20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 22 ŞUBAT 2014 CUMARTESİ 4 HABERLER AKP, yargı paketinde yeniden yargılamaya ilişkin kritik bir düzenleme yaptı Nafile İptal HSYK’yi, dolayısıyla tüm yargıyı doğrudan Tayyip Bey’in sultasına sokacak olan HSYK Yasası, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün önünde. Cumhurbaşkanı bunu onaylayabilir, yeniden görüşülmek üzere TBMM’ye gönderebilir (Gönderilen yasa aynen kabul edilirse, artık yayımlamaktan başka çaresi yoktur,) ya da anayasaya şekil veya esastan aykırı olduğu gerekçesiyle Anayasa Mahkemesi’ne yollayabilir. Sayın Gül’ün bu seçeneklerden hangisini yeğleyeceğini göreceğiz. Son zamanlarda, Sayın Gül’ün, ılımlı açıklamalarından umuda düşenler, onun yasayı yeniden görüşülmek üzere geri göndermesini bekliyor. Bu beklentiye bel bağlayanlara katılmak güçtür. Böyle bir beklenti içinde olanlar, Abdullah Gül’ün 2007 yılında Çankaya’ya neden aday gösterildiğini unutmuş görünmektedir. Anımsanacağı üzere, 2007 yılına kadar Çankaya’da oturan Ahmet Necdet Sezer, AKP iktidarının rejimle ilgili emellerini paylaşmıyor, laik sistemin kuşatılması, demokratik rejimin çiğnenmesi yönündeki girişimleri, yasal dayanak bulduğu zaman, engellemek için anayasanın 104. maddesinin kendisine verdiği yetkileri kullanıyordu. HHH Tayyip Erdoğan’ın 26 Nisan 2007’de yasal adaylık süresinin açıklanmasına 36 saat kala “Adayımız yola beraber başladığımız kardeşimiz Abdullah Gül’dür” derken, amaçladığı, mutlak iktidarının karşısındaki Çankaya engelini ortadan kaldırmaktı. Nitekim o engel Sayın Gül’ün cumhurbaşkanı olmasıyla ortadan kalktı da ve yeni cumhurbaşkanı, hiçbir zaman oraya neden seçildiğini unutmadığını gösteren davranışlar içinde oldu. Gerçi, siyaset kulislerinde, cemaatErdoğan çekişmesinden sonra, Tayyip Bey ile cemaate yakınlığı olduğu vurgulanan Abdullah Bey’in aralarının açılabileceği öngörüsünde bulunanlar yok değil. Ama güçler dengesinin bugünkü aşamasında, henüz Tayyip Bey ile Sayın Gül arasındaki ilişkilerin zayıfladığını gösteren bir durum olmadığı gibi, böyle bir olasılığı vurgulayan bir emare de bulunmamaktadır. Bu yarın öbürgün söz konusu ikilinin ilişkilerinde değişiklik olmayacağı anlamını taşımaz ama bugün henüz o gün değildir. Bu durumda, bütün ılımlı açıklamalarına karşın Sayın Gül, internet yasasını özündeki sansürcülük baki kalacak şekilde iki küçük değişiklik vaadi karşılığında onayladı. Cumhurbaşkanı’nın HSYK yasasını görüşülmek üzere yeniden TBMM’ye veya Anayasa Mahkemesi’ne göndermesi ihtimali de çok zayıftır. Sayın Gül, şu anda Tayyip Bey ile ilişkilerini zedelememek için bu yolu da tutmayacak görünüyor. HHH Varsın Gül Anayasa Mahkemesi yolunu tutmasın, nasıl olsa CHP bunu yapacak diye düşünmenin de bir anlamı yoktur. Bu görüşümüzün ana dayanağı yalnızca Anayasa Mahkemesi’nin kompozisyonu değil, aynı zamanda, verilebilecek olası bir iptal kararının da fiilen bir anlam ifade etmemesidir. Gerçekten de yasa bir kere yayımlandıktan sonra Tayyip Bey HSYK’yi tümden dilediğince şekillendirecek, Anayasa Mahkemesi’nin vereceği iptal kararı da geçmişe işlemeyeceği için nafile olmaktan öteye geçemeyecektir. Anayasa Mahkemesi böyle bir nafile iptal kararını verebilir mi? İlk bakışta, HSYK yasasının kör kör parmağım gözüne çok açık aykırılıkları göz önünde tutulunca, zaten fiilen bir anlam taşımayacak bir iptalin, biraz da bu yüzden, verilebileceği düşünülebilir. Kimileri Anayasa Mahkemesi’nin böyle bir yol tutarak ne şiş yansın ne kebap bir çözüme yönelmesini bekleyebilirler. Ancak bu konuda da çok dikkatli olunması gerektiğini, böylesine nafile bir iptal kararının bile tasarrufun anayasaya aykırılığının tescili anlamını taşıyacağını unutmamak gerek. Bu bakımdan, HSYK yasası ile ilgili konuda ne Sayın Gül’ün bir kere daha görüşülmek üzere geri gönderme yolunu tutacağını, ne de Anayasa Mahkemesi’nin fiiliyatta bir anlamı olmayacak olan nafile iptali göze alabileceğini düşünüyorum. Umarım yanılırım! Balyoz’a ‘özel’ mahkeme EMİNE KAPLAN ANKARA TBMM Genel Kurulu’nda kabul edilen özel yetkili mahkemelerin (ÖYM) kaldırılmasına ilişkin yargı paketinde kritik değişiklikler yapıldı. AKP’nin verdiği önergelerle, Balyoz gibi kesinleşen davaların arşiv ve dosyaları HSYK’nin belirleyeceği ağır ceza mahkemelerine devredilecek. Söz konusu davalarla ilgili tüm işlem ve yeniden yargılanma gibi taleplerle ilgili kararı bu mahkemeler verecek. Pakette yapılan bir başka değişiklikle görevden alınan bürokratların yargı kararı bile olsa eski görevlerine dönmesi de engellendi. Hükümetin 17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonunu örtme amacıyla getirdiği eleştirisine neden olan yargı paketi, dün gece TBMM Genel Kurulu’nda kabul edildi. Bazı maddelerinde değişiklikler yapılan paket, şu düzenlemeleri öngörüyor: Kesinleşen davalar için: ÖYM’lerin kaldırılmasına ilişkin geçici maddede yapılan değişikliğe göre, bu mahkemelerde derdest bulunan dosyalar, yasanın yürürlüğe girdiği tarihte bulundukları aşamadan itibaren kovuşturmaya devam edilmek üzere yetkili ve görevli mahkemelere devredilecek. Bu mahkemelerce verilip Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nda veya Yargıtay’ın dairelerinde bulunan dosyaların incelenmesine devam edilecek. Kaldırılan mahkemelerde bulunan ve kesinleşen dosyalara ait arşiv ve emanetler ile diğer evrak ve dokümanlar HSYK tarafından belirlenecek mahkeme veya mahkemelere devredilecek ve müteakip işlem ve talepler bu mahkemelerce yerine getirilecek veya karara bağlanacak. Bu düzenlemeyle Balyoz gibi kesinleşen davalarda yeniden yargılama taleplerine HSYK’nin belirleyeceği mahkeme değerlendirecek. Ergenekon’un gerekçesi: Kaldırılan mahkemelerde görevli hâkim ve savcılar, HSYK tarafından devirlerin tamamlanmasından itibaren 10 gün içinde HSYK tarafından uygun göreve atanacak. Bu mahkemelerce verilip henüz gerekçesi yazılmamış olan hükümlerin gerekçeleri, düzenlemenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 15 gün içinde yazılacak. Önleme dinlemeleri: Önleme dinlemelerine karar vermeye HSYK’nin belirleyeceği Ankara Ağır Ceza Mahkemesi yetkili olacak. Mal varlığına el koyma: Taşınmazlar, hak ve alacaklar bakımından el koyma işleminin uygulanabilmesi için BDDK, SPK, MASAK, Hazine Müsteşarlığı ve Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu’ndan, suçtan elde edilen değere ilişkin rapor alınacak. Bu rapor en geç 3 ay içinde hazırlanacak. Özel sebepler zorunlu kıldığında bu süre, talep üzerine 2 ay daha uzatılabilecek. El koymaya ağır ceza mahkemesince oybirliğiyle karar verilecek. İtiraz üzerine bu tedbire karar verilebilmesi için de oybirliği aranacak. Tutukluluk süresi en fazla 5 yıl: ÖYM’lerin görevine giren uygulanmakta olan azami 10 yıllık tutuklama süresi 5 yılla sınırlandırılacak. Hâkim ve savcılara dava: Kararları nedeniyle hâkim ve savcılarına karşı tazminat davası açılabilecek. Tutuklama için somut delil Gözaltına almada, kişinin bir suçu işlediğini düşündürebilecek emarelerin varlığı yerine, kişinin bir suçu işlediğini gösteren somut delil varlığı aranacak. Hâkim veya mahkeme tarafından verilen yakalama emri üzerine soruşturma veya kovuşturma evresinde yakalanan kişi, en geç 24 saat içinde yetkili hâkim veya mahkeme önüne çıkarılacak. Tutuklama nedenleri içinde “kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren olgular” yerine, “somut deliller” aranacak. Bilgisayar ve kütüklerinde arama, kopyalama ve el koymada da “somut delillere dayanan kuvvetli şüphe sebeplerinin varlığı” kriteri aranacak. Dinlemeye sınır İletişimin tespiti, dinlenmesi ve kayda alınmasına karar verilebilmesi için “somut delil” kriteri getirilecek. Dinleme en fazla uzatmalarla birlikte 3 ay yapılabilecek. Örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenen suçlarla ilgili ise dinleme süresi 6 ayla sınırlandırılacak. Dinleme talebinde bulunulurken tedbir kararı verilecek hattın veya iletişim aracının sahibini ve biliniyorsa kullanıcısını gösterir belge veya rapor eklenmesi zorunlu olacak. Dinleme kararı da ağır ceza mahkemesinde oybirliğiyle alınacak. Gizli soruşturmacı görevlendirmesinde de oybirliği gerekecek. Suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçundan ise dinleme ve teknik araçla izleme kararı verilemeyecek. Dinleme ve teknik izleme yapılacak katalog suçlara nitelikli hırsızlık ve yağma suçları da eklenecek. Dershane Komisyonu Seçim ve cemaat hızlandırdı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Dershanelerin kapanmasına ilişkin yasa tasarısının TBMM Eğitim Komisyonu’ndaki görüşmelerinde iktidar ve cemaat arasındaki siyasi kriz damgasını vurdu. Düzenlemede bakanlık kadrolarının altüst olmasına karşın sadece müsteşarın yerini koruması da muhalefetin tepkisini çekti. Muhalefet, öğretmen alımı ve yurtdışına gönderilecek öğrenci alımında da sözlü sınav getirilmesini “Torpil ve kayırmaya neden olacak” diyerek eleştirdi. Dershanelerin kapanmasına ilişkin yasa tasarısının komisyondaki görüşmeleri dün başladı. CHP’li Ferit Mevlüt Aslanoğlu, komisyona, elinde “Çocuğunu dershaneye göndermeyen vekil aranıyor” pankartı ile geldi. Muhalefet vekilleri tasarının alt komisyona havale edilmesini istedi. Bakan Nabi Avcı, bu talebin genel görüşmelerin sonunda yeniden ele alınabileceğini ifade etti. Tartışmalar sonunda alt komisyon kurulmaması kararı çıktı. CHP’li Metin Lütfü Baydar, “Bu yasayı seçim sonrasına getireceğinizi açıkladınız. Bu acele ne? Hükümet seçimlerde bir hüsran mı beklemektedir?” diye sordu. CHP’li Nur Serter cemaat ile hesaplaşmak amacıyla hazırlandığını söyledi. Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, neden acele edildiği sorularına “Siyasi parti grupları arasında Meclis’in martta çalışmaması kararlaştırıldı” yanıtını verdi. Barış Kartalı teslim edildi urt Haberleri Servisi “Barış Y Kartalı” projesi kapsamında havadan ihbar ve kontrol uçağının, Konya 3. Ana Jet Üssü’nde düzenlenen Hava Kuvvetleri Komutanlığı envanterine giriş törenine Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Başbakan Tayyip Erdoğan, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan, Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Akın Öztürk, ABD’nin Ankara Büyükelçisi Francis Ricciardone, milletvekilleri, emekli komutanlar ve pilotlar katıldı. Gül, yaptığı konuşmada, “AWACS’lar tıpkı F16 savaş uçakları gibi Türk havacılık ve savunmasında çok önemli bir dönemi başlatmıştır. Türk Hava Kuvvetleri’nin gücünü daha da yükseğe çıkarmışlardır. Her zaman söylenen bir söz vardır: Sulh istiyorsanız cenge hazır olacaksınız ” dedi. Erdoğan da “Bugün dünyadaki en önemli hava savunma sistemlerinden bir tanesi olan havadan erken ihbar ve kontrol uçağını TSK’ye teslim ediyoruz. Uçaklarımızın yakın coğrafyamızın çalkantı ve istikrarsızlıklar içinde olduğu bir dönemde hizmete giriyor olmasını doğrusu çok önemsiyorum. Barış Kartalı uçaklarımız TSK’nin gören gözü olacak. Günümüzün en ileri teknoloji ile donatılmış uçakların geliştirilmesinde Türk savunma sanayisinin rol almasından memnuniyet duyuyorum” diye konuştu. (Fotoğraflar: AA) Dönemeyecekler Kamu görevlileri hakkında tesis edilen atama, görevden alma, göreve son verme, naklen veya vekâleten atama, yer değiştirme, görev ve unvan değişikliği işlemleriyle ilgili olarak verilen iptal ve yürütmenin durdurulmasına ilişkin mahkeme kararlarının gereği; dava konusu edilen kadronun boş olması halinde bu kadroya, boş olmaması halinde ise aynı kurumda kazanılmış hak aylık derecesine uygun başka bir kadroya atanmak suretiyle yerine getirilecek. Böylece 17 Aralık’tan sonra görevden alınan Emniyet personeli ve bürokratların eski görevlerine dönüşünün önüne geçilecek. Bozdağ: 149 tahliye Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, görüşmeler sırasında hükümetin fişleme yaptığı eleştirilerinin doğru olmadığını söyleyerek böyle bir şey olması durumunda bunun savcılıklara ve kendilerine iletilmesini istedi. Tutukluluk süresinin 5 yılla sınırlandırıldığını kaydeden Bozdağ, devam eden davalarda tutukluluk süresi 5 yılı geçen 149 kişinin bundan yararlanmasının söz konusu olduğunu söyledi. CHP’li Turgut Dibek, Rıza Sarraf ve diğer kişilerin seçimden önce tahliye olacağını belirterek “Bu düzenleme başka türlü buraya gelmez” dedi. BDP’li İdris Baluken de, hükümetin 17 Aralık’tan sonra kendi üzerinde hissettiği tehdidi bertaraf etmek istediğini söyledi. MHP’li Lütfü Türkkan, 17 Aralık’ta yargıya karşı başlatılan taaruzun halen devam ettiğini belirterek, “O kadar hızlandınız ki acaba 30 Mart’tan sonra Meclis’e gelmeyecek misiniz?” diye konuştu. Oran, Avrupa merkezli uluslararası kuruluşun anketini açıkladı İNTERNETE İLİŞKİN DÜZENLEMELER ‘AKP yüzde 40’ın altında’ AYŞE SAYIN ANKARA CHP Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran, uluslararası bir kuruluşun yaptırdığı ankette AKP’nin ilk kez yüzde 40 bandının altına düştüğünü, CHP’nin oy oranının ise yüzde 30’lara “değdiğini” açıkladı. Başbakan Tayyip Erdoğan’ın başkanlık hayalinin bittiğini, cumhurbaşkanlığı ve hatta başbakanlık şansının da son derece azaldığına işaret eden Oran, “Erdoğan için yolu sonu geldi. Ya emekli olup çekilecek ya da oyunu kendine göre değiştirecek” dedi. Oran, Erdoğan’ın yüzde 15 oranında ise “güven kaybı”na uğradığına dikkat çekti. Umut Oran, dün bir grup gazeteciyle sohbetinde önemli açıklamalarda bulundu. Yerel seçimler için parti olarak anket yaptırmamakla birlikte hem Türkiye’de, hem de Avrupa ve Amerika’da bazı kuruluşların yaptığı anket ve analizlerin kendilerine ulaştığını belirten Oran, özellikle Avrupa merkezli bir uluslararası kuruluşun 15 Ocak5 Şubat haftasına ilişkin yaptığı kamuoyu araştırmasında, AKP’nin oy oranı ve Erdoğan’a güvenilirlikte büyük “erozyon” yaşandığını söyledi. AKP’nin 17 Aralık operasyonu öncesinde oy oranıyla ilgili yüzde 52’lerin üzerini işaret ettiğini belirten Oran, “Şimdi AKP’nin ciddi bir oy kaybı söz konusu. Aramızdaki yüzde 24’lerde görünen makas, şimdi tek haneye iniyor. Bu önemli çünkü 10 puanlık bir düşüş var” değerlendirmesinde bulundu. Oran, 15 Ocak5 Şubat tarihleri arasında yapılan çalışmaya göre yurttaşların Erdoğan’a dönük “beğeni”lerinde ve güvenenlerin oranında da önemli bir düşüş olduğunu belirterek şu bilgileri verdi: “Başbakan’ı beğenenlerde veya olum Meclis’te ‘sahte imza’ tartışması ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TBMM Genel Kurulu’nda, içinde Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün şartlı onayladığı internete ilişkin düzenlemelerin de yer aldığı “torba teklif” görüşmelerinde “sahte imza” ve “parmak” tartışması çıktı. MHP Antalya Milletvekili Mehmet Günal, Mücahit Fındıklı’nın teklifinin komisyona havale imzasında imzanın Meclis Başkanvekili Ayşe Nur Bahçekapılı’ya ait olmadığını ileri sürdü. Genel Kurul’da dün akşam internetle ilgili düzenlemeleri de içeren “torba yasa teklifi” üzerinde görüşüldü. Görüşmelerden önce CHP, Karayolları’ndaki taşeron işçilerin sorunlarıyla ilgili Meclis araştırması açılması önergesinin, dünkü birleşimde görüşülmesini grup önerisi olarak getirdi. CHP İstanbul Milletvekili Süleyman Çelebi de sırtında, üzerinde ‘emek torbası’ yazan çuvalla kürsüye geldi. CHP’li Çelebi, kürsüye, üzerinde “emek torbası” yazan çuvalı sırtlayarak çıktı. AKP’li milletvekilleri tepki gösterdi. MHP’li Günal, teklifin komisyona havele imzasının Meclis Başkanvekili Bahçekapılı’ya ait olmadığını öne sürdü. Günal, “Eskiden bunun üstüne havale saatini atardınız, nerede? Birleştirilen tekliflerden Sayın Çalışkan ve Sayın Yiğit’in teklifi, TBMM Başkanı imzası yok, bize dağıtılanda. İmzasız bir havale olur mu? Diğerinde Bahçekapılı’nın imzasını birisi atmış yerine. Kılıfına uyduracağız derken akşam 20.30’da gelen kanunu sabah 10.30’da nasıl ekleyeceksiniz? Parmak demokrasisi. İçtüzüğe aykırıdır” dedi. AKP Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş ise, “İçtüzüğe aykırı bir durum yok” savunmasını yaptı. CHP İstanbul Milletvekili Mevlüt Aslanoğlu da, “Bu tarihler arasında Sayın Bahçekapılı burada mı, bildiğim kadarıyla yurtdışında” şeklinde konuştu. CHP’li Kamer Genç, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik’in kızının haksız olarak bir üniversiteye kayıt ettirildiğini söyledi. Gül’le ipleri koparmadılar ran, CHP açısından yüzde 30’un aşılmasının önemO li olduğunu ve bunu “kritik eşik” olarak gördüklerini söyledi. Bu seçimde bu eşiği geçebileceklerini, Ankara ve CHP’nin HSYK başvurusuna red ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Anayasa Mahkemesi, CHP’nin HSYK yasasında değişiklik yapan düzenlemenin iptali istemiyle yaptığı başvuruyu usulden reddetti. Mahkeme, yasanın henüz Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından onaylanıp, Resmi Gazete’de yayımlanıp yürürlüğe girmemesini gerekçe gösterdi. CHP, HSYK’de Adalet Bakanı’na geniş yetkiler veren yasa değişikliğini Meclis’te kabul edilip yasalaşmasının ardından 19 Şubat günü Anayasa Mahkemesi’ne götürdü. Başvuru, yasa henüz Cumhurbaşkanı tarafından onaylanıp ve Resmi Gazete’de yayımlanmadan yapıldı. Yasa değişikliğinin anayasaya aykırı olduğunu belirten CHP, bu düzenlemenin yok hükmünde sayılmasına karar verilmesini istedi. Anayasa Mahkemesi, dün yaptığı toplantıda CHP’nin başvurusu usulden reddetti. Yüksek mahkeme, gerekçe olarak yasanın Resmi Gazete’de onaylanıp yürürlüğe girmemesini gösterdi. l ANAYASA MAHKEMESİ İstanbul’u alacaklarına inandığını belirten Oran, Erdoğan için ise “yolun sonu”nun göründüğünü ifade etti. Oran, şu değerlendirmeleri yaptı: “Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, hâlâ ipleri koparmadı. Çankaya noteri gibi davranıyor. Şu andaki sahip olduğu sorumluluk ve yetkiyi Erdoğan ve AKP lehine kullanıyor. Çatlak var ama genişlemiyor. Erdoğan’ın işinin zor olduğunu hem Avrupa, hem de ABD kaynaklı kuruluşların yaptığı değerlendirmelerde görüyoruz. Erdoğan için hayatının en kötü dönemi şu anda. lu değerlendirenlerde yüzde 15’lik bir kayıp olmuş. Burada şöyle bir tablo çıkıyor. AKP, 40’ın altı, CHP 30’un üstü, BDP’de artış var, yüzde 8’e gelmiş durumda. MHP’de de artış var ve yüzde 14’lerde. Son düzlüğe girmemize rağmen karar vermeyen bir kesim var. Şu anda Başbakan’a güven yüzde 33’lerde. Erdoğan, seçim beyannamesini açıklarken ‘yüzde 38’in üstü bizim için başarıdır’ dedi. Bence bu bir itiraftır, kendisi de bu verileri görüyor.” AKP’nin TBMM’den kendisini güvence altına alacak ÖYM, MİT, internete ilişkin düzenlemeleri hızla geçirmeye çalışmasının altında bu erime nedeniyle yaşanan “paniğin” yattığını belirten Oran, “Elimizdeki veriler ve Başbakan’ın açıklaması örtüşüyor” dedi. Oran, toplumun yüzde 72’sinin kararını verdiğini ve yüzde 24’lük bir “kararsızyanıt vermeyen” potansiyel seçmen bulunduğuna işaret etti. Oran, AKP’nin “Erdoğan’ın otoriter yaklaşımı, ekonomideki olumsuz tablo, yolsuzluklar ve yargıya müdahale algısı” olarak sıraladığı 4 önemli noktada yıprandığını belirtti. Oran CHP’ye yönelik en olumsuz algının ise “ekonomi yönetimi”nde olduğunu ifade etti. ‘Panik içindeler’
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle