20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
22 ŞUBAT 2014 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER CHP lideri Kılıçdaroğlu’ndan DSP’ye geçenlere ‘AKP’nin ekmeğine yağ sürüyorlar’ tepkisi 5 ‘Küsenler sünger çeksin’ AYŞE SAYIN Muz Cumhuriyeti... Kim iyi polisi, kim kötü polisi oynuyor? Bir yandan “paralel yapı, çete, haşhaşi” öte yandan zeytin dalı... Başbakan Erdoğan ve Başbakan Yardımcısı Arınç! Enver Aysever’in CNN Türk’te “Aykırı Sorular” programına katılan AKP Adıyaman Milletvekili gazeteci Mehmet Metiner, bir dönem toprağın altından silahların fışkırdığını söyledikten sonra devam ediyor. Ergenekon operasyonları sürecinde kandırıldıklarını belirtip şu yanıtı veriyor Aysever’e: “Bir evde 4, 5 milyon dolar para bulunduğunu gördün mü? Toprağın altından da silahlar çıkıyordu bir dönem. Silahlar fışkırıyordu. O silahların Ergenekon silahları olduğuna inanıyor muydun? Dün beni kandıranlar bugün seni kandırıyor. Mizansen olmadığını nereden biliyorsun? Dün bizi kandırdılar bugün sizi kandırıyorlar.” HHH Metiner konuşurken 2009 yılında yaşadıklarımı anımsadım... Bir televizyon kanalında tartışma programındaydık. Konu Ergenekon süreci. İlhan Selçuk’un Cumhuriyet’e bomba attırdığını öne sürmüştü. İnanmıştı bu yalana! Sözünü kestim: “Gerçekten inanıyor musun İlhan Selçuk’un Vakıf adına sahibi olduğu Cumhuriyet’e bomba attırdığına?” Gerçekten inanıyordu... Metiner tam karşımda oturuyordu. Sözünü kestim: “İlhan Abi ağır hasta, kendisi de burada yok, özür dilemen gerekir.” Bir ara duraksadı, ardından özür diledi... Metiner gibi deneyimli bir gazeteci, cemaatin devletin en duyarlı kurumlarında örgütlendiğini bilmez miydi? Elbet bilirdi! O zaman niye kandırıldı? Aslında o da biliyordu bunu... Çünkü iktidarcemaat ortaklığı cicim yıllarını yaşıyordu... HHH Prof. Dr. Fatih Hilmioğlu’nun Silivri zindanından çıktıktan sonra yaptığı açıklama bilmem içinizi acıttı mı, yüreğinizi yaktı mı? Hilmioğlu şöyle diyordu: “İçeride benden daha ağır hastalar var!” İlker Başbuğ ise kendisini Silivri’de ziyaret eden TBMM İnsan Hakları Komisyonu üyesi milletvekillerine soruyordu: “Bu insanları daha ne kadar içeride tutacaksınız?..” Hurşit Tolon Paşa, Tuncay Özkan da sorunları dile getirdi... Başbakan bir yandan “kumpas kuruldu” diyor, öte yandan o yapının nasıl kurulduğunu, kimlerin neler yaptığını açıklamıyor. Gerçekten 7 Şubat ve 17 Aralık’ı yaşamasaydık bugün nerede olurduk? İlker Paşa diyor bunu! Ben de öyle düşünenlerdenim... Haklı bir soru bu... Eğer bu rezalet kabul edilirse, yargıçların cezalandırdığı insanları daha ne kadar içeride tutacaksınız? Kumpası, önceden ayarlanmış savcılar, yargıçlar, polisler yaptıysa, kurulan kumpasın lideri kim? Başbakan, cemaati gösteriyor örtülü bir biçimde... Bülent Arınç, Londra’dan “zeytin dalı” uzatıyor cemaate... “Cemaatin bir oyuna bile ihtiyacımız var!” HHH Bu arada MİT yasa tasarısı var... Yasa Meclis’ten geçerse George Orwell’in “1984” adlı romanındaki (İngilizce aslından çeviren Celal Üster / Can Yayınları) ülke gibi olacak Türkiye. Eğer tasarı yasalaşırsa kamu kurumları ve bankalar her türlü bilgi, belge ve veriyi MİT’e vermek zorunda olacak... İnternet yasası için de bu böyle... Demokratik ülkeler kaygıyla izliyor Türkiye’yi... Gerçekten bu yasal düzenlemeler gerçekleşirse Türkiye bir baskıcı rejimle karşı karşıyadır... Bir dönem askeri vesayetten söz edenler bugün sivil vesayetin adım adım ilerlediğini, temel hak ve özgürlüklerin giderek budandığını görmeye başladı. Türkiye’nin özgürleşmesi için, demokrasiyi bir yaşam biçimi olarak görmesi, örgütlü toplum olması gerekir. HHH Ben zaman zaman umutlu, zaman zaman kaygılıyım ülkenin geleceğinden... Türkiye ne Pakistan, ne Endonezya, ne Suriye ne de Mısır’dır... MİT yasası çıkarsa, özel hayat, başta gazetecilerin ve tüm insanlarımızın bilgisayarları, her şey denetim altına alınır... Türkiye muz cumhuriyeti değildir! ANKARA CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, özellikle partinin kalesi konumundaki yerlerde belirlenen adaylara tepki gösterip “küsen” ve protesto eylemleri yapan CHP’lilere, “Artık her şeyin üzerine sünger çekmek lazım” çağrısı yaparken, aday gösterilmeyince DSP’den aday olan belediye başkanlarına ise “AKP’nin ekmeğine yağ sürüyorlar” diye tepki gösterdi. Kılıçdaroğlu, “Artık tek hedef var, çalışmak. Her kesin bu hedefe kilitlenmesi lazım” dedi. Kılıçdaroğlu, Gülen cemaatini kastederek, “CHP’nin ipi haşhaşi örgütünün elinde” diyen Başbakan Erdoğan’a ise “Bülent Arınç’ı ben mi haşhaşi dediğin kişilere gönderdim? Bizim birlikte olduğumuz tek kesim var o da halk!” yanıtını verdi. Kılıçdaroğlu, seçimlere dönük hedeflerini Cumhuriyet’e anlattı. Erdoğan’ın yerel seçimdeki başarı hedefini “yüzde 38.5’in üstü” olarak ifade etmesinin son derece önemli olduğuna dikkat çeken Kılıçdaroğlu, “O noktaya gelmiş olması sevindiricidir. Bu halk, Erdoğan’a dersini vermek zorundadır. Halka yapmadığı hakaret kalmadı” görüşünü dile getirdi. DSP’ye geçenlere sitem eden Kılıçdaroğlu “CHP’nin oylarıyla belediye başkanı oldular. ‘Ben olmadım, o zaman ben ayrılıyorum, başka partiye geçiyorum’ diyenler oldu. Bu doğru değil. Bu AKP’nin ekmeğine yağ sürmektir. DSP’den aday olmaları bizim açımız dan bir risk doğurmaz. Ben halkımın sağduyusuna güveniyorum” dedi. Aday adaylarının kırgınlıklarını anlayışla karşıladığını söyleyen Kılıçdaroğlu şöyle konuştu: “Genel merkezin önüne günlerce gelip çadır kurmak, ölüm orucu yapmak doğru değildir. Hiçbir partinin yapmadığı kadar eğilim yoklaması yaptık. Çoğu yerde belediye başkan adayları, il genel meclisi üyerimizi sandığa gittik oy kullanıp belirledik.” 45 İLDE 49 MİTİNG Kılıçdaroğlu, 30 Mart yerel seçimleri için yapacağı mitinglere 28 Şubat’ta başlayacak. Kılıçdaroğlu’nun Balıkesir ve Çanakkale’den başlatacağı miting programının son durağı ise İstanbul olacak. Kılıçdaroğlu, 1 aylık sürede 45 ilde 49 miting programına katılacak. Kılıçdaroğlu, seçimlerde almayı hedefine koyduğu İstanbul’da 3, Ankara, Adana ve Hatay’da ise 2 miting programı planladı. DSP’nin İzmir sıkıntısı HAKAN DİRİK İZMİR DSP’nin İzmir Büyükşehir Belediyesi adayı Selçuk Karakülçe’nin 1 Aralık 2003’e dek DSP İzmir İl Başkanlığı görevinden ayrılmadığı için adaylığının düşebileceği ileri sürülüyor. Geçen dönem Kemal Karataş’ın, CHP İzmir İl Başkanlığı’ndan gereken sürede istifa etmediği ortaya çıkmış ve CHP’den Konak belediye başkan adaylığı düşürülmüş, yerine Hakan Tartan atanmıştı. Karakülçe ise iddialara “Öyle bir durum söz konusu değil. Biz, aylar öncesinden önlemimizi aldık. Bir sıkıntı olacağını zannetmiyorum” dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle