29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 26 ARALIK 2014 CUMA 4 HABERLER Kılıçdaroğlu ile görüşen sanatçılar CHP’li belediyelerin orkestra kurmalarını istedi Güzel Yargı Vicdan Sızlatıyor 2014’ün bitmesine şunun şurasında birkaç gün kaldı. Sorarsanız “Bu yılı simgeleyen olay hangisi?” diye, size “16 yaşındaki öğrenci M.E.A.’nın Tayyip Erdoğan’a hakaret suçlamasıyla, okulu Meram Endüstri Meslek Lisesi’nden alınarak savcılığa götürülmesi, sonra da sevk edildiği Konya 1. Sulh Ceza Mahkemesi tarafından tutuklanmasıdır” derim. Evet, 2014 Türkiye’sini özetlemek gerekirse, 16 yaşındaki lise öğrencilerinin Cumhurbaşkanı’na hakaret suçlamasıyla tutuklandığı ülke demek yeterlidir. Eskiden bu gibi haberler özel yetkili ağır ceza mahkemelerinden geliyordu. O dönem bitti. Cemaat tarafından dizayn edilmiş özel yetkili ağır ceza mahkemeleri gitti. Yerine,Tayyip Erdoğan tarafından yeni dizayn edilmiş sulh ceza mahkemeleri geldi. Bunlar güzel mahkemeler. Yani özel yargı dönemi kapandı, güzel yargı dönemi açıldı. Güzel yargı dönemi ne menem bir dönem anlamak için 16 yaşındaki tutuklu M.E.A.’nın durumuna bakalım. Meram Endüstri Meslek Lisesi 11. sınıf öğrencisi M.E.A. sosyal medya sitesinde “Halkçı Liseliler” adıyla örgütlenmiş bir gruba mensup. Bu grup, geçen gün Gedavet Parkı’nda Kubilay’ı anmak üzere izin alıp toplantı yapmış ve M.E.A. da kaleme aldığı bildiriyi okumuştur. Olay buradan çıkmış ve bildirideki kimi ibarelerin hakaret içerdiği savıyla, ertesi gün M.E.A. okulundan alınarak adliyeye götürülmüş ve tutuklanmıştır. HHH Böylelikle, her şeyden önce Konya Meram Endüstri Meslek Lisesi öğrencileri ömür boyu unutulmayacak bir ders almışlardır: Bu ülkede ileri geri konuşup haddini aşarsan, polis tarafından alınıp götürülür, yargı tarafından içeri tıkılırsın. Şimdilik bunun alt yaşı 16’dır, ileride ilkokula anasınıflarına kadar inmesi de mümkündür. Yine başta gençler olmak üzere, tüm toplumu sindirmeye yönelik ikinci ders de şudur: Ağzınızı açarsanız, sizi tutuklama yoluyla cezalandırırız. Üçüncü mesaj ise şöyledir: Sakın, tutuklama yoluyla infaz, özel yargı ile gitti sanmayın! Güzel yargı ile sürüyor. Konya 1. Sulh Ceza Yargıcı Nayim Durak’ın tutuklama kararı, gerçekten infaz niteliğini taşıyan savunulmasına imkân olmayan bir işlemdir. TCK.’nin 299. maddesinde düzenlenen Cumhurbaşkanı’na hakaret suçunun karşılığı 1 4 yıl hapistir. Suçun alenen işlendiğini kabul etsek ceza altıda bir oranında arttırılacaktır. Buna karşılık TCK’nin 31. maddesi gereğince fail suçun işlendiği tarihte 16 yaşında olduğundan cezası üçte bir oranında indirilecek, ayrıca iyi hal indiriminden altıda bir oranında bir indirim daha alacaktır. Türk uygulamasında, ceza davalarında taban cezaya hükmolunması esas olduğuna göre, CMK’nin 231/5 hükmünce, hükmün açıklanmasının geri bırakılması yoluyla M.E.A. suçun subut bulması halinde bile hiçbir şekilde hapis yatmayacaktır. HHH Suçun sabit görülmesi halinde bile hapis yatmayacak olan birinin kuvvetli suç şüphesi bulunması gerekçesiyle tutuklanması hukuk mantığının kabul edeceği bir husus değildir. Kaldı ki, olayımızda tutuklama ile ilgili olarak CMK. 100. maddesindeki diğer unsurlar da yoktur. Kısacası Nayim Durak’ın verdiği tutuklama kararı, keyfi bir infaz kararıdır ve bu kararla yargılama sonunda suçlu görülse bile, büyük ihtimalle hapis yatmayacak olan 16 yaşında bir çocuk hapse gönderilmektedir. Eskiden yargı yoluyla Tayyip Erdoğan’ın deyimiyle “kumpaslar kurulmaktaydı”. Bu da özel yargıyla yapılmaktaydı. Şimdiyse, mahkum olsa bile hapse girmeyecek çocuklar, tutuklama yoluyla içeri tıkılmaktadır. Bu da güzel yargı yoluyla yapılmaktadır. Görüyorsunuz, Fethullah’ın özel yargısı ile Tayyip’in güzel yargısı arsında bir fark yok. Eskiden özel yargı vicdan sızlatıyordu, şimdi de güzel yargı vicdan sızlatıyor. Sanatçılar güvence istedi SELDA GÜNEYSU ANKARA Tiyatro, opera, bale, orkestra sanatçıla rı ile arkeologlar ve yazarlar, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ’ndan “sanatı ve sanatçıyı”nın korunmasına “anayasal güvence” istediler. “Kültür ve sanata sansür uygulamalarının önüne geçecek atılımların parti programına alınmasını” da isteyen sanatçılar, iktidarca “atıl” hale getirilen ve Gezi eylemlerinden sonra “polis merkezi gibi” kullanılan İstanbul Atatürk Kültür Merkezi’nin (AKM) açılmasını sürekli gündeme getirmesini de talep etti. Sanatçıların isteklerini tek tek not aldıran Kılıçdaroğlu, “taleplerinin CHP’nin seçim beyannamesinde mutlaka yer alacağını” söyledi. Kılıçdaroğlu, önceki gün, sanatçılar ve sanat alanında faaliyet gösteren meslek örgütlerinin u Sanatçılara yeni yıl kokteyli veren Kılıçdaroğlu, gelen talepleri tek tek not aldırdı. “Kültür ve sanata sansür uygulamalarının önüne geçecek atılımların parti programına alınmasını” isteyen sanatçılar, iktidar tarafından atıl hale getirilen AKM’nin açılmasının sürekli gündeme getirilmesini de talep etti. temsilcilerine yeni yıl kokteyli verdi. Toplantıya katılan sanatçıların Kılıçdaroğlu’na en fazla yakındıkları konunun ise “özellikle AKP iktidarıyla birlikte sanata ve sanatçıya uygulanan sansür” olduğu belirtildi. Sanatçılar, Kılıçdaroğlu’na, “Biz, sanatçılar olarak özellikle yeni anayasaya, sanatı ve sanatçıyı daha iyi şekilde koruyabilecek maddeler eklenmesini istiyoruz. Yıllardır kapalı kalan ve AKP iktidarınca ‘atıl’ hale getirilen, İstanbul AKM’nin açılması için CHP konuyu gündemde tutmalı. Ankara’da ne yazık ki doğru düzgün bir opera bale salo numuz yok. Ankara’ya yeni bir opera ve bale salonunun kazandırılması için CHP öncülük etmeli” isteklerini ilettiler. CHP’li belediyelerin kültür ve sanata daha fazla bütçe ayırması gerektiğini de toplantıda belirten sanatçılar, İzmir Karşıyaka Belediyesi’nce kurulan orkestrayı buna örnek gösterdiler. Fotoğrafı suç saydılar Görüşmede, opera ve bale sanatçıları da Eskişehir, Devlet Opera ve Balesi sanatçılarının, Eskişehir’deki turneye katıldıktan sonra Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen’le çektirdikleri fotoğrafların yönetim tarafın dan “suç sayıldığını” da anımsatarak “Düşünün ki sanat kurumları bu halde. Bir belediye başkanıyla fotoğraf bile çektirmek suçken şimdi nasıl biz bu ülkede sanata özgürlükten söz edeceğiz? CHP bu konuda bize destek olmalı” mesajı verdiler. Toplantıya katılan Devlet Tiyatroları (DT) sanatçılarının da tiyatroda son dönem yaşanan ve basına yansıyan haberleri anlattıkları, “Sanat kurumlarını yok etmeyi amaçlayan Türkiye Sanat Kurulu Yasa Tasarısı Taslağı (TÜSAK) çıkmadan kurumumuzda, fiiliyatta TÜSAK uygulanmaktadır” dedikleri de belirtildi. Toplantıya katılan arkeologların da Kılıçdaroğlu’na, “bakanlığın artık arkeoloji alanında da bir politikasının olmadığını, yaklaşık 12 bin arkeoloğun işsiz durumda bulunduğunu” söyledikleri ve arkeoloji alanındaki istihdam azlığına dikkat çekilmesini istedikleri belirtildi. görüşülecek ‘Makul şüphe’ esastan VEKİL ADAY ADAYLIĞI İÇİN İSTİFA ETTİLER CHP’de ilçe başkanları maratona başladı SİBEL BAHÇETEPE CHP, Avcılar, Bahçelievler, Bakırköy, Beyoğlu, Esenler, Eyüp, Gaziosmanpaşa, Kadıköy, Zeytinburnu, Kâğıthane, Kartal ilçe başkanları, milletvekilliği aday adayı olmak için istifa etti. CHP İstanbul İl Başkanı Murat Karayalçın, “Hepinizin yolu açık olsun. İnşallah başarılı sonuçlar elde ederler. Başarı sonuç elde edemeyenlere de şimdiden ‘Canınızı sıkmayın eğer iyi bir sonuç alamazsanız, gelin birlikte çalışmaya devam ederiz’ diyorum” mesajını verdi. CHP’nin İstanbul’da görev yapan 11 ilçe başkanı için dün Levent’teki CHP İstanbul İl Başkanlığı’nda tören yapıldı. Burada konuşan Karayalçın, ilçe örgütlenmesini, siyasi örgütlenmenin özü olarak gördüğünü söyledi. Murat Karayalçın “12 Eylül tasarımı, siyaset yapanların toplandığı temel örgütler olan siyasi partileri, devlet gibi örgütlemeye zorlamıştır. Türkiye Cumhuriyeti devleti, Türkiye coğrafyasında nasıl örgütlenmişse, hangi kapsamda örgütlemişse, siyaset üçgeni siyasi partilere de ‘Siz de böyle örgütleneceksiniz’ talimatını vermiştir” dedi. Örgütlenmenin proje ve sorun odaklı olması gerektiğini vurgulayan CHP İl Başkanı Murat Karayalçın, “Siyasi hareketler, idari sınırlarla sınırlandırılmamalı, idari sınırları aşan projelerle sorunlarla birlikte, idari sınırları aşan, ilçe sınırlarını aşan bir yöneliş içine girebilmeli” diye konuştu. Karayalçın, istifa eden ilçe başkanlarına teşekkür yazısı sundu ve hatıra fotoğrafı çektirdi. İsmet İnönü İnönü anmasına abluka Haber Merkezi İkinci Cumhurbaşkanı İsmet İnönü yaşamını yitirmesinin 41. yılında çeşitli kentlerde düzenlenen etkinliklerle anıldı. Malatya’daki anmada anıtın etrafına yerleştirilen polis ve jandarma gelenlere davetiye sordu. Anıtkabir’deki mezarı başında düzenlenen törene İnönü’nün kızı Özden Toker, torunu CHP Ankara Milletvekili Gülsün Bilgehan, Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreter Yardımcısı Nadir Alparslan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, TBMM Başkanvekili Güldal Mumcu, Genelkurmay İkinci Başkanı Orgeneral Yaşar Güler ile çok sayıda CHP’li yönetici ve partili katıldı. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan da daha önce Hitler’e benzettiği İnönü için, “Değerli bir siyaset ve devlet adamı olarak da Cumhuriyet tarihimizin önemli şahsiyetleri arasında yer almaktadır” ifadelerinin yer aldığı mesaj yayımladı. İnönü’nün memleketinde düzenlenen anma töreninde polis, alana girmek isteyenlere “davetiye” sordu. CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, polisle karşı karşıya geldi. İnönü anıtının, trafiğe kapalı bir bölgede bulunduğuna dikkat çeken Ağbaba, “Tören alanına gelenler polis ve jandarma engeliyle karşılaştı. Tören alanı girişinin bir tarafına polis, bir tarafına jandarma koymuşlar, gelenlerden davetiye istiyorlar. Ben emniyet müdürüne sordum ‘haberim yok’ diyor. Herhalde Erdoğan’dan çekindiler, tören alanının kalabalık olmasını istemediler. Oysa Malatya’da sağcısı da solcusu da İnönü’yü sever. Zaten anıt da vatandaşın parasıyla yapıldı. İş işten geçtikten sonra sorun çözüldü ama kalabalık anmaya katılamamış oldu” dedi. İnönü için İzmir’de dünyaya geldiği ve bugün müze olarak kullanılan evde de anıldı. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Anayasa Mahkemesi (AYM), kamuoyunda “yeni yargı paketi” olarak bilinen makul şüphe düzenlemesi ile eleştirilen kanunun iptali ve yürütmesinin durdurulması istemiyle CHP’nin yaptığı başvurunun ilk incelemesini tamamlayarak esastan görüşmeye karar verdi. CHP, kamuoyunda “yargı paketi” olarak bilinen 6572 sayılı Hâkim ve Savcılar Yasası ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Yasa’nın bazı maddelerinin yürütmesinin durdurulması ve iptali için Anayasa Mahkemesi’ne başvurmuştu. Anayasa Mahkemesi, davayla ilgili ilk incelemesini yaptı. Başvuruda bir eksiklik tespit etmeyen yüksek mahkeme heyeti, davayı daha sonra belirlenecek bir günde esastan görüşerek karara bağlayacak. Başvuru dilekçesinde, Yargıtay Yasası’nın, Yargıtay başsavcısının, başsavcı yardımcısı ve diğer yardımcılarının görevlere ve başka görevlere atanmalarına ilişkin yetkili merciye görüş bildirmesine ilişkin hükmünün yürürlükten kaldırılması, Yargıtay tetkik hâkimlerinin, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nca (HSYK) atanması ve Ceza Muhakemesi Yasası’ndaki, aramalara ilişkin “somut delillere dayalı kuvvetli” şüphe ibaresinin “makul” şüphe şeklinde değiştirilmesine ilişkin hükümlerin de aralarında bulunduğu bazı hükümlerin iptali istenmişti. AYM ayrıca Ankara 16. Tüketici Mahkemesi’nin başvurusunu değerlendirerek Passolig uygulamasının iptalini esastan görüşecek. Öğretmenlere müjdeli haber ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı’nın talimatıyla öğretmenlerin yarıyıl tatili il içi ve iller arası özür durumuna bağlı atamaları için başvurular, 5 Ocak’ta alınmaya başlayacak. Bu atamalarda, tüm devlet memurlarının, özel sektörde çalışan eşten dolayı nakil isteyebilmesi için getirilen 3 yıl şartı öğretmenler için uygulanmayacak. Milli Eğitim Bakanlığı’ndan alınan bilgiye göre, MEB’e bağlı eğitim kurumlarında görev yapan öğretmenlerin il içi ve iller arasında sağlık ve eş durumu özrü ile genel ve özel hayatı etkileyen nedenlere bağlı yer değişiklik başvuruları 59 Ocak’ta alınacak. Atamalar ise 19 Ocak’ta yapılacak. Devlet Memurlarının Yer Değiştirme Suretiyle Atanmalarına İlişkin Çerçeve Yönetmelik’te yapılan,“Eşi özel sektörde çalışanların eş durumu tayini isteyebilmesi için eşinin talep edilen yerde kesintisiz son 3 yıl sigortalı olması” koşulu, “2015 yılı öğretmenlerin il içi ve iller arasında sağlık ve eş durumu özrü ile genel ve özel hayatı etkileyen nedenlere bağlı yer değişiklikleri”nde uygulanmayacak. 12 Eylül tasarımı AKP seçim takvimini başlattı HAKAN DİRİK İZMİR AKP’nin seçimler öncesi “olağan” uygulamalarından olan dar gelirli ailelere valilikler üzerinden kömür yardımı yapılmasına ilişkin yeni karar, Resmi Gazete’de yayımlandı. Karara göre, 1 Ocak’tan itibaren “fakir ailelere” 500 kilo kömür dağıtılacak. İl ve ilçe sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıflarınca belirlenerek valiliklere bildirilecek ailelere, asgari 500 kilo kömür verilecek. Kömür sevkıyatları Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından belirlenecek kriterlere ve programa göre yapılacak. CHP İzmir Milletvekili Musa Çam, AKP’nin bu kararla seçim çalışmalarına başladığını ilan ettiğini söyledi. Kamu yöneticileri ve kaynakları kullanılarak dağıtılan kömürlerin AKP’lilerin yolsuzluklarını örtmeye yetmeyeceğini vurgulayan Çam, “12 yıllık AKP iktidarı döneminde kömür, odun ve gıda yardımı yapılarak insanların oyları alınmaya çalışıldı. Oysa bu yardımlar, yurttaşlarımızın ödediği vergilerden, devletin bütçesinden karşılanmaktadır. Ama bu yardımlar, sanki Tayyip Erdoğan ve Ahmet Davutoğlu’nun cebinden yapılıyormuş gibi yurttaşlara dağıtılmakta, valilik ve kaymakamlıklar da buna alet edilmektedir. Soma’da 301, Ermenek’te 18 işçi kardeşimizin ölüm nedeni, bu zihniyettir. Sonra da bu yardımları oya tahvil etmeye çalışıyorlar. Sosyal hukuk devleti, siyasi rüşvet olarak değil, görevi olduğu için bu yardımları yapmalıdır. Ancak ne yaparlarsa yapsınlar, verdikleri siyasi rüşvetler, yaptıkları yolsuzlukları örtmeye yetmeyecektir” diye konuştu. Haber Merkezi Twitter fenomeni @fuatavni hesabından önceki gün duyurulan “Bir iki güne kalmaz Yeni Türkiye, Vesayet, Millet kavramlarının bolca işlendiği şaşaalı bir açıklama gündeme bomba gibi (!) düşecek” mesajının ardından, dün gazetelerin arka sayfalarında “milli irade” temalı bir ilan yayımlandı. Hükümete yakın sendika ve sivil toplum örgütlerinden oluşan “Milli İrade Platformu” gazetelere ilan verdi. Aralarında 25 Aralık rüşvet ve yolsuzluk soruşturması tapelerinde yer alan TÜRGEV’in yanında Hakİş, MÜSİAD, MemurSen, İHH İnsani Yardım Vakfı, Kadın ve Demokrasi Derneği, Milli Türk Talebe Birliği, Muradiye Kültür Vakfı, ÖNDER, Rabia Platformu, Bilim ve Sanat Vakfı’nın gibi 150 dolayında sivil toplum kuruluşu, gazetelere “Milli İrade Platformu” imzası ile ilan verdi. Rüşvet ve yolsuzluk soruşturması için “1725 Aralık Türkiye’nin demokrasi tarihine kara bir leke olarak kazındı” ifadesinin kullanıldığı ilande Gülen cemaati isim verilmeden eleştirildi. Fuat Avni yine bildi Başkanları buluşturdu C HP İstanbul İl Başkanı Murat Karayalçın, İsmet İnönü, 41. ölüm yıldönümünde Maçka Parkı’nda anıtı önündeki anma töreninde Şişli Belediye Başkanı Hayri İnönü ve Beşiktaş Belediye Başkanı Murat Hazinedar’ı bir araya getirdi. İnönü ve Hazinedar kameralar karşısında el sıkıştı. Karayalçın, gazetecilerin Şişli Belediyesi’ndeki tartışmaları sorması üzerine, “Aile içinde sorunlar olur, yeter ki işin içinde ahlaksızlık olmasın, rüşvet olmasın. Aile büyükleri, ailenin küçüklerini bir araya getirir, sorun çözülür” dedi. Hazinedar, Şişli Belediyesi’ndeki tartışmaları yorumlarken, İnönü’yü eleştirmişti. Törende İsmet İnönü’yü anlatan Karayalçın, “İsmet İnönü namussuzların cesaretini ve cüretini görerek, namuslu insanlara ve namuslu yurttaşlarımıza çağrıda bulunmuştur. ‘Bu memlekette namus erbabı en az namussuzlar kadar cesur olabilmelidir’ demiştir. Anıtının önünde ölüm yıldönümünde söylüyorum. Cesuruz Paşam” dedi. C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle