Katalog

SAYFA CUMHURİYET 30 AĞUSTOS 2013 CUMA 4 HABERLER ve IHawk füzelerinin eski teknolojiye sahip olması... Bu nedenle Suriye’den fırlatılacak balistik füzelere karşı Türk hava sahasını korumasının olanaksız olması. Suriye’de yaşananları doğru yorumlamıyor medyamızın iktidarı destekleyen büyük bir bölümü... CNN’nin Suriye’deki tek muhabiri Frederik Pleitgen bakın izlenimlerini nasıl anlatıyor: “Esad, birçok konuda eleştirilse bile onu destekleyen geniş bir halk kitlesi var. Halkın korkusu, laik ve açık yaşam biçimlerini yitirmek. Köktendincilerin Suriye’de iktidar olmasıyla laikliğin ve özgür yaşam tarzlarının sona ermesi...” HHH Obama, ilk kez konuştu Suriye konusunda... Suriye’ye bir askeri müdahale olmayacak ve Esad rejimi düşürülmeyecek. Uyarı atışı yapılacak, o kadar! Duyumlara göre denizden, hedefe uyarı için savaş gemilerinden 50’ye yakın seyir füzesi atılacak. Buna karşılık Rusya, savaş gemilerini Akdeniz’e gönderme kararı aldı. Bir savaş felaket getirir, Ortadoğu kan gölüne dönüşür... Türkiye, İsrail ve Ürdün büyük zarar görür... HHH 1 Eylül Dünya Barış Günü... Günlerdir “savaş değil, barış” diyorum ve inadına bu sloganı yineleyeceğim... El Kaide’nin El Nusra ve diğer bir koluyla işbirliği yapanlar utansın! O kimyasal silahı kullanarak çocukları, gençleri, insanları kim öldürdüyse elbet onlardan hesap sorulsun. Buna kimse karşı çıkmıyor! İnsanlık adına “savaşa hayır” diye haykırıyorum... Bu arada şunu da belirteyim: ABD ve İngiltere’de son kamuoyu yoklamaları açıklandı. ABD’de “Suriye’ye saldırı yapılmasın” diyenlerin oranı yüzde 81, İngiltere’de ise yüzde 75... İki emperyal ülkenin yurttaşları “savaşa hayır” diyor... Bosna’da, Irak’ta yaşananları unutmuyor... Savaş yıkımdır! Savaş Yıkımdır... Suriye’ye müdahale yapılacak mı yapılmayacak mı tartışmaları sürerken konunun uzmanları ne diyor? Elbet uzman derken Ortadoğu coğrafyasını çok iyi bilenlerden söz ediyorum. İktidar yandaşlarından değil! Onlara kalsaydı Türkiye savaşa çoktan girmeliydi! Son üç gündür, “Suriye’ye hava saldırısı iki üç gün içinde başlar” diyenler, televizyon ekranlarında, savaş tamtamları çalıyor. Suriye’ye ABD, İngiltere ve Fransa’nın saldırısı durumunda Türkiye’nin nasıl etkileneceğini biliyorlar mı? Emekli Büyükelçi İlter Türkmen ve Nazmi Akıman, Suriye’ye yapılacak bir müdahaleden Türkiye’nin mutlaka olumsuz etkileneceğini, üstelik bunun ülkemizde toplumsal bir ayrışma yaratacağını öne sürüyorlar. Suriye’ye yapılacak bir hava saldırısı başta ABD, İngiltere, Fransa ve Almanya’da da kamuoyunun tepkisini çekiyor. Savaş karşıtları Türkiye’de olduğu gibi, ABD, AB ülkelerinde de seslerini yükseltmeye başladılar. AB ülkelerinde sol partiler “savaşa hayır” diyorlar. Suriye’ye Yunanistan, Güney Kıbrıs Rum Kesimi, İncirlik, Diyarbakır, Malatya’dan yapılacak olan bir saldırıdan en büyük zararı Türkiye görecek. HHH ABD, karadan değil de denizden füzelerle Suriye’nin askeri üslerini, radar sistemini, var olduğu öne sürülen kimyasal silah depolarını vurursa... Esad rejimi buna karşılık Türkiye’ye füze saldırısı yaparsa ne olacak? Türkiye’nin elindeki en büyük koz şu: NATO’nun Adana, Gaziantep ve Kahramanmaraş’a yerleştirdiği Patriot bataryaları. Burada akla gelen ne? O da Suriye sınırına konuşlandırılan Stinger okullar dolmadı u Türkiye Özel Okullar Birliği Derneği’nden yapılan açıklamada, “Okullarda boş kontenjan olmasının nedeni sadece özel okullar değildir. Ücretsiz bir okulun neden boş kaldığının çok iyi düşünülmesi gerekir” denildi. Eğitim Servisi 8.sınıf SBS sonucuna göre öğrenci alan 93 özel okulun üç ön kayıt dönemi dün sona erdi. Bu okullardan kontenjan açığı bulunanlar 2 Eylül 2013 tarihinden itibaren Özel Okullar Kayıt Komisyonu’nun belirleyeceği ilkeler doğrultusunda son kayıt dönemine başlayacaklar. Türkiye Özel Okullar Birliği Derneği’nce yapılan açıklamada, sınavla öğrenci alan resmi okullara yapılan kayıtların da dün bittiği hatırlatılarak şöyle denildi: “Milli Eğitim Bakanlığı, yaşanan kayıt sürecinde, özel okullarca gerçekleştirilen kayıtların eokul sistemine işlenmesine imkân verecek sistemi, talep etmemize rağmen kurmamıştır. 12 yıllık zorunlu eğitimde ortaokulu bitiren öğrencilerin elinde diploma olmadığından, özel okullar, kayıt durumunun Bakanlık sisteminde işleme girmesini ancak eokul sistemi izin verdiğinde gerçekleştirebilmektedir. Bu nedenle özel okullara kayıt yapan bazı veliler resmi okullarda da kayıtlarını muhafaza ederek yedekteki öğrencilere sıra gelmesini engellemektedir. Okullarda boş kontenjan olmasının nedeni sadece Kayıtlar bitti özel okullar değildir. Ücretsiz bir okulun neden boş kaldığının çok iyi düşünülmesi gerekir. Özel okulların, resmi okullarla aynı listede yerleştirme sistemine tabi tutulması tarafımızca kabul edilmesi mümkün olmayan bir çözüm şeklidir. Aynı listede ücretsiz resmi okullarla, ciddi ücretler ödenerek gidilebilen özel okulların bir anlamda yarıştırılması haksızlık olacaktır. Hiç kimsenin Türkiye’nin en gözde okullarının prestijini kâğıt üzerinde de olsa düşürmeye hakkı olmamalıdır. Dünyanın hiçbir yerinde devlet, özel okulların kayıtlarına bu derece müdahale etmez ve etmemelidir. Ama eğer özel okulları seçecek tüm öğrencilerin okul ücretleri devlet tarafından tamamıyla karşılanacaksa, özel okullar aynı listede tercih yapılmasına hazırdır.” ‘Süre uzamalı’ Açıklamada, sınavla öğrenci alan resmi okulların kayıt sürecinin bu okullar tamamen dolana kadar uzatılması gerektiği belirtilerek, özel okullara kayıt yapan öğrencilerin resmi okullardaki kayıtlarının anında silinmesinin sağlanarak, bekleyen öğrencilere fırsat yaratılması önerildi.