Katalog

6 AĞUSTOS 2013 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER Fotoğraf: VEDAT ARIK 5 yanıyor... Hava bunaltıcı ve sıcak! Neyi yazayım, neyi anlatayım! Yakın dünya tarihinin sayfalarını mı karıştırayım; demokrasi ve özgürlük mücadelelerini mi anlatayım, hayatın hüznünü, acısını Silivri’de Hukuk ve Vicdan... Silivri’de Ergenekon davasının karar günüydü dün... Yargının vereceği kararı üç aşağı beş yukarı biliyor, Silivri’de neler yaşanacağını tahmin ediyorduk. Vali Mutlu, iki üç gün önce bir açıklama yapmış, Silivri’ye giden yolların kapanacağını, geniş güvenlik önlemleri alınacağını açıklamıştı. 4 Ağustos günü ise AKP’li Mehmet Ali Şahin Vali Mutlu’yu fırçalamış, “Herkes kendi görev alanını bilsin” diyerek uyarmıştı. Önlemler çoktan alınmıştı... Silivri jandarma ve polis tarafından kuşatılmış, TEM ve E5 karayolu kapatılmıştı. Silivri’ye giden tüm yollar tutulmuştu... Ellerinde Türk bayraklarıyla binlerce insan, duruşmanın yapılacağı salona doğru yürürlerken devreye önce biber gazı, ardından TOMA’lar girdi, ayçiçeği tarlaları tutuştu. İnsanlar sıcağa ve yangına karşı yürüyorlardı marşlar söyleyerek. Bu yaşananları ne 12 Mart ne de 12 Eylül’ün sıkıyönetim mahkemelerinde gördüm. Duruşma sırasına sanık avukatlarının tepeden tırnağa aranması, ayakkabılarının çıkarılmasının istenmesi... Neden korkuluyordu? Avukatlardan mı, gazetecilerden mi, sanık yakınlarından mı, Silivri’ye gelen yurttaşlardan mı? Bir ara haberlere gözüm ilişti: “Bu önlemler yasadışı bir terör örgütünün duruşma salonunda bombalı eylem yapma ihbarı alındığı için...” İhbar kimden gelmiş... Biri telefon etmiş... Bir başkası imzasız mektup göndermiş... Bu tür ihbar mektupları olurdu zaman zaman! Keşke daha önce yapılan pek çok katliamda, Danıştay saldırısında da böyle ihbarlar yapılsaydı. Reyhanlı’da güpegündüz katliam yapıldı, istihbarat birimlerimizin önceden haberi bile olmadı. HHH Ergenekon’dan çıkacak karar Balyoz’un benzeri olacak... Bu bir siyasi davadır... Her yerde barikat, her yerde polis. Yurttaşlar Silivri’ye giremiyor... Silivri hava sahası uçuşlara kapalı. Salt polise ve askeri uçuşlara açık! Baskıcı rejimlerde gördüğümüz fotoğraflar yansıyor internetten. Ayçiçeği ve buğday tarlaları Halktan kaçırdılar Tahliyeye protesto Danıştay davası sanığı, Ankara’da yapılan yargılamada ağırlaştırılmış müebbet hapse mahkum edilen Osman Yıldırım, Cumhuriyet Gazetesine 11 Mayıs 2006’daki bomba atılması eyleminden ve Danıştay’a yönelik silahlı saldırı suçundan beraat etti. Kararın salonda okunması tepkilere neden olurken, İlker Başbuğ salonu terk etti. Osman Yıldırım tepkiler üzerine salondan çıkarıldı. Ümraniye’de bir gecekonduya 27 adet el bombası sakladığı iddia edilen ve 12 Haziran 2007’de gözaltına alınan emekli astsubay Oktay Yıldırım’a 33 yıl 10 ay ceza verildi. Bombaların bulunduğu gecekondunun sahibi Mehmet Demirtaş ise 22 yıla çarptırıldı. ALİCAN ULUDAĞ SİNAN TARTANOĞLU Silivri Cezaevi içinde 5 yıldır süren Ergenekon davasında kararlar, halkın alınmadığı bir duruşma ile sıkıyönetimi andıran uygulamaların gölgesinde açıklandı. Ufak bir ümitle başlayan duruşma, kararın açıklanması ile yerini hayal kırıklığı ve öfkeye bıraktı. Duruşmayı izleyici girişinin yasak olmasına karşın Mustafa Balbay’ın eşi Gülşah Balbay ve Tuncay Özkan’ın kızı Nazlıcan Özkan da izledi. Kararla birlikte Gülşah Balbay salonu terk ederek gözyaşlarına boğuldu. Osman Yıldırım’ın beraat ettirilmesi ise tepkileri zirveye çıkardı. Duruşma bitiminde halktan kaçırılan bir davada adaletin yerini bulmadığı havası oluştu. Duruşma için mahkeme saat 09.30’da çağrı yapsa da uygulamada bu gerçekleşmedi. Salona girişler ancak saat 10.00 gibi gerçekleşti. Bu sırada Gülşah Balbay, CHP’li vekiller tarafından Balbay’ın avukatı olarak salona sokuldu. Nazlıcan Özkan’ı da milletvekili Uğur Bayraktutan salona almaya çalıştı. Ancak jandarmalar, kapıları kapatarak buna izin vermedi. Tutuklu sanıklar 12.00 sularında salona getirildi. Mustafa Balbay, salona girdiğinde vekiller tarafından ayakta alkışlandı. Bu sırada tüm avukatlar “Mustafa Kemal’in askerleriyiz. Her yer Silivri, her yer taarruz” diye slogan attı. Yaklaşık yarım saat sonra mahkeme heyeti yerini tam kadroyla aldı. Avukatlar, heyete güvenlik aramalarından şikâyetlerini iletmek istedi. Mahkeme ise avukatların taleplerini dinlemeden kararı açıklamaya geçti. Kararın okunması yaklaşık iki saat sürdü. Karar okunurken Nazlıcan Özkan da içeri girmeyi başardı. Karar sırasında sanıklar ile avukatlar arasında üç sıra jandarma, etten duvar ördü. Avukatların itirazlarına karşın jandarmalar çekilmedi. Bazı avukatlar da koltukların üzerine çıkarak kararları dinlemeyi tercih etti. Kararlar okundukça salondan tepkiler yükseldi. Hatta avukat ve mil Örgüt üyeliği suçlaması 28 Şubat soruşturmasından tutuklu bulunan Eski YÖK Başkanı Kemal Gürüz, Ergenekon terör örgütü üyeliğinden 10 yıl ve diğer suçlardan olmak üzere toplam 13 yıl 11 ay, eski MGK Genel Sekreteri Tuncer Kılınç ise 13 yıl 2 ay hapis cezasına çarptırıldı. Emekli Albay Hüseyin Vural Vural, örgüt üyeliği ve diğer suçlardan 17 yıl hapse çarptırılınca “oha” diye bağırdı. Drej Ali olarak tanınan 1. iddianame sanığı Ali Yasak’a Ergenekon terör örgütü üyeliğinden 6 yıl 3 ay ceza verildi. Organize suç örgütü kuruculuğundan ve Akın Birdal’a suikasttan hükümlü Semih Tufan Gülaltay’a örgüt üyeliğinden 12 yıl ceza verildi. Organize suç örgütündün hükümlü Sedat Peker’e ise 10 yıl ceza verildi. “Susurluk Davası” hükümlüsü Sami Hoştan da örgüt üyeliğinden 10 yıl cezaya çarptırıldı. Eski organize şuçlar şube müdürü Adil Serdar Saçan hakkında 14 yıl ceza verildi. Yazar Ergun Poyraz Ergenekon Terör örgütü üyeliği ile yasak bilgileri elde etmekten toplam 16 yıl hapse mahkum edildi. letvekillerinin yoğun sloganlarından, okunan kararlar bir süre anlaşılmadı. Avukatların yarısı kararları sloganlar eşliğinde salonu terk ederek protesto etti. Balbay’ın 34 yıl 8 ay hapis cezası aldığının açıklanmasıyla eşi Gülşah Balbay salonu terk etti ve koridorda gözyaşlarını tutamadı. Kendisini CHP’nin kadın vekilleri Aylin Nazlıaka ve Dilek Akagün teselli etti. Tuncay Özkan’ın ağırlaştırılmış müebbet almasıyla bu kez kızı Nazlıcan salondan ayrıldı ve Gülşah Balbay’ın yanına gitti. Salondaki tepkiler ise Osman Yıldırım’ın beraat ettirilmesiyle yaşandı. Alkış ve sloganlarla bu karara tepki gösterildi. İlker Başbuğ başta olmak üzere birçok sanık karara tepki olarak salonu terk etti. Danıştay cinayeti sanığı Alparslan Arslan slogan atmaya çalıştığı için duruşma boyunca ağzı jandarmalar tarafından kapatıldı. Duruşma bittiğinde, sabahtan bir umutla Silivri’ye gelenlerin yüzlerinde büyük bir hayal kırıklığı vardı. 28 ay sonra yemin Tahliye edilen CHP Zonguldak Milletvekili Haberal’ın TBMM’de ne zaman yemin edeceği merak konusu oldu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Ergenekon davasında 12 yıl 6 ay hapis cezası aldıktan sonra tahliye edilen CHP Zonguldak Milletvekili Mehmet Haberal, TBMM tatilde olduğu için erken açılma durumu yaşanmaması halinde ekim ayında seçildikten 28 ay sonra milletvekili yeminini edecek. Haberal hakkındaki tahliye kararından sonra gözler milletvekili yeminini ne zaman edeceğine çevrildi. AKP’li Meclis Adalet Komisyonu Başkanı Ahmet İyimaya, Mehmet Haberal’ın yemin etmesine engel kalmadığını, uygulamaya Meclis Başkanlık Divanı’nın karar vereceğini söyledi. İyimaya, Meclis’in yemin için olağanüstü toplanıp toplanmayacağı konusunda, olağanüstü toplanma sebepleri arasında böyle bir şey olmadığını ifade etti. İşçi Partililer Birleştirilen AydınlıkErgenekon dosyası sanıklarından İP MYK Üyesi Erkan Önsel 9 yıl, Aydınlık muhabiri Caner Taşpınar’a 6 yıl 3 ay, Aydınlık Gazetesi hukuk danışmanı Emcet Olcaytu 13 yıl 2 ay, İP Basın Sözcüsü Hikmet Çiçek’e 21 yıl, İşçi Partili Adnan Akfırat’a 19 yıl, İP MYK üyesi Bedri Gültekin’e 10 yıl 6 ay, eski Aydınlık Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Deniz Yıldırım’a 16 yıl 10 ay ceza verildi. Eski İstanbul Ülkü Ocakları Başkanı avukat Levent Temiz’e ise 10 yıl ceza verildi. İşçi partili Nusret Senem’e ise Ergenekon terör örgütü üyeliğinden 20 yıl 3 ay verildi. mı?.. Neyi anlatayım, neyi yazayım? Özellikle 12 Eylül 1980’den beri toplumun en karanlık güçleri iktidardaydı; gericilik tüm köşebaşlarını tutmuştu. Laiklik üzerinde yükselen demokrasi giderek topal ördeğe dönüşmüş, 90’lı yıllarda faili meçhul cinayetler artmış, Madımak ve Gazi katliamları yapılmış, Susurluk çetesi ortaya çıkmıştı. 90’lı yıllarda Sovyetler Birliği’nin çökmesi, çift kutuplu dünyayı tek kutuplu dünyaya dönüştürmüştü. Yeni Dünya Düzeni’nin önü daha da açılmış, “yeni liberalizm” soytarılığı “küreselleşme” kavramıyla yeraltı kaynakları olan ülkeleri iyice sömürmeye başlamıştı. Türkiye de bu bataklığa girmiş, soygun düzeni, bankaların soyulması ekonomimizi altüst etmişti. HHH Öykü uzundur... Anlatıldığında kimilerine masal gibi gelir, demokrasi ve özgürlüğü küreselleşme gibi bir şarlatanlık sanıp hemen yaftayı yapıştırır: “Seni darbeci, Ergenekoncu, Balyozcu!” Gezi Parkı Direnişi’nde bunları gördük ve yaşadık... Ergenekon davasında da yaşıyoruz... Darbe davası, cinayet davası mı, faili meçhullerin aydınlanması davası mı? Hangisi! Davanın sanıkları içinde yok yok! Bir ucunda Türkiye’nin eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ, öteki ucunda katil, cani Alparslan Arslan... Gazeteciler, bilim insanları, milletvekilleri, emekli askerler... İşin ilginç yanı, İlker Başbuğ var da muhtıra veren Yaşar Büyükanıt yok! HHH Silivri’de verilen kararlara gelince... Mustafa Balbay’a 34 yıl, eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’a, eski Jandarma Genel Komutanı Şener Eruygur’a, Tuncay Özkan’a yaşam boyu... Doğu Perinçek’e de yaşam boyu... Danıştay saldırganlarına 810 yıl... Ve tahliye... Teğmen M. Ali Çelebi’ye 16 yıl... Ergün Poyraz’a 27 yıl... Fatih Hilmioğlu’na 23 yıl... Ne diyeyim? Hukuk da çöpe vicdan da... ‘Toprağı özledim’ CHP Zonguldak Milletvekili Prof. Dr. Mehmet Haberal ve emekli Albay Sedat Özüer dün akşam saatlerinde cezaevinden çıktı. Tahliye olan Haberal’ı cezaevi önünde bir basın ordusu karşıladı. Haberal daha sonra aracıyla cezaevinden ayrılırken, yaklaşık 5 km ileride aracını durdurup CHP milletvekilleri ile kucaklaştı. Haberal burada yaptığı açıklamada, “Çok üzgünüm arkadaşlarımız burada kaldılar. Gönül isterdiki bütün arkadaşlarımızla beraber buradan gitseydik. Ama malesef ülkemiz böyle sıkıntılı bir dönemden geçiyor. İnşallah en kısa zamanda bu problemler kalkar ve insanlar özgürlüğüne kavuşur” dedi. Bir basın mensubunun nereye gideceksiniz sorusuna Haberal şöyle yanıt verdi: “Özgürlüğün kıymetini çok iyi bilmek zorundayız. Tabiatı bir göreyim de, yeşili, toprağı göreyim. Sonra nereye gideceğime karar veririm. Çünkü toprağı özledim.” Cezaevinden ayrıldıktan sonra karayoluyla Ankara’ya gitmek üzere yola çıkan Haberal ve konvoyda bulunanlar, Kurtköy Mehmetçik Vakfı Sosyal Tesisleri’ne girerek daha önceden hazırlanmış masalarda iftarlarını açtılar. Mehmet Haberal iftarda sadece yarım kâse mercimek çorbası ve sütlaç yedikten sonra, kendisini telefonla arayan dostlarıyla uzun uzun sohbet etti. Haberal’ın neşeli ve enerjik olduğu görüldü. Dünyanın gözü Silivri’deydi: Rektörlere ceza Eski İnönü Üniversitesi Rektörü Fatih Hilmioğlu’nu darbe teşebbüsünden suçlu bulan mahkeme, suç tarihi itibari ile uyguladığı TCK 147. maddesi gereği 16 yıl, kişisel verileri kaydetmekten de 7 yıl olmak üzere toplam 23 yıl hapse mahkum etti. Eski Ondokuz Mayıs Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ferit Bernay 10 yıl, Eski Uludağ Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Abbas Yurtkuran 10 yıl cezaya çarptırıldılar. Prof. Dr. Yalçın Küçük 22 yıl 6 ay, tutuksuz yargılanan CHP Ankara milletvekili Sinan Aygün ise 13 yıl 6 ay hapse mahkum edildi. Emekli Albay Levent Göktaş 23 yıl 9 ay, emekli Albay Hasan Atilla Uğur 29 yıl 3 ay, susurluk hükümlüsü, eski özel harekat dairesi başkan vekili İbrahim Şahin 49 yıl 4 aya mahkum oldu. Eski Esenyurt Belediye Başkanı Dr. Gürbüz Çapan hakkındaki Ergenekon Terör Örgütü üyeliği suçlaması zamanaşımından düşürüldü. Çapan, ateşli silahlar yasasına muhalefetten 1 yıl 3 ay hapse ve 2 bin 700 lira idari para cezasına çarptırıldı. Adil Serdar Saçan örgüt üyeliğinden 10 yıl, yasak bilgileri elde etmekten 4 yıl 5 ay hapse çarptırıldı. Eski Genelkurmay Adli Müşavirlerinden Muhittin Erdal Şenel 7 yıl 6 ay, Ankara Zir Vadisi’nde mühimmat saklamakla suçlanan eski Yarbay Mustafa Dönmez 49 yıl 2 ay, Emekli Orgeneral Kemal Yavuz 7 yıl 6 ay, emekli Albay Hasan Atilla Uğur 29 yıl 3 ay, Kemal Aydın 20 yıl 8 ay. Ekim beklenmeden Meclis toplansın CHP Konya Milletvekili Atilla Kart ise Haberal’ın ilk Genel Kurul toplantısında yemin edeceğini belirterek “Hiçbir engel söz konusu değil. Görevine başlayacaktır. İlk Genel Kurul’da yemin edecek” dedi. Meclis’in yemin için en kısa zamanda toplanmasını da isteyen Kart, “1 Ekim beklenmeden toplanmalı” diye konuştu. AKP’nin gündeminde şu anda Meclis’in 1 Ekim’den önce toplanmasına ilişkin bir karar bulunmuyor. CHP’nin yemin için erken toplanmasını sağlama kararı alması halinde 110 imzayla çağrı yapması gerekiyor. Ancak Genel Kurul’un toplanması için 184 milletvekilinin hazır bulunması aranacak. AKP’nin Meclis’i erken toplamaması halinde Haberal en erken Meclis 1 Ekim’de açıldığında yemin edeebilecek. 12 Haziran 2011’de milletvekili seçilen Haberal, ekim ayında yemin etmesi durumunda tam 28 ay sonra yemin etmiş olacak. Rakiplerle hesaplaşma WASHINGTON: CEZALAR SERT, İZLİYORUZ ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcü Yardımcısı Marie Harf, “Ergenekon Davası”nda mahkemece verilen kararlara ilişkin, “İstanbul’daki özel mahkeme tarafından açıklanan karar ve cezaların sertliğiyle ilgili medya haberlerini takip ediyoruz” dedi. Harf, Türk kanunlarının bu kararlara temyiz yolunu açtığını, dolayısıyla temyizden herhangi bir nihai netice çıkana kadar yorumda bulunmayacaklarını ifade etti. Harf, süreci izlemeyi sürdüreceklerini kaydetti. Cezalar uygulanamaz Mehmet Perinçek Tahliye edilen Mehmet Perinçek ve İbrahim Özcan da dün akşam saatlerinde cezaevinden çıktı. Çıkışta basın mensuplarına açıklama yapan Perinçek, bugün çıkan kararların hiçbir öneminin olmadığını, İstiklal Savaşı’nda Mustafa Kemal için çıkarılan idam cezaları nasıl infaz edilemediyse, bu cezaların da uygulanamayacağını söyledi. Yargıtay’dan önce, milletin bu işi bozacağını ve buna izin vermeyeceğini dile getiren Perinçek, “Bugün biliyorsunuz 5 Ağustos. Türkiye’nin yeni 30 Ağustos’ları yakındır. Türkiye, yeni 30 Ağustoslarla, bu kararları bir bir atacaktır” dedi. Dış Haberler Servisi Ergenokon davasında çıkan kararlar dünya basınında geniş yankı buldu. Fransız haber ajansı AFP, davayı Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın “laik ve militarist rakipleriyle hesaplaşma sürecinde önemli bir sınav” olarak görüldüğünü belirtti. İngiliz Reuters ajansı ve İngiliz yayın kurumu BBC de haberlerinde, aralarında milletvekillerinin de bulunduğu sanıklara ağır hapis cezaları verildiğini, mahkeme binası dışında toplananlara polisin göz yaşartıcı gazla müdahale ettiğini duyurdular. Katar merkezli El Cezire televizyonu da polisin aldığı sıkı önlemlere değinerek, polisin binaya giden yolu kapattığını ve göstericilerin mahkemenin 10 kilometre uzağında bekletildiğini bildirdi.