28 Kasım 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
19 OCAK 2014 PAZAR CUMHURİYET SAYFA kultur@cumhuriyet.com.tr KÜLTÜR 17 1905 Kültür Sanat Derneği düzenliyor Yazar ve sanatçılar, kadına yönelik şiddete karşı mücadele başlattı kadar eylem Çağrıcı grup adına Necmiye Alpay, A’dan Z’ye şiddetle örülü bir toplum olduğumuzu belirtti. Sanatçılar, her platformda sonuç alana kadar mücadele edeceklerini vurguladı. Kültür Servisi Kadına yönelik şiddete karşı mücadele kararı alan sanatçılar, dün Beyoğlu Cezayir Restoran’da basın toplantısı düzenleyerek “Cinayetlere, Şiddete Ortak Olmayınız” çağrısında bulundu ve 8 Mart’a kadar çeşitli illerde eylemler düzenleyeceklerini açıkladı. Toplantıya, 10’dan fazla sanatçının yer aldığı çağrıcı grup adına eleştirmen Necmiye Alpay, müzisyenler Yasemin Göksu ve Mehtap 8 Mart’a Deniz Durukan, Mehtap Meral, Betül Dünder, Necmiye Alpay, Yasemin Göksu Meral, şairler Betül Dünder ile Deniz Durukan katıldı. Basın açıklamasını okuyan Betül Dünder, “çocuk yaşta evliliklerin yasaklanması”, “şiddete karşı caydırıcı yasaların bir önce çıkarılması” gibi taleplerini sıralayarak bu toplantının, sürdürecekleri mücadelenin başlangıcı olduğunu söyledi. Dünder, 25 Ocak’ta İzmir’de yapılacak basın toplantısının ardından Ankara, Eskişehir, Antalya, Bodrum, Diyarbakır’da da açıklamalar yapacaklarını, 8 Mart’a kadar eylemlerle “gürültü çıkaracaklarını ama sesi büyütmek için orkestraya ihtiyaçları olduğunu” aktardı. Necmiye Alpay, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın “kadın ile erkeğin eşit olduğuna asla inanmıyorum” sözlerini anımsatarak “A’dan Z’ye şiddetle örülü bir toplum olduğumuzu” belirtti. Mehtap Meral ise mevcut durumda sorunun hemen bir günde çözülmesinin çok zor olduğunu dile getirdi. Yasemin Göksu da çözüm için sokağa çıkmanın gerekliliğine inandığını belirtti. Sanatçılar ayrıca, televizyon programlarındaki, dizilerdeki, medyadaki şiddet diline de dikkat çekerek önce bu dilin değişmesi için uğraşmak gerektiğini aktardı. Toplantı, sanatçıların “her platformda sonuç alana kadar mücadele edeceklerini” vurgulamasıyla son buldu. Hikmet Onat’ın “Halim Paşa Korusu” adlı tablosu 125 bin TL açılış bedeliyle satışa sunulacak. Ressamlar Müzayedesi Kültür Servisi 1905 Kültür Sanat Derneği’nin “Galatasaraylı Ressamlar Müzayedesi”, Alif Art organizasyonuyla, 21 Ocak Salı günü İstanbul Hilton Convention Center’da yapılacak. Müzayedede Sami Yetik, Cihat Burak, Namık İsmail, Celal Esad Arseven, Kemal Zeren, Halil Dikmen, Avni Arbaş, Selim Turan, Fikret Mualla, Adnan Varınca, Viçen Arslanyan, Şevket Dağ, Feyhaman Duran, Hikmet Onat, Hamit Görele, Nejad Devrim gibi Türk resim sanatının Mektebi Sultani ve Galatasaray Lisesi’nden yetişmiş saygın adlarının yapıtları satışa sunulacak. “ Galatasaraylı Ressamlar Müzayedesi”nde, Şevket Dağ’ın “İzmir Limanı – Alsancak Garı” adlı tablosu 400 bin TL, Hikmet Onat’ın “Halim Paşa Korusu” adlı resmi 125 bin TL, “Cihangir’den” adlı tablosu da 95 bin TL açılış fiyatıyla satışa sunulacak. Sami Yetik’in “Bursa, Nilüfer Çayı’ndan” (50 bin TL), Fikret Mualla’nın “Oyun Masası” (45 bin TL), Şevket Dağ’ın “Anadoluhisarı” (75 bin TL) adlı tabloları, Feyhaman Duran’ın “Natürmort”u (50 bin TL) da müzayedede satışa sunulacak yapıtlar arasında. Nihal Sarıgül’ün yöneteceği müzayedeye telefonla da katılınabilecek (0536 295 40 99 – 0543 675 85 92). Galatasaraylı Nilüfer Açıkalın & Başka Şarkılar 1” (Ütopya) Tekinsiz ikili: Sahnelerin Scarlett’i Nilüfer Açıkalın ve karikatürlerin Deli Cevat’ı Gökhan Dabak… Yıllar boyu birlikte yazılmış, çalınmış söylenmiş tam 40 şarkının dokuzu şimdi bir albümün içinde, paketlenmiş vaziyette bekliyor. Yani sokak karanlık, hava puslu... Piyasada onlarcasını bulabileceğimiz albümlerden biri değil bu. Gökhan’ın karikatürlerinin, Nilüfer’in öykülerindeki dünyanın izdüşümü... İkilinin meşrebini kayıpsız yansıtan, dünyaya baktıkları pencereye cuk oturan kaprissiz bir üslupta; zorlamadan, yapmacıklığa düşmeden sadece kendileri gibi anlatan şarkılar. Basit, sade komik; ama kesinlikle fırlamaca. Lirizmi ekşi, mizah tonu koyu mu koyu. Eski İstanbul hayatından romantik, alaycı ve eğlenceli çizgiler taşıyor. O açıdan Nilüfer’i bir şarkıcı olarak değil, kanto ruhuyla sahneye çıkmışçasına söyleyen bir kültür taşıyıcısı ve renkli bir karakter olarak; şarkılarını okuyuş şekli güçlü bir sanatçıdan ziyade, hayatı elemiş kulağı kesik bir “Modern Hanende” olarak görmek daha doğru. Anadolu müziği, saykodelik poprock, punk; eklektik soundlu… Sokaktan beslenmiş, içindeki öze sadık kalmış, serseri ruhunu korumuş Brecht’çi bir estetik ile “Ağır Roman”dan yayımlanmamış bir 31 dakika… Murat İlkan “Fanus” (Sony Music) Metal camiamızın efsane topluluğu Pentagram’ın en uzun süreli solisti Murat İlkan, yakalandığı MS nedeniyle sahneye veda etmişti. Hastalığı yenerek âleme dönen Murat, ilk solo albümü “Fanus” ile hayatında yeni bir sayfa açtığını ilan ediyor. Yedi parçada 32 dakika yankılayan “Fanus”, Pentagram’ın devamı değil. Modern progresif power rock öğeleri hardrock’a ağır basıyor; Saga, Rush, Dream Theather hattından eski ile yeni ses dünyası arasına paralel çizgiler atıyor. Kendini yalnız hisseden, uzaklaşmış, yitip gitmiş iyi gün dostluklarının üzdüğü bir ruhun şarkılarında içsel serzenişler var. Sözler, hastalığı döneminde birikenleri içeriyor; yaldızlı arkadaşlıkları, zor günlerinde açığa çıkan vefasızlıkları anlatıyor. Kapaktaki fanusa girmiş ağaç bu yalıtımı ifade ediyor… Ancak hayata yeniden açılan pencereden yayılan umudu da içeriyor. Albümün ruh halini en iyi özetleyen şarkılar “Yaramaz Çocuk” ve “Merhaba”. Altı şarkı kendisine, tek İngilizce şarkı “Mirror, Mirror” eşine ait. Davulda kardeşi Aykan İlkan, gitarda Erdem Karaman, basta Erdem Ulubaş, klavyede ise Mesut Uçar var. Güçlü, kendine has bir vokal ve fiziken iki yılın, ruhen (genç yaşına rağmen) tecrübeli bir ömrün ürünü “Fanus”. Ünlü soprano Emma Kirkby, Bachfest Ankara kapsamında başkentteydi Yıllara meydan okudu Topluluğu’nun anlamlı ve değerli katkıları da bu güzel konseri renkBarok çağı müziğinin bi lendiren ve tamamlayan bir olgu raz öncesinden, Lully ve olarak ortaya çıktı. İzmir Barok Monteverdi’den gelerek Bach’a Topluluğu, kendi yörelerinde ve ve Morris Greene’e kadar uza İstanbul’da verdiği çeşitli konnan dönemin çeşitli yaylı ve tuş serlerden ve bu yakınlarda piyasaya çıkan bir CD kaydınlu enstrümanlarının yanı dan bir miktar biliniyor sıra insan sesi için de Emma olmakla birlikte, Ankara değerli, önemli yapıtKirkby, yılların müzik çevreleri için bu ları kapsadığı bilinir. etkisine karşı konser, kendilerini daha Bu dönemin ses yakından tanıma fırsamüziğinin uluslarakoyan o kadife tını yaratmış oldu. Bu rası üne sahip önde gelen sopranosu Em yumuşaklığındaki konser, Bachfest Anma Kirkby, 8 yıl sesi ve olağanüstü kara adıyla kendilerini lanse eden ve yaklaşık lık bir aradan sonra müzikalitesiyle bir yıllık geçmişi olan Ankara’da yeniden benzersiz bir bir müzik girişimcileboy gösterdi. Yıllamüzik akşamının ri etkinliğinin ilk ürürın etkisine karşı konü olarak gerçekleşti. yan o kadife yumuodağındaydı. 2014 yılı boyunca (dileşaklığındaki sesi ile riz ki sonraki yıllarda da) ve olağanüstü müzikaher ay kaliteli bir klasik müzik litesi ile benzersiz bir müzik akşamının odağında yer aldı. topluluğunun Ankara’da konser Birlikte yıllardır konser yoldaş vermesini öngören bir yaklaşım lığı yapan ve kendisi de uluslara sergileniyor. Bachfest kavramırası saygınlığa sahip olup, çeşitli nın kullanılışını bu sevimli giribüyük toplulukların (ve özellikle şimci grubun sözcüleri, büyük J. Londra Barok Grubu’nun) solist S. Bach’a olan hayranlıklarının liğini yapmış olan değerli Viya genel bir müzik sevgisine yannalı kemancı Ingrid Seifert re sıması olarak açıklıyorlar. Koca başkent Ankara, sadefakatçılığı da konsere renk kattı. İzmir Barok ce yılda bir tekrarlanan Ankara Uluslararası Müzik Festivali ile bir müzik canlılığı keyfi yaşar hale gelmişti. Burada sözü edilen kurumların, eski kültürel canlandırıcılık hareketliliğine yeniden kavuşarak varlıklarını sürdürmeleri, bu kentteki müzik ve sanat meraklılarının en büyük dileğidir. Bachfest Orkestrası’nın her ay özenle hazırlanmış ve güzel sunulmuş bir konser etkinliğiyle bu hareketliliği daha da yoğunlaştırması temenni olunur. ERHAN KARAESMEN Tiyatro Martı Kültür Servisi GüzinErdal ve Zeynep Özyağcılar tarafından hayata geçirilen “aile tiyatrosu” Tiyatro Martı, perdelerini “Uçlar” oyunuyla açıyor. Oyun, 28 Ocak Salı günü saat 20.30’da, Beşiktaş Kültür Merkezi’nde sahnelene cek. Yıldırım Fikret Urağ’ın yönettiği oyunda Zeynep Özyağcılar’ın yanı sıra Aydın Şentürk, Bahar Çebi ‘Uçlar’la uçuyor ve Simge Defne rol alıyor. William Mastrosimone’un yazdığı “Uçlar” romanın dan uyarlanan oyun, kadına yönelik şiddete odaklanıyor. Zeynep Özyağcılar, Tiyatro Martı’nın adını ise şöyle açıklıyor: “Martılar, denizin sokak çocuklarıdır. Bizler de hep çocuk kalmayı seçen tiyatro oyuncularıyız. Bu, isim konusunda çok belirleyici oldu benim için ama özellikle bir yerde okuduğum ‘Fırtınanın şiddeti ne olursa olsun, martı sevdiği denizden asla vazgeçmez’ sözü en belirleyici şeydi.’ n Kültür Servisi İstanbul Kültür ve Sanat Vakfı tarafından düzenlenen 2. İstanbul Tasarım Bienali’ne katılmak isteyenlerin manifestolarını göndermeleri için son başvuru tarihi 1 Şubat. Bienal, “Gelecek Artık Eskisi Gibi Değil” başlığıyla Zoë Ryan küratörlüğünde 18 Ekim14 Aralık tarihleri arasında gerçekleştirilecek . Tasarım Bienali’ne son başvuru 1 Şubat
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle