, Sikorsky Satışa ve Pazarlama Başkanı Bob Kokorda ile diğer alt yüklenici firmaların temsilcileri katıldı. Black Hawk’ların üretiminde TAI ana yüklenici olacak. Kanat, kabin, kokpit gibi bileşenler Ankara’da üretilecek. Elektronik aksamı Aselsan, motoru TEI, iniş takımı ve dişli kutusunu ALP Havacılık yapacak. Uygun fiyatlı ürünler öne çıkacak Nokia XL’yi ise ikinci çeyrekte satışa sunmayı planladıklarını dile getiren İcan, “Türkiye pazarında taksit sınırlandırması nedeniyle operatör kanalında satışların artacağını, organize perakende kanalında ise bir miktar düşeceğini öngörüyoruz. Fiyat seviyesinin de üst segmentten daha orta segmente ineceğini düşünüyoruz. Çünkü taksit olmayınca insanların bir seferde alabileceği daha uygun fiyatlı ürünler öne çıkacak. Bizim yeni lansmanı yapılan X serimiz de bu segmente hitap edecek. X serisini Nokia Lumia serisine geçiş ürünü olarak konumlandırıyoruz” dedi. İcan, kur artışlarını fiyatlarına yansıtmadıklarına işaret ederek kurdan çok taksit sınırlandırmasının pazarda etkili olacağını ifade etti. Fuarda neler tanıtıldı? Defne’den acil kredi servisi Defne, Barselona’da yeni nesil mobil pazarlama çözümlerini tanıtıyor. Collect Call Suite, ön ödemeli GSM abonelerine kredisi bitse dahi çağrı yapma özelliği sağlayan acil kredi servisi MicroCredit, ödemeli arama servisi Collect Call ve kredisi olmayan aboneye cevapsız çağrı mesajı gönderme imkânı tanıyan PokeCall çözümlerinden oluşuyor. Ruslardan iki yüzlü telefon Huawei ilk ke z giydirecek Huawei, iki yeni M nünü ve ilk giyile ediaPad ürübi ni tanıttı. Huawei lir teknolojisiMediaPad X1, ak ıllı telefonların ve tabletlerin fonk siyonelliğini bir araya getiriyor. 91 işlemciye sahi 0 model 1.6 GHz dört çekirdek p olan MediaPa li d X1, Android Jelly Bean sürü 4.2 müyle geliyor. TalkBand B1, 1. inçlik esnek O 4 LE diaPad M1, 8 in D ekrana sahip. Huawei M eç boyutundaki ve 800x1280 H çözünürlüğünd D ek şarjda 8 saat ke i IPS dokunmatik ekranıyla te k sintisiz video gö rüntüleyebiliyo r. zünYotaPhone, her iki yü hip. sa de de birer ekrana ’ın es vic De ta Rus şirketi Yo a ark n, efo tel bu n ola ürünü nk EI lik yüzündeki 4.7 inç ihtiyaca z ekranıyla pek çok kritik , işlemci olarak 2.3 GH ne ı yanıt veriyor. YotaPho lığ lın Ka or. nıy n 800 kulla hıza sahip Snapdrago aAm le, og Go t, ke şir n içi 8.9 mm olan YotaPhone i şirketlerle uygulama gib ble No & s rne Ba ve n zo a görüşmeler yapıyor. uyumluluğu konusund Yıllardır annem kendisini umreye götürmemi ısrarla istiyordu. Daha fazla yaşlanmadan annemizin dileğini yerine getirmek üzere bu konuda deneyimli dostlarımız Yılmaz ve Emine Gelibolu ile ailecek geçen hafta umre yaptık. Bu umrede yaşadıklarımızı ve gözlemlerimizi sizinle paylaşmak istiyoruz. Ama öncelikle şunu söylemeliyiz: Oraları ve yaşam biçimini gördükten sonra büyük Osmanlı devletinden sonra çağdaş, laik ve aydınlanmacı bir ülke kurup bize emanet eden Atatürk’e sonsuz minnet duymalıyız. Bir Umrenin Ardından yarattığı dinsel bir iklim. Buradaki durum ve cami içindeki temizlik ve sağlık koşulları yetersiz. Terleme ve çıplak ayaklar nedeniyle insanların birbirlerine hastalık geçirme olasılığı yüksek. ni ifade ediyor Kâbe Allah’ın birliği yaparken dünyada barışı, çocukların ölmemesini, yoksulluğun bir kader olmamasını hep düşündük. Teknoloji camilere de girmiş Kutsal alanlarda insanlar uyuyorlar, yemek yiyorlar ve cep telefonlarını yoğun bir şekilde kullanıyorlar. Oysa bize öğretilen dünyevi işlerin din alanına karıştırılmaması idi. Demek ki küresel ekonominin din falan dinlediği yok! artmış durumda Umre yapanın sayısı Kâbei Muazzama Allah’ın birliğini temsil ediyor. Onu tavaf etmek Allah’ta hiçliğe ulaşmak anlamını taşıyor. Ehram, eşitliği ve ölümde kefeni temsil etmek için giyiliyor. Tavafta Allah’tan samimi isteklerde bulunmak ve şükretmek de bir ibadet. Kâbe’nin etrafını oteller kuşatmış! Kâbe’nin etrafını heybetli otel ve iş merkezleri kuşatmış durumda. Kralın sarayı da var. Ayrıca ciddi bir inşaat faaliyeti yürüyor. Alan genişletilip daha büyük binalar yapılacağı söyleniyor. Oteller ile Kâbe arasındaki alan yoksulların çadırı haline dönüşmüş. Burada yatıyorlar, yemek yiyorlar. Yani açık çadır durumunda... İş merkezlerinin tüm koridorları da yere oturmuş yemek yiyen insanlarla dolu. Bedevi yaşam tarzı devam ediyor. Çadırın yerini binalar almış... hususlar Kafamıza takılan Türkiye’den umreye giden sayısında 2002’den itibaren ciddi bir artış var. 2012’de umre yapan 700 bin kişi. 20012002’de bu sayı 16 bin. Bu artışın en önemli sebeplerinden biri likidite bolluğu ve bireysel kredi kullanımlarındaki artış. Diğer önemli sebeplerden biri AKP’nin Safa Merve de bir sembol Hz. İbrahim’in, oğlu Hz. İsmail ve karısı Hacer’i Allah’a emanet ederek bıraktığı Merve tepesi denilen yerde Hacer annenin oğluna su bulmak için çırpınışını hissetmek amacıyla Safa Merve yapılıyor. Biz bu koşuşturma ibadetini Her insan Kâbe’ye gitmeden de gönül bahçesinde Kâbe’yi tavaf edebilir ve Allah sevgisi ile yanabilir. Çokça umreye gitmeye gerek var mı? İnsan içindeki yanlış yapma ve suç işleme sapkınlığı olarak nitelendirebileceğimiz şeytanı bulunduğu yerden de taşlayabilir. İbadet edenlerin sayısının büyük çoğunluğunun yoksul ve orta gelir grubundan olmasının nedeni nedir? Allah’a sığınarak acılarını gidermeye mi çalışmaktadırlar? Oysa yoksulluk kader olmamalı. Zengin petrol ülkesi Suudi Arabistan’ın halkı neden geri kalmış durumda? Neden krallıkla yönetiliyor? Arap Baharı’nın sahibi ABD burada krallığın devamına ne zamana kadar razı olacak? Neden Müslüman ülkelerde kan gövdeyi götürüyor? Hz. Muhammet temizliğe çok önem verirdi. Hatta her aptes alırken diş temizliğini de hadis olarak vermek istemiş. Buna rağmen modern dünyada bedevi yaşamın sebepleri ne? Umreye gidenlerin çoğu dinler tarihi, dini bilgiler ve duaların manası konusunda yeterli bilgiye sahip değil. Çok şeyi yeni öğreniyorlar. Bu da sembolik olan umre ibadetinin ruhuna inmeyi engelliyor... Son söz Sen insana ulaşmadan Allah’ı nasıl arıyorsun? (Muhammed İkbal) n EDİRNE (Cumhuriyet) Kapıkule Sınır Kapısı karşısındaki Bulgaristan’ın Kaptan Andreevo Sınır Kapısı’nda devam eden genişletme çalışmaları nedeniyle Türkiye’den geçiş yapmak isteyen tırların alımında aksaklık yaşanıyor. Kapıkule Sınır Kapısı’nda oluşan kuyruğun uzunluğu yaklaşık 20, Hamzabeyli Sınır Kapısı’ndakı kuyruk 12 kilometreyi buldu. Trakya Gümrük ve Ticaret Bölge Müdürlüğü yetkilileri, kuyruğun, Bulgaristan’ın yoğunluğa cevap verememesi nedeniyle meydana geldiğini, Türk tarafındaki alımlarda bir sorun yaşanmadığını kaydetti. TIR şoförleri de 23 gündür Kapıkule Sınır Kapısı’nda kuyrukta olduklarını ve beklerken yaptıkları tüm harcamaların yevmiyelerinden gittiğini belirtti. Bulgar sınırında yine kriz
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle