Katalog

28 AĞUSTOS 2013 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 AKP’ye destek düşüyor Haber Merkezi Sonar Araştırma Şirketi’nin yaptığı seçim anketine göre AKP’nin oyları yüzde 44.64’ye geriledi. 3 bin kişiyle yapılan ve Ağustos 2013 tarihli araştırmada “Pazar günü bir Genel Seçim yapılsa hangi partiye oy verirsiniz?” sorusuna yanıt arandı. Araştırmaya göre CHP yüzde 28.14 ile ikinci sırada yer alırken, üçüncü sıradaki MHP’nin oy oranı 16.07. Ankete göre BDP seçmenin yüzde 6.11’inin desteğini alırken, beşinci sıradaki Saadet Partisi yüzde 2’de kaldı. Savaş Çığırtkanlığı... Suriye’de bugün yaşananlar, o ölümler, cansız çocuk bedenleri, Mısır’da askeri darbe, Sisi’ye duyulan öfke, ABD, İngiltere, Fransa ve Almanya’nın “Ben darbeye darbe diyemem” tavrı... Türkiye’nin Mursi’nin yanında yer alması, ardından ABD’nin peşine takılıp “NATO üyesiyim, müttefik ülkelerle Esad’ın askerleriyle savaşırım” demesi... Yine Mısır’da Sisi’nin darbesine “devrim” diyen Suudi Arabistan ve Körfez ülkeleriyle bir olup “din kardeşliği” masalıyla Suriye’yi işgale hazırlanması... Suriye’de katliam yapılıyor! Suriye’de çocuklar ölüyor! Kimyasal silah kullanıldığı kesin! Esad güçleriyle Özgür Suriye Ordusu olarak bilinen, ancak köktendincilerin yani El Kaide militanlarının vuruştuğu bir iç savaş var sınır komşumuzda? Türkiye “Kardeşim Esad” diyerek işe koyulduktan sonra, bir de baktık ki birdenbire “Düşmanım Esad” oluvermişti. HHH Arap Baharı’nda ürkek davranan, Irak’ın işgalinde dışarıdan seyreden, Kaddafi’nin Libyası’nda “hele bir bekleyelim” diyen Türkiye, “neden geç kaldım” diye düşünürken karşısında “Kardeşim Esad”ın gidici olduğunu görüp, “Sen önden yürü ben arkadan gelirim” diyen büyük patron ABD’nin gazına geldi... Önden yürüdü... Sınırlar yol geçen hanına döndü... Köktendinci terör örgütleri Antakya yöresini üsse çevirdi, İskenderun istihbarat örgütlerinin merkezi oldu... Önceleri çok yazıp çizdiğimiz olayları anlatmaya gerek yok... İki savaş pilotumuz, bir uçağımız... İki şehidimiz... Sınırımızdaki terör eylemleri, çadır kentler ve oralarda verilen silahlı eğitim. Kendilerini Özgür Suriye Ordusu olarak tanımlayan, TSK üniformaları giyen köktendinci El Kaide’nin insan ciğeri ve kalbi yiyen militanları bizim topraklarımızda barınıyor, Arınç’ın yaptığı sürpriz çıkış gözleri AKP’li 45 kadın milletvekiline çevirdi ‘Vekillerimiz örtünebilir’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, türbanlı milletvekili konusunda sürpriz bir çıkışla, “CHP ve MHP ile beraberlik yakalandığında seçimi de beklemeden başörtülü milletvekillerimiz olabilir. Hatta bazı kadın milletvekillerimiz başlarını şimdiden örtebilir” açıklaması yaptı. Arınç’ın açıklaması, gözleri AKP’li 45 kadın vekile çevirdi. Arınç, HaberTürk televizyonunda, 2015 seçimleri kastedilerek “2015’te TBMM’de başörtülü bir milletvekili olacak mı” diye sorulması üzerine, “Eğer başörtülü aday olursa, başörtülü aday seçilirse başörtülü milletvekili kadın da olabilir” dedi. Geçmişte milletvekili seçilen Merve Kavakçı ve Nesrin Ünal örneklerini anımsatan Arınç, “kadın milletvekillerinin adaylığından seçilmesine kadar başörtülü olabileceğini” söyledi. Kamuda başörtüsünün serbest hale gelmesi ile ilgili olarak “Belki önümüzdeki düzenlemelerle mümkün olabilecek” diyen Arınç, “MHP ile bu konuda belki bir anlayış beraberliğine gidebiliriz ama yıllarca bunu laikliğe karşı irtica olarak görmüş CHP’nin bugün durduğu yeri bilmemiz lazım” diye konuştu. CHP’nin de “niye olmasın” demesi durumunda neler olabileceğini anlatan Arınç, “Aslında anayasal bazda da yasa bazında da açıkça bir hüküm yok ki bunu yasaklasın, sadece Anayasa Mahkemesi’nin bazı kararlarında atıflar var, bazı yönetmelikler var. Bunların değiştirilmesi de mümkün olabilir. Böyle bir anlayış yerleşirse 2015’e kadar, yeni seçimi beklemeye gerek yok, parlamento içindeki bazı kadın milletvekillerimiz başlarını şimdiden örtebilir” açıklamasını yaptı.Arınç’ın, açıklaması, dikkatleri AKP’li kadın vekillere çevirdi. Arınç’ın sözleri üzerine, “45 kadın vekilden hangilerini kastetti. Kapanacak milletvekili mi var” soruları soruldu. İstanbul Haber Servisi Gazeteci Şakir Süter, ölümünün 6. yılında Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) tarafından Basın Müzesi’nde düzenlenen panelde anıldı. Şakir Süter’in oğlu Barış Süter’in de izlediği panelde TGC Başkanı Turgay Olcayto, TGC’nin önceki başkanı ve gazetemiz imtiyaz sahibi Orhan Erinç, TGC Onur Kurulu Üyesi Orhan Ayhan, gazeteci Burhan Ayeri, Basın Konseyi Genel Sekreteri Namık Koçak, gazeteciler Erol Aktı, Hami Alkaner birer konuşma yaptı. Gazeteci Şakir Süter anıldı BAYKAL: PAZARLIK YAPMADIK ANTALYA (Cumhuriyet) BDP Diyarbakır Milletvekili Altan Tan’ın, “Erdoğan, 2002’de Baykal’a ‘Sen beni milletvekili yap kurtar, ben seni Cumhurbaşkanı yapayım’ dedi” sözlerine yanıt veren eski CHP Genel Başkanı ve Antalya Milletvekili Deniz Baykal, “Ne bir pazarlık, ne bir ilişki, ne bir temas söz konusu. Bu demokrasi sınavıdır. Bunu yerine getirdik” dedi. Baykal, CHP Antalya milletvekilleri Osman Kaptan, Arif Bulut ve Yıldıray Sapan ile birlikte Antalya Gazeteciler Cemiyeti’nde basın toplantısı düzenledi. BDP’li Tan’ın, Başbakan Erdoğan’ın siyasi yasaklı olduğu dönemde “Sen beni milletvekili yap kurtar, ben seni Cumhurbaşkanı yapayım” sözü verdiği yönündeki iddiasına yanıt veren Baykal, “Meşru bir genel başkan olarak seçime katıldı. Seçim sonucunda yüzde 34 oyla birinci parti olarak çıktı. Ne bir pazarlık, ne bir ilişki, ne bir temas söz konusudur. Bu demokrasinin bir sınavıdır. Bunu yerine getirdik. O yanlış yollara Türkiye’nin sürüklenmesine izin vermedik” diye konuştu. BDP’li Tan’a dikkatli olması çağrısında bulunan Baykal, “Başbakan’ın verdiği sözlerini tutup tutmayacağı konusunda Sayın Tan istediği gibi düşünebilir” dedi. “Bugün yine aynı tablo olsa yine aynı düşünceyi taşır mıydınız?” sorusu üzerine Deniz Baykal şunları söyledi: “Hiç şüphe yok. Bir insan nasıl olur da demokrasi, seçim, milli irade diyecek ve bilmem 67 ay mahkumiyet taşıdığı için birisinin milletvekili olmasını engellemeyi, o anlayışın gereği olarak savunacak. Bunu savunan insanların demokrasi sözünü ağzına almalarını kabul etmiyorum. Ne söylediklerini bilmiyorlar demektir.” ‘Bugün de aynısını yapardım’ KOCAELİ (Cumhuriyet) Dilovası ilçesinde faaliyet gösteren bir araç kiralama firmasının sahibi Yusuf Turhan’ın oğlu Poyraz Turan’ın cumartesi günü yapılacak sünnet düğününe Mehmet Ali Ağca’nın katılacağı ve kirvelik yapacağı öğrenildi. Sünnet töreni AKP Dilovası İlçe Teşkilatı yanında bulunan Nazım Konuksever’e ait evin bahçesinde gerçekleşecek. Mehmet Ali Ağca kirve oluyor onlara her türlü olanak sağlanıyordu. HHH Acılar yumağında delik deşik olmuş vicdanlar, ölümün kıskacında yaşayan insanlar... Suriye’den Türkiye’ye, Türkiye’den Suriye’ye gidip gelenler... Bunları en iyi Antakya yöresinde yaşayan insanlar biliyor. Esnaf biliyor, kaçakçı pazarlarının liderleri biliyor. Siyasetçiler biliyor! Halk biliyor! Böylesine acımasız bir ortamda Rabia, Esma falan derken Mursi’yi unutup Suriye üzerinde yoğunlaşmamız neden? Nedeni çok açık! Türkiye’yi 13 yıldır yönetenler yakın tarihi, Ortadoğu’nun dünü ve bugününü bilmiyor. Okumamışlar yakın tarihi! Kanla beslenmiş bir Ortadoğu’da, özellikle bu ülkelerde şeriat temeline dayalı rejimler var... Kimisinde krallık kimisinde şeyhlik, kimisinde cumhuriyet... Yakın tarihe baktığımızda ya baskıcı rejimler olmuş ya da darbeler. Emperyalist devletler için Ortadoğu ülkeleri çıkar savaşlarının merkezi! Bir yanda ABD ve AB ülkeleri... Öte yanda Rusya ve Çin... HHH Bu çıkar savaşının Türkiye neresinde? Aslına bakarsak hiçbir yerinde değiliz... Ortadoğu ülkelerinin hiçbirine demokrasi ve özgürlükler gelmez. Nedeni açık: Laik değiller! O kavramı bugün Türkiye’deki iktidar erki çarpıtıyor! Laikliği “laikçi” diye tanımlayıp din düşmanlığı olarak gösteriyor topluma. Biz de daha tam anlamıyla sözlü kültürden yazılı kültüre geçmediğimiz için bu yalanı yutuyoruz. Bakın, Avrupa ortaçağı nasıl yaşamış, o süreçte neler olmuş, Fransız devriminin öncüleri nelerden yararlanmış. Laikliği sağlam temel taşı yapıp demokrasiyi hayat biçimine dönüştüreceğiz! Savaş değil barış isteyeceğiz, Ortadoğu’da ezilen halkların ölmemesi ve yangının Türkiye’ye sıçramaması için! Kan gölünde yaşamak zordur!.. ZONGULDAK (Cumhuriyet) Ereğli ilçesine bağlı Ormanlı Belediye Başkanı AKP’li Yaşar Sever, yolun karşısına geçerken otomobilin çarpması sonucu yaralandı. Polis, Başkan Sever’e çarpan aracın sürücüsü Birol Ünlü’yü gözaltına alarak soruşturma başlattı. AKP’li başkan kaza geçirdi Baykal, Antalya Gazeteciler Cemiyeti içindeki Basın Müzesi’ni gezdi. (Fotoğraf: DHA) AKP, CHP, MHP, mevcut ‘Devletin dili Türkçe’dir’ ifadesinde anlaştı BURSA (Cumhuriyet) İnegöl ilçesinde, geçen cumartesi günü bir akrabalarının düğününe gitmek üzere hazırlanan ve topuklu ayakkabı giyen Ceyda Kaplan (19), ikinci kattaki evinden çıkarken birden dengesini kaybederek beton zemine düştü. Ağır yaralanan Kaplan, kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirdi. Olayla ilgili soruşturma başlatıldı. Topuk yüzünden yaşamını yitirdi ‘Resmi dil’ uzlaşması AYŞE SAYIN Başbakan Erdoğan, Trazbzonspor tesislerini ziyaret etti. Bordo mavili kulübün Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu, Başbakan’a, üzerinde ‘Dünya Lideri’ yazan 53 numaralı Trabzonspor forması takdim etti. (DHA) KOCAELİ (Cumhuriyet) Darıca ilçesinde olan Nenehatun Mezarlığı’ndaki bazı mezarların üzerindeki bitkilerin hintkeneviri olduğunu fark eden yurttaşlar durumu polise bildirdi. Polis mezarları bir süre takibe aldı. Ekipler, zaman zaman buraya gelerek mezarları sulama bahanesiyle hintkenevirlerini suladıkları gözlenen A.T. ve S.T. adlı iki kişiyi suçüstü yakaladı. Soruşturma başlatıldı. Mezarda hintkeneviri ANKARA TBMM Anayasa Yazım Komisyonu’nda AKP’nin “resmi dil” ısrarından geri adım atması üzerine AKP, CHP ve MHP, mevcut anayasadaki “Devletin dili Türkçe’dir” ifadesinin korunmasında uzlaştı. BDP ise “resmi dil”de ısrar etti. TBMM Anayasa Yazım Komisyonu dün BDP Batman Milletvekili Bengi Yıldız başkanlığında toplandı. Toplantıda anayasanın 3. maddesinde yer alan, “Türkiye Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. Dili Türkçe’dir. Bayrağı, şekli, kanununda belirtilen, beyaz ay yıldızlı al bayraktır. Milli marşı İstiklal Marşı’dır. Başkenti Ankara’dır” fıkraları ele alındı. Toplantıda, ilk 3 maddenin değiştirilmesinin “teklif dahi edilemeyeceği”ni hükme bağlayan 4. maddesi de müzakere edildi. YURTTAŞLIK TARTIŞMASI CHP’li Atilla Kart, 3. maddenin tek devlet ve tek vatana vurgu yaptığını ve bunun kendileri için önemli olduğunu belirterek şu görüşleri dile getirdi: “Bu bize göre Cumhuriyetin kuruluşundaki en önemli kurucu ayaklardan biri. Bugün Türkiye’de siyasi anlamda ciddi sıkıntılar da olsa ortak vatan anlayışı egemen. Bu bizi iyimser kılıyor. İkinci ayak ise eşitlik temelindeki yurttaşlık. Eşitlik temelli yurttaşlığı güçlendiren en önemli kazanım laiklik, kadın erkek eşitliği, kadın hakları ve hukuk devrimi. Bunları son derece önemsiyoruz. İkinci ayak noktasında sorunlar var. Anayasa çalışmasının en önemli görevlerinden biri bu.” AKP ve BDP’nin ilk 3 maddenin değiştirilemeyeceğini öngören 4. maddenin değiştirilmesi yönündeki ısrarına karşın CHP ve MHP, geri adım atmadı. Maddede uzlaşma sağlanmadı. BDP’li komisyon üyesi Yıldız, 3 partinin mutabık kaldığı “Türkiye Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür” ifadesinin çağdaş anayasalarda yer alamayacağını savundu. Yıldız, “Bu madde, Kürtlere ve diğer farklılıklara kendini ifade etmeleri önündeki en büyük engel lerden biri. MHP özellikle ‘Dili Türkçe’dir’ ifadesi başta olmak üzere ‘ilk 4 maddenin noktasına, virgülüne dokundurtmayız’ diyor. Bir devletin dili değil, resmi dili’ olur” dedi. CHP’li komisyon üyesi Atilla Kart, AKP’nin “resmi dil” önerisine dikkat çekerek “Bu düzenleme, 4. maddedeki değişmezlik konusunda mutabık kalınırsa yapılabilir. 4. maddede mutabık kalmayacaksak metinde herhangi bir oynama yapmayız” dedi. Bunun üzerine AKP; “resmi dil” ısrarından vazgeçerek mevcut anayasadaki hükmün korunmasını kabul etti. Üç parti uzlaştığı için metin uzlaşma anlamına gelen “yeşil” renkte yazılırken, BDP’nin, “Devletin resmi dili, Türkçe’dir. Tüm vatandaşların resmi dili öğrenme görevi ve hakkı vardır. Türkiye halkının kullandığı diğer anadiller bölge meclislerinin kararıyla ikinci resmi dil olarak kullanılabilir. Herkes, özel yaşamında ve kamusal makamlarla olan ilişkilerinde resmi dilin yanı sıra kendi anadilini kullanma hakkına sahiptir. Devlet, bütün dillere saygı duymak, dilleri korumakla yükümlüdür” önerisi kırmızı yazıldı. Erdoğan Ayasofya’yı helikopterle gezdi TRABZON (Cumhuriyet) Memleketi Rize’de 3 gün geçiren Başbakan Tayyip Erdoğan, camiye dönüştürülen Trabzon Ayasofya Müzesi’nde öğle namazı programının iptal edilmesinin ardından Ayasofya gezisini havadan helikopter turuyla tamamladı. Erdoğan, Trabzonspor tesislerini de ziyaret etti. Dün günün önemli bir kısmını Rize’de geçiren Erdoğan, akşam saatlerinde helikopterle Trabzon’a geldi. Başbakan’ın, 800 yıl önce kilise olarak yapılan ancak 60 yıla yakın bir süredir müze olarak kullanıldıktan sonra camiye çevrilen Ayasofya Müzesi’nde öğle namazı kılacağı açıklanmıştı. Programın iptal edilmesinin ardından Erdoğan, Ayasofya’da sürdürülen düzenleme projesi ve stadyum yapımı tasarlanan Akyazı bölgesini helikopterle havadan gezdi. YOĞUN TELEFON DİPLOMASİSİ ANKARA(Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Tayyip Erdoğan, Danimarka Başbakanı Helle Thorning Schmidt ve İngiltere Başbakanı David Cameron ile dün telefonla görüştü. Edinilen bilgiye göre, Erdoğan’ın Güneysu’dan Trabzon Havalimanı’na helikopterle gidişi sırasında gerçekleşen telefon görüşmelerinde, liderler Suriye ve Mısır’daki son gelişmeler hakkında görüştü. Erdoğan’ın, Suriye ve Mısır konularında bir süredir yürütmekte olduğu telefon diplomasisi çerçevesinde gerçekleştirdiği görüşmelerde, Esad yönetimine karşı uluslararası toplumun somut adımlar atmasının kaçınılmazlaştığına dikkati çektiği öğrenildi. Görüşme sırasında, Mısır’da tüm tarafların katılımıyla demokratik sürece geçilmesi gerektiği hususunun da Erdoğan tarafından Danimarka Başbakanı’na ifade ettiği belirtildi.