Katalog

30 AĞUSTOS 2013 CUMA CUMHURİYET SAYFA kultur@cumhuriyet.com.tr KÜLTÜR CECILIA BARTOLI SALZBURG FESTİVALİ’NİN YILDIZI 19 İşgal günlerinde aşk... Salzburg: Sağım solum, önüm arkam Mozart... Benim için Salzburg, Mozart kadar Stefan Zweig’ın da kenti. Yaşamının 20 yılını, en verimli yıllarını burada geçirmiş. İzleri her daim capcanlı. Gelin görün ki bu ağustos ayında, ne Zweig, ne de Mozart, kente akın edenlerin dilinden düşmeyen iki başka isim vardı. “Norma”nın Cecilia Bartoli’si ve “Don Carlo”nun Jonas Kaufmann’ı... Bugün dünyanın en önemli festivallerinden biri Salzburg Festivali. 2. Dünya Savaşı biter bitmez bir avuç genç sanatçı “yaşamın toplu anlatımı” peşinde “sanatı şenliğe dönüştürmek” için kolları sıvadı. Amaçları Viyana’nın klasik ve “yaşlı” egemenliğinden uzakta yeniyi aramaktı. Beş parasızdılar. 1920’de tek oyunla açtılar festivallerini. İkinci yıl müziği kattılar, üçüncü yıl operayı... O gün bugün bu üç alanı barındırmak dışında, genç bestecilere, genç yönetmenlere ve genç şeflere tanıdığı olanaklarla, açtığı yarışmalarla da eşsiz bir yer tutuyor Salzburg Festivali. Büyülü kentte üç günüm vardı. Risk almadım. Çok geniş bir yelpazeye yayılmış programdan üzerinde en çok konuşulan ikisini seçtim. Bellini’nin “Norma”sı ve Verdi’nin “Don Carlo”su. Opera repertuvarının en güç eserlerinden biri, Bellini’nin “Norma”sı. İçerdiği sayısız birbirinden güzel “bel canto” türündeki arya ile sopranoya eşsiz olanaklar da tanıyabilen çetin bir ceviz! Gelmiş geçmiş en muhteşem, en ünlü Norma, Maria Callas’tı. Ama acımasız bir dünya bu. 1959 yılında Roma Operası’nda Norma’yı oynarken Callas’ın sesi kısılacak, temsil yarıda kesilecek; şeref locasında oturan İtalya Devlet Başkanı ve tüm dinleyiciler salonu terk edecekti. Ve aynı gece ünlü Maestro Tullio Serafin, ‘TANAS misyonunu tamamladı’ Kültür Servisi Vehbi Koç birliğiyle kurulan ve yönetimini René Vakfı’nın Berlin’deki çağdaş sanat Block’un üstlendiği TANAS, Türkimekânı TANAS’ın, 8 Eylül’de açılacak ye’deki sanatsal üretime önemli bir ve 3 Kasım’a kadar sürecek “Yanıtlan uluslararası platform daha kazandırmamış Soru. İskele2” sergisiyle sanat mış oldu” denildi. dünyasına veda edeceğini dünkü sayfaAçıklamada, TANAS’ın 5 yıllık etmızda Evrim Altuğ’un haberiyle dukinliği ve Vehbi Koç Vakfı’nın çağdaş yurmuştuk. Vehbi Koç Vakfı da yaptısanat alanındaki çalışmaları şöyle özetğı açıklamayla, TANAS’ın etkinliklerilendi: ne son vereceğini doğruladı. Vehbi Koç Vakfı’nın çağdaş saVehbi Koç Vakfı’ndan yapılan açıknat projeleri dizisinin önemli evrelelamada, “5 yıldır Berlin’de etkinlikrinden biri olarak beş yıl devam etmelerini sürdüren TANAS, René Block si öngörülen TANAS’ta ağırlıklı olarak küratörlüğünTürkiye’den sanatçılade ve Neuer Berlira yer veren toplam 22 kiu Açıklamada, TANAS’ın ner Kunstverein işşisel ve karma sergi ger‘İskele2’ sergisiyle birliğiyle düzenleçekleştirildi; bu sergilere etkinliklerine son vereceği nen son sergisi ‘The sanatçı konuşmaları, paUnanswered Questineller ve çeşitli sanat probelirtilirken, Vehbi Koç on. İskele2’ ile misfesyonelleri rehberliğinVakfı’nın çağdaş sanat yonunu tamamlayıp de özel sergi turları eşalanında gerçekleştirmeyi sanat dünyasına velik etti. da ediyor” denildi. Berlin’in canlı uluslaraplanladığı projelerin bir Açıklamada, önrası sanat ortamında Türk sonraki evresinin 2016’da görülen misyonuçağdaş sanatına odaklaİstanbul’a kazandırılması nu tamamlayan nan TANAS, sanatçı, küTANAS’ın ardından, ratör, yazar ve öğrencileri hedeflenen çağdaş sanat Vehbi Koç Vakfı’nın bir araya getiren kapsammüzesi olacağı vurgulandı. çağdaş sanat alanınlı bir üretim ve tartışma da gerçekleştirmeplatformu işlevi gördü. yi planladığı projelerin bir sonraki evVehbi Koç Vakfı’nın TANAS’la başresinin 2016 yılında İstanbul’a kazandı layan çağdaş sanat alanındaki çalışmarılması hedeflenen çağdaş sanat müzesi ları, Vakfın çağdaş sanat koleksiyonu olacağı belirtildi. oluşturması, Yapı Kredi Kazım Taşkent TANAS’ın bugüne kadarki misyoSanat Galerisi’nde gerçekleştirilen “İsnuyla ilgili bilgi verilen açıklamada, tiklal serüveni” başlıklı çağdaş sanat “TANAS, Vehbi Koç Vakfı’nın çağsergileri ve YKY tarafından çıkarılan daş sanat alanına duyduğu ilgiye ve çağdaş Türk sanatçılarına yönelik mobu alandaki üretimi hem Türkiye’de nografi dizisi ile devam etti. hem de uluslararası bağlam içinde 2010 yılında Beyoğlu’nda açılan ARdesteklemeye yönelik ilk ve önemli TER, yeni üretimlere ağırlık veren sergi adımlarından biri olarak 2008 yılınprogramıyla Türkiye’de çağdaş sanatın da Berlin’de açıldı. Edition Block işönemli merkezlerinden biri haline geldi. Vehbi Koç Vakfı, Berlin’deki çağdaş sanat mekânının kapanacağını doğruladı yapan kadınlarınki gibi kırpıldı.) Aşk, vatana ihanet olursa Norma rolünde Cecilia Bartoli bir ateş parçasıydı. O ünlü “Casta Diva” “Kutsal Bakire” aryasında gerçeği, yalanı, düşleri ve düşüşünü bunca kadınsı dile getireni ben hiç duymamıştım. Sesi kadar oyunculuk gücüyle de hem kutsaldı, hem de ayakları yere basan dişiydi. Çocuklarını öldürmek ya da öldürmemek; vatanına ya da aşkına ihanet etmek ve etmemek arasında gidiş gelişleri öylesine yoğundu ki duygu seline kapılmamak imkânsızdı! Gücüyle güçsüzlüğü arasında bocalayışı çarpıcıydı. Sonradan öğrenecektim: Rossellini’nin “Roma: Açık Şehir” filmindeki Anna Magnani’yi örnek almıştı rolüne hazırlanırken. Romalı komutan Pollione’de Amerikalı tenor John Osborne, genç rahibe Adalggisa’da Meksikalı soprano Rebeca Olvera mükemmel seslere sahip usta oyunculardı. Gerek onlar gerek dönem çalgılarını da kullanan Scintilla Orkestrası ve başkaldırı, direniş çağrılarını “savaşa” dönüştüren koro, eserin her anında dramatik yapıyla müzik arasındaki bağı daha da güçlendirdiler. Kesintisiz oynanan bu “Norma”nın her anı çok yoğundu. Romalılardan Galyalılardan, tanrılar ve tanrıçalardan söz edilirken Nazi üniformaları görmek, şiddeti, baskıyı iliklerinde duymak, hayır hiç yadırgatıcı değildi. Aksine, romantizmden uzaklaşıp, günümüz insanına günümüz gerçeğine dokunuyordu. (Yerim bitti. Don Carlo bir sonraki yazıya kaldı…) Faşist işgalde ‘Norma’ Leyla Gencer’e telefon ederek, “Artık Norma’yı çalışmaya başlayabilirsin” diyecekti! (Ne korkunç bir dünya bu!) Dönelim Salzburg’daki “Norma”ya. Bu romantik operanın konusu Roma İmparatorluğu’nun işgali altındaki Galya’da geçer. Norma, tapınakta başrahibedir... Düşman komutan Pollione’ye âşık olması, ondan çocuklar doğurması, halkının bağımsızlığı için savaşmasını engellemez. Bu kez Norma, son yılların parlayan yıldızı Cecilia Bartoli’ydi. Aynı zamanda Salzburg Bahar Festivali’nin sanat yönetmeni olan Bartoli, programı ve tüm önemli seçimleri belirliyordu. “Norma”yı sahneye koymaları için seçtiği Moshe Leiser ve Patrice Caurier eseri Nazi işgalindeki Paris’e yerleştirmişti. Daha ilk anda 40’ların giyim kuşamı, Nazi üniformaları zamanı belirliyordu. Tapınak yerine, bir ilkokul dekoru... Uvertür boyunca çocukların girip çıktığı ilkokul, akşam, direnişçilerin gizlice buluştuğu mekâna dönüşüyordu. (Norma, aşkını dolayısıyla vatana ihanetini kabullenince, saçları, 2. Dünya Savaşı’nda faşistlerle işbirliği n Kültür Servisi Elif Şafak’ın yeni romanı Aralık 2013’te piyasaya çıkacak. Elif Şafak’ın yeni romanı tarihimizin 16. yüzyılını işliyor. Kitap tanıtım yazısında, “Bu kitapta Müslüman, Hıristiyan ve Yahudi, her üç dinden insan aynı gökkubbenin altında buluşuyor. Sarayın en tepesindekilerden toplumun en itilmişlerine kadar rengârenk ve düşündürücü bir Osmanlı panoraması sunuluyor” deniliyor. Elif Şafak’tan yeni roman FAZIL SAY’IN YENİ ALBÜMÜ ÇIKTI ‘Mezopotamya Senfonisi’ Kültür Servisi Piyanist, besteci Fazıl Say’ın 2011’de bestelediği “Mezopotamya Senfonisi” ve 2012’de bestelediği “Universe Senfonisi”nin yer aldığı “Mezopotamya Senfonisi” adlı yeni albümü piyasaya çıktı. Albüm, İmaj ve Naive tarafından CD ve dijital olarak dinleyiciye sunuldu. Fazıl Say’ın konser kaydı ve belgesellerin oluşturduğu DVD ise önümüzdeki aylarda piyasaya çıkacak. Gürer Aykal yönetimindeki Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası tarafından seslendirilen ve 55 dakikalık bir hikâye anlatan “Mezopotamya Senfonisi”, Alman theremin sanatçısı Carolina Eyck, flüt sanatçısı Bülent Evcil, harp ve basblok flüt sanatçısı Çağatay Akyol ve piyanoda Fazıl Say’ı bir araya getiriyor. Albümde yer alan diğer eser ise “Universe Senfonisi”. Altı bölümden oluşan eserde Say, astronomik verilerden yola çıkarak ve 2012 yılının bilim verilerine dayanarak Tanrı Parçacığı’nın bulunmasını anlatıyor. T.C. BURDUR İCRA DAİRESİ’NDEN TAŞINMAZIN AÇIK ARTIRMA İLANI 2009/1979 ESAS Satılmasına karar verilen taşınmazın cinsi, niteliği, kıymeti, adedi, önemli özellikleri: 1 NO’LU TAŞINMAZIN Özellikleri: Burdur ili, Merkez ilçesi, Kayaaltı köyü, Köyiçi mevkii, 44 cilt, 4274 sayfa, 4356 parsel, 178.00m2 yüzlöçümlü tapuda borçlu adına tam hisseli olarak kayıtlı kerpiç ev niteliğindeki taşınmaz. Kerpiç ev niteliğindeki parsel ve üzerinde tek katlı kerpiç yapı mevcuttur. Kerpiç ev parselin tamamına oturmakta odaları sıvalı ve badanalı, tavanı ahşap çatısı kiremit çatıdır. 4 oda, 1 mutfaktan ibarettir. Yaklaşık olarak 4050 yıl önce yapılmıştır. Belediye imar planı dışındadır. Gayrimenkulün geniş evsafı dosyasında ve bilirkişi raporunda mevcuttur. Kıymet: 25.000,00 TL KDV Oranı: %18 1.Satış Günü: 01/10/2013 günü 10.30 10.40 arası 2.Satış Günü: 01/11/2013 günü 10.30 10.40 arası Satış Yeri: Burdur Adliyesi Zemin kat Santral odası önüBURDUR 2 NO’LU TAŞINMAZIN Özellikleri: Burdur ili, Merkez ilçesi, Kayaaltı köyü, Kızılyer mevkii, 9 cilt, 873 sayfa, 875 parsel, 1.920,00m2 yüzlöçümlü tapuda borçlu adına tam hisseli, elma bahçesi olarak kayıtlı taşınmaz tapu kaydında elma bahçesi olarak gözüküyorsa da bu ağalar sökülmüş tarla olarak kullanılmaktadır. Arazi düz ve verimlidir. Yakından dere geçmektedir. Motopompla sulama imkânı vardır. Genellikle hububat, yem bitkileri, mısır tarımı yapılmaktadır. Şehir merkezine yaklaşık 15 km uzaklıktadır. Belediye imar planı dışındadır. Gayrimenkulün geniş evsafı dosyasında ve bilirkişi raporunda mevcuttur. Kıymeti: 13.824,00 TL KDV Oranı: %18 1.Satış Günü: 01/10/2013 günü 10.50 11.00 arası 2.Satış Günü: 01/11/2013 günü 10.50 11.00 arası Satış Yeri: Burdur Adliyesi Zeminkat Santral odası önü BURDUR 3 NO’LU TAŞINMAZIN Özellikleri: Burdur ili, Merkez ilçesi, Kayaaltı köyü, Kızılyer mevkii, 10 cilt, 896 sayfa, 898 parsel, 6.808,00m2 yüzölçümlü tapuda borçlu adına tam hisseli tarla olarak kayıtlı taşınmaz Köyiçi yerleşim yerinde kalmaktadır. Arazi düz ve verimlidir. Yakından dere geçmektedir. Motopompla sulama imkânı vardır. Genellikle hububat, yem bitkileri, mısır tarımı yapılmaktadır. Şehir merkezine yaklaşık 15 km uzaklıktadır. Belediye imar planı dışındadır. Gayrimenkulün geniş evsafı dosyasında ve bilirkişi raporunda mevcuttur. Kıymeti: 49.017,60 TL KDV Oranı: %18 1. Satış Günü: 01/10/2013 günü 11.10 11.20 arası 2. Satış Günü: 01/11/2013 günü 11.10 11.20 arası Satış Yeri: Burdur Adliyesi zemin kat santral odası önü BURDUR Satış şartları: 1 İhale açık artırma suretiyle yapılacaktır. Birinci artırmanın yirmi gün öncesinden, artırma tarihinden önceki gün sonuna kadar esatis.uyap.gov.tr adresinden elektronik ortamda teklif verilebilecektir. Bu artırmada tahmin edilen değerin %50’sini ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış giderlerini geçmek şartı ile ihale olunur. Birinci artırmada istekli bulunmadığı takdirde elektronik ortamda birinci artırmadan sonraki beşinci günden, ikinci artırma gününden önceki gün sonuna kadar elektronik ortamda teklif verilebilecektir. Bu artırmada da malın tahmin edilen değerin %50’sini, rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış giderlerini geçmesi şartıyla en çok artırana ihale olunur. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satıp talebi düşecektir. 2 Artırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen değerin %20’si oranında pey akçesi veya bu miktar kadar banka teminat mektubu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir, alıcı isteğinde (10) günü geçmemek üzere süre verilebilir. Damga vergisi, KDV, 1/2 tapu harcı ile teslim masrafları alıcıya aittir. Tellaliye resmi, taşınmazın aynından doğan vergiler satış bedelinden ödenir. 3 İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgilerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklarını özellikle faiz ve giderlere dair olan iddialarını dayanağı belgeler ile (15) gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır; aksi takdirde hakları tapu sicil ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaktır. 4 Satış bedeli hemen veya verilen mühlet içinde ödenmezse İcra ve İflas Kanunu’nun 133’üncü maddesi gereğince ihale feshedilir. İhaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatırmamak sureti ile ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardır, ihale farkı ve temerrüt faizi ayrıca hükme hacet kalmaksızın dairemizce tahsil olunacak, bu fark, varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır. 5 Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup gideri verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6 Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2009/1979 Esas sayılı dosya numarasıyla müdürlüğümüze başvurmaları ilan olunur. 04/08/2013 (İİK. m.126) (*) İlgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. *: Bu örnek, bu Yönetmelikten önceki uygulamada kullanılan Örnek 64’e karşılık gelmektedir. “Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de” (Basın: 52446) FUAR 14 EYLÜL’DE SONA ERECEK Bozcaada’da kültür mevsimi Kültür Servisi Bu yıl ilki düzenlenen Bozcaada KitapKültür Fuarı çeşitli etkinliklerle sürüyor. Fuar14 Eylül’e kadar devam edecek. Ada, 67 Eylül’de de Kültür Sanat ve Bağbozumu Festivali’ne ev sahipliği yapacak. Bağbozumu, şarap tadım etkinliklerinin yanı sıra festival kapsamında halkoyunları ekiplerinin gösterileri, tavla turnuvaları, üzüm güzeli yarışması yapılacak. Sanatçı Nev 6 Eylül akşamı, Metin Özülkü, Ferda Anıl Yarkın, Reyhan Karaca gibi isimlerin bir araya geldiği “Extra Orchestra” ise 7 Eylül’de Kaleiçi’nde konser verecek. 8 Eylül akşamı, Çanakkale Sanat Tiyatrosu “Aşk Olsun” oyunu ile sahnede olurken, adadaki üç galeride sergiler düzenlenecek. Festival için Bozcaada’ya 67 Eylül günlerinde ek feribot seferler yapılacak.