Katalog
                    Yayınlar
                
                - Anneler Günü
 - Atatürk Kitapları
 - Babalar Günü
 - Bilgisayar
 - Bilim Teknik
 - Cumhuriyet
 - Cumhuriyet 19 Mayıs
 - Cumhuriyet 23 Nisan
 - Cumhuriyet Akademi
 - Cumhuriyet Akdeniz
 - Cumhuriyet Alışveriş
 - Cumhuriyet Almanya
 - Cumhuriyet Anadolu
 - Cumhuriyet Ankara
 - Cumhuriyet Büyük Taaruz
 - Cumhuriyet Cumartesi
 - Cumhuriyet Çevre
 - Cumhuriyet Ege
 - Cumhuriyet Eğitim
 - Cumhuriyet Emlak
 - Cumhuriyet Enerji
 - Cumhuriyet Festival
 - Cumhuriyet Gezi
 - Cumhuriyet Gurme
 - Cumhuriyet Haftasonu
 - Cumhuriyet İzmir
 - Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
 - Cumhuriyet Marmara
 - Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
 - Cumhuriyet Oto
 - Cumhuriyet Özel Ekler
 - Cumhuriyet Pazar
 - Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
 - Cumhuriyet Sokak
 - Cumhuriyet Spor
 - Cumhuriyet Strateji
 - Cumhuriyet Tarım
 - Cumhuriyet Yılbaşı
 - Çerçeve Eki
 - Çocuk Kitap
 - Dergi Eki
 - Ekonomi Eki
 - Eskişehir
 - Evleniyoruz
 - Güney Dogu
 - Kitap Eki
 - Özel Ekler
 - Özel Okullar
 - Sevgililer Günü
 - Siyaset Eki
 - Sürdürülebilir yaşam
 - Turizm Eki
 - Yerel Yönetimler
 
                        Yıllar
                    
                    - 2025
 - 2024
 - 2023
 - 2022
 - 2021
 - 2020
 - 2019
 - 2018
 - 2017
 - 2016
 - 2015
 - 2014
 - 2013
 - 2012
 - 2011
 - 2010
 - 2009
 - 2008
 - 2007
 - 2006
 - 2005
 - 2004
 - 2003
 - 2002
 - 2001
 - 2000
 - 1999
 - 1998
 - 1997
 - 1996
 - 1995
 - 1994
 - 1993
 - 1992
 - 1991
 - 1990
 - 1989
 - 1988
 - 1987
 - 1986
 - 1985
 - 1984
 - 1983
 - 1982
 - 1981
 - 1980
 - 1979
 - 1978
 - 1977
 - 1976
 - 1975
 - 1974
 - 1973
 - 1972
 - 1971
 - 1970
 - 1969
 - 1968
 - 1967
 - 1966
 - 1965
 - 1964
 - 1963
 - 1962
 - 1961
 - 1960
 - 1959
 - 1958
 - 1957
 - 1956
 - 1955
 - 1954
 - 1953
 - 1952
 - 1951
 - 1950
 - 1949
 - 1948
 - 1947
 - 1946
 - 1945
 - 1944
 - 1943
 - 1942
 - 1941
 - 1940
 - 1939
 - 1938
 - 1937
 - 1936
 - 1935
 - 1934
 - 1933
 - 1932
 - 1931
 - 1930
 
                    Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
                    Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
                    Sayfayı Satın Almak İstiyorum
                
            
                SAYFA	  CUMHURİYET	  26	ARALIK	2014	CUMA  8 GÜNCEL n Baştarafı 1. Sayfada  HABERLER CÜNEYT ARCAYÜREK  ... hatta eleştirmek abes” diyorlar. Peki, ama bu arada Yüce Divan’a gideceğiz diye yürekleri üç buçuk atan AKP’nin rüşvet sanığı 4 bakanını Yüce Divan’dan kurtarmak için Başbakan ve AKP Genel Başkanı nezdinde geçen pazardan pazartesiye süren temaslar ki, dün gazetelerde sütun sütun ayrıntıları vardı, ne ola? Hadi diyelim ki, Bay Başbakan’ın yahu ben partinin genel başkanıyım, grup başkanvekillerimle görüşemez miyim diyen gerekçesini makul karşılayalım. İyi de Başbakan’ın pazar günü karar bekleyen 4 bakanı kabul ederek dakikalarca dinlemesini nasıl izah edecekler? Ha, diyorlar ki Başbakan onları sadece dinlemiş. Konuşmamış, fikir beyan etmemiş. Tabii bu da kamuoyunda türlü sorulara neden olan görüşmenin örtüsü. Üstelik AD, pekâlâ görüşmede, 4 eski bakanı kabulünde, susacağı yerde dinler ve sonra, “Ben yolsuzluk yapan ve rüşvet alan babam da olsa kolunu koparırım dedim halka... Bu sözümden geri adım atabileceğimi size nasıl söylerim” diyebilirdi, demeliydi. Şu beş günde Yüce Divan’lık bakanları kurtarmak için partinin yükseklerinde neler oluyor, hangi çarkıfelekler dönüyor, yalnız içinde olanlar bilebilir. HHH Medya, aydınlar, üniversiteler, demokratik kuruluşlar ve nihayet halk sokağa çıkmadıkça; korkuyla pıstıkça başta Bay RTE, AKP dizginleri boşalmış gibi bu milletin yakın geçmişinde olumlu ne varsa saldırıya geçtiler. Hele RTE? Her gün yakın geçmişin dokunulmaz gerçeklerine saldırıyor. ArapçaFarsça sözcüklerin yoğunlaştığı Osmanlıca dili eski Türkçe yazımı da bir sabah uyandık ki yok diyor. Senin aklın, dil dahil devrimlerin hiçbirini zaten almaz... O devrimlerin hiçbiri din ve Osmanlı ile yoğurulmuş aklına sığmaz... Bak işte koskoca saray edindin, 1500 odasında dolaş dur... Ya da aynanın karşısına geç; “Aynaa, ayna! Söyle bana... Var mı bu ülkede benden büyük başka?” diye kendine övgüler yağdır. Rahatlar ve Türkiye’yi Türkiye yapan devrimlere kafayı takmaktan, uğraşmaktan belki ama belki vazgeçersin! HHH Ama yok, devrimlere o denli kafayı takmış ki, devrim şehidi Kubilay’ın o günlerin IŞİD’i İslami yobazları, sarıklı, cüppeli, katil saldırganlarca başı kesilerek sokaklarda dolaştırıldığı günün yıldönümünde kısa bir mesaj yayımlamadı bile. Bu, bir unutkanlık falan değil... Bu; açıkça, resmen ve alenen Atatürk Cumhuriyetine başkaldırıyı yobaz, soysuz, alçak saldırıyı desteklediğini gösteren bir kanıt. HHH Gazetelerde Avrupa’da İslama karşı kitlesel eylemler başladığını ve yoğunlaştığını içeren haberler, resimler... Saraylı; IŞİD, İslam adına kafa kesmeye devam ettikçe, din adına kitlesel saldırılar şurada burada sürdükçe... Senin Müslümanlığı savunmanın, övmenin hiçbir değeri olmaz, olmayacak! Araplığı ihya etmeye çalışıyorsun da ne sonuçlar aldın? Özetle bakalım!.. Müslümanlar, Kolomb’dan önce Amerika’yı keşfetti diye ortaya çıktın. Güldüler, hâlâ alaya alıyorlar. Piyano çalan Suriyeli bir Arap çocuğu bir gecede Türk vatandaşı yaptın. Moskova’ya o yaş çocuklar arası yarışa gönderdin... Ne oldu sonuç? Fiyasko! Sen ne yapsan, ne etsen Araplar ancak bir ya da yarım yüzyıl, bir süre esmişler ama sonra? Şimdi pek çoğu petrolleri olmasa Batı’nın eline bakar fukara olacaktı!.. Gelin gelin diye milyonu aşkın Suriyeliyi çağırdın. Kendi ulusunun yüzde 40’lara varanı yoksul... Ama sen Suriyelileri besliyorsun sırtımızdan... Gelenlerin pek çoğu erkek. Onlara dönüp gidin ülkenize, Esad’la savaşın neden demiyorsun? HHH Arap hayranı olduğuna kuşku yok! Ama Türk ulusunun çoğunluğunun oylarıyla saraylandın! Neden çıkıp bir kez olsun ben Türküm demiyorsun, diyemiyorsun? Türklerin Cumhuriyetinin başındasın, söyleyemediğine göre, Türk de değilsen... Öyleyse sen nesin? Arap mısın, Gürcü mü, Çerkez mi, nesin?..  Ezidiler çile çekiyor ŞENGAL  Birkaç gün önce peşmergelerin HPG, YPG ve ABD öncülüğündeki koalisyon ülkelerinin operasyonuyla kurtardığı Şengal Dağı’nda kalan on bin kadar Ezidinin yaşadığı sıkıntılara ve zorlu günlere tanıklık ettikten sonra bu kez de dağdakilere göre nispeten daha iyi koşullarda olduğunu düşündüğümüz, Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNHCR) ve Mustafa Barzani Vakfı ile Irak Bölgesel Kürt Yönetimi tarafından desteklenen Bacida Kendal denilen çadır kente gidip oradaki durumu görmek istiyoruz. Kampta tuvaletler, su, doktor, üç öğün yemek, UNICEF’in çocuklar ve kadınlara dönük sosyal hizmet çadırı, hatta okul için oluşturulmuş çadır bile var. Kamp görevlileri daha önceki ziyaretlerimizin aksine bu kez “Duhok’tan izin belgesi alıp gelmeniz lazım” diyerek girmemize izin vermiyor. Arabayla kampların etrafından dönüp görevlilerin dikkatinin dağılmasını bekliyoruz. Bir süre sonra kampa girmeyi başarıyoruz. Gizlice görevlilerden uzak çadırlarda buluyoruz kendimizi. Çadırların altı su sızmaması için betonla kaplanmış. Ama yemekler, yine de eski usulle odun ateşinde isten kapkara olmuş tencerelerle çadırların önünde pişiriliyor. Kampın çamurlu yollarından geçip Ezidi Kürtlerle konuşmaya başlıyoruz.  Şengal Dağı’na sığınanlar da çadır kentte kalanlar da evlerine ve eski düzenlerine geri dönmek için gün sayıyor  Manavgat’ta	Suriyeli	göçmenler	ormanlık	alanda	 kurdukları	çadırlarda	yaşam	mücadelesi	veriyor.  u BM, Barzani Vakfı ve Bölgesel Kürt  Suriyeli göçmenlere hoşgörüsüzlük tırmanıyor  Yönetimi’nin kurduğu çadır kentte kalan Ezidiler, Şengal Dağı’na sığınanlardan daha şanslı. Bu kampta, su, doktor, üç öğün yemek ve hatta çocuklar için okul çadırı bile var. Fakat kötünün iyisi bu durum hiçbir Ezidi’yi mutlu etmiyor.  Antalya’da vicdan sınavı ANTALYA (DHA)  Antalya Valiliği’nin gitmeleri için tebligat yaptığı Suriyeli sığınmacılar, önceki gün Manavgat ilçesine bağlı Taşağıl Mahallesi’nde neredeyse linç ediliyordu. Savaştan kaçan sığınmacılar, zor şartlar altında, çadırlarda yaşam mücadelesi verirken “Bizim kime ne zararımız var? Merhamet bekliyoruz” diyor. Suriyeliler ucuz işgücü olarak çalıştırıldığı için işleri bozulan ve yevmiyeleri azalan tarım işçileri ve hamallar Suriyelilerin geri gönderilmesini isterken mahalle sakinleri de “huzurlarının” bozulduğunu savunarak Suriyelileri istemiyor. Antalya kent merkezindeki Suriyeli sığınmacılar, genellikle toptancı sebze ve meyve halinin çevresindeki gecekondularda yaşıyor. Aylık 200300 lira kira karşılığı kaldıkları gecekondularda yaşayan Suriyeliler hamallık yaparak ve seralarda çalışarak ayda ortlama 900 ile 1000 lira arasında kazanıyor. Suriyelilerin gelmesiyle birlikte halde eskisi gibi para kazanamayan Hataylı işçiler memleketlerine dönmeye başladı. Bunlardan biri de Ertuğrul İşler. Suriyelilere öfkeli İşler, “Sadece Antalya’yı değil, ülkeyi terk etsinler. Suriyeliler yüzünden Hatay’da iş bulamayınca Antalya’ya geldim. Buraya da geldiler, fiyatları düşürdüler” dedi. Hal çevresindeki gecekonduda yaşayan ve hamallık yaparak hayatını devam ettiren Suriyeli tarih öğretmeni Seyfettin Hüseyin, “Ülkemizdeki iç savaştan kaçtık. Bize Türkiye Cumhuriyeti kucak açtı. Ama Antalya’da bulunmamızdan rahatsız oluyorlar. Bizi potansiyel suçlu gibi görüyorlar. Bizim kime ne zararımız var? Biz Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nden merhamet bekliyoruz” dedi. Antalya kent merkezindeki hal çevresinin dışında, Suriyeli sığınmacıların ağırlıkta olduğu bir başka yer ise Serik ve Manavgat ilçeleri. Burada da seralarda, kesme çiçek sektöründe ve pamuk tarlalarında çalışan Suriyeliler, yaşamlarını sürdürmeye çalışıyor. Manavgat ilçesine bağlı Denizkent Mahallesi ise bölgedeki pamuk üretiminin merkezi. Suriyeli göçmenler, Denizkent’in çıkışında ormanlık alandaki çadırlarda yaşıyor... Orman içinde naylonlardan kurulan çadırkentte çoğunluğu çocuk 200’ün üzerinde Suriyeli göçmen yaşıyor. Ancak ağır koşulları bulunuyor. Ormanın içinde elektrik, su olmadığı gibi tuvalet, banyo gibi temel ihtiyaçların giderildiği bir yer de yok. Kampın son konukları ise Manavgat’ın Taşağıl Mahallesi’nde evlerine saldırılan sığınmacılar oldu. Onlara şimdilik bir çadır kurulamadı. Eşyalarını kampın girişinde bir yere yığan Taşağıl’dan çıkartılan Suriyeli sığınmacılar, bu naylon kampa yerleşmeyi bekliyor. Mahalle sakinlerinden Mustafa Küçük, Taşağıl’dan gelen Suriyelilerin bir kamyonun içinde jandarma nezaretinde getirildiğini söyledi. Küçük, Suriyelilerin mahallelerinde olmalarından memnun olmadıklarını söylerken yine mahalleden Şükrü Bağcı’nın iddiası ise “Eskiden kimse kapısını kilitlemezdi. Suriyeliler geldi hırsızlık, pislik çoğaldı. Mahallesinin huzuru bozuldu.”  ‘IŞİD öldüremedi burada öleceğim’ Kucağında	torunu	 ile	bir	yaşlı	kadın	 yaklaşıyor	usulca.	 Biz daha sormadan anlatıyor	75	yaşındaki	 Sise	İdo,	“Rezil	olduk	 buralarda.	Allah	 IŞİD’in	belasını	versin.	 Ağzımda	diş	kalmadı	 bu	ahir	ömrümde.	 Doktora	gidemiyorum,	 dişimi	yaptıramıyorum,	 yemek	yiyemiyorum.	 Böyle	giderse	IŞİD	 öldürmedi	ama	 açlıktan	öleceğim.	Çok	 acı	çekiyorum”	diyor.	  Kaçıştan mücadeleye IŞİD’in Şengal’e ilk saldırısında bölgeyi terk etmek zorunda kalan peşmerge güçleri artık zaferden emin konuşuyor zini kurtarmak için operasyona başladı. Ağır silahlarla kasabaya Şengal Dağı’nın güneyinden yaklaşan birlikler, IŞİD’i 3 mahalleden geriye püskürterek buraya yerleşti. Peşmergeler HPG, YPG ve YPŞ’nin de desteği ile 20 Aralık’tan bu yana kent merkezini ele geçirmek için operasyonlarını sürdürüyor. Bir kez daha 20 gün kadar önce peşmerge tarafından kurtarılan Rabia kasabasına uğruyoruz. Burada KDP’nin önemli isimlerinden Zerevan Mervai ile üzerinde bulunduğumuz Sefin Bölgesi’nin peşmerge komutanı olan General Helgurt Hıdır ile konuşacağız. Mervai, bizi son derece mütevazı bir şekilde karşılıyor. Birlikte çay içip yaşananları ondan dinliyoruz. Irak Bölgesel Kürt Yönetimi Başkanı Mesud Barzani’nin Şengal Ezidilerine verdiği sözü tuttuğunu dile getiren Mervai, “Ezidilere her zaman kucak açtık. Şengali kurtarana kadar mücadele sürecek. Biz Ezidi halkımızın IŞİD’den korkup göç etmesini istemiyoruz. Türkiye’ye göç eden Ezidilerin de bölgeleri kurtarıldığında geri dönmelerini bekliyoruz” diyor. Daha sonra General Helgurt’un yanına geçiyoruz. O ise Şengal Dağı’nı kurtarma operasyonunu anlatırken “IŞİD, peşmergeden öylesine korkmuştu ki, geleceğimizi duyduklarında, bazıları silahlarını bile sofrada bırakıp kaçtılar” diyor. Rabia kasabasında çatışmaların birkaç gün sürdüğünü anlatan Helgurt, “Peşmergenin morali çok iyi. Şengal kasabası henüz kurtarılmış değil ama onu da kurtaracağız” diyor. Her iki yetkilinin anlattıklarından anladığımız kadarıyla Şengal Kasabası’nın kurtarılması için henüz zaman var.  Kampta 10 binden fazla kişinin kaldığını söylüyor bize 45 yaşındaki Murad Hedida. IŞİD’in saldırısıyla Suriye sınırındaki Duğur köyünden kaçmışlar. Bir gece Rabia’daki bir yakınlarının evlerinde kalsalar da ertesi gün IŞİD yanlısı Arapların tehdidi ile daha içeri doğru kaçmışlar. Bir süre sonra da ailesiyle bu kampa sığınmış. Köyleri IŞİD’den kurtarıldıktan sonra ne olduğunu anlamak için gidip bakmış Hedida ama evi talan edilmiş, hayvanlarına el  konulmuş. Hedida “Bütün varlığım eridi gitti, burada yoksulluk içinde kaldım. Kürdistan hükümetinden yardım istiyorum. Köyüne dönmek için bana yardım etsinler” diyor.  ne de bu hayat çekilmiyor. Evime dönmek istiyorum” diye konuşuyor.  Suriyeliler: Merhamet bekliyoruz  geçiriyoruz’  ‘Sadece günü  ‘Bu hayat çekilmiyor’ Beride bir kadın var. O da 45 yaşlarında. “Kadınlarımızı, çocuklarımızı kaçırdı IŞİD, şimdi de evimizden olduk. Evet burada giyeceğimiz, ihtiyaçlarımız karşılanıyor ama yi  Bir başka kamp saki ni olan 36 yaşındaki Hacı Hedida. 10 çocuğundan hiçbiri okula gitmiyor. Daha önce tarım işçisi olduğunu anlatan Hedida, “Burada iş yok, sadece günü geçiriyoruz. Kürt hükümeti bize evlerimize dönme olanağı versin” diyor.  Naylon	çadırlarda	yaşam		  Kılıçdaroğlu: Bilgiyi Kandil’den alıyoruz  ANKARA	(Cumhuriyet	Bürosu)		CHP Genel Başkanı Kemal	Kılıçdaroğlu, AKP ile HDP’nin işbirliği yaptığı tartışmasına ilişkin “Bütün	her	şey	 meydanda.	Görüşmeler	gizli	tutuluyor.	Zaman	 zaman	kapalı	kapılar	ardında	siz	bizi,	biz	sizi	 eleştirelim	diyorlar	belki,	kamuoyunu	yanıltmak	için.	Bu	hepimizin	bildiği	bir	gerçek”	dedi. CHP lideri Kılıçdaroğlu, Star TV’nin sorularını yanıtlarken çözüm sürecinden muhalefetin haberinin olmadığını belirterek “En	ayrıntılı	bilgiyi	Kandil’den	alıyoruz”	değerlendirmesini yaptı.  Sarı’nın serbest bırakılmasına itiraz  İstanbul	Haber	Servisi		İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Hrant Dink cinayeti soruşturması kapsamında, şüpheli sıfatıyla ifadesi alınan dönemin Trabzon İstihbarat Şube Müdürü Faruk	Sarı’nın, serbest bırakılmasına itiraz etti. İtiraz dilekçesini İstanbul 2. Sulh Ceza Hâkimliği’ne sunan savcılık, dilekçede Sarı’nın tutuklanmasına karar verilmesini talep etti. Talebi, kararın düzeltilmesi istemiyle öncelikle İstanbul 2. Sulh Ceza Hâkimliği değerlendirilecek. Reddedilmesi durumunda itiraz talebi İstanbul 3. Sulh Ceza Hâkimliği’ne gönderilecek.  İstanbul	Haber	Servisi		İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir	Topbaş, Feshane’de düzenlenen Karabüklüler Tanıtım Günleri’nin açılışında konuştu. Topbaş, özellikle hafta sonları Anadolu kentlerinin tanıtım günlerinin yapıldığı Feshane’nin önümüzdeki yıl Yenikapı’daki dolgu alanına taşınacağını açıkladı.  Feshane taşınıyor  Şengal Dağı zirvesindeki dram, 20 Aralık günü peşmerge güçlerinin, YPG ve ABD öncülüğündeki koalisyon ülkelerinin de destek verdiği kapsamlı bir operasyonla son buldu. Operasyon için Şengal Dağı merkeze alındı. Önce Şengal Dağı’nın kuzeyinde bulunan Rabia ile Sinun gibi büyük kasabalar ile bu kasabayı bağlayan 70 kilometrelik yol ve onlara bağlı köylerin IŞİD varlığından temizlenmesi hedeflendi. Bu çerçevede aralarında KDP’nin	önemli	isimlerinden	Zerevan	Mervai	 ağustos ayında bölgeye sevk (üstte),		‘Şengal’i	kurtarana	kadar	mücadele	 edilen ve Şengal Dağı’nın sürecek’	diyor.	Peşmerge	komutanı	Helgurt	 	 zirvesine sızan 500 kadar Hıdır	ise	peşmergenin	ilk	IŞİD	saldırısındaki	 HPG’li, 200 kadar YPG’li kaçışını	unutturmak	istercesine,	IŞİD’ın	son	 ve bir o kadar YPŞ birlikleri, operasyonda	nasıl	korkup	kaçtığını	anlatıyor.	 Şengal Dağı’nın zirvesinde mevzilenerek, IŞİD saldırılarına karşı dağdaki Ezidileri korudu, ayrıca dağın hemen kuzey yamacındaki Sinun’daki IŞİD varlığına karşı baskı oluşturdu. Bu birlikler ayrıca karada da dağın kuzeyinde tanklar ve toplarla kuşatma yapan peşmerge güçlerine de destek verdi. Peşmergeler, aralarında “Zerevani” denilen özel birlikler ile Dicle Savunma Komutanlığı’nın da bulunduğu yaklaşık 10 birliği ile 17 Aralık günü kara operasyonu başlattı. Bu sırada ABD öncülüğündeki koalisyon ülkelerine ait savaş uçakları da bombardımanla operasyona katıldı. IŞİD, bir yandan Sinun tarafından Rabia’ya doğru kaçarken Rabia’nın da kuzey ve doğusundan da buraya doğru yöneldi. 17 Aralık günü de bu kez Rabia’nın kurtarılması için kasaba bombarğından tamamen temizlenmiş oldu. dımana tutuldu. IŞİD ev ev, sokak 20 Aralık’ta Şengal Dağı’na ulaşan sokak geri çekildi. 20 Aralık günü peşmerge birlikleri ve YPG’liler ile Şengal Dağı’nın kuzeyi, IŞİD varlı YPŞ’liler, bu kez Şengal kent merke  Suriyeli	sığınmacıların	oturdukları	gecekondulara	saldıran	‘mahalleliler’in	olay	sonrasında	topluca	poz	vermesi	gerilimin	süreceği	 endişesine	neden	oluyor.	  KAMPANYAYA KATILIM ÇAĞRISI YAPILDI  Barışa	Söz	Ver! İstanbul	Haber	Servisi		Küresel Barış ve Adalet Koalisyonu ile Mazlum Der üyeleri, çözüm sürecinin hızla barış sürecine evrilmesi için “Barışa	Söz	 Ver”	adlı bir kampanya başlattılar. Rakel	Dink,	Aydın	Engin,	Ferhat	Kentel,	Adalet	 Ağaoğlu,	Gülten	Kaya,	Selda	Bağcan,	Vedat	Türkali,	Murat	Belge,	Tarık	Ziya	Ekinci’nin de destek verdiği kampanyanın tanıtımı dün Beyoğlu’ndaki Cezayir Restoran’da yapıldı. Kampanya süresince, 7 Şubat’ta “Barışa Söz Ver” yürüyüşü ve mart ayında da paneller gerçekleştirilecek. Aydın, sanatçı, gazeteci ve aktivist çok sayıda ismin desteklediği kampanyaya katılma çağrısı yapan dansçı Zeynep	Tanbay, “Artık	milliyetçilik	değil	kardeşlik,	kibir	değil	eşitlik,	çatışma	 değil	diyalog,	savaş	değil	barış	istiyoruz”	dedi. Yazar Oya Baydar da şöyle konuştu: “Artık	söz	vermenin	ötesinde,	yolda	yürüme	zamanı	geldi.	Adımın	 son	noktasına	geldik,	barışa	mahkumuz	başka	seçeneğimiz	yok.	Son	adım	atılmalıdır.” Toplantıda, Vedat Türkali, Adalet Ağaoğlu ve Tarık Ziya Ekinci’nin mesajları da okundu.  ‘Şengal’i	de	kurtaracağız’	  C M Y B   
            
    
