27 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
20 AĞUSTOS 2013 SALI CUMHURİYET SAYFA 13 Hâşâ. Ama oldu... Oluyor. Gazeteciye de böyle münasebetsizliğe ışık tutmak düşüyor. Bu sorunun ve münasebetsizliğin ilhamını 24 Nisan 2012 günü TBMM’de Başbakan verdi: “Allah’ın evi camileri, CHP sattı!” diye haykırdı. Devamı da bu başlıkla geldi. HHH Sayın Erdoğan’ın kendisi de, elbette, “Ayınları çatlatarak gayınları patlatarak” pek çok kez yinelemiştir: “Essalatü imadüd din / Namaz dinin direğidir!” Böyle bir ifade ne yazık ki Kuran’da yok... Bu sözlerin Hz. Peyamber’e ait olduğuna dair hiçbir kayıt da yok. Bu anlamda hadisi şerif de değil. Ama yine de... Namazın önemini vurgulamak üzere hacı hoca makulesi bu sözü yüzlerce yıldır tekrarlar durur. HHH Namaz elbette farzdır. Cemaatle ve camide kılınması sevaptır. Ama her yerde de cami yoktur... Hele bazı ülkelerde, örneğin Cambridge’te hiç yoktur... Müslümanlar ise artık her yerdedir... Hele bizimkiler... İbrahim Tatlıses’ten ilham alan birisi gelip Başbakan’ın kulağına belli ki fısıldadı: “Cambridge’te cami vardı da, cumaya mı gitmedik?!” Cat Stevens adlı İngiliz şarkıcı Hıristiyanlığı terk edip yıllar önce Yusuf İslam olmuştu. Şimdi camicemaathayırhasenat işlerine bakıyor. Arkadaşları ile geçenlerde Başbakan’a geldi. caiz midir? l Caiz ise, atalarımız neden “Sultanahmet’te dilenip Ayasofya’da sadaka verilmez” diye bir laf etmişlerdir? l Vakıflar Genel Müdürlüğü, bu banka ile sponsorluk anlaşmasına ek bir de reklam sözleşmesi yapmış mıdır? l Yaptı ise bu reklamın süresi ve miktarı ne kadardır? l Yapmadı ise, bu kadar önemli bir reklam olanağını neden ve ne karşılığı bankaya “hibe” etmiştir? l Yapılan sponsor anlaşması bankaya onarım için harcadığı meblağı vergiden düşme olanağı veriyor mu? l Veriyorsa, onarım sonunda kamunun vergi kaybı ne olacaktır? HHH Bu sorular daha çok Vakıflar’ı, Diyanet’i, Maliye’yi ilgilendirir denecek olursa... Asıl soruları.. “Aidiyeti cihetiyle” Başbakan’a soralım: l 24 Nisan 2012 günü TBMM’de “Camiler Allah’ın evidir. CHP Allah’ın evi camileri ahır yaptı, sattı!” diye, Cumhuriyet yıllarında savaş sonrası ve savaş koşulları ile elden çıkarılmış bazı camileri istismar konusu yaptınız. Ama bugün Allah’ın bir tek kulu çıkıp da, “Allah’ın evi camileri reklam panosu olarak ticarete ve kâr ortaklığı lobilerine niçin peşkeş çekiyorsunuz?” demedi. Bunu siyasal ve sosyal muhalefetin veya sizin dışınızdaki gerçek dindarların dikkat eksikliğine mi yoksa zihin tembelliğine mi veriyorsunuz? l “Minareler süngümüz...” diye okuduğunuz şiir sayesinde Başbakanlık yolu açıldı. Cumhurbaşkanlığı yolu da belki “Camiler reklam panomuz!..” diye bir iki mısra ile garantilenir. Denemeyi düşünmez misiniz? Allah’ın Evi Reklam Panosu Olur mu? Cambridge Camisi için destek istedi. HHH Erdoğan da, 50 milyon TL’ye mal olacak cami için “Ne gerekiyorsa yapalım!” sözü verip Yusuf’u yetkililere yönlendirdi. Buraya nokta koyalım. Yavuz Hırsız!.. Milli Park, Tabiat Parkı, Tabiat Anıtı ile Tabiatı Koruma Alanları’nı, Muhafaza Ormanları’nı, Yaban Hayatı Geliştirme Sahaları’nı, Özel Çevre Koruma Bölgeleri’ni ve Doğal SİT Alanları’nı bile yatırımlara açan... Cumhuriyet’in yıllardır koruduğu meraları, yaylaları imara açan... Korumacı yasaları değiştiren... Altına imza attığı BM, Avrupa Konseyi, Biyolojik Çeşitlilik, RAMSAR benzeri uluslararası sözleşmeleri, protokolleri ihlal eden... Yerel yönetimlerin elindeki imar yetkisini merkezi hükümetin bakanlıklarına alan... Deniz, göl ve nehir kıyılarını, dağları ve ormanları yağmalatan... Binlerce yıllık buluntulara “çanak çömlek” diyen... Kıyılara, koylara yapılmış kaçak yapılara dokunmayan... Başta Karadeniz’dekiler olmak üzere ülkenin derelerini HES yatırımlarıyla sermayeye peşkeş çeken, doğal yaşamın can suyunu kesen... Kaz Dağları’nı, Kozak Yaylası’nı, Toroslar’ı, eşsiz ormanları delik deşik edip, madencilere ve taşocaklarına sunan... En değerli kıyılara, Karaburun gibi temiz ve bakir alanlara denizi kirleten balık çiftliklerini konduran ve bu tesislerin kendi çıkardıkları yönetmelikleri bile delik deşik etmesini seyreden... Güzelim Akyaka’ya, turizm beldesi Çeşme gibi benzersiz, ender hassas alanlara TOKİ konutları belasını saran... 1. sınıf tarım alanlarını Cargill örneğinde görüldüğü gibi sanayiye açan, çimento fabrikalarına terk eden... İstanbul’un depremde toplanılacak yeşil alanlarına bile AVM diken... Haliç Tersanesi, Haydarpaşa Garı gibi tarihi ve kültürel değerleri Galataport, Haydarpaşa Port benzeri iş, ticaret merkezi ve AVM’ye dönüştüren... Ayazma, Sulukule, Fener, Tarlabaşı, Balat ve Ayvansaray’da kentsel dönüşüm adıyla yoksulların evlerini alıp, sermayeye pazarlayan... 3. köprüyle İstanbul’un tükenen ormanlarını daha da yok eden... Antalya Beldibi’ndeki Dışişleri Bakanlığı arazisine otel yaptıran, Sazak Koyu’nu yandaşlara sunan... Atatürk Orman Çiftliği’ni imara açan... TMMOB’ye bağlı meslek odalarının yetkilerini ellerinden alan... Bodrum Torba Koyu’nda, yandaşın Tabiat Parkı’nda otel işgaline onay veren... HHH Dahası çevrecileri, doğa korumacılarını “çapulcu” ve “istemezükçü” ilan eden iktidarın Başbakan’ı Erdoğan, geçenlerde Bodrum’da kıyıların durumunu görünce üzüldü, isyan etti! Yapılaşmanın denize kadar girdiğini söyledi. “Durum felaket. Bu kadar vicdansızlık olmaz” dedi. Yetmedi “Çevre çevre diyenlerin çevre duyarlılıklarını gördük...” diye de ekledi. Çok haklı! 11 yıllık uygulamanın ardından, sözün bittiği yerdeyiz... stanbul Ortaköy’e buyuralım Ortaköy Camisi 13 Mayıs 2011 tarihinden bu yana onarılıyor. Vakıflar Genel Müdürlüğü 4 Mayıs 2011 günü yaptığı açıklamada, onarımın 450 günde biteceğini ve 3 milyon TL’lik maliyetin Kuveyt Türk Bankası’ndan sağlanacağını açıkladı. Bugün 20 Ağustos 2013. Yani onarımın üzerinden 826 gün geçti. Onarım sürüyor... Biteceği de yok. Çünkü Kuveyt Türk’ün keyfi yerinde. Ortaköy Camisi’ni bedavadan 4 taraflı devasa bir özel reklam panosuna çevirmiş kullanıyor. İstanbul’da bu boyuta bir duvar reklamının KDV hariç, yüzey başına yıllığı 1 milyon TL’den en az 4 milyon TL olduğu belirtiliyor. Yani şimdiden sağladığı bedava reklam olanağı ile banka çoktan kâra geçmiş durumda. Caminin onarımını bitirmek için neden acele etsin ki? Muhterem Başbakanımız Gezi olayları sırasında “faiz lobisi”ni lanetledi. “Kâr ortaklığı lobisi”nin de acaba Mısır Adeviye Meydanı hadiselerinde bir payı var mı? Buraya da bir noktalı virgül atalım... Ve kendisine bağlı Vakıflar Genel Müdürlüğü ve Diyanet İşleri Başkanlığı üzerinden Sayın Başbakan’a soralım: l Ortaköy Camisi’nin onarımı için Kuveytlilere el açıp İngilizin Cambridge Camisi’ne yardım etmek İ Kâr payı lobisi ‘in’ mi? ÇİZGİLİK KÂMİL MASARACI [email protected] ‘Balyoz’ Hakkında Askerlerimizin Düşündükleri Geçen hafta Türkiye’de yürek burkan anlamsız sahneler yaşandı. PKK, 1984’te ilk Türk askerini öldüren PKK’linin posterini Apo’nunkiyle beraber İstanbul’da Sultangazi’de asıp ayrıca Güneydoğu’da da kutlayarak, aklı sıra bir gövde gösterisi yaptı. Dünyada görülmemiş seviyesizlikteki bu provokasyona karşı AKP hükümeti hiç tepki vermedi. Tabii ki “Çapulcu”lara reva görülen dayak, TOMA, biber gazı, kurşundan söz etmiyorum. Bir basın toplantısı ile had bildirme bile yapılmadı. Bu sessiz onayın, hiçbir şekilde barış değil, daha çok kavga ve karşılıklı kin taşıyacağını görememek için insanın aklını yitirmiş olması lazım. Dolayısıyla herhalde “açılım” dedikleri bu olamaz! Peki, bu içler acısı rezaletin bizi korumak için vücudunu siper etmiş, gözünü, bacağını kaybetmiş gazi askerlerimizde, şehit ailelerinde nasıl bir tepki doğurduğunu tahmin edebileniniz var mı? Ya da mesela sayısız madalya kazanmış, canı pahasına ülkesini savunmuş ve şu anda Yargıtay’ın kararını bekleyen, hiçbir zaman “suç”larının ne olduğunu anlayamayan Balyoz davası mağduru askerlerimizin psikolojisini hissedebilen bulunuyor mu aranızda? “Balyoz” ve “Ergenekon” davalarının birçok ortak noktası var. Her ikisinde de suçlananlar konuyu bile anlayamıyorlar. Her iki grup için de sunulan delillerin mantıksızlığı, sahteliği, çok farklı yollardan kanıtlanmış durumda. Ve her iki davanın mağduru olan isimler ve aileleri dünyada eşi görülmemiş bir acıyı paylaşarak yaşıyorlar. Yargıtay kararı beklenirken, Balyoz’dan hüküm giymesi istenen değerli askerlerimizin tüm bu süreçte bana ilettikleri seslerini bu vesileyle sizlere duyurmak istedim. “Balyoz tertibi ile vatanında esir tutulan askerler” imzası ile gelen bu metinler arasında, yaşanan akıl almaz haksızlıkları hatırlatan cümleler: Telefonların hukuksuz olarak dinlenmesi, Gizli kamera kayıtlarının siyasi şantaj malzemesi olarak kullanılması, İnternet dahil her türlü iletişimin kanuna aykırı maksatlarla izlenmesi, Her türlü dijital veri ile ses ve görüntü kayıtları üzerinde maksatlarına uygun manipülasyonlar yapılarak insanların karalanması, İsimsiz ihbar mektupları veya elektronik postalar ile yapılan suçlamalara itibar edilerek, kaynağı ve maddi delil olup olmadığı dahi araştırılmadan kanuni işlem yapılması, Bilgisayarlara virüslerle veya başka bilişim teknolojileriyle maksatlı olarak bulaştırılan dijital dosyaların suç delili olarak kullanılması, Arama öncesinde veya sırasında yerleştirilen yasadışı malzeme veya sözde delillerle iftira atılması, Size ait olmayan bir yerde veya kişide bulunan bir bilgi depolama biriminde isminiz yazılı olduğu için üzerinize suç atılması, Kanuna aykırı olmasına rağmen bazı mahkemelerce bu gayri hukuki malzemelere delil muamelesi yapılarak, adil yargılanma hakkının gasp edilmesi Bilimin inkâr edildiği, kanunların alenen çiğnendiği yargılama süreçleriyle masum insanların yaşamlarını ipotek altına alan ağır hapis cezalarına çarptırılması sadece bunlara maruz kalanları değil, tüm toplumu korku içinde yaşamaya mahkum etmiştir. İkinci bir metinde ise aynı askerler ülkemizde sanatçıların, bilim insanlarının uğradığı fiili kişisel ve sanatsal kimliklerine yönelik saldırıları sıraladıktan sonra soruyorlar: “Şimdi ‘İyi de bunun, bütün bunların Balyoz’la ya da askerlerle alakası ne?’ diye düşünenler olabilir. Türkiye’de son yıllarda yer alan komplo davalarının sanıklarını gözünüzün önüne getirin lütfen. O zaman göreceksiniz ki benzer komplolarla sadece biz askerler değil, yazdığı, çizdiği, oynadığı, söylediği eserleriyle toplumu uyandıran ya da uyutanları rahatsız eden sanatçılar, Türkiye’nin çağı yakalayabilmesi için gecesini gündüzüne katan bilim adamları, her türlü baskıya rağmen gerçekleri yazmaktan çekinmeyen gazeteciler, haklarını arayan öğrenciler, doğruyu savunan avukatlar, kızlarımız okusun diye ömürlerini vakfeden sivil toplum örgütü mensupları, kısacası çağdaş bir toplum için çalışan birçok aydınımız hedef seçilmiştir. Bu komplolarla bir yandan ordumuz yıpratılırken diğer yandan da aydınlarımız sindirilmekte ve halkımız türlü yöntemlerle kandırılarak, cennet vatanımız sözde ‘bahar’ların kirli bataklıkların sürüklenmektedir.” Bu arada size 1772013 tarihli Aydınlık’tan bir başlık hatırlatayım: “Balyoz davasına bakan İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nin gerekçeli kararında Taraf yazarı Mehmet Baransu’nun köşe yazısından alıntılar yapıldığı tespit edildi (Virgülüne kadar aynı).” Yoruma gerek yok. HARBİ SEMİH POROY BULUT BEBEK NURAY ÇİFTÇİ [email protected] BULMACA SEDAT YAŞAYAN MİLLİ PİYANGO ÇEKİLDİ 2 milyon TL : 402739 200 bin TL : 593706 25 bin TL : 330922 531572 557079 10 bin TL : 083987 112206 225133 238928 571805 5 bin TL : 014731 015127 025562 038504 050094 053183 064435 067692 069011 081579 088737 121550 130635 138153 151952 162682 167979 191177 206290 220189 232257 255411 258412 262907 297858 307386 310367 353262 353436 358814 360038 363187 368917 380129 395759 399069 421382 424155 434395 464460 492284 495956 531791 538070 541975 545120 549621 550528 559267 590156 459726 460125 464016 470157 499232 502078 506548 526812 539178 541221 543257 548323 551340 551867 553291 557703 566536 567857 570967 572241 575390 578461 425454 430419 431670 431698 436107 439405 440155 440682 445728 447357 448713 452524 456606 460145 461353 466538 470613 472024 472139 482955 502144 505441 506267 507863 507892 508550 513799 519127 522384 522809 523270 525432 533498 534163 538310 540048 540084 540501 545515 550256 551796 558434 563067 564413 567426 571509 577165 580463 582960 584635 586395 588206 588543 594794 594902 597260 250 TL : 003306 004866 005020 005533 011443 018216 022079 027671 028844 031431 032945 036449 038240 043668 044149 053151 054626 061672 064052 068316 076684 077207 079130 082411 089105 092845 094795 098267 099974 100169 101426 104325 105289 108831 108906 112954 113161 115315 116083 116910 120386 121731 123112 124221 125585 134716 134894 135888 138923 141588 146201 149662 151620 152782 169986 175489 176472 176995 181562 182125 184916 188856 192141 193531 193983 194330 195134 195467 198496 198611 199798 200830 201958 202789 205698 210179 210477 213484 214572 217739 221192 223246 223986 226085 230754 234212 235418 238500 238781 244079 251187 255967 258807 263611 264213 265819 267113 272518 275604 278299 279900 281012 283238 285709 288420 289178 290735 298747 299251 300576 305266 306935 311959 312761 314053 318004 326408 329381 338610 338991 342466 345493 352392 353600 365051 367042 370863 372405 375339 376394 378891 380001 380420 381201 391722 399101 402601 403432 411060 413982 418072 422110 423306 423690 100 TL : 00059 00343 01304 01696 01843 02308 03005 04293 05601 07357 08000 09596 12785 13418 13855 22155 26534 29181 31811 33274 33279 39644 40353 42331 43763 45940 46514 48218 50821 54589 54675 56884 60070 61066 70222 73893 78820 79385 80662 81211 82215 82612 83550 84801 86151 86387 92138 92814 97211 99226 Bin TL : 002428 013380 018592 027005 031831 033685 044743 051104 053715 070353 072074 085350 089425 093614 096652 101752 108837 111321 115673 124289 124912 126394 145640 147193 153455 156262 157655 163302 167272 168161 169652 173906 186526 191891 195049 203030 204091 208969 209756 213609 213788 218478 224757 226857 233061 234295 234739 241005 242488 270028 270536 281175 282570 284841 289908 291947 292743 300145 313774 350678 351080 374720 377169 380148 388811 391634 392163 394056 425707 427506 433295 435069 435773 436237 436802 441886 449615 455827 80 TL : 0455 0506 0900 2494 3248 3353 3406 3660 4227 4382 4623 6262 7154 7271 8089 8633 8650 8703 9649 9767 50 TL : 106 109 329 377 415 575 579 729 815 994 32 TL: 20 48 54 69 75 Amorti : 4 ve 9 Güneşli Vergi Dairesi’nin 550 001 9610 nolu mükellefiyim. Beko marka 499 TR model 50304335 seri nolu yazarkasamın ruhsatnamesi kaybolmuştur. Hükümsüzdür. EFRAİL KILIÇ SOLDAN SAĞA: 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1 / H z . 1 Muham2 met’in Hz. Ali’yi hali 3 fe tayin etti 4 ği gün olarak 5 kutlanan Alevi bayramı. 6 2/ Yün, ke 7 ten gibi şey 8 leri eğirmek 9 te kullanılan bir ucu çatal 1 2 3 4 5 6 7 8 9 değnek... Yersiz 1 B A R K A R O L söz ya da davranış. 2 A G A V A R O Ş 3/ Duygusal eği 3 G O F R E T T A lim. 4/ “Türlü bit4 A R İ N A T P kilerin yaprak ve E N A Y İ kabuklarıyla koku 5 T A T Y U A N landırılmış acımtı 6 E F E S R U rak bir içki... An 7 L O L İ T A B İ N A T A V ton Çehov’un bir 8 oyunu. 5/ Sodyum 9 M İ S İ S T İ R A elementinin simgesi... Daha çok konservesi yapılan bir bamya türü. 6/ Eski Mısır inanışında ana tanrıça... Bir gösterme sıfatı. 7/ Dik tutularak parmakla çalınan, üç köşeli ve telli büyük çalgı... Değerli metal ve taşlardan yapılan süs eşyası. 8/ Dans... Eski Türklerde ölülerin ardından düzenlenen yuğ törenlerinde söylenen ağıt. 9/ Dünyanın ilk nükleer denizaltısının adı. YUKARIDAN AŞAĞIYA 1/ İran’da Alevilere verilen ad. 2/ Bitkisel kökenli bir yiyecek ya da içeceğin damakta algılanan hoş kokusu... Nâzım Hikmet’in soyadı. 3/ AleviBektaşi inancını dile getiren şiirlere verilen ad... Sınıfta bırakma. 4/ Yunan mitolojisine göre uçmayı başaran ilk insan... Kenar süsü. 5/ Evcil bir geyik... Dar, uzun ve hafif bir yarış kayığı. 6/ İnce belli bardakta içilen Türk kahvesine verilen ad. 7/ Moritanya’nın para birimi... Köpek ve ineklere yedirilmek için un ve kepekle hazırlanan yiyecek. 8/ Bazı böceklerin bitkilerde oluşturduğu ur... Isı etkisiyle gaz durumuna geçen sıvı. 9/ Fermiyum elementinin simgesi... Nohut ve tahinle yapılan bir tür meze.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle