02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 8 OCAK 2014 ÇARŞAMBA 4 HABERLER İhaleye fesat karıştırdıkları, limanlarda usulsüzlük yaptıkları iddiasıyla 25 kişi gözaltında Yeni yolsuzluk dalgası İZMİR/ANKARA/VAN İzmir Cumhuriyet Savcılığı tarafından yürütülen ve 5 ilde düzenlenen operasyonda, ihaleye fesat karıştırdıkları, limanlardaki işlemlerde usulsüzlük yaptıkları iddiasıyla çoğunluğu Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı bürokratlarının oluşan 25 kişi gözatına alındı. Sabah saatlerinde yapılan operasyonun ardından öğle saatlerinde operasyonu yapan birimlerin başındaki Emniyet Müdür Yardımcısı Mehmet Ali Şevik, Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdür Yardımcısı Taner Aydın ve Narkotik Suçlarıyla Mücadele Şube Müdürü Behzat Tuzcu dün öğleden sonra jet hızıyla görevlerinden alındı. Şüpheliler arasında eski Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı, AKP İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayı Binali Yıldırım’ın bacanağı C.H. de bulunuyor. Gözaltına alınanlardan 2’si Ankara’dan 8’i İzmir’den olmak üzere 8 TCDD personeli de bulunuyor. Eski Bakan Yıldırım, 11 yıldır bakanlığını yaptığı kurumlardaki yolsuzluk operasyonuna ilişkin, “Zamanlama manidar” dedi. İzmir merkezli operasyon 2011 yılında İzmir Alsancak Limanı’ndaki yükleme boşaltma işlemlerinde usulsüzlük yapıldığı iddiasıyla yapılan bir şikâyet üzerine başlatıldı. Araştırmaların ardından dün sabah saatlerinde, İzmir, İstanbul, Ankara, Van ve Hatay’da eşzamanlı operasyonlar gerçekleştirildi. Gözaltına alınanlar arasında, Yıldırım’ın bacanağı C.H’nin yanı sıra, İzmir Liman İşletme Müdürü T.Y, yardımcıları, 8 TCDD personeli, Deniz Ticaret Odası İzmir Şube Başkanı Y.Ö. ve İstanbullu işadamı M.C.B. gözaltına alındı. Operasyon kapsamında Van Gölü Feribot İşletmeleri Müdürü Ş.Ç. de dün sabah erken saatlerde Bitlis’in Tatvan ilçesinin Sanayi Mahallesi’ndeki evinde gözaltına alındı. Gözaltındaki işadamı M.C.B. ve yanında çalışan Binali Yıldırım’ın bacanağı C.H’nin adı daha önce, İstanbul’da 17 Aralık operasyonunun ardından gerçekleştirileceği öne sürülen ancak AKPCemaat çatışması nedeniyle bir türlü uygulanmayan 2. dalga soruşturmasında da geçmişti. TCDD Genel Müdürlüğü’nde arama yapıldığı yönündeki haberleri üzerine TCDD’den yapılan yazılı açıklamada, “İzmir Cumhuriyet Savcılığı’nca yürütülen bir soruşturma kapsamında kuruluşumuzun 8 personeli bilgilerine başvurulmak üzere gözaltına alınmıştır. TCDD Genel Müdürlüğü’nde arama yapılmamıştır” denildi. OPERASYONU YAPANLAR JET HIZIYLA Hırsızlık, Paralel Devletler, Daha Neler... Bir başka ülkede yaşanıyor olsaydı, bazen gülerek bazen de “ooo”… “yaaa”… “vay be” sesleriyle izlerdik. Ne yazık ki tüm bunlar, bizim ülkede yaşanıyor. Öfkelenerek, kaygılanarak, “sonu nereye varacak” sorusuyla birlikte izliyoruz. Tabii bir de şaşkınlık. Yok olanlara değil, şaşıranlara şaşırıyoruz. Bu gazetede kim bilir kaç kez AKP’nin devlet anlayışının, kapitalist devletin liberal demokratik biçimine yabancı olduğunu anlattık. Hem de henüz, “işler yolunda giderken”, “yararlı salaklar” demokrasi, çoğulculuk rüyaları görürken “vesayet” dedikleri bir şeyin kalkmakta olmasına sevinirken... Bu “yararlı salaklara” göre, AKP hükümet olmuştu, ama henüz iktidar olamamıştı. İşte o yüzden demokratik reformlar ilerleyemiyor, Avrupa Birliği’ne giremiyorduk. Ah! Askeri vesayet kalksa, bürokrasideki Kemalist saplantılar bir temizlense, Kürt sorunu da çözülecek, Türkiye Ortadoğu’da büyük güç olacaktı. Bunlar, AKP’yi iktidar yapacak anayasa önlerine gelince de “Yetmez ama evet” sloganlarıyla desteklediler, sağın en gerici entelektüelleriyle panel paylaşmaktan çekinmediler, sonra da gidip Başbakan’ı tebrik ettiler. Ah! Fanteziler işte böyledir, gerçekleşirken müstehcen öykülere dönüşürler. AKP hükümeti iktidar olmak için gerekenleri yaparken bu fanteziler de giderek yerini “tek adam vesayeti”, “diktatörlük eğilimleri”, “kurunun yanında yaş da yanıyor” yakınmalarına, daha nelere bıraktı: Daha neleri de Ergenekon, Balyoz davalarında, 1 Mayıs 2013’te, Gezi saldırılarında gördük. Sonunda AKP iktidar olmayı başaramadı, ama hapishaneleri, KCK, Ergenekon, Balyoz, “terörist gazeteci” filan derken doldurmayı başardı. Demokratikleşme de gerçekleşemedi, Ortadoğu’da büyük devlet olma hayalleri de... Geçen hafta yabancı basında iki ilginç yorum vardı. Biri “Türkiye piyasası çöküyor” diyordu, diğeri de “Yatırımcılar İran’a doluşmaya başladı...” Bu sırada Esad’ın ya da en azından Esad’ın klanının daha uzun bir süre iktidarda kalacağı anlaşılıyor, birçok yorumcu da haftalardır, Suriye’den çıkacak “El Kaide türevleri Türkiye’nin başına bela olacak” diyor... Evet, AKP “iktidar” olamadı, ama en yakın yol arkadaşıyla bir iktidar kavgası çıkartmayı başardı. Bu kavga sayesinde, tarafların kirli çamaşırları ortaya döküldü. İki iktidarsızın, iktidarı tekeline alma kavgası, devletin halk tarafından “görülmemesi gereken” çirkin yüzünü de görünür kılmaya başlayarak kapitalizmin iktidarını tehlikeye sokacak olasılıkları beslemeye başladı. “Emniyet’i size verdik”, “Paralel örgütlenme var” çok güzel iki örnek. Devletin şiddet aygıtı birilerine verilebiliyormuş meğerse. Hem de daha sonra paralel devlet olarak tanımlanacak birilerine... Tamam, “Hizmet” paralel devlet. Ama AKP’nin kadrolaşması, hükümet sınırlarını aşarak, yargıyı güvenlik güçlerini kendine bağlama çabası da bir paralel devlet yaratmıyor mu? AKP liderliği, yabancı güçlerden, komplolardan vb, söz ettiğine göre, en azından bir paralel devlet daha var anlaşılan. Siyasal İslamın entelektüelleri anlamayacaktır, ama postkolonyal devletin gerçek yüzünün böyle açığa çıkmaya başlamış olması vahim bir durumdur. Bu yüzden Wall Street Journal’dan The Economist ve Financial Times’a kadar AKP’nin yükselişini alkışlayan seslerin tonu değişti. Örneğin geçen hafta uluslararası finans sektörüne hizmet veren Market Watch’ın bir yorumcusuna göre “finansal bir kaos Türkiye’ye doğru geliyor”muş. Foreign Policy’deki “To America, Erdoğan has wandered off from the reservation” başlığı da ilginçti. Bu başlığı, “Washington’a göre, Erdoğan kendisine yaşaması için ayrılmış alanın (reservation) dışına çıkmış bulunuyor” olarak çevirebiliriz. “Reservation”, korumaya alınmış vahşi hayvanlara, topraklarına el konan yerli kabilelere ayrılan topraklar anlamına geliyor. Bloomberg”in yayın kurulunun yorumundaki “Türkiye’de iktidar savaşı ulusu tehdit ediyor” başlığıysa özellikle açıklayıcı bir öneme sahip. Çünkü bu iktidar savaşının iki tarafı, siyasal İslamın açık (AKP) ve gizli (Hizmet/cemaat) partileri olduğuna göre bu başlıktan, siyasal İslam ulusu tehdit ediyor anlamı çıkıyor. Bu tehdidin içeriğini de liberallerden CHP’lilere, solculardan komünistlere (genel anlamda) kadar çok iyi anlamamız gerekiyor! görevlerinden alındı Operasyonu yapan birimlerin başındaki Emniyet Müdür Yardımcısı Mehmet Ali Şevik, Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdür Yardımcısı Taner Aydın ve Narkotik Suçlarıyla Mücadele Şube Müdürü Behzat Tuzcu dün öğleden sonra jet hızıyla görevlerinden alındı. Emniyet Müdür Yardımcısı Mehmet Ali Şevik, Organize Suçlarla Mücadele, Narkotik Suçlarıyla Mücadele, Mali Suçlarla Mücadele ve Siber Suçlarla Mücadele şubelerinden sorumluydu. Terörden sorumlu Emniyet Müdür Yardımcısı Ramazan Karakaya ile Deniz Limanı Şube Müdürlüğü’nden sorumlu Müdür Yardımcısı Hakan Karahan’ın da görev yerleri değiştirildi. Bacanak da şüpheli operasyonun sızdırıldığı ve bazı şüphelilerin kaçtığı iddia ediliyor Kesekâğıdında rüşvet CANAN COŞKUN İzmir Cumhuriyet Savcılığı tarafından, ihaleye fesat karıştırdıkları, limanlardaki işlemlerde usulsüzlük yapıldığı iddasıyla 5 ilde yapılan operasyonda bazı şüphelilerin, kesekâğıtlarının içinde rüşvet paketleri dağıttığı ileri sürüldü. Operasyonda, rüşvetin görüntülendiği belirtildi. Soruşturmanın, kazandığı ihaleler elinden alınan, girdiği ihalelerin şartnamelerinin bazı şirketlere elden dağıtıldığını tespit eden bir işadamının 2011 yılı Ocak ayında İzmir Valiliği’ne yaptığı şikâyetle başladığı iddia edilİzmir’de zanlılar mali şubeye götürüldü. di. Yapılan çalışmalar sonucunda 100’den fazla kez rüşvet alışverişinin tespit edildiği kaydedildi. İhmu görevlileri ve şirket yöneticileri tekbarcının, limanda kurulan rüşvet çarnik ve fiziki olarak takip altına alındıkı sebebiyle yönetimin istemediği firmağı, TCDD İzmir Liman İşletme yetkilileların mazeretlerle elendiğini ve ihaleleri rinin ve firmaların birbirleriyle irtibatlı olönceden kimin kazanacağının belirlendukları ve özellikle limanın ihtiyacı olan diğini açıkladığı ileri sürüldü. İhaleyi kamal ve hizmetlerin alımlarında usulsüzzanacak firmaların isteklerine göre özel lük yaptıkları ileri sürüldü. Bu işler için şartname hazırlandığı iddia edildi. kesekâğıtlarının içinde rüşvet paketleŞikâyetle ilgili yapılan incelemede ri dağıtıldığının görüntülenip fotoğrafusulsüzlük yaptıkları değerlendirilen kalandığı belirtildi. Şüpheli şahısların çı kar amaçlı suç örgütüne bağlı olarak hareket ettikleri, irtibatlı olduğu şirket sahibi ve yetkilisi ile ihale öncesinde ihale şartnamelerini açıkça görüşerek, şartnamedeki maddeleri değiştirmek suretiyle kamuyu zarara uğrattıkları, firma yetkililerinden menfaat temin ettikleri öne sürüldü. Zanlıların faaliyetlerini büyük bir gizlilikle yürüttükleri, teknik takipten korunmak için yanlarında sinyal kesici Jammer bulundurdukları öne sürüldü. Zanlıların, liman memurlarını maaşa bağladığı, bazı şirketlerin zanlılara çiçek sepetleri içinde hediyeler götürdükleri ve zanlıların rüşvet için AVM’lerin özürlüler tuvaletinde buluştukları iddia edildi. Operasyon yapılacağı bilgisinin gece saatlerinde sızdığı, bazı şüphelilerin kaçtığı ileri sürüldü. Ayrıca, 90 kişinin daha şüpheli olarak soruşturmada adlarının bulunduğu ve önümüzdeki süreçte ifadeye çağrılacakları iddia edildi. Seçim çalışmasına ‘operasyonla’ başladı AKP İzmir Büyükşehir belediye başkan adayı Binali Yıldırım, kentteki seçim çalışmalarına “operasyon eşliğinde” başladı. İzmir’deki iş dünyası ve esnaf örgütü temsilcilerinı ayrı ayrı ziyaret eden Yıldırım’ın, 11 yıldır bakanlığını yaptığı kurumlardaki yolsuzluk operasyonuna ilişkin ilk değer lendirmesi “zamanlama manidar” oldu. Deniz Ticaret Odası İzmir Şube Başkanlığı’nı ziyaret eden Yıldırım’ı Deniz Ticaret Odası İzmir Şube Başkanı gözaltına alındığı için Meclis Başkanı Geza Dologh karşıladı. Eski Bakan Yıldırım ise “İşte Deniz Ticaret Odası. Nereye gidecek bu adam. 6’da evine gidip evinden almanın ne âlemi var. Özellikle bu rande vuya geldim. Ben de destek olmak üzere geldim, programımı iptal etmedim. Bir destek vermek amacıyla geldim” dedi. Yıldırım operasyona ilişkin ise şunları söyledi: “Elde ettiğimiz bilgiye göre 2011 yılında bir şikâyet üzerine İzmir Limanı’nda yükleme boşaltma işi ile ilgili bir soruşturma var. 2011 geçmiş, 12 de bitmiş ar dından 13 ve 14 geliyor. Halkımızın takdirine sunuyorum. Zamanlaması açısından durum dikkate sunulmalıdır. Hepimizin ortak arzusu yanlışların ortaya çıkmasıdır. Niye üç yıl beklediniz? Neden seçimin başlangıcında yapıldı?” Yıldırım, bacanağına ilişkin de “Bilgim yok. Kendisi ile görüşmedim. Ayrıntıları bilmiyorum” dedi. Hükümetİn karşı Hamlesİ sürüyor Bir gecede 350 polis gitti ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) İstanbul merkezli 17 Aralık soruşturması sonrasında Emniyet’e yönelik tasfiye operasyonu sürüyor. Son olarak Ankara Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı operasyonel şubelerde görevli 80’i amir olmak üzere 350 personelin görev yerleri bir gecede değiştirildi. Bu atamalarla birlikte Ankara Emniyeti’nde görev yeri değişen personel sayısı 600’ü geçti. Operasyonun ardından tüm yurtta 1700 polisin görev yeri değiştirildi. Önceki gece yapılan görev değişikliği ile Ankara Emniyet Müdürlüğü Toplumsal Olaylardan Sorumlu Emniyet Müdür Yardımcısı Mahmut Azmaz, Elmadağ Polis Okulu’na atandı. Polis okullarından ise Ankara Emniyet Müdürlüğü’ne 3 emniyet müdür yardımcısının atandığı öğrenildi. Görevlerinden alınan amir 20 GÜ N SO NRA GÖ REVDEN ALINDI Haber Merkezi Türkiye’yi sarsan yolsuzluk ve rüşvet operasyonunun ardından Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü’ne (TEM) getirilen Serdar Ali Sekkin görevden alınarak Sabiha Gökçen Havalimanı şube müdürü oldu. Yerine ise Adana Polis Okulu’ndan Mustafa Çalışkan getirildi. İlk dalga görevden almada TEM Şube Müdürü Ömer Köse görevden alınmış yerine Sekkin getirilmişti. Sekkin’in TEM müdürlüğü 20 gün sürdü. Van’da 6, Kırıkkale’de 4, Edirne’de, Tekirdağ, Ordu, Aydın, Tokat ve Kütühya’da ise toplam 6 müdürün yeri değiştirildi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın koruma ekibinde görev alan Lütfi Çiçek’in Tokat KOM Şube Müdürlüğü’ne atanması dikkat çekti. ‘Yasal destek vereceğiz’ ve polislerin ağırlıklı olarak Trafik Şubesi ile ilçe emniyet müdürlüklerine atandığı öğrenilirken Ankara Emniyeti’nde imzalanan son kararname ile görevden alma ve atamalarla birlikte 600 polisin görev yeri değişti. Ankara Emniyeti’nde görevden almalar, Terör, Mali ve Organize gibi şubelerden sorumlu emniyet müdür yardımcılarının yerinin değiştirilmesiyle başlamıştı. Kocaeli Emniyet Müdürlüğü’nde 4 emniyet müdür yardımcısı, bulundukları görevlerinden alındı. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin, İzmir’de Liman İşletmeleri’ne sabah yolsuzluk operasyonu yapan polislerin öğleden sonra görevden alınmasına tepki gösterdi. Tekin, polislerin görevden alınmasını da “İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne operasyon yapınca polis destan yazdı, İzmir Liman İşletmeleri’ne operasyon yapınca, polis görevden alındı” sözleriyle eleştirdi. Tekin “CHP olarak, görevden alınan bu polislere sonuna kadar sahip çıkacağız” dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle