22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
5 EYLÜL 2013 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA 13 T ürkiye’de geçen ağustos 6495 sayılı yasa ile ayı itibarıyla faal vergi 6111 sayılı yasa uyarınca mükellefi sayısı 9 milyon borçları yapılandırılan ve 2 540 bini geçti. Birçok ülkenin Ağustos 2013 tarihi itibarıyla nüfusundan bile fazla. Bu sayı kanundan yararlanma hakları önemlidir çünkü modern vergi devam eden il özel idareleri, sistemlerinin vazgeçilmez ve belediyeler ve bunlara yaşamsal öğelerinden biri bağlı müstakil bütçeli ve olan “eşitlik ilkesi” herkes için kamu tüzel kişiliğini haiz geçerlidir. kuruluşların, 6111 sayılı Devlet veya yetkili kamu kanun kapsamında 2013 tüzel kişileri, bir kişi veya bir yılının haziran, temmuz, şey üzerine vergi koyarken, ağustos ve eylül aylarında eşitliği gözetmek zorundadır. ödenmesi gereken taksitleri, Verginin ödenmesi sırasında bu borçluların 6111 sayılı yasa da bu ilkenin gözetilmesi kapsamında tercih ettikleri gerekir. Vergilerin ya da kamu taksit sayısına göre belirlenen mükelleflerin birikmiş gecikme borçlarının ödenmesi sırasında son taksit ödeme süresinde zamları ortadan kaldırılmış, belli bir eğer bir kolaylık tanınacaksa bu ödemelerine imkân sağlanmıştır. katsayı uygulandıktan sonra yeniden kolaylığın tüm vergi mükelleflerine Dikkat edilecek olursa, 6495 takside bağlanmıştı. Ancak, kanunda tanınması gerekir. Sadece bazı sayılı kanunun Resmi Gazete yayım önemli bir hüküm vardı. Bir takvim yılı mükellef gruplarına bu türden tarihi 2 Ağustos 2013. Kanun diyor içinde ikiden fazla taksit aksatanların kolaylıklar tanınması kabul edilemez. ki, haziran ve temmuz taksitlerini yapılandırmaları bozulacaktı. Bu Ne yazık ki, geçen günlerde bu ödeyemeyenlere yeni bir imkân da vergi borcunun misli ile artması durumun bir örneğini yaşadık. 2 sağlıyorum. Yani “kanun”un anlamına gelecekti. Ağustos tarihinde Resmi Gazete’de hazırlandığı dönemde o taksitleri Belediyelerden yapılandırdıkları yayımlanan 6495 sayılı kanun ile bazı kimlerin ödeyemediği aslında belli. borçlarının ödeyemeyenler olup mükellef grupları için ödeme kolaylığı Sonuçta; bazı yerel idareler ve olmadığını bilmiyoruz ama 6495 getirildi. bu idarelere bağlı kuruluşlar vergi sayılı yasa ile yapılan düzenleme, Bu çerçevede, il özel idareleri, ödemesi yönünden sıkıntıya girmiş belediyeler tarafından aksatılan belediyeler ve bunlara bağlı müstakil olabilirler ve bunlar için yeni bir üçüncü taksitlerin yeniden bütçeli ve kamu tüzel kişiliğini haiz yapılandırma gereksinimi doğmuş yapılandırılması anlamını taşıyor. kuruluşlar ödeme kolaylığına sahip olabilir. Ama emin olun ki aynı oldu. Burada özellikle ödeme sıkıntısı belediyeler dikkat çekici. ve aynı yeniden Yerel seçim sürecinin yapılandırma başladığı bu dönemde ihtiyacı diğer ENGELLİ EMEKLİLİĞİ YAŞ ŞARTI ARAMAZ diğer mükellefler tüm mükellefler düşünülmezken açısından da söz 1989’dan beri engelli sigortalı belediyelere ve bağlı konusu. Meclis’in, kapsamında çalışıyorum. Yüzde 58 kuruluşlara vergi borcu açılır açılmaz SORU CEVAP oranında vergi indirim belgem var. Kaç için ödeme kolaylığı bu eşitsizliği yaşında emekli olabilirim? Fehmi Demir Sorularınız için malicozugetirilmesi son derece ortadan m6ismmmo.org.tr adresine ilginç. kaldıracak İlk defa 1989 yılında sigortalı olan ve mail atabilirsiniz. Tüm soBiliyorsunuz, yeni bir yüzde 58 oranında engelli vergi indirim rular eposta ile tek tek 2011 yılında çıkan yapılandırma cevaplanacaktır. belgesi olan bir sigortalı 15 yıl sigortalılık 6111 sayılı torba üzerinde mesai süresi ve 3600 günü tamamlayarak yasa ile tüm harcamasında emekli olabilir. mükelleflere ödeme büyük fayda kolaylığı getirilmiş, bulunuyor. Çalışan temsilcisi seçimle atanacak İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’na göre işverenlerin, çalışanlar arasında seçim veya seçimle belirlenemediği durumda atamayla yeterli sayıda çalışan temsilcisini görevlendirmesi gerekiyor. İlgili tebliğ 29 Ağustos’ta Resmi Gazete’de yayımlandı. Buna göre, çalışan temsilcisinin, işyerinde yetkili sendika yoksa seçimle belirlenmesi esas. Temsilcilerin, adaylık başvurusu yapması için yedi günden az olmamak üzere süreleri var. Aday sayısı işyerindeki zorunlu çalışan temsilcisi sayısının üç katından fazla olamaz. Fazlaysa; öğrenim durumu, işyerindeki deneyim süresi ve yaş kriterleri dikkate alınır ve ilan edilir. İşyerinde çalışan temsilcisi sayısı ise şu şekilde belirlenir: İşyerinde çalışan sayısı 250 arasındaysa bir, 51100 arasında iki, 101500 arasında üç, 5011000 arasında dört, 10012000 arasında beş, 2001 ve üzerindeyse de altı çalışan temsilcisi seçilir. Birden fazla çalışan temsilcisi varsa seçimle baş temsilci belirlenir. Oyların eşitliğinde kura yöntemi uygulanır. Bu arada 29 Ağustos 2013 tarihinden önce yapılan çalışan temsilcisi seçimleri veya atamaları da geçerli sayılacak. Vergide eşitlik ilkesi Yok mu? Potansiyel Suçlu!... Sayın Cumhuriyet gazetesi emekçileri, merhaba Bu mektubu Tekirdağ 2 No’lu F Tipi Hapishanesi’nden yazıyor, selam ve sevgilerimizi yolluyorum. 19 Kasım 2012’de İstanbul Maltepe’de başta derneğimiz GülsuyuGülensu Haklar Derneği olmak üzere, evlerimiz basılıp kapılarımız kırılarak gözaltına alındık ve tutuklandık. Arkadaşlarım Mesut Yavuz, Yusuf aydındağ, Serhat Yurtsever ile birlikte burada 9 aydır tutukluyum. 20 yıldır yaşadığım mahallemde başta yozlaşmaya karşı mücadele ettiğim, ülkemde yaşanan sorunlara kayıtsız kalmayan devrimcidemokrat bir insan olduğum için şu an yaşadığımız sömürü zulüm düzeninde “potansiyel suçluyum”. Mahallemizde GülsuyuGülensu Haklar Derneği aracılığıyla uyuşturucuya, fuhuşa, çeteleşmeye karşı düzenlediğimiz yürüyüşler, halk toplantıları, dayanışma piknikleri, yasal, demokratik ve meşru birçok faaliyetimiz yasadışı ilan edilerek “örgütsel suç” olarak gösterildi. Kısacası tüm bunlar “anayasal düzeni yıkmaya teşebbüs etmekle” suçlanmamıza neden oldu. Bu noktada bir hususa değineyim; benzer gerekçelerle tutuklanan ilk ben değilim. Ve görünen o ki son da olmayacağım. Daha önce de İstanbul mahalleleri başta olmak üzere birçok operasyon düzenlenmiş uyuşturucuya, fuhuşa, çetelere karşı örgütlenerek mücadele veren halk gözaltı ve tutuklamalarla sindirilmeye çalışılmıştır. Hatta 2006 Aralık, 2007 Ocak aylarında benzer şekilde tutuklanan onlarca arkadaşımızın davası “yozlaşma karşıtları” ismiyle anılmıştır. (Bu dava karar aşamasına gelmiş, bahsi geçen arkadaşlarımız için yüzlerce yıl hapis cezası istenmektedir.) Özellikle devrimcilerin yoğun olarak faaliyet yürüttüğü mahallelerde, ortalıkta panzerler, Akrepler, sivil polis araçları baskı kurmak için vızır vızır dolaşırken çetelerin, gençlerimizi uyuşturucu batağına bulaştıran torbacıların cirit atmasını nasıl değerlendireceğinizi size bırakıyoruz. Aslında herhangi bir mahalle esnafına sorsanız, bunların nasıl türediğini, nasıl yayıldığını, polislerin kimleri koruyup kolladığını, teşvik ettiğini bir bir anlatır size. Mahalleli olarak bir uyuşturucu satıcısını elinde kilolarca uyuşturucuyla birlikte tesadüfen yakaladık ve mahalle meydanında uyuşturucuyu teşhir edip yakarak imha ettik. Uyuşturucunun yakılması ve teşhir edilmesi oradaki halk tarafından cep telefolarıyla kaydedilip internette yayımlandı. Bu video iddianamemizde “suç delili” olarak tek somut olgudur. Bu videoya siz de “You Tube” sitesine girip “Gülsuyu’nda uyuşturucu yakalandı” gibi bir şey yazarak ulaşabilirsiniz. 11 ay tutuklu kaldıktan sonra 10 Ekim 2013’te İst. 22. ACM’de davanın ilk duruşması görülecekir. Kendisine devrimcidemokratilericiyim diyen herkesi bu adaletsizliğihukuksuzluğu teşhir etmeye, yozlaşmaya karşı mücadelemizi sahiplenmeye çağırıyoruz. Bu komploya, adaletsizliğe ve hukuksuzluğa karşı sesimize ses katacağınıza inanıyor, çalışmalarınızda başarılar diliyorum. Sevgilerimle. Hasan Gürbey Korkunun Ecele Faydası Yok Perihan erGUn KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK behicak@yahoo.com.tr Başlıktaki atasözü de tüm atasözlerimizde olduğu gibi yaşam gerçeğini kanıtlar. Evrendeki bütün canlılar ölüm korkusuna kapılarak bunun telaşına düştüklerinde çeşitli tepkilerle çevrelerinin dikkatlerini kendilerine çekecek davranışlara girerler. Hele bir de dost saydıklarının ilgisizliğini görürlerse mantık dışı çılgın davranışlara soyunabilirler. Anlatmaya çalıştığım bu ruh hali, son günlerde AKP iktidarının genel başkanı ve devletin başbakanı R. T. erdoğan’da tüm yansımalarıyla yadsınmayacak biçimde görülebiliyor. Yıllardır meydanlarda ve tüm konuşmalarında “Biz Ortadoğu’nun eşbaşkanlarından bir tanesiyiz ve bu görevi yapıyoruz” diye övünerek Batı’nın en büyük egemen gücü olan ABD’nin taşeronu olduğunu yurttaşlarına ve tüm Ortadoğu’ya bazen yadsısa da duyurmuyor mu? ABD’nin Oval Ofisi’nde TC Başbakanı olabilmesi için kedisine biçilen bu görevleri kabullenmemiş miydi? İşte son günlerde ABD’nin has çocuğu İsrail’in Suriye ile aralıksız çekişmelerine son verilmesi istemiyle orada yaratılan iç karmaşada devletin başındaki Beşşar esad yok edilirse amaca ulaşılabilineceği yaygınlaştırılıyordu. Esad da ayakta kalabilmek için karşıtlarına acımasızca saldırıda bulununca zaten kan gölüne döndürülmüş olan Ortadoğu’nun zalimi durumuna getirildi. Bizim eşbaşkan bundan kendince görev çıkararak öncülükle BM’lerle AB’yi savaşa çağırdı. Gerçekte tüm Batılı sömürgenlerin yüzyıllardır Doğu’nun Akdeniz’e açılan kapısı saydığı Suriye’yi ellerine geçirmek en büyük amaçlarıydı. Daima “hazır ol”daydılar. Ama bunlara karşın başta ABD askerleri “Biz oradaki fakirfukaraya kurşun sıkmak için asker olmadık” dediklerinde Obama her ne kadar ayağını masa üzerine atarak küçük korkutmalar yapmayı düşünse de kesin kararını ancak konuyu parlamentoya danışarak vereceğini duyurdu. Sayın Başbakan, Obama’nın bu fikrini yadsıyarak Suriye’ye çok daha büyük yaptırımlarla Esad’ı etkisizleştirmek gerekir derken kendisinin TBMM’ye de danışmayacağını, Cumhurbaşkanı’nın bu konuda yetkili olduğunu beyan etti... Ayrıca; Esad karşıtlarına sınır kapılarını açtı. Onlara barınaklar, muhkem çadırlar yaptı. Birçoğunu aylığa bağladı. Buna karşın Hatay ve çevre illerdeki yurttaşlarımızın ekonomik ve sosyal yoksunluklar içindeki perişanlıklarının çarelerine bakılmadığı gibi bir de Türkmen soydaşlarımızın Alevi olmaları nedeniyle dışlanıp sefil edilmeleri de toplumumuzda kınanarak üzüntüyle dile getirildi. Oysa; Sayın Başbakanımızla devlet erkânının iki yıl önce Beşşar Esad’la eşi ve çocuklarını Türkiye’de konuk ettikleri günlerde Ege sahillerinde kadınlı erkekli kucaklaşarak turladıkları hatırlandığında bugünkü düşmanca tutuma doğrusu pek akıl sır ermiyor. HHH Haziran başlarında meydana gelen Gezi Parkı (Gerçek adı İnönü Gezisi’dir.) olayları Sayın Başbakan’ın korkulu rüyası olmuşçasına dilinden hiç düşmüyor “Atatürk’ün askerleriyiz” sloganıyla gerçekten atatürk ve Cumhuriyet sevdalıları olduklarını kanıtlayan kendileriyle gurur duyduğumuz gençliğimizin RTE tarafından devamlı suçlanmaları kamu vicdanını çok rahatsız ediyor. Bir de onlardan yedisinin gaz bombaları ve polis kurşunlarıyla kurban edilmelerini yalnız yurtiçinde değil, yurtdışındaki yurttaşlarımız da yaptıkları mitinglerde hükümeti üzüntüyle kınadılar. Bir acı olay da Mısır’da halk kalkışmasıyla devrilen Mursi iktidarı yerine kurulan yeni hükümete karşın hâlâ da huzura kavuşulmamış olan toplumdaki hareketler sırasında kaybedilen Mursi yanlılarından esma için gözyaşı döken, meydanlarda kitlelere hitap ederken sağ elinin 4 parmağıyla Rabia Meydanı’nı simgeleyen Başbakanımızın Gezi olayları sırasında polis şiddeti ve sopalı hainlerin darbeleriyle kaybettiğimiz yedi gencimizi hiç kale almayışı çok kınanarak ve üzülürek düşündürücü bulundu. Aklımdan hiç çıkmayan Eskişehir’de üniversite öğrencisi 19 yaşındaki ali ismail Korkmaz’ın Başbakan’ın kahraman polislerince(!) aralıksız kovalanıp yakalanarak tekmelenmesi bir de sığınmak istediği fırının adamlarınca sopalanmasıyla yaşamını yitirişi yüz kızartıcı, utanç verici hainlik örneği bir olay olarak tarihimizin kara sayfasına yazılacak ve hiç unutulmayacaktır. Bunları yapanlar bilinip saptandığı halde hâlâ tutuklanıp cezalandırılmayışları da ayrı bir yüz karası olacaktır... HARBİ SEMİH POROY BULMACA SEDAT YAŞAYAN T.C. GEBZE 5. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN KAMULAŞTIRMA İLANI ESAS NO: 2013/185 Davacı Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanlığı vekili tarafından verilen dava dilekçesi ile açılan davada; aşağıda yazılı taşınmaz Kamulaştırma Kanunu Hükümlerine göre Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanlığı lehine kamulaştırıldığından ilgili taşınmazların daimi irtifak bedelinin tespiti ile tesciline karar verilmesi talep ettiği anlaşıldığından; DAVA KONUSU TAŞINMAZIN İLİ: KOCAELİ İLÇESİ: DİLOVASI KÖYÜ: ÇERKEŞLİ KÖYÜ Dosya No Malik Ada Parsel Kamulaştırılan Hisse Adı ve No No Alan Soyadı 2013/5 Bayram 64 7 301 m2 11/301 oğlu Nadi Kırcı 2013/5 Maliye 64 7 301 m2 290/301 Hazinesi 1 İlgililerin tebliğ ve ilan tarihinden itibaren 30 gün içerisinde kamulaştırma işlemine idari yargıda iptal veya adli yargıda maddi hatalara karşı düzeltim davası açabilecekleri, 2Açılacak davalarda husumetin Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na yöneltileceği, 3 30 günlük dava açma süresi içerisinde, kamulaştırma işlemine karşı idari yargıda iptal davası açanların, dava açtıklarını ve yürütmenin durdurulması kararı aldıklarını belgelendirmedikleri takdirde, kamulaştırma işleminin kesinleşeceği ve mahkemece tespit edilen kamulaştırma bedeli üzerinden taşınmaz malın kamulaştırma yapan idare adına tescil edileceği, 4 Mahkemece tespit edilen kamulaştırma bedelinin hak sahipleri adına T.C. Vakıflar Bankası Gebze Şubesi’ne yatırılacağı, 5 Konuya ve taşınmaz malın değerine ilişkin tüm savunma ve delillerin, ilan tarihinden itibaren on gün içinde mahkemeye yazılı olarak bildirmesi gerektiği, 2942 Sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun 4650 s. Yasa ile değişik 10. maddesi gereğince ilan olunur.26.07.2013 “Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de” (Basın: 53235) VEFAT Baromuzun 11687 sicil sayısında kayıtlı AVUKAT HÜCUM TULGAR 03.09.2013 tarihinde vefat etmiştir. Aziz meslektaşımızın cenazesi 05.09.2013 Perşembe günü (bugün), Ataköy 5. Kısım Camii’nde kılınacak öğle namazını müteakip Bakırköy Merkez Mezarlığı’na defnedilecektir. Merhuma Tanrı’dan rahmet, kederli ailesine ve meslektaşlarımıza başsağlığı dileriz. İSTANBUL BAROSU BAŞKANLIĞI SOLDAN SAĞA: 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1/ Soğuk ha 1 vada açıkta 2 bırakılan atlara örtülen 3 uzun tüylü 4 kebe. 2/ İşsiz 5 aylak... Ege 6 Bölgesi’nde bir dağın, 7 ovanın ve 8 akarsuyun 9 ortak adı. 3/ Meşe ağacı1 2 3 4 5 6 7 8 9 nın meyvesi. 4/ 1 H A L İ L E İ M Türk müziğinde 2 İ G O R S OMA bir makam... Yu 3 K A V nan halk müziğin 4 C O B O L A R N A R M İ de kullanılan yaylı bir çalgı. 5/ Ha 5 B A B İ Y A R M E K R E vadaki su buharı.... 6 İ F A 7 O T O M O B İ L Karar yetkisi olan N U R İ Y E yönetim birimi. 6/ 8 A B Ünsüzle biten bir 9 H İ L A T S A K sözcüğün ünlüyle başlayan sözcüğe bağlanarak okunması. 7/ Kumaş üzerine yapılan ve “sıçandişi” de denilen süsleme... İki tarla arasındaki sınır. 8/ İlgi eki... Eski Mısır’da güneş tanrısı... Küçük su kanalı. 9/ Gitar eşliğinde seslendirilen Endülüs halk müziği. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Kırmızı benekli bir üzüm cinsi. 2/ 1950’li yıllarda ülkemizde büyük seyirci toplayan Hint filmi... İzmir’in Kemalpaşa ilçesinin eski adı. 3/ Argoda fazla içilmeden atılmış sigara izmaritine verilen ad. 4/ Uzak... Para birimimiz. 5/ Hafif ıslaklık... Türk müziğinde bir dizinin işleniş biçimine verilen ad. 6/ Aydın yöresinde, kadınların başlarına örttükleri geniş atkıya verilen ad. 7/ Eski çağlardan kalma yapıt... En kısa zaman süresi. 8/ Bir bağlaç... Radyum elementinin simgesi... İki iletken arasında meydana gelen, son derece ışıklı elektrik boşalımı. 9/ İspanya’ya özgü bir dans.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle