14 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
11 EYLÜL 2013 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER 9 Mahkemeye değil hastaneye Ergenekon davasında müebbet hapis cezasına mahkum edilen Eruygur, dün avukatlarının talebi üzerine hastaneye sevk edildi İstanbul Haber Servisi Ergenekon davasında müebbet hapis cezasına mahkum edilen ve hakkında yakalama kararı çıkarılan eski Jandarma Genel Komutanı emekli Orgeneral Şener Eruygur, dün polislerce ambulansla evinden alınarak Çağlayan’daki adliyeye getirildi. Avukatlarının talebi üzerine hastaneye sevk edilen Eruygur’un cezaevine gönderilip gönderilmeyeceğine ise sağlık kurulunun raporunun ardından bugün karar verilecek. İstanbul 13.Ağır Ceza Mahkemesi’nce 5 Ağustos’ta karara bağlanan Ergenekon davasında Eruygur’la birlikte toplam 13 sanık hakkında yakalama emri çıkarılmış, Prof. Dr. Kemal Alemdaroğlu, Prof. Dr. Yalçın Küçük, polis memuru Kemal Şahin, emekli Orgeneral Tuncer Kılınç ve Teğmen Mehmet Ali Çelebi tutuklanmıştı. Eski İstanbul Ülkü Ocakları Başkanı Levent Temiz Bulgaristan’a kaçarken yakalanmış, Türkiye Gençlik Birliği Başkanı Adnan Türkkan ve gazeteci Merdan Yanardağ’ın da yurtdışında oldukları tespit edilmişti. Mahkemeye teslim olmayan sanıklardan Şener Eruygur, dün polisler tarafından Fenerbahçe Orduevi’ndeki konutundan ambulansla Çağlayan’daki adliyeye getirildi. Avukatı Filiz Esen, müvekkilinin sağlık durumunun cezaevi koşullarına uygun olmadığını söyleyince, Eruygur adliyedeki adli tabiplikte muayeneden geçirildi. Daha sonra da Şişli Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne sevk edildi. Avukatı Esen, Eruygur’un sağlık kurulunun raporunun ardından mahkemeye çıkarılacağını belirterek, “Tutuklama kararının uygulanıp uygulanmayacağı da bu rapordan sonra değerlendirilecek. Tutuklanması sağlığı açısından uygun değil” dedi. ‘Duran’ Çekilme ve Sorular Dokuz ay önce başlayan çözüm süreci, kamuoyuna “Yaz başında PKK’liler Türkiye’yi terk edecek, sonbaharda silahlarını bırakacaklar” şeklinde sunuldu. Hatta, birinci aşaması ‘sınır dışına çekilme’, ikinci aşaması ‘demokratik reformlar’ ve son aşaması da ‘silahların bırakılması ve helalleşme’ olan bir takvimlendirme bile yapılarak toplum ikna edilmeye çalışıldı. Ama şimdi eylül ayına gelindiğinde, bırakın son aşamaya ulaşmayı, Türkiye, PKK’nin, “Çekilmeyi durdurduk” kararıyla daha birinci aşamanın dahi yürütülemediği gerçeğiyle karşı karşıya kaldı. Sürecin başında, hükümet çevrelerince topluma fazla iyimser mesajlar verilirken, Kürt sorununun daha fazla kan dökülmeden çözümünden yana olan temkinli gözlemciler ise hükümete sürecin şeffaf biçimde yürütülmesi ve başta Meclis olmak üzere toplumsal kesimlerle paylaşılması ihtiyacını vurgulamaya özen gösterdi. Ancak ‘bilgi’ yerine ‘bildirim’in tercih edildiği bu süreçte tedirgin edici bir noktaya gelinmiş durumda. Bunun sinyallerini önce Başbakan “Ortada gerçek bir çekilme yok. Yüzde 20’si çekildi” diyerek verdi. Ardından da silahlı kanadın başındaki Cemil Bayık ve KCK, çekilmenin durduğunu resmen açıkladı. Gelinen noktada, hükümet çevrelerinden kamuoyuna aydınlatıcı bilgiler yerine yine ‘iyimserlik’ pompalanmakta. Bu kez de “Çekilme dursa da çözüm süreci devam ediyor” ya da “Bizim muhatabımız Kandil değil İmralı. Tek muhatap Öcalan’dır” tezlerini öne sürüyorlar. Ancak bu yaklaşımlar karşısında ihtiyatlı çevrelerin şu soruları sorma hakkı doğmakta: 1. İşin başında ‘Sürecin merdiven metodu ile adım adım yürütüleceği’ ve ‘Sürecin en kritik aşamasının sınır dışına çıkış olduğu’ gibi mesajlar en yetkili ağızlardan halka iletildi. Madem çekilme durmasına rağmen süreç devam edecek, o zaman neden böyle bir takvim beklentisi yaratıldı? Türkiye çekilme tartışmasını neden yaşadı? Neden o zaman asıl hedef silah bırakma olarak belirlenmedi? 2. Silahlı güçlerin başındaki Cemil Bayık ve eşbaşkanı olduğu KCK resmen ‘Çekilmeyi durdurduk’ derken, hükümet çevrelerinden bu kez “Muhatap Kandil değil Öcalan’dır. Biz onun ne dediğine bakarız” açıklamaları geliyor. Oysa, daha birkaç hafta önce, Kandil’de yaşanan görev değişiminde Murat Karayılan’ın yerine Bayık getirilirken aynı çevreler “Doğrudan Öcalan’ın tasarrufu. En güvendiği isimleri silahlı kanadın başına getirdi. Çözüm sürecini ve çekilmeyi garanti altına aldı” değerlendirmelerini yapıyorlardı. Ortada yaşanan ‘güven krizi’ değil de nedir? 3. Sürece kuşkulu bakan çevreler, hükümetin bunu seçimleri kazanmak için kullandığını ileri sürerken AKP ısrarla buna karşı çıkıyordu. Ancak şimdi bizzat KCK bildirisi, “AKP çözüm sürecini seçimi kazasız belasız geçirmek için kullanıyor. Bizi oyalıyor” tespiti içeriyor. Daha önceki Oslo, Habur ve diğer benzeri süreçler de hep seçim ya da referandum kampanya dönemlerine denk gelmiş, hükümetin süreçleri çatışmasız atlattıktan sonra siyaset değişikliğine gittiği gözlenmişti. Şimdi bir kez daha takvimin yıl sonu ve yeni yıla doğru sarkıtılıyor olması ‘hükümetin niyeti’ konusunda soru işaretleri yaratıyor. Tüm bu çelişkiler içerisinde sürecin kaderi bundan sonra ne olacak? Hükümet çevrelerinden dillendirilen yeni söylem “Bu noktadan sonra kimse artık şiddete geri dönemez. Süreç başarısızlıkla sonuçlanırsa, Türkiye için felaket olur” şeklinde. Öncelikle, mademki söylendiği gibi sürecin başarısızlığının bedelini tüm toplum ödeyecek, o durumda hükümete düşen, başlangıçta yapmadığını 9 ay gecikmeli de olsa şimdi yapmaktır. Süreç şeffaflaşmalı, başta muhalefet olmak üzere kamuoyuna tatmin edici bilgi verilmelidir. İkinci olarak, “Ben ne kazanırım” tarzı, sandığa endeksli, ‘taktik’ bir demokrasi anlayışından sıyrılıp onun yerine, Kürtler, Aleviler, tüm etnik ve dini topluluklar, gazeteciler, siyasetçiler, kadınlar, çocuklar, engelliler, kısacası toplumun hak ve özgürlük arayışı içerisindeki tüm kesimleri kucaklayacak adımlar bir bütün olarak ve bir an önce gündeme getirilmelidir. Gece hastanede kaldı Bu yıl dershane tanımı ortadan kalkacak diyen MİLLİ EĞİTİM Bakan NABİ Avcı ‘Okullarda talep olması halinde ibadethane açılacak’ Yeni başkan koltuğu satacak AYDIN (DHA) Görevi başında hayatını kaybeden başkanlarla gündeme gelen Aydın’ın İncirliova ilçesi Acarlar beldesinin yeni belediye başkanı belli oldu. Beldenin 4. belediye başkanı AKP’li Cafer Yıldırım’ın görevi başında ölümünün ardından belediye meclisi, dün toplandı. 5 üyenin oyunu alan CHP’li Aşkın Şimşek, belediye başkanı seçildi. Koltuğa oturmayan Şimşek, “Koltuğu açık artırma ile satıp gelirini spor kulübümüze bağışlayacağım” dedi. FİGEN ATALAY Madem çekilmeseler de olur İzmir davası ertelendi İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’yla birlikte 129 kişinin yargılandığı İzmir Büyükşehir Belediyesi davasının görülmesine dün İzmir 8. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam edildi. Kocaoğlu’nun “çete lideri” iddiasıyla yargılandığı davada mahkeme heyeti, bilirkişi raporlarının henüz gelmediğini belirterek duruşmayı 28 Kasım’a erteledi. Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, bu yıl içinde yapılacak yasal düzenleme ile “dershane” tanımının ortadan kalkacağını belirterek, “Bu kalktığı zaman eğitim sisteminde dershane adı altında kurum olmayacak. Özellikle bazı okullarda çocukların takviyeye ihtiyacı var. Hangi okulda ne tür derslerde zaaflar olduğunu göreceğiz ve ona göre takviye dersler koyacağız” dedi. Avcı, önceki akşam eğitim editör ve yazarlarıyla Adile Sultan Sarayı’ndaki Borsa Lokantası’nda bir araya geldi. 4.5 saat süren basınla sohbet toplantısında, gazetecilerin SBS yerine getirilen yeni sistemle ilgili eleştirilerini dinleyen Avcı, “Sınavın güvenilirliği nasıl sağlanacak?”, “Mevsimlik işçi çocuklarının durumu ne olacak?”, “Kış koşullarında sınav yapılabilecek mi?”, “Sistem dershaneye eğilimi artırmayacak mı?” gibi sorular üzerine şunları söyledi. “Bu risklerin hepsi var ama devletin görevi, riskleri göğüslemek, onları bertaraf etmektir. ‘Kar gelecek, kış gelecek bu sınavları yapamıyoruz kusura bakma u Milli Eğitim Bakanı Avcı, “Okullarda yapılan sınavları güvenli hale getirmek zorundayız. 1 milyon 250 bin öğrenci ve 1 milyon 250 bin aile var. Suiistimaller, kaçamaklar aranacaktır. Görevimiz bunları etkisiz hale getirmek” diye konuştu. Bakan Avcı “Hazırlanacak sorular süzgeçten geçirilecek, havuzda toplanacak. Telafi sınavları için de sorular kurayla çekilecek” dedi. yın’ demek, biz bu işi kıvıramıyoruz demektir. Evet kar yağacak, bazı yerlerde sorular çalınacak, sorular gitmeyecek. Biz de bu sınavları iptal edeceğiz. Biz bu sistemi oturtmak zorundayız. İşin özü okullarda yapılan sınavları güvenli hale getirmek zorundayız. 1 milyon 250 bin öğrenci ve 1 milyon 250 bin aile var. Suiistimaller, kaçamaklar aranacaktır. Görevimiz bunları etkisiz hale getirmek. Biz bütün sınavları, değerlendirmeleri çok objektif notlar haline getirebiliriz. Bu seneki uygulamada, bizim yaptığımız sınavlarla öğretmenlerin sınav notlarını göreceğiz. Makas çok açıksa o öğretmenleri eğitime alacağız. Bunları denemek zorundayız deneyerek yanılmak zorundayız. Bir sistem bulduk tıkır tıkır işliyor ve hiç yanılmıyor dersek yanılırız. Bunu yürürlüğe koyuyoruz geri beslemelerle iyiliklerini artırırız, zaafları gidermeyi ümit ederiz. Bir dönemde yapılan sınavların 6’sını kontrollü yapalım diyoruz kıyamet kopuyor.” Sınavlarda sorulacak soruları öğretmenlerin hazırlayacağını söyleyen Milli Eğitim Bakanı Avcı, “Hazırlanacak sorular süzgeçten geçirilecek, havuzda toplanacak. Telafi sınavları için de sorular kurayla çekilecek” dedi. Avcı, bir soru üzerine okullarda talep olması halinde ibadethane açılabileceğini belirterek, lisede okurken evlenenlerle ilgili düzenleme konusunda da şunları söyledi: “12 yıllık zorunlu eğitimle ‘erkekleri çırak kızları gelin yapmak istiyorlar’ denildi. Şimdi ‘liselerde evlenmek serbest bırakıldı’ diyorlar. Eski yönetmeliğe göre, lisede evlenenin kaydı siliniyordu. Zorunlu olmadığı için hesap sorulamıyordu. Eğitim 12 yıl zorunlu olunca lisedeyken evlenip sistem dışına kaçabilir mi? Şimdi kaçamaz çünkü zorunlu. Medeni Kanuna göre 16 yaşında veli izniyle evlenmek mümkün ama evlenirlerse sistemin dışına kaçamazlar. Evli olarak, hamile olarak okula devam edemez. Böyle durumda olanların örgün eğitimden kaydı silinir ama sokağa bırakılmaz, açık liseye devam eder.” Sınavlara girecek öğrencilerin herhangi bir ücret ödemeyeceğini belirten, “çaylar şirketten” diyerek espri yapan Bakan Avcı, toplantıya katılan gazetecilerden haberlerde “daha özenli olunması” ricasında bulundu. Avcı, “Eğitimde çok şey yanlış deniliyor, eğitim yazboz tahtasına döndü deniliyor. Bazı böyle klişeler var. 90 yıllık tarihe baktığımızda büyük bir başarı hikâyesi var. Son yıllarda bazı dönemlerde öğretmen yetiştirmede büyük yanlışlar yapıldı yeterince zaman ve emek harcanmadan gençler öğretmen yapıldı ama büyük fedakârlıklarla çalışan çok değerli büyük bir öğretmen kitlemiz var. Kendi adıma değil öğretmenlerimiz, velilerimiz çocuklarımız için onları ümitsizliğe sevk edecek, öğretmenlerinden okullarından şüpheye düşürecek, güvenlerini zedeleyecek ifadelerden rahatsız oluyoruz. Üslupta biraz özen rica ediyoruz” dedi. Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşarı Yusuf Tekin, sınavların sadece 8. sınıf öğrencilerine uygulanacağını, 6 ve 7. sınıfların, uzun vadede, Fatih Projesi’nden verim alınmaya başlandığında dahil edileceğini söyledi. Tekin, “6 ve 7’leri kısa vadede sisteme alamayız. Bu yıl açık uçlu soru okumak üzere öğretmenleri eğitime alacağız. Bunu başarabildiğimizde, belli bir düzeye ulaştığımızda 6 ve 7. sınıflara sınav yapmayı da tartışabiliriz” dedi. Hani güvendiği ekip gelmişti? İbadethane açılacak Niyet sorgulanıyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt’ün Muğla Üniversitesi öğrencisi Cansu Yiğit’in “Alevi olduğu için yurttan atıldığı” iddiasına YURTKUR, “yurt ücretini yatırmadığı için atıldı” yanıtını verdi. YURTKUR, “Öğrencilerimize ait etnik köken ya da mezhepsel farklılıklarını sorgulamadığımız gibi böyle bir veri tabanına da sahip değiliz” açıklamasını yaptı. ‘Alevi olduğu için atılmadı’ Çaresi demokrasi Bağevi cinayetinde tutuklama ZONGULDAK (AA) Ereğli’de taksici Murat Erdoğan ile sevgilisi olduğu öne sürülen Gizem Tunç’un öldürülerek ellerinin kesilmesiyle ilgili soruşturmayı yürüten polis ekipleri, Erdoğan’ın arkadaşı Deniz P.’yi gözaltına aldı. Erdoğan’ı son gören kişi olduğu belirlenen Deniz P. askerlik yaptığı Denizli’deki birlikte gözaltına alınarak Zonguldak’a getirildi. Tutuklanan Deniz P.’nin ifadesinde izinde iken Erdoğan’ın barakasına gittiğini söylediği, ancak suçlamaları kabul etmediği öğrenildi. Çaylar şirketten! NEVŞEHİR (Cumhuriyet) Göreme’de 2 japon turiste bıçala saldırarak Mai Kurkiharac’i öldüren ve Hoshie Teramatsu’yu yaraladığı belirlenen zanlı M.V.D, dün Ürgüp’te gözaltına alındı. Nevşehir Devlet Hastanesi’nde tedavisi süren Japon turist Hoshie Teramatsu’nun, fotoğrafından teşhis ettiği M.V.D’nin cinsel taciz ve uyuşturucu kullanmaktan suç kaydının bulunduğu belirtildi. Esnaf tepkisini Japon ve Türk bayraklarıyla dile getirirken Göreme’ye gelen Japon gazeteciler de röportaj yaptılar. Japon turistin zanlısı yakalandı ‘AKP elini okulumdan çek’ Açıkta kalanlar imam hatibe gitmek zorunda kalacak İstanbul Haber Servisi Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) İstanbul Şubeler Platformu, Seviye Belirleme Sınavı’ndan (SBS) sonra açıkta kalan öğrencilerin meslek ve imam hatip liselerine gitmek zorunda bırakılmasına tepki gösterdi. KESK, 1 milyon 270 bin öğrenciden 657 bin kişinin açıkta kaldığına dikkat çekti. Cağaloğlu’ndaki İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü önünde toplanan KESK üyeleri “Ortaöğretimde seçeneksizliğe ve dayatmalara hayır” yazılı pankart açarak, “Gerici, ırkçı eğitime hayır”, “AKP elini okulumdan çek” ve “Her yer Taksim, her yer direniş” sloganlarını attı. Grup adına basın açıklaması yapan Eğitim Sen 5 No’lu Şube Başkanı Mehmet Aydoğan, bu yıl 9. sınıfa başlayacak olan 1 milyon 270 bin 74 öğrenciden 363 bin 872’sinin Anadolu, fen, Anadolu öğretmen ve sosyal bilimler liselerine yerleştirildiğini söyledi. Aydoğan, 184 bin 707 öğrencinin SBS sonucuna göre mesleki teknik eğitim okullarına, 64 bin 170 kişinin de Anadolu imam hatip liselerine kayıt yaptırabileceğini kaydetti. Geriye kalan 657 bin 325 öğrencinin de özel okul, meslek lisesi, imam hatip lisesi, çok programlı lise ya da açık liseyi tercih etmek zorunda kaldığına dikkat çeken Aydoğan, “AKP’nin piyasacımuhafazakâr ve otoriter politikalarının bir devamı, rant ve kâr arayışı karşısında özellikle yoksul ailelerin çocuklarına verilen değerin en açık ifadesidir. MEB’in hayata geçirmeye çalıştığı yeni ortaöğretim modeli, özellikle yoksul emekçi çocukları için meslek lisesi, imam hatip lisesi ve açık lise arasında tercihte bulunma zorunluluğunu getirmektedir. Bizler kırk katır mı kırk satır mı tercihine zorlanmaktayız” diye konuştu. (Fotoğraf: HAZAL OCAK) Anadili eyleminde polise uyarı! 4 ölüm için 15 yıl hapis istemi İstanbul Haber Servisi Ümraniye’de bir inşaat firmasında çalışan işçiler Recep Cırıl, oğlu Adem Cırıl ile Mustafa Bayrak ve Ahmet Tiryaki’nin, geçen kasımda, şantiyedeki konteynerde ölü bulunması ile ilgili soruşturma tamamlandı. İddianamede, 4 kişinin ölümünün kombiye temiz hava sağlayan borunun tamamen yerinden çıkması nedeniyle yanmanın verimsiz hale gelmesi ve çiğ gaz atmasından kaynaklandığı belirtildi. Bilirkişi raporuna göre konteynırların yönetmeliklere uygun yapılmadığı belirtilen iddianemede, işveren Eyub Demir ve Önder Aksakar ile taşeron firmanın şantiye şefi Savaş Çaylı ve inşaat firmasının şefi Kamil Yıldırım hakkında, “Taksirle birden fazla kişinin ölümüne sebebiyet verme” gerekçesiyle ve 15’er yıl hapis cezası istendi. 6 ve 7’lere sınav yok DİYARBAKIR (Cumhuriyet) KurdiDer Genel Merkezi ve Eğitim Sen Diyarbakır Şubesi öncülüğünde anadilinde eğitim için toplanan imzalar, Bağlar İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’ne teslim edilmek istendi. Yürüyüşe Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir, BDP İl Eşbaşkanı Zübeyde Zümrüt, KurdiDer Genel Başkanı Sabahattin Gültekin, Eğitim Sen Şube Başkanı Kasım Birtek, birçok sivil toplum, emek ve meslek örgütü temsilcisi ve kalabalık bir yurttaş grubu katıldı. Yürüyüş nedeniyle Diyarbakır polisi BDP İl Binası çevresinde etten duvar ördü. Reyhan Parkı’na kadar gelen grup adına BDP ve KürdiDer yöneticileri basın açıklaması yaptı. BDP’liler il binasının önünde oturma eylemi yaparken, yüzleri maskeli olan ve yaşları 12 ile 15 arasında değişen çocuklar, megafon ile polise seslendi. Çocuklar megafon ile “Yolumuzu açın, sizi bir kere daha uyarıyoruz, ikinci sefer müdahale yapacağız. Savaşa da hazırız, barışa da hazırız. Gerekirse dünyayı başınıza yıkarız” diye anons yaptı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle