04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
26 OCAK 2014 PAZAR CUMHURİYET SAYFA İKİ ESKİ DOST AYNI MASADA, KARŞI KARŞIYA DIŞ HABERLER [email protected] 11 Cenevre sürprizi DUYGU GÜVENÇ CENEVRE Suriye’de devam eden iç savaşta Cenevre müzakere süreci ile yeni bir perdenin açılması beklenirken müzakere masasında yüz yüze gelip çarpışmaya hazırlanan iki eski dost var. Bu isimler Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad’ın sözcülüğünü üstlenen eski televizyon sunucularından Luna Şabal ile Yardım Koordinasyon Ünitesi Başkanı Süheyr elAttasi. Attasi üzerine askeri üniforma giyip birlik denetleyen, Şabal ise televizyonlarda sunuculuk yaparken daha sonra Esad’ın sarayında sözcülük görevini üstlenen bir isim. Müzakere masasındaki iki kadın Şam Üniversitesi’nde okurken yakın arkadaştı ancak siyaset onların yollarını ayırdı. Attasi, eski dostu ile yollarının babası Cemal Attasi’nin adına Ulusal Diyalog platformunu kurmasının ardından ayrıldığını söyledi: “Aslında ilişkimiz yıllar önce koptu. O farklı bir yolu seçti.” Süheyr Attasi, Cemal Attasi’nin kızı. Babası Baas partisinin fikir babalarından biriydi ancak Hafız Esad’a muhalefet ettiği için partiden uzaklaştırıldı. Attasi soyadı aslında Suriye tarihinden silinemeyecek bir isim çünkü Nureddin elAttasi 19661970 yılları arasında Suriye devlet başkanıydı. Yani babasının kuzeniydi ve aynı soyadı taşıyordu. Nureddin el Attasi, Hafız Esad’ın 1970’te yaptığı darbenin ardından görevinden uzaklaştırıldı. Şam Üniversitesi Fransız Edebiyatı’ndan mezun olan 1971 doğumlu Attasi, Luna ile dostluk anılarını anlatmadı ancak ayrışmalarının kaynağının siyasi olduğuna işaret etti: “Ben babamın adına forumu kurunca Luna benden uzaklaşmaya başladı. Çünkü Luna o dönemde devlet televizyonuna girmişti. Esad’a bağlanmıştı.” Attasi, Beşşar Esad’ın iktidara gelmesinden hemen sonra başlayan ama kısa süren Şam Baharı’ndan cesaret alıp babasının adına Ulusal Diyalog Platformu’nu kurdu. Bu Attasi’nin siyasi mücadelesinin de başlangıcıydı. Kısa süre içerisinde platform yasaklandı, hemen ardından da Süheyr Attasi tutuklandı. Luna ile arkadaşlıkları da bu yıllarda bitti. Çünkü Luna önce devlet televizyonunda, ardından da El Cezire’da spiker olarak görev yapmaya başladı. El Cezire’den Arap Baharı süresince 5 spikerle birlikte istifa etti ve Başkanlık Sarayı’nda sözcülük görevini üstlendi. Luna Şabal, Esad’ın yanında yer alırken 2011’de ayaklanma başladığında Attasi ön saflardaydı. Göstericilerin çatı kuruluşu olan Suriye Devrimi Genel Komisyonu’nun kurucularından oldu. Dış Haberler Servisi İsviçre’nin Cenevre kentinde süren Suriye konferansında, rejim ve muhalefetin temsilcileri ilk kez aynı masada bir araya geldi. Tarafları, iç savaşın başlamasından 3 yıl sonra aynı odada yüz yüze getiren ve yaklaşık yarım saat süren toplantı, Cenevre’deki BM ofisinde gerçekleşti. Heyetlerin doğrudan görüşme yapmadığı, BM ve Arap Birliği Suriye Özel Temsilcisi Lahdar İbrahimi’nin taraflara seslendiği belirtilen buluşma, sembolik açıdan da olsa büyük önem taşıyor. U şeklindeki masanın etrafında heyetler karşılıklı otururken masanın diğer ucunda da İbrahimi ile diğer BM yetkilileri yer aldı. Suriyeli Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu (SMDK) heyetinden Enes elAbde, ilk toplantının sona ermesinin ardından gazetecilere yaptığı açıklamada, İbrahimi’nin yaklaşık 30 dakika boyunca konuştuğunu ve görüşmelerin temelinin Cenevre1 Bildirisi’nde kabul edilen ilkeler olduğunu söy 3 yıl sonra aynı S masada uriye’de hükümet ve muhalefet ilk kez yüz yüze buluştu, 30 dakika süren toplantıda taraflar doğrudan görüşme yapmadı, BM temsilcisi heyetlere seslendi Erdoğan Türkiyesi’nde Mumcu’yu Anmak Mumcu’yu anmak moda deyişle… hiçbir zaman bugünkü denli “manidar” olmadı. Uğur Mumcu’nun yazılarından birini çektiğinizde, efsane gazetecinin geçmişte bugünü anlatmış olduğunu görüyorsunuz. Cumhuriyet’in dün birinci sayfasında tam sayfa yayımlanan “Yolsuzluk Masası” fotoğrafı buna bir örnek… TGC’de önceki gün yapılan Uğur Mumcu’yu anma toplantısında Altan Öymen, bu tarihi fotoğrafın öyküsünü birinci elden anlattı. Uğur Mumcu ile 70’li yıllarda ANKA’da birlikte çalışırlarken dönemin Başbakanı Süleyman Demirel’in yeğeni Yahya Demirel’in “hayali ihracat dosyası”nın da aralarında olduğu büyük yolsuzluk dosyalarını incelemek üzere bir “hukuk masası” kurmuşlar… “Hukukçu olduğu için hukukla ilgili tüm haberler ona geliyordu” diye söze giren Öymen; “Uğur sonra bunları Cumhuriyet’te köşesinde yazıyordu. Bir sabah gelince baktık, istihbarat şefi Teoman Erel… ‘hukuk masası’ yazısını ‘yolsuzluk masası’ yazısıyla değiştirmiş! Cumhuriyet’teki fotoğraf işte o masada çekilmiştir!” dedi. Öymen sonra Mumcu ile birlikte, o yılların en büyük yolsuzluk davası olan “hayali ihracat”ı, “Mobilya Dosyası” isminde bir kitaba dönüştürdüklerini anlattı ve “hayali ihracat”ın böylelikle faş olması ardından, Demirel’in yeğeninin de hapis yattığını hatırlattı. Türkiye, demek ki “hayali ihracat” günlerine göre gerek “hukuk”, gerek “gazetecilik” açısından; çok çok gerilere gitmiş!.. O dönemde yolsuzluklar her şeyden önce, iktidarda farklı kliklerin kapışması ve karşılıklı şantajlarıtehditleri yüzünden değil, dört dörtlük “araştırmacı gazetecilik” sonucunda ortaya çıkmıştı… “Hukuk devletinin” ilk şartı olan “yasa önünde yurttaşların eşitliği” ilkesi de pekâlâ çalışmış; “Başbakanın yeğeni” filan denmeden Yahya Demirel’den hesap sorulmuştu. Bugün açıkça oysa güçlüleri yasaların üzerinde tutan ve dokunulmaz kılan farklı bir anlayış ve hukuk var. “Yolsuzluk masası”; 70’lerin “demokrasi” ve “hukuk devleti” düzeyi ile 2000’lerin “ileri demokrasi”sini karşılaştırmak açısından özetle mükemmel bir ölçüt. Mumcu bugün aramıza dönse acaba “Pes! Bu kadarını ben bile öngöremezdim!” diye hayret mi ederdi?.. Yoksa, “Ben sizi yol boyu uyarmıştım!” mı derdi?.. Bence ikincisi… Mumcu’nun “Tarikat, Ticaret, Siyaset Üçgeni” üzerinde 80’lerde yazdıklarını bugün okuduğumuzda, günümüzdeki düzenin tüm sütunlarının otuz küsur yıl öncesinde çıkıldığını görüyoruz! Her şeyin imam hatip okulları ve İslamcı sermayeye tanınan ayrıcalıklarla başladığını anlatıyor Mumcu. Bunun adı “Arap kapitülasyonlarıdır” diyor. “İslamcı bankerler öyle ayrıcalık sahibidir ki” diye devam ediyor: “Bu İslamcı bankerler örneğin battı… diyelim… Ödeme zorluğu çekti ve battı. (Onlar için) İcra iflas kanunu yürürlükte değildir. Ticaret kanunu yürürlükte değildir. Ya ne yürürlüktedir? Başbakanın takdirleri!” Tıpkı bugün olduğu gibi… Ne yaptıysak… Başbakanın takdirleriyle yaptık deniyor ya… Öyle. Demek başbakanın takdirleri… 80’lerden bu yana, böyle şiştikçe şişmiş. Sonunda İslamcılar için tamamıyla farklı bir hukuk muafiyeti ve pratiği gelişmiş… Bitmedi. Devam ediyor Mumcu: “ İslam Kalkınma Bankası’na vergi muafiyeti sağlanmıştır. Bunlar Arap kapitülasyonlarıdır. Bunlarla İslamcı ideoloji ve siyasi hareket mali kaynak bulmuştur. Bu bir. İkincisi… İmam hatip okulları...” “Açılsınlar tamam. Açılmalıdırlar” diyor Mumcu; “Ama hangi maksat için?”… “Bakıyorsunuz” diyor özetle… “Diyanet’te çalışan görevliler ilkokul mezunu. İHL mezunları bu durumda ne oluyor? Savcı oluyor. Yargıç oluyor. Kaymakam oluyor. Bunun adı: Devlette kadrolaşmaktır.” Mumcu kısaca “kadrolaşma” ve “Arap kapitülasyonları” yoluyla Türkiye’de laikliğin bizzat devlet eliyle yok edildiğini söylüyor. Mumcu, 70’lerdeki büyük yolsuzluk araştırmalarından sonra Türkiye’nin bütün bir anatomisini çıkarmış! Onun için bu kadar büyük bir efsane gazeteci oldu. Onun için bunca büyük iz bıraktı. Onun için hâlâ bu kadar güncel. Suriye’de mucize kurtuluş enevre’de görüşmeler sürerken Suriye hava kuvvetlerinin Şam yakınlarında ve Halep’te isyancıların elindeki bölgeleri vurduğu haberleri geldi. Suriye İnsan Hakları Gözlemevi’ne göre, bazı saldırılar TNT yüklü varillerle gerçekleştirildi. Halep 15 Aralık’tan beri hava saldırılarılarının odağında. Açlığın pençesindeki, büyük bölümü isyancıların kontrolünde olan Yarmuk Filistin mülteci kampının dış mahallelerinde çatımalar yaşandığı belirtilirken Yarmuk’tan kaçan, açlıktan bir deri bir kemik kalmış Filistinlinin video görüntüsü ile, Halep’te hava saldırılarının ardından, insanların elleriyle kazdıkları enkazdan bebeği kurtardıklarını gösteren video sosyal paylaşım sitelerinde ilgi odağı oldu. Irak ve Şam’da İslam Devleti, şeriata ilan ettiği Rakka’da, “peçe takmayan eşiyle yürüyen bir erkekle” ailesiyle kapısının önünde oturan bir kişi tutuklandı. C lediğini belirtti. İlk kez aynı masada otururken neler hissettiği sorulan Abde, “Karışık hislerdi. Şam’daki katilleri temsil edenlerle oturmak bizim için kolay değildi ama bunu Suriye halkının ve çocuklarının iyiliği, Suriye’nin geleceği için yaptık. Buraya gelmekle çok cesur bir karar aldık. İyi sonuçlar almak için elimizden geleni yapacağız” dedi. Diplomatik kaynaklar, Cenevre’de özellikle kuşatma altındaki Humus’a yardım ulaştırılması meselesinin gündemde olduğunu belirtiliyor. Ukrayna’da hükümet muhalefetle uzlaştı krayna’nın başkenti Kiev’de başlayan hükümet karşıU tı gösteriler dün ülkenin kuzeyine ve doğusuna da sıçrarken Ukrayna Devlet Başkanı Viktor Yanukoviç, muha lefet liderleriyle sürpriz bir görüşme yaptı. Devlet Başkanlığı İdaresi’nce yapılan açıklamada, Yanukoviç’in, muhalefetteki Batkivşçina (Vatan) Partisi lideri Arseny Yatsenyuk’a başbakanlık, UDAR (Darbe) Partisi lideri Vitaliy Kliçko’ya ise insan haklarından sorumlu başbakan yardımcılığı görevi önerdiği bildirildi. Buna göre, Yanukoviç, 16 Ocak’ta kabul edilen yasalarda değişiklik yapılmasını ve tutukluların serbest bırakılmasını kabul etti. Gösteri bölgelerinin hem güvenlik güçleri hem de eylemcilerce boşaltılması konusunda anlaşmaya varıldı. (Fotoğraf: AP) Mısır’ın bölünmüş yıldönümü Dış Haberler Servisi Mısır’ın başkenti Kahire’de, eski Devlet Başkanı Hüsnü Mübarek’in devrilmesiyle sonuçlanan ve 2011’de başlayan isyanın yıldönümünde devrik Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi yandaşlarıyla, asker destekli yönetim yanlıları rakip gösteriler yaparken ülkenin çeşitli kentlerinde çıkan olaylarda 50 kişi hayatını kaybetti, yüzlerce kişi yaralandı. Kahire’de sabah saatlerinde patlayan iki bomba polisi alarma geçirdi. Polis hem Kahire camisi çevresinde toplanan İhvan yanlılarına, hem Tahrir’e yürümek isteyen laik liberal eylemcilere müdahale etti. Kahire’de en az 33 İhvan yanlısının tutuklandığı belirtiliyor. Tahrir’deki bazı göstericiler Sisi posterleriyle “Teröristlere hayır” sloganları attı. ‘Arap kapitülasyonları’ ANMA Canımız, yokluğunu her zaman duyduğumuz T.C. AFŞİN İCRA DAİRESİ’NDEN TAŞINMAZIN AÇIK ARTIRMA İLANI 2013/2292 ESAS Satılmasına karar verilen taşınmazın cinsi, niteliği, kıymeti, adedi, önemli özellikleri: 1 NO’LU TAŞINMAZIN Özellikleri: Kahramanmaraş ili, Afşin ilçesi, 300 Ada, 2 Parsel, Kale Mahallesi Elbistanyolu mevkii, B9 Blok 4. kat 9 bağımsız bölüm No’lu dairedir, her katında 2 daire toplam 11 daireli, asansör, merkezi ısınma mevcut, otopark mevcut, salon, mutfak, üç oda, antre, WC, banyo ve bir balkondan ibaret, giriş çelik kapı, pencereler çift camlı PVC, 3B sınıfı özelliklerine sahiptir. Yüzölçümü: 100 m2 Arsa Payı: 6/2041 Kıymeti: 70.537,00 TL KDV Oranı: %1 1.Satış Günü: 03/03/2014 günü 14.00 14.05 arası 2.Satış Günü: 28/03/2014 günü 14.00 14.05 arası Satış Yeri: Afşin Hükümet Konağı Binası Önü Satış şartları: 1 İhale açık artırma suretiyle yapılacaktır. Birinci artırmanın yirmi gün öncesinden, artırma tarihinden önceki gün sonuna kadar esatis.uyap.gov.tr adresinden elektronik ortamda teklif verilebilecektir. Bu artırmada tahmin edilen değerin %50’sini ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış giderlerini geçmek şartı ile ihale olunur. Birinci artırmada istekli bulunmadığı takdirde elektronik ortamda birinci artırmadan sonraki beşinci günden, ikinci artırma gününden önceki gün sonuna kadar elektronik ortamda teklif verilebilecektir. Bu artırmada da malın tahmin edilen değerin %50’sini, rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış giderlerini geçmesi şartıyla en çok artırana ihale olunur. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir. 2 Artırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen değerin %20’si oranında pey akçesi veya bu miktar kadar banka teminat mektubu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir, alıcı isteğinde (10) günü geçmemek üzere süre verilebilir. Damga vergisi, KDV, 1/2 tapu harcı ile teslim masrafları alıcıya aittir. Tellaliye resmi, taşınmazın aynından doğan vergiler satış bedelinden ödenir. 3 İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgililerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklarını özellikle faiz ve giderlere dair olan iddialarını dayanağı belgeler ile (15) gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır; aksi takdirde hakları tapu sicil ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaktır. 4 Satış bedeli hemen veya verilen mühlet içinde ödenmezse İcra ve İflas Kanunu’nun 133’üncü maddesi gereğince ihale feshedilir. İhaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatırmamak sureti ile ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardır. İhale farkı ve temerrüt faizi ayrıca hükme hacet kalmaksızın dairemizce tahsil olunacak, bu fark, varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır. 5 Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup gideri verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6 Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2013/2292 Esas sayılı dosya numarasıyla müdürlüğümüze başvurmaları ilan olunur.08/01/2014 “Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de” (Basın: 4122) ÖNER ÜNALAN’ı yitirişimizin üçüncü yıldönümünde, sevgiyle, özlemle anıyoruz. AİLESİ T.C. AFYONKARAHİSAR 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN KAMULAŞTIRMA İLANI ESAS NO: 2013/606 Kamulaştırılan Taşınmazın Bulunduğu Yer: Afyonkarahisar ili, Merkez, Saraydüzü köyü, Kedikayası mevkii, 1212 parsel sayılı taşınmaz Afyonkarahisar ili, Merkez, Saraydüzü köyü, Çukuryer mevkii, 1305 parsel sayılı taşınmaz Tapu Malikinin Adı ve Soyadı: Fatma Çalık Kamulaştırmayı Yapan İdarenin Adı: Türkiye Elektrik Dağıtım AŞ. Açılacak Davada Husumetin Kime Yöneltileceği: Fatma Çalık Kamulaştırma Bedelinin Yatırılacağı Banka: Vakıflar Bankası Afyonkarahisar Şubesi Kamulaştırmayı yapan davalı idare, malikleriyle cinsi ve niteliği yukarıda yazılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescili için davacı idare tarafından mahkememizin 2013/606 esas sayısında dava açılmıştır. Yukarıda bilgileri verilen taşınmazla ilgili tebligat ve ilan tarihinden itibaren 30 gün içinde kamulaştırma işlemine idari yargıda iptal veya adli yargıda maddi hataların düzeltim davası açılabileceği, tebligat ve ilan tarihinden itibaren 30 gün içinde kamulaştırma işlemine karşı idari yargıda iptal davası açanların dava açtıklarını ve yürütmenin durdurulması kararı aldıklarını belgelemedikleri takdirde kamulaştırma işleminin kesinleşeceği, konuya ve taşınmaz malın değerine ilişkin tüm savunma ve delillerinizin tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkemeye yazılı olarak bildirmeniz gerektiği hususu ve davayı takip etmediğiniz takdirde yokluğunuzda devam edilip karar verileceği, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun 10. maddesinin 4. bendi uyarınca ilan olunur.25/11/2013 “Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de” (Basın: 4353) Sosyal medyaya yetişseydi TGC’de Orhan Erinç moderatörlüğünde yapılan, Altan Öymen, Ali Sirmen, Niyazi Dalmancı’nın katıldığı ve benim de konuşmacı olduğum toplantıya hazırlanırken Uğur’un internette eski videolarını izledim. İnançlı, heyecanlı ve gür sesiyle konuşurken ne kadar canlı, ne kadar gerçek! Dikili’de halkla ya da Nazlı Ilıcak’la bir TV programında konuşurken/tartışırken görüntülenen Mumcu’nun çehresi ve sesi ekranda yeniden belirince; onca yılın sanki aradan hiç geçmemiş olduğunu düşünüyorsunuz. Tüm etkileyiciliği ile Uğur karşınızda duruyor. Kalemi gibi, söze de çok hâkim. Hızlı, esprili ve eğlenceli… Tam “Twitter çağına” uygun vuruculukla iletişime giriyor! Bunun için hiçbir özel gayret sarf etmesi gerekmiyor; kendisi olması yetiyor… “Ne kadar modern ve muhteşem bir iletişim yeteneği varmış!” diye düşünmekten kendimi alamadım Mumcu’nun “YouTube” videolarını izlerken… “Sosyal medya” çağına yetişmiş olsaydı, acaba bugün etkisini nerelere taşırdı? T.C. AFYONKARAHİSAR 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN KAMULAŞTIRMA İLANI ESAS NO: 2013/612 Kamulaştırılan Taşınmazın Bulunduğu Yer: Afyonkarahisar Merkez Fethibey Beldesi Katmerli mevki 2334 parsel Tapu Malikinin Adı ve Soyadı: Eyüp Güçlüer, Sultan Sipahi, Ahmet Güçlüer, Eyüp Güçlüer Kamulaştırmayı Yapan İdarenin Adı: Türkiye Elektrik İletim A.Ş. Kamulaştırma Bedelinin Yatırılacağı Banka: Vakıflar Bankası Afyonkarahisar Şubesi Kamulaştırmayı yapan davalı idare, malikleriyle cinsi ve niteliği yukarıda yazılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescili için davacı idare tarafından dava açılmıştır.Yukarıda bilgileri verilen taşınmazla ilgili tebligat ve ilan tarihinden itibaren 30 gün içinde kamulaştırma işlemine idari yargıda iptal veya adli yargıda maddi hataların düzeltim davası açılabileceği, tebligat ve ilan tarihinden itibaren 30 gün içinde kamulaştırma işlemine karşı idari yargıda iptal davası açanların dava açtıklarını ve yürütmenin durdurulması kararı aldıklarını belgelemedikleri takdirde kamulaştırma işleminin kesinleşeceği, konuya ve taşınmaz malın değerine ilişkin tüm savunma ve delillerinizin tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkemeye yazılı olarak bildirmeniz gerektiği hususu ve davayı takip etmediğiniz takdirde yokluğunuzda devam edilip karar verileceği, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun 10. maddesinin 4. bendi uyarınca ilan olunur. 26/11/2013 ‘Laik anayasaya hayır’ “Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de” (Basın: 4349) Dış Haberler Servisi Tunus’ta halifelik kurumunun yeniden getirilmesini isteyen yüzlerce İslamcı, “laik” yeni anayasaya karşı sokaklara döküldü. Tunus parlamentosu 3 hafta süren ve özellikle İslamın rolüyle yoğun tartışmaların yaşandığı görüşmelerin ardından perşembe akşamı yeni anayasa taslağını tamamlamıştı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle