14 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
1 EYLÜL 2013 PAZAR CUMHURİYET SAYFA S Putin: Deli saçması Amerikalı meslekdaşlarımızın durumuna gelince, ellerindeki kanıtları Birleşmiş Milletler denetçileri ve Güvenlik Konseyi ile paylaşsınlar. Eğer göstermezlerse, o vakit kanıt yok demektir” ifadesini kullandı. ABD önderliğinde bir operasyonun her an gerçekleşebileceği sinyalleri arasında Vladivostok’ta basına konuşan Putin, “Suriye’de hükümet güçleri, pek çok bölgede muhalefeti kuşatmış durumda. Bu durumda müdahale isteyenlerin eline koz vermek tam bir saçmalık. Bu yüzden (kimyasal saldırının) başka ülkeleri de Suriye’deki krize çekmek ve ABD başta olmak üzere güçlü ülkelerin desteğini kazanmak isteyenlerin provokasyonundan başka bir şey olmadığına inanıyorum” dedi. düşünmesini istedi. Dünya liderlerinin Suriye krizini, St Petersburg’da gelecek hafta yapılacak G20 zirvesinde ele alması gerektiğini söyleyen, “Bu zirve meseleyi tartışmak için iyi bir platform. Niye kullanılmasın” sorusunu yönelitti. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Suriye’ye askeri operasyon öngören karar taslağının İngiliz Parlamentosu’nda reddedilmesinin “kendisini şaşırttığını” sözlerine ekledi. Putin “Dürüst olmak gerekirse, bu benim için beklenmedik bir sonuçtu. Bu sonuç, ABD’nin bütün dünyadaki en büyük jeopolitik müttefiki Büyük Britanya’da ulusal çıkarlarını gözeten, egemenliklerine değer veren, sağduyulu insanlar olduğunu gösteriyor” dedi. İngiltere’nin hayır demesinden sonra ABD’nin en büyük ortağı gibi görünen Fransa’da yapılan bir kamuoyu yoklaması halkın yüzde 64’ünün güç kullanımına karşı olduğunu gösterdi. Fransa’da ve ABD’de savaş için parlamento onayı gerekmiyor. BM Güvenlik Konseyi’nin bypass edilmesinin uluslararası hukukun ihlali anlamına geleceğini vurgulayan Moskova, Çin’le birlikte daha önce Suriye’ye yönelik iki karar tasarısını veto etmişti. DIŞ HABERLER [email protected] 13 uriye güçlerinin savaşı kazanmak üzereyken kimyasal silah kullandığı iddiasını reddeden Rusya lideri, barış ödüllü Obama’ya seslendiği konuşmasında kanıtın BM’ye sunulmamasının aslında var olmadığı anlamına geleceğini vurguladı. Dış Haberler Servisi Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Suriye hükümetinin savaşı kazanmak üzereyken kimyasal silah kullanmasını “deli saçması” olarak belirtti ve ‘Nobel barış ödüllü’ ABD Başkanı Barack Obama’yı Suriye’ye saldırı planlarından vazgeçmeye çağırdı. ABD’den Suriye rejiminin kimyasal saldırı düzenlediğine dair somut kanıtları göstermesini isteyen Putin, kanıtların gösterilmemesinin aslında var olmadıkları anlamına geleceğini kaydetti. Putin: “Esad güçlerinin kimyasal silah kullandığını ve ellerinde kanıt bulunduğunu söyleyen Obama’nın Taahhüdü: Saldırımızın Bir Gayesi Yok! obel ödüllü’ Obama’ya seslendi Putin, Nobel Barış Ödülü sahibi olarak ABD Başkanı Barack Obama’dan, bir ABD saldırısının Suriyeli siviller üzerine etkisini ‘N Suriye konusunda siyasi stratejiden yoksun kafa karışıklığı nedeniyle Obama, vaktiyle Bush’a yapıldığı gibi.. ABD’nin en saygın yayın organlarında tiye alınıyor. “The New Yorker”da çıkan son yorum buna tipik örnek... Amerika’nın rafine siyaset ve kültür dergilerinden “The New Yorker”daki yorum, şu karamizah başlığı taşıyor: “Obama Suriye Saldırısının Hiçbir Hedefi Olmayacağını Vaat Etti/Obama Promises Syria Strike Will Have No Objective!” “Borowitz Raporu/The Borowitz Report” isimli köşesinde ABD Başkanı ile dalgasını geçen Andy Borowitz, Obama’nın “tümüyle hedefsiz, başıboş bir plan” peşinde olduğunu yazdı. “Amerika’nın hiciv kralı” ve “en komik adamı” olarak nitelendirilen Borotwitz’in yorumu özetle şöyle: “Sınırlı askeri operasyon konusundaki eleştirileri yatıştırmaya çabalayan Başkan Obama, bugün daha mütevazı bir stratejiyi dolaşıma soktu ve Suriye’deki ABD harekâtının ‘hiçbir hedefi olmayacağını’ söyledi. CNN’e verdiği bir söyleşide ‘Net olmam gerekir’ diyen Obama sonra şunları ekledi: ‘Hedefimiz Suriye’de ne rejim değişikliği yapmak, ne ülkedeki güç dengesini değiştirmek, ne oradaki iç savaşa bir son vermektir. Rasgele bir şeyler yapıp, bir iki gün kalıp, sonra çıkacağız.’ ‘Müttefiklerimiz ve Suriye halkı müsterih olsun. Başlatacağımız şey, eğer başlatırsak, hiçbir amaca yönelik olmayacak ve hiçbir erek taşımayacak…’ Bu kısa ve gayesiz müdahalenin uluslararası toplumu teskin etmesini bekleyen Obama; tepkilere hedef oldu. ABD müttefikleri iki günlük operasyonu, çok açık uçlu bularak ayağa kalktı... Beyaz Saray Sözcüsü Jay Carney bu durumda devreye girdi ve ABD Başkanı’nın misyonunu küçültmeye hevesli olduğunu belirtti. Carney; ‘Operasyon 24 saat, hatta 12 saat de olabilir!’ diyerek konuştu ve gazetecilere şunları ilave etti: ‘Belki içeri girer, etrafı kolaçan eder, hemen çıkarız. Ancak operasyon ne kadar uzarsa uzasın değişmeyecek bir şey var, o da şu: Bu müdahalenin hiçbir hedefi yoktur. Başkan bu konuda azimli!’” Dünya Barış Günü’nde, burnumuzun dibindeki “savaş” üzerine yazılabilecek, bundan anlamlı satırlar düşünemiyorum. Türkiye hangi amaca hizmet ettiği belli olmayan bu ne idüğü belirsiz müdahalenin en ön safında heyecanla mütemadiyen el çırpıyor. Bıraksalar, “Şam seferine” tek başına çıkacak. Yazıklar olsun! Dünyada giderek hep daha çok “değerli yalnızlığı” ile Türkiye temayüz ederken; komşu İran, bölgedeki negatif koşulları, imajında ayırt edici fark yaratmak ve somut iyileştirme fırsatları elde etmek için kullanıyor. İnternet siteleriyle gazetelerdeki son haberlerden, örneğin dışişleri bakanlığı sözcülüğüne ilk kez devrimden bu yana bir kadının getirildiğini öğreniyoruz. Dışişleri sözcülüğüne bir kadının atandığını dünyaya, çiçeği burnunda Dışişleri Bakanı Cevad Zarif duyuruyor. İran için hayli iddialı sayılabilecek başka uygulamalara da imza atacağı anlaşılan Zarif’in başlattığı diğer bir değişik inisiyatif de bakanın “dış politika üzerinde açtığı yeni Facebook sayfası”... İran’da “Facebook” malum, 2009’un “Yeşil İsyan”ından bu yana yasaklı. “Facebook”a girebilmek için İranlılar dolaylı yollara, alengirli yöntemlere başvuruyor. Bu ağır sansür ortamında bakanın resmen www.facebook.com/jzarif adresi altında Facebook sayfası açması bile başlı başına çok anlamlı. Halihazırda Facebook’ta 102 bin küsur takipçisi olduğu görülen bakan, burada İngilizce ve Farsça olmak üzere iki dilde, İran’ın dış politikasını ve özellikle Suriye’ye yapılması düşünülen müdahaleyi tartışıyor. Yapılan değerlendirmeler ve sıralanan argümanlara bir göz attığınızda; Tahran’ın meramının “Facebook” üzerinden Washington’a mesaj iletmek olduğu görülüyor. Humeyni döneminden beri Washington’la doğrudan teması bulunmayan Tahran’ın iletişim kopukluğunu, yeni bakan belli ki gidermek istiyor. Facebook sayfası başında bakanın hemen “6 noktalık” bir Suriye krizi değerlendirmesi var. “Kurbanı ya da yapanları kim olursa olsun, kimyasal silah kullanımı lanetlenmelidir. Bu, İran’ın hiçbir kuşkuya yer vermeyen pozisyonudur!” diyerek başlayan bu “6 noktalık” bildiri; “Facebook kullanıcılarıyla” tartışma açmak kisvesiyle aslında Washington’a yanıtı verilmesi gereken bir dizi soru yöneltiyor ve diyalog kapıları açıyor. Türkiye, geçen her gün kendisini biraz daha yanlızlaştırırken İran, diyeceğim o ki açılım ve diyaloğa doğru yöneliyor. Çok ilginç ve akıllıca. Fırsat bulursanız, göz atın... ‘Rasgele müdahale yapacağız!’ ‘Ani saldırı olmazsa yetkisi yok’ EMİNE KAPLAN Gezi eylemlerinde restleşmeye varan GülErdoğan farkı, Türkiye için yaşamsal önem kazanan Suriye konusunda da açıkça ortaya çıktı GülErdoğan ters köşe ERDEM GÜL ANKARA Başbakan Tayyip ANKARA Çankaya rdoğan’ın, Erdoğan’ın, tezkere Köşkü’nde önceki gece tartışmalarıyla verilen 30 Ağustos resepGül’ün ilgili olarak siyonu, Suriye’ye olası asker gönderme TBMM’nin kapalı bir müdahale için geri olduğu dönemde geçilmesi nekonusunda yetkisi sayıma Cumhurbaşkanı’nın deniyle Türkiye için yetkisi olduğu olduğu yönündeki yaşamsal boyut kazaaçıklaması yeni bir birinci öncelikli açıklamasına AKP’li nan tartışma başlattı. dış politika konusunTeziç Anayasada, da devletin zirvesinKuzu da dahil Cumhurbaşkanı’na de ‘temel’ ve ‘derin’ hukukçulardan asker gönderme yetkisi ancak görüş ayrılığı yaşandı“ülkenin ani bir saldırıya ğını ortaya koydu. Cumitiraz geldi... uğraması” koşuluyla veriliyor. hurbaşkanı Abdullah Gül, Anayasa hukukçusu Prof. Dr. Suriye’de sorunun “diplomaErdoğan Teziç, Türkiye’ye ani bir si ve siyasetle” çözümünden yana tavır alırken Başsaldırı olmadığı sürece böyle bir bakan Tayyip Erdoğan, askeri seçenek dışında ara çöyetkinin kullanılmasının hukuka zümlerin tümüne kapılarını kapattı. Siyasi kulislere göre aykırı olacağını söyledi. Erdoğan, Gül ve Erdoğan arasında, Gezi Parkı eylemlerinde pole30 Ağustos nedeniyle Çankaya Köşkü’nde mik boyutlarına tırmanan ve Suriye konusunda da kendüzenlenen resepsiyonda Suriye’ye dini gösteren yaklaşım farkı, 2014’teki Cumhurbaşkaolası bir operasyonda, “Tezkereye şu nı seçimlerine kadar çok sayıda kritik olayı etkileyecek. anda ihtiyacımız yok. 4 Ekim’e kadar. Gül ve Erdoğan arasında Suriye konusunda ortaya Meclis’in kapalı olduğu dönemde Cumhurbaşkanımızın yetkisi var” açıklamasını yaptı. E İran’dan ‘açılım hamlesi’ çıkan açık görüş ayrılığı, Köşk’te birbirlerinden sadece birkaç metrelik uzaklıkta yaptıkları açıklamalarda su yüzüne çıktı. Erdoğan başından bu yana Suriye’de sert tutum alırken Gül, bu konuda daha temkinli ifadeler kullanmıştı. Gül, resepsiyon öncesinde de Anıtbakir ziyaretinde “Yurtta sulh cihanda sulh” mesajı vererek Erdoğan’la farklılığını öne çıkarmıştı. Resepsiyonda Gül ve Erdoğan’ın Suriye konusundaki değerlendirmelerinde dikkat çekici farklılıklar gözlendi. Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı’nın yetkisine işaret ettiği 92. maddenin ikinci fıkrası “TBMM tatilde veya ara vermede iken ülkenin ani bir silahlı saldırıya uğraması ve bu sebeple silahlı kuvvet kullanılmasına derhal karar verilmesinin kaçınılmaz olması halinde Cumhurbaşkanı da Türk Silahlı Kuvvetleri’nin kullanılmasına karar verebilir” hükmünü içeriyor. Prof. Dr. Teziç, ani bir saldırı olmadan Cumhurbaşkanı’nın böyle bir yetki kullanamayacağını, kullanmasının ise hukuki olmayacağını söyledi. Operasyonun meşruluğuna karar verilmeden Türkiye’nin savunmayı aşacak bir silahlı saldırıya geçmesinin hukuken doğru olmadığını kaydetti. Teziç, “Hükümet parlamentoyu neden toplamıyor? Parlamento bugün toplanmayacak da ne zaman toplanacak. Bir yasama yılı içinde en fazla 3 ay tatil yapabileceğine ilişkin hüküm vardır, mecburi tatil yapacağına ilişkin bir hüküm yok. Bu tartışmanın son bulması isteniyorsa TBMM Başkanı bu daveti yapabilir, eğer tarafsızsa. Meclis Başkanı bundan çekiniyorsa bilemem. Yapmazsa anayasal görevini ihmal etmiş olur” diye konuştu. TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu, mevcut tezkerenin yeterli olduğunu, gerekirse Meclis’ten yeni yetki de alınabileceğini söyledi. Cumhurbaşkanı’nın yetkisi konusunda ise Kuzu, “Durup dururken böyle bir yetki kullanımı olmaz. Sayın Başbakan, bu yetkiyi gelişmelere göre ‘olaki’ anlamında söylemiştir. Şu an Suriye gergin sürece giriyor. O gergin süreç içinde Türkiye’ye ani saldırı olursa Cumhurbaşkanı’nın yetkisi var anlamında söylemiştir. Bize yönelik bir saldırı olursa o zaman o yetkisi hemen devreye girer. Durup dururken tezkere yerine geçmez Cumhurbaşkanı’nın durumu” dedi. ‘Ani saldırı’ koşulu Şam’a Tahran çıkarması Hükümet ‘yalınkılıç’ Kılıçdaroğlu, BM kararı bulunmadan meşruiyet olamayacağını söyledi: savaşa gidiyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, hükümetin Suriye politikasını, “Tüm dünya Suriye’de yaşanan krizin ciddiyetinin farkında. Bir tek farkında olmayan Türkiye. Hükümet, ‘yalınkılıç’ ne zaman savaşacağız derdinde” sözleriyle eleştirdi. Basın Konseyi Başkanı Pınar Türenç’i kabulünde hükümetin izlediği dış politikayı da değerlendiren Kılıçdaroğlu şu değerlendirmeleri yaptı: BM kararı yoksa meşruiyet yoktur: Suriye konusunda CHP’nin tutumu çok açık. BM Güvenlik Konseyi kararı olmadan yaptırım uygulanmasına biz karşıyız. Onun dışında atılacak adımların meşruiyeti olmaz. Gönüllüler koalisyonunu doğru bulmayız. Hele hele bayraktarlığını hiç doğru bulmayız. Bakın İngiltere parlamentosu reddetti. İngiltere’ye bak: İngilte re Parlamentosu’nun Suriye operasyonuna katılmayı reddeden oturumu ile Türkiye arasındaki fark siyah ile beyaz gibi. Orası demokrasinin beşiği. Her şey özgürce tartışıldıktan sonra karar veriliyor. Bizde parlamentonun yerine her şeye Başbakan karar veriyor. AKP’li vekiller adeta birer ‘kurşun asker’. Yalınkılıç savaşa: Suriye Libya değil. Rusya’nın ağırlığı var. Savunma sistemlerini Ruslar kurmuş. O yüzden de yapılırsa uçakla değil füzeyle bir müdahale olacak. ABD, İngiltere, Fransa bunları biliyor. Bilmeyen bir tek Türkiye. ‘Ne zaman gireceğiz’ diye ‘yalınkılıç’ gidiyorlar. Bu gidişle Türkiye’yi savaşa sokacaklar. Dış Haberler Servisi Suriye’ye yönelik saldırıya her an başlanabileceği yönünde felaket haberleri arasında Şam’ın yakın müttefiki İran parlamentosundan bir heyetin dün itibarıyla yola çıkarak Lübnan ve Suriye’yi ziyaret edeceği duyuruldu. AA’nın haberinde bu çerçevede Milli Güvenlik ve Dış Politika Komisyon Başkanı Alaaddin Burucerdi’nin dün Suriye’nin başkenti Şam’a gittiği bildirildi. İran parlamantosundan bir yetkili “heyetin bu ülkelerde durum değerlendirmesi yapacağını, terörist gruplarca kimyasal silah kullanılmasını kınayacaklarını” söyledi. Burucerdi başkanlığındaki üç kişilik heyetin ziyaretlerinde her iki ülke yetkililerine “İran Filistin direnişini her alanda desteklemeye devam edecektir. İran İslam Cumhuriyeti ve vatandaşları, Suriye’nin içişlerine yönelik her türlü yabancı askeri müdahaleye karşı çıkmaktadır. İran hükümeti ve milleti, batılı devletler tarafından bölgedeki müttefiklerine sağlanan kimyasal silahların kullanımını şiddetle kınamaktadır” mesajının iletileceği ifade edildi. Heyetin Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad ile de bir araya gelebileceği kaydediliyor.Bu arada İran Devrim Muhafızları’ndan olası bir ABD saldırısına karşı uyarı geldi. İran Devrim Muhafızları komutanı Muhammed Ali Caferi, İSNA ajansının haberine göre, “Amerikalıların askeri müdahaleyi Suriye sınırıyla kısıtlı olarak görmesi yanılsama. Bu ülkenin sınırlarının dışındaki reaksiyonları kışkırtır” dedi. Caferi, Afganistan ve Irak’ı işaret ederek “ABD’nin İslam dünyasındaki işgalleri gibi bu da aşırılığı artırır” diye konuştu. ‘Az ceza’ tepkisi Dış Haberler Servisi Hindistan’ın başkenti Yeni Delhi’de geçen Aralık ayında meydana gelen, 23 yaşındaki üniversite öğrencisi genç kızın otobüste toplu tecavüze uğrayıp dövülerek öldürüldüğü olayla ilgili ilk hapis cezası verildi. Saldırganlardan biri olan ve olay sırasında 17 yaşında olduğu için çocuk mahkemesinde yargılanan ve ismi açıklanmayan sanık tecavüz ve cinayetten suçlu bulunarak üç yıl hapis cezasına çarptırıldı. Genç kızın ailesi kızlarına saldıranların arasında en vahşi olanın sanık olduğunu ifade ederek yetişkin olarak yargılanmasını ve asılmasını istedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle