03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 25 OCAK 2014 CUMARTESİ 4 HABERLER Köşk’ün itirazları üzerine AKP, yeniden anayasa değişikliği formülüne döndü Başbakan ve Yargı Eskilerin bir deyişi vardır, “şüyuu vukuundan beter” derler. Yargının adil olmadığı algısının yaygınlaşması da böyledir. Vatandaşta yargıya güvensizlik duygusu bir kez yaygınlaştı mı, iş kötü demektir. Bu duygunun yaygınlaştığı toplumlarda toplumsal mutluluk ve erince yer olmaz. İnsanların sürekli zulüm düzeni altında yaşadıklarını düşünmeleri, adaletsizliğin yarın, öbür gün kendi kapısını da çalacağı endişesi içinde oldukları bir toplumda adalet olsa bile, adaletin olmadığı durumlar kadar huzursuzluk doğurur. Türkiye’de, son dönemlerde özel yetkili mahkemelerin kararlarıyla içeride olanların durumuna bakınca adaletin var olup olmadığı konusunda kamuoyunun ne düşündüğünü kestirmek zor değil. En seçkin hukukçuların tarafı olmadıkları davalarda verilen kararlar ile ilgili olarak yaptıkları açıklamalara bakınca bu konuda iyimser olmanın imkânı yok. Ergenekon, Balyoz, Odatv, Casusluk vb. davaların AİHM aşamasında, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne uygunluk açısından ne durumda olduğumuzu da anlayacağız. HHH Fazla ileri gitmeye gerek yok. Türkiye’nin önde gelen seçilmiş elit kişileri bile artık yargıya saygı duymadıklarını belirtiyorlar. Örneğin Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım, yargıya saygı duymadığını söylüyor, bu sözlerinden sonra da yüz binler onu bağırlarına basıyorlar. Aslında pek de sempatik bir kişi izlenimi yaratmayan, A. Yıldırım’a gösterilen bu dayanışmayı salt Fenerbahçe sevgisi ile açıklamak doğru olmaz. Fenerlilerin yanı sıra, Beşiktaşlısı ve Galatasaraylısının da, Aziz Yıldırım’a verdiği destekte onda bir mağdur görmelerinin payı olduğunu yadsıyamayız. Demek ki, yargının adil olmadığı ve kimi mahkemelerden adalet yerine zulüm sadır olduğu kanısı yaygınlaşmış bulunmaktadır. Biraz önce de, belirtmeye çalıştığım gibi, bu algının bizatihi oluşmuş olması dahi yeterince vahim bir durumdur. Evet, bir kez daha bir “şüyuu vukuundan beter” olgusuyla karşı karşıyayız. Bu duruma çare olarak, yalnız adaletin sağlanması yetmez, o duygunun yerleştirilmesi de gerekir. Halktaki adaletsizlik algısının ne denli gerçeği yansıttığı konusuna gelince: Burada aynı şikâyeti Başbakan’ın dile getirdiğini, bunu sık sık Brüksel’de de öne sürdüğünü belirtmekle yetinelim. HHH Evet, Başbakan’ın da yargıya güvenmediğini vurgulayalım ve orada biraz da duralım. Çünkü Başbakan herhangi, sıradan bir vatandaş değildir. Hele hele geniş tabanlı bir çoğunluğa dayanan Başbakan yalnız yürütmenin değil, yasamanın çoğunluğunun da lideri konumundadır. Yeri adaletsizlikten yakınma yeri değildir. Eğer bir ülkede zulüm varsa, Başbakan’ın da, mazlumlar arasında yer alması akıl dışıdır. Çünkü iktidarın sahibi onu gidermekle yükümlüdür. Giderilmediği takdirde mazlum olmaz, ne şekilde olursa olsun, zalimler safında yer alır. Başbakan’ın işi zalimden yakınmak değil, zulmü ortadan kaldırmaktır. Zulmü ortadan kaldırıp adaletin önkoşulu olan tarafsızlığı egemen kılmanın tek yolu da, tarafsızlığın önkoşulu olan yargının bağımsızlığını sağlamaktır. Bunun için yasamadaki çoğunluk harekete geçirilir, bağımsız ve tarafsız yargının önkoşulunu oluşturacak yasalar, gerekirse anayasa hazırlanır. Bunları yapmadan, “Şimdi paralel güce bağımlılığa, yargıyı kendimize bağlayarak son veriyoruz” demek, zulmün devamını savunmaktır. Böyle bir durum herkes ve bittabi bizzat iktidarın kendisi için de sakıncalıdır. Bakın Uğur Mumcu 26 Nisan 1989 tarihli “Hukuk Devleti” başlıklı yazısını nasıl bitiriyordu: “... Hukuk devleti ve yargı güvencesi herkese gereklidir. Sıradan yurttaşa olduğu kadar bir gün cumhurbaşkanlarına, başbakanlara, bakanlara, Genelkurmay başkanlarına ve generallere de!..” Uğur öldürüleli 21 yıl oluyor. Aradan geçen zamanda hukukun Genelkurmay başkanlarına da gerekli olduğunu herkes yaşayarak gördü. Şimdi sırada kim veya kimler kaldı? HSYK önerisi donduruldu Cumhurbaşkanı Gül, cuma namazının ardından karne alan çocuklarla hatıra fotoğrafı çektirdi. (Fotoğraf: AA) AYŞE SAYIN/EMİNE KAPLAN ANKARA Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün itirazları ve AB’den gelen eleştiriler üzerine AKP yönetimi, HSYK yasa önerisinin görüşmelerini dondururken, HSYK için anayasa değişikliği formülü yeniden gündeme taşındı. TBMM Genel Kurulu’nda, dün HSYK’yi Adalet Bakanı’na bağlayan yasa önerisinin yalnızca Adalet Akademisi ile ilgili maddeleri görüşüldü. Yasa önerisinin HSYK ile ilgili maddelerinin yer aldığı ikinci bölümün görüşmeleri ise ertelendi. Başbakan Tayyip Erdoğan, daha önce HSYK konusunda muhalefete anayasa değişikliği çağrıılıçdaroğluÇiçek trafiği sı yaptıklarını anımsatarak, ancak olumlu bir yanıt gelmemesi üzerine önerinin görüşmelerine deAKP’nin HSYK değişikliğinde geri adım atvam edildiğini söyledi. Erdoğan, “Teklifin Adaması üzerine yeniden anayasa seçeneği günlet Akademisi’yle ilgili maddeler dışında kalan deme gelince CHP lideri Kemal Kılıçdaroğkısmını şimdilik kenara çelu, Meclis’e gelerek kurmaykip donduruyoruz. Ama ilerilarıyla toplantı yaptı. Dade bir gereklilik olursa tekrar ha önce HSYK konusungenel kurulda bu süreci deda anayasa değişikliği için vam ettirebiliriz” dedi. Bir so“AKP’nin teklifini geri çekru üzerine Erdoğan, Cumhurmesi ve yolsuzlukların başkanı Gül’ün önerinin çekilüzerinin örtülmemesi” komesi yönünde bir talebinin söz şulunu getiren CHP yöneCHP Genel Başkanı Kemal Kıkonusu olmadığını belirtti. Ertimi, AKP’nin yasal düzenlıçdaroğlu, Uğur Mumcu anmadoğan, “Başbakanlık Teftiş lemeden geri adım atmasında gazetecilerin HSYK düKurulu’nun dinlendiğinize dası üzerine, yeniden anayazenlemesiyle ilgili, “Askıya alınir rapor hazırladığını söylesa değişikliğinin görüşülebima gibi bir durum sözkonusu. miştiniz, ulaştı mı elinize” soNeler söyleyeceksiniz”sorusunu leceği değerlendirmesi yaprusu üzerine, “Artık gün sayışöyle yanıtladı: “HSYK ile ilgili tı. Kılıçdaroğlu’nun, anayayoruz diyebiliriz” dedi. Erdokanun teklifinin askıya alınması, sa konusunda ancak TBMM ğan, raporu açıklayıp açıklamason derece doğru bir karardır. Başkanı Cemil Çiçek’in devyacağı sorusu üzerine de “MüKararı alanları kutluyorum. Yarreye girmesi ve çağrı yapsaade edin de onu artık sahigının bağımsızlığını ve tarafsızması koşuluyla anayasa mabi açıklasın. Ben değil, Teftiş lığını öteden beri savunuyoruz. sasına oturabilecekleri meKurulu” karşılığını verdi. Yargıya herkes gerekli saygıyı, sajı Çiçek’e iletildi. TBMM Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, itinayı, özeni göstermek zorunBaşkanı Çiçek, anayasa deHSYK yasa önerisinin görüşmedadır. Yargıya böyle bakıyoruz. ğişikliğine kendisinin de sılerine devam edilip edilmeyeceBu teklifin geri çekilmesi veya cak baktığını belirterek, bu ğine ilişkin, anayasa değişikliaskıya alınması, demokrasi açıkonuda bir çağrı yapabileği girişimlerinin sonucunun beksından bir kazanımdır.” ceğini bildirince, CHP yöneleneceğini söyledi. AKP Grup timi de HSYK değişikliği ile Başkanvekili Mustafa Elitaş da sınırlı kalacak bir anayasa konunun kesin ve kalıcı çözümünün anayasa dedeğişikliği için masaya oturmayı yetkili kurullağişikliği olduğunu belirterek “Anamuhalefet parrına götürebilecekleri mesajını bildirdi. tisine çağrı yapıyorum, anayasa değişikliğiyle ilgili birikiminiz varsa, müzakere edelim dialıcı çözüm anayasa olur’ ye ortada somut çalışmanız varsa bunu değerAKP’nin HSYK ile ilgili yasa önerisini “donlendirelim” dedi. Yasa önerisinin askıya alınmadurma” kararının ardından devreye giren TBMM sının hiç görüşülmeyeceği anlamına gelmediğini Başkanı Cemil Çiçek, siyasi partilere anayasa düanlatan Elitaş, “Salıya kadar zamanımız var, zazenlemesi yapılması çağrısında bulundu. AKP’nin man geldiğinde şartlar incelenip atılan adımyasa önerisini kastederek, “Bu kanun, sorunu lara karşılık verilmediği takdirde teklif kaldığı kökten çözen bir kanun değil. Anayasa değiyerden devam eder” diye konuştu. şikliği ile kalıcı şekilde çözülür” diyen Çiçek, partilerin grup başkanvekilleriyle bir araya geldi. Çiçek, HSYK konusundaki tıkanıklığa dikkat çekerek, mevcut yasa önerisinin kalan maddeleri üzerinde uzlaşma olup olamayacağını sordu. Başta CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi olmak üzere muhalefet partileri bundan sonra bir uzlaşmanın mümkün olmadığını belirtince Çiçek, anayasa değişikliği önerisini gündeme getirerek, “Anayasa değişikliğini bir daha tezekkür etseniz iyi olur” görüşünü iletti. Toplantıda, gelecek hafta salı günü TBMM Genel Kurulu’nda “Torba Yasa Tasarısı”nın görüşülmeye başlanması kararlaştırıldı. K Kılıçdaroğlu: Doğru karar ‘Bu son olsun’ İstanbul Haber Servisi Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, TBMM’de yaşanan yumruklu kavgayı eleştirdi. Gül, “Önce dilleri düzeltmemiz gerekir. ‘Sözün gücü çok güçlü olur’ derler, biliyorsunuz. Onun için önce herkes konuşmalarını daha yapıcı bir şekle getirirse, bu tür gerginlikler de azalır. Ümit ederim ki bu son olmuş olur, bir daha olmaz böyle şeyler” dedi. Cumhurbaşkanı Gül, Sarıyer’deki Yeniköy Çarşı Merkez Camisi’nde kıldığı cuma namazının ardından gündeme ilişkin soruları yanıtladı. Gül, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun yapısını değiştiren teklifin askıya alınması iddiasıyla ilgili, “Başbakan ile Türkiye’nin gündeminde ne varsa bütün bu konuları, tabii ki bu haftalarda konuştuk ve ben de görüşlerimi paylaştım. Meclis’te siyasi bir faaliyet devam ediyor, neticede siyasi kararlar gruplar orada belirler” yorumunu yaptı. ilal Erdoğan yorumu: Ne güzel işte Başbakan’ın oğlu Bilal Erdoğan’ın avukatı tarafından yapılan “Müvekkilim ifade vermeye hazırdır” açıklamasıyla ilgili de “Ne güzel işte. Bir şey varsa ifademize ihtiyaç varsa ifade vermeye hazırız demiş. Güzel bir şey” dedi. Gül, İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nin Balyoz Planı davasına ilişkin yeniden yargılama talebini reddetmesiyle ilgili sorular üzerine ise mahkemelerin kararlarına itiraz mercilerini olduğunu anımsattı. Yüksek mahkemeler ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne gidilebileceğini söyleyen Gül, “Mahkeme kararıyla ilgili doğru yanlış demek herhalde bizim için doğru olmaz” dedi. B ‘K AKP’den gelen anayasa değişikliği çağrıları üzerine TBMM Başkanı Cemil Çiçek de siyasi Çiçek, parti temsilcilerini topladı dağılan TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonu’nda üzerinde “yüzde 98 uzlaşıldığını” söylediği metnin esas alınarak anayasa düzenlemesi için masaya oturulması çağrısı yaptı. SARAL KENDİNİ SAVUNDU Yumrukçu vekile göre CHP’liler suçlu Çiçek: Milletimizden özür diliyorum ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TBMM Genel Kurulu’nda önceki gün yaşanan kavgayı değerlendiren TBMM Başkanı Cemil Çiçek, yaşananların Meclis’in itibarı, gelenekleri açısından hiçbir şekilde onaylanamayacağını söyledi. Çiçek, “Temenni ederim ki daha önce de bu temenniyi ve çağrıları yaptık, bu son olsun. Bir daha bu sıkıntılar yaşanmasın. Kavga hiçbir mekânda tasvip edilmez, Meclis’te asla tasvip edilmez. Meclis bu görüntüyü hak etmiyor. Bundan dolayı milletimizden özür diliyorum” diye konuştu. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TBMM Genel Kurulu’nda HSYK yasa önerisinin görüşmeleri sırasında önceki gün yaşanan kavganın ardından TBMM Başkanı Cemil Çiçek, iktidar ve muhalefet partilerinin grup başkanvekilleriyle kahvaltıda bir araya gelerek itidal çağrısında bulundu. Kavga sırasında CHP’li Bülent Tezcan’a yumruk atan AKP’li Oktay Saral yaşananlardan dolayı üzgün olduğunu belirterek CHP’lileri suçladı. Saral, “Sanki arkadaş komaya girmiş, bir şey olduğu yok. Olayı öyle büyütüyorlar ki” dedi. TBMM Başkanı Çiçek’in grup başkanvekilleriyle kahvaltısı yaklaşık 1 saat sürdü. CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzacebi, toplantıda yaşananlardan endişe duyduğunu dile getirdiğini belirterek “Meclis’te bu şekilde, bu tip bir yönetim tarzı olursa kavga kaçınılmaz olacak” dedi. Kavganın baş aktörü AKP’li Oktay Saral, dün düzenlediği basın toplantısında, hayatı boyunca kavgaya karışmadığını, ancak muhalefetin TBMM çatısı altında dili ve üslubuyla iktidarı baskı altında tutmaya çalıştığını söyledi. Saral, “Arkadaşlarımız inanın derviş oldular, sabır ede ede. Ama anlık, spontane gelişen bir durum oldu. İnsan bazen duygularına yenik düşüyor. İşte o anda da koştuk gittik, o olay oldu. Bunun neticesinde de kınama cezası aldım. CHP’li arkadaşlar olayı da dramatize noktasına koyarak senaryolaştırdılar. İşleri bu zaten. Sanki arkadaş komaya girmiş, bir şey olduğu yok. Olayı öyle büyütüyorlar ki” dedi. Bazı AKP’li milletvekillerinin kendisini tebrik ettiğinin anımsatılması üzerine Saral, “Kamer Genç diye bir adam var. Meclis’in seviyesi çok düştü. Meclis’e milletvekili olarak öyle adaylar yapsınlar ki bu tarz insanlar ben de dahil olmak üzere olmayalım Meclis’te” görüşünü dile getirdi. AKP’li vekiller ‘hırsız’ diyene dava açacak ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) AKP Grup Başkanvekili Belma Satır, kendilerine “hırsız” diyen bütün muhalefet milletvekillerine 320 AKP milletvekilinin dava açacağını söyledi. CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce de Satır’a yanıt olarak “Yatak odasında kasalar çıkmış, ayakkabı kutusunda dolarlar çıkmış. Bir telaş içindesiniz. Kaba kuvvetle bunu kapatmak istiyorsunuz. Bir düşünceyi, yolsuzluğu, rüşveti, hukuksuzluğu yumrukla kapatamazsınız” dedi. Başbakan Tayyip Erdoğan gazetecilerin kavgayla ilgili soruları üzerine, “Genel Kurul kürsüsünden bir partinin genel başkanına, bu ülkenin başbakanına, ailesine bu denli hakaretlerin yapılması herhalde bir tahrik unsurudur” dedi. Önce muhalefetin adap ve edebi öğrenmesi gerektiğini belirten Erdoğan, “Adeta sipariş üzere buraya getirilmiş olan tipler. Temenni ederim ki bundan sonra bu tahrikler olmaz. Hoş bir durum değil, arzu etmezdik ama maalesef böyle bir durum oldu” diye konuştu. Erdoğan, CHP’nin kendisine yaptığı özür çağrısının sorulması üzerine, “Böyle bir düşüncem yok, böyle bir şey de beklemiyorum. Çünkü şahsıma, aileme bu denli hakaret edenler önce benden özür dilesin” dedi. Erdoğan: Tahrik var
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle