20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 22 ŞUBAT 2014 CUMARTESİ 12 EKONOMİ [email protected] Artık olanları anlatmakta Bir süre öncesine kadar her gittiği yerde ekonomideki liberalleşme konusunda övgüler alan Ali Babacan’a yöneltilen sorular değişmeye başladı. ‘Faiz lobisi’ söylemleri, SPK ve BDDK incelemeleri, internet yasakları ile başlayan süreçten ürken dış yatırımcılar olanı biteni anlamaya çalışıyor ama Babacan’a göre ‘kavramaları kolay değil.’ Ekonomi Servisi Sürekli gerginleştirilen siyasal ortam ve hukuk düzeninde antidemokratik değişiklikleri amaçlayan yasal değişiklikler dış yatırımcının Türkiye algısında ciddi bozulmalara neden oluyor. Bu süreç, yakın zamana kadar her gittiği yerde Türkiye ekonomisindeki gelişmeleri anlatırken ciddi bir destek ve sempati gören Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’ı bile zorlamaya başladı. Türkiye’nin gelip yatırım yapsınlar diye beklediği dış yatırımcılardaki olumsuz algılama Babacan’ın karşısına dünyanın öbür ucunda da G20 bakanlar ve merkez bankası başkanları toplantısı için Avustralya’da bulunan Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, gazetecilerin sorularını cevaplarken gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin koordineli hareket etmesi ve ABD Merkez Bankası’nın (Fed) daha şeffaf olmaçıktı. G20 bakanlar ve merkez bankası başkanları toplantısı için Avustralya’da bulunan Babacan, kendi ifadesi ile, dış yatırımcılardaki olumsuz algıları düzeltmekte “bir miktar zorlandı.” Anadolu Ajansı’nın Sidney kaynaklı haberine göre Babacan, “Türk ekonomisi ile ilgili ne tür sorulara muhatap oldunuz, bir kırılganlık algısı olduğu yönünde izlenim edindiniz mi?” sorusu üzerine Türsı gerekti yönünde çağrı yaptı. Fed’in para politikalarını değiştireceğini açıkladığını fakat bu konuda tarih verilmediğini belirten Babacan, “Dolayısıyla uzunca bir süre piyasalarda çok ciddi miktarda bu speküle edildi. Ta ki 18 Aralık’ta ilk adımı atana kadar. Tabii bu bizim arzu ettiğimiz bir tablo değil. Mümkün olduğunca öngörülebilir bir şekilde atacakları adımları ilan etmele Babacan bile zorlanıyor ‘Fed daha şeffaf olmalı’ rinde fayda görüyoruz doğrusu” dedi. Bazı ülkelerinin “ABD Merkez Bankası adım atarken diğer ülkeleri dikkate alsın” beklentisine ABD’nin de “Biz öncelikle kendi ekonomimize bakarız” şeklinde cevap verdiğini hatırlatan Babacan, her iki görüşün de kendi başına doğru olmadığını belirterek “daha orta yolu bulan bir yaklaşımın” doğru olduğunu söyledi. hem yakından takip ediyor hem de olan biteni daha detaylı bir şekilde anlamış durumdalar. Biraz daha uzaktan bakanlar ya da sadece uluslararası basından Türkiye’yi takip edenlerde algı bir miktar daha olumsuz. Öyle demekte belki fayda var ama iyi anlayanlar da hem gelişmeleri iyi anlıyor hem de hükümetimizin attığı adımlar konusunda daha olumlu, destekleyici bir yaklaşım var.” Meme Ultrasonunuz MİT’te... Kadınsınız diyelim... Neyle meşgul olduğunuz önemsiz. “Her sekiz kadından biri” olarak, günün birinde meme kanseri teşhisi konulabilir öyle değil mi? Ultrason sonucunuz, isterse aynı gün MİT’in önüne gidebilecek. Yeni evlisiniz... Düğün öncesi aldığınız bireysel kredinin bir taksidini ödemekte geciktiniz. MİT istemişse, çalıştığınız banka şubesi bu bilgiyi “ikiletmeden” göndermek zorunda. Yanılıp da “anayasa, kişisel veriler filan” dediği anda, memur, müdür, genel müdür, banka patronu hepsi hapis tehdidi altında. Savcısınız... Karakol marifetiyle bir taciz şikâyeti geldi. Şikâyet edilen kişi olur ya MİT çalışanıysa, hemen MİT’le “temasa geçmek” zorundasınız. Eğer MİT “Bu taciz, mensubumun görev ve faaliyetiyle ilgili” dediği anda adli işlemleri durdurmak zorundasınız. Üstüne bir de özür dilerseniz hiç fena olmaz.(!) Son örneği özellikle abarttım... Ama TBMM’ye gönderilen MİT Kanunu teklifinin çizdiği mutlak ve sonsuz yetkinin, bu abartılı örneği gerçeğe dönüştürmesi hiç de ihtimal dışı değil. Ki, biz bunları yazamayalım diye de muhabirinden genel yayın yönetmenine, matbaa işçisinden dağıtıcısına kadar çeşitlendirilmiş muhtelif hapis cezaları konulmuş metne... Bütün bunların gerekçesi ne biliyor musunuz? “Ülke menfaati...” HHH Bir ay önce bu köşede yayımlanan yazı, “MİT Anayasadan Muaf mı?” başlığını taşıyordu. MİT’in Suriye’ye gönderdiği, içinde silah taşındığı iddiasıyla durdurulan TIR’ı cumhuriyet savcısının arayamadığı o günler... TSK’nin tekelinde bulunun dış operasyon yetkisine MİT’in sahip olmadığından söz ettiğim yazıda, sanki sahipmiş gibi davranmasının anayasaya aykırılığı işlenmişti. Şimdi iki vekilin imzasıyla (Niğde Milletvekili Alpaslan Kavaklıoğlu’nun önceki görevinin Başbakanlık Güvenlik İşleri Genel Müdürlüğü olduğunu anımsatalım) sunulan kanun teklifi, MİT’in “dış operasyon”larındaki fiili durumuna hukuki çerçeve çizmenin çok, ama çok ötesine geçiyor. MİT’i apaçık bir biçimde anayasanın ve anayasal kurumların üzerinde konumlayan bu “teklif”, aklınıza gelebilecek her türlü kurumun veritabanını sonsuz denebilecek yetkilerle bu kuruma “amade” kılıyor. Yani deseydiniz ki milletin iki vekiline, “Bana bilinçli olarak anayasayı ihlal edecek bir kanun yaz”, ancak bu kadar mükemmel olabilirdi... Kanun teklifinin gerekçesine baktığınızda “30 yıllık kanun eskidi” deniyor. İyi de anayasadaki “kişisel verilerin korunması” güvencesi davulzurnayla halkoyuna sunulan 12 Eylül referandumu sonrasında işlendi. Hepsi hepsi üç buçuk yıl önce... HHH “Teklif”, MİT çalışanlarının kamufle olabilmesi için sahte şirketler, muvazaalı dernekler kurma “imkânı” verirken, harcamalar açısından da ayrıcalıklı kılan bir düzenleme de getiriyor. Mevcut durumda MİT’in istihbarat ve güvenlik ihtiyaçlarını Savunma Sanayii Müsteşarlığı (SSM) sağlıyor. Bu da Savunma Sanayi Müsteşarı’nın teklifi, Milli Savunma Bakanı’nın uygun görüşü ve Başbakan’ın onayıyla mümkün oluyor. SSM’nin “tedarik ettiği” ihtiyaçların harcaması da Savunma Sanayii Destekleme Fonu’ndan karşılanıyor. “Teklif” yasalaştığında, MİT “aracısız” harcama yapma imkânına kavuşacak. Güvenlik ve istihbarat ihtiyacı için istediği harcamalar Başbakan’ın onayıyla Savunma Sanayii Destekleme Fonu’nun MİT adına açtığı “hesaplara” aktarılacak. Harcamayı MİT kendisi yapacak. Orwell’a rahmet okutacak bütün bu değişikliklerin sebebi iki kavramla anlatılıyor kanunda: Milli güvenlik ve “ülke menfaati...” “Milli güvenlik” bir yana da... Şu bizim mamografi sonuçlarının “ülke menfaatiyle” ilişkisini bir anlatan çıksa diyorum... kiye konusunda yoğun bir merak ve ilginin olduğunu belirterek şunları söyledi: “Bizim hem ekonomimizle ilgili hem ‘Ne beklenmeli, ne yapılacak, ne tür politikalar izlenecek?’ diye merak ediyorlar hem de Türkiye’deki bu son siyasi gelişmeleri merak ediyorlar. Biz de muhataplarımıza hem ekonomi alanındaki hem de siyasi alandaki gelişmeleri anlatmaya çalışıyoruz, mümkün olduğun ca izah etmeye çalışıyoruz. Uzaktan bakınca tabii bazen anlaşılması kolay olmayabiliyor. Özellikle Türkiye’deki siyasi gelişmeler oldukça bize özel gelişmeler, başka ülkelerde de pek öyle sık rastlanan türden gelişmeler değil. Dolayısıyla anlamaları, kavramaları çok kolay olmuyor ama şu da var ki Türkiye’ye uzun vadeli yatırım yapmış, Türkiye’ye uzun vadeli bakan yatırımcılar, gelişmeleri Ekonomi Servisi Türk çok takip ediGirişim ve İş Dünyası Asya piyasalarınca daha irme kuruluşu nd Konfederasyonu’nun (TÜRlen Japon kredi derecele t Information), en tm es Inv d an g KONFED), “Aylık Ekonomik R&I (Ratin ünü “pozitif”ten Görünüm Raporu”na göTürkiye’nin not görünüm ” olan yabanre 2014’te Türkiye’yi yüksek “durağan”a çevirdi, “BB+ di notunu tekre enflasyon, yüksek cari açık cı para birimi cinsinden ik tekrar ekonom ve düşük büyüme bekliyor. yit etti. R&I, Türkiye’nin yoluna girmeme Ekonomist Doç. Dr. Ümit istikrar ve yüksek büyü yorumunu yapğı İzmen ve Yasemin Özbal tasinin uzun zaman alaca ın ı’n rkez Bankas rafından hazırlanan raportı. Açıklamada “ABD Me azaltması özelını hız e lem niş da “Bu iç açıcı bir resim olparasal ge büyümesi ve kı likle cari işlemler açığının layı Türkiye’ye do sa dönemli borçlarından i” denildi. ett ir tes a nd ora li em ön Japon kuruluş Türkiye’nin notunu indirdi Siyasi tansiyon düşerse kriz önlenir masa da siyasi tansiyonun daha da bozulmaması varsayımı altında ufukta ciddi bir kriz ihtimali gözükmüyor. Ekonomi politikasının sonuçlar üzerindeki etkisinin sınırlı olacağı bir sürece giriliyor. Çünkü Türkiye’nin bugün karşı karşıya olduğu sorunlar ağırlıklı olarak siyasi ve çözüm ekonomide değil siyasette aranmalı” denildi. TÜRKONFED Başkanı Süleyman Onatça, resmi kurumların verilerine dayanarak hazırlanan Aylık Ekonomik Görünüm Raporu’nu her ayın üçüncü haftasında kamuoyu ile paylaşacaklarını söyledi. Koç Holding 2014’te yatırımlarını sürdürecek Koç Holding CEO’su Durak, “Küresel ve yurtiçi gelişmelere baktığımızda, 2014’ün de 2013 gibi zorlu bir yıl olacağını görüyoruz. Ama biz yatırımlara devam edeceğiz” dedi. Holding, geçen yıl 2.7 milyar TL kâr elde etti. Ekonomi Servisi Koç Holding, 2013’te toplam konsolide satış gelirleri 66.2 milyar TL, ana ortaklık payları net kârı ise 2.7 milyar TL olarak gerçekleşti. Koç Holding’in 2013 yılı finansal sonuçlarını değerlendiren Koç Holding Üst Yöneticisi (CEO) Turgay Durak, “Tüm belirsizliklere ve zorlu piyasa koşullarına karşın Topluluk olarak 2013 yılını yıl başındaki hedeflerimize paralel neticelerle kapatıyoruz. 2013’te toplam 6.4 milyar TL rekor kombine yatırım yaptık. Topluluk olarak tarihimizin en büyük organik yatırım döneminden geçiyoruz. Bu yıl tamamlanmasını planladığımız çok önemli yatırımlar var. Bunların başında kuşkusuz Tüpraş’ın fuel oil dönüşüm projesi geliyor. 2.7 milyar dolar maliyete sahip bu projenin yaklaşık yüzde 92’si tamamlandı. Projenin 2014 sonunda devreye girmesi cari açığa yıllık yaklaşık 1 milyar dolar pozitif katkı sağlayacak” dedi. Durak’ın verdiği bilgiye göre; l Ford Otosan’da 1.300 mühendisin çalışacağı yeni ArGe merkezi 2014’ün ilk yarısında devreye girecek. lTürk Traktör’ün 50 bin kapasiteli yeni fabrika inşaatı Adapazarı Erenler’de devam ediyor. Haziranda açılışı yapılacak. Durak, ayrıca Koç Topluluğu’nun 2013’te 15.7 milyar dolar kombine ihracat gerçekleştirerek Türkiye’nin toplam ihracatının yaklaşık yüzde 10’unu gerçekleştirdiğini vurguladı. Migros yöneticileri Boğaziçi’li olacak Migros Grubu, Boğaziçi Üniversitesi işbirliği ile “Perakende Yönetimi Sertifika Programı” başlatıyor. Buna göre Boğaziçi Üniversitesi, 18 bin kişiye istihdam sağlayan Migros Grubu’nun 3 bin 500 kişilik yönetici kadrosuna eğitim verecek. Bu yıl Ankara, Antalya, Aydın, Denizli, Eskişehir, Hatay, İstanbul, İzmir, Kayseri, Muğla ve Samsun illerinden katılımcılarla gerçekleşecek olan program, yılda üç kez ikişer aylık dönemlerde tekrarlanacak; her yıl farklı illerden katılımla 70 ile kadar yayılacak. Tesco gözüne Migros’u kestirdi Türkiye’de Kipa markasıyla faaliyet gösteren Tesco’nun Migros ile ortaklık konusunda BC Partners ile masada olduğu belirtildi. Financial Times gazetesinin haberine göre Tesco, Migros bünyesinde BC Partners ile ortaklık kurmayı konuşuyor. İki tarafın bu sene başında görüşmelere tekrar başladığı belirtildi. Anlaşmaya varılırsa Tesco Türkiye’deki varlıklarıyla birlikte Migros ortaklığına dahil olacak. BC Partners geçen sene Migros’un olası hisse satışları için JP Morgan ve Bank of America’yı yetkilendirmişti. BC Partners Migros’u 6 yıl önce 3.25 milyar dolara satın almıştı. SERBEST PİYASA ABD Doları Avro İngiliz Sterlini İsviçre Frangı 24 Ayar Altın Cum. Altını 2.1770 2.9940 3.6310 2.4460 92.30 606.18 ALIŞ SATIŞ DİSK’ten hükümete eleştiri yağmuru Çalışma Bakanı Çelik’le görüşen DİSK Başkanı Beko, “Türkiye ILO’da kara listeye giriyorsa nedeni sizsiniz. Siz işçi bakanısınız, masaya yumruğunuzu vurun” dedi. MUSTAFA ÇAKIR 2.1810 2.9980 3.6490 2.4600 92.65 619.42 MERKEZ BANKASI CİNSİ 1 ABD DOLARI 1 DANİMARKA KRONU 1 EURO 1 İNGİLİZ STERLİNİ 1 İSVİÇRE FRANGI 1 İSVEÇ KRONU 1 KANADA DOLARI 1 KUVEYT DİNARI 1 NORVEÇ KRONU 100 JAPON YENİ DÖVİZ ALIŞ SATIŞ 22 ŞUBAT 2014 EFEKTİF ALIŞ 2.1957 1.9620 3.0099 3.6540 2.4590 1.9589 7.6354 SATIŞ 2.2045 1.9958 3.0219 3.6811 2.4822 1.9825 7.9709 ANKARA Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik’i ziyaret eden Kani Beko başkanlığındaki DİSK heyeti, hükümeti eleştiri bombardımanına tuttu. Görüşmede DİSK Başkanı Beko, işkolu barajı nedeniyle Türkİş, Hakİş ve DİSK’e bağlı 7 sendikanın barajın altında kaldığına dikkat çekti. Barajların kaldırılmasını isteyen Beko, işçilerin istedikleri sendikalara üye olmalarının gerektiğini söyledi. Beko, Bakan Çelik’e sendikalara üyelik ve istifada geçerli hale gelen edevlet sistemiyle ilgili sıkıntılarını da örneklerle aktardı. Bu uygulama devam ettiği sürece işveren, hükümet hangi sendikayı istiyorsa sadece o sendikanın ayakta kalabileceğine işaret eden Beko, “ayak oyunları” nedeniyle diğer sendikaların örgütlenebilmelerinin çok zor olduğunu bildirdi. Görüşmede ele alınan bir diğer konu da AB üyelik müzakerelerinde gündemde olan “sosyal politika ve istihdam” başlıklı 19. fasıl ile ILO toplantıları oldu. Çelik, DİSK’ten bu faslın açılması ve ILO toplantıları için destek vermelerini istedi. ILO toplantılarında Türkiye’nin “kara listeye” alınmasını istemediklerini söyleyen Beko, Çelik’e, “Her yıl Türkiye ILO’da kara listeye giriyorsa, nedeni sizsiniz” dedi. ‘Kimseye yalan söyleyemeyiz’ Görüşmede, taşeron sistemi de gündeme geldi. Bu işçilerin asıl işverenin işçileri olduklarına ilişkin mahkeme ve Yargıtay kararlarının uygulanmadığını söyleyen Beko, “Siz işçileri temsil eden bakansınız. Mahkeme kararlarını görmezden geliyorsanız, yaşanan olumsuzluklara siz de ortak olursunuz” dedi. İşkolu barajlarından kendisinin de rahatsız olduğunu belirten Çelik, barajın binde 5 olması için Üçlü Danışma Kurulu’nda anlaşma istedi. Beko ise TOBB ve TİSK’in varlığının bu kurulda varılacak anlaşmayı olanaksız hale getireceğini söyledi. 2.1972 2.2012 1 AVUSTRALYA DOLARI 1.9711 1.9839 3.0120 3.0174 3.6566 3.6756 2.4627 2.4785 1.9662 1.9750 7.7517 7.8531 0.40299 0.40497 0.40271 0.40590 0.33351 0.33696 0.33328 0.33774 0.35880 0.36121 0.35855 0.36204 2.1395 2.1536 2.1316 2.1618 1 S. ARABİSTAN RİYALİ 0.58587 0.58692 0.58148 0.59132
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle