28 Kasım 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 31 OCAK 2014 CUMA kultur@cumhuriyet.com.tr 14 KÜLTÜR Bir ayrılığın anatomisi Bol ödüllü ve mükemmel ‘Bir Ayrılık’ başyapıtından sonra İranlı yönetmen Asgar Farhadi’nin Fransa’da çektiği son filmi ‘Le PasseGeçmiş’ bugün gösterime giriyor Fransız Marie (Berenice Bejo), ayrılmalarından 4 yıl sonra, boşanma davasını sonuçlandırmak için Tahran’dan gelen İranlı eski kocası Ahmet’i (Ali Mosaffa) havaalanında karşılıyor. Çiftin bir camın ardından birbirleriyle konuşmaya çalıştıkları ama seyircinin ne konuşulduğunu duyamadığı bir sessiz başlangıç sahnesiyle açılıyor “Le PasseGeçmiş”. Aslında Marie’yle Ahmet arasındaki iletişimsizliği imleyen bu karakteristik sahneyi film süresince benzerlerinin izleyeceği “Geçmiş”, bir ayrılığın anatomisine soyunurken devreye giren her yeni karakterin çeşitli sürprizler içeren kendi hikâyelerinin, çiftin ana ayrılık hikâyesine eklemlenmesiyle, dalga dalga yayılarak genişleyip etkileyiciliği artan, gitgide dallanıp budaklanan, 2 saatlik, yalın ve yoğun bir aile dramı. 2009’da Berlin’de en iyi yönetmen seçildiği, Antonioni’nin “Macera”sı gibi bir kayıp olayını konu edinen “Darbareye EllyElly Hakkında”yla tanıyıp adını bellediğim, seyirci ve eleştirmenlerce çok beğenilen bir sonraki filmi (2012’nin Altın Ayı ve Oscar ödüllerini kazanan) “Joda u Kameraman Mahmut Kalari’nin birinci sınıf görüntüleri eşliğinde, bitmeyen bir ilgiyle seyrettiğimiz, eleştirmen kesiminden topluca bir aferini hak eden “Bir Ayrılık”ın başarı formülünü bir kez daha yineleyen “Geçmiş”, sonuçta her boy ve yaştan seyirciye değen, dokunan, etkileyen, kuşkusuz görülesi bir film yine de. Aşgar Farhadi de bundan böyle kuşkusuz izlenmesi gereken, usta bir sinemacı. suçluluk ve vicdan” labirentine daldırıyor seyirciyi 2 saatliğine. Brüksel’deki ilk kocasından doğurduğu 2 kız (16 yaşındaki Lucie’ylePauline Burlet, küçük LeaJeanne Jestin) annesi Marie’yle kızlarını bırakıp İran’a dönmüş Ahmet’e benzeyen, Samir adındaki bir Arap sevgili edinmiş (ve üstelik bir de hamile kalmış) Marie, kuru temizlemeci Samir’in de (Tahar Rahim) çoluk çocuk birlikte yaşadığı evinde ağırlıyor Ahmet’i otele göndermeyip. Büyük kızı Lucie’nin Marie’yle beraberliğine karşı olduğu Samir’in, çamaşır suyu içerek intihar edip komaya girmiş, bitkisel hayattaki karısı Celine’den olma Fuat adındaki küçük, huysuz bir oğlu da (Elyes Aguis) var evde. Celine’in, Samir’le ilişkisi yüzünden depresyona girip intihar ettiğini zanneden Marie’nin, Samir’e yazdığı aşk email’lerini gizlice Celine’e aktarmış Lucie’nin isyankârlığını az buçuk törpülemesi için olgun ve bilge Ahmet’ten yardım istiyor Marie. 4 yıldır görüşmemiş bir çiftin görünürde kopmuş ilişkisine nokta konacağı “Geçmiş”, basit gibi görünen, çetrefilli konu ve kişilerine karşın sürükleyiciliğini yitirmeyen bir tempoda seyrediyor baştan sona. “Bir Ayrılık”taki gibi kamerasını yine kahramanlarının vicdan, ahlak, hakkaniyet sorunlarına çeviren Farhadi, yazıp yöneterek Fransa’da Fransızca çektiği “Geçmiş”te gerilim öğesiyle destekli, ikna edici karakterlerin doluştuğu, özenle ayrıntılandırılmış, şaşırtmacalı ve sağlam bir sinema örneği daha sürüyor önümüze. Geçmişten kaynaklanan sırların, bastırılamayan duyguların, klişe deyişle dan eiye Nader az SiminBir Ayrılık”la tüm dünyada ünlenen Asgar Farhadi, onca dinsel baskıya, yasağa ve tutuculuğa karşın 1990’lardan beri, Doğu’nun ışığını beyazperdeye yansıtarak özgün ve özel bir üslup tutturmuş İran sinemasından çıkan Abbas Keyrüstemi, Muhsin Makbalbaf, Cafer Penahi gibi önemli yönetmenler kuşağının günümüzdeki temsilcisi, malum. Ergen yaşlardaki bir kızları olmasına karşın İran’ı terk etmekle kalmak arasında inatlaşarak boşanmanın eşiğine gelmiş bir çiftin karmaşık ayrılık hikâyesi üzerinden inanç, vicdan, sevgi, adalet, vb. gibi kavramlara değinerek evrensele ulaşan, kuşkusuz son dönemin en iyi filmlerinden biri saydığımız “Bir Ayrılık” başyapıtının ardından Farhadi’nin Fransa’da çevirdiği yeni filmi “Geçmiş”, yine boşanmayla karışık, karmaşık bir “ahlak, sorumluluk, tel gibi örülerek ince ince işlendiği filmde adeta metronom dakikliğiyle yürüyen, ölçülü biçili, diyalog ağırlıklı, incelikli, zevkli bir anlatım ve canlandırılan karakterlere derinlemesine sahip çıkan başarılı oyunculuklar öne çıkıyor. 2 yıl öncesinin Oscar’lı siyahbeyaz Fransız yapımı “Artist”ten anımsanacak Berenice Bejo’nun, Marie yorumuyla Cannes’da en iyi kadın oyuncu seçildiği, ekümenik jürinin en iyi film ödülüne de değer bulunan “Geçmiş”te asi Lucie’den küçük Fuat’a kadar iyi seçilmiş bütün kadro da yeterince göz dolduruyor; Ahmet’i canlandıran Ali Mosaffa’yı özellikle anmak gerek. Kameraman Mahmut Kalari’nin birinci sınıf görüntüleri eşliğinde, bitmeyen bir ilgiyle seyrettiğimiz, eleştirmen kesiminden topluca bir aferini hak eden “Bir Ayrılık”ın başarı formülünü bir kez daha yineleyen “Geçmiş”, sonuçta (gerçi “Bir Ayrılık”ın sarsıcılığına pek ulaşamasa da) her boy ve yaştan seyirciye değen, dokunan, etkileyen, kuşkusuz görülesi bir film yine de. Asgar Farhadi de bundan böyle kuşkusuz izlenmesi gereken, usta bir sinemacı. ‘MR. BANKS’ 7 ŞUBAT’TA GÖSTERİME GİRECEK Yaşam bir yanılsamadır ASLI SELÇUK 50 yıldır Mary Poppins (Gökten İnen Melek/1964) filmi Walt Disney’in en başarılı çocuk klasiklerinden biri olarak bilinir. Saving Mr. Banks (Mr. Banks/2013) adlı biyografik dramatik komedi ise Mary Poppins serisinin yazarı P. L. Turavers’la animasyon dünyasının kralı Walt Disney’in gerilimli ilişkilerini anlatıyor. Disney’in (Tom Hanks) kızları babalarından en çok sevdikleri kitabı, Mary Poppins’i filmleştirmesini isterler. Kızlarına söz veren Walt, bu sözünü ancak 20 yıl sonra tutabilir. Travers (Emma Thompson) 14 yıl boyunca Disney’e direnir, sonunda kitapları az satmaya, ekonomik durumu bozulmaya başlayınca, Disney’in davetiyle 1961’de Londra’dan Los Angeles’a gelir. Onu karşılamaya gelen Disney’in şoförü Ralph’a (Paul Giamatti) “Burada hava kokuyor” der, “Yasemin mi” diye soran Ralph’a “Hayır, klorin ve ter” der. Ünlü Disney Stüdyoları’na gelen Pamela, müzisyen Sherman Kardeşler (B. J. Novak, Jason Schwartzman), yardımcı senarist Don’la (Bradley Whitfor ) çalışmaya başlar. Pamela, Mary Poppins’in müzikal ve film olmasını kesinlikle istemiyordur. Yönetmen John Lee Hancock (The Blind Side, The Rookie) yazar Travers’ın etkileyici yolculuğunu, çocukluk anıları ve senaryo yazım süreci arasında gidip gelerek irdeler. 1906’da Helen Lyndon Guff (P. L. Travers) babası (Collin Farrell), an dımcı olmuştur. Helen kendiyle içsel nesi (Ruth Wilson), iki kardeşiyle birolarak savaşmaktadır. Düş kırıklıkları, suçluluk duygusu, karakterlerine, kitaplikte Mayborough’dan çıkıp Avustrallarına olan saplantısının göstergeleridir. ya kıtasının en ucundaki unutulmuş Yaşadığı Hollywood süreci iradeleAllora’ya gelirler. rin ve kişiliklerin çatışmasına dönüEkonomik sıkıntılar onları terk edilşür. Tüm bunları anımsamaktan yormiş bir çiftlik evinde yaşamaya zorlar. gun düşmüştür. Babası Travers Guff’ın Banka müdürü babası alkoliktir, anadını alan Helen, Bay Banks karaktenesiyse intihara eğilimlidir. Helen barini de onu temel alarak yazmışbasından masallar dintır. Sonunda her şeyi unutup geçler, düş kurmayı öğrenir. mişteki bir sayfayı kapatmak, Hancock, Helen’in (taku John Lee babasını ölümsüzleştirmek isma adıyla P. L. Travers) Hancock’un teyen Helen, Disney’e evet der. çocukluğunu toprak renFilmin prömiyerinde bu sancılı ginde gerçeküstü görünyönettiği süreç bittiği için ağlar. tülerle anlatır, bu dönem “Mr. Banks”, Helen Guff’ta İngiliz oyuncu 60’ların Hollywood’u, bağışlama, Emma Thompson olağanüstü Disney’in ışıltılı, renkli hesaplaşma, bir yorum sunar. Sert, inatçı, dedünyasıyla çelişir... TV yazarları Kelly diğim dedik dış görünüşüne karsuçluluk, düş şın Thompson yarattığı kahraMarcel’le (Terra Nogücü, umut manın incinebilir olduğunu yanva) Sue Smith (Bordertemalarını sıtır. Travers, Mary Poppins’i town) geriye dönüşlergüzel, kibar gösterdiği müzikalle dolu iki haftalık yabaşarıyla leştirdiği, çizgi karakterler koyzım sürecini zeki bir ananlatıyor. duğu için Disney’i bağışlamaz. latımla kaleme almışlarBirçok Amerikan film stüdyosudır. Öykü Mary Poppins nu geri çeviren yazar Disney’den romanının karakteristik 100 bin dolar alır, gelirin yüzde 5’ine öğelerini ele alarak film yaratım sürede ortak olur. Disney’in öteki film önecinin zorluklarını iç içe geçirir. Saving rilerini reddeder. Dünyanın en ünMr. Banks ikonik bir karakteri önce lü dadısı Mary Poppins’in yazarı P. L. parçalayan sonra birleştiren bir biyogTravers’in dramatik yolculuğunu, Walt rafidir... Yazım sürecinde Helen/PameDisney’le olan savaşımını, bağışlama, la sürekli babasının sözlerini anımsar: hesaplaşma, suçluluk, düş gücü, umut “Bu dünya sadece bir illüzyon, bizim temalarını başarıyla anlatan Saving Mr. beklediğimiz gibi değil, sıra dışı ama çok da zor”. Tüm bu anılar ona Mary Banks (Mr. Banks) 7 Şubat’ta gösterimde. Poppins serisi (19341988) için yar
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle