27 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Harp ve Cinayet BİR zafer gününün bayramında en anlamlı sayılabilecek söz onunkidir. Yani muharebelerin muzaffer kumandanı Mustafa Kemal Paşa ya da Cumhuriyetin ve devrimlerin unutulmaz öncüsü olarak Atatürk’ün şu sözü: “Bir milletin kaderi gerektirmedikçe harp cinayettir.” Harbin ne demek olduğunu en yakından tanıyanlardan ve en iyi bilenlerden biri o değil miydi? Milli kaderin hangi durumlarda söz konusu olabileceğinin de? imdi o sözün ışığında güncel “müdahale” sorununa bakalım. Suriye kargaşasında kimyasal silah kullanılıp kullanılmadığı, daha doğrusu kullanılmışsa kimin kime karşı kullandığı henüz tam anlamıyla belirlenmiş değil. Sorun yalnız bizi değil bütün insanlığı ilgilendiriyor. Olay kesinlik kazandığında neyin nasıl yapılması gerektiği Birleşmiş Milletler mekanizmasınca kararlaştırılacak. Yapılacak işe Türkiye’nin katılması da bizim kurallarımıza göre Meclis kararıyla belirlenecek. Sözün kısası, bu durumda Ankara’nın savaşmaya susamışçasına heveslenmesi için ciddi bir neden yok. Olsa olsa, Esad’ın Suriye’siyle bir an önce kapışıp dövüşme, kurtlarını dökme özleminden söz edilebilir. ekiyi, harp denen olay çocuk oyunu mudur ki, “Osmanlıcılık” oynamak isteyen deneyimsiz bir politikacının sonu bilinmez taşkınlığına seksen milyonluk bir halkın kaderinin teslim edilmesinden söz açılıyor? Bu fırsattan yararlanarak köşeye sıkıştırılmak istenen Suriye yönetiminin çılgınca bir çıkış yapıp elindeki bütün ölüm araçlarını üstümüze yöneltmesi hiç mi olası değildir? Harbin, yalnız cinayete değil, bazı durumlarda düpedüz bir intihara dönüştüğü olaylar da var dünya tarihinde. Böyle olduğu içindir ki, yalnız toplum psikolojisiyle yetinmeyip kişisel psikolojiyi de dünyadaki siyasal olayları anlamak ve yönlendirmek bakımından mutlaka bilinmesi gereken bilim dallarından biri sayanlar çoğalmıştır. Bilgi ve deneyim dağarcıkları pek dolu olmadığı halde kaldıramayacakları devlet adamlığı mevkiine geçmek ya da başarısız oldukları halde oraya yapışıp kalmak isteyen hastaların sayısı da artmaktadır. Gereksiz Bir Savaş Arifesinde 30 Ağustos Savaşı en sevmeyenler, en istemeyenler, savaş görmüş askerler, komutanlardır… Savaşın hayatları nasıl kararttığını, toplumları nasıl altüst ettiğini, nasıl acımasız olduğunu yaşayarak öğrenmişlerdir. Savaşı en çok sevenler, en çok isteyenler, ülkelerini maceralara sürüklemeye meraklı diktatörler ve onların yardakçılarıdır… Din gibi, milliyet gibi mukaddes değerlere dayalı olarak geliştirdikleri hayallerin peşinde koşmak… Karşıtlarını hain ilan etmek… Diktatoryal yönetimlerini pekiştirmek… Ve tarihe kahraman olarak geçmek için… Savaşı bir fırsat olarak görürler! HHH Mustafa Kemal Atatürk dâhi bir komutan, büyük bir devlet adamıydı… Birinci Dünya Savaşı’nın galip devletleri İngiltere, Fransa ve İtalya’nın işgali altında olan ülkede… Doğu’da taze Ermeni, Batı’da taze Yunan ordularına karşı… Bütün bunlar yetmiyormuş gibi, Halife adına ayaklanan ve kendisini idam sehpasına götürmek isteyen asilerin çeteleriyle savaştı… 30 Ağustos’ta bu savaşı kazandı! Durmasını bildi… Gerisini müzakere yoluyla halletti! Üniformasını çıkardı ve bir daha giymedi! Hatay’ı bile savaşmadan, politika ile aldı. HHH Böyle canhıraş savaşlarla kurulmuş bir Cumhuriyet’in dönüm noktaları olan 23 Nisan’ı Kutlu Doğum Haftası ile, 30 Ağustos Zaferi’ni Malazgirt Savaşı ile perdelemek isteyenler, ülkeyi, kendisine bir piyon rolü biçilen Ortadoğu Savaşı’na sürüklemek istiyorlar… Daha doğrusu, zaten içine girmiş oldukları savaşı daha da tırmandırmak niyetindeler! Hem de bizzat kendi ülkemiz, bölünme ve parçalanma tehdidi ile karşı karşıya iken… HHH Ne uğruna? Cumhuriyet değerlerini yıkmakla yetinmeyip, Batılı Türkiye Cumhuriyeti’ni toptan yok ederek yerine Ortadoğulu bir İslam devleti kurmak için mi! Ş P ‘Bir Zaferden Diğerine...’ A nadolu Organize Sanayi Bölgesi (OSB) Yönetim Kurulu Başkan? Hüseyin Kutsi Tuncay, 30 Ağustos Zafer Bayram?’nda Anadolu OSB’nin bulunduğu topraklar?n (Mal?köy), kurtuluş mücadelesindeki önemini ve bugün de o topraklarda kurulan Anadolu OSB’nin verdiği üretim mücadelesini anlatt?: ‘Caddelerimizin adı bile tarih’ Onlar bize kurtar?lm?ş bir vatan b?rakt?. Bize düşen görev ise şimdi o kurtar?lm?ş topraklarda ekonomik zaferleri kazanmak, şehitlerimizin torunlar?na iş ve aş verebilmektir. Üretmek, ihracat yapmak, istihdam yaratmak, uluslararas? piyasalara aç?lmak, kalk?nmak, insana ve doğaya sayg?l? bir sanayileşmenin mümkün olabileceğini göstermek, refah? zenginliği bölüşmektir. Mustafa Kemal Atatürk önderliğindeki kadrolar Polatl?’ya kadar gelmiş, işgalci kuvvetleri püskürterek büyük bir zafer kazand?lar ve yeni bir ülke kurdular. Anadolu OSB’de, caddelerin ad?n? tarihi günlerden ve mekânlardan seçmemizin nedeni de y?llar önce verilen kurtuluş mücadelesine duyduğumuz sayg?d?r. Gelibolu, Sakarya, Dumlup?nar, 30 Ağustos ve 29 Ekim Caddesi… Anadolu OSB’de fabrika inşaatlar?na başland?. Çok yak?n bir süre içinde bacalar tütecek, tezgâhlar t?k?r t?k?r işleyecek. T?rlar, dünyaya yük taş?rken, dönen her tekerlek, bizi geleceğe taş?yacak. ‘15 bin kişilik istihdam planlanıyor’ 2002 y?l?nda, s?f?r sermaye ile kuruluşuna başlanan organize sanayi bölgesi, bugün geldiği noktada 235 milyon dolarl?k bir proje haline dönüştü. Bugüne kadar kamulaşt?rma, altyap? yat?r?mlar?, elektrik enerjisi yat?r?mlar? ile toplam değer yaklaş?k 75 milyon dolard?r. Yani inan?nca ve sabredince, insanlar birbirlerine destek verince güzel ve iyi şeyler olabiliyor. Anadolu OSB, küçük ölçekli işletmelerin orta ve büyük işletmelere dönüşme sürecinde kuluçka merkezi olma misyonuyla, Ostim’de faaliyet gösteren küçük işletmelerin üretim kapasitelerini art?rma ve yat?r?m alanlar?n? büyütme taleplerine yan?t verebilmek amac?yla kuruldu. Bugün tüzel kişiliği onaylanm?ş ve 410 hektarda yetkilendirilmiş olan Anadolu OSB’de orta ölçekli yaklaş?k 300 işletmenin yer almas? ve 15 bin kişinin istihdam etmesi planlanmaktad?r. Anadolu OSB, geçmişi, geleceği ve modern çağ? temsil edecek ana plan kararlar? çerçevesinde projeler üreterek, Ankara’n?n üretim devlerine kucak açmak için üretimi ve istihdam? kendimize görev edindik. Geçtiğimiz günlerde yap?m?na başlan?lan yönetim ve hizmet binas? ile birlikte büyük bir merkez olarak ve ekonomik başar?lar?n yan? s?ra bilim ve teknoloji alan?nda çok daha önemli bir merkez olma yolunda h?zla ilerliyoruz. Biz planlama ile ilgili kararlar? al?rken, doğaya ve yeşile olan gereksinimleri göz ard? etmedik. Planlar?m?z? uzun vadede ne getirip ne götüreceğini hesap ederek yap?yoruz. İleri teknolojiye, üretim odakl? işgücüne, ARGE ve inovasyona, modern bir haberleşme ağ?na ve bilişim teknolojilerinin etkin kullan?m?na olanak sağlayacak şekilde tasarlanan Anadolu OSB Yönetim ve Hizmet Binas?; kuruluşundan bu yana bilimsel düşüncenin ve ayd?nlanman?n önderliğini yapan ODTÜ akademik kadrosunun bilgi ve deneyim birikimlerinin bir eseri olacakt?r. Araşt?rma ve toplum hizmetleri etkinliklerini evrensel standartlarda yürüterek, toplumumuzun ve insanl?ğ?n sosyal, kültürel, ekonomik, bilimsel ve teknolojik gelişimi için bilgiye ulaşmay?, üretmeyi, bilgiyi uygulamay?, yaymay? ve bu bilgilerle donat?lm?ş bireyler yetiştirmeyi amaç edinen ODTÜ’nün öğretim üyeleri Prof. Dr. Ayşen Savaş, Dr. Onur Yüncü önderliğindeki ekip taraf?ndan yenilikçi fikirleri bilimsel bir zeminde teknolojiye dönüştürerek haz?rlanan, 2 bin 850 metrekare büyüklüğündeki Anadolu OSB Yönetim ve Hizmet Binas?’n?n 1 y?l gibi k?sa sürede tamamlanmas? hedefleniyor. ‘Doğaya ve çevreye duyarlı’ Mesleki eğitim tesisi, sağl?k tesisi, dini tesis, apart otel, yürüyüşkoşubisiklet parkurlar?, park ve dinlenme alanlar?n? içerisinde bulunduran 330 bin ile iç içe ve çevreye duyarl? bir görüntü oluşturacak. Yönetim ve hizmet binas? ayn? zamanda bölge topraklar?n?n Kurtuluş Savaş?’ndaki öneminden yola ç?karak kulland?ğ? malzeme ve renkle, tasar?m kriterleri ile Cumhuriyetin çağdaş mimarisini de yans?t?yor. Ağaçland?rma alanlar? ile “yeşil” öğesini ve oluşturduğu Anadolu Göleti ile “su” öğesini ön plana ç?kartan, çevre ile bar?ş?k ve insani değerlere önem veren bir sosyal yaşam merkezi oluşturarak tüm OSB kat?l?mc?lar?n?n, çal?şanlar?n?n ve misafirlerin yeşil alanlarda bir araya gelebilmeleri ve çal?şanlar?n yarat?c?l?klar?na olanak tan?yacak bir proje olarak metrekare yüzölçümündeki Sosyal Tesis ve Yaşam Alan? Projesi’nin ilk inşaat? olan, Anadolu Göleti’nin manzaras?na da sahip olacak şekilde tasarlanan Anadolu OSB Yönetim ve Hizmet Binas?, doğa haz?rlanan Anadolu OSB Sosyal Tesis ve Yaşam Alan? tamamland?ğ?nda demokratik ve kat?l?mc? yap?lanmay? destekleyen fiziksel bir çevre oluşacak. hamlesinin devamı’ Cumhuriyetin sanayi hamlesi Anadolu OSB’de devam ediyor. BU BİR İLANDIR ‘Cumhuriyetin sanayi
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle