Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
22 OCAK 2014 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ ekonomi@cumhuriyet.com.tr 11 Karar bekleniyordu. Asıl tehlike kanun hâkimiyetinin kalkması ve enflasyon Bile bile lades Prof. Kozanoğlu’na göre, Merkez Bankası gibi belli kurumlardaki bağımsızlığın ortadan kalkması kadar Bank Asya ya da Koç Grubu gibi işletmelere ekonomi ilişkileri dışında ayırımcılık yapılması, yabancılar açısından kanun hâkimiyetinin yitirilişidir ki bunun da cezalandırılması çok daha ciddi olur. OLCAY BÜYÜKTAŞ Döviz Riski Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi, TL’nin yabancı paralar karşısında yaşamakta olduğu hızlı değer kaybı sürecine ilişkin olarak “kurun 2.25 2.30 olmasını sorun olarak görmediğini”, zira bu sürecin ekonominin “bizzat sağlıklı bir işleyişe işaret etmekte olduğunu” açıkladı. Bakan Zeybekçi, “Siyasi istikrar sağlam olduğu sürece, kurdaki artış yabancı yatırımı pozitif etkiler” diye düşündüğünü de vurguladı. Sayın Bakan’ın “siyasi istikrar sağlam olduğu sürece” diye kurgulanan varsayımının gerçek dışılığı tartışmasını bir tarafa bırakalım. Öncelikle kur(lar)daki artışın ulusal ekonomide yansımalarını bulan işleyişin bizzat ne derece sağlıklı olduğunu sorgulayalım. Türkiye son on yılda toplam 386 milyar dolarlık cari işlemler açığı ile sadece Cumhuriyet tarihinde değil, benzeri gelişmekte olan ülkeler ile karşılaştırıldığında da büyük bir rekor kırmıştır. On yıllık cari işlemler açığı bilançosu, bir yandan dış kırılganlığın ve finansal istikrarsızlığın, diğer yandan da ulusal sanayide yaşanmakta olan göreceli üretim kayıplarının ve süregelen yüksek işsizliğin ana nedenidir. Cari işlemler açığı çoğunlukla sıcak para hareketlerine dayalı, sağlıklı olmayan kaynaklardan beslenmektedir. Bu olgu kendisini kısa vadeli dış borç stokundaki yükselme olarak görülmektedir. Nitekim, Türkiye 2008’den 2012’ye toplam 48.4 milyar dolar net yeni kısa vadeli dış borç biriktirmiştir. Bu dönemde ulusal gelirimiz dolar bazında toplam 44.3 milyar artış göstererek, 786.4 milyar dolara yükselmiştir. (10 Nisan 2013 tarihli yazımız). Yani, 2008 sonrasında kısa vadeli dış borçlanmadaki toplam net artış, ulusal gelirdeki toplam artıştan daha fazladır. Dün açıklanan verilere göre kısa vadeli dış borç stokumuz 129.4 milyar doları bulmaktadır. Bunun 91 milyarı bankacılık kesimine, geri kalan 38 milyarı finans dışı (reel sektör şirketleri) kesime aittir. Aynı döneme ilişkin TC Merkez Bankası’nın (brüt) döviz rezervleri 114.7 milyar dolardır. Yani Türkiye’nin kısa vadeli dış borç stoku 2001 krizinden bu yana yeniden merkez bankasının (brüt) döviz rezervlerini aşar konuma gelmiştir. Dile getirdiğimiz değişken, yani kısa vadeli dış borç stokunun, merkez bankası döviz rezervlerine oranı, bir ülke ekonomisi için ciddi bir kırılganlık göstergesi olarak değerlendirilmekte ve “yabancı yatırımcılar” tarafından da yakından izlenmektedir. HHH Finansal kesim dışı (reel sektör) şirketlerinin döviz yükümlülükleri ile varlıkları arasındaki fark (şirketler döviz açık pozisyonu) Ekim 2013 itibarıyla 165 milyar dolara ulaşmıştır. 2008 küresel kriz dönemi öncesinde söz konusu açık 54 milyar dolar idi. Yani kriz süreci boyunca reel sektör şirketleri açıklarını üç misli artırarak, döviz dengelerini hızla yitirmişlerdir. Döviz kurundaki ani ve istikrarsız ivmelenmeler şirketlerin bilançolarına büyük yükler ve kaçınılmaz bozulmalar yaratmaktadır. TC Merkez Bankası’nca verilen 2013 yıl sonu hedefi (1 dolar = 1.92 TL!!!) ile karşılaştırıldığında, Bakan Zeybekçi tarafından “sorun olarak görülmeyen 2.25 2.30 TL/dolar kur değerinin” reel sektöre son bir ay içerisindeki ek maliyeti 65 milyar TL’dir. Ulusal gelirinden daha hızlı artış gösteren ve uluslararası rezervlerini aşan kısa vadeli dış borçlanma temposuyla sürdürülen ekonomik başarı efsaneleri, şimdi artık siyasi öğeler ile şişirilme gayreti içinde gözükmektedir. Oysa, 1 Ocak tarihli, 2014’ün ilk Ekonomi Politik yazısında da vurgulamaya çalıştığımız üzere, “Ekonomi idaresinin Türk Lirası’nın uğradığı değer kaybının nedenlerini Türkiye’nin içeriden ve dışarıdan uğramış olduğu şoklara bağlaması ve, dolayısıyla, ‘yapılacak bir şey yoktu’ diye gerekçelendirmesi mümkün değildir. Zira, son bir aydır döviz piyasalarında yaşanmış olan kayıplar aslında Türk ekonomisinin son on yıldır biriktirilmiş sorunlarının patlamasının sonucudur. Türk ekonomisinde bir döviz krizinin yapısal koşulları adım adım biriktirilmiş durumdaydı. Krizin, hangi biçimlerde ve hangi tarihte ortaya çıkacağı konusu ise tetikleyici koşulların belirleyeceği bir husustur. 2013’te patlak veren siyasi gerginlik, sadece krizi tetikleyen bir unsur konumundadır; krizi yaratan önkoşullar ise ekonomi idaresinin on yıllık birikiminde gizlidir.” Bu arada sözde “yabancı yatırımcıya” değinilmiş iken, bu satırlarda çok sık dile getirdiğimiz bir gözlemi bir kez daha yinelemekte sakınca görmüyorum: yeni bir krize en yatkın ekonomi, uluslararası finans sermayesinin en gözde konumunda olan ekonomidir. Türkiye ekonomisi ne iç, ne dış ekonomik dengeleri; ne de siyasi istikrar açısından sağlıklı işleyiş içinde gözükmektedir. TL zorlanmaya devam edecek Royal Bank of Scotland, TCMB kararının kredibilite açısından yıkıcı olduğunu belirtti. Standard Bank ekonomisti Tim Ash “Merkez Bankası şu anda bir enflasyon tehdidi olduğunun farkına vardı, fakat bununla ilgili çok fazla şey yapmakta isteksiz. TL zorlanmaya devam edecek” dedi. Her gün yeni bir dolar rekoruna uyanan ülkelerde dün Para Kurulu beklenen toplantısını yaparak beklenen kararı aldı. Politika faizlerinde bir artışa gitmeyen ancak sıkılaştırma günlerinde gecelik faizden işlem yapan Merkez Bankası’nın bu tavrıyla zaten gecelik faizler fiili olarak 7.5 seviyesinde seyrediyor. Gerek dünkü kararı gerekse son dönemlerde ekonomide yaşanan TL’deki değer kaybını değerlendiren Kemerburgaz Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hayri Kozanoğlu, zaten Merkez Bankası’nın (MB) uzun süredir bağımsızlığının tartışılır hale geldiğini hatırlatarak özetle şu noktalara dikkat çekti. * Başbakan faizlerin artırılmasının doğru olmadığını söylüyor, bunu ekonomi bakanı da destekliyor. Zaten bir süredir bağımsızlığını yitiren Merkez’in hükümetin dışında karar alması beklenmiyordu, ama bu beklenenin doğru olduğu anlamına gelmiyor. * Döviz tevdiat hesapları yani yurtiçi yerleşiklerin döviz cinsinde hesapları önemli bir gösterge. Temmuzda 104 milyar dolar olan döviz tevdiat hesapları aralık sonunda 119.3 milyar dolara yükseldi... * Burada en ciddi durumda olan şirketler. Çünkü şirketlerin yaklaşık döviz borçları 263 milyar, varlıkları 100 milyar dolar civarı. Ama gerçek riski daha fazla olan şirketler de var. * Bankaların 30 milyar dolar civarındaki açık pozisyonu düşük görülebilir, ancak şirketlerin borçlarının yarısı yerel bankalara. Şirketler ödeme güçlüğüne düşerse bankalar da kredi riski ile karşı karşıya kalacak. * Avro bölgesinde yaşanan sıkıntı da bu idi. Yunanistan, İspanya, İtalya gibi ülkelerde bankaların ciddi sıkıntısı yoktu, ancak şirketlerden gelen kredi riski ile sıkıntı yaşadılar. * Politik istikrarsızlığın sürmesi ve yabancılar açısından kanun hâkimiyetinin kalkması, vergilerdeki ani yükseliş ve değişlikler yabancının hoşuna gitmez. * Örneğin belli gruplara, Koç gibi Bank Asya gibi şirketlere ekonomi politikaları dışında ayrımcı muamele dikkat çekerse bu kanun hâkimiyetinin ortadan kalkması olur ki, bunun cezalandırılması çok daha ağır olur. * Dövizin sıçramasından ekonominin zarar görmeyeceğini iddia etmek mümkün değil. Özellikle sade vatandaş açısından. * Enflasyonda hedefin tutmayacağı net anlaşılıyor. Hedef 5, halen 7.5 olmakla birlikte çift haneli rakamlara ulaşması işten değil. Hazirandan itibaren lira yaklaşık yüzde 25 değer kaybetti. Bu da tüketici enflasyonunu 34 puan çekecek nitelikte... * Yeni yılda özellikle alkol ve tütün ürünlerine ek zam yapıldı. Belli yaşam tarzına sahip olanlar daha yüksek bir fatura ile katmerli bir şekilde cezalandırıldı. Piyasanın kafası karıştı Ekonomi ServiMerkez Bankası politika faizi ve faiz koridorunda değişikliğe gitmedi. si Merkez Banka sı (TCMB) piyasalaAncak gerekli gördüğü günlerde piyasayı yüzde 7.75 yerine yüzde 9’dan rın merakla beklediği fonlayacağını açıkladı. Merkez’in faizi ne zaman ne sıklıkla artıracağı faiz kararını dünkü Pabelirsizliğini korurken dolar 2.27 ile yeniden zirve yaptı. ra Politikası Kurulu (PPK) toplantısında açıkladı. Merkez, Merkez Bankası’nın politika faizi ve koridorun üst faiz kararı piyasalarda bandında değişikliğe gitmezken, Halihazırda karmaşık olarak nı açıkladığında durum belirsizliğe yol açarken ek parasal sıkılaştırma (EPS) nitelendirilen para politikası daha da netleşecek. Bir kurdaki yükselişin gegünlerinde piyasayı yüzde 7.75 nın daha da öngörülemez ha anda para politikasında çici olduğunu savunan Başbakan Recep Tayyerine yüzde 9’dan fonlayaca le geldiği yorumları öne çıkar bu denli çok faizin oluşyip Erdoğan’dan karağını açıkladı. ken, EPS’nin ne sıklıkta uygu muş olması TCMB polira tebrik geldi. ErdoTCMB’nin piyasa oyuncula lanacağının bilinmiyor olması tikalarının anlaşılmasını ğan, Brüksel’de yaprı tarafından “örtülü faiz ar da belirsizliği artırıyor. Banka, zorlaştıran bir durum. tığı açıklamada, “Mertışı” olarak tanımlanan bu ka gecelik borçlanma faiz oranını Bu açıdan olumlu bulkez Bankası bağımsız rarı piyasanın kafasını karıştır yüzde 3.50, gecelik borç ver muyoruz” diye konuştu. bir kurumdur. İsabetdı. Dolar/TL kuru 2.23 seviye me faiz oranını ise yüzde 7.75 li bir karardır. Merkez Meksa Yatırım Genel sinden 2.27 seviyesine çıkarak olarak sabit tuttu. Müdür Yardımcısı Figen Bankası’nı tebrik ediyoyeni zirvesine oturdu. Kur daÖzavcı, örtülü faiz ar rum. Ne bana ne de bakanlarıma bağlı değile şiş yansın... ha sonra 2.25’lerde dengelentışıyla dışarıdan ekstra dir” dedi. Çalışma ve di. Avro/TL ise 3.0456’ya, seGlobal Menkul Değerler Stra fon çekmenin zor olduSosyal Güvenlik Bakapet kur 2.6681 seviyesine çıka teji Müdürü Gökhan Uskuay ğu söyledi. nı Faruk Çelik de kurdarak tüm zamanların en yüksek “Merkez faiz artırmadı gibi Özavcı, halihazırda zor ki yükselişin ici olseviyesini gördü. gözüküyor, ama olağanüstü anlattıkları para politika duğunu bunageç ek olarak Merkez Bankası doların ate günlerde artırabilecek. Hem sının daha karmaşık hale özel sektör borçlarını şini düşürebilmek için daha ön Ankara’yı hem de piyasala geldiğini ifade etti. artıracağını belirtti. Yükselen kur ve enflasyoce 100 milyon dolar olarak be rı memnun edebilecek başPiramit Menkul Dena Merkez Bankası’nın lirlediği döviz satım ihalesin ka bir karar alamazdı” dedi. ğerler Araştırma Müdüpolitika tepkisi vermeGaranti Yatırım Başekono rü Belgin Maviş de kade tutarı 400 milyon dolara çıyec eği endişesi ve arkardı. Ancak kur 2.25’in altını misti Gizem Öztok Altınsaç fa karıştıran ek parasal tan siyasi tedirginliğin ise “Üstü örtülü şekilde ko görse de bu fazla uzun sürmedi. sıkılaştırmanın haftanın yarattığı baskı ile son Serbest piyasada dolar 2.2610 ridorun üst bandının arttığı her gününe yayılıp ya bir ayda TL, gelişmekte TL, Avro da 3.0580 TL’den nı söyleyebiliriz. TCMB han yılmayacağının muğlak olan ülke para birim leri gi günler EPS uygulayacağı olduğunu belirtti. kapandı. içinde en fazla değer yi Erdoğan tebrik etti Bankalar etkilenebilir N Yurttaş zarar görecek Davos başlıyor Ekonomi Servisi Yaklaşık 100 ülkeden hükümetler, iş dünyası, akademi ve sivil toplumu temsilen 2 bin 500’ü aşkın katılımcı, İsviçre’nin Davos kentinde bugün bir araya geliyor. 2225 Ocak tarihleri arasında düzenlenecek Dünya Ekonomik Forumu’na, 40’tan fazla devlet başkanı, 1500’den fazla da kurumsal lider bulunacak. Toplantı kapsamında “Dünyayı yeniden yapılandırmak: Toplum, Siyaset ve İş dünyası için sonuçlar” konusu ele alınacak. Foruma Türkiye’den Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Ayşenur İslam ve Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı da katılacak. tiren para birimi oldu. Dövizle kiralayan yandı Ekonomi Servisi Tüketiciler Derneği (TÜDER) Emlak Komisyonu Başkanı Hatice Kolçak doların geçen yılın aynı dönemine göre yaklaşık yüzde 28 artışla 2,25 lirayı gördüğünü belirterek “Döviz bazında sözleşmesi olan kiracılar, kira uyarlama davaları açmaya başlayacak. Yani dolardaki bu artış önümüzdeki günlerde kira uyarlama davalarını artıracak” dedi. Kolçak, dövizle kiralama konusunda mağdur olan bazı kişilerin, TÜDER’den destek istediğini anlattı. Döviz bazında kira kontratı olan kiracıların, son bir yılda yüzde 28 değerlenen kur karşısında kira uyarlama davaları açma sinyalleri verdiğine dikkati çeken Kolçak, “Kira sözleşmesindeki kira bedeli dahil diğer şartların değiştirilmesi ve güncelleştirilmesi gerekebilir. Bu durumda kira uyarlama davaları, kira sözleşmesi şartlarında değişiklik talebiyle açılıyor” bilgisini verdi. Siyasi istikrarsızlık zirvede... Haşhaşiler, paralel yapılar derken AKPcemaat savaşının açığa çıkardığı rüşvet ve yolsuzluk sarmalı genişledikçe genişliyor... Kuraklık kapı da... Bunun etkilerini şimdiden yaşamaya başladık... 10 Küresel Risk’in 10’una da tamamen uyan ülke sıralaması yapılsa herhalde başa geçeriz. Sonra da iktidarda olduğu 11 yılda ülkeyi bu hale getiren AKP’yi yine seçeriz... Kur, gıda fiyatını patlatacak Ekonomi Servisi Metro Toptancı Market Genel Müdürü Kubilay Özerkan, son dönemde döviz kurunun gıda fiyatlarında baskı oluşturduğuna da dikkat çekerek, 2014’te yüzde 34 olan gıda enflasyonunun bu yıl iki katına çıkarak yüzde 8’leri görebileceğini söyledi. Kur artışı sonrasında özellikle zeytinyağı, pirinç ve ayçiçek yağında zam olabileceğini belirten Özerkan “Ayçiçek yağında ve pirinçte fiyatların artacağını düşünüyorum. Hasattan sonra pirinç fiyatları artı 1.85 KDV’lerden 2.85’lere geldi. Beklentilerimiz 5 litre zeytinyağının 45’ten 60 TL’ye geleceği yönünde” dedi. Özerkan, 2014’te çift haneli büyüme öngördüklerini söyledi. Özerkan, “Bu sene 3 mağaza açacağız. İlki, Denizli olacak. Ayrıca Finike portakalı, Karacadağ pirinci, Antakya’nın halhalı zeytini, Coğrafi İşaretli Ürünler’i raflarımıza taşımaya ve üreticiye destek olmaya devam edeceğiz” dedi. Önümde Dünya Ekonomik Forumu’nun 2014 Küresel Riskler raporu. Endişe kaynağı olan en önemli 10 riski sıralamışlar: 1 Önemli ekonomilerdeki mali krizler, 2 Yapısal işsizlik/ eksik istihdam, 3 Su krizleri, 4 Şiddetli gelir eşitsizliği, 5 İklim değişikliğinin hafifletilmesi ve adaptasyon sağlamada başarısızlık, 6 Aşırı hava olaylarının etki alanının büyümesi (örneğin seller, fırtınalar, yangınlar), 7 Küresel yönetişim başarısızlığı, 8 Gıda krizleri, 9 Büyük finansal mekanizma/ kurumların başarısızlığı, 10 Şiddetli siyasi ve sosyal istikrarsızlık. Okuyunca “Eyvah” dedim. Ne ararsan hepsi bizde... Dolar mayıstan beri yüzde 25 yükseldi. Enflasyon tırmanışta. Devalüasyon adı iktidar çevrelerince asla telaffuz edilmese de TL’nin değer kaybı her geçen gün artıyor. Eskiden 1 lira olan simit bile 1.4 TL. Buna karşın maaşlara en küçük bir zam bile yok ufukta. Bırakın ücret artışını çalışma süreleri günde 1011 saate kadar çıkmış durumda. İşsizlik zaten kronik halde. Uluslararası camiada “en 10 Küresel Risk ve Türkiye kırılgan 5 ekonomi” içinde tanımlanır olduk. Gelir eşitsizliğinin en fazla olduğu ülkelerin içindeyiz. OECD 34 ülke sıralamasında Çin ve Meksika ile birlikte eşitsizliğin en yüksek olduğu 3 ülkeyiz. Kurumlarımız çökmüş... Yargı, emniyet, ordu... Hukuk ayaklar altında. ErdoğanDavutoğlu ikilisi dış politikayı ayaklar altına almış. Eğitim zaten fiyasko, son SBS sınavında bile skandal yaşandı. Din sınavına girmeyenler 0 almış muamelesi gördüler. KISA... KISA... Savaşlar... Petrol adına, din adına, iktidarı korumak adına... Ve yoksulluk, göç, açlık, çocuk gelinAdib Fattal’ın Ortadoler, hâlâ “adı bile Komşular’dan ğu mimarisinin esinolmayan” kadınbir kare tilerini taşıyan masal lar... Türkiye’nin kentlerinin resimleri ile de içinde buluntanıştık. Ermeni sanatduğu bölge coğçıların 1 metrekarede rafyasının acı ve gerçekleştirdikleri samakus talihi... nat performanslarınAma dün bam dan, Azerbaycan’da başka bir boyutküçük bir dağ köyü tan baktık bölgeye İstanbul Modern’in yeni açılan olan Kınalık’taki insanların “Komşular” sergisini gezerken. yaşamlarından görüntülere, Bir gece önce hemen her tele Arnavutluk’un siyasi çalkantıları vizyon kanalında karşımıza çıkan süresince sanatçının rolünün Suriye’deki savaşın insanlık utancı izini süren Adrian Paci’nin Pico görüntülerini belleklerimizden tori’sine kadar... 17 ülkeden 35 silmedik ama Suriyeli sanatçı sanatçı. Avrupa’nın doğusun Komşular... dan, Asya’ya, Kafkaslar’dan Kuzey Afrika’ya uzanan koca bir coğrafya. Her birinin kendi özgün hikâyesi var ama hepsi de bir anlamda tarihi ve kültürel yakınlığın izlerini taşıyor. Serginin küratörlerinden biri olan Çelenk Bafra’nın hoş anlatımı ile daha da zenginleştirdiği sergiyi gezerken “keşke sanat birleştirici bir tutkal olabilseydi” diye düşünüyorum. Kuruluşunun 10. yılı kapsamında bu anlamlı sergiyi hazırlayan İstanbul Modern’i takdir etmemek mümkün değil. Tabii sadece sergi değil, çağdaş müzeciliğe interaktif, disiplinler arası bir yaklaşım sunan İstanbul Modern’in Yönetim Kurulu Başkanı Oya Eczacıbaşı’nı da... Kuru fasulyede vergi kalktı Kuru fasulye ve barbunya ithalatında gümrük vergisi oranları sıfıra indirildi. Resmi Gazete’de dün yayımlanarak yürürlüğe giren Bakanlar Kurulu kararına göre, söz konusu ürünlerin ithalatında AB, EFTA, Bosna Hersek, Güney Kore ve diğer ülkelerden yapılacak ithalatta gümrük vergisi oranı sıfır olarak uygulanacak. Türkiye’nin büyüme tahmini düştü Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) Türkiye için ekonomik 2104 büyüme beklentisini yüzde 3.6’dan yüzde 3.3’e düşürdü. Orta ve Doğu Avrupa ülkeleri ile bazı Asya ve Kuzey Afrika ülkelerini izleyen EBRD’ye göre, yaşanan siyasi gerilim nedeniyle, Türkiye’nin büyüme beklentisi bölgede en büyük düşüşü gördü.