Katalog

SAYFA CUMHURİYET 7 EYLÜL 2013 CUMARTESİ 4 HABERLER Erdoğan, TBB başkanı konuşursa artık adli yıl açılışlarına katılmayacağını açıkladı Olimpiyat Tutkusu Bugün Arjantin’in başkenti Buenos Aires’te 2020 yaz olimpiyatlarının hangi şehirde yapılacağı konusunda karara varılacak. Aday kentler İstanbul, Tokyo ve Madrid. Türkiye, 2000’den bu yana bütün olimpiyatlar için İstanbul’u aday gösterdi. Daha şimdiden İstanbul’un olimpiyat adaylığı şampiyonu olduğunu söylemek mümkün. Bu kez oylamada kazanabilmek için Türkiye Arjantin’e en yüksek düzeyde bir heyetle çıkarma yapmış bulunuyor. İstanbul’un adaylığı kabul edilirse, 2020’de ilk kez olimpiyat Müslüman bir kentte yapılmış olacak. Tayyip Erdoğan’ın olimpiyat tutkusunun nedenlerinden biri bu. Ama bu görüşün, bütün Müslüman delegelerin İstanbul lehinde oy kullanacakları anlamına gelmediğini bilmemiz gerek. Kimlerin hangi adayları destekledikleri, İstanbul’un şansının ne kadar olduğu konusunda, arkadaşımız Arif Kızılyalın’ın son günlerde yayımlanmış olan yazıları etraflıca bilgi içerdiğinden o konulara tekrar değinmeyi gereksiz buluyorum. Konu hakkında daha etraflı bilgilenmek isteyenler Arif Kızılyalın’ın Cumhuriyet spordaki yazılarının yanı sıra, gazetemiz okurlarının yakından tanıdıkları değerli yazar Mustafa Sönmez’in 20, 30 ve 31 Ağustos tarihlerinde, Yurt gazetesinde yayımlanan yazılarını da okuyabilirler. HHH Olimpiyatların, yapıldığı kent ve ülkesi için büyük bir tanıtım aracı olduğu biliniyor. Bununla birlikte 1972’den beri yapılan olimpiyatların içinde 1992 Barselona’yı hariç tutarsak, Montreal, Atlanta, Seul, Sydney, Atina ve Pekin’in ülkelerinin ekonomilerine ağır bir külfet yükledikleri bilinmektedir. Bugün Yunanistan’ın içinde bulunduğu ekonomik durumda olimpiyatların katkısının da büyük olduğu herkes tarafından kabul edilmektedir. Tıpkı, yalnızca Pekin Olimpiyatları’nın açılış ve kapanışında kullanılmış olan görkemli stat “Kuş Kafesi” gibi, Atina’da da olimpiyatlar için yapılmış olup şu anda atıl duran birçok tesis mevcut. Bu durumda ekonomisi zaten kırılgan olan Türkiye’nin bir yeni külfetin altına girmesindeki gerekçeyi anlamak gerçekten güç görünüyor. İstanbul’un reklamı deseniz, İstanbul son yıllarda bilinirliği iyice artmış, dünyada kendinden söz ettiren kentler içinde ön sıralarda yer tutanlardan biri. Bu açıdan rantabl olmayan böyle bir girişimi yalnız yukarıdaki gerekçeyle açıklamak pek mümkün görünmüyor. O zaman Tayyip Erdoğan’ın bütün çılgın projelerindeki gibi bunun ardındaki ekonomik saiklere göz atmak gerekecek. HHH Olimpiyatlar için yapılması zorunlu 36 tesisten İstanbul’da henüz 6’sı hazır durumda. Diğer tesislerin de tamamlanması için 20 milyar dolarlık bir ek masraf gerekiyor. Ve biliniyor ki, bu yapılan yatırım geri dönmeyecek, kurulacak olan tesislerin bir kısmı da sonradan işe yaramayacak veya sökülecek. Ama bütün bunlar bu işten kimse bir şey kazanmayacak anlamını taşımıyor. İstanbul’un kent rantının yağmasından nasiplenen “yandaş sermaye”nin firmaları buradan da 20 milyar dolarlık bir gelir elde edeceklerdir. Tabii ki, bu para da, kredi yoluyla sağlanacak, bunun ana para ödemesi de faizi de, onu vergileriyle ödeyecek olan halkın sırtına binecektir. Tayyip ekonomisini ve yatırımlarını irdelerken, hemen her olayda önce İstanbul rantı olayına bir göz atmak gerekiyor. Nitekim, çoğu kişinin nedenlerini asla anlayamadığı çılgın kanal projesinin ardında da o yatıyor, tıpkı 2020 olimpiyatları tutkusu gibi... Ayrıca yapılacak tesislerin, önemli bir bölümünün kentin talana yeni açılmış kuzeyindeki yeşil alanda yer alacak olması, İstanbul’un ciğerlerine indirilmiş ek bir darbe olacaktır. Bütün bu gerçekler görüldükten sonra, 2020 olimpiyat adaylığımız için “inşallah olur mu, yoksa inşallah olmaz” mı demek gerektiğini takdirinize bırakırım. ‘İktidar, eleştireni İLHAN TAŞCI düşman ilan ediyor’ Erdoğan’ın, adli yıl açılışındaki konuşması nedeniyle yaptığı suçlamalara yanıt veren Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu, yargının kurucu unsurlarından oldukları için konuşma yaptıklarını belirterek “Türkiye’de demokrasinin temel sorunu, siyasi iktidarı eleştiren her kişi ve kurumun maalesef düşman ilan edilmesidir’’ dedi. ANKARA Başbakan Tayyip Erdoğan, kendisini eleştiren Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu’nun konuşmasını hedef alarak “bir daha böyle bir durum olursa” açılışa asla gitmeyeceğini açıkladı. Prof. Dr. Feyzioğlu ise Yargıtay başkanının konuşması diye bir yasa hükmünün de olmadığına işaret ederek “Yargının kurucu unsuru olmamızdan kaynaklanıyor. TBB başkanı açılışta konuşmasın demek, avukatlar yargının kurucu unsuru olmasın demektir” yorumunu yaptı. Feyzioğlu, iktidarı eleştiren herkesin düşman ilan edildiğini söyledi. G20 zirvesine katılan Başbakan Tayyip Erdoğan, TBB Başkanı Feyzioğlu’nun siyasete, yürütmeye ve yargıya yönelik eleştirilerini “Baro başkanının yargı yılının açılışında konuşması yanlış. Yargıtay Kanunu’nda böyle bir hakkı yok. Baro başkanı konuşmasında siyaseti, yürütmeyi ve yargıyı suçladı, ama bizim buna cevap verme hakkımız yok. Bir daha böyle bir durum söz konusu olursa, açılışa asla gitmem. Ayrıca, yargı yılı açılışı gereksiz bir durum. Hükümet yılı açılışı var mı? Yargı açılışını kendi içinde yapsın” yaklaşımıyla değerlendirdi. Başbakan’ın sözlerini sorduğumuz TBB Başkanı Metin Feyzioğlu, “Bizim işimiz polemiğe girmek değildir, hizmet etmektir... Konuşmam doğruya doğru, yanlışa yanlış diyen, kişileri hedef almayan, işlemleri değerlendiren bir konuşmadır” dedi. Siyasi iktidarın eleştirileri hakaret ve saldırı olarak almasını eleştiren Feyzioğlu, “Türkiye’de demokrasinin temel sorunu, siyasi iktidarı eleştiren her kişi ve kurumun maalesef düşman ilan edilmesidir. Ayrıca ben söylediklerime karşı cevap verenlerin Avukatlık Kanunu ve baro seçimleri konusunda yeterli bilgiye sahip olmadığını düşünüyorum. Bu konuda bilgi eksikliğini gidermeye her zaman hazırım” diye konuştu. Feyzioğlu, adli yıl açılış konuşmasında bile en az üç kez iktidara el uzattığını belirterek şu değerlendirmeyi yaptı: “Gelin Türkiye’yi demokrasi ve insan haklarında zirvelere taşıyalım, bunu birlikte yapabiliriz dedim. Elim hâlâ dostça uzanmış beklemekte. Milletin milyonlarca ferdi ne dediğimi, nasıl dediğimi gördü, anladı ve destekledi. Ben siyasi iktidarın da buradan arındığı takdirde söylediklerimin objektif olarak doğru olduğunu anlayacağından eminim.” Başbakan’ın Yargıtay Kanunu’nda, TBB başkanının konuşma hakkı diye bir hükmün olmadığına ilişkin sözleri anımsattığımız Feyzioğlu, “Geleneksel bir uygulamadır. Yargıtay başkanının konuşması diye bir kanun hükmü var mı? O da yok. Yargının kurucu unsuru olmamızdan kaynaklanıyor. TBB başkanı açılışta konuşmasın demek avukatlar yargının kurucu unsuru olmasın demektir. Yargının bağımsız olması gereken bir ülkede yürütmenin yargı organına talimat veremeyeceği kanaatindeyim” dedi. CHP’DEN ADAYLIK TARTIŞMASI Sarıgül ‘genel af’ istiyor AYŞE SAYIN ANKARA CHP’den İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na aday gösterilmesi beklenen Mustafa Sarıgül’ün disiplin suçunun “affı” konusunda formül aranıyor. Sarıgül’ün, “başvurusuz genel af” formülüyle partiye dönmeyi istediği dile getirilirken parti tüzüğü nedeniyle buna fazla olasılık tanınmıyor. CHP yönetimi, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun Sarıgül’e partiye başvurması için bugüne kadar süre tanındığı haberlerini ise yalanladı. CHP’nin yarın yapılacak PM toplantısında, yerel seçim hazırlıkları masaya yatırılacak. Bu kapsamda, genel başkan yardımcıları Gökhan Günaydın, Adnan Keskin, Bülent Tezcan, Umut Oran ve Genel Sekreter Bihlun Tamaylıgil’den oluşan “Yerel Seçim Komisyonu” üyeleri, bugün son olarak İstanbul örgütü ile yapılacak toplantılarda, örgütlerden gelen “aday ve aday belirleme” yöntemiyle ilgili öneriler konusunda bilgi verecek. Ancak CHP’den ihraç edildiği için partiye dönüşünde PM’nin “af kararı” gereken Mustafa Sarıgül’ün durumunun gündeme gelmesi beklenmiyor. Sarıgül’e yakın kaynaklar, “Sarıgül’le ilgili disiplin kararının kaldırılması aynı zamanda adaylığının da ilanı anlamına gelir. Ancak şimdilik adaylık açıklaması için erken. Ekim ayı sonunda ya olağanüstü PM toplanır ya da kasımdaki olağan toplantıda genel af çıkarılabilir” görüşünü dile getiriyorlar. CHP Genel Başkan Yardımcısı Günaydın da Sarıgül’e af konusunun yarın yapılacak PM’de gündeme gelmesinin beklenmediğini söyledi. Siyasette 24 saatin uzun bir süre olmakla birlikte, şimdilik böyle bir gelişme beklemediğini, Sarıgül’le görüşmelerin “olumlu” şekilde devam ettiğini belirten Günaydın, “Genel Başkanımız, Mustafa Sarıgül’e yönelik bir çağrı yaptı ve hatta kendi sözleriyle ‘Bekleriz, onur duyarız’ dedi. Ancak aşılması gereken süreçlerin ne olduğunu hepimiz biliyoruz” dedi. Öte yandan, CHP’nin eski genel başkanı Antalya Milletvekili Deniz Baykal’ın Sarıgül’ün partiye yeniden alınarak İstanbul adayı yapılması düşüncesinden rahatsız olduğu belirtiliyor. ‘Gezi bize öğretti!..’ Ortanca Forumu Tatavla Dayanışması üyeleri ve Halkların Demokratik Kongresi (HDK) İstanbul Meclisi üyeleri tarafından 67 Eylül 1955 tarihinde Rumlara, Ermenilere ve Yahudilere yönelik gerçekleştirilen yağma ve katliamın yıldönümünü nedeniyle Şişli ve Taksim’de yürüyüş ve basın açıklaması yapıldı. Şişli Pangaltı’da dün akşam saatlerinde biraraya gelen Tatavla Dayınışması üyeleri, “67 Eylül’ü unutmayacağız, unutturmayacağız” pankartı açıp, sloganlarla atarak Kurtuluş son durağa yürüdü. Burada grup adına açıklama yapan Belgin Ercan, “Evet, vurulduk. Egemenler daha rahat sömürebilsen diye komşumuzu ‘öteki’ bildik. Yıllardır tekrarlanan bu kanlı oyun şu sıralarda Suriye sınırında, Anadolu topraklarında yeniden sahnelenmektedir. Ama artık yağma yok! Bir arada yaşamanın mümkün olduğunu Gezi süreciyle öğrendik. Bir kez daha hakkırıyoruz ki, halklar hapishanesine dönüşen bu toprakları özgürleştireceğiz.” dedi. Galatasaray Lisesi önünde dün akşam saatlerinde biraraya gelen HDK üyeleri, de burada bir basın açıklaması yaptı. Açıklamada 67 Eylül 1955’te yaşananların benzerinin bugün de AKP hükümeti tarafından gerçekleştirildiği savunuldu. (KAYHAN AYHAN) umhurbaşkanlığı adaylığı Öte yandan Feyzioğlu, bazı gazeteciler tarafından Cumhurbaşkanlığı için aday gösterilmesinden dolayı onur duyduğunu ifade ederek, “Ancak ben şu an yalnızca bulunduğum göreve en iyi şekilde hizmet etmek istiyorum. Bunun dışında başka bir makam amacım yok. Makamların insanlar tarafından yükseltildiğine inanıyorum. Destekleri için herkese tekrar teşekkür ediyorum” diye konuştu. C Durak adaylık sinyalini verdi SAVAŞ KÜRKLÜ ‘Mücadeleye devam edeceğiz’ İstanbul Haber Servisi Çağdaş Hukukçular Derneği İstanbul Şubesi (ÇHD), hukuk eliyle yürütülen devlet terörüne karşı mücadele etmek için mahkeme salonlarında, adliye koridorlarında, karakollarda, cezaevlerinde ve meydanlarda olmaya devam edeceklerini belirtti. ÇHD İstanbul Şubesi üyeleri, dün İstanbul Barosu Orhan Adli Apaydın Salonu’nda 20132014 adli yıl açılışına ilişkin yargının sorunlarını anlatan bir basın toplantısı düzenledi. Toplantıda konuşan ÇHD Şube Sekreteri Güray Dağ, dernek yöneticilerinin hukuk dışı bir operasyonla cezaevinde olmasından dolayı yeni adli yılın kendileri açısından farklı bir anlam taşıdığını söyledi. Dağ, “Bu sorunların başında olağanüstü yargılama usulleri, özel yetkili mahkemeler eliyle toplumsal ve sendikal muhalefet üzerindeki haksız gözaltı, tutuklama ve cezalandırmalar gelmektedir” diye konuştu. ADANA İçişleri Bakanlığı’nca hakkında açılan soruşturma nedeniyle Adana Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevinden uzaklaştırılan Aytaç Durak, yerel seçimlerde yeniden aday olabileceğinin sinyallerini verdi. Durak, “Sayın Bahçeli ile her konuda mutabıkız. Süreç ile ilgili ikimizin de acelesi yok. Benim için önemli olan Adanalının görüşüdür” dedi. Akdeniz TV’de canlı ya yına katılan Durak diğer partilerle görüştüğü iddialarını ise kesin bir dille yalanladı. Aday olmasa bile MHP’yi destekleyeceğini ifade eden “Ama önce bir hesap yaparım, Adanalılar benden yanaysa başka seçilecek biri de yoksa görevden kaçmam mümkün değil” diye konuştu. Durak, soruşturmayla ilgili olarak da kendisi hakkında suç bulamayan müfettişlerin hiçbirinin vali olamadığını, suç bulan hâkimlerin ise terfi ettiğini iddia etti.