Katalog

SAYFA CUMHURİYET 12 AĞUSTOS 2013 PAZARTESİ 4 HABERLER Tepkiler nedeniyle rafa kaldırılan kıyak düzenlemesi milletvekili ailelerine ayrıcalıklar getiriyor Doğum izni bahanesi MAHMUT LICALI CHP’li Günaydın’ın evinde kuşkulu soygun ANKARA AKP Kayseri Milletvekili Pelin Gündeş Bakır’ın hamile olmasıyla başlayan “vekile hamilelik izni” tartışması için içtüzük değişikliği konuşulurken, TBMM İçtüzük Komisyonu’nun CHP’li üyesi Oğuz Oyan, yasada olmayan bir düzenlemenin içtüzüğe alınamayacağına dikkat çekti. Milletvekillerine özel ayrıcalıklar getiren ve kamuoyundaki tepkilerin ardından muhalefetin desteğini çekmesiyle rafa kaldırılan yasa önerisinde “kadın vekillere 16 hafta doğum izninin” zaten yer aldığını anımsatan Oyan, “AKP, kendi vekillerinin çok istediği bu düzenle meyi sonbaharda TBMM’ye getirmeyi planlıyor olabilir” dedi. Kıyak düzenlemede milletvekilleri ve ailelerine ömür boyu diplomatik pasaport, vekil araçlarına trafikte geçiş üstünlüğü, devlet protokolünde ön sıra gibi ayrıcalıklar da getiriliyor. vekil ‘kıyak’tan yararlanmak istiyor 73 Oyan, milletvekillerine hamilelik izninin İçtüzük Komisyonu’nda çözülemeyeceğini belirterek “Komisyon yasa ihdas edemez, yasayla olan bir düzenlemeyi içtüzüğe aktarabilir” dedi. Sosyal güvenliğin herkes için uygulanması gerektiğini ve bunun millet vekiline ayrıcalık olmayacağını kaydeden Oyan, hamilelik izninin tüm çalışanlara sağlanıyorsa milletvekillerine de sağlanması gerektiğini belirtti. AKP’nin parti tüzüğüne göre 73 milletvekillerinin 3 dönem sınırlaması nedeniyle milletvekilliklerinin sona ereceğini kaydeden Oyan, söz konusu 73 milletvekilinin söz konusu yasal düzenlemenin çıkmasını talep ettiğini kaydetti. AKP’nin de kadın vekillere doğum iznini gerekçe göstererek kendi milletvekillerinin istediği söz konusu kıyak düzenlemeyi sonbaharda getirebileceğini ifade eden Oyan, “Kendi grubunu dağıtmamak için böyle bir düzenleme yapabilirler” dedi. Bayramı Kutlamak!.. Bayramı nasıl kutlamalıydık? Ergenekon kararları açıklanmıştı. Bu ülkenin yetiştirdiği en donanımlı insanlar en ağır cezaları almışlardı. Ordunun başındaki komutanlar, rektörler, profesörler, yazarlar, gazeteciler ‘terör örgütü kurup yönetmekten’, ‘darbe ile hükümeti düşürmekten’ suçlu bulunmuşlardı. Kamuoyu, kararları hiç de inandırıcı bulmuyordu. Adalete güven ağır bir yara almıştı. Bayramı nasıl kutlamalıydık? Eşin dostun kutlamalarına ‘sağlık ve mutluluk’ dileyerek bu bayramı kutlayabilir miydik? Kanser hastası rektör Fatih Hilmioğlu hapiste yatıyordu. Kanser hastası dostumuz Prof. Erol Manisalı ceza almıştı. Komutanlar arasında kalp hastaları, tansiyon hastaları, şeker hastaları vardı. Biz kime ‘sağlıklar dileyerek’ bayramı kutlayacaktık? Kimin bayramını ‘mutluluklar dileyerek’ kutlayacaktık. Mustafa Balbay dostumuzun beş yaşındaki oğlu ‘babasıyla kalmak için’ içeri girmek istiyordu. Bu yürek sızlatan buluşmada çocuğun babasından ayrılmak istemeyen kollarını uzaklaştıran vicdan yarasıyla biz kime ‘mutluluk dileyerek’ bayramı kutlayacaktık? Kimsenin bayramını kutlayamadım. Yazılı sözcüklerde yüreğimin sesi yoktu. HHH Bayramın birinci günü sabahında bayram namazı kılındı. Acaba Eskişehir’de genç bir insanı sopalarla öldüren polisle fırıncılar bayram namazını kılıyorlar mıydı? Tanrı’nın huzuruna hangi vicdanla çıktıklarını düşündüm. Hiç tanımadıkları bir genci sopalarla vurarak öldürünceye kadar döven insan yüreklerinin nasıl kararmış olabileceğini düşündüm. Aranızda hiçbir şeyin geçmediği bir genç insan. O genci tanımıyorsunuz. Sadece bir polis geliyor, ‘Burdan kimseyi geçirmeyin’ diyor. Siz geçmek isteyen genci sopalarla dövüyorsunuz. Tekmeliyorsunuz. Artık hareket etmiyor. Sesi çıkmıyor. Sonra ölüyor. Siz nasıl insansınız? Siz hangi vicdanı taşıyorsunuz? ‘Vur’ emri verenler, onları koruyanlar. Onları koruyan yetkililer. Hapis yatarak ödenecek mi bu vicdan borcu? Biz kimin bayramını kutlayacağız? Biz hangi bayramı kutlayacağız? Bu bayram Ramazan Bayramı’dır. Müslümanlara farz olan orucu tutanların, sonuna erdirdikleri için kutladıkları bayramdır bu. Bu bayram şefkat bayramıdır. İyilikler bayramıdır. Korunmanın, barışmanın bayramıdır. Hangi korunma? Hangi barışma? Hangi helalleşme? Kimden hangi yüzle helallik isteyeceksiniz? Suçsuz olduğunu bile bile hapis yatırdıklarınızdan mı? Zulümle dövdürdüklerinizden mi? Öldürdüklerinizden mi? Kimden helallik isteyeceksiniz? Bayram namazında hangi vicdanla Tanrı’nın huzuruna çıktınız? Sizinle aynı saflarda değilim, olamam. Sizinle aynı gökyüzünün altında olmaktan üzüntü duyuyorum. Sizinle aynı topraklara bastığıma inanamıyorum. HHH Takvimler yanılmış olmalı. Bu bayram herhalde ‘kurban bayramıdır’. İnsanların kurban edildiği bayramdır bu. Sunakların üstüne insanların yatırıldığı bir ‘kurban bayramı’. Aztekler’den beri görülmemiş bir kurban törenine tanık olduk. Kimileri hastalıklarla kurban edildi. Kimileri sopalarla, gaz kapsülleriyle, kurşunla. Güven kurban edildi. Adalet kurban edildi. Ben kutlayamam bu bayramı. Bağışlayın... ‘Bütün belgelerim karıştırılmış’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökhan Günaydın’ın Çankaya’daki evine hırsız girdi. Eve kapıyı kırarak giren hırsızlar, eşine ait bir miktar ziynet eşyasını çaldı. Günaydın olaya ilişkin, “Bunun basit bir hırsızlık olmadığı çok açık. Benim için ilginç olan şu, 34 parça eşya götürülüyor ama benim belgelerimin hepsi itinayla karıştırılıyor” yorumunu yaptı. Eşi ile Şeker Bayramı tatilinden dönen CHP Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Günaydın, Çankaya Sancak Mahallesi 536. Sokak’taki evine hırsız girdiğini fark ederek polise haber verdi. Çankaya İlçe Emniyet Müdürlüğü ekipleri, zanlının, evin çelik kapısını levye ile açarak içeriye girdiğini belirledi. Olay Yeri İnceleme Şube Müdürlüğü ekipleri de evde parmak izi incelemesi yaptı. Günaydın, yerel seçimlerden önce 34 günlüğüne Ankara dışına çıktığını belirterek şunları söyledi: “Sabah saat 08.30 sıralarında Ankara’ya döndüğümde evin kapısının kırılarak içeriye girildiğini fark ettik. İlginç olan içeride laptop, iPad ve saatlerim gibi alınabilecek, para edecek bazı şeyler olmasına rağmen eşimin birkaç yüzüğünü almakla yetinmişler. Çalışma odama girmişler, dosyalar karıştırılmış. Böyle bir tabloyla karşılaştık. Polisleri çağırdık. Sağ olsunlar karakoldan geldiler. Şimdi de olay yeri inceleme, gerekli çalışmaları yapıyor. Bu gerçekten kentlerimizin ne kadar güvensiz olduğunun bir göstergesi. Benim başıma gelen bu memlekette herkesin başına geliyor.” Partiye ait belgelerin alınıp alınmadığının sorulması üzerine Günaydın, şunları söyledi: “Hepimizde bir paranoya var, benim için ilginç olan şu, 34 parça eşya götürülüyor ama benim belgelerimin hepsi itinayla karıştırılıyor. Benim için garip olan buydu. Şu ilk şoku atlattıktan sonra daha detaylı inceleyeceğim. ‘Ne var, ne yok, nelere bakmışlar, belgelerden götürülen var mı’ diye. Ama bunun basit bir hırsızlık olmadığı çok açık. Çünkü hırsız girse eline para edebilecek ne geçerse götürmesi lazım. Onlardan birkaç parça almış götürmüş ama bunun yanında benimle ilgili her şeyi karıştırmışlar. Konuştuğum arkadaşlar, ‘Hırsızlık süsü vermek için onlar alındı’ dediler. Bilemiyorum inceleyeceğiz, bakacağız.” Açılışı yapılan Gençlik Hareketi Derneği, Dernekler Masası’ndan onay bekliyor Kürdistan tabelası Sabaha kadar kutlama yaptılar Şırnak’ın Beytüşşebap ilçesi yakınlarındaki Kato Dağı’na çıkan binlerce kişi, terör örgütü PKK’nin 15 Ağustos 1984 tarihinde yaptığı ilk silahlı eylemin yıldönümünü kutladı. Geceyi dağda geçiren göstericiler tepelere yaktıkları ateşle “Apo” yazdı ve havaya ateş açarak kutlama yaptı. Grup Kürtçe olarak “PKK halktır, halk burada” sloganları attı. Gösteride havai fişekler de atıldı. BDP Beytüşşebap İlçe Başkanı Abdulkerim Ataman, çözüm sürecini anlattı. Herkesin başına geliyor IKDP, IKYB ve PKK temsilcileri Kandil’de bir araya geldi Irak’ta kritik toplantı Yurt Haberleri Servisi Mesud Barzani’nin lideri olduğu Irak Kürdistan Demokrat Partisi (IKDP) Politbüro üyesi Kemkal Kerkuki ve Irak Devlet Başkanı Celal Talabani’nin lideri olduğu Irak Kürdistan Yurtseverler Birliği (IKYB) politbüro üyesi Sadi Ahmet Pire, Kandil Dağı’na çıkarak KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanı Cemil Bayık ile bir araya geldi. Kerkuki, görüşmede Erbil’de 24 Ağustos’ta gerçekleştirilecek olan Kürt Ulusal Kongresi ve Suriye’de Kürtlerin yaşadığı Rojava’daki gelişmelerin ele alındığını söyledi. Türkiye’nin başlattığı “çözüm sürecini” de görüşmede ele aldıklarını söyleyen Kerkuki, “Görüşmenin önemli maddelerinden biri, Rojava’da yaşanan çatışmalar ve sivil Kürtlerin çeteci bazı gruplar tarafından katledilmesi oldu. Kısa sürede Suriye’de yaşanan gelişmeler ile ilgili bir heyet Rojava’ya giderek incelemelerde bulunacaktır” dedi. Basit bir hırsızlık değil Kürtçe bölümünün kontenjanı doldu ‘Devrimi çalamazlar’ BDP’nin, Rojava’da Kürt halkına yönelik katliamları protesto etmek için Beyoğlu’nda yapmak istediği yürüyüşe polis izin vermedi. Burada açıklama yapan BDP Milletvekili Sebahat Tuncel, “Suriye’de Kürt halkının devrimini El Nusra çeteleri çalmaya çalışıyor. Ancak Kürt halkı, devriminin çalınmasına asla izin vermeyecektir” dedi. DİYARBAKIR (AA) Mardin Artuklu, Muş Alparslan ve Bingöl Üniversitesi’nde, taban puan yüksek olmasına rağmen Kürt Dili ve Edebiyatı bölümlerinde kontenjanlar doldu. 3 üniversitede yaklaşık 125 kişi, Kürt Dili ve Edebiyatı Bölümü’nde okumaya hak kazanırken üniversiteler ise gelecek yıl kontenjanı iki katına çıkarmak için YÖK’e başvurmayı planlıyor. Mardin Artuklu Üniversitesi Yaşayan Diller Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Kadri Yıldırım “Kürtçe eğitimde taban puanda rakibimiz ODTÜ’nün İngilizce eğitim veren bölümleridir. Talep taban puanı arttırdı” diye konuştu. DİYARBAKIR (Cumhuriyet) Diyarbakır’da açılışı yapılan, adında “Kürdistan” bulunan Gençlik Hareketi Derneği’nin tabelası asıldı. Bu tabela ilk kez Kürdistan adı bulunan tabela oldu. Dernekler Masası henüz incelemesini tamamlamazken, dernek ismi de henüz onaylanmadı. Yargıtay, Şanlıurfa’da bir vatandaşın yeni doğan çocuğuna “Kürdistan” ismini vermesini onaylarken, Diyarbakır’da ilk kez içinde Kürdistan ifadesi geçen bir dernek kuruldu. Merkez Yenişehir ilçesi Ofis semtindeki Kürdistan Gençlik Hareketi Derneği’nin (Komeleya Tevgera Cıwan’n Kurdistane) açılışı dün yapılarak tabelası asıldı. Derneğin açılışı sırasında Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nin kullandığı Kürdistan bayrağı bulunurken, dernek başkanı Serhad Mardini giydiği yöresel kıyafetlerle Kürtçe olarak basın açıklaması yaptı. Mardini, 2012 yılında “Tevgera Civanen Kurdistan” adını aldıklarını belirterek “25 Temmuz 2013 tarihinde tüzel kişilik kazanan derneğimiz, Kürdistan ismini tabelasında bulunduran ilk tüzel kurum olma özelliğini taşımaktadır. Tevger, Kürtlerin ulusal haklarını tartışma konusu yapmadan savunur. Tevger, hak olanın tartışılamayacağını, hiç kimse tarafından da yok sayılamayacağını ve uygun koşullarda bu hakkın kullanılacağını savunur. Tevger, legal demokratik mücadeleyi esas alırken, koşullara göre farklı mücadele yöntemlerini kullanmayı da meşru bir hak olarak görür” dedi. Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Mardini, isim için yeni yasal düzenlemeleri dikkat alarak Dernekler Masası’na başvuru yaptıklarını, olumlu yanıt almaları durumunda üye kayıtlarına başlayacaklarını anlattı. Ancak Dernekler Masası’nın isim üzerindeki inceleme işlemlerinin sürdüğü öğrenildi.