25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
26 ARALIK 2014 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER İnternet karartma yetkisi için üçüncü kez yasa değişikliği geliyor 5 dönmüştü... Vurgun ve talanın geçmişi var... Tüm bu anlattıklarım geçmişin defterinde, arşivinde, belleğimizde yazılı... Denizlerimiz ve akarsularımız pırıl pırıldı... Fabrika atıkları boşaltıldı, balıklar öldü; ardından balık çiftlikleri kuruldu... Bir uçtan bir uca... Ege’den Karadeniz’e, Akdeniz’den Marmara’ya değin. Yasalar hayata geçirildi ama kimse umursamadı. Dilediğini yaptı; gazeteler yazıp çizdi o kadar! “Özel Çevre Alanları” masalı var bir de. Geçin efendim geçin. Uygulayan falan yok. Akdenizfokları Karaburun’dan kaçtı, zeytin zararlılarını yiyen kirpikli yarasalar, yapay mağaraları sevmeyip ölüme yattı... Zeytinciliğin canına okundu! Türkiye zeytin ihraç eden bir ülkeydi, ithal eden ülke oldu. HHH Canım ülkemin toprağı, dağları, koyları, bükleri, akarsuları kamulaştırılarak yandaşlara verilirken “bırakın bu kafaları, yeni Türkiye kuruluyor” diye halkı kandırıyorlar... Soma’da yargının verdiği durdurma kararına karşın binlerce zeytin ağacını kesiyor Kolin şirketi... Direnen köylülere özel güvenlikçiler kelepçe takıp götürüyor... Olaya yerel yöneticiler, polis ve jandarma izleyici kalıyor. Bu mu yeni Türkiye? İstanbul’dan Adana’ya, Bodrum’a, Dalaman’a, İzmir’e uçakla giderken bir bakın dağlara... Üç bin metreye inmişseniz... Orada dağların delik deşik olduğunu görürsünüz, ağaçların kesildiğine tanık olursunuz... Kesilen ağaçların yerine taşocakları açılmıştır... İçiniz acır, çaresizlikten hüzünlenirsiniz... Karanlığın sanrısındasınızdır! Acının dibinde! Hüznün orta yerinde! HHH Doğanın katilleri aramızda yaşıyor; Mustafa Kemal’in Anadolu’nun dört bir yanına kurduğu çiftliklere, AkSaray’lar kuruluyor ya da özelleştiriliyor. Yağma düzeni sürüyor beyler, sürüyor! AKP’nin sansür inadı MAHMUT LICALI ANKARA AKP iktidarı internete sansür yetkisini elde etmek için henüz bir yıl olmadan üçüncü kez girişimde bulunmaya hazırlanıyor. AKP’nin üçüncü kez getirmeye hazırlandığı internete sansürün kılıfı yine “kamu düzeni” ve “milli güvenlik” olurken internet erişimini engelleme yetkisi diğer düzenlemelerden farklı olarak, Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı (TİB) yerine Başbakanlık ve bakanlıklara veriliyor. AKP iktidarı Aralık 2013’te TBMM’ye getirdiği torba yasayla birlikte TİB’e yargı kararı olmadan internet erişimini engelleme yetkisi ve internet trafiğine hiçbir sınırlama olmadan ulaşma yetkisi tanınmıştı. Türkiye içinde ve yurtdışındaki tepkilerin ardından söz konusu olağanüstü yetki dönemin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün itirazı üzerine yeni bir yasal düzenlemeyle “mahkeme kararı ” koşuluna bağlandı. Ancak Tayyip Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı seçilmesinin ardından AKP iktidarı mahkeme kararı koşulunu kaldırarak internete müdahale ve sansür yetkisini herhangi bir yargı kararı olmaksızın TİB’e verilmesine yönelik ikinci bir düzenlemeyi yasalaştırdı. İnternete sansür ve müdahale yetkisi getiren ikinci girişim bu kez CHP’nin başvurusu üzerine AYM tarafından iptal edildi. sürde yetkili değil, aracı kurum olarak işlev görecek. Başbakanlık ya da bakanlıkların isteği üzerine TİB internete erişimi mahkeme kararı aramaksızın engelleyecek. Erişimin engellenmesinden sonra TİB, 24 saat içinde mahkemeye başvurarak yargı kararı alacak. Yargının engellemeye onay vermemesi durumunda erişim engellemesi kaldırılacak. CHP İzmir Milletvekili Erdal Aksünger, yeni düzenlemenin iptal edilene göre daha vahim olduğunu belirterek, “Başbakan ve bakanlıklar ne istiyorsa onu yapacaklar. Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir yasa olamaz. Bu yetkiyle AKP hükümetinin muhalefet karşı kararlar alacağı belli. Mahkemelerin karar vermesi gerektiği konularda Baş bakan doğrudan karar verebilecek” dedi. CHP Grup Başkanvekili Engin Altay da daha önceki düzenlemenin iptal edildiğini anımsatarak, “Bu kadar hukukla cebelleşmek demokrasilerde görülen bir durum değildir” değerlendirmesini yaptı. HDP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan, AYM’nin bu konudaki kararının çok açık olduğunu, yeni bir düzenleme getirilecekse bunun karara uygun olması gerektiğine işaret etti.Kaplan, söz konusu düzenlemenin seçim öncesi muhalefeti susturmak üzere kullanılacak bir araç olduğunu belirterek, “Herhalde internetle ilgili çok derin kaygıları var. Bu nedenle aynı düzenlemeyi iptal edilmesine karşın tekrar getiriyorlar” dedi. Fotoğraf: AA Katliam Fermanı! Yağma ve talanın tarihi yarım yüzyıl benim güzel ülkemde... Üç yanımız denizlerle çevrilidir, akarsularımız vardır, göllerimiz, derelerimiz. 60’lı yıllarda başlayan talan, yağma, özellikle 80’li yıllarda ivme kazanmış Ege’nin, Akdeniz’in o güzelim koyları ve bükleri 45 yıllığına kiraya verilmiştir... Beş yıldızlı oteller, kıyıların doldurulması... Vurgun! Soygun! Sadece Marmaris’e, Bodrum’a bakın, şöyle bir daha aşağılara, Antalya’ya doğru uzanın, içiniz acır... Kara çamlar kesilmiş, doğanın canına okunmuştur! Hele hele 90’lı yıllarda başlayan “çokuluslu altın avcıları”nın Türkiye’ye ayak basıp tüm Türkiye’ye yayılmaları, “siyanürlü altın”; çevrecilerin yapılanlara direnmelerine karşı devletin talancılara arka çıkması... Ayıp değil utanç verici! Bergama Ovacık, Havran, Eşme Kışladağ, Erzincan İliç, Tunceli Ovacık, İzmir Efemçukuru... Kaçkarlar’dan Karabiga’ya, Türkiye’nin her yerinde HES’ler... Halkın direnişi! Doğa savaşçılarının dik duruşu! Gözaltılar, tutuklanmalar... Baskı ve şiddet! O güzelim ırmaklarımız şimdi kan rengi... Kuş cennetlerinde kuş türleri tükenmiş... Talan ve yağma tüm hızıyla sürüyor... Şimdi de rüzgâr enerjileri yandaş şirketlere peşkeş çekiliyor... HHH 70’li yıllarda orman ve Hazine alanlarının nasıl yağmalandığını yazdım... O yıllar dağ köylerinde yaşayan yurttaşlarımız çalı çırpı topladıkları için ormancılar tarafından yakalanıp gözaltına alınır, sonra ölüm cezası istemiyle yargılanırlardı. Bir orman genel müdürü vardı, İzmir Gümüldür’deki çalılık Hazine alanlarını işgal etti, binlerce dönüm toprağa satsuma dikip köşeyi ‘Yasakçı bir anlayış’ Böyle yasa yok Yeni yılda TBMM’ye gelecek torba içinde internete herhangi bir yargı kararı olmaksızın Başbakanlık ve bakanlıklara sansür yetkisi veren düzenleme de yer alacak. Yeni düzenlemeye göre TİB san Yargı kararı olmaksızın HASAR TESPİTİ İÇİN AB’yİ ARAdı u AB’ye “Kendi işine baksın” dedikten iki gün sonra, ABD’nin iki başkanına telefon açan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, kısa süren telefon görüşmelerinde ‘tarafsızlık ve şeffaflık’ uyarıları aldığı öğrenildi. Erdoğan’ın telefon açmasının nedeninin ise ‘hasar kontrol’ olduğu öğrenildi. DUYGU GÜVENÇ şeffaflık uyarısı Erdoğan’a l Davutoğlu Atatürk’ün sözünü kendine uyarladı ANKARA Avrupa Birliği Komisyonu Başkanı Jean Claude Juncker ve AB Konseyi Başkanı Donald Tusk’un, 14 Aralık operasyonunun ardından “AB kendi işine baksın” diyen Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a “tarafsızlık ve şeffaflık” uyarısında bulundukları öğrenildi. Tusk’un görüşmede, Türkiye’den son gözaltılarla ilgili adil yargılanmanın bek lendiğini anımsattığı ve Türkiye’nin açıkladığı son AB stratejisi doğrultusunda gelişme görmek istediklerini aktardığı belirtiliyor. Erdoğan’ın telefon açmasının nedeni olarak da ilişkilerde “hasar kontrol”ü olduğu ifade ediliyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın art arda Juncker ve Tusk ile yaptığı görüşmelerde, Türkiye’nin AB hedefine bağlılığını, “stratejik hedef ve güçlü irade var” diyerek tekrarladığı da belirtildi. Kaynaklar, Türkiye’nin AB hedefinden vazgeçmesinin söz konusu olmadığını belirtirken ilişkilerin açıklamalarla gerilmemesi için Cumhurbaşkanı Erdoğan’a, “hasar kontrolü” amacıyla “Telefon açsanız iyi olur” mesajının iletildiğini söyledi. Kaynaklar, Erdoğan ve Juncker arasındaki ilişkinin 2002 yılına dayandığını ve Juncker’in Erdoğan’ın odasında sigara içebilen tek isim olduğunu da anımsattı. Erdoğan’ın, Juncker ve Tusk’u Türkiye’ye davet ettiği de öğrenilirken Başbakan Ahmet Davutoğlu ve Erdoğan’ın Brüksel’i ziyaret etmesi için de girişimlerin sürdüğü öğrenildi. Ancak AB’li kaynaklar Cumhuriyet’e, basına yönelik operasyonların ardından ziyaretlerin ileri tarihe atılacağını belirtmişti. Operasyondan kısa süre sonra ise Ekrem Dumanlı serbest bırakılırken, Hi dayet Karaca tutuklanmıştı. Tusk da görüşme sırasında Erdoğan’a basından ve cemaatten son tutuklamalar için “adil yargılama”nın beklendiğine işaret etti. AB Temsilcisi Federica Mogherini, Türkiye ziyaretinden kısa süre sonra 14 Aralık operasyonunun düzenlenmesine tepki göstermişti. Mogherini’ye tepki gösteren Erdoğan ise, “Acaba AB ne der, acaba AB bizi alır mı almaz mı, bizim böyle bir derdimiz yok. Lütfen siz kendi aklınızı kendinize saklayın” açıklamıştı. ‘Sizin kimseniz devlet’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Ahmet Davutoğlu, yetiştirme yurtlarındaki 2 bin 375 gencin yerleştirilmesi töreninde yaptığı konuşmada Atatürk’ün adını vermeden, gençlere onun sözleri ile seslendi. Davutoğlu, “Siz kimsesiz değilsiniz, sizin kimseniz Türkiye Cumhuriyeti Devleti’dir” dedi. Davutoğlu, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın düzenlediği Sosyal Hizmet Modellerinden Yararlananların İstihdamına İlişkin Kura Töreni’ne katıldı. Davutoğlu, törenin Başbakanlık görevine geldiği 4 ayı aşan sürede katıldığı en anlamlı tören olduğunu kaydetti. Kurada toplam 2 bin 375 genç kamu kurumlarına yerleştirildi. Meclis’ten geçen 2015 bütçesinde sosyal harcamaların toplamının 33 milyar TL olduğunu söyleyen Davutoğlu, gazi, şehit ve engelli atamalarının da AKP döneminde üst düzeye çıktığını söyledi. Davutoğlu şunları kaydetti: “Siz kimsesiz değilsiniz, sizin kimseniz Türkiye Cumhuriyeti Devleti’dir. Başta ben olmak üzere bütün devlet kademeleri, sizin kimseniz olmak için gece gündüz çalışacaktır. Başınızı dik tutun. Ben de annemi 4 yaşında kaybetmiştim. Eğer babamın dirayeti, şefkati ve beni büyüten ikinci annemin merhameti olmasaydı belki ben de sizlerin arasında olacaktım. Hiç kimse kendi kaderini tayin edemez. Bu atamalar sonrasında göreve başladığınızda sizinle aynı oda, aynı makamda çalışanlar arasında fark yoktur.” Karayolları ‘dağıtıldı’ ANKARA (Cumhuriyet Bü yollarında 10 daire başkanından rosu) Son dönemde kamu 6’sı da değiştirildi. İşletmeler Dada yaşanan görevden almalara ire Başkanı Enver İzkurt, Yapım yenileri eklendi. Ulaştırma’da İşleri Daire Başkanı Hüsamettin TCDD’nin ardından Karayolları Kırcı, ArGe Daire Başkanı AhGenel Müdürlüğü’nde de genel met Gürkan Güngör, Taşınmazmüdür yardımcısı ve 6 daire baş lar Daire Başkanı Mustafa Görkanı görevden alındı. Karayolla gün, Etüt Proje Daire Başkanı İsrı Genel Müdürü Cahit Turhan mail Çağlar ve Program İzleme da izne ayrıldı. Turhan’ın da gö Daire Başkanı Kamuran Yazırevden alınacağı öğrenildi. Gerek cı görevden alındı. Görevden alıbir süre önce TCDD’de gerekse nan daire başkanlarının yerine de de dün Karayolları’nda görevden jet hızıyla atamalar yapıldı. İşletalınan isimlerin şu anda Cum meler Daire Başkanlığı’na Emin hurbaşkanlığı Başdanışmanlığı Ener, ArGe Daire Başkanlığı’na yapan eski Ulaştırma, Denizci Birol Demir, EtüdProje Daire lik ve Haberleşme Bakanı Bina Başkanlığı’na Mehmet Tutaş, Taşınmazlar Daire Başkanlığı’na li Yıldırım’ın göKürşad Koç, Progreve getirdiği isimu Karayolları Genel ram İzleme Dai ler olduğuna dikMüdürü Turhan’ın da re Başkanlığı’na kat çekildi. KulisLokman Akbaş , görevden alınacağı lerde yeni Ulaştırma, Denizcilik ve öğrenildi. Görevden alınan Yol Yapım Daire Haberleşme Baka isimleri eski Bakan Yıldırım Başkanlığı’na İh san Özey getirildi. nı Lütfi Elvan’ın Karayollarında gögöreve getirmişti. Denizcilik Yıldırım’ın ekibi ile ve Haberleşme Bakanı revden alınan daisorun yaşadığı, görevden almaların da Elvan’ın Yıldırım ekibi ile re başkanlarının eski Ulaştırma Bakanı bu nedenle gerçekBinali Yıldırım dösorun yaşadığı, görevden leştiği iddiaları dineminde atandıkları almaların bu nedenle le getirilirken duble öğrenildi. Ulaştırma, yollardaki çökmele gerçekleştiği dile getirildi. Denizcilik ve Haberre de işaret edildi. leşme Bakanı Elvan İki genel müdür yardımcısından dün gazetecilerin soruları üzeribiri olan Uğur Kenan Adiloğlu ne, “Karayolları genel müdügörevden alındı. Adiloğlu’nun ye rümüz izinli şu anda, görevden rine genel müdür yardımcılığına alınması gibi bir durum söz koAnkara Altındağ Belediye Başkan nusu değil” yanıtını verdi. Yardımcısı Gökalp Yılmaz atandı. Karayolları Genel Müdürü Caollar çökmüştü hit Turhan izne çıktı. Kulislerde Son dönemde duble yollarda Turhan’ın da görevinden alınaca çökme, bozulma gibi ortaya çığı dile getirildi. Genel Müdürlüğe, kan sorunlar ile Sayıştay raporGenel Müdür Yardımcısı Adnan larına da yansıyan usulsüzlükleKöklükaya’nın vekâleten baktığı rin de görevden almalarda etkili öğrenildi. Köklükaya, Karayolları olmuş olabileceğine işaret ediliGenel Müdür Yardımcılığı göre yor. Ayrıca TCDD ve DHMİ’de vine, yeni Ulaştırma, Denizcilik de önümüzdeki dönemde üst düve Haberleşme Bakanı Lütfi El zey yöneticilerin görevden alınavan döneminde atanmıştı. Kara bileceğine dikkat çekiliyor. Kuçuradi, Erdoğan’ın Türkçeye yönelik ifadelerini eleştirdi: Türkçe felsefe yapılır ASLI ULUŞAHİN / EMRE DÖKER İSTANBUL/İzMİR Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın dil devrimini hedef alan sözlerine tepki yağdı. Daha önce “zaman zaman söyleniyor, ‘Türkçe ile felsefe, bilim yapılmaz, bilim dili kurulmaz’ deniyor. Bunların tamamı ırkçılık kokan açıklamalardır” diyen Erdoğan’ın önceki gün “Türkçe ile felsefe yapılamaz. Ya Osmanlıca ya İngilizce kullanmanız lazım” diye konuşması şaşkınlık yaratırken Osmanlıcanın da öğretildiği ilahiyat fakültelerinde felsefe derslerinin kaldırıldığına, ortaöğretimde ise felsefe dersi saatlerinin azaltıldığına dikkat çekildi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, önceki gün yapılan TÜBİTAK Bilim Ödülleri töreninde, Dil Devrimi’ni hedef alarak “Türkçenin mevcut kelime hazinesiyle felsefe yapamazsınız” demesine tepki gösteren Türkiye Felsefe Kurumu Başkanı İoanna Kuçuradi, “Biz Türkçe felsefe yapıyoruz, yayınlarımız da var. Ama belli ki kendisi bunu bilmiyor. Şunu da söylemeliyim, Türkçe bugün felsefe yapmaya çok elverişli bir dil. Kullanılan terimler, Batı dillerindeki gibi yüklü değil. Bu da Türkçe felsefe metinlerinin okura ulaşmasını kolaylaştırıyor” dedi. Dil alanındaki çalışmalarıyla tanınan Necmiye Alpay, Erdoğan’ın bu tür tartışmalarla, 1725 Aralık’ın yıldönümünde gündemi saptırmaya çalıştığını belirtti. Alpay, “Her anadilinde felsefe yapılabilir. Tarihsel koşullarda bazı diller gelişmemiş olabilir ama Türkçe bunlardan biri değildir. Erdoğan bu sözlerle felsefecilere ve Türkçeye ayıp ediyor” dedi. Maltepe Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Dekanı Betül Çotuksöken, “Her filozof dili, kendi söylemi olarak yeniden yaratır. Şiir geleneği bu denli güçlü olan bir dilin felsefece güçlü olmaması mümkün müdür? Felsefe günlük dille, doğal dille yapılır ve Türkçe de felsefece işlenmiş doğal dillerden biri olarak bu bağlamda çok başarılıdır” ifadelerini kullandı. Yazar ve eleştirmen Konur Ertop, “Dilimizin bir gecede yok edildiğini, bugünkü Türkçeyle felsefe yapılamayacağını söylemek kültürümüzün gelişimine, bilim dünyamıza ağır hakarettir. Cumhuriyet Aydınlanmasını küçümsemektir. Osmanlıcanın evrensel bilimin, felsefenin kavramlarını karşılamakta yetersiz kaldığını günümüzden 150 yıl önceki Osman lı aydınları bile görmüştü” diye konuştu. Dil devriminin Türkçeye binlerce kelime kazandırdığını söyleyen emekli öğretim üyesi Efdal Sevinçli, “Cumhurbaşkanı Türkçeyi bilmiyor. Türkçeyle Arapçayı karıştırıyor ama Arapçayı da bilmiyor” dedi. Eğitimİş Genel Başkanı Veli Demir de Erdoğan’ın “freni patlamış kamyon” gibi ilerlediğini savunarak “Erdoğan, Türkiye Cumhuriyeti’nden hınç almak için ne yaparsa yapsın, bu ülkede ne karma eğitimden, ne de Türkçeden vazgeçeriz. Oy almak için yapılmış politik hareketlerin ne bilimsel ne de pedagojik gerçekliği vardır. Bu sözler ülke gerçeklerinden çok uzaktır” diye konuştu. Erdoğan’ın sözlerini “hayret ve ibretle izlediklerini” belirten CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, “Rejimle ve Cumhuriyetle olan sorunlarını artık gizlemekten vazgeçtiklerinin çok açık bir göstergesidir, modernleşmeyi reddetmektir, gericiliktir, geri kafalılıktır ve yobazlıktır. Türkiye’de harf devriminin ortadan kaldırılması bir değil bin tane Erdoğan olsa da mümkün değildir” dedi. Hayretle izliyoruz AKP İzmir’de Osmanlıca öğretiyor İzMİR (AA) Milli Eğitim Şurası’nda alınan kararlar ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Osmanlıca” çıkışının ardından İzmir’de AKP Konak İlçe Başkanlığı tarafından Konak Halk Eğitim Merkezi ortaklığında Osmanlıca kursu açıldı. Kursun ilk dersinde konuşan AKP İzmir İl Başkanı Bülent Delican, yeni Türkiye yolunda ciddi adımlar atıldığını belirterek “Bu coğrafyada yaşayanlar olarak geleceğe dair ciddi beklentilerimiz var. Barış süreci de bunlardan biri. İlk kez, milli bir proje bizim tarafımızdan yürütülüyor. Geçmişteki değerlerimize sahip çıkmamız gerekiyor. İnşallah bundan sonra okullarda Osmanlıca öğretilecek, çocuklar ecdadı sevip, daha fazla sahiplenecek” diye konuştu. İlk etapta 40’ar kişilik iki bölüm halinde açılan kurs sonunda yapılacak sınavlarda başarılı olanlara sertifika verilecek. Y C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle