24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
19 OCAK 2014 PAZAR CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ ekonomi@cumhuriyet.com.tr 11 Sağlıkta katılım Yurttaşın ödediği katkı payı AKP döneminde yüzde 12’den yüzde 45’e çıktı payı isyanı Genellikle bir ya da iki katılım payı alınan dünyada Türkiye 11 farklı katılım payı ile rekora koşuyor. Sağlık hizmeti almak isteyen yurttaşın reçete ücretinden tetkik farkına para ödemediği alan yok gibi. SİBEL BAHÇETEPE Yolsuzluk, Yiyicilik Ülkemizde yiyicilik, yolsuzluk niçin bu denli yaygın, giderek de yaygınlaşıyor? Sosyologların, tarihe toplumsal yaşamı da irdeleyecek biçimde eğilerek bu sorunun yanıtını araştırmaları faydalı olur. Bu konuda bilimsel araştırmalar bekler, umut ederken, bazı gözlem, izlenimlere dayanarak amatörce de olsa nedenlerini açıklamaya çalışayım. * Halkın değer yargıları. Konfüçyüs, yönetilenlerle yöneticiler arasında karşılıklı etkileşimi; yönetilenler dürüst, düzgün oldukları takdirde yöneticilerin de dürüst olmak zorunda kalacaklarını savunur. Doğal olarak bunun kanıtı, yöneticiler düzgün ve dürüst kaldıkları sürece, yönetilenler de dürüst davranmak zorundadırlar. Bizde halkın bir bölümünün çarpık değer yargıları, tercihlerine de yansıyor; toplumda yolsuzluk, yiyicilik müsamahası, hoşgörüsü başlıyor ve yaygınlaşıyor. Halkın en azından bir bölümü, iktidar eline geçtiğinde, kendisinin de aynı şekilde davranacağını, iç gözlem yoluyla biliyor. “Bal tutan parmağını yalar”, “İş bitirenin kılıç kuşananın” deyişlerinin yaygın olarak benimsenmesi, halkın bu eğilimini yansıtıyor. * Dinin şeklen algılanması, özünün kavranamamış olması. İslam sade, gösterişsiz yaşamayı, israftan, şatafattan, haksızlıktan uzak durmayı, düzgün ve dürüst olmayı emreder. Ne yazık ki din tacirleri, çeşitli çıkar hesapları ile dini özünden uzaklaştırarak, halkı hurafelerle, bilgi ve kişilik eksikliğiyle yönlendirmeye, şekil şartlarına boğmaya, aydınlanmayı engellemeye çalışıyorlar. * Türkiye’nin sanayi devrimini, kapitalistleşme sürecini yaşamamış olması. Türkiye sınai devrimi yaşamamış, kapitalistleşme sürecini geçirmemiş ya da tamamlamamış olduğundan, bu sürecin ürünü gerçek anlamda burjuva ve emekçi sınıfları oluşmamıştır. Dolayısıyla burjuva etiğinden, emekçi sınıf bilincinden söz edilemez. Burjuva etiğinin, emekçi bilincinin oluşmadığı bir toplumda, davranışlar, değer yargıları yolsuzluğa, yiyiciliğe kolayca devrilmektedir. * Üretim faaliyeti gelişmemiş olduğundan varlık edinme yolunun rant, yiyicilik, yolsuzlukta aranması. Üretim faaliyeti gelişmemiş olduğundan, kişiler, şirketler, zenginleşme yolu olarak rant aramaya yönelmişlerdir. Rant arayışı, yolsuzluğa, yiyiciliğe devrilmeyi özendirmiştir. Rant, yiyicilik, yolsuzluk, parasal güç edinmenin, Özal döneminin deyişiyle köşe dönmenin kolay yolu olarak algılandığından yaygınlaşmıştır. * İktidara gelmenin çıkar paylaşım aracı olarak algılanması. Siyasal partilerde ülkeye hizmet, halkı kucaklamak dillere perseng olmasına karşın, uygulama çıkar birliği oluşturma ve paylaşımına dönüştürmektedir. Kitleler, özellikle de 1980 sonrası bir ideoloji, bir program çerçevesinde değil çıkar beklentisiyle bir araya gelmektedirler. Bir tür patronyandaş ilişkisi kurulmakta, patron etrafında bir yandaş ağı, hizbi oluşturmaktadır. HHH Bu ağ ya da hizip, bir ideoloji, bir program çerçevesinde birleşmemiş olduğundan, ortak payda, kenetlenme güdüsü çıkar paylaşımı oluşmaktadır. Çıkar paylaşımı beklentisi yalnız akçeli konularda değil, kişinin hakkı olmadan belli orunlara atanma da bir tür yolsuzluk oluşturmaktadır. Yandaş dayanışması, yiyiciliğe, yolsuzluğa yönelişi kolaylaştırmakta, bir tür koruma kalkanı görevi de yapmaktadır. Bir vatandaş olarak yasa ile, yayınla, gösteri yürüyüşü ile ülkede yiyiciliğin, yolsuzluğun önlenebileceğini sanmıyorum. Bunu doğuran toplumsal nedenlerin, saptanması, ona göre yol haritasının çizilmesi gerekir. Bence sorunda kritik nokta, halkımızın önemli bir bölümünün değer yargılarının, davranış biçiminin değişmesidir. Temel neden ortadan kaldırılmadan soruna çözüm getirilemez. Çalışanlar ile emeklilerden hastane, eczane ve emekli maaşı üzerinden alınan 11 farklı katılım payı yurttaşları isyan ettiriyor. İlaç katılım payı, muayene katılım payı, reçete ücreti, tetkik farkı ücreti, erken muayene farkı gibi farklı isimlerle alınan ücretler, ekonomik zorluklarla boğuşan hastaların belini büküyor. Yurttaşlar, “Katkı payları hayatımızı perişan ediyor. Sağlıkta attığımız her adıma para veriyoruz. Paran kadar sağlık hizmeti alıyorsun, sosyal devlet uzun zamandır yok” dediler. CHP Manisa milletvekili, eczacı Özgür Özel yurttaşlardan alınan katkı katılım payları oranının yüzde 12’den, AKP iktidarı döneminde yüzde 45’e çıktığını vurgulayarak “Bazı ülkelerde bir, bazılarında iki katılım payı alınıyor. 11 farklı katılım payı alan tek ülke Türkiye” diye konuştu. AKP ile artan sağlık harcamalarının faturası yine yurttaşa kesildi. Çeşitli isimlerle alınan farklı katılım payları çalışan SGK’li yurttaştan, hastane ve eczane kanalından alınıyor. Emekli olan yurttaşlar da da eşdeğer ilaç fiyat farkını eczaneye ödüyor, bunun dışında kalan katılım paylarının tamamı emekli maaşından kesiliyor. CHP milletvekili ve Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu üyesi Özgür Özel, bütün dünyada sosyal güvenlik sistemlerinin, hastayı maliyetin farkına vardırmak amacıyla katılım payları aldığını ancak ülkemizde alınan katılım paylarının “hastayı maliyeti karşılamaya ortak etmekte kullanıldığını” söyledi. Özel, “Eskiden emekli yüzde 10, çalışanlar yüzde 20 ile tek çeşit katılım payı öderken kronik hastalar hiç ödeme yapmazdı. Şimdi hasta ile ilaç arasına paradan örülen duvarın kalınlığı yüzde 45’lere yaklaştı” diye konuştu. Tüm Eczacı İşverenler Sendikası Genel Başkanı Nurten Saydan da Sağlıkta Dönüşüm adı altında sürdürülen proje ile yurttaşların sağlığa erişiminin paralı hale geldiğini belirterek “Herhangi bir sağlık kuruluşuna başvurulduğunda muayene ücreti ödeniyor. Halbuki asgari ücretli için ödenen primin yüzde 33’ü, yani 133 TL’lik kısmı GSS primi olarak ödenmektedir” dedi. İşte Ödeme Listesi 4 İlaç (%1020) 4 Muayene (512) 4 Reçete (3 TL) 4 Eşdeğer ilaç (en ucuz+%10) 4 Kutu başına ek 1 TL 4 Özel hastane (%90’a kadar) 4 Tetkik 4 Erken muayene 4 Öncelikli tetkik 4 İstisnai hizmet 4 Telefonla randevu Grafikler: Eylem ZOR Arsel yaşamını yitirdi İstanbul Haber Servisi İşadamı Vehbi Koç’un damadı olan Dr.Nusret Arsel (93), tedavi gördüğü Vehbi Koç Vakfı Amerikan Hastanesi’nde vefat etti. Vehbi Koç’un en büyük çocuğu Semahat Arsel’in eşi olan Dr. Nusret Arsel, 1921’de doğdu. Ankara Hukuk Fakültesi’ni bitiren ve Paris Üniversitesi’nde iktisat doktorası yapan Arsel, 1953’ten itibaren Koç Grubu’ndaki birçok şirketin kuruluşunda bulundu. Nusret Arsel’in cenazesi, 20 Ocak’ta İstanbul’da toprağa verilecek. Arsel için 20 Ocak’ta Teşvikiye Camisi’nde öğle vakti cenaze namazı kılınacak. Arsel’in cenazesi daha sonra Zincirlikuyu Mezarlığı’ndaki aile mezarlığına defnedilecek. Soyguna yasal zemin Hükümet, üniversite hastanelerine kaynak yaratmak için bir kez daha gözünü yurttaşın cebine dikti. Alınan Bakanlar Kurulu kararıyla üniversite hastaneleri özel hastane statüsüne getirildi. OLCAY BÜYÜKTAŞ İKLİM ÖNGEL ANGİAD’a kadın aday Ekonomi Servisi Ankara Genç İşadamları Derneği’nin ( ANGİAD ) 12. Dönem Yönetim Kurulu seçimleri için geri sayım başladı. Şubatta yapılacak seçimlerde iş kadını Fatma Semiz tek kadın aday olarak yarışta yer alıyor. Fatma Semiz erkek egemen bir yapının hâkim olduğu inşaat sektöründe uzun zamandır yurt içi ve yurt dışındaki çalışmaları ile dikkat çekiyor. Afganistan, Mısır, Fas, Irak gibi zor koşullarına sahip ülkelerde faaliyetlerini sürdüren Fatma Semiz ANGİAD’da kişilerin değil ilkelerin hakim olması için çaba harcayacağını söyledi. Sağlıkta Dönüşüm programıyla sağlık sitemini temelinden değiştiren hükümet her gün yeni bir tartışmalı karara imza atıyor. Aldığı kararların yanlışlığını gören hükümet, yanlışı yeni bir yanlışla düzeltme peşine düşüyor. Tamgün yasasından dönen hükümet, bu kez de önceki gün yayımlanan Bakanlar Kurulu kararı ile üniversite hastanelerini özel hastane statüsüne çevirdi. Kararla üniversite hastanelerinde öğretim üyelerinden sağlık hizmeti almak isteyen yurttaş, artık özel hastanelerde olduğu ilave ücret ödemek zorunda kalacak. Tamgün düzenlemesiyle doçent ve profesörlere çalışma kısıtlaması getiren hükümet, önceki gün aldığı kararla üniversite hastanelerinde “hoca farkı”nı yeniden hayata geçirdi. Tamgün düzenlemesiyle “Hoca farkını kaldırdık” diye övünen AKP iktidarı, bu kararla mesai dışında öğretim üyelerine muayene olan vatandaştan 2 kat ek ücret alabilecek. Ayrıca her bir cerrahi müdahalede vatandaşın cebinden asgari ücret kadar para çıkacak. Yurttaş bu kararla kadın hastalıkları ve doğum için 122 TL, kardiyoloji için 136 TL, çocuk hastalıkları için ise 90 TL “ilave ücret” ödeyecek. Mesai sonrası öğretim üyelerine görünecek yurttaşlar, SGK’nin belirlediği bedelin, poliklinik muayenelerinde en fazla 2 katı, diğer hizmetlerde ise bir katına kadar ilave ücret ödeyecek. Tamgün düzenlemesinin gerekçelerinden birini de ortadan kaldıran bu kararla eski Sağlık Bakanı Recep Akdağ’ın, “Vatandaş olarak bir üniversite hastanesine gittiğinizde hoca parası adı altında, döner sermaye parası adı altında herhangi bir para kesinlikle ödemeyeceksiniz” sözleri de anlamını yitirdi. Sağlığı piyasalaştırırken sürekli hekimleri kötüleyen ve itibarsızlaştırmak isteyen yetkililer, belli ki şimdi kötüledikleri ve hakaret ettikleri hekim öğretim üyeleri üzerinden borç yükü altındaki üniversitelere kaynak yaratma telaşındalar. Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) İzmir Şubesi Denetim Kurulu üyesi Ergün Demir ve Dr. Güray Kılıç, Tamgün düzenlemesinin “Vatandaşın cebinden doktorun elini çekeceğiz” söylemleriyle başladığını, öğretim üyelerine hakaret edildiğini anımsatarak “Bu kararla devlet eliyle vatandaşın cebine bıçak parası değil satır parası getirilmiştir” diye konuştu. Bıçak parası yeniden T.C. ÇORLU 3. İCRA DAİRESİ’NDEN TAŞINMAZIN AÇIK ARTIRMA İLANI Satılmasına karar verilen taşınmazın cinsi, niteliği, kıymeti, adedi, önemli özellikleri: 1 NO’LU TAŞINMAZIN Özellikleri: Tekirdağ İli, Çorlu İlçesi, Kazımiye Mahallesi 340 Ada, 1 Parselde kayıtlı 327,00 m2 yüzölçümlü arsa vasıflı taşınmazda 2/24 arsa paylı 5. kat 12 bağımsız bölüm No’lu dubleks konut. Taşınmaz üzerinde bodrum kat+zemin kat+5 normal kattan oluşan, dış cephesi boyalı, pencere doğramaları PVC olan M.Böcek apartmanı bulunmaktadır. Bina General Basri Saran Stadyumu ve Salih Omurtak Caddesi’ne yakın, ulaşım, elektrik, su, temizlik ve altyapı hizmetlerinden faydalanan çevresinde konut yoğunluğu bulanan bir konumda yer almaktadır. Binada doğalgaz tesisatı tamamlanmış olup asansör bulunmaktadır. Satışa konu dubleks meskenin dış kapısı çelik olup iç kapılarının montajı yapılmamıştır. Mesken içerisinde doğalgaz tesisatı yapılmış olup panel radyatörlerin montajı yapılmamıştır. Giriş katta iki oda, salon, mutfak, hol, banyo ve tuvalet bulunmaktadır. Salon, hol ve odaların zemin kaplaması laminat parke; banyo ve tuvaletin zemin ve duvar kaplaması seramik, mutfağın zemin kaplaması seramik, bir duvarı kara sıva, üç duvarı boya, tavanları boyalıdır. Mutfak dolabı vitrifıye ve armatür ürünleri montajı yapılmamıştır. Üst kata çıkış ahşap merdivenle yapılmaktadır. Üst katta antre, iki oda, banyo, tuvalet ve teras bulunmaktadır. Antre ve odaların zemin kaplaması laminat parke, terasın zemin kaplaması seramik, banyo ve tuvaletin zemin ve duvar kaplaması seramiktir. Meskenin bulunduğu bina içi bakımsız olup asansör boşluğunun tavanında boya dökülmeleri mevcuttur. Binanın son katlarında ikamet eden yoktur. Mesken brüt 220,00 m2’dir. Adresi: Kazımiye Mah. B.Evler 6.Aralık Sok. M.Böcek Apt No: 1 Çorlu /Tekirdağ Yüzölçümüm: 220,00 m2 Arsa Payı: 2/24 İmar Durumu: 1/1000 ölçekli uygulama imar planında ayrık nizam 6 kat konut alanında kalmaktadır. Kıymeti: 120.000,00 TL KDV Oranı: %18 Kaydındaki Şerhler: Tapu kaydında olduğu gibidir. 1. Satış Günü: 13/03/2014 günü 11:00 11:10 arası 2. Satış Günü: 10/04/2014 günü 11:00 11:10 arası Satış Yeri: Avukatlar İş Merkezi Yanı Çorlu İcra Daireleri Çorlu 3. İcra Müdürlüğü Kalemi ÇorluTekirdağ Satış şartları: 1 İhale açık artırma suretiyle yapılacaktır. Birinci artırmanın yirmi gün öncesin 2013/389 TLMT den, artırma tarihinden önceki gün sonuna kadar esatis.uyap.gov.tr adresinden elektronik ortamda teklif verilebilecektir. Bu artırmada tahmin edilen değerin %50’sini ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış giderlerini geçmek şartı ile ihale olunur. Birinci artırmada istekli bulunmadığı takdirde elektronik ortamda birinci artırmadan sonraki beşinci günden, ikinci artırma gününden önceki gün sonuna kadar elektronik ortamda teklif verilebilecektir. Bu artırmada da malın tahmin edilen değerin %50’sini, rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış giderlerini geçmesi şartıyla en çok artırana ihale olunur. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir. 2 Artırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen değerin %20’si oranında pey akçesi veya bu miktar kadar banka teminat mektubu vermeleri lazımdır. Teminatlar Müdürlüğümüz Vakıfbank TR720001500158007297712554 No’lu hesabına yatırılabilir. Teminatlarını bankaya yatıranların makbuzunun ibrazı ile ihaleye katılması mümkündür, ihaleye katılanların çekilmeleri halinde dosyaya ibraz edecekleri kendilerine ait hesap (IBAN) numaralarına Havale/EFT edilecektir. Satış peşin para iledir, alıcı isteğinde (10) günü geçmemek üzere süre verilebilir. Damga vergisi, 18 KDV, 1/2 tapu harcı ile teslim masrafları alıcıya aittir. Tellaliye resmi, taşınmazın aynından doğan vergiler ve tapu satım harcı satış bedelinden ödenir. 3 İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgililerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklarını özellikle faiz ve giderlere dair olan iddialarını dayanağı belgeler ile (15) gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır; aksi takdirde hakları tapu sicili ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaktır. 4 Satış bedeli hemen veya verilen mühlet içinde ödenmezse İcra ve İflas Kanunu’nun 133’üncü maddesi gereğince ihale feshedilir, ihaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatırmamak sureti ile ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardır. İhale farkı ve temerrüt faizi ayrıca hükme hacet kalmaksızın dairemizce tahsil olunacak, bu fark, varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır. 5 Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup gideri verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6 Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2013/389 Tlmt. sayılı dosya numarasıyla müdürlüğümüze başvurmaları ilan olunur. 13/01/2014 (*) İlgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. *: Bu örnek, bu Yönetmelikten önceki uygulamada kullanılan Örnek 64’e karşılık gelmektedir. TÜRK GENÇLİĞİNE HİZMET VAKFI Konu Darülbedayi’den Şehir Tiyatrosu’na 100. Yıl Konuşmacı (E. Devlet Tiyatrosu Sanatçısı) (E. İst. Şehir Tiyatrosu Sanatçısı) Yönetmen Prof. Dr. Güngör ŞATIROĞLU TGHV Başkanı İstanbul Şehir Tiyatrosu Tarihi ile İlgili Slayt Gösterisi Tarih: 22 Ocak 2014 Çarşamba Saat: 17.0019.00 Yer: Inn Pera Taksim Sıraselviler Cad. No: 15 (Eski Taksim Devlet Tiyatosu yanı) TAKSİMİSTANBUL Tel: 0212 252 96 00 Can GÜRZAP Mazlum KİPER “Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de” (Basın: 2717)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle