14 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
5 EYLÜL 2013 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA DİZİ 9 Müslüman Kardeşler’in sözcüsü Amr Darrag: Destekçilerimiz Mısır Dışişleri Bakanı Nebil Fehmi: Türkiye’de MK’nin liderlerinden, Mursi’nin kabinesinde de son olarak Planlama ve Uluslararası İşbirliği Bakanı olarak görev alan Amr Darrag, Türk basınında ilk defa Cumhuriyet’e konuştu. Mısır’da saklandığı için telefonla ulaştığımız Darrag, Türkiye ile işbirliğini, “Destekçilerimiz Türkiye’de” sözleriyle açıkladı. Ancak AKP ile MK arasında da Gezi’ye bakışın farklı olduğu ortaya çıktı. AKP’nin hükümeti yıkma hareketi olarak gördüğü Gezi olaylarını Darrag, “Taksim olayları demokratik sistem içerisindeydi” sözleriyle değerlendirdi. Adeviye ve Taksim’in de birbirine benzemediğini söyledi. Şu anda ne hedefliyorsunuz? Buradaki iki siyasi güç arasında bir mücadele değil, bir iç savaş değil. Güvenlik güçlerinin vahşetine karşı bir protesto. Barışçıl gösteriler sürekli aşırı güç kullanımıyla karşı karşıya kaldı. Birçok ölüm ve yaralanma oldu. Bu sadece halkla güvenlik güçleri arasında bir yüzleşmedir. Partiniz politik diyalog kurmak için Sisi hükümeti ile konuşmaya başladı mı? Şu anda bir diyalog yok. Bize hükümetten gelen tek diyalog tutuklamalar ve cinayetler. Diyalog kurmaya çağırdıklarını iddia ediyorlar ama böyle bir şey yok. Diyalog için yeni bir pencere açmak mümkün mü? Herhangi bir diyalog kurulmadan önce çözülmesi gereken çok sorun var. Mesela, darbeden bu yana yüzlerce, binlerce kişi tutuklandı ve bu sayı her gün artmaya devam ediyor. Devam eden ölümler ve baskının yanı sıra muhalefetin TV kanalları kapandı. Bu durumda bir diyalog sağlamak çok zor. Yani Mursi ve siyasi mahkumlar da serbest bırakılmalı mı diyorsunuz? Evet. Bu ön şartınız mı? Müzakere sürecinin başlaması için liderlerin serbest bırakılması şart. Bu olmadan diyalog içinde yer almamız çok zor çünkü görüşmeler üstünde baskı oluşturmak için tutuklamalar devam edecek ve bu da sonu olmayan bir süreç anlamına gelir, bir diyalog süreci değildir. AKP ile herhangi bir temasınız var mı? Sanırım evet. Bazı destekçilerimiz şu an Türkiye’de ve hükümetle görüşmeler yapıyorlar. Ramazan ayında bazı farklı etnik grupların temsilcileri buradaydı Türk büyükelçi ile birlikte. Birçok temasımız var ve Türkiye bize darbeden sonraki demokratik hareketlerde çok destek oldu. Türk hükümeti ve Türk halkına mesajınız? Çok mesajım var. Öncelikle teşekkür ederim. Çünkü Türk halkı ve hükümeti demokrasiyi ve halkın meşru taleplerini savunmada bize çok büyük destek oldular. Ayrıca Mısır’da ne olursa olsun, bunun tüm bölgede ve tabii ki Türkiye’ye de etkileri olacak. Ve Mısır’da olanlara benzer şeylerin Türkiye’nin de başına gelme ihtimali büyük. Çünkü bu bölgedeki bağımsız ve gelişmiş uluslara yönelik komplolar var. O yüzden bölgedeki demokrasileri istikrarsızlaştırma çabaları var. Ve bu olaylarda Mısır’ı destekleyen Türk hükümeti ve halkı aynı zamanda kendi çıkarını da koruyor. İki meydan da halkla hükümetin kötü iletişim yönetimi Türkiye’deki Gezi olaylarını izlediniz mi? Benzerlik görüyor musunuz meydanlar arasında? Elbette her zaman benzerlikler ve farklılıklar vardır. İkisi de halkın hükümetin bir kararına karşı tepkisini gösteriyor. İkisi de halka hükümetin kötü iletişim yönetimini gösteriyor. Ve maalesef ki Taksim olayında göstericilerde silah olmamasına karşın ölümleri gördünüz. Bence bu trajik. Bence Taksim’de ve Türkiye’deki diğer gösterilerde hükümetin kararlarının fazla otoriter olduğunu hissettiler ve karşı çıktılar. Ama tüm sisteme karşı değildi Mısır’da olduğu gibi. Polis ve askerler tarafından öldürülen Mısırlılar için dua eden Türklere bir mesajınız var mı? Onların hislerini anlıyor musunuz? Bakın ben ölen tüm Mısırlılar için dua ettim. Bu trajik. Üzücü. Bunların içinde polisler ve ordu mensupları da var. Ölenlerin dörtte biri güvenlik güçlerindendi. Ölümlerde yönetimin hatası olduğunu düşünüyor musunuz? Trajik bir durum. Eğer göstericiler sadece gösteri yapsalardı ve silahları olmasaydı en fazla zorla bulundukları yerden gitmeye zorlanırlardı. Göstericilerin Nil’in yakası Duygu Güvenç 2 iki l Kahire’deki en büyük sorun, Müslüman Kardeşler (MK) üyelerine ulaşmaktı. MK’nin Muqattam’daki merkezi yıkılmıştı. Üyelere yönelik tutuklamalar devam ediyordu ve parti üyeleri de sürekli yer değiştirerek saklanıyordu. Onlarla yüz yüze konuşma olanağı bulamadım. Nitekim MK ile temasta olduğunu bildiğim Türk gazeteciler bile artık ulaşamadıklarını söyledi. Kahire’de yaşayan iki Avrupalı gazeteci dostum telefon rehberlerini önüme açtı. İsimlerin üzerinden geçerken sırasıyla “içeride”, “tutuklandı”, “kapalı” kelimeleri birbirini izledi. Telefonla ulaştığım bazı isimlerle de dil sorununu aşamadım. Sonunda benimle yüz yüze görüşemeyeceğini belirten ancak konuşabileceğini söyleyen Amr Darrag’a telefonla ulaştım. l 9 ayda seçimler tamamlanacak silahları olmadığı Taksim olaylarında bile böyle oldu. Bir ülkeyi diğerine Türkiye, AKP, Özgürlük ve Adalet Partisi için bir model mi? Biz kesinlikle Türkiye’ye büyük bir beğeni ile bakıyoruz. Mısır’ın yaşadığı problemlerin çoğuyla Türkiye’nin 10 yıl önce karşılaştığını biliyoruz.Türkiye’yi çok takdir ediyoruz. Ama bir ülkedeki deneyimleri diğer bir ülkeye kopyalayamazsınız. Türkiye’yi ziyaret edenler kimdi? Yetkililer değil, Türkiye’de veya Avrupa’da yaşayan Özgürlük ve Adalet Partisi’nin destekçileri diyorum ve belki konuşmaya çalışıyorlardır. Ama sorun şu ki partinin çoğu lideri ya tutuklandı ya da iletişim kuramıyoruz. kopyalayamayız Hükümet olarak hedefiniz nedir? Referandum ne zaman olacak ve parlamento seçimleri ne zaman olacak? 9 ay içinde güvenliği sağlamak ve anayasa değişikliklerini tamamlamak durumundayız. 4 ay içinde ki 1.5 aydır bu süreç işliyoranayasanın ilk bölümü tamamlandı. Parlamento seçimlerinin ise anayasanın tamamen hazırlanmasından iki veya üç ay sonra olmasını hedefliyoruz. Sonrasında ise başkanlık seçimi olacak. Peki olağanüstü hal ne zaman kalkacak? Başbakan tarafından da birkaç gün önce açıklandığı gibi güvenlik sağlanır sağlanmaz sokağa çıkma yasağı ve olağanüstü hal kaldırılacak. Erdoğan’ın Gazze’yi ziyaret etmek gibi bir isteği olursa kapıları onun için açar mısınız peki? Bu onun hayaliydi biliyorsunuz. Son zamanlarda yaşananları da düşündüğümüzde, onun hayallerinin pek ilgimi çektiğini sanmıyorum. Türkiye, seçimlerden bu yana sizin partinize destek verdi mi? Türkiye bizim partimizi desteklemiyordu, Mısır’ı destekliyordu. Bizim partimiz parlamento seçimlerinde çoğunlukta olduğu ve başkan bizim partimizden olduğu için Türkiye hükümetimizle ilişkideydi. Temmuz sonundan beri sizce kaç kişi öldü? En az üç bin kişi öldü. Peki, kaç kişi tutuklandı? Binlerce. Belki 10 bin ya da 20 bin kişi. Bir kısmı bırakıldı. Şu anda sanırım toplam 4 bin ila 10 bin tutuklu var. Taksim olayları demokratik sistem içindeydi Gezi protestoları Adeviye ve Nahda meydanlarına benzer miydi? Hayır. Taksim olayları, demokratik sistem içerisindeki gösterilerdi. Burada Mısır’da olan bir askeri darbe ve Mısır’da protestolara katılan insanlar, askeri darbeyi protesto ediyorlar. Yani verilen tepkilerin aynı olmadığını mı söylüyorsunuz? Evet. Elbette aynı değil. Partiniz şeriat veya herhangi bir dini yönetim yanlısı mı? Mısır’da, şerri uygulamalar anayasanın bir parçası. Türkiye anayasasına benzer değil. Anayasadaki bölüm çok açık. Ama biz dine dayalı bir devlet değil, medeni bir devlet olmayı amaçlıyoruz, şerri kuralları referans alan anayasaya dayanan, hukukun üstünlüğüne dayalı bir yönetim istiyoruz. Mursi’nin kapsayıcı olmadığı iddialarına ne diyorsunuz? Bu aslında doğru değil ve böyle düşünenler darbeyi haklı çıkarmaya çalışanlar. Ama her demokraside olduğu gibi, hiçbir politikacı mükemmel değildir, politikacılar siyasi hatalar da yapabilirler ve bir daha başkan seçmek ya da parlamentoya seçmek halkın elindedir. Bu sandıkla olur, askeri darbe ile değil. Eğer Özgürlük ve Adalet Partisi liderlerinin mahkumiyeti devam ederse yasal olmayan radikal eylemlerde artış bekliyor musunuz? Bu bir risk tabii ki. Şimdiye kadar olanlar, normal insanların barışçıl gösterilerinden ibaretti. Ve biz bu barışçıl gösterilerle, rejimin barışçıl olarak yön değiştirmesini ve demokrasiye geri dönmesini umuyoruz. Kimsenin yeraltına gitmek ve şiddet eylemleri yapmak gibi bir hedefi yok. Sizinle hükümet arasında arabulucu var mı? Arabuluculuk yapmaya çalışanlar var, ama şu anki durum buna elverişli değil. Ölümler her gün devam ediyor. Türkiye’den arabulucu var mıydı? Avrupa ve ABD’den arabulucular oldu ama iki hafta önceki gösterilerden önceydi. Ve tabii ki Türkiye’den gelecek herhangi bir girişim memnuniyetle karşılanacaktır. Ama diyalog Mısırlılar arasında olacaktır. Ama Erdoğan Sisi hükümetini tanımayı bile reddediyor. O nasıl arabuluculuk yapabilir ki? Aslında bu Erdoğan, ile o kadar da ilgili değil. Dünya genelinde sadece 5 ülke bu hükümeti tanıdı. Çünkü bir askeri darbe hükümeti. O yüzden Erdoğan ve diğer hükümetler bu hükümeti meşru görmüyor. Sürecin seyrini değiştirmek için, demokratik olarak seçilmiş cumhurbaşkanı ve demokratik olarak seçilmiş bir parlamentoya dönülmesi için dünyadaki herkes tarafından reddediliyor. Erdoğan bu konuda fikirlerini belirtmeye daha açık. l MK’nin liderlerinden Muhammed el Biltaci’nin gösteriler sırasında ölen kızı Esma’ya yazdığı veda mektubu Başbakan Tayyip Erdoğan’ı ağlatmıştı. Özgürlük ve Adalet Partisi’nin Genel Sekreteri olan El Biltaci geçen hafta tutuklandı. El Biltaci’nin Mavi Marmara’yı da organize eden İHH ile yakın ilişkide olduğu biliniyordu. Ancak hem El Biltaci’nin, hem de kızı Esma’nın Mavi Marmara’ya katıldığı da ortaya çıktı. Mavi Marmara Esma da gemideymiş Sayıların savaşı l Bakan Fehmi’ye, “Onlara niye terörist diyorsunuz” sorusunu yönelttiğimde ilk tepkiyi de aldım. Benim önüme onlarca resim kondu. Bu resimlerde Müslüman Kardeşler ve Baltacı oldukları iddia edilenler vardı. Fotoğraflara tek tek bakınca soru işaretleri de beraberinde geldi. Baltacılar, bizimkilerden biraz farklı da olsa Mısır’da 25 Ocak Devrimi ile türemişti. Polisin boşluğunu dolduran isimlerdi. Ellerindeki sopalar netti ama bakanlıkta gösterilen fotoğraflarda silahlı insanlar da vardı. Ve bunların hepsinin yüzü kapalıydı. Müslüman Kardeşler ise yüzleri kapalı bu insanların sivil polis olduğu iddiasındaydı. Son gösteriler 30 Haziran’da başlamıştı. Yani yazdı. Ama bir fotoğrafta insanlar kışlık kıyafetler içindeydi. Ardından bir başka fotoğraf geldi. Yönetimin, Müslüman Kardeşler yaktı dediği bir şirket binası. Yangın 10 ve 11’inci katlardaydı. Eğer bunu Müslüman Kardeşler yaptıysa neden giriş katından başlatmamıştı yangını. Bana gösterilenler arasında en gerçek ve somut olanı, nüfusunun yüzde 20’si Hıristiyan olan Mısır’da 30’a yakın kiliseye yapılan saldırılar ve peş peşe çıkan yangınlardı. Darrag’dan gelen fotoğraflar da yine çelişkilerle doluydu. Milyonlarca insanın 30 Ağustos Cuma günü meydanlarda olduğunu söylüyordu ama aslında eskiye aitti. Fotoğraflarda soru işareti l Dışişleri Bakanı Nebil Fehmi, eski bir diplomat olmasına karşın, bakanlık koltuğuna 1.5 ay önce oturdu. Fehmi’ye randevu talebimi iletirken, Mısır’da tutuklu bulunan gazeteci Metin Turan ile de görüşmek istediğimi söylemiştim. Röportajda bu soruyu soracağım da biliniyordu. Ama Fehmi beni şaşırttı. “Hiç duymadığını” söyledi. Turan’ı ziyaret etmek istediğimde, “Olayı bilmiyorum. Suçlama ne bilmiyorum ve gerçekten ziyaret için sınırlama var mı bilmiyorum. Önce araştırmama izin verin sonra tüm sorularınızı yanıtlayayım” dedi. Görevi Dışişleri Sözcüsü üstlendi. Gün boyunca konuştuk. Önce umutsuz değildi. Gece yarısı olduğunda aldığım bir telefonla Turan ile görüşemeyeceğimi belirtti. Mısır’daki gösterilerden çarpıcı bir fotoğraf. Bir elde Kuran, diğerinde haç, bir yanda da tank... Mısır nüfusunun yüzde 20’si Hıristiyan. Sürecek Metin Turan nerede?
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle