03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
10 ŞUBAT 2014 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER AKPCemaat kavgası taşları yerinden oynattı; SP ve BBP de Erdoğan’a cephe aldı 5 Köşk seçimi saflaşması ERDEM GÜL ANKARA AKP ile cemaat arasında 17 Aralık yolsuzluk operasyonu ile büyüyen kavga, siyasetteki taşları yerinden oynattı ve özellikle cumhurbaşkanı seçimlerine yönelik hesapları bozdu. Başbakan Tayyip Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı adaylığına destek verecek partiler arasında hesaplanan SP ve BBP de AKP karşıtı saflara geçti. AKP’den ayrılan milletvekili sayısı 9’a ulaşırken, yerel seçimlerden sonra Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde yeni istifaların yaşanması bekleniyor. AKP’de, cemaatle girilen kavga öncesi ağustos ayında yapılacak cumhurbaşkanı seçiminde Erdoğan’ın adaylığına destek alınacak parti ve siyasi çevrelerle ilgili yapılan hesaplar, sıkıntıya girdi. Cemaatle kavga ve 17 Aralık yolsuzluk operasyonu sonrasında SP ve BBP, AKP’deki hesapları bozacak bir tutum içine girdi. SP Genel Başkanı Mustafa Kamalak, yerel seçim kampanyasında açıkça hükümetin yolsuzluklarını sorgulayacaklarını belirtti. BBP Genel Başkanı Mustafa Destici de AKP karşıtı cepheye geçti. Hem SP, hem de BBP, AKP’nin cemaate karşı “paralel yapı”, “darbe”, “kumpas” iddialarını kabul etmediklerini, Türkiye’nin bir an önce AKP iktidarından kurtulması gerektiğini savunmaya başladı. AKP’de cemaatle kavga sürecinde yaşanan milletvekili istifaları da Köşk seçimine yönelik hesapları etkiledi. Edinilen bilgilere göre, AKP’den istifa eden milletvekilleri, bu aşamada yeni bir oluşum arayışı içine girmeyecek. Bu milletvekilleri, yerel seçim sürecinde seçim bölgelerinde AKP’yi özellikle yolsuzluklar konusunda tabana şikâyet edecekler. İstifacı milletvekilleri, AKP içinde “cemaatçi” olmayan ancak özellikle “yolsuzlukların örtülmesinden rahatsızlık duyan” ancak bunu yüksek sesle ifade etmeyen milletvekilleriyle görüşmelerini sürdürüyor. İstifacı milletvekilleri, yerel seçimlerden sonra AKP’den yeni milletvekili istifaları gelmesini bekliyor. İstifa edenlerin yanı sıra, AKP içinde çok sayıda milletvekilinin “Gül ne yapacak” sorusuna yanıt aradığı bilgileri geliyor. AKP’den yerel seçimler sonrası yeni milletvekili istifaları olup olmayacağı ve yeni bir siyasi oluşumun Gül’ün kararlarına bağlı olarak şekilleneceği ifade ediliyor. Kulislerde 30 Mart yerel seçimlerinden hemen sonra Gül’ün kararının netleşeceği, ardından da hem yeni istifalar hem de yeni oluşum konusunda siyasetin yeniden hareketleneceğine dikkat çekiliyor. Üçü Bir Arada: Genç, Kadın, Engelli! Seçimlere 2 aydan az bir zaman kaldı. Siyasi partiler belediye başkan adaylarını büyük ölçüde belirledi, şu sıralarda belediye meclis üyelikleri için yoğun kulis ve telaş var. Siyasi partiler, bazı dezavantajlı grupları, hemşeri gruplarını ve gençleri belediye meclislerine taşımak üzere programını yaptı. Örneğin CHP; kadın, genç ve engelli kotası koyarken, özellikle Gezi eylemlerinde yaralanan gençlere listelerinde yer vermeyi planlıyor. AKP yönetimi de belediye meclisleri için kadın, genç ve engelli kontenjanı ayrılması kararı alan partilerden. Nitekim bu karar doğrultusunda AKP yönetimi de il teşkilatlarına genelge göndererek listelerde genç, kadın ve engelli kontenjanı ayrılmasını ve sıralamanın da buna göre yapılmasını istedi. Bir süre sonra da teşkilatlardan listeler gelmeye başladı. Ancak gelin görün ki, bazı teşkilatlardan gelen listelerde “kadın, genç ve engelli” kontenjanı için en az 3 ayrı isim gelmiş olması gerekirken, bu özellikleri barındıran tek bir isimle yetinilmişti. E malum, belediye başkanlığı kadar olmasa da belediye meclis üyeliği de önemli ve çekişmenin en yoğun yaşandığı alanlardan. Durum böyle olunca da bazı teşkilatlar uyanıklık yapıp, genel merkeze “üçü bir arada” taktiğiyle liste hazırlayıp göndermiş! Böylece, kendi istedikleri isimlere de yer açılmış. Durumu inceleme sonucu fark eden ve kadın kollarından da kadın adaylar konusunda bilgi alınmadığını öğrenen AKP Seçim İşleri Başkanlığı, ikinci bir genelge göndererek hem aday belirlerken kadın kollarının bilgisine başvurulması hem de genç, kadın ve engelli olmak üzere en az 3 isme yer verilmesi talimatı verdi. Başbakan Erdoğan, dün hizmete sokulan İETT otobüslerinden birini bir süre kullandı. Senin aldığın ilim buysa... Başbakan Erdoğan, Taksim’de interneti protesto eden eylemcilerden Kılıçdaroğlu’na, TÜSİAD’dan Mümtaz’er Türköne ve Fethullah Gülen’e kadar herkesi hedef aldı SİBEL BAHÇETEPE İstanbul’da “MecidiyeköyKâğıthaneAlibeyköyMahmutbey Metro Hattının Temel Atma Töreni”ne katılan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, “AKP kapatılabilir” diyen ve bir dönem kendisine yakınlığıyla tanınan Zaman gazetesi yazarı Prof. Dr. Mümtaz’er Türköne’yi sert bir dille eleştirdi. Erdoğan “Bu paralel devletin uşaklarından bir tanesi çıkmış ‘AK Parti kapatılmalıdır’ demiş. Önüne de ‘Prof’ koymuşlar. Senin aldığın ilim buysa biz batmışız” dedi. Konuşmasında internete sansür getiren düzenlemeyi savunan Erdoğan, “Paralel yapının yönetimi, bu düzenlemeye karşı çıkıyor. Sayın Baykal’la ilgili o çirkin görüntüleri sergileyen de bu yapıydı. O kaset sebebiyle bugünkü genel müdür bu partinin başına geldi. Şimdi sıkılmadan, utanmadan ne diyorlar? Bunun karşısına dikiliyorlar” dedi. Taksim’deki internete sansür yasası protestosunu eleştiren Erdoğan, Taksim’de artık böyle gösterilere izin vermeyeceklerini dile getirdi. Erdoğan, “Birileri yasayı anlamadan çok affedersiniz, kusura bakmayın ‘edepsiz görüntülere dokunma’ diyerek, edepsizce sokağa çıkıyor. Bu paralel yapı, onları destekliyor” dedi. 17 Aralık operasyonuna dikkat çeken Erdoğan, TÜSİAD; CHP, MHP’nin ittifak halinde olduğunu savunarak “Ey CHP, ya senin bu paralel örgütle ne işin olur? Bu paralel örgüte savaş açan sen değil miydin ya? Bu paralel örgütü en büyük tehlike olarak gören sen değil miydin” sözleriyle eleştirdi. TÜSİAD’ı da hedef alan Erdoğan “TÜSİAD’a bak ya... Ya sen işine bak be! Sen üretim yap” diye çıkıştı. Dün Ne İstediler de Vermediniz? TBMM Genel Kurulu’nda Askerlik Yasası’nda değişiklik yapan yasanın görüşmelerinde söz alan CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, sözü Başbakan Tayyip Erdoğan’ın başdanışmanı Yalçın Akdoğan’ın “Milli orduya kumpas kurdular” açıklamasına getirdi. Aynı zamanda CHP Cezaevleri İnceleme Komisyonu üyesi olan Ağbaba, “kumpaslarla” insanların yaşamının nasıl karartıldığını anlatırken, AKP hükümetinin “paralel” yapıyla ortaklık günlerine göndermede bulunup AKP’ye yüklendi: “Bir zamanlar ‘Ne istediyse verdik, ne istediyse verdik’ diyordunuz. O verdiklerinizi bugün vatan haini ilan ettiniz, şimdi ‘Haşhaşi’ diyorsunuz; dün savcısı olduğunuz davalara bugün kumpas diyorsunuz. İnsan sormadan edemiyor: Acaba dün ne istemişlerdi de sizler vermiştiniz? İlker Başbuğ’u mu istemişlerdi, Teğmen Mehmet Ali Çelebi’yi mi istemişlerdi, Soner Yalçın’ı mı istemişlerdi, Aziz Yıldırım’ı mı istemişlerdi, şehit Ali Tatar’ı mı istemişlerdi? Ayakkabı kutularında gördüğünüz yeşilleri yakalattığınızda, bas bas bağırmaya başladığınız zaman mı paralel devlet aklınıza geldi? Savcı oğlunuzu ifadeye çağırdığında ‘Milletin ordusuna da kumpas kurdu’ demeye başladınız. Eli kanlı El Kaide’ye silah gönderdiğinizde, TIR’lar yakalatıldığında ‘İşte bunlar devleti ele geçirmeye çalışıyor’ dediniz. Kumpası birlikte kurarken sorun yoktu, sonra mevzu sizin dolarlara gelince feryat etmeye başladınız!..” Türköne’den ‘kapatma’ yorumu Haber Merkezi AKP’nin son dönemdeki uygulamalarının kapatma gerekçesi olabilecek düzeye geldiğini söyleyen yazar Mümtaz’er Türköne, dünkü “AK Parti Kapatılsın mı?” başlıklı yazısında konuya değindi. AKP’nin kapatılmasına karşı olduğunu vurgulayan Türköne, yolsuzluk operasyonlarında adı öne çıkan Yasin el Kadı’nın yabancı uyruklu olduğuna dikkat çekerek anayasada bir siyasi partinin yabancı uyruklu birinden maddi yardım alması halinde kapatılacağına yönelik maddeyi anımsattı. Türköne, “AK Parti kapatılmamalı; ama hiç olmazsa durumu tespit etmek için Anayasa Mahkemesi bu dosyanın kapağını açmalı” dedi. Ayşe Sayın, Emine Kaplan, Mahmut Lıcalı [email protected] ‘MB’ye baskı yapıldı mı?’ ANKARA (ANKA) CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Başbakan Erdoğan’a, “Merkez Bankası (MB) Para Politikası Kurulu’na, zamanında doğru kararlar alınmasını engelleyici baskı yapıldığı iddiaları doğru mudur” diye sordu. Tanrıkulu, Erdoğan’ın yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığı’na verdiği soru önergesinde, “Gazetelere verdiğiniz ‘Faizlerin artırılmasına karşıyım. Sorumluluğu da onlara aittir’ demeciniz Merkez Bankası’na verilen bir tür mesaj mıdır?” sorusunu yöneltti. İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) AKP İzmir Büyükşehir Belediyesi başkan adayı, eski Bakan Binali Yıldırım, Sabahatv satışında oluşturulan havuzda kendisinin de yer aldığıyla ilgili, “Söylenenlerin benimle alakası yok. İki kişi aralarında konuşuyor. Dedikoduyla amel edilir mi?” dedi. Kanal 7’de konuşan Yıldırım CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun eline fezleke alarak suçlama yaptığını belirterek, “Bize de göndersin de bir zahmet biz de bilgilenelim” dedi. ‘Fezlekeyi göndersin’ ‘Tarihin en büyük davası açılacak’ Haber Merkezi Akit gazetesi yazarı Abdurrahman Dilipak, ÖzgürDer’in toplantısında Gülen cemaatini teşeronlukla suçladı. Dilipak, “Taşeronluğu paralel devlete verdiler. Cemaat projesi 23 yıllık bir projeydi. Büyük Ortadoğu Projesi de bu senaryonun bir parçasıydı. Deşifre oldular. Şimdi 41 bin dava geliyor. Cumhuriyet tarihinin en büyük davası olacak” dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle