14 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
5 EYLÜL 2013 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 bir daha Paris öldü gülüm Paris Elveda yaşayan dostlar elveda.” Akdeniz’in kıyısında belki Lazkiye’de... Hatay’da, İskenderun’da, Samandağı’nda, Reyhanlı’da, Ceylanpınar’da... Patlayan mermiler, şarapnel parçaları, bombalar... ‘Yeşilin hastasıyım’ diyen Başbakan’ın çevre politikaları ‘hasta olmasaydı ne olurdu’ dedirtiyor Keşke sevmeseydi FIRAT KOZOK ANKARA Gezi Parkı eylemlerinin çevreci bir anlayışla başlamadığını savunurken “Ben biraz da yeşile hayranım, hastayım” diyen Başbakan Tayyip Erdoğan ve iktidarının 11 yıllık çevre politikaları “İyi ki yeşilin hastasıymış” dedirtiyor. Hükümetin ÇED Yönetmeliği’nde yaptığı değişiklik, 2B yasası, sit yetkisini belediyelerden bakanlığa kaydıran biyoçeşitliği koruma tasarısı, HES projeleri ve son olarak başta yeni Başbakanlık binası, üçüncü köprü ve yol inşaatları için kesilen binlerce ağaç hükümetin “çevreci” uygulamalarından birkaçı. Başbakan Erdoğan, Ulus Üçüncü boğaz köprüsü inşaatı için İstanbul kıyılarındaki yüz binlerce ağaç kesildi. lararası Kamu Denetçiliği Sempozyumu’nda Gezi Parkı eylemlerine tepkisini sürdürmüştü. Eylemlerde ağaçların kesilmesinin gerekçe gösterildiğini söyleyen Erdoğan, “Biraz da yeşile hayranım, hastayım. Bu işi çok severim ve bize adeta ‘çevre düşmanı’ gibi bir yakla şım içerisinde olmak inanın bize karşı çok büyük bir haksızlık olur” demişti. Ancak AKP iktidarının 12 yıllık çevre politikaları akıllara “Ya Başbakan çevrenin hastası, hayranı olmasaydı” sorusunu getirdi. Bu soruyu temellendiren bazı AKP projeleri ise şöyle: l Türkiye, Yale Üniversitesi’nin 2012’de açıkladığı Çevre Perfor mansı Endeksi’nin iki ana başlık üzerinden hesaplanan toplam çevre notuyla sınıfta kalarak 132 ülke arasından 109’uncu sırada yer aldı. lÜçüncü boğaz köprüsü inşaatı için İstanbul kıyıla CHP’DEN SORU: Kim bu mermiyle ölen polisler? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Ankara Milletvekili Gülsün Bilgehan, Gezi Parkı eylemlerinde polis şiddetini eleştiren Avrupa Parlamentosu (AP) Raportörü Ria OomenRuijten’e yönelik “Olaylarda gerçek mermiyle ölen polisler var. Bunlar karşısında polis ne yapacak?” diyen Başbakan Tayyip Erdoğan’ın sözlerini Meclis gündemine taşıdı. Erdoğan, AP Türkiye Raportörü Ruijten’in Gezi Parkı olaylarındaki polis şiddetini eleştirmesi üzerine, Uluslararası Kamu Denetçiliği Sempozyumu’nda “Ama gerçek mermi, polise karşı kullanılıyorsa buna ne demeli? Bunlar karşısında polis ne yapacak? Gerçek mermiyle yaralanan, hatta ölen polislerimiz de olmuştur” karşılığını vermişti. CHP Ankara Milletvekili Gülsün Bilgehan,TBMM Başkanlığı’na verdiği soru önergesinde Erdoğan’a şu soruları yöneltti: “Gezi Parkı gösterileri olarak bilinen ve yurt çapına yayılan eylemler sırasında, gerçek mermiyle ölen ya da yaralanan polis ya da polisler var mıdır? Eğer böyle bir olay olmuşsa, polisin gerçek mermiyle öldürülmesi ya da yaralanması hangi ilimizde gerçekleşmiştir? Polisi gerçek mermiyle öldüren ya da yaralayan kişiler yakalanmış mıdır? Yakalanmışsa haklarındaki tahkikat ne aşamadadır?” Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, G20 Liderler Zirvesi’ne katılmak üzere Rusya’ya hareketinden önce Esenboğa Havaalanı’nda gazetecilerin sorularını yanıtladı. (Fotoğraf:AAMEHMET SERDAR ALAKUŞ) ‘Putin’i anlamakta zorlanıyorum’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in ancak kimyasal silah kullanılması durumunda Suriye’ye müdahaleyi destekleyebileceklerini açıklamasını “enteresan” bulduğunu belirterek “Yüz bini aşkın insan öldürülüyor. Buna ses çıkarmayacaksınız. Ama 1300 kişi öldüğü zaman veya 130 kişi öldüğü zaman ‘Bu kimyasal olduğu için suçtur’ diyeceksiniz. ‘Eğer bu bize ispatlanırsa o zaman biz bunu BM’de destekleriz’ diyeceksiniz. Doğrusu bunu anlamakta zorlanıyorum” dedi. Erdoğan, G20 Liderler Zirvesi’ne katılmak üzere Rusya’ya hareketinden önce Esenboğa Havaalanı’nda gazetecilerin sorularını yanıtladı. ABD Başkanı Barack Obama’nın müdahale kararını Kongre’ye bırakmasının Esad yöneti mine zaman kazandırdığı yönündeki iddiaların anımsatılması üzerine Erdoğan, müdahaleyi şartların belirleyeceğini ve olgunlaştıracağını belirtti. Obama ve Putin ile ikili görüşme yapıp yapmayacağı sorusuna Erdoğan, “Sayın Obama’nın yarın açılışta bulunup, ayrılacağına dair bir haber geldi. Ama buna rağmen kısa da olsa bir görüşme yapma imkânımız olacak. Aynı şekilde Putin orada gelen bütün ülkelerle görüşmeler yapacaktır” yanıtını verdi. Soru üzerine Erdoğan, CHP heyetinin Mısır’a yapacağı ziyareti önemsediğini belirterek şöyle devam etti: “Bu konuda Türkiye tecrübeleri herhalde onlara yetmiyor, şimdi dışarıdaki darbe deneyimlerinden de bir şeyler kazanmanın veya kendi kazanımlarını onlara aktarmanın gayreti içerisinde olacaklardır.” rındaki yüzbinlerce ağaç kesildi. Aynı şekilde Atatürk Orman Çiftliği arazisi üzerinde inşa edilen yeni Başbakanlık binası ve geçen hafta açılan Ankara Bulvarı’nın inşaatları için 13 bin ağaç yok edildi. l Hükümet çevresel etki değerlendirme (ÇED) Yönetmeliği’nde yaptı ğı değişiklikle, 23 Haziran 1997’den önce yatırım programına alınan ve 5 Nisan 2013 itibarıyla planlama aşaması geçmiş, ihalesi yapılmış ya da üretim veya işletmeye başlamış olan projeler için ÇED raporu zorunluluğunu kaldırdı. Yani ÇED raporu almadan ya da çevreye zarar vereceği rapor ile belirlenen projeler ÇED raporundan muaf tutuldu. l Köprü ve baraj gibi büyük projelerde ÇED raporu gerekliliğini ortadan kaldıran yasa da Meclis’ten geçirildi. l Maden aramalarında ÇED muafiyetleri getirildi. Mevcut ve yeni maden sahalarının çevresel sorunlarının denetlenmesi ve izinlisans süreçleri sağlıklı şekilde işletilmedi. lTürkiye’deki orman tahribatına ilişkin af niteliğinde 2B yasası çıkarıldı. Böylece orman talanı yasal zemine kavuşturuldu. l HES projeleriyle Türkiye “can suyu” kavramıyla tanıştı. Suları alınan derelerde yaşayan canlıların ne kadar suya ihtiyaçları olduğu düşünülmeden bir miktar can suyu bırakılarak bununla yetinmeleri istendi. Onlarca dere kuruma noktasına geldi. lKültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Yasası’na ek olarak çıkarılan KHK’lerle koruma kurullarının özerkliği kaldırıldı. Türkiye’nin doğal ve kültürel mirası, üyeleri Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından atanan kurulların keyfi kararlarına bırakıldı. lGezi Parkı eylemlerinin başında Meclis’e gelen ama protestolar sırasında askıya alınan “Tabiatı ve Biyoçeşitliliği Koruma Yasası” ile sit alanı tanımlanması yetkisinin yerel yönetimlerin elinden alınarak Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na bağlanması ve bu alanlarda yapılaşmaya olanak sağlanması planlandı. lTürkiye’nin cennet köşelerine termik santral yapılma çalışmaları başlatıldı. Nâzım Geldi, Bulutlarla Kuşlarla... Kırılan bir sessizliğin ortasında tek başına kalmışsın... Yalnızlığın içine gömülmüş bekliyorsun... Nedir istediğin? İnsanca yaşamak! Zor bunu anlatabilmek bazılarına... Alberto de Lacerda’nın dizelerinde, kırılan sessizliği gürürsün, kırılıp gölgesiz heykellere dönüşen, bizim ve dünyanın bölüşemediği, tarihi yansıtan sessizlik gibi. Sakın unutma, sadece güneş durur yerli yerinde, beden günler gibi değişip gider... Umut az ötededir! Sevgi! Aşk! “Yakalayamazsın acı çekmeden geniş kanatlarını dünyanın...” O dünya dönüyor hızla... Bak Ortadoğu alev alev yanıyor... Çocuklar ölüyor, kadınlar... Savaş çığlıkları yükseliyor... Biliyor musun? Bir haykırışı düşün istersen, kırılgan sessizliğin içinde. Iraklı şair Abdülvahap el Beyati’nin “Fırtınası”nı dinle: “Öldüremeyeceksiniz beni Kaçıramayacaksınız Işığından güneşin Ne şiir söyleme sevincinden Kuramayacaksınız darağacını Aşka şaire güle karşı Yıkamayacaksınız sarayını düşlerimin Korkutamayacak zincirleriniz küçük çocuklarını ülkemin Ancak karşısında Küllerin ölümün tamburlarını bulacaksınız Hayatım Kollarını ışığa doğru Geriye uşaklar Dönünüz geldiğiniz yere.” HHH Kırılan bir sessizliğin içinde neden kırılgansın böyle... O topraklar kan içinde biliyorum. Soluk alış verişini duyuyorum. Sevecensin, önce insansın! Nâzım Hikmet’e “Ağıt” yakarken Abdülvahap el Beyati’nin Özlem Kuşu’nu, can yoldaşını arıyorsun. Ağlıyorsun! “Nedense gülüm bu akşam Orkide satan kızın sesi Ölümün kokusunu getiriyor bana Ve sesiyle sanki Bir çivi bir çivi daha çakıyor tabutuma Gülüm aydınlık kapısı çocukluğumun Bir daha geçemeyeceğiz bu köprüyü Akşam çökmeyecek üstümüze Ölümler! Önceki gün 6 kişi öldü... Beşi Suriyeli, biri Türk bir çocuk! Patlayan neydi?.. Getirilenler hurda mıydı?.. HHH Titrek bir kumaşa benzeyen bir sabah... Güneş! Maviler giyinmiş bir genç kız... Adı ne acaba? Barış... Bir çocuk! Kirpikleri ıslak... Suskun! Adı Barış... Bak sürgünden dönüyor Nâzım... Bulutlarla kuşlarla... Ve deniz beklerken onu... Yeniden doğmaktır ölüm... Dönüştür; kucaklamak sarılmaktır sımsıkı... Ezilen halklar için! Kumlarla, çakıllarla, sislerle, kayalarla... Bak söndü ve unutuldu bir çiçek... Açık duran bir kitapta, bir bülbül bekledi ormanda... “Nâzım geldi! Kim çalıyor kapıyı...” Açın kapıları Nâzım geldi Anadolu’ya... Asma kütükleri suluyor... Zeytin fidanları dikiyor tepelere dağlara... Ve teriyle ıslanıyor kirpikleri... Açın kapıları açın Nâzım geldi... Dünya barışı için, özgürlükler için, akan kanın, savaşların durması için... Nâzım geldi, halkların kardeşliği için... HHH Aydınlık kapılarında bekleyen çocukluğumun, çaresizliğimin içindeyim ben de senin gibi. Kollarımı uzatıyorum ışığa doğru... Patriot yani yurtsever! Emperyalizm, El Kaide, Taliban... Diktatörler, hanedanlar, krallar... Demokrasi, özgürlük masalları... Obama, Putin, Esad... Ezilen Arap halkları... Arap Baharı’nın ateşini yakan aydınlar, yazarlar, liberaller, Sünniler, Şiiler, Hıristiyanlar, Yezidiler... Şimdi düşünüyorlar... “Biz nerede hata yaptık? Demokrasi ve özgürlük isterken hata yaptık...” Eh bunun yanıtını Suriye doğumlu şair Adonis vermişti zaten: “Arap Baharı devrim falan değildir... Ben camiden çıkan bir devrime katılmam... Bunun demokrasi ve özgürlükle hiçbir ilgisi yok...” BDP’Lİ ÖNDER’İN ÖNERİSİ HAFTAYA GÖRÜŞÜLECEK Erdoğan sonradan ‘pir âşık’ olmuş! ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Kendisi için hazırlanan “Ustanın Hikâyesi” belgeselinin yayını sırasında eşi Emine Erdoğan’la nasıl tanıştığını anlatırken “Biz bir âşık olduk pir âşık olduk” açıklamasını yapan Başbakan Tayyip Erdoğan, 17 yıl önce verdiği röportajda ise “Aşkı reddetmiyorum, ama maalesef hiç olmadım” demişti. Erdoğan, önceki gün Beyaz TV’de katıldığı “Ustanın Hikâyesi” adlı belgeselde eşiyle nasıl tanıştığını anlattı. Erdoğan, “O gazinoda partimizin bir toplantısı var. O toplantıda ön sıralarda dikkatimi çekti. Yeni şeyle elektriklenme diye ifade edilen, edebi noktasından baktığımız zaman âşık olma durumu orada meydana geldi. Benim aşkı tanımlamam farklıdır. Aşk kişinin sevdiğinde yok olmasıdır. Biz bir âşık olduk pir âşık olduk” dedi. Erdoğan, 10 Ekim 1996’da Hürriyet gazetesinden Gülden Aydın’a verdiği röportajda ise şöyle demişti: “Aşkı reddetmiyorum, ama maalesef hiç olamadım. Eşim sosyal bir hanımdı. Toplantılarda tanıştık. Bir hanımefendinin aracılığıyla oldu...” ‘Anadili’nde Bulgar modeli AYŞE SAYIN BAKAN, YAPILACAK DOĞA KATLİAMINI ANLATTI: CHP’DE 1832 YÖNETİCİ GÖREVİNİ BIRAKTI Ormanı temizleyip... Haber Merkezi Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, 3. havalimanına ilişkin yaptığı açıklamada bölgenin orman arazisi olduğunu söyledikten sonra, “orayı temizleyip firmaya teslim edeceğiz” dedi. AA’nın haberine göre, Yıldırım, İstanbul’a yapılacak yeni havalimanında sözleşme parafının yapıldığını, imzalanacak sözleşmenin bakanlık onayına sunulacağını söyledi. “Tarih vermek zor ama hedefimiz fazla gecikmeden yıl sonunda çalışmaları tamamlayıp fiilen işe başlamak” diyen Yıldırım, şunları kaydetti: “Yer tesliminin birkaç şartı var. Arazinin tertemiz onlara teslim edilmesi lazım. Malum orası orman sahası. Burada birtakım tahsisler var. Aynı zamanda bir kısmı maden sahası. Madenle ilgili hak sahibi 14 firma var. Onlar, birtakım hakları olduğunu ifade ediyorlar. Arkadaşlarımız bu görüşmelerde nedir, ne değildir durum tespiti yapıyorlar, bu tespitlere göre uzlaşma sağlanacak. Biz her şeyiyle bütün sorunlarını çözdükten sonra yer teslimini yapacağız ki, yüklenici firma çalışmaya başlasın. Aksi halde iş sürekli sorunlarla devam eder.” Yüklenici firmanın da projelerinin hazırlandığını belirten Yıldırım, pist yerleşim ölçümlerinin yapıldığını söyledi. Yerel seçim istifaları AYŞE SAYIN ANKARA CHP’de belediye başkanlığı ya da belediye meclis üyeliğine adaylık için 2 bine yakın örgüt yöneticisi istifa etti. CHP’nin 8 Eylül’de toplanacak parti meclisine sunulacak MYK raporunda parti içi örgütlerden sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Adnan Keskin’in hazırladığı rapora göre parti örgütleri içinde en fazla “adaylık” istifası ilçe yönetim kurulu üyelerinden geldi. Adaylık için istifa eden il başkanı sayısı 6’da kalırken, 167 ilçe, 56 da belde başkanı istifa etti. İlçe yönetim kurulu üyelerinden 1218’i görevinden ayrıldı. İl, ilçe disiplin kurulu yöneticileri, kadın kollarının da aralarında bulunduğu toplam 1832 yönetici adaylık için görevlerinden ayrıldı. CHP’nin son üye kayıtlarına göre 44 ilçede ise partiye üye olanların sayısı 50’nin altında bulunuyor. Raporda parti üye profiliyle ilgili ilginç sonuçlar da ortaya çıktı. CHP’nin toplam 957 ilçede 989 bin 830 üyesi bulunuyor. Parti kütüğüne kayıtlı her on üyeden ancak birini gençler oluşturuyor. 1983 yılı ve sonrası doğumlu 113 bin 825 genç üye toplam üyelerin yüzde 11.5’ini ancak oluşturuyor. CHP’de “kadın üye” oranı ise yüzde 29.1 olarak belirlendi. CHP’de partiye kayıtlı 287 bin 643 kadın üye bulunuyor. ne destek veren AKP, “eğitim dilinin yasaya bırakılıp anayasaANKARA TBMM Anayasa da eğitim dili düzenlemesine yer Yazım Komisyonu’nda, “anadi verilmemesi”yle sorunun çözülelinde eğitim” krizi aşılamayınca, ceği görüşünü dile getirdi. BDP’nin önce anayasa masa“iki dilli eğitim” forsında kalkma resti çemülü önerdiğine işaken BDP’nin daha son İŞTE O ÖNERİ ret eden CHP’li Rıza ra önerdiği, resmi diTürmen, bunun tarBulgar anayasasılin yanı sıra “anadilini nın 36. maddesindetışılabileceğini ifade öğrenme ve kullanma ederken CHP’nin diki düzenleme şöyle: hakkı” tanıyan “Bul “Bulgar dilinin öğreğer komisyon üyesi nilmesi ve kullanılgar modeli”nin, siyaSüheyl Batum, partisi parti liderlerine gö ması, her Bulgar vasinin görüşünün “Eğitandaşı için bir hak türülmesi benimsendi. tim dilinin Türkçe” ve yükümlülüktür. Komisyonun dünkü olması yönünde olAnadili Bulgar ditoplantısında, BDP’li li olmayan vatandaş duğunu, bağlayıcı bir lar, zorunlu BulgarÖnder, anadilinde eğitavır ortaya koyamatimin partisi açısından ca öğrenimi yanı sıra yacaklarını söyledi. “vazgeçilemez” oldu kendi dillerini öğren Bunun üzerine Önme ve kullanma hakğunu belirterek “Ben, der, anadiliyle ilgili kına sahiptirler. Yalyine partime sorayım nızca resmi dilin kul “Bulgar anayasasınama eğer bu sağlada” yer alan formülü lanılacağı haller kanunla belirlenir.” namazsa, bu masada önerdi. CHP’li Atiloturmamızın anlamı la Kart ve Türmen olmaz” resti çekti. öneriye sıcak bakarToplantının öğleden sonraki bölü ken Batum, “Partiye sormamız lamünde ise tavrını biraz yumuşatan zım” dedi. Bunun üzerine komisÖnder, anadilinde eğitim konusun yonda, 4 partinin de öneriyi partida bütün partilerin üzerinde uzlaşa lerine götürmeleri ve gelecek hafcağı bir formül bulunması gerekti ta komisyonda yeniden değerlenğini ifade etti. Önder’in bu önerisi dirmeleri kararlaştırıldı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle